25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Enerji Bakanı Güler’in İsrailli bakanla görüşmesinde grubun önerisi gündeme geldi ŞÜKRAN SONER 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN Çalık Grubu’na yakın ilgi MURAT KIŞLALI Karikatürden Sonra Tıpkı bizim 12 Eylül’ümüz, ABD’nin 11 Eylül’ü gibi, ‘‘Karikatür krizinden sonra’’diye bir miladımız olacak. Aslında öncesinde yavaş yavaş gelişen, göze batmayan gelişmelerin, bu olayla tırmanan çarpıcı sonuçları üzerinden konuşmaya başlayacağız. Kültürler, dinler, uygarlıklar çatışması olarak pazarlanan, yoksulzengin eksenindeki savaşın yeni boyutları olacak. Olumlu mu, daha mı olumsuz? İlk günlerin cepheleşmeye katkısına, şiddet boyutuna bakılırsa karamsar olmak gerek. Yine de insanın içinde bir umut oluyor. Her iki tarafta, aslında sağduyulu, üstelik yeni dünya sömürü düzeninin çarklarında hak kaybeden çoğunluğun, ürkütücü cepheleşmenin sonuçlarını görüp, çözüm üretmede daha atak, etkin, belirleyici olacaklarına, örgütlenip bu oyunu bozmak üzere harekete geçeceklerine inanmak istiyorum. Doğrusu bir insan ömründe, hele de 1980’ler sonrası, en çarpıcı ABD’nin 11 Eylül’ü sonrası yaşadıklarımız hiç de iç açıcı değil. Bilimsel teknolojik devrim çağında, iki kutuplu dünyanın savaş tehdidi ortadan kalkmışken, insan hakları gaspının bu kadar acımasız boyutlar kazanacağını aklımızın ucundan geçirmemiştik. Zengin kuzeyyoksul güney uçurumu geometrik rakamlarla artarken, hem zengin kuzeyin içinde, hem de yoksul güneyde ayrıca akıl almaz hızda bir gelir dağılımı çarpıklığı, işsizlik, yoksullaşma, yoksunlaşma yaşandı. Küreselleşme, tek ideoloji adına başımıza gelenleri, ne olup bittiğini sorgulayamadan, sözde insan hakları, doemokrasinin geçerli olduğu ülkelerde bile, medyatik çarpıtma, kavram kargaşası içinde, çıkar bilincimizi, akıl pusulamızı yitirdik. İdeolojilerin sonu gelmişti, alt kimliklerimize sarılıp bölündük.. ??? Yetmedi, sistemin çarkları sıkıştı, silahlı güce dayalı emperyal işgal gündeme geldi. Emperyal işgalin böylesine pervasızca, evrensel hukukun tüm kurallarını çiğneyen boyutları ile yaşanabileceğini, ABD’nin 11 Eylül’ünden önce hiç düşünebilir miydik? Ya da demokrasinin geçerli olduğu uygar batı, zengin kuzey dünyasında, Blair ve Bush’un savaş suçluları olarak sandıktan aklanıp çıkabileceklerini? Dünya, küreselleşme ile birlikte, milyarların işsiz, çok hızlı yoksullaşma, yoksunlaşmaları, en temel insan hakları sağlık ve eğitimin tümden dışında kalmalarıyla paralel, kuralsız düzenin, kuralsız savaşlarının içine düşmüştü. Artık çıkar çatışması zengin kuzeyin ülkeleri arasında savaşları yaratmıyor, 1.2. Dünya Savaşları ile bu işin tarihe gömüldüğü izlenimi ortaya çıkıyordu. Sermaye tekelleştikçe, belli merkezlerde toplanmak üzere gerçekten küreselleşmişti. Ama Marksist tehdit ortadan kalkınca da insan için ekonomi, insan hakları için sosyal bedel ödemek istemiyordu. Paranın evrensel örgütlenmesi boyutunda, emeğin, her iki cephede yoksullaşan, yoksunlaşan milyarlarla insanın, ideolojik çizgide, bilinçle örgütlenebildiklerini varın bir düşleyin? Avrupalı sendikal haklarını kaybeden işçilerin, ucuz emek pazarı olarak, sosyal dampingde kullanılan yoksul ülkeler işçileri ile birlikte olduklarını. Milyarlar olarak evrensel sendikal dayanışmayı örgütlediklerini, evrensel tekelin hangi ülkede olursa olsun yapacağı üretimde, eş ücretlere, haklara doğru yol aldıklarını... ??? İdeolojilerin sonu olarak ilan edilen düzende, insan hakları, özgürlükler adına pompalanan ırklar ve dinler ekseninde ayırımcılık oldu. Değerler, kavram kargaşası içinde, oyun içinde oyunlarla insanlar, yoksulluk ve yoksunluğu paylaşmama savaşımını giderek daha etkin boyutlarda ırklar, dinler, mezhepler üzerinden yapar oldular. En yoksul, en yoksun ülkeler, en çok sömürülen petrol toprakları üzerinde Müslümanlar, bağnaz, aklın sözgecinden geçmeyen şeriatçı akımların tuzağında, tarikatlar, aşiretlere göre paramparça oldular. Zengin kuzey ülkelerinde, ABD’de, sonra AB’de göreceli yoksullaşan, yoksunlaşanlar ise ellerindekileri paylaşmama güdüsü içinde, yine ayrımcı Hıristiyan mezhepler, ırklar peşinde koşullandılar. Gettolara ittikleri, kendi işsizliklerinin, kaybettiklerinin sorumlusu olarak gördükleri Müslüman ağırlıklı yabancılara düşman kesildiler. İşte tam da bu gidişin üzerine kültürler çatışması tezleri gündeme geldi. Tam da bu aşamada, varsılın teknolojik silahlı gücü ile baş edemeyenin kendini terör örgütü içinde bulması, kendini bomba yaparak terör savaşlarını tırmandırması eylemleri patlak verdi.. Aklın süzgecinden geçmemiş kör inanç, insanın gerçeği görmesine, gözlerinin açılmasına izin verir mi? En ağır bedeli ödedikleri için en çok İslam dünyası, sürüklendiği şeriat bataklığından çıkmanın, aydınlanmanın, laikliğin yolunu bulabilir mi? ANKARA Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in, Çalık Grubu’nun İsrail’deki boru hattı işini “yakından” takip ettiği ortaya çıktı. Son olarak Çalık Grubu’nun SamsunCeyhan Petrol Boru Hattı’nı ihalesiz yapabilmesine olanak tanıyan kararname Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılmıştı. Cumhuriyet’in ele geçirdiği ‘‘Gizli’’ ibareli Dışişleri Bakanlığı belgesine göre, Bakan Güler’in, İsrail ziyareti sırasında 15 Kasım 2005 tarihinde bir araya geldiği İsrail Ulusal Altyapı Bakanı Fuad Ben Eliezer ile görüşmesinde Çalık Grubu’nun İsrail’den boru hattı projesi ile ilgili isteği gündeme geldi. Dışişleri’nin gizli ibareli belgesine göre, görüşmede Bakan Güler, Çalık Grubu’nun, finansmanını da taahhüt ederek ‘‘Ceyhanİsrail arası boru hattı porjelerine ilişkin yapılabilecek fizibilite çalışmasını yürütmesini’’ önerdi. İsrailli Bakan Ben Eliezer de Güler’in bu önerisini olumlu karşıladı. ? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler’in, 2005 Kasım’ındaki İsrail ziyareti sırasında, İsrail’in Ulusal Altyapı Bakanı Eliezer’e, SamsunCeyhan hattını yapmak üzere kararnamesi imzaya açılan Çalık Grubu için ‘‘İş verin’’ önerisi getirdiği ortaya çıktı. ? Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliği’nin bilgi notuna göre, 15 Kasım 2005’te gerçekleşen görüşmede, Güler’in ‘‘Çalık Grubu’nun Ceyhanİsrail arasındaki boru hattı projelerinin fizibilitesini yapabileceği’’ önerisine İsrailli Bakan Eliezer olumlu yanıt verdi. te çalışmasının finansmanını da üstlenmeyi taahhüt ettiğinin, ancak bu konuda her iki hükümetin desteğine de ihtiyaç duyulduğunun’’ anlaşıldığını söyledi. İsrail’den dolaylı kabul Bunun üzerine, bilgi notuna göre, Müsteşar Ronen, Türk Büyükelçisi’ne ‘‘üzerinde durulmakta olan boru hattı projelerine ilişkin fizibilite çalışmasını bir Türkİsrail konsorsiyumu (Türkiz) çerçevesinde yürütmek isteyen Çalık Grubu’nun söz konusu çalışmanın finansmanını da sağlayacak olmasının elbette olumlu olduğunu, Bakan Ben Eliezer’in Sayın Güler’e anılan öneriyle ilgili olumlu ifadelerinin de buna işaret ettiğini, ancak İsrail mevzuatı çerçevesinde birbirine paralel yürütülecek iki vitesli bir yaklaşımı tercih ettiklerini’’ belirterek alternatif bir yol gösterdi. Bilgi notuna göre Müsteşar Ronen, ‘‘öncelikle doğalgaz boru hattını esas alan bir RFI (Request For InformationBilgi Talebi) yayımladıklarını, ilgili şirketin buna yanıt vermesinin bekleneceğini, bu yanıtın doğalgazın yanı sıra su, petrol ve diğer konulara da yer verilebileceğini, öte yandan bu sürecin yanı sıra konuyla ilgili olarak iki ülke enerji bakanlıkları arasında da görüşmelerin gerçekleştirilebileceğini, RFI’ye alınacak yanıt bağlamında ilgili şirketin de iştirakiyle üçlü bir ortak metin imzalanabileceğini’’ belirtti. Büyükelçiliğin bilgi notu Konuyla ilgili ayrıntılar, İsrail Ulusal Altyapı Bakanlığı Müsteşarı Eli Ronen’in Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliği’ni 17 Kasım 2005’te ziyaret etmesiyle ortaya çıktı. Dı şişleri Bakanlığı, Enerji, Su ve Çevre İşleri Genel Müdür Yardımcısı Mithat Rende, ‘‘Gizli’’ ibaresiyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı’na 30 Kasım 2005 tarihli bir yazı gönderdi. ‘‘İsrail Ulusal Altyapı Bakanlığı Müsteşarı’yla görüşme’’ konulu yazıda, ‘‘Büyükelçiliğimizin konuya ilişkin maruzatı aşağıda sunulmuştur’’ denilerek müsteşar ile büyükelçi arasındaki görüşmeyle ilgili Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliği’nin tuttuğu ‘‘bilgi notu’’na yer verildi. Hükümetlerden destek istedi Büyükelçiliğin tuttuğu bilgi notuna göre, görüşmede İsrailli Müs teşar Ronen, Türk Büyükelçisi’ne ‘‘üzerinde durulmakta olan boru hattı projeleri bağlamında, Çalık Grubu’nun Bakan Ben Eliezer’e muhatap mektubu hakkında değerlendirmesini’’ sordu. Türk Büyükelçisi, Çalık Grubu’nun İsrailli bakana gönderdiği mektuptan ‘‘anılan holdingin SamsunCeyhan petrol boru hattı porjesiyle ilgilenmekte olduğunun; grubun, Ceyhanİsrail arası boru hattı porjelerine ilişkin yapılabilecek fizibili RUSYA’DA YARIŞMA İŞLETME HAKKI DEVRİ Beko yılın markası seçildi Ekonomi Servisi Beko, Beyaz Rusya’da düzenlenen ‘‘Yılın Markası’’ yarışmasında çamaşır makinesi ürün grubunda birinci oldu. Arçelik’ten yapılan açıklamaya göre, farklı ürün gruplarında rekabet eden markaların katıldığı, Ticaret ve Teknoloji Merkezi tarafından Beyaz Rusya’da düzenlenen yarışmaya bu yıl rekor düzeyde katılım gerçekleşti. Beko, 33 grupta 59 markanın katıldığı yarışmada, çamaşır makinesi grubunda birinciliği aldı. Açıklamada şunlar kaydedildi: ‘‘Bir önceki yıla göre, Beyaz Rusya’daki çamaşır makinesi satışlarını 4 kat arttıran Beko markası, bu yıl beşincisi düzenlenen yarışmaya katılan ve ödüle layık görülen ilk ve tek Türk markası oldu. Yılın Markası yarışmasında, marka geliştirme ve reklam çalışmalarındaki başarılarından ötürü bu ödüle layık görülen Beko, 2003 yılından bu yana Beyaz Rusya pazarında faaliyet gösteriyor.’’ Galataport’ta yöntem değişiyor ANKARA (AA) Galataport’ta Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) tarafından yapılan ihalenin iptalinin ardından, Özelleştirme İdaresi (ÖİB) tarafından yapılacak ihalede yöntem değişecek. Yeni ihale Özelleştirme Kanunu gereğince yapılacağı için, ihalenin ‘‘yapişletdevret’’ yerine ‘‘işletme hakkı devri’’ yöntemiyle yapılması hedefleniyor. Edinilen bilgiye göre Galataport’ta ihale süreci 3 etaptan oluşacak. Bunlardan ilki 1/5000 ve 1/1000’lik imar planlarının yapılması olarak belirlenirken, ikinci aşamada proje belirlenecek, son aşamada ise strateji belirlenerek ihale süreci işlemeye başlayacak. İdare, imar planı hazırlanması sırasında, ilçe belediyesi, büyükşehir belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığı gibi 78 kuruluştan görüş alacak. Özelleştirme İdaresi tarafından hazırlanacak imar planının Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) tarafından onaylanmasının ardından ilk etap tamamlanmış olacak. Projenin imar planındaki notlara göre hazırlanacağı hatırlatılarak, ilk ihalede ortaya konan projenin mevcut imar planına göre hazırlandığı, söz konusu imar planında bir değişiklik olmaması durumunda projenin de aynı kalabileceğine işaret ediliyor. İmar planında farklılaşma olması durumunda ise yeni bir proje için yarışma açılması gibi bir görüş de bulunuyor. Galataport’un ilk ihalesinde 49 yıl olan işletme süresinde ise değişiklik öngörülmüyor. Buna karşılık ilk ihaledeki 49 yıllık ödeme süreci bulunmayacak, ödeme süresi buna göre büyük oranda kısaltılacak. Ancak süre konusunda henüz bir netliğe ulaşılmış değil. Galataport’ta, gerekli çalışmalar tamamlanarak bu yıl ihaleye çıkılması öngörülüyor. Türk Telekomun yüzde 55’lik kamu hisselerinin devrine ilişkin sözleşmede imzalar Oger Telekom Başkan Yardımcısı Muhammed Harriri ve Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci tarafından geçen yıl kasımda atılmıştı. Oger’in ödeme acelesi Yönetim Kurulu Başkanı, Türk Telekom’un ihale bedeli için taksitleri erken ödeme çalışmalarının hızlandırıldığını açıkladı Ekonomi Servisi Oger Telekom, Türk Telekom’un yüzde 55 hissenin blok satışına dair taksitli ödemeleri hızlandırarak zamanından önce ödeyecek. Oger Telekom Yönetim Kurulu Başkanı Paul Doany, yaptığı yazılı açıklamada, ödemeye ilişkin yeni iş planının Yönetim Kurulu onayına sunulmak üzere hazırlandığını duyurdu. Bilindiği üzere Oger Telecom, hisse devir anlaşmasının ardından, ihale şartnamesinde yer alan taksitlendirilmiş ödeme planını seçmişti. Hisse Satış Sözleşmesi, Oger Telecom’un bu süreci hızlandırarak 45 gün öncesinde bildirmek koşuluyla ödemeleri daha önceden yapmasına olanak sağlıyor. Başkan Doany, ‘‘Taksitli ödeme planını hızlandırmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yöndeki talebimizi Özelleştirme İdaresi’ne bildireceğiz. İş süreçleriyle ilgili hazırlıklarımız devir tarihinden bu yana devam ediyor’’ açıklamasını yaptı. Açıklamaya göre, İmtiyaz Sözleşmesi ve Hissedarlık Anlaşması doğrultusunda hazırlanmakta olan ‘‘iş planı’’ ve ‘‘yatırım planı’’ bir sonraki yönetim kurulu toplantısında görüşülecek ve Yönetim Kurulu’nun onayını takiben kamuoyu bilgilendirilecek. Doany’in imzasıyla yapılan açıklamaya göre, 24.000’e yakın Türk Telekom çalışanı ‘‘nakle tabi’’ personelden oluşuyor. Bu da bu çalışanların, devlete dönme hakkını kullanmayı seçebilecekleri anlamını taşıyor. Şirket ya da çalışanlar tarafından bu kararın verilmesi için belirlenmiş olan süre 14 Kasım 2005 tarihinden itibaren 5 ay. Başkan Doany, açıklamasında, yakında yasalaşacağına inandıkları kanun tasarısının, ‘‘çalışanlara, Türk Telekom ile azami 5 yıla varan süre zarfında kamuya geçiş hakkını muhafaza etmeye imkân veren yeni bir sözleşmeyi imzalama şansı’’ sunduğunu belirtti. THY yolcu artışında ikinci BRÜKSEL (AA) Türk Hava Yolları (THY), geçen yıl yolcu sayısı artışında, Avrupa’nın ulusal havayolları arasında İspanyol Spanair’in ardından ikinci sırada yer aldı. Avrupa Havayolları Birliği’nin (AHB) verilerine göre THY, 2005 yılında yüzde 20.4 artışla 13 milyon 694 bin yolcu taşırken ucuz havayolu sınıfında rekabet eden Spanair’in büyüme oranı yüzde 21.4’ü buldu. soner@cumhuriyet.com.tr TÜPRAŞ, Koç ve Aygaz tahtaları bugün açılıyor ? Ekonomi Servisi İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Yönetim Kurulu, Borsa’da işlem sırası 2 Şubat’tan bu yana kapalı olan TÜPRAŞ, Koç Holding ve Aygaz hisse senetlerinin bugünden itibaren yeniden işleme açılacağını duyurdu. Öte yandan Petrolİş Sendikası da TÜPRAŞ ihalesinde yürütmeyi durduran Danıştay kararının uygulanması için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na başvurdu. TÜPRAŞ kararı Bilindiği gibi TÜPRAŞ’ın ihale şartnamesi hukuka aykırı bulunmuş, Danıştay’ın aldığı karar bir grup uzman tarafından bedelin ödenmiş olduğu ve devrin yapıldığı gerekçesiyle uygulanmaktan uzak bulunmuştu. DÖNERLERE FARKLI KDV Maliye Bakanlığı, et, tavuk ve sucuk dönerinin farklı katma değer vergisine tabi olduğunu bildirdi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan imzasıyla yayımlanan ‘‘katma değer vergisi sirküleri’’ ile çiğ döner teslimlerinde uygulanacak KDV konusunda uygulamada yaşanan tereddütlerin giderilmesi amaçlandı. Sirkülere göre, küçük ve büyükbaş hayvanların etlerinden elde edilen çiğ dönerin perakende teslimlerinde yüzde 8, toptan teslimlerinde ise yüzde 1 oranında KDV alınacak. Kümes hayvanları ve balıkların etlerinden elde edilen çiğ döner de yüzde 8 oranında KDV’ye tabi tutulacak. Küçük ve büyükbaş hayvanlar ile kümes hayvanları ve balıkların etinden elde edilen ve teslimleri genel oranda KDV’ye tabi sucuk gibi et mamullerinden elde edilen dönerlerin teslimindeyse yüzde 18’lik KDV uygulanacak. MITTAL: ARCELOR’U YAKINDA ALABİLİRİZ Dünyanın en büyük çelik üreticisi Mittal Steel’in Başkanı Lakshmi Mittal, sektörde dünya ikincisi, Avrupa’nın ise en büyüğü olan Arcelor’u alım işleminin ikinci çeyrek sona ermeden tamamlanmasını umduğunu söyledi. Mittal, Belçika gazetelerinde çıkan bir söyleşide, Arcelor için yaptığı teklifle ilgili görüşmelerde bulunmak üzere kendisine henüz bir davet gelmediğini de belirtti. Mittal ayrıca, Arcelor için yaptığı yaklaşık 24 milyar dolarlık teklifi arttırmak için herhangi bir neden de görmediğini ifade etti. Arcelor, önce Mittal’in teklifini reddettiğini açıklamış, ancak daha sonra ılımlı bir tutum takınmıştı. BURSALI DOBLO, RUSYA’DA ÜRETİLECEK Tofaş tarafından üretilen Fiat Palio ve Albea’nın ardından, bir süredir devam eden görüşmeler sonucunda Fiat Doblo’nun da Rusya’da üretilmesine yönelik anlaşma imzalandı. Fiat Auto ve Rus Severstal Auto arasında imzalanan anlaşma uyarınca, montaj hattı kurulacak. Severstal Auto’nun, Kazan yakınlarındaki Neaberejniye Chelni Fabrikası’nda 2007 yılında üretmeye başlayacağı Fiat Doblo için gerekli parçaların tamamının, Tofaş tarafından ihraç edileceği bildirildi. Yaklaşık 1 ay önce Fiat Auto ve Rus Severstal, Bursa’da üretilen Fiat Palio ve Albea’nın Rusya’da üretilmesi için anlaşma imzaladıklarını duyurmuş, tüm Fiat markalı binek modeller ve hafif ticari araçların Rusya’da satışı ve dağıtımıyla ilgili tedarik anlaşması imzalamıştı. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle