23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI K K Y K Y Y Y Y Y 5 2 8 4 14 11 13 10 10 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y B B K K K B Y 11 14 12 12 5 2 4 4 15 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y K K K 16 16 6 13 6 8 3 4 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, İç Anadolu’nun batısı, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Yozgat, Aksaray, Çorum ve Amasya çevreleri yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı güney ve doğu kesimlerde lodosla birlikte artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 1 K 12 K 0 Y 8 Y 6 K 4 K 4 K 4 K 4 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K PB Y K K PB PB Y K 1 2 12 4 2 4 8 12 4 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B 20 B 18 K 1 Y 13 PB 8 Y 8 PB 6 Y 21 B 18 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Gerçek Nedir? ? Baştarafı 1. Sayfada Cumhurbaşkanı, laikliğin demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olduğunu vurguladı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY yasal yaşamda ağırlık kazandıkları izleniyor; laik kesimler ise şaşkın, dağınık ve bölünmüş durumdadırlar. Oysa Ortadoğu coğrafyasındaki savaş, terör ve kaos ortamında Atatürk’ün laik ve demokratik Cumhuriyetinin ne denli akılcı ve doğru bir model olduğu her gün biraz daha çarpıcı biçimde ortaya çıkmaktadır. Sezer: İşin özü laiklik ? Baştarafı 1. Sayfada Başbakan Erdoğan C ‘Silahla çözüm olmaz’ İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İslam ülkelerinde rahatsızlığa neden olan karikatürlerin Avrupa’da yayınıyla ortaya çıkan krize çözümün diplomaside olduğunu ifade etti. Erdoğan, ‘‘Silah ucunda çözüm olmaz. Zaten medeniyetler çatışmasını arzu edenlerin hedefi, arzusu bu’’diye konuştu. Erdoğan, Kaya Ramada Otel’de partisinin Büyükçekmece İlçe Teşkilatı’nın 2. Olağan Kongresi’ne katıldı. Kongrede yaptığı konuşmada, ‘‘Türkiye bir medeniyetler ittifakının adımını atıyor. Bir kendini bilmez karikatürist çıkıyor, benim peygamberime saldırıyor’’ dedi. Danimarka Başbakanı’nı daha önce uyardığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ‘‘Biz Hz. İsa’ya söz söyletmeyiz, peygamberimize söyletmediğimiz gibi. Ama bizim peygamberimize de kimse bu sözü söylememeli. Bu konuda siz tavır almalısınız. Almadığınız takdirde bu, medeniyetler ittifakına gölge düşürür.’’ Yanlışın düzeltilmesi gerektiğini, ancak bunun yolunun da yakıp yıkmak olmadığını ifade eden Erdoğan, ‘‘Silah ucunda çözüm olmaz’’ dedi. ğı mesajda Cumhuriyetle birlikte tarihin en kapsamlı aydınlanma tasarımını başlatan Büyük Atatürk’ün, demokrasiye geçişi de içeren bu yapısal dönüşüm sürecinin temeline laiklik ilkesini yerleştirdiğini kaydetti. 1961 Anayasası’nda laiklik ilkesinin yozlaştırılmaması için ayrıntılı bir düzenlemeye gidildiğini belirten Sezer, 1982 Anayasası’nda da aynı yöntemin izlendiğini vurguladı. Anayasanın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin değiştirilemez, değiştirilmesi önerilemez nitelikleri arasında sayılan laiklikten ne anlaşıldığının, 24. maddesinde belirtildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer mesajında şöyle dedi: ‘‘Buna göre, devletin sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal düzeni din kurallarına dayandırılamaz.Anayasa koyucunun öngördüğü laiklik, her iki maddenin birlikte değerlendirilmesiyle anlam kazanır. Bu öngörüye göre laiklik, din ve vicdan özgürlüğüne indirgenemez. Laiklik, ana ilke olarak din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Bunun yanında laiklik kuşkusuz, demokrasinin olmazsa olmaz koşulu, özgürlüklerin güvencesidir. Uygar ül LAİKLİK İLKESİNİ YALNIZCA DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİ OLARAK YORUMLADILAR Erdoğan ve Arınç’tan farklı görüşler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, laiklik ilkesinin anayasaya girişinin 69. yıldönümü nedeniyle yayımladıkları mesajlarda, ilkeyi yalnızca din ve vicdan özgürlüğü olarak yorumladı. Erdoğan, mesajında anayasada yer alan laiklik ilkesinin, yurttaşların dini inanç ve özgürlüğünü ifade ettiğini belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti: ‘‘Din ve vicdan hürriyetinin teminatı anlamını taşıyan laikliğin hukelerin geldikleri ileri düzeye, nasıl bir düşünsel ve felsefi boyuttan geçerek ulaştığını çok iyi bilen Atatürk, çağdaş değerleri içselleştiren, aklı ve bilimi ilke kabul eden devrimleriyle, özgür bireyin ortaya çıkmasını sağlamıştır.Yönetime ve yaşamın her alanına katılan, demokratik sistemle edilgenlikten kurtulan bireyler, aydınlanma hareketini hızlandırmış, ülkenin gelişimine fa Kemal Atatürk’ün akılcı ve tekamülcü bakışına, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefine uygun olarak dinamik ve gelişime açık bir biçimde yorumlanmalıdır.’’ Arınç da laikliğin vicdan, dini inanç ve kanaat özgürlükleri konusunda en büyük güvence sağlayan ilkelerden olduğunu belirterek, ‘‘Laik düzende herkes, dini inanç ve düşünce özgürlüğüne sahiptir. Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti’nin vazgeçilmez ilkeleri arasındadır’’ dedi. rışın, çağdaş değerlerin, din ve vicdan özgürlüğünün en büyük güvencesidir. Türk ulusu, laik rejim sayesinde inancını özgürce yaşamakta, inancıyla ilgili değer yargılarını siyasete ve diğer alanlara karıştırmamaktadır. Laiklik ilkesinin yerleşmediği toplumlarda özgür düşünce gelişemez.Türk ulusu, laik, demokratik, çağdaş yaşam seçiminden ödün vermeyeceğini kanıtlamıştır.’’ zurun sürdürülmesi bakımından hiçbir zümrenin ve ideolojinin tekeline indirgenmemesi, ortak bir değer olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Bu kavram, Gazi Mustakatkıda bulunmuşlardır. Bu süreçte laiklik, demokrasinin ve özgürlüklerin koruyucusu olmuştur.’’ Cumhurbaşkanı Sezer, Türkiye Cumhuriyeti’ne, insan haklarına saygılı bir devlet olma özelliğini de kazandıran laikliğin, inancı, dünya görüşü ne olursa olsun tüm bireylerin eşit olduğu bir toplum düzenini amaçladığını bildirdi. Sezer, mesajında şöyle devam etti: ‘‘Laiklik, toplumsal ba İtalyan rahip Andrea Santore, Santa Maria Kilisesi’nde uğradığı silahlı saldırıda öldü Trabzon’da rahip cinayeti AHMET ŞEFİK Yine argo kullandı Erdoğan, partisinin Zeytinburnu ilçe kongresindeki konuşmasında düz liselerden imam hatip liselerine yatay geçiş yapılırken imam hatiplerden geçiş hakkı olmamasını eleştirirken ‘‘anasını satayım’’ ifadesini kullandı.Erdoğan ‘‘Dünyanın en gelişmiş ülkelerine bakıyorsunuz, yüzde 70’i meslek liseli. Bizde ise meslek liselerine geçiş yok, geçit de yok. Yüzde 30’un yüzde 3’ü imam hatip. Hani büyütüyorlar ya, hani hepsi imam hatip anasını satayım...’’ TRABZON Trabzon’da Santa Maria Katolik Kilisesi rahibi İtalyan vatandaşı Andrea Santore (61), uğradığı silahlı saldırıda öldü. Polis, ateş ederken ‘‘Allahüekber’’ diye bağırdığı öne sürülen 1718 yaşlarındaki saldırganı arıyor. İtalyan ulusal haber ajansı ANSA, Santore’nin öldürülmesinin, Batı basınında yer alan karikatürlerden duyulan rahatsızlıkla da ilgili olabileceğini ileri sürdü. Kentin en merkezi yeri Gazipaşa Mahallesi’nde bulunan ve sadece pazar, cumartesi, salı günleri saat 15.00 16.00 arasında açılan Santa Maria Katolik Kilisesi’ne, dün kapanmak üzereyken saat 15.45 sıralarında gelen saldırgan, kapının zilini çaldı. Kilisede yeğeniyle birlikte kalan rahip Andrea Santore, kapıyı açtığında karşılaştığı genç tarafından, göğsünden tabancayla vuruldu. Saldırganın 3 el ateş ettiği Santore, göğsüne isabet eden 2 kurşunla olay yerinde yaşamını yitirdi. Olay sırasında kilisede bulunan Santore’nin yeğeni, polise verdiği ifadede silah sesinin ardından siyah montlu, siyah CİNAYETLER VE LİNÇ GİRİŞİMLERİ Trabzon’un son bir yılı İtalyan rahip Santore’nin cesedi Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. (Fotoğraflar: AA) Erdoğan’ın geçen hafta üç görüşü oluştu. Salı günü grup toplantısında, malvarlığını açıklayamayacağını, yasaların buna engel olduğunu söyledi. Yasada, kişilerin kendi malvarlığını açıklamasıyla ilgili bir hüküm olmadığı ortaya çıkınca, bir süre susmayı yeğledi. Cuma günü, namaz çıkışı, açıklama yapmaya hazırlanma toplantıları düzenleyeceğini, anı geldiğinde konuşacağını söyledi. Cumartesi günü de ‘‘Malvarlığım zaten açıklandı. Yapacak başka bir şey yok’’ deyip işin içinden çıktı. Bakalım, bu hafta kaç görüşü olacak? AKP’nin yapmakta olduğu yasal hazırlık konusunda net bilgi yok ama, işin içine herkesi katmak için her şeyi yapmaya hazırlandıkları görülüyor. Bu arayış, akla şu deyimi getiriyor: İpe un sermek! Ancak yaşananlar un sermekten de öte... Sermekle kalmıyorlar, akıtıyorlar... Adeta ipe un akıtıyorlar! ??? AKP’nin yasal hazırlığının benzeri 1994 yılında dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in malvarlığı gündeme geldiğinde de tartışılmıştı. Çiller ve çevresi baktı ki tartışma bitecek gibi değil; 26 Temmuz 1994’te TBMM’den şu karar geçti: ‘‘1983 yılı başından itibaren kurulmuş ve TBMM’de temsil edilmiş tüm siyasi partilerin genel başkanları ve yakınlarının malvarlıklarının araştırılması amacıyla bir araştırma komisyonu kurulmuştur.’’ Yıl 1994, araştırmanın gideceği derinlik 1983! Tam 11 yıl boyunca Meclis’ten gelmiş geçmiş tüm partilerin liderleri ve birinci derece yakınları araştırılacak... Sayıldı, döküldü... 11 yılda 27 parti Meclis’e girmiş, 36 genel başkan görev yapmış. Bunların yakınlarıyla birlikte araştırılması gereken kişi sayısı 263. Çiller’in malvarlığı olayı sonraki dönemlerde de hükümet kurmabozma işlerinin bir parçası haline gelmişti. AKP’nin ataları, Çiller’i önce haklamışlar, birlikte hükümet kurma olasılığı çıkınca aklamışlardı! Özer Çiller de 1998’de malvarlığının kökeninin kayınvalidesinin çıkını olduğunu söyleyip işi daha da renklendirmişti: Varlığımızın temeli tavandaki çıkın... İşin içinden nasıl çıkarsanız çıkın! ??? Görünen o ki, AKP bu sahneyi çok daha derinleştirip genişletecek. Belki de konu gündemden düşünce bu çalışmayı da tavan arasına koyacak. Şu aşamada AKP’nin ve Erdoğan’ın nasıl bir zikzak çizeceğini kestirmek zor! Son sözümüz CHP’ye... Vurgulaması acı ama, 1998 sonunda CHP, dönemin hükümetini yolsuzluklara bulaştığı gerekçesiyle düşürmüştü. Temiz toplum özlemlerine yanıt veren bir davranıştı. CHP bu tutumunun karşılığını seçmenden alamadı... Yine aynı tablo ile karşı karşıyayız demiyoruz. Durum, koşullar farklı ama, CHP’nin sadece bu hükümetin olumsuzluklarını ortaya koyarak büyümesi zor... Halkın sorunlarına nasıl çare bulacağını da akılda kalacak, kitleleri peşinden sürükleyecek söylemlerle ortaya çıkması gerekiyor. Siyasetteki kirlilik ne yazık ki toplumu da etkiledi. Erdoğan’ın, ‘‘Ben kaçak binada oturuyorum’’ diyerek İstanbul Belediye Başkanı olduğu bir ülkede temiz toplum isteyenlerin işi gerçekten çok zor! ankcum?cumhuriyet.com.tr pantolonlu, başı bereli 1718 yaşlarında bir gencin koşarak kaçtığını gördüğünü söylediği öğrenildi. Rahibin yeğeni gencin ateş ederken ‘‘Allahüekber’’ diye bağırdığınıda öne sürdü. Bu arada Santore’nin bir süredir tehdit aldığı idda edildi. Olayın ardından kaçan saldırganın bir şi yerinin güvenlik kamerasına yakalandığı, iş yeri sahibinin de video kayıtlarını polise teslim ettiği bildirildi. Santore’nin cesedi, otopsi yapılmak üzere ambulansla Trabzon Adli Tıp Kurumu’na götürülürken kilisenin kapısında ve çevresinde güvenlik önlemi aldı. Olay Yeri İnceleme Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, topladıkları delilleri emniyet müdürlüğüne götürdüler. Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir, saldırıyı lanetlediklerini açıkladı. Yavuzdemir, ‘Olayın görgü tanıkları var. Zanlının yakalanması için çalışmalar başlatıldı. En kısa zamanda yakalanacaktır’’ dedi. Yavuzdemir, ‘‘Rahibin, geçmişte misyo nerlik faaliyetleri yaptığı gerekçesiyle tehdit edilme, eleştirilmesi söz konusu olmuş.Ancak emniyetten herhangi bir koruma talebinde bulunmadı. Güvenlik güçlerimiz bu tehdit ve eleştirileri yapanlarla ilgili araştırma yapıyorlar’’ dedi. Santa Maria Katolik Kilisesi’nin rahibi Andrea Santore’nin 5 yıl önce Türkiye’ye geldiği 2.5 yıl Şanlıurfa görev yaptığı ve son 2.5 yıldır da Trabzon’da bulunduğu öğrenildi. ‘Don Orione Hizmeti’ kuruluşuna bağlı Hükümet üyeleri saldırıyı kınadı Karikatür krizi Bakanlıkta toplantı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün akşam saatlerinde Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkilileriyle bir araya gelerek karikatür krizini değerlendirdi. Toplantıda İslam âlemi ile Hıristiyan dünyası arasında sorunlara yol açan karikatür krizi çerçevesinde gelişen olaylar ele alınarak ‘‘krizin nasıl yatıştırılabileceği, Türkiye’nin ne gibi bir rol oynayabileceği ve hangi girişimlere öncülük edilebileceği’’ değerlendirildi. Gül’ün, İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile telefon görüşmesi yaptığı da öğrenildi. ‘İslamcı parmağı olasılık dışı değil’ ROMA (AA) İtalyan ulusal haber ajansı ANSA, rahip Santore’nin öldürülmesinin, Batı basınında yer alan karikatürlerden duyulan rahatsızlıkla ilgili olabileceğini ileri sürdü. ‘‘Rahibin öldürülmesinde İslamcı parmağı da ihtimal dışı değil’’ başlığıyla yayımlanan haberde, söz konusu iddia, İskenderun’da ‘‘Anadolu Papalık Temsilcisi’’ sıfatıyla görev yapmakta olan Katolik Piskopos Luigi Padovese’nin sözlerine dayandırıldı. ANSA, Roma’daki Katolik misyoner kuruluşlarından biri olan ‘‘Don Orione Hizmeti’’ne bağlı Santore’nin, ‘‘Ortadoğu’ya Pencere’’ adını verdiği projeyi hayata geçirmek için çalıştığını yazdı. Roma Katolik Kilisesi’ne ait Pastoral Misyonerlik Merkezi adlı kurumun internet sayfasında ise Santore’nin mektubu yayımlandı. Santore, mektubunda ‘‘İncil’in, Mesih’in yola çıkmış olduğu bu topraklardaki insanlara yeniden önerilmesi gerekiyor’’diyor. İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi, Don Orione Hizmeti adına sözcü Aurelio Fusi ve İtalyan siyasetçiler rahip Santore’nin öldürülmesini kınadılar. ‘Gerçek yönleri ortaya çıkarılacak’ Haber Merkezi İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Santore’nin öldürülmesi olayının çok yönlü araştırıldığını bildirdi. Dışişleri Bakanlığı, Santore’nin silahlı saldırı sonucu öldürülmesini şiddetle kınadığını açıkladı. Aksu, “Olayı şahsen ve hükümet olarak kınıyoruz. Hiç kimse şiddetle bir yere varamamıştır, varamaz, varamayacaktır’’ dedi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, olayı değerlendirirken ‘‘Cinayetin bir mabette ve din adamına karşı işlenmiş olmasını büyük nefretle kınıyoruz’’ dedi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığını kaydeden Çiçek, ‘‘Hükümet olarak bu cinayetin gerçek yönlerinin ortaya çıkarılması için her türlü çaba gösterilmektedir’’ dedi. Konsolos Trabzon’da İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, rahip olayın münferit hareket etmiş dengesiz bir fanatik tarafından yapılmış bir eylem olabileceğini söyledi. Marsili, İtalya’nın İstanbul Başkonsolosu Stefano Canzio’nun olayı takip etmek üzere Trabzon’a gittiğini de kaydetti. TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon’da özellikle son bir yılda meydana gelen olaylar dikkat çekiyor. Geçen yılın 7 Ocak’ında Trabzon’un Boztepe Mahallesi’nde Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Saadettin Güner ve oğlu bir suikasta kurban gitti. Bir gün sonra Engin Bayramoğlu aynı yerde öldürülmüş, Güner’in yanlışlıkla vurulduğu ortaya çıkmıştı. Ramazan ayında McDonald’s’ın önüne bomba koyulmuş ve 5 kişi hafif biçimde yaralanmıştı. Geçen yıla damgasını vuran olay TAYAD’lı gençlerin, PKK’li oldukları ve bayrak yaktıkları kışkırtmaları ile linç edilme girişimiydi. Bu olay Türkiye’de ciddi bir tartışmayı başlattı, bazı güçlerin TürkKürt çatışması yaratmak istediği ve bunun provasını Trabzon’da yaptırdığı yorumları yapıldı. Trabzon’da PKK’nin eylem yapmak istemesi ilgi çekiciydi. Bölge çapında eylemler yapıp Maçka’da büyük çaplı bir eyleme hazırlanan PKK’li üç militandan biri öldürüldü, ikisi yakalandı. Yaklaşık bir yıldır Trabzon’un çeşitli yerlerine 78 adet bomba süsü verilmiş çanta konuldu. Ancak önceki hafta genellikle Doğulu işçilerin gittiği Meydan kesimindeki bir kahvehaneye molotofkokteyli atılması ve ardından MHP il örgütüne ses bombası konulması, bazı karanlık güçlerin etnik çatışma yaratma heveslerinin olduğu izlenimini yarattı. Trabzon’da bir güvenlik sorununun yaşandığı tartışmaları içinde bu kez Trabzonspor’un ve ulusal futbol takımın iki yıldız futbolcusu Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz’in araçları ile işyerlerinin kurşunlanması olayı yaşandı. Halkalı ve Bebek’te düzenlenen protesto gösterilerinde Danimarka bayrakları yakıldı. (AP) Karikatür öfkesi Türkiye’de İstanbul Haber Servisi Avrupa ülkelerindeki yayın organlarında Hazreti Muhammet’in karikatürlerinin yayımlanması İstanbul’da çeşitli gösterilerle protesto edildi. Halkalı Meydanı’nda Türkiye’yle Azerbaycan bayrakları ve tevhit bayrağı taşıyan grup, Halkalı Meydanı’nda Danimarka, İsrail ve ABD’yi protesto eden sloganlar attı. Türkiye Caferilerinin lideri Selahattin Özgündüz, İslam dünyasının vicdanını derinden yaralayan hareketin, düşündürücü bir provokasyon olduğunu söyledi. Özgündüz, Türkiye’nin Türki cumhuriyetlerle birlikte diplomatik tepki ve önleyici çalışmalar başlatmasını istedi. Grup içinden bazı kişiler, çarmıha gerilmiş ve üzerine Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’in fotoğrafı yapıştırılmış maketi yaktı. İstanbul Ülkü Ocakları’ından bir grup da Bebek Parkı’nda toplanarak Danimarka’nın İstanbul Başkonsolosluğu’na yürüdü. Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Yüksel Kaleci, hükümeti ve sivil toplum kuruluşlarını, Danimarka’yı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikâyet etmeye çağırdı. Açıklamanın ardından başkonsolosluk önüne 3 temsilci tarafından siyah çelenk bırakıldı. Gruptakiler, ellerinde getirdikleri yumurtaları da sokağa attılar. Gruptan bazı kişiler ise Danimarka bayrağını yaktı. Bu arada, konsolosluğun bulunduğu sokakta geniş güvenlik önlemleri alan polis, göstericilerin binaya yaklaşmalarına izin vermedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle