18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İmar Bankası’nda 27 milyarını batıran Subaşı, AKP’li Çelik’i ayağından vurdu 5 Vekile imarzede kurşunu LEVENT GENCELLİ BURSA AKP Grup Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Faruk Çelik, partisinin Nilüfer ilçe kongresine girerken ayağından vuruldu. Saldırganın 67 yaşındaki İrfan Subaşı olduğu ve İmar Bankası’nda 27 milyarının batması nedeniyle AKP milletvekilini sorumlu tuttuğu belirlendi. Subaşı’nın meslekten atılan eski bir polis memuru olduğu belirtildi. Faruk Çelik, AKP Nilüfer ilçe kongresinin yapılacağı Ata Çarşı’daki düğün salonuna saat 13.00 sıralarında girerken, yanına yaklaşan İrfan Subaşı, 3 el ateş etti. Kurşunlardan ikisi sıyırırken, ? İrfan Subaşı, Bursa Nilüfer ilçe kongresinin yapılacağı Ata Çarşı’daki düğün salonuna girerken Faruk Çelik’e 3 el atış etti. Kurşunlardan ikisi sıyırırken, biri Çelik’in baldırına isabet etti. Subaşı’nın meslekten atılan eski bir polis memuru olduğu belirtildi. Subaşı partililerin elinden zor kurtarıldı. biri Çelik’in baldırına isabet etti. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırılan Çelik, acil serviste yapılan ilk müdahalenin ardından tıp fakültesinin 7. katında bulunan özel odaya alındı. Çelik’in ameliyat edilmesine gerek olmadığı belirtilirken, kardeşi Osman Çelik de fenalık geçirdi. Saldırgan Subaşı ise olay yerinde yakalandı. Kongre salonunda bulunan partililer İrfan Subaşı’yı bulunduğu polis aracından indirmeye çalışırken, kitleyi emniyet ekipleri güçlükle engelledi. İrfan Subaşı’nın emniyette verdiği ilk ifadesinde ‘‘Bu benim özel meselem, niye vurduğumu savcılığa açıklayacağım’’ dediği öğrenildi. İl Başkanı Hayrettin Çakmak hastane önünde yaptığı açıklamada Subaşı’nın meslekten atılan eski bir polis memuru olduğunu ve hiçbir siyasi bağlantısının olmadığını açıkladı. Subaşı’nın İnegöllü olduğunu belirten Çakmak, ‘‘Balkan göçmeni bir zat. Çok ilgisiz bir şekilde ifadeler kullanıyor. İlk başta ‘Ben savcıya söyleyeceğim, mahkemeye söyleyeceğim’ diye bir şeyler söylemiş. Fakat daha sonra söylediği şu; zannediyorum İmar Bankası’nda parası batmış. Bunun için bazı yasalar çıkarılarak paraların ödenmesi gerekiyormuş. Bundan dolayı da sayın grup başkanvekilimizi sorumlu tutuyormuş. Bu kanunun çıkmaması nedeniyle Kurban Bayramı’nda vuracakmış da uygun ortam bulamamış 78’LİLER GECESİ Geçmiş ve gelecek tartışıldı İstanbul Haber Servisi 78’liler Vakfı Girişimi’nin, ‘‘Darbeciler Yargılansın’’ kampanyası kapsamında düzenlediği gecede bir kez daha 12 Eylül darbecilerinden hesap sorulması istendi. ‘‘Şarkılarımızı tamamlamak için’’ söylemiyle Çağlayan’daki Salon Figaro’da düzenlenen dayanışma gecesinde 78’liler, geçmiş ve geleceği tartışırken şarkı ve türkülerle eğlendiler. Gecenin açılışında konuşan 78’liler Vakfı Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, 70’li yıllarda dünyayı değiştirmek için yola çıkan gençlerin ölüm, işkence, zindan, sürgün, yasaklarla dolu büyük bir linç yaşadığını anlattı. Can şöyle devam etti: ‘‘Y eni Susurluk ve Şemdinli’ler olmasın diye hatırlatıyor. Darbecilerin yargılanmasını yasaklayan anayasanın geçici 15. maddesini kaldırmak için hatırlatıyor. Bugünü anlamak, geleceği kurmak için ve de unutmamak için hatırlatıyor.’’ Orhan Alkaya, Nevzat Çelik, Halil İbrahim Özcan, Hasan Erkul, Haydar Ergülen’in şiir okuduğu geceye, Ali Ekber Eren, Adile Yadırgı, Hasan Sağlam, Haydar Erdoğan şarkı ve türküleriyle destek verdi. Çelik’in hasta odasında bir grup gazetecinin görüntü almasına izin verildi. Çelik, burada yaptığı kısa açıklamada, ‘‘Bir şey söyleme durumunda değilim. Kimseyle kişisel bir sorunum yok. Kimseyle bir alıp veremediğim yok’’ dedi. Çelik’in perşembe günü taburcu olması bekleniyor. (AA) ve bugünkü kongreye gelerek vurmuş. Zannediyorum 27 milyar liralık bir rakam telaffuz etmiş. Tabii şu anda kesin konuşulacak cümleler değil bunlar. Herhalde ruhi dengesi sıkıntılı, meczupvari bir kişi. Faruk Bey’in Başbakanımıza anlattığı da şu; ‘Bir anda yanıma birisi geldi... Zannediyorum profesyonel bir suikastçı değildi. Artık nasıl ateş edeceğini, ne yapacağını da şaşırmış olabilir. Yaptığı hareket o’. Faruk Bey’in morali, babası gelince biraz bozuldu. Böyle bir şey beklemiyorduk, çünkü bu işleri meczuplar yapar. Bir meczubun da gelip yapabileceği budur, beklediğimiz hareketler değildir bunlar. Biliyorsunuz geçenlerde bizim il binamıza bomba attılar. Siyasette olmasını hiç arzu etmediğimiz, görmek istemediğimiz şeyler. Ama bunlar oluyor. Bundan sonra da biz tedbirli oluruz. Yapabileceğimiz budur” diye konuştu. İrfan Subaşı’nın Kurban Bayramı’ndan önce Faruk Çelik’le görüşerek yardım istediği ancak bir sonuç almayınca vurmaya karar verdiği belirtildi. Bursa Valisi Nihat Canpolat, olayla ilgili olarak gazetecilerin soruları üzerine, ‘‘Herhangi bir güvenlik zafiyeti yok. Çevre güvenliği alınmıştır. Fakat takdir edersiniz ki çarşının ortasındaki bir binadır. Salon girişinde xray cihazı dahil tüm tertibat alınmıştı. Ama bildiğiniz gibi, olay binaya girmeden oldu’’ diye konuştu. Erdoğan, Çankaya’ya ‘eşsiz’ çıkacak!!! Siyaset kulislerinin aylardır en önemli gündem maddesi, Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Başkent kulisleri, senaryodan geçilmiyor. Bu senaryoların bazıları ‘‘Hadi canım sen de’’ diye karşılanacak türden. Bazıları için ‘‘hayal gücü’’ fazlaca zorlanmış görünüyor. Başkent siyasetinde gelecek hesaplarını ‘‘öngörü’’ ile ‘‘hayal gücü’’ ve ‘‘gönülden geçenler’’le ‘‘yönlendirmeler’’ belirliyor. Bu senaryolardan birine göre; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Çankaya Köşkü’ne kesinlikle çıkacak. Ama ‘‘eşsiz’’!.. Çankaya Köşkü uğruna bir yuva yıkılacak diye kaygılanmayın. AKP kulislerinde dile getirilenlere bakılırsa bir formül bulunmuş. Buna göre Erdoğan, Çankaya Köşkü’ne çıkacakmış, fakat eşi Emine Erdoğan Keçiören’deki evinde oturacakmış! Böylece, ‘‘Çankaya’da türban sorunu’’ yaşanmayacakmış. Erdoğan da Çankaya ile Keçiören arasında mekik dokuyacakmış. Sabah, Köşk’teki ‘‘işine’’ gidecek, akşamları da resepsiyon, toplantı vb. bir ‘‘devlet işi’’ yoksa Keçiören’deki evine dönecekmiş. Bu formülle Erdoğan, Çankaya Köşkü’ne ‘‘çıkabilir’’, ama Keçiören’de kalan eşi Emine Erdoğan’la ‘‘aile saadeti’’ni koruyabilir mi, bilemiyoruz... Şener, sektör uğruna ‘çiğ tavuk’ yedi... Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, sıkıntılı günler geçiriyor. Galataport, kredi kartları derken bir de tavukçuluk sektörüne destek için uğraşıyor. Geçen günlerde Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin Milli Kütüphane’de düzenlediği ‘‘Kuş gribinin ekonomik ve sosyal etkileri’’ paneline katıldı. Bu panele katılanlar arasında Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker de vardı. İki bakan konuşmalarında, ‘‘Tavuk, yumurta yiyin. Entegre tesislerde üretilmiş tavuklar iyice pişirilirse sorun yok. Yumurtalar iyi yıkanıp iyi pişirilirse hiçbir risk yok’’ açıklamaları yaptı. Konuşmaların ardından salonun kapısının önünde kurulan mangalda pişirilen tavuklar ikram edildi. Mehdi Eker bir lokma aldı, gazetecilerin ‘‘Çekemedik, bir lokma daha’’ isteklerini geri çevirerek hemen salondan ayrıldı. Abdüllatif Şener de salondan çıktığında tavuk yedi ve kameralara ‘‘Çok güzel’’ diye açıklama yaptı. Hatta ‘‘Bedava mı veriyorsunuz’’ diye sorduğu satıcı ‘‘Evet, bedava’’ yanıtını verince ‘‘Parayla satsan değeri artar, çok güzel’’ diye takıldı. Kameralar gidip sektöre destek gösterisi bittiğinde ise toplantıyı düzenleyenlerin yanına giden Şener, kulaklarına eğilip yakındı: ‘‘İçeride bir şey diyemedim, yemek zorunda kaldım. Biz çıkıp o kadar, iyi pişmiş olacak, diyoruz. Resmen çiğ tavuk yedirdiniz bana...’’ Seçim çalışmalarına İstanbul’da başlayan Cem Uzan AKP’ye yüklendi ‘Rüşvet ve yolsuzluk arttı’ ? Genç Parti lideri Cem Uzan, AKP’nin seçime gitmemesi ve cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında ısrarcı olması halinde sağduyu sahibi milletvekillerini istifaya çağırdı. İstanbul Haber Servisi Genç Parti (GP) Genel Başkanı Cem Uzan, ‘‘ahlak dersi veren AKP iktidarı döneminde ahlaki çöküntü’’ yaşandığını savunarak, ‘‘Bu iktidar döneminde, rüşvet ve yolsuzluk aldı başını gitti’’ dedi. Erken seçim tartışmalarına da değinen Uzan, AKP’nin seçime gitmemesi ve cumhurbaşkanı seçimlerine gitmekte ısrarcı olması halinde ‘‘sağduyu sahibi milletvekillerini’’ istifaya çağırdı. GP lideri Uzan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde seçim çalışmalarını başlattı. Ekonomi politikalarının yurttaşları daha da perişan ettiğini savunan Uzan, tarım ve sanayinin giderek çöküntüye sürüklendiğini söyledi. Özelleştirme politikaları ile Türk şirketlerinin yabancılara ‘‘peşkeş’’ çekildiğini belirten Uzan, ‘‘Turkcell, Türklerindi, artık yabancıların. Aycell vardı, Aria ile birleşerek yabancılara satıldı. Türk Telekom artık yabancıların. Bugün Türkiye’nin tüm haberleşme ağı yabancıların eline geçmiştir’’ diye konuştu. Uzan, GP’nin iktidara geldiğinde her konuyu sadece ‘‘milli menfaat’’ kavramıyla değerlendireceğini belirterek şunları söyledi: ‘‘Eğer iktidar partisi 2006 yılında seçime gitmezse ve cumhurbaşkanını seçme konusunda ısrarcı olursa, aklıselim sahibi tüm milletvekilleri 31 Aralık 2006 tarihinde, yani cumhurbaşkanlığı seçiminden 4 ay önce milletvekilliğinden istifa etmeli. Başbakan Erdoğan da sağduyunun sesini dinlemeli. Böyle bir istifa, iktidar partisini gerçekleri görmeye mecbur bırakacak ve Türkiye’yi 7 yıl sürecek bir gerilimden koruyacaktır. Bu iktidar, herkese ahlak dersi vermeye çok meraklı. Oysa ahlaki çöküntü, bunların döneminde ortaya çıktı. Fuhuş patladı, uyuşturucu satışı ilkokulların önüne kadar yayıldı. Kapkaç önlenemiyor, gasp kol geziyor, rüşvet ve yolsuzluk aldı başını gidiyor.’’ Erbakan’a dua yok! başına da bir tahta Kapatılan RP’nin lideri dikilmiş.’’ Necmettin Erbakan’ın Durdu, milletvekillerinin hapisten kurtarılmasının meraklı bakışları altında yolunu açan yasa önerisi, konuşmasını sürdürdü: geçen hafta TBMM Adalet ‘‘Bir gün mezarlığın Komisyonu’nda görüşüldü. önünden geçen bir köylü, CHP’liler, önerinin ‘‘kişiye atını ağaca bağlayıp özel bir düzenleme’’ mezarların başına gelmiş. olduğu eleştirisini getirince, Mezarlıkta yatan tüm ölüler AKP’li Mahmut Durdu bir için dua okumaya fıkra anlattı: başlamış. Tam duasını ‘‘Amanos Dağları’nın eteğinde iki köy varmış. İki Necmettin Erbakan. bitirecekken bu adamın mezar tahtasına elini köy de aynı mezarlığı koymuş ve ‘Sana bir şey yok’ kullanıyormuş. Köyün birinde de bir demiş.’’ Fıkrasını bitiren Durdu, daha adam varmış, sürekli kaçakçılık yorum bile yapamadan CHP’li Orhan yaptığı için hiç sevilmiyormuş. Gün Eraslan atıldı: ‘‘Şimdi buradaki gelmiş, adam ölmüş. Ve bu kaçakçı, Erbakan Hoca mı oluyor?’’ mezarlığa defnedilmiş ve mezarının Genç Parti lideri Cem Uzan seçim çalışmalarını başlattı. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı, BM Kalkınma Programı Başkanı Derviş’le görüşecek ABD: Baydemir’e resmi davet yok ? ABD ziyareti sırasında, Derviş’le de görüşecek olan Baydemir’in, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle ‘çalışma toplantısı’ isteminde bulunduğu öğrenildi. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in, dikkat çeken ABD ziyareti sırasında BM Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş ile de bir araya geleceği öğrenildi. Baydemir, ziyareti öncesinde ABD makamlarına başvuruda bulunup Dışişleri Bakanlığı’ndan ‘‘çalışma toplantısı’’ ya pılmasını talep etti. ABD Dışişleri Bakanlığı, Baydemir’e, yola çıktığı saate kadar olumlu ya da olumsuz bir yanıt vermedi. Baydemir’in açıklanan taslak programında, ‘‘Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı toplantısı, BM Kalkınma Programı Başkan ve Başkan Yardımcısı ile görüşme, Nashville kentiyle kardeş belediyecilik ilişkisine yönelik bir dizi görüşme’’ yer aldı. Ancak, söz konusu temasların dışında Washington yönetiminden herhangi bir resmi yetkiliyle görüşüp görüşmeyeceği belirtilmedi. Konuya ilişkin olarak Cumhuriyet’e bilgi veren ABD büyükelçiliği yetkilileri, Baydemir’e ABD hükümetinden resmi bir davetin söz konusu olmadığının altını çizdiler ve Baydemir’in kendi inisiyatifiyle ABD’ye gelmeyi plan ladığını söylediler. Baydemir’in ABD yönetiminden üst düzey bir yetkiliyle bir araya gelmeyeceğini ifade eden ABD Büyükelçiliği kaynakları, ‘‘Ancak bizden alt düzeyde ‘çalışma seviyesi’ olarak adlandırdığımız, teknik bir toplantı talebinde bulundu. Ancak bu talebe, olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmedi. Böyle bir toplantının yapılıp yapılmayacağını bilmiyoruz” dediler. ‘Atatürk’ün vasiyeti’ niye anımsandı? Başkentte, geçen hafta boyunca liderlerin malvarlıkları tartışıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘önemli’’ açıklaması pek de o kadar ‘‘önemli(!)’’ çıkmayınca tartışmalar uzadı. Erdoğan malvarlığını açıklayıp tartışmaları bitirmek yerine, sözü ‘‘CHP’nin de Atatürk’ün vasiyetini tutmadığına’’ getirdi. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, partisinin grup toplantısında bu konuşmayı fıkralarla yorumladı: ‘‘Neymiş, CHP Atatürk’ün vasiyetini tutmuyormuş. Hani bir hikâye var: Amerikalılar Moskova’ya gidiyor. Ruslar metroyu gezdiriyor. Amerikalılar metronun görkemi karşısında hayranlıklarını ifade ederken fark etmişler ki hiç tren gelip geçmiyor. Burada tren hangi sıklıkla gelip geçer, diye sormuşlar. Ruslar biraz bocaladıktan sonra, belli olmaz, demişler, bazen 15 dakikada bir, bazen yarım saatte bir, bazen de geçmediği olur. Amerikalı bunun üzerine övünçle demiş ki ‘New York metrosunda her 1.5 dakikada bir tren geçer’. Tabii soğuk savaş dönemi, karşılıklı yarışma var. Rus düşünmüş taşınmış, bir cevap bulamamış. Sonra demiş ki ‘İyi ama siz de Kızılderilileri öldürdünüz’.’’ Mumcu, hızını alamamış olacak ki bir fıkra daha anlatarak açıklamalarını pekiştirdi: ‘‘Bir Hıristiyan bir Yahudiyi dövmeye başlamış. Ya beni niye dövüyorsun, demiş. Hıristiyan, sen Yahudi değil misin, siz bizim peygamberimizi öldürmüşsünüz, demiş. Adam, ya bu 2 bin yıl önceydi, demiş. Bunun üzerine Hıristiyan, olsun ben yeni öğrendim, karşılığını vermiş. Sayın Başbakan kaç yıldır siyaset yapıyor bilmiyorum, ama 10 yıldan fazla. Atatürk’ün vasiyetini 10 yıldan sonra hatırladı ya, tebrik etmek lazım.’’ ‘SORUMLULUĞUNUN DIŞINA ÇIKMA’ ANAVATAN GENEL BAŞKANI MUMCU Bakan Gül’den uyarı KAYSERİ (AA) Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in yapacağı ABD ziyaretiyle ilgili olarak ‘‘Görevlerinin, sorumluluklarının dışında işlerle uğraşmaya kalkarlarsa o zaman tutum tabii ki farklı olur’’ dedi. Bazı açılış ve temel atma törenleri için iki gündür Kayseri’de bulunan Gül, kentten ayrılmadan önce, gazetecilerin Baydemir’in ABD ziyareti konusundaki sorularını yanıtladı. Gül, ‘‘bu ziyareti manidar bulup bulmadığının’’ sorulması üzerine şunları söyledi: ‘‘Herkesin kendi işini yapması lazım. Diyarbakır’daki insanların her şeyden önce belediye hizmetlerine çok ihtiyaçları var.’’ Gül, ‘‘Diyarbakır heyetine ABD’deki Türk Dışişleri Bakanlığı görevlilerinin yardımcı olup olmayacakları’’ sorusu üzerine ise şunları kaydetti: ‘‘Yapacağı ziyarete bağlı. Normal belediye hizmetleriyle ilgili ziyaret yaparsa, ‘Diyarbakır halkına nasıl olur da daha iyi hizmetler getirebilirim’ diye çeşitli faaliyetleri, temasları olursa tabii ki görevlilerimiz, büyükelçimiz, şüphesiz her belediye başkanına aynı şeyi yapar. Ancak görevlerinin, sorumluluklarının dışında işlerle uğraşmaya kalkarlarsa o zaman tutum tabii ki farklı olur.’’ ‘Bayrağı Şener aldı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın malvarlığı konusunda ‘‘Tahmin edilebilir boyutların çok ötesinde olduğunu biliyorum’’ derken Galataport ihalesini Yüksek Planlama Kurulu’nda imzaya açmayarak iptal sürecini başlatan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener için ‘‘Benden sonra bayrağı aldı’’ diye konuştu. CNN Türk’te yayımlanan ‘‘Ankara Kulisi’’ programına katılan Mumcu, Başbakan Erdoğan’a yönelik ‘‘Gökkubbeyi başına yıkarım’’ sözleri anımsatılıp ‘‘Nasıl yıkacaksınız’’ diye sorulması üzerine şöyle konuştu: ‘‘Belgesi ortaya konulmadan isnada başlarsak bundan hiç kimse yarar görmez. Hele bir konuşsun. Ben o gökkubbeyi onun başına çökertirim. O hele bir denesin. Hodri meydan. Biz daha onun kardeşinden söz etmedik, hısım akrabasından söz etmedik, işinden söz etmedik.’’ ‘‘Başbakan’ın malvarlığı konusunda bir hesap yaptınız mı’’ diye sorulması üzerine ‘‘Yapmadım, tahmin edilebilir boyutların çok ötesinde olduğunu biliyorum’’ yanıtını verdi. Galataport ihalesinde Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in YPK kararına imza atmaması konusunda Mumcu, ‘‘Başlangıçta ben itiraz ediyordum. Benden sonra da bayrağı Sayın Şener aldı. Allah razı olsun’’ diye konuştu. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle