Katalog

13 MART 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ordu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü dağıttığı kitapçıkta öğrencileri şeytanla korkuttu 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Hutbe gibi sigara broşürü FIRAT KOZOK Türkiye’de Milliyetçilik Niçin Yükselişte? Sovyetler çöktü, Küreselleşme başladı. Tüm dünyada sevinç çığlıkları duyuldu: ‘‘Tarihin sonu geldi!’’ ‘‘Savaşlar sona erdi!’’ ‘‘Ulus devlet bitti!’’ ‘‘Milliyetçilik dışa kapanmadır, izolasyondur, gericiliktir, faşizmdir!’’ ??? Aradan on beş yıl geçti. Ne tarihin sonu geldi! Ne savaşlar sona erdi! Ne ulus devlet bitti! Ama ulusçuluk Türkiye’de lanetlendi! Milliyetçilik, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, tüm dünyada yükselişe geçti. Sadece Türkiye’de, Türkiye’nin çıkarları söz konusu olduğunda lanetlendi. ??? Türkiye’nin sorunları açısından ‘‘karşı taraf milliyetçiliği’’ ise doludizgin güçleniyordu: Kıbrıs sorunu. Ayrılıkçı etnik sorun. Ege sorunu. Kuzey Irak sorunu. Soykırım iddiaları sorunu. Hepsi, Türk milliyetçiliğinin lanetlendiği bir ortamda, ‘‘karşı taraf milliyetçiliğinin’’ yükselişine dayalı sorunlar olarak belirginleşti. ??? Avrupa Birliği, genişleme müzakerelerinde Türkiye’ye ikinci sınıf devlet muamelesi yaptı. Annan Planı’nı kabul eden Kıbrıs Türkleri ve onları destekleyen Türkiye, bu planı reddeden Kıbrıs Rumlarının AB’ye tam üye olmasıyla kendilerini aldatılmış saydı. Amerika ’nın Irak işgalinden sonra Kuzey Irak’taki oluşum, Türkiye’ye ikinci bir aldatılmışlık duygusu yaşattı. Irak’taki Türk askerlerinin başına, Amerikan askerleri tarafından çuval geçirilmesi, Türkiye’nin ulusal gururunu yaraladı. Soykırım iddialarına, yasa çıkarmak gibi akıldışı bir yolla destek veren devletlerin arasına, Almanya ve Polonya gibi ülkelerin de katılması, Türkiye’nin moralini iyice bozdu. Bölücü etnik terörle mücadelede, Türkiye, AB tarafından yalnız bırakıldığı izlenimine kapıldı. ??? Türkiye, bütün haberleşme sistemini, kurucusu son derece lekeli siyasal geçmişe sahip bir Arap sermaye grubuna satarken, ABD, Amerikan şirketlerini satın almak isteyen Çin’i engelliyor, Fransa , dilini korumak için özel yasa çıkarıyor, yine Amerika, limanlarının kontrolünü bir İngiliz şirketini satın alan Arap sermayesine vermeyi reddediyordu. ??? Bütün bunlar olurken Amerika Birleşik Devletleri, ulusal çıkarlarını korumak adına, ‘‘önleyici vuruş’’ (preemptive preeminence) doktrinini geliştiriyor, bütün dünyayı askeri ve stratejik denetim altına almak üzere harekete geçiyordu. ??? Efendim! Duyamadım! Hâlâ mı soruyorsunuz! Türkiye’de milliyetçilik niçin mi yükselişte? ekongar?cumhuriyet. com.tr www.kongar.org Dini içerikli broşürden dikkat çekici satırlar: ? Vücuda zararlı maddeleri almak haramdır, ? Şeytanın en büyük silahı içkidir, ? Sigaranın İslami hükmünü siz verin, ? İçki soy sağlığını bozar. EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Ordu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nce hazırlanan broşürle ilgili olarak “Çocuklar sigaranın zararlarını bilimsel yöntemlerle anlatmak yerine şeytanla korkutuluyor” dedi. ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında dağıttı. İçki ve sigaranın zararlarının ‘‘haram’’, ‘‘günah’’, ‘‘şeytan’’ gibi dini sıfatlarla anlatıldığı broşürde ayrıca, ilginç benzetmeler yapıldı. Broşürde geçen bazı cümleler şöyle: Sigara içen kadınlar, içmeyenlerden 10 yaş fazla ihtiyarlamaktadır. Vücuda zararlı maddeleri almak haram. Sigara vücuda zararlıdır, sigara israftır. Kıyas metoduyla sigaranın İslami hükmünü siz veriniz. Sigara içen kadınlarda kısırlık on kat fazladır. İçki soy sağlığını bozar. Adam öldürmek büyük günahtır oysa, Türkiye’de yılda 25 bin kişi başkalarının içtikleri sigara dumanı nedeniyle ölmektedir. İçki içenlerin delirip tımarhaneye gitme ihtimalleri daha fazladır. İçki ve sigara erkekliğin baş düşmanı. Sigara dumanının solunmadığı, içki bar ANKARA Ordu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nce ‘‘Yeşilay Haftası’’ nedeniyle kentteki okullara dağıtılan broşürde, içki ve sigaranın zararları dini ifadelerle anlatıldı. İçki ve sigaranın ‘‘haram’’ olduğu belirtilen broşürde, ‘‘Şeytanın insanlara karşı en büyük silahı içki, sigara, uyuşturucu maddeler ve kumardır’’ denildi. İçkinin ‘‘soy sağlığını bozduğu’’ ve ‘‘tımarhanelik ettiği’’ savunulan broşürde, öğrencilerden ‘‘kıyas metoduyla sigaranın İslami hükmünü vermeleri’’ istendi. Ordu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda, 17 Mart arasında kutlanan Yeşilay Haftası nedeniyle hazırlanan broşürün merkez okullarda, rehber öğretmenler öncülüğünde dağıtılmasını istedi. Milli Eğitim Müdürlüğü ise, ‘‘Dikkat! Neslimizi Kurtaralım’’ başlıklı broşürü kentteki dağının tokuşmadığı, uyuşturucunun alınmadığı sağlıklı ve tatlı sohbetlerde bulununuz. Şeytanın insanlara karşı en büyük silahı, içki, sigara, uyuşturucu maddeler ve kumardır. DİNÇER: MİSTİK BROŞÜR Broşürü değerlendiren EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, ‘‘Yazılanlar fazla abartılı. Dini ifadelerle broşüre mistik bir hava verilmiş’’ dedi. Kimsenin içki ve sigaranın zararlarının anlatılmasına karşı çıkmayacağını vurgulayan Dinçer, ‘‘Ancak, böyle hutbe gibi bir broşürle de bu yapılmamalı. Okullarda zaten öğretmenlerce sigara ve içkinin zararları bilimsel yöntemlerle anlatılıyor. Ancak, bu broşür kamu kurumlarında gelinen noktayı göstermesi açısından önemlidir. Çocuklar, bilimsel yöntemler yerine şeytanla korkutularak eğitilmeye çalışılıyor’’ diye konuştu. Konya’da çift başlı bebek doğdu ? KONYA (AA) Konya’da Rabia Baldan adlı kadın çift başlı bir bebek dünyaya getirdi. Baldan, ilk kontrole 6 aylık hamileyken gittiğini belirterek ‘‘Önce Konya Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde muayene oldum. Bebeğin sorunlu olduğunu söyleyip beni daha ayrıntılı tetkik için tıp fakültesine sevk ettiler’’ dedi. Doğumun Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde gerçekleştiğini ifade eden Baldan, şöyle devam etti: ‘‘Doktorlar, çocuğun ölü doğabilme ihtimali olduğunu söylüyordu. Doğum gerçekleşti. Bebek çift başlıymış ve doğumdan sonra ölmüş. Bebeğin öldüğünü söylemediler. Ancak çevremdekilerin konuşmalarından ve sağlık görevlilerinin tavırlarından bunu hissettim.” Sendikalardan referandum Sivil toplum örgütleri, hükümetin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nın referanduma götürülmesi istemlerine kulak tıkaması üzerine harekete geçti ANKARA (ANKA) Türk Tabipleri Birliği, DİSK ve KESK, hükümetin yeni hazırladığı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’na karşı Türkiye genelinde 27 Mart1 Nisan tarihleri arasında referandum yapacak. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından yapılan açıklamada, 6 Mart’ta AKP hükümetine Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nı referanduma götürmesi için çağrı yapıldığı anımsatıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın bu çağrıları yanıtsız bıraktığı belirtilen açıklamada, hükümetin çağrıyı yanıtsız bırakarak halkın kendi referandumunu yapabilmesinin zeminini açtığı kaydedildi. Hükümetin antidemokratik bir yaklaşımda olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi: ‘‘Tüm bu gerekçelerle, hükümetin kaçtığı bu sorumluluğu üstleniyor, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nın satır aralarında hangi kayıplarının gizlendiğini, nasıl bir aldatmaca olduğunu anlatmak ve halkın sağlık hakkına, emeklilik hakkına, geleceğine sahip çıkabilmesini sağlamak amacıyla referanduma gidiyoruz.’’ Doktorlar Anayasa Mahkemesi’nde ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, doktorlara zorunlu hizmet getiren yasanın bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini bugün esastan görüşecek. Danıştay, ‘‘doktorlara devlet hizmeti yükümlülüğü getirilebileceği’’ ancak hükümet kararının, Anayasa’nın ‘‘ölçülülük’’ ilkesine aykırı olduğu değerlendirmesinde bulunmuştu. B İzmir’in Aliağa ilçesinde, garnizon komutanı, belediye başkanı, cumhuriyet başsavcısı ve hâkimin de yer aldığı Türk Halk Müziği korosu, ilk konserini verdi. İlçe sakinlerinin de büyük ilgi gösterdiği TÜPRAŞ Aliağa Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen ‘‘Anadolu’dan Esintiler’’ konulu konser ayakta alkışlandı. Şef Hikmet Gökçen yönetimindeki konserde (soldan sağa) Garnizon Komutanı Yüzbaşı Osman Miran, Aliağa Sulh Hukuk Mahkemesi Hâkimi Mustafa Yörü, Cumhuriyet Başsavcısı Levent Hardalaç ve Belediye Başkanı Tansu Kaya’nın da yer aldığı 15 kişilik koro, çeşitli yörelerden derlenen 17 türküyü seslendirdi. (Fotoğraf:AA) öyle koro görülmedi 27 MART 1 NİSAN... Referandumun 27 Mart1 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirileceği ve ülkenin birçok yerine yaygın olarak sandıklar kurularak olanaklı olan en yüksek oy sayısına ulaşılmasını ve halkın iradesinin sandığa yansımasını sağlayacak özen ve ciddiyetle yaşama geçirileceği bildirildi. TTB Merkez Konseyi, TTB, DİSK ve KESK’in yalnızca referandumun çağırıcısı olduklarını, referandumun gerçek sahibinin gönüllü tüm kuruluşlar, gönüllü siyasi partiler ve böylesi yaşamsal bir konunun halkla paylaşılması gerektiğine inanan herkes olduğu da vurgulandı. Seken kurşun ağır yaraladı ? VİRANŞEHİR (AA) Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde Mustafa Atan’a ait düğünde kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce tabancalarla havaya ateş edildi. Bu sırada seken kurşunlardan biri düğün sahibinin yeğeni Remzi Atan’ın vücuduna isabet etti. Yakınları tarafından kaldırıldığı Viranşehir Devlet Hastanesi’nde ilk müdahalesi yapıldıktan sonra Şanlıurfa’ya sevk edilen Atan’ın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Emniyet, Halkevlerini DHKPC’nin güdümünde olmakla suçladı Yumurtalı ‘isyancılar’ yargılanıyor MERSİN/ADANA (Cumhuriyet) Halkevleri Mersin Şubesi Başkanı Şamil Işık Cevahir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yumurtalı protesto düzenleyen Halkevleri üyeleri hakkında ‘‘devletin bütünlüğünü tehdit ve halkı silahlı isyana teşvik’’ suçlamalarıyla dava açılmasını ‘hukukun taraflı kılınması’’ olarak yorumladı. Halkevleri Genel Merkezi de savcılığa gönderilen fezlekede, www.halkevleri.org.tr adresinde yayın yapan sitenin DHKPC’nin güdümünde olduğunu ileri süren Mersin Emniyet Müdürlüğü yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Erdoğan’a şubat ayındaki Mersin ziyareti sırasında yumurta fırlatan 5’i tutuklu 9 Halkevleri üyesinin yargılanmasına bugün Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. Halkevleri Mersin Şube Başkanı Şamil Işık Cevahir, üyelerine yöneltilen suçlamalara tepki göstererek, ‘‘Türkiye’de hukukun bu derece taraflı kılındığı bugüne kadar görülmemişti. Konya’da başı açık kadın gazeteciyi taşlayanlar hakkında soruşturma bile yürütülmezken iki yumurtanın atıldığı eylemde Türkiye’nin yıkılacağı ileri sürülüyor’’ diye konuştu. Işık Cevahir, duruşmaya 30 avukatın katılacağını kaydetti. Piriştina için ski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet PiEnan riştina’nın ölüm yıldönümünde açılması planlave 10 bin elin bir araya gelmesiyle oluşturulacak anıt heykel çalışmasına el kalıplarını vererek katılmak isteyenler, bunun için kurulan çadırın önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Çalışma için Alsancak vapur iskelesi önüne kurulan çadırda 10 kişilik bir ekiple birlikte 3 haftada 3 bin 500 el kalıbının çıkarıldığı belirtildi. Hedef 10 bin el kalıbına ulaşmak. Piriştina ailesi de heykel için ellerinin kalıbını vermiş. Çalışmayı 10 kişilik ekibiyle yürüten heykeltıraş Ekin Erman, anıt heykelin, Piriştina’nın ölüm yıldönümü olan 15 Haziran gününe yetiştirilmesine çalışıldığını ifade etti. (AA) KELKİT ÇAYI’NDA CESET ARAMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR Tarihi yapıda kaçak inşaat ? BURSA (Cumhuriyet) Bursa’nın Osmangazi ilçesinde Belediye Başkan Yardımcısı Şahin Başol ve İmar Müdürlüğü Yapı Kontrol Bürosu görevlisi inşaat mühendisi Özlem Öztürk, bir ihbar üzerine kentin simgelerinden 600 yıllık tarihi Kozahan’da araştırma yaptılar. Araştırma sonucunda Kozahan’ın zemininin gelişigüzel kazılarak yeni bodrum katları yaratıldığı, elde edilen odaların dükkânlara eklendiği ve 17 kolonun kesildiği belirlendi. İzinsiz çivi bile çakılamayan Kozahan’da dükkânlarını genişleten işyeri sahiplerinin belirlenmesi için başlatılan incelemenin kapsamının genişletileceği belirtildi. Torun hevesi ölümle bitti TOKAT (Cumhuriyet) Tokat’ın Reşadiye ilçesinde perşembe günü Kelkit Çayı’na devrilen yolcu otobüsündeki yolcuları arama çalışmaları sürüyor. Dün bir kişinin daha cesedine ulaşılmasıyla kazada ölenlerin sayısı 25’e yükseldi. Kazada ölen Mustafa ve Solmaz Bayram çiftinin, yeni doğan torunlarını görmek için Van’a gitmek istedikleri öğrenildi. Aramatarama çalışmaları sonucunda yolculardan Ahmet Karakoç’un (32) cesedi, olay yerinden yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Niksar ilçesi yakınlarında nehirde bulundu. Dalgıçlar tarafından sudan çıkarılan Karakoç’un cesedinin otopsi yapılmak üzere Niksar Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Şu ana kadar 25 kişinin cesedine ulaşılan kazada kaybolan diğer vatandaşların da bulunması için sivil savunma ekipleri, dalgıçlar ve güvenlik güçlerince yapılan aramatarama çalışmaları sürüyor. Kazanın ardından Van’dan ilçeye gelen bazı yolcu yakınlarının da olay yerindeki bekleyişleri devam ediyor. Reşadiye’deki Kazada oğlu Mustafa ve gelini Solmaz Bayram’ı kaybeden Ahmet Bayram ise isyan ediyor. Bayram, ‘‘Oğlum ve gelinimi, torunlarını görmeleri için elimizle yolcu ettik. Güle oynaya otobüse bindiler. 8 saat sonra kaza haberini aldık. Bu haber üzerine iki gün kendime gelemedim. Geride üniversitede okuyan ve sağlık memuru olan Ahmet ile ilkokula giden Ayşegül’ü bize miras bıraktılar. Torunlarını görmeden ölmeleri çok acı’’ diye konuştu. CUMHURİYET 03 K