25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan’ın 5 yıl önce 40 bin YTL dediği arsa bugün bile en fazla 11 bin YTL ediyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Servette sis perdesi FIRAT KOZOK Özgürlüğe Kaçış... Zorbalığın dalbudak saldığı günümüzde vahşetin gerçek yüzünü Gülden Aydın anlatıyordu Hürriyet’te... Öykünün adı ilginçti: ‘‘Kandil Dağı’nda yaşanmış tecavüz öyküleri...’’ Aslında öykü bilindik... PKK’li kadın militanların paramparça olmuş yaşamları belki de gülün ölüm yüzyılında Marina Tsvetayeva’nın deyişiyle ‘‘Arduvaz tahtalarına yazılan adlar’’ gibi bir kadın ruhunun yansımasıydı. Kocaman bir gülüşün sürgünden sürgüne attığı rüzgârlar gibiydi onların yaşamı... Gülden Aydın’ın röportajını okurken umarsız bir bulut belki de Kandil Dağı’nın üzerine çökmüştü... Bu yaşamöyküsü bize hiç uzak olmayan iklimlerde yaşanmıştı... Sanki dizelerde kalmış bir yaşamdı okuduklarım... ‘‘Ne mavi yağmurdan haberi vardı/ne gül renkli pınardan,/ne bardaktaki sudan,/ne sudaki bardaklardan,/ne de suyun üzerindeki rüzgârdan.’’ PKK’li Dilaram 29 yaşındaydı ve 1991’de 14 yaşındayken dağa çıkmıştı. Örgüt eylemlerinde yer almış, onlarca kişiyi öldürmüştü... Bir kitap yazdı Dilaram daha sonraki yıllarda: ‘‘Özgürlüğe Kaçış’’ PKK vahşetini anlatıyordu!.. Kadın olmanın zorluklarını!.. Tecavüzleri!.. 15 yıl sonra şöyle diyordu Dilaram: ‘‘2003 yılında üç arkadaşımla birlikte örgütten kaçtım. Daha sonra da tanık olduğum ya da birinci ağızdan öğrendiğim Abdullah Öcalan ve komutanların tecavüzlerini, infazları anıroman olarak yazdım.’’ ??? Dilaram, Kuzey Irak’ta her an ölümle karşı karşıya kalabilirdi. En çok kocasının bir pusuda öldürüleceğinden korkuyordu... Yazdığı ‘‘anıroman’’ın yani ‘‘Özgürlüğe Kaçış’’ın PKK’lileri çok rahatsız ettiği, ‘‘Eğer kitap yayımlanırsa seni ve eşini öldürürüz’’ diye tehdit ettikleri biliniyordu... Gülden Aydın’ın röportajı beni Paul Celan’ın, Attila Jozsef’in, Niko Vaptsarov’un trajik ölümlerini anımsattı nedense... Bir öykü tadındaki röportaj zamanın mor atlarına binmiş kızların, kan gölünden beslenenlerin ne denli işini kolaylaştırdığını da gösterdi... Paramparça olmuş bir yaşam... Hangi amaç içindi bunlar söyler misiniz? Korucunun kızı Mardinli Hevidan 12 yaşında PKK tarafından kaçırılıp Kandil’e getirilmişti. Baha Ağa’nın aşiretindendi. Hevidan, 16 yaşına girdiğinde PKK’den kaçma planları yaparken tutuklandı. Örgüt, Hevidan için infaz kararı aldı. 16 yaşındaki Hevidan’a ‘‘Son sözün nedir’’ diye sorulunca verdiği yanıt şöyle oluyor: ‘‘Kahrolsun Apo!’’ 16 yaşındaki Hevidan kendi mezarını, türkü söyleyerek kazdı. Sonra kurşuna dizildi. Ölmeyince, kadınlar başını taşla ezdi. Gülden Aydın’ın Hürriyet’teki röportajına ne bir kadın kuruluşu ne de İnsan Hakları Derneği yöneticileri sahip çıktılar... PKK vahşetinin bir fotoğrafı duruyor ortada... Gönüllü kadınlardan kurulu ölüm mangaları, tecavüzler, çocuk yaşta evlerinden alınanlar... Karnında bebekleriyle birlikte öldürülen çocuk kadınlar... ??? Dilaram, Gülden Aydın’a yaşananları ayrıntılı bir biçimde anlatıp eli kanlı PKK çetelerinin ne denli acımasız olduğunu ortaya koyuyor... Yedi aylık hamile Ronahi’yi öldürmesi için ‘‘emir verenler’’ Osman Öcalan, Cemil Bayık... Şiddet kullanarak çocuk yaştaki kadınlara tecavüz eden Apo... Dilaram, ‘‘Eylem adlı arkadaşımı hiç unutmuyorum’’ diyor ve ekliyor: ‘‘Gönüllü kadınlar idam mangaları oluşturuyorlardı mahkemeden sonra. Eylem, bir erkeği sevmişti. Onun da sonu ölümdü. Eylem, bir kayalığa çıktı. Elinde bomba vardı. Pimini çekti ve havaya uçtu.’’ Öykü uzun... Özgürlüğe Kaçış Dilaram’ın da sonunu getirir mi acaba? Bilmiyorum... Ağar: Bu sene seçim olacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP lideri Mehmet Ağar, Türkiye’nin 1950’li yıllardan bu yana hep 4 sene ve altındaki sürelerde seçime gittiğini anımsatarak ‘‘Bu sene seçim olacaktır’’ dedi. KOBİ’lere yönelik projelerini anlatan Ağar, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin ‘‘Sayın Başbakan grup toplantısında, ‘AKP’nin çok kısa bir zamanda er meydanından kaçmadığını göreceksiniz’ dedi. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz’’ sorusunu yanıtlarken ‘‘Kastedilen seçimse hodri meydan’’ dedi. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 2001 yılında tutarını 40 bin YTL olarak gösterdiği ve bugüne değin hiç ‘‘değer kazanmayan’’ ArnavutköyBolluca’daki arsasının ederinin resmi rayice göre en fazla 11 bin YTL olduğu belirtildi. Bölgedeki emlakçiler, arsanın 5 yıl önceki değerinin 40 bin YTL olamayacağını, söz konusu rakamın bugün için bile en az 10 bin YTL ‘‘abartılı’’ olduğuna dikkat çektiler. Yoğun eleştirilerin ardından Erdoğan’ın açıkladığı servetinde yer alan taşınmazların değerleri gerçekçi bulunmadı. İstanbul Bolluca’daki 376 metrekarelik arsasının değerinin gerçeğinden çok daha yüksek gösterildiği belirtiliyor. Erdoğan’ın, ? Başbakan Erdoğan tarafından 2001’de değeri 40 bin YTL olarak gösterilen ve 5 yıl boyunca hiç değer kazanmadığı bildirilen Bolluca’daki arsanın değeri, resmi rayiç bedeline göre 11 bin 280 YTL. Rakamın abartıldığını belirten emlakçiler, “Hele hele 5 yıl önce 40 bin YTL olması imkânsız” dediler. 1 Aralık 1998 tutarını 1500 YTL olarak gösterdiği arsanın 2 yıl sonra 10 Eylül 2001’deki resmi bildirimine göre değeri 40 bin YTL ’ye ulaşmıştı. için metrekare başına 16 YTL olduğunu söyledi. Yetkililer, buna karşın arsaların piyasa fiyatlarının ortalama 30 YTL ’yi bulduğunu bildirdi. Buna göre, Erdoğan’ın 376 metrekare arsasının değerinin, resmi rayiç bedeline göre 6 bin 16 YTL; piyasa koşullarında ise ortalama 11 bin 280 YTL olması gerekiyor. Bolluca’daki Tepe Emlak’in sahibi Mehmet Tepe de Erdoğan’ın arsa için belirlediği değerin en az 10 bin YTL abartılı olduğunu söyledi. Bölgedeki normal arsaların metrekaresinin 3070 YTL arasında değiştiğini anlatan Tepe, ‘‘İhrazlı, cepheli çok güzel arsaları metrekaresi 100 YTL ’ye alabilirsiniz. Herhalde Sayın Başbakan’a birileri ‘Arsanızın değeri şu kadardır’ demiş o da bunu doğru kabul etmiş. Ancak, 40 milyar çok yüksek bir rakam’’ dedi. Tepe, Erdoğan’ın aynı arsayı 5 yıl önce de 40 bin YTL olarak gösterdiğinin anımsatılması üzerine, ‘‘Bugün bile bu kadar para etmeyen arsa, 5 yıl önce 40 bin YTL hiç etmez. 5 yıl önce bölgedeki en iyi konumdaki arsaların metrekare fiyatı bugünün fiyatlarıyla bile 30 YTL civarındaydı’’ diye konuştu. Rayiç bedel 16 YTL Ancak, arsanın değerindeki hızlı artışın sonraki 5 yılda tamamen durduğu ortaya çıktı. Cumhuriyet’in, Bolluca Belediyesi ve bölgedeki emlakçilerden edindiği bilgilere göre, Erdoğan’ın arsa için 5 yıl önce biçtiği değer de, bugünkü değeri de ‘‘abartılı’’. Bolluca Belediyesi Emlak Müdürlüğü yetkilileri, belediyedeki resmi rayiç bedelin bugün ‘Ev’siz bir başbakan Bu arada malvarlığı açıklama sında üzerine kayıtlı hiçbir konut göstermeyen Erdoğan’ın, İstanbul ve RizeGüneysu’da iki konutta hissesinin bulunduğu belirtiliyor. Başbakanlık kaynakları, Erdoğan’ın, İstanbul Üsküdar’da çalışma ofisi olarak kullanılan evle Güneysu’daki evlerinin birden fazla hisseli olması nedeniyle tapu kayıtlarında Erdoğan’ın isminin görünmediğini söyledi. Ancak, Erdoğan’ın, ‘‘ortak’’ olduğu konutlarla ilgili bilgileri açıklamaması dikkat çekti. Başbakan’ın, Üsküdar’daki evini satarak, yerine bir villa almayı düşündüğünü, ancak pazarlıkların henüz sonuçlanmadığını kaydeden kaynaklar ayrıca, Erdoğan’ın halen oturduğu Keçiören’deki evinin kira olduğunu, bu nedenle açıklamada yer almadığını savundu. SİNEKTEN YAĞ ÇIKMIŞ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ‘Hükümetten destek gördüm’ ? Haber Merkezi TSK’ye hakaret iddiasıyla hakkında soruşturma açılan ve takipsizlik kararı verilen TürkiyeAB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Star TV’ye yaptığı açıklamada, soruşturma konusu olan ‘‘Türk ordusu PKK ile savaşmayı seviyor. Çünkü bu durum orduyu daha değerli hale getiriyor’’ sözlerini tekrarladı. Lagendijk, görüşlerine Türkiye’den hükümetin de aralarında bulunduğu birçok çevreden destek geldiğini savunarak sadece CHP’nin tepki gösterdiğini söyledi. Lagendijk, 301. maddenin kaldırılmasının şart olduğunu belirtti. 26 yılda ‘muazzam servet’ İLHAN TAŞCI Erdoğan’a kızdı gözaltına alındı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Keçiören’deki evinden Başbakanlık Resmi Konutu’na gidişi sırasında konvoyuna el hareketi yapan bir kişi gözaltına alındı. Ulus güzergâhını izleyen Başbakan’ın konvoyu, Çankırı Caddesi’nden geçerken, sırt çantalı Salih Uzun adlı bir genç, konvoya sinirli bir şekilde el kol hareketleri yaptı. Konvoydaki korumaların durumun farkına varması üzerine gözaltına alınan Uzun, Anafartalar Karakolu’na götürüldü. Burada ifadesi alınan Uzun, daha sonra serbest bırakıldı. Bakkalcı’dan eleştiri ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Metin Bakkalcı, dün TTB Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, ‘‘AKP hükümetinin ve Sağlık Bakanı’nın, Doğu ve Güneydoğu’daki insanların acılarının üstünden politika yapmaya çalıştığını’’ söyledi. Bakkalcı, Bakanlığın geçici hizmet uygulamasına tepki göstererek sağlığın asli bir hizmet olmaktan çıkarıldığını belirtti. ANKARA AKP Genel Başkanı olarak verdiği 10 Eylül 2001 tarihli mal bildirimindeki serveti 524 bin dolar tutan Tayyip Erdoğan’ın milletvekili olana kadar tüm ücretmaaş geliri toplamının 138 bin dolar (210 bin YTL) olduğu ortaya çıktı. Resmi olarak 1974 yılında çalışmaya başlayan Erdoğan’ın işçi olarak 26 yıl boyunca elde ettiği kazancı 61 bin YTL olarak hesaplandı. Dört yıllık belediye başkanlığı döneminde Erdoğan’ın eline geçen toplam para ise 149 bin YTL oldu. Dört çocuğunu da büyüten Erdoğan maaş gelirinin tek kuruşunu bile harcamamış olsa 2001 yılı itibarıyla elinde olması gereken toplam para 210 bin YTL ediyor. Buna göre 386 bin dolarlık farkın nereden kaynaklandığı sorusunun yanıtı aranıyor. Cumhuriyet’in ulaştığı resmi belgelere göre, Başbakan Erdoğan, 24 Temmuz 1974 tarihinde Coşkun Et Mamülleri Sanayi A.Ş’de ‘‘işçi’’ olarak çalışmaya başladı. Başbakan Erdoğan’ın 1974 yılı için SSK primine esas kazancı ‘‘8 bin 176 lira’’ olarak bildirildi. Erdoğan, 1991 yılı dışında 1974’ten 2000 yılına kadar ‘‘işçi’’ olarak değişik şirketlerde çalıştı. Erdoğan, 1976 yılında İETT Spor’da, 1981 yılında yeniden Coşkun Et’te görev yapmaya başladı. Erdoğan, Al Et Gıda Sanayi, Elif Et ve Mamülleri şirketlerinde de işçi olarak çalıştı. 2000 yılına kadar işçi olarak çalışan Erdoğan’ın SSK primine esas kazancının toplamı 2001 yılı itibarıyla 61 bin YTL tutuyor. 386 bin dolarlık fark 1 Nisan 1994 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Erdoğan, mahkumiyetinin ardından 6 Kasım 1998 yılında bu görevinden ayrıldı. Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde aldığı maaşların satın alma gücü hesabıyla 2001 Eylül ayına uyarlanması sonucunda ise toplam gelirinin 149 bin YTL olduğu anlaşılıyor. Buna göre, Erdoğan’ın ‘‘işçilik’’ ve belediye başkanlığı dönemindeki gelirleri, 2001 Eylül ayı itibarıyla toplam 210 bin YTL tutuyor. Erdoğan ücret ve maaş gelirlerini tek kuruşuna dokunmadan dolara çevirmiş olsa bile 2001 Eylül itibarıyla 138 bin 256 doları olacaktı. Ancak, 10 Eylül 2001 tarihinde verdiği mal bildirimi gözetildiğinde Erdoğan’ın toplam 524 bin dolarlık serveti bulunuyordu. Bu hesaba göre, 386 bin dolarlık bir fark ortaya çıkıyor. musakart@yahoo.com Erdoğan’ın malvarlığı ve Unakıtan’ın villaları ANKARA (ANKA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın malvarlığı ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın villalarıyla ilgili tartışmalar dünyanın önde gelen ekonomi gazetelerinden Financial Times’a taşındı. Financial Times gazetesinin haberinde, Başbakan Erdoğan’ın ‘‘gelen baskıların ardından malvarlığını açıkladığını’’ belirtti. Gazete, Erdoğan’ın bu adımı, ‘‘seleflerinden daha şeffaf bir yönetim sergilediğini göstermek amacıyla’’ attığı yorumunu yaptı. Erdoğan’ın açıklanan mal varlığının 1.7 milyon YTL olduğunu belirten gazete, Türkiye’de milletvekillerinin mal varlıklarını Meclis Başkanı’na bildirmelerinin zorunlu olduğunu hatırlattı. Haberde bu yüzden toplumun kimi zaman mal bildirimleri konusunda şüpheci olduğu da dile getirildi. Financial Times, Recep Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak siyasete atılmadan önce başarılı bir işadamı olduğu yorumu ’ta ‘Baskıların ardından açıkladı’ nu yapması da dikkat çekti. Vincent Boland imzalı haberde ayrıca Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın villalarının da son dönemde Türkiye’de büyük tartışma konusu olduğu dile getirildi. Bu villaların yasadışı olarak yapıldığını belirten Financial Times, konuyla ilgili tartışmaların da hükümeti rahatsız ettiğini belirtti. Gazete, öte yandan Unakıtan’ın yaptıklarının arkasında durduğunu ve herhangi bir yanlış yapılmadığı konusunda ısrarcı olduğunu yazdı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 AVUKATLARA İNCELEME HAKKI ‘Kaynağını açıklamayan haramzadedir’ Başbakan Erdoğan’ın malvarlığı açıklaması muhalefeti tatmin etmedi. ‘Gayrimenkul açıklamasını kuşkulu bulan siyasiler, malvarlığının kaynağının da açıklanmasını istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Muhalefet, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın malvarlığı açıklamasını inandırıcı bulmadı. CHP yöneticileri, Erdoğan’ın üzerine tek bir konut görünmemesinin malvarlığı açıklamasını ‘‘kuşkulu’’ hale getirdiğine dikkat çekerken Erdoğan’ın bu malvarlığını nasıl ve ne zaman edindiğine de açıklık getirmesi gerektiği görüşünü dile getirdiler. SHP Genel Saymanı Mehmet Yula ise ‘‘Malvarlığının kaynağını açıklamayan haramzadedir’’ dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Erdoğan’ın servet beyanında birçok kuşkulu nokta bulunduğunu söyledi. Erdoğan’ın İstanbul Kısıklı’da iki villa aldığının kamuoyuna yansıdığını, ancak tam bu sırada malvarlığı tartışmaları çıktığına işaret eden Özyürek, bu tartışmaların ardından villaların tapusunu kardeşinin üzerine yaptığı yönünde bilgiler olduğunu belirtti. 2001 beyanında görünen 174 Cumhuriyet Altını ile oğluna olan 220 bin dolar ve 55 bin Avro’luk borcun akıbeti hakkında bilgi verilmediğine de işaret eden Özyürek, ‘‘En önemlisi bu malvarlığını nasıl edindiği konusunda hiçbir bilgi yok’’ dedi. tillerini eşin dostun yatlarında, yalılarında geçiriyor, çocuklarını arkadaşı okutuyor. Hediye alma konusunda son derece rahat, belki o nedenle harcama yapmıyordur’’ dedi. Erdoğan’ın malvarlığının kaynağını açıklamadığı sürece kuşkuların dağılmayacağını ifade eden Selvi, ‘‘Belediye başkanlığı yapmış, başbakanlık yapan bir kişinin üzerinde tek evinin bile olmaması çok ilginç. Ee bir yandan da iki villasının kardeşinin üzerinde olduğu söyleniyor. Bu da akla gizli kasa kuşkusunu getiriyor’’ açıklamasını yaptı. SHP Genel Saymanı Mehmet Yula da yaptığı açıklamada, malvarlıklarına ilişkin yapılan açıklamaların tatmin edici olmadığını söyledi. SHP olarak malvarlıklarının hiçbir şaibeye yer bırakmadan açıklanmasını ilkeli siyasetin en temel ilkesi olarak gördüklerini ve bu anlayışla bütün parti yöneticilerinin genel başkanın ve eşinin malvarlığını düzenli olarak internetten ilan ettiklerini belirten Yula, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘İktidar ve muhalefet partilerinin genel başkanları malvarlıklarını açıkladıklarını iddia ediyorlar. Ama gerek açıklanan varlıklar, gerekse bu varlıkların edinildiği kaynakların belirsizliği her türlü şaibeyi akla getirmektedir. Biz bu açıklamaları inandırıcı bulmuyoruz. Şunu diyoruz: Mal varlığının kaynağını açıklamayan haramzadedir.’’ Savunmayı sınırlayan yönetmeliğe durdurma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kolluk aşamasındaki soruşturma dosyalarında, avukatların inceleme ve örnek alabilmesi için cumhuriyet savcısından onay almalarını öngören yönetmelikle ilgili olarak, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ankara Barosu, Adalet Bakanlığı’nın 1 Haziran 2005’te Resmi Gazete’de yayımlanan ‘‘Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’’nin 22. maddesinde yer alan ‘‘Kollukta bulunan soruşturma dosyası için yetkili cumhuriyet savcısının yazılı emri gerekir’’ maddesini, yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay 10. Dairesi’ne taşıdı. Ancak Daire yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Bunun üzerine Ankara Barosu kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na götürdü. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, CMK’nin 153. maddesi uyarınca avukatların soruşturma evresinde dosyanın içeriğini inceleyebileceğini ve istediği belgelerin bir örneğini alabileceğini kaydetti. Daireler Kurulu gerekçesinde şunları kaydetti: ‘‘Kanunun amir hükmü uyarınca hiçbir şekilde incelenmesi ve örnek alınması engellenmeyecek olan belgelere yönelik taleplerde de cumhuriyet savcısının yazılı emrinin aranmasının, kanunda yer almayan yeni bir usul ihdas etmek suretiyle savunma hakkının kullanılmasının zorlaştırılması anlamına geleceği ve bu uygulamanın da kanunun genel amacıyla bağdaşmayacağı açıktır.’’ Müdür 8. kez göreve döndü ? DENİZLİ (AA) Denizli Milli Eğitim Müdürü Ekrem Ekici, 8. kez göreve iade edildi. DYPSHP koalisyon hükümeti döneminde Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanan ve bugüne kadar 7 kez illere tayini çıkan Ekici, Denizli İdare Mahkemesi’ne açtığı davada ‘‘yürütmeyi durdurma’’ kararı verilmesi üzerine bir kez daha görevine iade edildi. Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü koltuğuna 8. kez oturan Ekici, dün görevine başladı. ‘Gizli kasası mı var?’ Bu villaların her birinin fiyatının 1 milyon doların üzerinde olduğuna işaret ederek ‘‘Bu durum Başbakan’ın gizli kasası olduğu kuşkusunu doğuruyor’’ dedi. Erdoğan’ın oğlu Bilal’in düğününde çok sayıda takı geldiğini, bunların servet beyanında gözükmediğine de dikkat çeken Özyürek, oğul Erdoğan’ın servetinin de açıklanması gerektiğini vurguladı. ‘Bir evi bile yok’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, Erdoğan’ın malvarlığı açıklamasının kamuoyunda kuşkuyla karşılandığını belirterek Erdoğan’ın şimdiye kadar oturacak bir ‘‘ev almamasının’’ dikkat çekici olduğunu söyledi. Erdoğan’ın beyanına bakınca hiç harcama yapmadığının anlaşıldığını belirten Selvi, ‘‘Başbakan yaz ta CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle