13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2006 ÇARŞAMBA ? 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S PB PB S PB PB PB PB PB 17 18 21 17 20 20 22 22 16 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y Y S S S S PB 15 18 15 15 17 17 17 13 21 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB Y Y Y Y 21 20 18 21 16 16 9 6 6 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun doğu ve öğle saatlerinden sonra batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile sabah saatlerinde Doğu Anadolu’nun güneyi yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı batı kesimlerde hissedilir derecede olmak üzere tüm yurtta artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 0 K 3 K 1 B 7 K 6 B 6 Y 8 Y 7 Y 10 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y Y Y Y PB Y PB Y 7 14 16 12 16 19 15 18 13 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB PB B B Y PB PB PB 2 18 7 17 15 11 5 29 24 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ruz’u bir bayram olmaktan çıkardılar. Siyasal bir gösteriye dönüştürdüler. Birçok kentte 21 Mart’tan önce başlattıkları sözüm ona Nevruz’u kutlama gösterilerini, gerçekte Kürt milliyetçiliğini, bölücülüğü, ayrımcılığı kışkırtmak için kullandılar. İstanbul’da, İzmir’de güvenlik güçleriyle çatışma... her yerde terör örgütü PKK’yi öven dövizler, büyük ölçüde Abdullah Öcalan posterleri ile Nevruz’un insancıl, paylaşımcı ve bütünleştirici anlamı arasında bağlantı kurabilir misiniz? Bunların amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek! Bu yılki Nevruz kutlamaları daha sonraki olası gelişmelerin provaları. Şu sorular acaba bağımsız yargıyı (savcıları) rahatsız eder mi: Öcalan posterleri, PKK’ye övgü sloganlarının yeni Türk Ceza Yasası’ndaki yeri nedir? ??? Genelkurmay açıklaması; KK Komutanı Orgeneral Büyükanıt’a yönelik, gerçekte TSK’yi hedef alan Van kaynaklı olayları (iddianameyi) ‘‘belli bir görüşün temsilcilerinin kamuoyuna yansıyan görüşleri’’ diye tarif ederken neyi veya neleri anlatmak istiyor? ‘‘Belli bir görüşün temsilcileri’’ kimlerdir? Hiç kuşku yok öncelikle Kürt milliyetçileri. PKK terör örgütü ile başarılı savaşımlar veren KK Komutanı Büyükanıt’tan (aslında TSK’den) rahatsız olanlar ve aynı kulvardaki Fethullah Gülen vb. din örgütleri. Genelkurmay açıklamasının 5. maddesi ‘‘TSK’ye yapılan haksız ve maksatlı suçlamalara öncelikle anayasal sorumluluğu olanların tavır almaları’’nı istiyor. Anayasal sorumluluğu olanların başında öncelikle hükümet geliyor. Daha önceki bir gelişme, açıklamadaki bu ifadeyi doğruluyor. Genelkurmay Başkanı Org. Özkök, iddianamenin yayımlandığı gün kuvvet komutanlarının ‘‘Git, görüşlerimizi yüzüne söyle’’ ortak kararıyla RTE ile yaptığı görüşmede Başbakan’ı TSK’ye olan görevlerini yerine getirmeye davet etmemiş miydi? Bir başka ‘‘durum’’ ortada: Genelkurmay Başkanı Özkök, gazetecilerin Genelkurmay’dan sert bir bildiri çıkacağı beklentisine verdiği yanıtta, ‘‘Masaya yumrukla değil, beynimizle vururuz’’ dememiş miydi? Gerilimli ve heyecanlı ilk günlerde bir gazetede çıkan haberde; ‘‘komutanların iddianamedeki saldırılara sert bir açıklamayla karşılık vermesi’’ önerilerine karşı, (daha önceleri hükümetle ilişkilerini ‘şiir’ gibi diye niteleyen, 2 ay sonra bu sözünü yalanlayan) Org. Özkök’ün ‘‘sorunu suhuletle çözmeyi’’ söyleyerek sert bildiri önerilerini geri çevirdiği yazılmamış mıydı? Öyleyse? Bilinen gelişmelere ve bilgilere karşın Genelkurmay ‘‘sert’’ bir açıklama yayımladı. Özkök’ün daha önceki yıllardan bugünlere değişmeyen iktidarasker ilişkilerine ilişkin sürdüregeldiği ‘‘yumuşak tutumuna’’ karşılık, TSK’nin açıklama ile sert refleks göstermesi doğal olarak hayli ilginç kimi yorumlara yol açtı ve fakat şu anlaşıldı: Kabul edilemez gördüğü saldırılara asker; Genelkurmay Başkanı Org. Özkök gibi değil, olayın doğasına uygun aynı tonda yanıt vermeyi zorunlu gördü. AKP üstüne alınmadı Genelkurmay’ın, Şemdinli iddianamesini ‘siyasi içerikli’ diye nitelemesine karşın bakanlar açıklama yapmadı. Erdoğan da grup toplantısında konuya hiç değinmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, Genelkurmay Başkanlığı’nın Şemdinli iddianamesine ilişkin açıklamasını ‘‘üstüne alınmadı.’’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup konuşmasında konuya hiç değinmezken; bakanlar, gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Genelkurmay Başkanlığı’nın Şemdinli iddianamesini ‘‘siyasi içerikli’’ nitelendiren açıklamasına karşı AKP’liler konuşmuyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, dün grup toplantısında yalnızca Nevruz kutlamaları ile Edirne’deki sel felaketine değindi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat, gazetecilerin ‘‘Genelkurmay Başkanlığı’nın Şemdinli iddianamesi ile ilgili açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz’’ sorusuna, ‘‘İddianameyi yargı yazıyor. Dolayısıyla yargı adına konuşmak bana düşmez siyasi olarak’’ yanıtını verdi. ruları yanıtsız bıraktı. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ise yalnızca bugün oynanacak GalasatarayFenerbahçe maçıyla ilgili konuşacağını söyledi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Genelkurmay Başkanlığı’nın yetkisini kullandığını belirterek açıklamada siyasi bir mesaj algılamadığını bildirdi. ŞERİATÇI TERÖR TEHDİDİ Almanya’da 2500 cami sıkı takipte OSMAN ÇUTSAY Sorular yanıtsız Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ‘‘Hep beraber izleyip göreceğiz’’ demekle yetinirken; Adalet Bakanı Cemil Çiçek, so Akılveren dördüncü oldu Muratpaşa Belediyesporlu ritmik cimnastikçi Pınar Akılveren, 1719 Mart tarihleri arasında Fransa’nın Clais şehrinde yapılan 10. Couped Opale Uluslararası Turnuvası’nda, gençler kategorisinde dünya dördüncüsü oldu. 19 ülkenin katıldığı turnuvada Akılveren’in antrenörlüğünü yapan Muratpaşa Belediyespor’un Cimnastik Antrenörü Zlatka Staykova, Akılveren’in çok küçük bir farkla üçüncülüğü kaçırdığını söyledi. ŞEMDİNLİ SÜRECİ İktidarın sessizliği açıklama getirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şemdinli iddianamesinin basına yansımasının ardından askerin dile getirdiği rahatsızlıklar konusunda hükümetin sessiz kalması, Genelkurmay Başkanlığı’nın önceki gün yaptığı sert açıklama ile sonuçlandı. TBMM’de oluşturulan Şemdinli Komisyonu’nda AKP’li üyeler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın astsubay Ali Kaya’ya ilişkin sözlerini gündeme getirdi. Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın iddianamesinin basına yansımasının ardından AKP’li komisyon üyeleri savcıya destek veren açıklamalar yaptılar. Gelişmeleri izleyen Genelkurmay, iddianamenin basına yansımasının ardından gelişmeleri Büyükanıt’ın da katıldığı toplantılarda değerlendirdi. Değerlendirmeler Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök tarafından Başbakan Tayyip Erdoğan’a iletildi. Sarıkaya’nın iddianamesi Genelkurmay’a ulaşmadan bağlayıcı hiçbir değerlendirmede bulunmayan TSK, basındaki yanlış değerlendirmeler üzerine yalnızca yasal durumu ortaya koyan bir açıklama yaptı. Bu gelişmelere karşın hükümet sessiz kalmayı tercih etti. Askerin ilettiği rahatsızlıkları da dikkate almadı. Hükümetin bu tutumu Genelkurmay’ın önceki gün yaptığı sert açıklamayla sonuçlandı. Açıklamada, Özkök’ün Erdoğan’la yaptığı görüşmede ilettiği konular ve ‘‘anayasal görevli’’ siyasi iktidardan istemler de bütün olarak yer aldı. Açıklama, ÖzkökErdoğan görüşmesinin ardından ara ara basına yansıyan ve yalanlanmayan hemen bütün haberleri kapsıyor. FRANKFURT Alman istihbarat örgütlerinin, ülkedeki 2 bin 500 caminin yakın takibe alınmasıyla elde ettiği yeni bilgilerin şeriatçı terör tehdidinin gündemden kalkmadığını gösterdiğine dikkat çekildi. Batı Avrupa’nın ciddi bir ‘‘İslamcı terör’’ tehdidi altında bulunduğunu anımsatan Almanya Anayasayı Koruma Örgütü Federal Dairesi Başkanı Heinz Fromm, El Kaide’nin 11 Eylül öncesindeki kadar etkin olamadığını, ancak ondan bağımsız çalışan birçok özerk İslamcı örgütün faaliyetlerinin daha önemli olduğunu savundu. Fromm, basına yaptığı açıklamalarda, teröristlerin hem etki hem de korkunun dozunu arttırmaya çalıştığını, bu nedenle radyoaktif malzeme içeren patlayıcı maddelerin de kullanılabileceğini belirtti. Bu arada haftalık haber dergisi ‘‘Der Spiegel’’in son sayısında, Almanya’da çok sayıdaki caminin gizli servis tarafından yakın takibe alındığı bildirildi. Ülkedeki camilerin, son iki yılda Alman istihbarat elemanlarınca çeşitli düzeylerde ve İslamcı faaliyetlerle ilgili olarak tarandığı kaydedilen haberde, 39 caminin kuşkulular listesine alındığı, bu grup içindeki 15 caminin de ‘‘özellikle sorunlu’’ olarak damgalandığı vurgulandı. Federal İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, camilerdeki hareketlenmelerin yakın takipte olduğuna dikkat çekildi. Koalisyon ortağı SPD’nin İçişleri Sözcüsü Dieter Wiefelspütz,‘‘Yeni bilgiler beni de şaşırttı’’ derken, Hür Demokrat Parti (FDP) adına partinin içişleri uzmanlarından milletvekili Max Stadler, paniğe kapılmaya ve tüm Müslümanları da kuşkulular listesine almaya gerek olmadığını söyledi. Fotoğraf: AA ‘Yazdırıldı mı?’ ? Baştarafı 1. Sayfada Prof. Şen: Mücadele normal Öte yandan Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, Almanya’da devletin camilerde köktendinci ve nefret dolu propagandalar yapanlarla istihbarat örgütleri aracılığıyla bir mücadele içinde olmasının normal karşılanması gerektiğini söyledi. Türk toplumunda radikal İslamın etkisinin hemen hemen hiç olmadığı görüşünü dile getiren Şen, şöyle konuştu: ‘‘Bizim düzenli aralıklarla yaptığımız araştırmalar bir şeyi çoktandır ortaya çıkarmış bulunuyor. Türk toplumu içinde radikal İslam denilen grupların etkisi son derece düşük. Metin Kaplan’ın Türkiye’ye gönderilmesinden sonra bu oran iyice geriledi. Halk arasında böyle olmasına karşın Müslüman örgütlerde bu yolda girişimler yapılabilir. Ama ülkede 3.5 milyon Müslüman yaşıyor. Dolayısıyla camilerin denetim altında olmasını olağan karşılamak gerek. Bence bu tür aşırı görüşler daha çok Arap ülkelerinden gelen göçmenlerin devam ettiği cami ve cemaatlerde ortaya çıkıyor.’’ Genelkurmay’ın kararına destek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TESK Genel Başkanı Derviş Günday, Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘‘Şemdinli iddianamesi’’ konusunda Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında soruşturmaya gerek olmadığına karar vermesinin yüreklerine su serptiğini bildirdi. ADD Başkanı Ertuğrul Kazancı da ‘‘suçta kanunilik’’ilkesini aştığını belirttiği iddianamenin, Genelkurmay’dan beklenen yanıtı aldığını kaydetti. ‘Türban üniversitede özgür olsun’ ? BRÜKSEL (Cumhuriyet) Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, AP’nin Din ve Siyaset Ayırımı Çalışma Grubu’nca düzenlenen ‘‘Türkiye’de Laiklik’’ konulu panelde yaptığı konuşmada Türkiye’de devletin din üzerindeki baskısının sürdüğünü savundu. ‘‘Türkiye’de Cumhuriyetin kuruluşu laiklik meselesinde önemli bir aşama olmuştur’’ diyen Lagendijk, ancak bunun devletin din üzerindeki etkisini arttırdığını söyledi. Türkiye’de türban konusunda görüş birliğine ihtiyaç olduğunu savunan Lagendijk, üniversitelerde başörtüsü takılmasına sıcak baktığını ancak kamu kuruluşları ve ilköğretimde türbanın yasak olması gerektiğini söyledi. Şemdinli’de 9 Kasım’da Umut Kitabevi’nde patlayan bombanın ardından gelişen olaylarla ilgili soruşturmayı yapan Van Savcısı Ferhat Sarıkaya tarafından hazırlanan iddianame tartışılıyor. İddianamede, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a örgüt kurmak, görevi kötüye kullanmak, sahte belge düzenlemek ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek suçlamasında bulunuldu. Büyükanıt’a yönelik bu suçlamaların dayanağı ise PKK ve Hizbullah ile bağlantılı olduğu savlanan Mehmet Ali Altındağ’ın TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu’ndaki ifadeleriydi. İddianamedeki, ‘‘Çevreden gelerek merkezi ele geçirme çabası içerisinde olan unsurlar, modernlik projesinin sahibi olan sivil/ askeri bürokratik eliti oldukça rahatsız ediyor. O halde devlet içerisinden kimi ideolojik gruplaşmala rın, çıkar çevreleri ile işbirliği içerisinde temel risk faktörü olarak gördükleri siyasi iktidara karşı tavır geliştirmesi, beklenmeyen bir durum olmamalıdır’’ değerlendirmesi de dikkat çekmişti. Arkasındaki güç kim? İddianamenin basına yansımasının ardından ‘‘Savcı kiminle hareket etmiştir, arkasındaki siyasi güç kimdir?’’ sorusu Ankara’da yanıtı aranan soruların başında geliyor. Konuyla ilgili birden fazla iddia da gündeme gelmişti. Kulislerde konuşulan bir iddiaya göre ise savcı, bazı siyasiler/siyasi yönü ağır basan bürokratların güdümünde iddianameyi düzenledi. İddiaya göre, Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, iddianamesini düzenlerken Ankara’da etkin konumda bulunan siyasi yönü ağır basan üst düzey bir bürokratla da sık sık dirsek temasında bulundu. Savcı hakkındaki olası iddianame Bitlis’te düzenlenecek, yargılama Van’da yapılacak BAŞPİSKOPOS WILLIAMS: İşleme Çiçek karar verecek İLHAN TAŞCI ‘HANİ SUSURLUK’TU’ Cumhuriyet’e konuşan Çiçek, müfettişlerin raporu hazırladıklarını belirterek ‘‘Rapor bize ulaştığında HSYK’ye göndeririz. Uygulama bu yöndedir’’ diye konuştu. Çiçek, Şemdinli olaylarının hemen ardından ‘‘2. Susurluk, devletin işi’’ yorumlarının yapıldığını anımsatarak ‘‘Peşin hüküm vermek doğru değil. Susurluk diye yazıldığı dönemde de yeterli bilgi yoktu. Rapor çıkmadan bir şey söylemek mümkün değil. Bu olayı, gecikmeden, elimizdeki yasal olanaklarla sonuçlandıracağız’’ dedi. Çiçek, Genelkurmay’ın açıklamasının anımsatılması üzerine ‘‘Ben o konulara girmem’’ diyerek yorum yapmaktan kaçındı. ya ‘‘2. sınıf’’ savcı olduğu için dosyası görev yaptığı yere en yakın başsavcılığa gönderilecek. Van’a en yakın ilin Bitlis olması nedeniyle olası bir adli soruşturma dosyası bu kentin başsavcılığına iletilecek. Düzenlenecek iddianame ağır ceza mahkemesinde kabul edildikten sonra son soruşturmaya (duruşma evresi) geçilmesi kararlaştırıldığında, bu kez dosya Sarıkaya’nın görev yeri olan Van’a gönderilecek. Ferhat Sarıkaya, Van Ağır Ceza Çömez, Erdoğan ile görüştü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP içinde son dönemde aykırı çıkışlarıyla tanınan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile ilgili iddiaları sık sık gündeme getirerek istifasını isteyen Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Başbakan Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Çömez, ‘‘Görüşmenin içeriğiyle ilgili açıklama yapamam. Görüşme talebinde ben bulundum’’ demekle yetindi. Çömez’in Erdoğan’a ‘‘Unakıtan, partiye zarar veriyor. Benim çıkışlarım partiyi yıpratmaya dönük bir şey değil’’ dediği öğrenildi. Erdoğan’ın da, ‘‘Görüşlerini parti içi organlarda dile getir, bir sorunun olursa ilk önce bunu benimle görüş’’ dediği belirtildi. Vahap Okay toprağa verildi ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’da yaşamını yitiren Gazeteci Vahap Okay, Edirnekapı Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kadıköy Yaşam Huzurevi’nde kalan Okay, 1911’de Niğde’de doğdu. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitiren Okay, Kolay İlan Gazetesi ile Okay Yayınevi’ni kurdu. Türk Basın Birliği’nin yönetiminde de görev alan Okay, Anadolu ve Trakya gazetelerinde dizi yazılar yazdı. ANKARA Genelkurmay’ın ‘‘belli bir görüşün temsilcisi’’ olarak nitelendirdiği Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın görevi kötüye kullandığı suçlamasıyla soruşturulması durumunda, hakkındaki iddianame Bitlis Başsavcılığı’nca düzenlenecek, ancak ‘‘2. sınıf’’ savcı olduğundan yargılaması Van’da yapılacak. Sarıkaya hakkında adli ya da idari soruşturma açılıp açılmayacağına Adalet Bakanı Cemil Çiçek onay verecek. Çiçek, müfettişlerin rapor yazımının sürdüğünü belirterek ‘‘İşin uzamasından yana değiliz. Rapor gelince görüşe göre gerekeni yaparız’’ dedi. Genelkurmay’ın ‘‘siyasi, kasıtlı ve telkinle’’ kaleme alındığını belirttiği Şemdinli iddianamesini hazırlayan Savcı Sarıkaya hakkında yapılacak işlemler için Adalet Bakanlığı’nın atacağı adımlar belirleyici olacak. Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın adına yer vererek suçlamalarda bulunan Cemil Çiçek. Van Savcısı Sarıkaya hakkında görevi kötüye kullandığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Sarıkaya’nın yargılanıp yargılanmayacağına Çiçek’e bağlı olan Ceza İşleri Genel Müdürlüğü karar verecek. Olası bir yargılama kararı durumunda, Sarıkaya hakkındaki dosya, yasa gereğince Bitlis Başsavcılığı’na gönderilecek. Yasa uyarınca 1. sınıf hâkim ve savcıların yargılamaları Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nde yapılıyor. Ancak Sarıka Mahkemesi’nde yargılanacak. Adalet Bakanlığı’nca görevlendirilen müfettişler, Van’daki çalışmalarını tamamlayarak merkeze döndüler. Müfettişlerin düzenleyeceği rapor, Teftiş Kurulu aracılığıyla Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne iletilecek. Genel müdürlük, Sarıkaya hakkında ceza isteyebileceği gibi, cezaya yer olmadığına da karar verebilecek. Ceza istemi durumunda Sarıkaya’nın dosyası Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na sunulacak. Kurul, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün istemiyle bağlı olmaksızın Sarıkaya hakkında karar verecek. Kurul, Hâkimler ve Savcılar Yasası uyarınca Sarıkaya’yı, fiili disiplin cezası uygulamayı gerektirmese de ‘‘mesleğin şeref ve onurunu bozduğu’’ gerekçesiyle meslekten çıkarma cezası ile cezalandırabilecek. Adalet Bakanlığı, herhangi bir disiplin ya da adli soruşturmaya yer olmadığına da karar verebilir. Bakanlık olası bir yargılama sonuçlanıncaya kadar disiplin soruşturmasının bekletilmesi yönünde de görüş oluşturabilecek. Yaratılış teorisi okutulmasın ? Baştarafı 1. Sayfada İncil’e tercih ettiği yorumunu yaptı. Gazeteye konuşan Williams, İncil’in diğer teoriler kategorisine sokulmasının yanlış olduğunu düşündüğünü belirterek böyle bir uygulamanın sadece akılları karıştıracağını söyledi. Williams, yaratılış teorisinin derslerde işlenmesinin İncil’e de bir teori gibi yaklaşılmasına yol açacağı uyarısında bulundu. Böyle bir durumda yaratılış teorisinin diğer teorilerden farkı kalmayacağını belirten Williams, bunun da yaratılış inancını güçlendirmeyeceğini aksine zarar vereceğini kaydetti. Gazete İngiltere’de yaratılış ve ‘‘akıllı tasarım’’ teorileriyle ilgili tartışmaların yaşanmasına karşın konunun ABD’deki gibi siyasileştirilmeyeceği yorumunda bulundu. ABD’de mahkemelere taşınan, okullarda okutulmak istenen ve bu yüzden laik kesimlerin yoğun tepkisiyle karşılaşan ‘‘akıllı tasarım teorisi’’nin savunucuları ‘‘hayatın, evrimle oluşmuş olması için çok karmaşık olduğunu ve üstün bir zekanın tasarımı olabileceğini’’ savunuyor. ‘‘Akıllı tasarım’’ savunucuları evrim teorisinin, hayatın başlangıcı ya da oldukça karmaşık olan türlerin ortaya çıkışını tam olarak açıklayamayacağını öne sürüyor. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle