Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE 6 HABERLER Danıştay, açık liseye geçerek ÖSS’deki katsayı engelinin aşılmasını sağlayan hükmü durdurdu PERŞEMBE ORHAN BURSALI İmam hatipliye yargı engeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay, bir süre önce Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan Açıköğretim Lisesi Yönetmeliği’nin, imam hatiplilerin ‘‘istedikleri alandan diploma olarak’’ ÖSS’deki katsayı engelini aşmalarına olanak sağlayan hükmünün yürütmesini durdurdu. Edinilen bilgiye göre, YÖK’ün, 14 Aralık 2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Açıköğretim Lisesi Yönetmeliği’nin bazı hükümlerinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davada, ilk karar verildi. Danıştay 8. Dairesi, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan savunma aldıktan sonra yürütmenin durdurulması istemini karara bağladı. Daire, yönetmeliğin ‘‘Amaçlar’’ başlıklı 5. maddesinin (a) bendine yönelik yürütmenin durdurulması istemini kısmen kabul etti. Yönetmelikte yer alan ‘‘ortaöğretimden ayrılan, mezun olan ve yükseköğretimden ayrılan veya mezun olanların farklı alanlarda da öğrenim fırsatı vermek için Açıköğretim Lise Derin Dünya Gazetemizde arkadaşlarımızın 5 önemli cinayet üzerine yaptıkları söyleşiler, 12 Eylül öncesinin karanlık dünyasını yeniden gündeme getirmesi açısından büyük önem taşıyor. Burada her şey bir kez daha, ama bu defa farklı öyküleriyle gündeme geldi.. Ve ülkemizin yaşadığı, öncesi ve sonrasıyla en karanlık dönemin sorumluluları, satırların görünen ve görünmeyen aralıklarından belli belirsiz yüzeye çıkar gibi oldular... 12 Eylül’ün, öncesiyle birlikte, ülke dışı güçler (tabii ki ABD) ile onların içimizdeki, baştaki, devletteki, gizli örgütlerindeki, derin devletteki adamlarıyla tezgâhlanmış başımıza gelen en büyük belalardan biri olduğu daha net ortaya çıkıyor.. Şüphesiz burada, iktidardaki ve muhalefetteki sivil siyasetin de bu büyük tezgâha önemli katkılarını gözardı edemeyiz; bu katkı bazen işbirliği, bazen destek, bazen siyasi körlük, bazen algılama güçlükleri biçiminde ortaya çıktı.. Sivil siyasetten o dönemde büyük ve cesur, yürekli, toparlayıcı, kurtarıcı bir çıkışın gerçekleşememesi, ülkemizin en büyük talihsizliklerinden biridir... Ülkenin, ekonomik bakımdan tam dibe vurdurulması da siyaseti, 12 Eylül öncesinde tam çukura gömdü ve 12 Eylül darbesi için ekonomik koşulları da yaratmış oldu.. ??? Demirel’i okuyorum. 12 Eylül öncesinin büyük cinayetleri ve provokasyonları konusunda diyor ki; derin devleti suçlayamayız! Laflarının arasına, görevini kötüye kullanmışlar olabilir, diye de sıkıştırıyor.. Hiç de inandırıcı değil. Aydınlatıcı değil. Cesur değil.. Demirel her zamanki gibi, devlet, hele ‘‘öteki devlet söz konusu’’ olunca hemen her şeyi ‘‘koruyucu’’.. 12 Eylül provokasyonlarının hemen hepsinin sistemik genellikle tek merkezli, eşgüdümlü olarak gerçekleştirildikleri çok açık.. Bu tablo, Demirel’i doğrulamıyor! 12 Eylül neden önemli? Çünkü bugünkü sorunlarımızın çok önemli kökleri orada yatıyor; Kürt meselesinin bugünkü karakterine ulaşmasından tutun, siyasal dinin laikliğe ortak olma çabasına kadar, bütün tartıştığımız sorunların ana kökleri 12 Eylül uygulamalarında. Aydınların, devlete, orduya karşı tepkisinin kökleri de.. Yanlış Kemalist tartışmaları da.. Bugün hele cebelleştiğimiz bir türlü hukuk devleti olamamanın acısı da.. Avrupa’nın yanı başında, kişi hak ve özgürlüklerini hâlâ tartışma konusu yapan siyasal ve hukuksal yapımız da.. 12 Eylül o kadar çok çözülmesi ve tartışılması gereken sorun yarattı ve sarkıttı ki, Türkiye’nin yetişkin entelektüel kapasitesi, durmadan bunlar üzerinde kafa çatlatıp durdu; enerjisini bu sorunların çözümüne harcadı; ülkenin ekonomiye, bilime, teknoloji üretimine, üniversite ve bilgi toplumuna, küreselleşmeye karşı stratejilere, kalkınmaya yönelik çabaları arka planda kaldı.. Bunları hâlâ yeterince tartışabildiğimizi düşünüyor musunuz? Biz neden durmadan laiklik, AKP, demokrasi, hukuk devleti gibi, tarihsel olarak gerçekten tam arkaik, kimi ise gelişmenin ulaştığı hız bakımından arkaik kalmış meseleler üzerine sütunlarca yazı yazıp duralım? Üniversitelerimiz üzerindeki ana tartışma, niye bu kurumlarımızı nasıl bilgi toplumunun üretim merkezleri haline dönüştürebiliriz, üzerinde değil? Neden, ithalata bağlı ekonomik büyümeden nasıl kurtulabileceğimizi tartışamıyoruz? AKP bile, 12 Eylül’ün yarattığı sorunların bir ürünü olarak bugün iktidadda bulunuyor... ??? Büyük cinayetlerin, Amerikalıların tezgâhı ve işbirliği ile, Türkiye’de istedikleri gibi bir ‘‘uşak rejim’’ kurmanın psikolojik ortamlarını yaratmak için işlendiği, giderek daha çok anlaşılıyor. Bu noktada, eski Emniyet Müdürü Mustafa Yiğit’in gazetemizde yayımlanan demeci, ülkemizin nasıl dış destekliyerli siyasi ve askeri işbirlikçi bir tezgâhın içine sokulduğunun, bir nevi belgesi gibi... Durum acaba değişti mi? Yoksa çoğumuz ham hayaller mi kuruyor? O dönemin siyasetçileri, hele Demirel, daha cesur olmalı.. ? Danıştay, Milli Eğitim Bakanlığı’nın imam hatiplilerin önündeki katsayı engelini kaldırma amacıyla hazırladığı Açıköğretim Lisesi Yönetmeliği’nin yürütmesini durdurdu. YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme, yönetmeliğin zaten meslek lisesi öğrencilerine yarar getirmeyeceğini söyledi. si’ne kayıt yaptırabileceğine’’ ilişkin hükmün yürütmesini durdurdu. Daire, bu hükümdeki ‘‘ortaöğretimden ayrılan’’ ibaresinin çok geniş bir kavram olduğunu dikkate alarak Danıştay’ın daha önceki içtihatları doğrultusunda, lise hazırlık sınıfında başarılı veya başarısız olanlar ile lise 1’de başarısız olanların Açıköğretim Lisesi’ne kayıt yaptırabileceğine işaret etti. Yönetmelikteki, ilköğretimi tamamlayan, ancak ortaöğretime devam etmeyenlerin Açıköğretim Lisesi’ne kayıt yaptırabileceğine ilişkin hükmün yürütmesini durdurma istemi ise reddedildi. Danıştay 8. Dairesi’nin kararı yazıldıktan sonra taraflara tebliğ edilecek.Milli Eğitim Bakanlığı, Danıştay 8. Dairesi’nin bu kararına itiraz ederse, itirazı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu karara bağlayacak. Milli Eğitim Bakanlığı’nın imam hatiplilerin önündeki katsayı engelini kaldırma amacıyla hazırladığı yönetmelik, üniversiteye giriş sistemini temelden sarsacaktı. Örneğin, imam hatip öğrencisi son sınıfta Açık Lise’ye farklı alanla geçiş yapabilecek, imam hatip lisesini bitiren bir öğrenci de başka alandan ikinci diplomasını alabilecekti. Böylece ÖSS’deki katsayı engelini aşan öğrenci, istediği alanda yükseköğrenim görme olanağı yakalayacaktı. Aynı şekilde bir ilahiyat mezunu da yeniden Açık Lise’ye başvurabilecek, lisede fark derslerini verdikten sonra ilahiyatın yanı sıra hukuk, mühendislik, tıp gibi alanla ra yönelme olanağı yakalayacaktı. Danıştay’ın kararını Cumhuriyet’e değerlendiren YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme ise, ‘‘Yönetmelik, hukuki açıdan, Açık Öğretim Lisesi tanımına uymayan ve hülle olarak değerlendirilebilecek bir nitelik taşıyordu. Bu nedenle yürütmenin durdurulmasını olumlu karşılıyoruz’’ dedi. Yönetmeliğin zaten meslek lisesi öğrencilerine hiçbir yarar getirmeyeceğini, yalnızca dershanelerdeki yığılmayı arttıracağını vurgulayan Eşme, şunları kaydetti: ‘‘Karar, Türk eğitim sistemi için olumludur. Bir yanlışın düzeltilmesine yöneliktir. Sonuçtan, meslek lisesi öğrencilerimiz ve velileri, üzüntü duymamalıdırlar. Meslek lisesi öğrencilerimiz, kendi kulvarlarında eğitimlerine devam etmelidirler. ÖSS sonuçları göstermektedir ki, üniversiteye girişte, meslek lisesi mezunları, genel liselere göre, zaten daha avantajlı durumdadırlar.’’ YÖK: YANLIŞ DÜZELTİLDİ İMAMLARA MÜHENDİSLİK YOLU Öğretmen atamaları ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 19 bin 424 kadrolu, 3 bin 154 sözleşmeli öğretmen atadı. Ağustos 2006’da 10 bin kadrolu öğretmen daha atanacak. Daha önce sözleşmeli olarak görev yapan öğretmenlerden kadrolu görev yapmak için başvuranların yerine ise 3 bin 154 kişinin ataması yapıldı. Atama sonuçları, MEB’in personel.meb.gov.tr internet adresinden ve cep telefonları aracılığıyla bugün saat 12.00’den itibaren öğrenilebilecek. Bu arada MEB, bir hafta içinde kadroya geçen sözleşmeli öğretmenlerin yerine yeni atama yapacak. Yakutistan’daki Özel Saha Türk Lisesi. DERS GİBİ TÜRBAN KARARI ‘Laiklik göz ardı edilemez’ ? Moskova yönetimi, federasyona bağlı özerk cumhuriyetlerdeki Gülen’e ait okulları yakın izlemeye aldı.Ulusal güvenliğe aykırı eğitim ve öğretim verildiğini tespit eden yönetim, okullarda çalışan öğretmenlerin ABD ve İngiltere adına ajanlık yaptığını, darbe girişimlerine karıştığını saptadı. ? Danıştay, okula gelişgidişlerde türban takan bir öğretmenin, anaokuluna müdür olamayacağını vurguladı. Kararda, “laiklik gereği kutsal din duygularının devlet işlerine kesinlikle karıştırılmayacağı” belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay, okula gelişgidişlerde türban takan bir öğretmenin, anaokuluna müdür olmasını sakıncalı buldu. Yüksek Mahkeme, ‘‘anayasaya göre, çağdaş eğitimöğretim esaslarına dayanan düzenin, laiklik ilkesinin göz ardı edildiği bir ortam olmasının mümkün olmayacağını’’ vurguladı. Gölbaşı Bayrak Anaokulu Müdürlüğü’ne atanan ve başı kapalı fotoğrafının bulunduğu kimliğini göstererek okula girmek isteyen türbanlı öğretmen, 2001’de görevden alınarak Mamak Kıbrıs Köyü İlköğretim Okulu’na Çocuk Gelişimi öğretmeni olarak atanması işleminin iptali istemiyle dava açtı. Ankara 6. İdare Mahkemesi, işlemi 2002’de iptal etti. Mahkeme, ‘‘öğretmenin okula alınmayışının, o anda başı kapalı olması değil, daha önce aldığı kimliğindeki resminde başının kapalı olmasından kaynaklandığını belirterek yalnızca bu husus esas alınarak davacının müdürlük görevine başlatılmadan öğretmenliğe atanmasında hukuka uyarlık görülmediği’’ gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etti. Kararın Ankara Valiliği’nce temyiz edilmesi üzerine, dosya Danıştay 2. Dairesi’ne geldi. 2. Daire, idare mahkemesinin kararını bozdu. Dairenin kararında, anayasanın başlangıcında, ‘‘Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde; hiçbir düşünce ve görüşün, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılaplarıyla medeniyetçiliği karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesi gereği kutsal din duygularının devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılmayacağı’’nın belirtildiği kaydedildi. Anayasanın 130. maddesinde öngörülen ‘‘çağdaş eğitimöğretim esaslarına dayanan’’ düzenin, laiklik ilkesinin göz ardı edildiği bir ortam olmasının mümkün olmayacağına işaret edilen kararda, bu maddenin, ulusallık, bağımsızlık ve ulusal birlik için katkılarının, laikliği dışarıda bırakmasının düşünülemeyeceği belirtildi. Kararda, aklın ve gözlemin yönlendirdiği bilimsel çalışmaya katılacak kimselerin de bilimsel gerekler dışında bir etkiyle karşılaşmaksızın yetiştirilmeleri gerektiği ve eğitimin, yalnız bilimsel sistemler doğrultusunda yapılması, dogmalardan ve bilime ters düşen etkilerden uzak tutulmasıyla sağlanacağı vurgulandı. Milli Eğitim Temel Yasası’na göre, ‘‘Türk milletinin bütün fertlerini Atatürk ilke ve inkılapları ve anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı yetiştirmenin’’ Türk milli eğitiminin genel amacı olarak belirlendiği anımsatılan kararda, aynı yasa gereği, ders programlarında da bu ilkelerin esas alınacağı vurgulandı. Kararda, eğitim ve öğretim hizmetinin verilmesi sırasında, öğreticilerin bilgi ve görgüyle davranışları kadar görünümlerinin de öğrenen kişiler üzerinde bir etki yaratacağının şüphesiz olduğu belirtildi. Son beş yılda toplam 16 okulun kapısına kilit vuruldu Ek ders ücreti 5 YTL ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ek ders ücreti saatinin 3.52 YTL ’den 5 YTL ’ye çıkarıldığını, artışın yüzde 40 olduğunu bildirdi. Çelik, 2006’da öğretmenlerin genel memur zammı ile seyyanen zamları da düşünüldüğünde yüzde 25 olduğunu savundu. Bakan Çelik, öğretmenlerin gelecek yıldan itibaren sadece Kamu Personeli Seçme Sınavı’na dayalı olarak atamalarının yapılmayacağını, bakanlık olarak kendilerinin de bir tasniflemeye gideceğini kaydetti. Rusya, Gülen cemaatinin okullarını kapatıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Rusya Federasyonu, Nur Cemaati’nin faaliyetlerini mercek altına aldı. Moskova yönetiminin ‘‘yeni güvenlik konsepti’’ni uygulamaya koyduğu 2001 yılından bu yana, Fethullah Gülen’e ait 16 okulu kapattığı, 2003 yılında Başkurdistan’daki Gülen okullarında çalışan 10 öğretmeni sınır dışı ettiği, sınır dışı edilen öğretmen sayısının son bir yıl içinde 50’ye yaklaştığı öğrenildi. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre Moskova yönetimi yeni güvenlik konseptini 2001 yılında uygulamaya koydu. Bu tarihten sonra Rusya Federasyonu ve bağlı özerk cumhuriyetlerdeki Fethullah Gülen’e ait okullar yakın takibe alındı. Gülen’e ait okullardaki faaliyetleri dikkatle izleyen Rus gizli servisi FSB, bu okullarda Rusya Federasyonu’nun ulusal güvenliğine aykırı eğitim ve öğretim yapıldığını ortaya çıkardı. Bu okullarda çalışan öğretmenlerin, ABD ve İngiltere adına ajanlık yaptığı, Türk cumhuriyetlerinde bazı darbe girişimlerine karıştığı, yine bu ülkelerde patlak veren bazı iç karışıklıklarda rol oynadığını saptadı. Bunun üzerine harekete geçen Rus yetkililer, Tataristan’da 8, Başkurdistan’da 4, KaraçayÇerkes, YakutSaha, Astrahan ve Dağıstan’da birer okulu kapattı. 2003 yılında Başkurdistan’da, Gülen’in okullarında çalışan 10 öğretmen sınır dışı edildi. INIR DIŞI EDİLDİLER Yürütülen istihbarat faaliyeti sonucu, Rusya Federasyonu’nun güvenliği aleyhine faaliyette bulunduğu saptanan öğretmen sayısı son bir yıl içinde 50’ye yaklaştı ve bu öğretmenlerin tamamı sınır dışı edildi. Sınır dışı edilen öğretmenler arasında Türk pasaportu taşıyanların yanı sıra Kazakistan ve Kırgızistan pasaportu taşıyanların da olduğu öğrenildi. Fethullah Gülen’in Rusya’daki temsilcisi Tolerans Vakfı Başkanı Mustafa Kemal Şirin’in de Eylül 2003 tarihinde Rusya Federasyonu’na girişi yasaklandı. Şirin’in, Rusya’ya girmek için geldiği Moskova’da havaalanından geri çevrildiği belirtildi. Gülen’in okullarının kapatıldığı bilgisinin Ankara’ya ulaşmasından sonra, Dışişleri Bakanlığı bu uygulamanın gerekçesini sordu. Moskova yönetimi de ‘‘Bizim eğitim sistemimizden farklı eğitim yaptıkları için kapattık’’ gerekçesini Ankara’ya iletti.Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin 2004 yılında Türkiye’ye yaptığı ziyarette, bu konuyu en üst düzeyde gündeme getirdi ve duydukları rahatsızlığı bildirdi. Putin, Moskova yönetimi resmi ağızdan Gülen’e ait okulların, ‘‘terör eğitimi verdiği, dinci örgütlere eleman yetiştirdiği’’ yönünde açıklamalar yapmıştı. DANIŞTAY BOZDU obursali?cumhuriyet.com.tr BÜROKRATİK İŞLEMLER BİTMEDİ S Cenazeler özel uçakla getirilecek Dış Haberler Servisi Ford Otosan bayii toplantısı için Roma’ya giden 8 otobüsten birinin uçuruma yuvarlanmasıyla ölen 12 kişinin cenazesinin bugün Koç Grubu’nun sağlayacağı özel uçakla Türkiye’ye getirileceği bildirildi. İtalya’daki adli tıp raporlarının ve bürokratik işlemlerin tamamlanamaması nedeniyle cenazeleri İstanbul’a götürme işlemi dün gerçekleştirilemedi. Cenaze işlemlerinin bugün geç saatlere kadar tamamlanacağı, ardından da Koç Holding’in sağlayacağı özel bir uçakla cenazelerin İstanbul’a getirileceği bildirildi. İşlemlerin yetişmemesi durumunda ise cenazelerin cuma günü İstanbul’a getirileceği öğrenildi. Bu arada kazada yaralanan 18 Türk yurttaşının Roma’daki tedavileri devam ediyor. Kazada ağır yaralanan Saime Mecikoğlu, Tuncay Erçetin, Derya Kaya Salman, Refik Aydoğan ve Melek Keleş’in sağlık durumlarınınsa ciddiyetini koruduğu bildirildi. Kazada yaşamını yitiren Yılmaz Tuzcu ile eşi Ruhiye Tuzcu’nun cenazelerinin Çorum’da toprağa verileceği öğrenildi. Bu arada, otobüsün şoförü ve sahibi hakkında soruşturma başlatıldı. Kazaya insan hatası ya da teknik bir arızanın yol açıp açmadığının araştırıldığı belirtildi. Vergi iadesini kaldıran yasa TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi Emekli adaylarına KDV oyunu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emeklilere vergi iadesi yerine ek ödeme yapılmasını öngören yasa tasarısı TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. AKP hükümetinin yeni düzenlemeyle, yeni emekli olacakların haklarını tırpanladığı ortaya çıktı. Yasayla, Emekli Sandığı’na tabi olan çalışanların emeklilik ikramiyeleri için de vergi iadesi almasına ilişkin hüküm kaldırıldı. TBMM’de kabul edilen yasayla, yeni emekli olacakların emekli ikramiyeleri için de vergi iadesi alacaklarına ilişkin hüküm kaldırılıyor. Mevcut yasalara göre, emekli olanlar aldıkları emekli ikramiyelerinin tutarı kadar o yıl için KDV fişi verip vergi iadesi alabiliyor. Örneğin, 30 milyar lira emekli ikramiyesi alan yeni bir emeklinin, emekli olduğu yılın fişleri geçerli olmak üzere söz konusu tutarda fiş verip 1.5 milyar dolayında vergi iadesi alma hakkı bulunuyor. Hükümet, yasa tasarısına bu hükmü koymayarak uygulamayı kaldırıyor. GÖRÜNÜM DE ETKİLER GÖSTERMELİK KADEME Hükümet, muhalefetin ‘‘Emeklinin vergi ia desi gelirlerinin yüzde 25’ini gasp ediyor’’ eleştirileri üzerine emekli maaşlarına göre kademeli bir ek ödeme sistemi getirdi. 400 YTL ’ye kadar olan emekli maaşlarına yüzde 5, 400 YTL’yi geçen emekli maaşlarına da yüzde 4 oranında ek ödeme yapılması yönünde değişiklik yapıldı. En düşük SSK emeklisinin maaşının 450 YTL olduğuna dikkat çekilirken bu düzenlemenin ‘‘göstermelik’’ olduğu, yalnızca BağKur emeklileri ile dul ve yetim aylıklarını kapsadığı kaydedildi. CUMHURİYET 06 K