25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MART 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Unakıtan’ın kızı öğrenim görürken aldığı lüks otomobili ‘bedelsiz’ yöntemle ithal etti 5 ABD’den spor Mercedes İLHAN TAŞCI ANKARA Kendisi ve ailesi hakkında her gün yeni bir iddianın gündeme geldiği Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın kızı Fatma Unakıtan’ın ‘‘öğrenciyken’’ satın aldığı 2004 model C230 spor tip Mercedes otomobili ‘‘bedelsiz ithal’’ yöntemiyle Türkiye’ye getirdiği saptandı. Türkiye’deki değeri 42 bin Avro (67 bin 872 YTL) olan otomobilin mülkiyet belgesinde değeri 32 bin 100 dolar görünürken gümrük beyannamesinde bu tutarın 27 bin 638 dolar olarak geçmesi dikkat çekti. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ‘‘Bir öğrencinin bu kadar pahalı aracı alması mümkün değil. Ailesi yardım etmişse Sayın Unakıtan’ın veraset ve intikal vergisi ödemesi gerekiyor’’ dedi. Unakıtan’ın çocukları ticari faaliyetlerini her geçen gün yeni alanlarla genişletirlerken ABD’de öğrenci oldukları dönemde bile lüks otomobili satın alabilecek parayı kazandıkları ve Türkiye’ye getirdikleri ortaya çıktı. Unakıtan’ın kızı Fatma Unakıtan ABD’deki Ohio Üniversitesi’nde öğrenci olarak bulunuyordu. Cumhuriyet’in ulaş Unakıtan’a 3. gensoru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında verdiği 3. gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmeler TBMM Genel Kurulu’nda yarın gerçekleştirilecek. Unakıtan hakkında geçen ay verilen gensoru önergesi görüşmeleri sırasında AKP’nin firesi 3’te kalırken Kızılcahamam kampı sonrasında yapılacak 3. gensoru önergesinin oylamasında bu firenin yükselip yükseldelsiz ithalat’’ yöntemiyle getirebilmek için yaptığı başvurunun ardından Gümrükler Genel Müdürlüğü 20 Haziran 2005 tarihinde ithalat izni verdi. Türkiye’ye getirilmesinin ardından araç, Unakıtan’ın babasının başında bulunduğu Maliye Bakanlığı’nın İstanbul Tasfiye İşletme Müdürlüğü’nün Yeşilköy’deki ambarına teslim edildi. 22 Haziran 2005 tarihli gümrük beyannamesine göre, spor aracın değeri 27 bin 338 dolar. Fatma Unakıtan gümrük vergisi ve KDV olarak da toplam 33 milmeyeceği merak konusu oldu. CHP, Unakıtan hakkında, ‘‘kızına ait şirketin TelsimVodafone ile ilişkileri, likit ve pastörize yumurtaya uygulanan KDV oranının indirilmesinde çocuklarıyla işbirliği içerisinde nüfuz ticareti yoluyla görevini kötüye kullandığı ve lojman giderlerini kamuya ödeterek siyasi ahlak kurallarına aykırı davrandığı ve bu suretle kamuyu zarara uğrattığı’’ gerekçesiyle 3. gensoru önergesini verdi. yar 487 milyon lira ödeme yaptı. Mercedes yetkilileri, spor otomobilin Türkiye’deki değerinin 42 bin Avro (67 bin 872 YTL) olduğunu bildirdiler. Kemal Unakıtan. tığı resmi belgelere göre, Fatma Unakıtan 24 Kasım 2003 tarihinde C230 spor tip Mercedes marka beyaz renkli otomobili satın aldı. Unakıtan, otomobili ‘‘976 W Fifth Ave Columbus 43212’’ adresinde bulunan ‘‘Ed Potter Inc.’’ şirketinden 32 bin 100 dolara satın aldı. Öğrenimini tamamlamasının ardından 6 Nisan 2005 tarihinde Türkiye’ye kesin dönüş yapmak üzere ikametgâhını Türkiye’ye nakletti. Öğrenci olduğu dönemde aldığı otomobili Türkiye’ye ‘‘be Bakan Unakıtan vergisini ödedi mi? Bedelsiz ithalat yoluyla getirilen araçlar için yurtdışına herhangi bir döviz transferi yapılmıyor. Aracı getiren kişinin otomobili yurtdışında kazandığı parayla almış olması gerekiyor. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, bir öğrencinin bu kadar pahalı aracı almasının iki yolu bulunduğunu belirterek şunları söyledi: ‘‘Birincisi çalışarak alması fiilen mümkün değil. Çünkü bir öğrencinin yurtdışında pahalı aracı alması mümkün değil. İkincisi ailesinden yardım almıştır. Aileden yardım almışsa Sayın Kemal Unakıtan’ın veraset ve intikal vergisi ödemesi gerekiyor. Unakıtan ailesinin, Kemal Unakıtan’ın Maliye Bakanlığı ile birlikte ortaya çıkan özel ilişkileri bu kişinin bakanlık koltuğunda oturmaması gerektiğini gündeme getirmiş oluyor. Babasının veya kızının bu araçla ilgili açıklama yapmasının istenmesi kamuoyunun doğal hakkıdır. Gümrüksüz mısır ithalatında olduğu gibi araba ithalatında da gümrük örgütü Unakıtanlar’ın emrinde.’’ Kızı Zeynep Basutçu Unakıtan da BMW otomobiliyle yaptığı tartışmalı ziyaretlerle gündeme gelmişti. Zeynep Unakıtan’ın, BMW marka otomobiliyle Telsim Genel Müdürü Mehmet Taşaltın ile görüştüğü ve Yunanistan’da devlet yetkililerinin telefonlarını dinlediği ortaya çıkan Vodafone tarafından Telsim’in satın alınmasına aracılık ettiği savlanmıştı. ‘Sol bacak’ bile ayrımcılık kurbanı! AKP’nin görme özürlü İstanbul Milletvekili Lokman Ayva, partisinin grup toplantısında özürlülerin sorunlarını anlatmak için söz istedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Ayva’ya takıldı: ‘‘Ben Sayın Ayva’yı göremiyorum, o beni acaba görüyor mu?’’ Ayva’nın yanıtı, milletvekillerini hüzünlendirdi: ‘‘Sayın Başbakan beni bir gün göremiyor, ama ben kendisini bir ömür boyu göremeyeceğim.’’ Erdoğan, hüzünlü atmosferi dağıtmak için yine espriyle karşılık verdi: ‘‘Ama geçen gün gördüğünü ifade etmişsin.’’ Ayva, altta kalmadı: ‘‘O tamamen konjonktüreldi.’’ Erdoğan, bu atışmaların ardından Ayva’ya söz verdi. Ayva, sakatlara taşıt alımında tanınan vergi muafiyetindeki tutarsızlığa dikkat çekti: ‘‘Sakatlara, araba alırken vergi muafiyeti tanınıyor. Bu da ancak sağ bacağın sakatlığı halinde oluyor. Sol bacak sakat olursa hatta bacağın hiç olmadığı durumlarda bile vergi muafiyeti tanınmıyor. Bu, bir çelişkidir, bunun bir an önce düzeltilmesi gerekir.’’ Bu durum, Orhan Veli’nin şu dizelerini anımsattı: Sarhoş oldum da/ seni hatırladım yine/ sol elim/ acemi elim/ zavallı elim. Sadece ‘‘sol el’’ değil, ‘‘sol ayak’’ da ‘‘zavallı’’... AKP ‘kadınlardan yana’ mı? 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde karanfiller dağıtıldı, kürsüler bir günlüğüne kadınlara bırakıldı. AKP’li Fatma Şahin, TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak iktidarları döneminde kadınlar için yapılanları anlattı. Ancak; Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun kadın örgütleriyle neden mahkemelik olduğunu, anayasa değişiklikleri sırasında neden pozitif ayrımcılığa karşı çıktıklarını, AKP’li belediyelerin bastırdığı evlilik rehberlerinde kadını ikinci sınıf gösteren bölümlerin neden yer aldığını söylemedi. Arada CHP sıralarından yapılan laf atmalara da ‘‘günün anlam ve önemi’’ni gerekçe göstererek sert tepki gösterdi. CHP Kadın Kolları Başkanı Güldal Okuducu, kürsüye çıktığında gerilim yeniden yükseldi. Güldal Okuducu: Bu ülkenin kadınları, kazanımlarını bu ülkenin devrimlerine borçludur. Bugün, laik, demokratik rejim, bütün kurumlarıyla, bütün kuruluşlarıyla, bütün değerleriyle ve temel felsefesiyle, bizzat iktidar olanların saldırısı altındadır; yani, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan kadınlar, bizzat seçtikleri iktidar eliyle kadınerkek eşitliğinin ortadan kaldırıldığı, kadın özgürlüğünün yok edilmeye çalışıldığı koşullarla karşı karşıyadırlar. Durdu Mehmet Kastal (AKP, Osmaniye): Hadi oradan!.. Feridun Baloğlu (CHP, Antalya): Ne demek hadi oradan?! Durdu Mehmet Kastal (Osmaniye): Konuşma!.. Güldal Okuducu (Devamla): (...) O gün Konya’da Aliye’ye kalkan el, bu değerlere inanmış bütün Cumhuriyet kadınlarına kalkmış bir eldir. Dün Başbakan, ulema sınıfını, ulemalara sorulmasını hedef olarak göstermişti. Ulemanın var olduğu ülkelerde; yani, laik demokratik rejimden nasibini almamış olan ülkelerde kadınlara reva görülenlerin neler olduğunu bir an için hatırlarsak, asla ve asla, o uygulamaların bu coğrafyada yaşam bulamayacağına dair kararlılığımızı bir kere daha dile getirme ihtiyacını hissederiz sevgili arkadaşlarım. (...) Aslında bir iktidarın amacı sosyal devleti ortadan kaldırmak değildir. Hüseyin Tanrıverdi (AKP, Manisa): Sosyal devlet bizim sayemizde oldu; senin haberin var mı?! Güldal Okuducu (Devamla) İktidar, burada, ianelerle övünemez. İktidar, burada, dün ekranlara yansıyan Batman’daki 18 milyonu almak üzere kuyruğa girmiş beyaz yemenili kadınların oradaki itiş kakış görüntülerini Türkiye’nin ekranlarına yansıtmış olmakla övünemez. Zeynep Tekin Börü (AKP, Adana): Onlar memnunsa. Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanını seçmenin bu parlamentonun hakkı olduğunu söyledi AKP’de Köşk tartışması ? AKP kurucu üyesi Fatma Ünsal’ın “Erken seçime gidelim, cumhurbaşkanını yeni Meclis seçsin” yönündeki sözlerine yanıt veren Erdoğan, seçimlerin ne zaman yapılacağının belli olduğunu ve cumhurbaşkanını seçmenin bu parlamentonun hakkı olduğunu söyledi. EMİNE KAPLAN KIZILCAHAMAM AKP’nin Kızılcahamam kampında, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri tartışıldı. Adıyaman Milletvekili Faruk Ünsal’ın eşi ve AKP’nin kurucu üyesi Fatma Ünsal’ın, ‘‘Erken seçime gidelim, seçimlere az bir süre kala cumhurbaşkanını bu Meclis’in seçmesi şık olmaz’’ sözlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘Cumhurbaşkanını seçmek bu parlamentonun hakkıdır’’ yanıtını verdi. Erdoğan, kabine değişikliği beklentileri ile ilgili olarak da ‘‘Yorulan arkadaşlarımızla birlikte yan yana yolumuza devam edeceğiz’’ mesajı verdi. Kızılcahamam kampının basına kapalı bölümünde eleştirileri yanıtlayan Erdoğan, seçim havasına girilmemesini söyledi. Erdoğan, Merkez Bankası Başkanlığı ile ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘Merkez Bankası Başkanı’nın görev süresi salı günü 17’de doluyor. Banka İdare Meclisi vekâleten bir atama yapacak. Biz de ondan sonra bir değerlendirme yapıp isim tespit edeceğiz.’’ Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini gündeme getirdi. Seçime 12 ay gibi bir süre kaldığını söyleyen Yarbay, mevcut Cumhurbaşkanı’nın durumunu tartışmaya açmadan yasal bir düzenleme yapılmasını önerdi. Yarbay, ‘‘Cumhurbaşkanının yetkileri azaltılmalı. Güçlü bir başbakanlık sistemi getirilmeli’’ dedi. AKP kurucu üyesi Fatma Ünsal’ın ‘‘Erken seçime gidelim, seçime az bir zaman kala cumhurbaşkanını bu Meclis’in seçmesi doğru olmaz, şık olmaz’’ sözlerine yanıt veren Erdoğan ise Cumhurbaşkanlığı seçiminin ne zaman yapılacağının belli olduğunu belirtti. Erdoğan, ‘‘Cumhurbaşkanını seçmek bu parlamentonun hakkıdır. Bu hak parlamentoya kullandırılmalıdır’’ diye konuştu. Konuşmasının bir bölümünde muhaliflere de seslenen Erdoğan, ‘‘Eleştiriye karşı değiliz. Ancak getirilen eleştirilerin ufuk açması çok önemli” değerlendirmesini yaptı. Başbakan Erdoğan, Şemdinli iddianamesiyle ilgili yorum yapılmamasını istedi. İSTİKLAL MARŞI KUTLAMASI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam kampında yaptığı konuşmanın sonunda İstiklal Marşı’nın TBMM’de kabulünün 85. yıldönümü olduğunu anımsatarak milletvekillerini İstiklal Marşı’nı söylemeye davet etti. Başbakan Erdoğan ve milletvekilleri, İstiklal Marşı’nı söyledikten sonra marş için bestelenen 2 kıtası dışındaki 8 kıtasını da okudular. (Fotoğraf: AA) Bir İtalyan’ın vatandaşlık serüveni... TBMM İçişleri Alt Komisyonu’nda, Nüfus Hizmetleri Yasa Tasarısı’nın ‘‘Türkiye’de oturan yabancıların nüfus kayıtları’’ başlıklı maddesi görüşülürken, CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, İtalyan bir arkadaşının sorununu gündeme getirdi: ‘‘İtalyan vatandaşı olan profesör bir arkadaşım var, arkeolog Sebastiana Lagona. 1980 yılından beri Aliağa’da Kyme antik kentinde kazı yapıyor. Aliağa’ya 1 trilyon lira harcayarak müze kurdu. Ben belediye başkanıyken adını bir caddeye verdim. Kendisi Türk vatandaşı olmak istiyor, ancak bir türlü olamıyor.’’ Ülkü, Lagona’nın Türk vatandaşı olabilmesi için Türkiye’de 6 ay ikamet etmesi ya da bir Türkle evlenmesi koşulunun getirildiğini söyledi ve ekledi: ‘‘26 yıldır Türkiye’ye gelip gidiyor. Ama 6 ay sürekli bir adreste ikamet etmesi zor. Lagona, 70 yaşında, kim evlenir?’’ Ülkü, bu koşulların yerine getirilememesi üzerine başka formüller aradıklarını, yetkililerin son olarak iki yol gösterdiğini anlattı: ‘‘Ya Lagona seni evlat edinsin, ya da sen Lagona’yı evlat edin, dendi. Ee yaş itibarıyla iki seçenek de mümkün olmuyor. Yani anlayacağınız, onca uğraşımıza rağmen bir türlü arkadaşım Türk vatandaşı olamadı.’’ İçişleri Bakanlığı yetkilileri, İçişleri Bakanı’nın bu konuda yetkisini kullanabileceğini belirterek, Ülkü’ye Abdülkadir Aksu ile görüşmesini önerdiler. Lagona, şimdi Aksu’nun torpilini bekliyor... UNAKITAN’A DESTEK İSTEDİ AKP’LİLERE BRİFİNG VERDİ Erdoğan’dan birlik çağrısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletvekillerinden CHP’nin, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında verdiği ve yarın görüşülecek olan gensoru önergesinin oylamasında muhalefete gereken yanıtı vermelerini istedi. AKP’nin Kızılcahamam kampının kapanışında bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, AKP’nin tek tipçi, teksesli ve standartlaştırıcı bir siyasi hareket olmadığını belirterek ‘‘Partimizim kadrosu, siyasetimizin her kademesinde vahdet ilkesini hayata geçirme çabasındadır. Farklılıklarımızı ayrışma değil, bütünlük içinde bir terkibe ulaşma vesilesi sayıyoruz. Bu yüzden bizim diyalog ve istişare zeminlerimiz, birbirimizi tamamlamak gibi bir anlayışa dayanır, dayanmalıdır’’ dedi. Muhalefeti de eleştiren Başbakan Erdoğan, ‘‘Onlar varsın kendi hesaplarıyla baş başa kalsın. Onlar siyaseti kumda oynamak, bir bardak suda fırtına koparmak, kavga etmek zannetsinler. Onlar varsın siyaset üretmeyi gündemde yer almak sanmaya devam etsinler. Bu vatan, bu ülke, bu millet, yüreğinde hizmet aşkı olanları ilelebet bağrına basacaktır’’ diye konuştu. TBMM’de yarın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile ilgili gensorunun görüşüleceğini de anımsatan Başbakan Erdoğan, ‘‘Salı günü yapılacak gensoru oylamasında dirliğimiz ve beraberliğimizin gereği olan cevabı, 6 aya üç gensoru sığdıran ana muhalefet partisine vereceğiz’’ dedi. Gül: İran için hazır olmalıyız KIZILCAHAMAM (Cumhuriyet Bürosu) Kızılcahamam kampında milletvekillerine dış politikadaki gelişmelerle ilgili bilgi veren Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ‘‘İran’a müdahale olacak ya da olmayacak diye bir şey diyemem. Ama her zaman hazırlıklı olmalıyız, kayıtsız kalmak mümkün değil. Ne olup ne biteceğini sı kı takip etmemiz lazım. Olası bir müdahalenin bizi etkilememesi mümkün değil, çünkü sınırdayız’’ diye konuştu. Dünya kamuoyunda İran konusunda Irak’taki gibi bölünmüşlük olmadığını anlatan Dışişleri Bakanı Gül, ‘‘İran’ın nükleer programı ile ilgili tabii ki bizim girişimlerimiz olacak. Çünkü, bunu ancak Türkiye ve Rusya engelleyebilir. Nükleer İran bizim için de tehlikeli. Bu konuda Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde ABD’yle birlikte hareket edeceğiz’’ görüşünü dile getirdi. Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin durumuyla ilgili de bilgi veren Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Suriye tarafında asker yok, ancak biz kendi kendimize mayınlı arazide bekliyoruz. Mayınların temizlenmesi için 400500 milyon dolar gerekiyor. Mayınlı haritalar kayboldu, sel nedeniyle bazı mayınlı bölgeler yer değiştirdiği için teknik sorunlarımız var. Devletin bunun altından kalkması mümkün değil. Temizleme işini özel sektöre yaptırmayı düşünüyoruz, bu konuda firma bazında öneriniz varsa değerlendiririz.’’ Doğuştan FB’li AKP’li TBMM İdare Amiri Fevzi Berdibek, koyu bir Fenerbahçe taraftarı. Kendi deyimiyle ‘‘doğuştan’’ Fenerbahçeli. Berdibek, bunun kanıtı olarak da ad ve soyadının baş harflerinin Fenerbahçe’nin kısaltmasıyla aynı olmasını gösteriyor. İşte bu FB hastalığı nedeniyle Berdibek, geçtiğimiz hafta Meclis’te bir ‘‘ilk’’e imza attı. Ezeli rakipler FenerbahçeGalatasaray’ın Fortis Kupası için karşı karşıya geldiği geçen çarşamba akşamı, Meclis Genel Kurulu da çalıştığı için, ‘‘şipşak’’ bir çözüm geliştirdi. AKP kulisine Digitürk yayını bağlattı. Böylece milletvekilleri bir yandan genel kurulda ‘‘çalışıyormuş’’ gibi görünürken, diğer yandan da maçı canlı izleme fırsatı yakaladılar. Tabii sadece ‘‘iktidar’’ kulisine konulan Digitürk yayını nedeniyle, o akşam maçı ‘‘misafir milletvekili’’ olarak izleyen CHP’liler ‘‘ayrımcılık yapılıyor’’ diye alınganlık gösterecek oldular. Neyse ki, Berdibek, Digitürk yayınının kendi girişimi olduğunu, maçtan sonra da alıp götüreceğini belirterek CHP’lilerin gönlünü aldı. Erdoğan’a ‘Sakin ol’ uyarısı AKP’nin Kızılcahamam kampının son gününde bazı milletvekilleri hükümetin politikalarını eleştirirken, bazıları da ülke sorunlarına dönük görüşlerini dile getirdi. Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ve Hatay Milletvekili Fuat Geçen başta olmak üzere muhalif milletvekillerinin sessiz kalmaları dikkat çekti. Erdoğan daha önceki kampların tersine, bu kez milletvekili ve bakanların gruplar halinde görüşmelerine olanak sağlayan ‘‘Bakan Masası’’ uygulamasını kaldırdı. Başbakan Erdoğan’ın özellikle Maliye Bakanı Kemal Unakıtan başta olmak üzere hakkında yoğun yolsuzluk iddiaları bulunan bakanların eleştiri oklarına hedef olmasını engellemeyi amaçladığı belirtildi. Diyarbakır Milletvekili Fehmi Uyanık yaklaşık 7.7 bin YTL maaş alan milletvekillerinin maaşlarının yetersizliğinden yakındı. Erdoğan’ı üslubu konusunda da uyaran Uyanık, ‘‘Daha sakin ve güleryüzlü olun, sinirleniyorsunuz’’ diye konuştu. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan tbmmcum@ttnet.net.tr CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle