23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 ‘Tüm bildiklerini Ecevit’e anlattı sonra da öldürüldü’ Cevat Yurdakul’un eşi Ülker Yurdakul, cinayetin ardından yakalananların hiçbir zaman gerçek fail olduğuna emin olamamış. ‘Zaten silahı tutandan çok silahı tutturanları öğrenmek istedik hep, ama başaramadık’ diyor BENGİ HEV AL ÖZ Olayın nasıl olduğunu anlatır mısın? ÜLKER YURDAKUL 28 Eylül sabahı ben Cevat’tan evvel çıkmıştım. Cevat benden sonra babamla birlikte Reşatbey Mahallesi’nde oturduğumuz evden çıkmışlar. Evin çok az ilerisinde, kavşakta, terörist katiller pusu kurmuşlar. Keresteciler Çarşısı’nın çok yakınında önceden şoförünü öldürerek gasp ettikleri bir otomobil ile yolu kapatmışlar. Bunun üzerine Cevat’ın aracı durmak zorunda kalmış. Araçtan inen iki kişi ve yaya bekleyen bir kişi aracı çapraz ateşe almışlar. Otomobilde 28 kurşun bulunmuştu. Cevat ilk kurşunu başından ve göğsünden almış. Hemen oracıkta hayatını kaybetmiş. Sonradan duyduğuma göre, tam karşı tarafında bir keresteci olayı görüp ‘‘Yazıktır, günahtır, yapmayın’’ diye bağırmış. Adamcağızın iyi niyeti hayatına mal olmuş, öyle dediği için hemen ardından onu da öldürmüşler. Olayda Cevat’ın dışında iki kişi daha hayatını kaybetti. Failler kimdi? ÜLKER YURDAKUL Mahkeme tutanaklarına göre; Halil İbrahim Altınışık, Kadir Akgöllü, Mustafa Gülnar, Yücel İrik. Cevat Amca’nın yanında kimse var mıydı arabada? ÜLKER YURDAKUL Vardı. Aracı kullanan şoför ve babam. Atılan kurşunlardan şoför göğsünden, babam başından yara aldı. Şoförün hayatını direksiyona eğilmesi kurtarmış. Babam da başından aldığı kurşunla beş yıl yaşadı. Kurşunu çıkaramadılar. Çok fazla kan kaybetti. Olay sırasında ölmedi ama bu olay hayatını erken kaybetmesinde etken oldu. Kaç silah olduğu belirlendi mi? ÜLKER YURDAKUL Olay yerinde bulunan kovanlardan en az 2 adet otomatik silah kullanıldığı tahmin edilmişti. Cevat Amca’nın naaşını görebildin mi? ÜLKER YURDAKUL Mezara kadar göremedim. Bu yüzden çok üzgündüm, çırpınıyordum görmek için. En son defnedileceği sırada kendimi mezarın içine atmışım, bunları hayal meyal hatırlıyorum. Biri gösterelim demiş, kim olduğunu hatırlamıyorum. Çok büyük acılar içindeydim. Açtılar tabutu, baktım, sadece yüzünü görebildim. Tüm başı pamuklar içindeydi. Kurşun beynini parçaladığı için. Gözleri yumuktu. Eğildim öptüm, buz gibiydi. Son görüşmemiz bu soğuk öpücük olacakmış meğer. Çocuklar neredeydi o sırada? ÜLKER YURDAKUL Çocuklar benimle birlikte geldiler. Anladılar mı peki neler olduğunu? ÜLKER YURDAKUL Çocuklar daha kötüsünü yaşadı. Onlar evden silah seslerini duymuşlar. Pencereden bakıyorlar ki babalarının arabası. Üzerlerinde pijama ile çıkmak istememişler, hemen kıyafetlerini giyip çıkmışlar. Acar, babasının o haliyle karşılaşmış maalesef. Uyuyor zannetmiş. Sarsmış... O esnada çekip almışlar. Ayçil’i tutmuşlar, gidememiş babasının yanına. Acar uzun zaman bu olayın etkisinde kaldı. Göreve ne zaman döndün? ÜLKER YURDAKUL Yaşananların ardından izin aldım. Bir daha dönmedim Adana’daki eve, dönemedim. Eşyalarınızı toplamaya dahi gitmedin mi? ÜLKER YURDAKUL Hayır. Eşyaları toparlayıp Ankara’ya getirdi akrabalarım. ‘Tek tanık korkutuldu’ Görgü tanığı çıkmadı mı? ÜLKER YURDAKUL Keresteci Ali İğneci’nin oğlu Refik İğneci vardı. Önceki ifadesinde yaya olarak kaçan saldırganı tanıdığını söylüyor. Teşhis için fotoğraflar gösteriyorlar, Halil İbrahim Altınışık’ı teşhis ediyor. Ancak bütün bunlara karşın mahkemede ifadesini doğrulamadı. Böylece olaya tanık olabilecek bir kişi sessiz kaldı. Bir ikinci tanık da, babamdır. Ancak aracın içerisinde olmasına rağmen yaralandığı için bir siluetten fazlasını hatırlayamadığını söyledi. ‘Silahı tutturanlar hâlâ gizli’ Sanıklar? ÜLKER YURDAKUL Olaydan sonra Cevat’ın kadrosunda yer alan ve bu tür olayları sorgulayan çalışma arkadaşları görevlerinden uzaklaştırıldılar. Operasyonlar yapıldı ve fail olarak birçok farklı isim telaffuz edildi. Bu cinayetle ilgili dört kişi tutuklanarak cezaevine kondu. Ama bu bizim yüreğimize su serpmemiştir. Çünkü hiçbir zaman olayın gerçek faillerinin onlar olduğundan emin olamadık. Bu şüphemizin en önemli sebebi olayın ardından durmak bilmeyen söylentiler, değişik kişilerin ağzından değişik ifadeler oldu. Bir de tabii, olaydan sorumlu olduğu belirtilen insanlar suçu kabul etmediler. Polise ifadeyi işkence altında verdiklerini iddia cuklarım, hem Cevat’ın anısı için. Ama bu arada sana da çektirdiler. Seni bir yerden başka bir yere sürdüler. ÜLKER YURDAKUL Evet, olayın ardından Ankara’ya başkomiser olarak tayinim çıktı. Ama Ankara’da çok uzun süre kalamadım. Orta Doğu Amme İdaresi’ni kazanmıştım, okulun yarısında Diyarbakır’a tayinim çıktı. Diyarbakır’a gitme kararı almam çok güç olmuştur. İki çocuğumu yalnız bırakmam gerekiyordu. Onları götüremezdim. Onları yaşadıkları, okudukları çevreden koparmak istemiyordum. Üstelik beni orada neyin beklediğini de bilmiyordum. Yol ayrımına gelmiştim. Çocuklarımın desteği ile en sonunda, mesleğimi sürdürme kararı aldım. Ankara’da çocuklar kaldı, gurbete ben çıktım. Önceleri bunun geçici bir süre için olduğunu düşünmüştüm. Oysaki ayrılık tam altı yıl sürdü. Dört yıl Diyarbakır, iki yıl Çankırı’da görev yaptım. Her yıl tayin döneminde dönmek için başvuruda bulundum. Her seferinde de reddettiler. En sonunda çocuklarım liseyi bitirip üniversite üçüncü sınıfa geçtiklerinde Ankara’ya dönebildim. Yani eşimin acısının üzerine bir de çocuklarımdan ayrı kalmanın acısı eklendi. Davayı takip ettirmediler Bu arada da MHP davası devam ediyordu değil mi? ÜLKER YURDAKUL Evet ediyordu. Davalara girme isteminde bulundum. Daha sonra, Diyarbakır’a tayinimi çıkardılar. Yani takip etmeyesin diye seni uzaklaştırdılar. ÜLKER YURDAKUL Ne kadar manidar bir tesadüftür bu, siz söyleyin. İki çocuğun var, biri oğlan biri kız. Mutlaka bu olay üzerlerinde etkiler bırakmıştır. Acar’la Ayçil nasıl karşıladı? ÜLKER YURDAKUL Ayçil de Acar da yaşlarından önce olgunlaşmış çocuklardır. Yaşadıkları olaylara rağmen güçlüydüler. Olayın ilk olduğu dönemde Acar, nereye gidersem gideyim peşimi bırakmıyordu. En sonunda bir gün sordum, ‘‘Oğlum sen niye böylesin?’’ dedim. ‘‘Babam gitti, sana bir şey olursa biz ne yaparız’’ diyerek ağladı. O dönemde beni etkileyen bir anıydı. Çocuklarımın her ikisi de yaşadığı acı olaylara rağmen kararlılıkla birbirlerine destek olarak eğitimlerini tamamladılar. Mesela Ayçil’in İsviçre’de yaptığı akademik kariyerinde doktora kitabını babasına adadı. Liderlik özelliği varmıy dı? ÜLKER YURDAKUL Sade Cevat değil, diğer katledilen tüm aydınlar liderlik vasıflarına sahipti. Çalışma masasının arkasında iki resim vardı. Biri Ecevit’in biri de Kennedy’nin. Kennedy’yi barışçı olduğu için severdi, Ecevit’i de o dönemin en halkçı liderlerinden biri olarak gördüğü için herhalde. Ama maalesef sonuç ortada... Ülker Yurdakul’la Sezen Öz (Sağda) 28 yıldır yakın dostlar. Aydın avının yaşandığı yıllarda en yakınlarındaki insanları yitiren bu iki dost için devletin cevaplaması gereken pek çok soru var. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ‘Özel dosyaları kayboldu’ Cevat Yurdakul öldürülmeden bir hafta önce Bülent Ecevit Adana’ya geliyor ve gizli bir görüşme yapıyorlar. Sen de bilmiyorsun ne konuştuklarını... ÜLKER YURDAKUL Evet bilmiyorum. İkisi dışında hiç kimse bilmiyor sanırım. Ecevit’le görüştükten sonra sana ne dedi? ÜLKER YURDAKUL ‘‘Çok şükür bütün bildiklerimi anlattım, artık ölsem de gam yemem’’ demişti. Uğraştığı dosyalar nelerdi biliyor musun? ÜLKER YURDAKUL O konuda net bir bilgim yok. Yani bir anda Cevat Amca’nın araştırdığı dosyalar gizli hale gelip girilmesi yasaklandı mı? ÜLKER YURDAKUL Sordum, soruşturdum arkadaşlarından özel olarak ilgilendiği bir şey olup olmadığını. Çekmecesinde hiçbir dosyaya rastlanmadı ölümünün ardından. Tüm tehdit mektuplarının, özel dosyalarının çekmecesinde kilitli olduğunu biliyordum. Bu dosyaların ve belgelerin hepsi cinayetin ardından yok oldu, masasında somut bir şey bulunamadı. ulaşmamış... ÜLKER YURDAKUL Bizim için ‘‘tetikçi’’ olarak nitelenen insanlar önemli değil. Mahkemede tanık olarak bulunduğum duruşmada da savcıya verdiğim ifadede, ‘‘Ben bu vuranlardan değil, onlara bu emri veren esas kişilerden davacıyım’’ sözlerim tutanak kayıtlarına geçmiştir. Esas fail ortaya çıkmıyor. Annem hukuka olan inancını Doğan Öz Davası sürecinde yitirdi. Sen emniyet sistemine inancınız konusunda neler yaşadın? ÜLKER YURDAKUL Şunu düşündüm, Cevat sağ olsaydı, bir arkadaşı bu şekilde öldürülseydi, canı pahasına dahi o olayın üzerine gider ve ortaya çıkarmaya çalışırdı. Ülker Teyze sen kaç yıldır konuşmuyorsun? ÜLKER YURDAKUL Ben 2526 senedir konuşmuyorum. Cevat’ın ölümünün ardından işimi sürdürmem gerekiyordu. Biliyorsunuz devlet memurlarının konuşması yasaktır. Hem ço ettiler. Biz hiçbir zaman tam olarak, Cevat’ı öldürenler bunlardır, diyemedik. Zaten silahı tutandan çok, tutturanları öğrenmek istedik hep. Dava süreci nasıl başladı. Hemen zanlılar yakalandı mı? ÜLKER YURDAKUL Eşimin davası ayrı, tek bir dava olmamıştır. MHP davası içinde ‘‘Adana Olayları’’ olarak görüldü. Tehdit alıyor muydu? ÜLKER YURDAKUL Tehdit alıyordu tabii ki. Ancak üzülürüm diye bana söylemiyordu. Bir keresinde tesadüfen evdeki masasının üzerinde bir kâğıdın üzerine değişik gazetelerden kesilmiş harflerle yazılmış ‘‘Öldürüleceksin’’ diye mektup gördüm. Yanına koruma almazdı. Teklif edenlere de gülerdi. ‘‘Eğer kafalarına koymuşlarsa beni öldüreceklerdir. İki üç yuva yıkılacağına bir yuva yıkılsın’’ derdi. Nasıl tanıştınız? ÜLKER YURDAKUL 1965’in haziranında Cevat’ın, Polis Trafik Şubesi’ne komiser muavini olarak gelmesiyle tanıştık. İlk zamanlar arkadaşlıkla başlayan ilişkimiz daha sonra duygusal boyut kazandı ve hayatımızı birleştirmeye karar verdik. 1968 yılında evlendik. Belli bir siyasi görüşü var mıydı? ÜLKER YURDAKUL Cevat, öncelikle vatan için hizmet aşkı ile dolu bir insan olarak, devletine ve vatandaşlarına bağlı, sosyal adaleti gözeten bir yapısı vardı. Dolayısıyla demokrattı. Sosyal adalete önem verirdi. O görevini layıkıyla yerine getirmeye çalışan Cumhuriyet kuşağının evlatlarındandı. Hatta Adana’da göreve başlarken küçük cep defterinin ilk sayfasına ‘‘Barış içinde, esenlik ve başarı önce halkımın, toplumun, sonra benim olsun’’ yazmış.Ve en önemlisi, insani değerlerini yitirmemiş oluşudur. Görev süreci boyunca adı hiç işkence iddiasına karışmamıştır. Mahkemede yargılanan kişiler gerçekten bu cinayetin failleri midir, değil midir, tam kesinliğe Yurdakul, öğrenciler tarafından ‘Baba Cevat, iyilik sembolümüz, müdürümüz’ pankartlarıyla uğurlandı Ölüm emri MHP yöneticisinden BERİV AN TAPAN Cevat Yurdakul, 28 Eylül 1979 sabahı lojmanına 150 metre uzaklıkta, otomobiline sıkılan 28 mermiden 4’ünün başına ve göğsüne isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi. Yurdakul öldürülen ilk il emniyet müdürüydü. Saldırıda araçta bulunan Yurdakul’un kayınpederi Muammer Örer de yaralandı. Olay sırasında Keresteciler Çarşısı’nda kerestecilik yapan Ali İğneci adlı bir yurttaş da öldürüldü. Yurdakul’un öldürülmesine tepki gösteren on binlerce Adanalı yürüdü. Halk, ‘‘Müdürümüzün katilleri bulunsun’’ diye haykırıyordu. Polisin yürüyüşe müdahale etmesi üzerine çatışmalar yaşandı. Ankara ve Ordu’daki cenaze törenlerinde de polis ve öğrenciler karşı karşıya geldi. Öğrenciler, Adana Askeri Sıkıyönetim Komutanı’nı cinayetten sorumlu tutuyorlar ve görevden alınmasını istiyorlardı. Yurdakul, ‘‘Baba Cevat, iyilik sembolümüz, müdürümüz’’ pankartlarıyla uğurlandı. Cinayetin ardından, olayın sanıklarını yakalamak amacıyla Adana Emniyeti’nin yaptığı araştırmada, şüphelilerin MHP binasına girdikleri haber alındı. Adana Sıkıyönetim Cevat Yurdakul’un arabasına 28 mermi atan katillerin, olayın ardından MHP binasına gittikleri iddia edildi. Polisin MHP binasını arama isteği, sıkıyönetim tarafından geri çevrildi. Komutanlığı’ndan parti binasının aranması için izin istendi. Ancak, sıkıyönetim buna izin vermedi. Adana Emniyeti’ndeki polislerin bir bölümü emniyet binası önünde toplanarak ‘‘Katilleri sıkıyönetim yakalasın’’ diyerek protesto ettiler. Bir gün göreve çıkmayan polisler, telsizleri kapattı. Polisler telsizlerini açtıkların da ise yalnızca Adana Sıkıyönetim Komutanı’na küfrediyorlardı. Direnişe geçen 191 polisten 25’i gözaltına alındı. Bu kişilerden 14’ü Adana Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi tarafından tutuklandı. Tutuklananların hepsi rütbeli polislerdi. Cinayetten 4 gün sonra Adana’ya gelen Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve Kara Kuvvetleri Komutanı Nurettin Ersin, Adana Emniyet Müdürlüğü görevini tüm itirazlara karşın vekâleten İl Jandarma Alay Komutanı Osman Çitim’e verdi. Cinayetin, ülkücüler Halil İbrahim Altınışık, Mustafa Gülnar ve Kadir Akgöllü tarafından işlendiği belirlendi. Katillerin şoförlüğünü ise Yücel İrik yapmıştı. Ülkücü Gençlik Derneği (ÜGD) Adana İl İkinci Başkanı olan Kadir Akgöllü ise 20 kasım 1980’de yakalandı. Akgöllü ifadesinde olayı nasıl planladıklarını şöyle anlattı: ‘‘Yurdakul’un öldürüldüğü günün sabahında MHP İl Yönetim Kurulu üyesi muhtar Sezai Durmaz ,‘Bizim çocuklarla bir yere kadar gidip geleceksiniz’ dedi. Mehmet Ateş, Mustafa Gülnar, Yücel İrik ve Halil İbrahim Altınışık, Yurda kul’un öldürülmesi Durmaz’ın evinde planlandı. Daha sonra Mehmet Ateş bana otomatik bir silah verdi. Yurdakul’u öldürdükten sonra Altınışık, silahları götürdü. Biz de muhtarın evine gittik. Oradan da 1015 gün saklandığımız yakındaki bir köye gittik.’’ Cinayette kullanılan silahlar ise Kenan Develi adlı ülkücünün evinde bulundu. Halil İbrahim Altınışık, Mart 1981’de yakalandı. Altınışık’ın da ifadesi Akgöllü ile aynıydı. Adana Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı, tam da cinayetin aydınlanmasına yaklaşıldığı bir sırada davanın Ankara’daki MHP ve ülkücü kuruluşlar davasıyla birleştirilmesine karar verdi. Kararın gerekçesinde, ‘‘cinayeti ÜGD’lilerin işlediğinin açıklık kazanması ve bu nedenle soruşturmayı yürütmeye yetkimiz yok’’ denildi. Yurdakul’un katilleri “Adam öldürmekten” yargılandı. ÜGD davası Hasan Sabri Erdem’e ve Mehmet Sakarya’ya emniyet müdürünün öldürülmesi için emir verdiği iddialarından yargılanan MHP lideri Alparslan Türkeş beraat etti. Türkeş hakkındaki çete kurmak suçlaması ise zamanaşımına uğradı. YARIN: DEMİREL: ÖNDEKİ DEVLET İŞLEMEZSE ARKADAKİ DEVLET GELİR CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle