22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S 7 S 7 S 7 PB 7 PB 12 PB 9 PB 12 PB 11 PB 8 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y Y S S S K PB 10 10 9 10 0 3 2 2 17 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB 15 PB 15 K 3 K 8 K 3 K 5 K 3 K 4 K 0 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun doğu kesimleri çok bulutlu, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu yağışlı diğer yerler parçalı az bulutlu geçecek. Marmara ile yurdun iç kesimlerinde sis, yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinde kuvvetli buzlanma ve don olayı görülecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 3 K 2 K 5 K 2 K 2 PB 0 PB 1 PB 3 PB 6 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB Y PB PB PB Y PB PB 0 0 13 2 5 10 14 14 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB 14 PB 15 K 4 PB 11 Y 12 PB 8 PB 1 Y 21 Y 18 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Sadece yıkma vaadini başlıklara taşırsanız, kamuoyu; Maliye Bakanı’nın kaçak ve sit bölgesine inşa ettirdiği villaları yıkma kararını olumlu karşılayabilir. Gerçek acaba bu mu? Yoksa bakan yıkma kararıyla birlikte asıl amacını açıklamıyor mu? Açıklıyor! Maliye Bakanı ‘‘iki binanın da ‘yenilenmesi’ gerektiğini’’ söylüyor. Ortaya çıkan gerçek şu: Binaları yıktırmasındaki neden ne sit, ne kaçak yapı. Yenisini yapmak, yenisini! ??? Unakıtan başarılı bir bakanmış da, bütçeyi hizaya getirmiş de, maliyeyi siyasetten uzak tutmuş da.. eee sonra.. ne olmuş? Oysa başarılı bir bakanın etik açısından temel bir özelliği olmalı. Kişisel yararlara dayalı her türlü suçlamadan uzak kalmalı. İktidar çevrelerine yakın durabilme marifetini başarıyla sürdüren bir köşe yazarı bile Unakıtan’ı ‘‘siyasi gücünü kendisinin ve ailesinin ikbali için kullanan, çocuklarına devretmiş görünse de iş yaşamında gözü doymayan... Sit alanına bina yapmaktan çekinmeyen bir bakan..’’ diye tarif ediyor. CHP lideri Deniz Baykal’ın; RTE’nin ‘‘aynı yollarda yürüdüğü’’ Unakıtan’dan kurtulmasını içeren önerisine destek yok. Matbuatı millimiz de eski günlerini anımsatan bir davranışla manşetlerden ‘‘Çekilllll Kemal Abi’’ veya ‘‘İstifasını iste Bay Başbakan’’ diyemiyor. Başbakan efelenerek mal bildiriminin açıklanması sadece siyasetçilere özgü olmasın; kamuda çalışanlar da aynı uygulamaya alınsın demiyor muydu? Ana muhalefet, hatta öteki muhalefet de aynı kanıda. Baykal, pilavdan dönenin kaşığı kırılsın, getir böyle bir yasa destekleyelim, diyor. Henüz ses yok RTE’den. Yoksa Başbakan; Milliyet’in ‘‘Ağzını Bozdu’’ başlığıyla sözlerini arka sayfalarda küçük bir habere sıkıştırdığı, CHP sözcülerinin ‘‘ağız ishalialkoliklerin bile kullanmadığı sözlerle’’ siyaset yaptığını söylediği AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın (ana muhalefetin yanıt vermeye değer bulmadığı) açıklamalarının hükümetin görüşleri diye kabul edilmesini mi istiyor? ??? Hürriyet’e göre yakın çevresine demiş ki: ‘‘5 yıl önce haksız mal edinme davası için mahkemeye mal bildiriminde bulundum ve aklandım. Aslında malvarlığımda o güne göre fazla değişiklik yok. Diğer siyasi liderleri izleyeceğim. Ama mutlaka yakında malvarlığımı açıklayacağım.’’ Başbakan! Son beş yıla ait mal bildirimi ile kurtulamazsınız. Şu noktaların hakkını vermelisiniz: 1 Ankara 7. Asliye Mahkemesi’ne mal bildiriminde bulunduğunuz 10 Ağustos 2001’den bu yana servetinizdeki gelişmeleri... 2 1994’te İstanbul Belediye Başkanı olduğunuzdan 10 Ağustos 2001’e kadar olan dönemdeki servetinizi açıklayacaksınız. 3 Asıl şu soruyu yanıtlamak zorundasınız: 1994’te ‘‘belediye başkanlığına gelmeden önceki’’ servetiniz neydi? Bu soruların karşılığını vererek mal bildirimini açıklarsanız... 1994’ten bu yana varlığınız neymiş, nasıl gelişmiş, göreceğiz. Korkmayın korkmayın. Anadolu’da bir deyiş vardır; erkeğin malı meydanda derler. Açıklayın! Başbakanlık Teşkilat Yasası Taslağı, başdanışmanların yetkilerini genişletiyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Bürokrat hükümetle değişecek FIRAT KOZOK ANKARA Başbakanlık Teşkilat Yasası’nda yapılacak değişikliklerle, müsteşarlar, genel müdürler ve özel kalem müdürleri hükümetlerle birlikte göreve gelip görevden ayrılacak. Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun yerine Yolsuzlukla Mücadele Daire Başkanlığı kurulacak. Taslakla Güvenlik İşleri Başkanlığı’nın terörle mücadeleyi de kapsayacak şekilde genel müdürlüğe dönüştürülmesi planlanıyor. Uzun süredir gündemde bulunan Başbakanlık Teşkilat Yasası’nda yapılacak değişiklikler konusunda hazırlanan taslak metnin ayrıntıları netleşiyor. Taslakta, Başbakanlık’ın ‘‘koordinasyon merkezi’’ haline getirilmesi öngörülüyor. Taslağa göre ayrıca, müsteşarlar, genel müdürler ve özel ka lem müdürleri hükümetlerle göreve gelip hükümetlerle birlikte görevden ayrılacak. Başbakanın başdanışmanlarının yetkilerini genişleten taslakla ayrıca, iki önemli birimin kurulması planlanıyor. Edinilen bilgilere göre bunlardan birincisi ‘‘Yolsuzlukla Mücadele Daire Başkanlığı’’ olacak. Başkanlık, Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın yerini alacak ve kurumları denetleyecek. Teşkilat yasasında yapılacak bir diğer değişiklikle terörle mücadele için ‘‘genel müdürlük’’ seviyesinde yeni bir birim oluşturulacak. Bu çerçevede Güvenlik İşleri Başkanlığı, terörle mücadeleyi de kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılacak. Birimin adı, ‘‘Başbakanlık Terörle Mücadele ve Güvenlik Genel Müdürlüğü’’ olacak. Taslak yasalaşırsa ayrıca, Başbakanlık’a bağlı genel müdürlük, daire başkanlıkları, şube müdürlükleri ve sekreterlikler kapatılacak. Bu kapsamda, Teftiş Kurulu Başkanlığı, Personel Genel Müdürlüğü, Kanunlar Kararlar Genel Müdürlüğü, İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı, Güvenlik İşleri Başkanlığı, Ekonomik ve Mali İşler Başkanlığı, Sosyal ve Kültürel İşler Başkanlığı, Dış İlişkiler Başkanlığı, Halkla İlişkiler Başkanlığı, Bilgi İşlem Başkanlığı ve Savunma Sekreterliği lağv edilecek. Bunların yerine, ‘‘Destek Hizmetleri, İnsan Kaynakları ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’’ adıyla 3 yeni hizmet birimi oluşturulacak. Teşkilat yapısındaki değişikliklerle birlikte Başbakanlık’ta görevli personel sayısı da azalacak. Başbakanlık’ta görev yapabilmek için üniversite mezunu olma ve yabancı dil bilme ölçütleri aranacak. ‘Anadolu Aydınlanma Toplantısı’ söyleşilerine Manisa Salihli’de devam edildi ‘Laik Cumhuriyet için birleşin’ SALİHLİ (Cumhuriyet) Anadolu Aydınlanması Manisa Salihli buluşmasında, Mustafa Kemal Atatürk’le ülkeye yayılan aydınlanmasının karartılmaya çalışıldığı, bu durum karşısında laik cumhuriyet ve üniter yapının korunması için bir araya gelinmesi istendi. Gazetemizin Anadolu Aydınlanması etkinlikleri kapsamında ‘‘Anadolu Aydınlanma Toplantısı’’ konulu söyleşi, Salihli Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda gerçekleştirildi.Toplantının açılış konuşmasını yapan Salihli CUMOK Temsilcisi Dr. Orhan Babayiğit, Nâzım Hikmet’in ‘‘Kuvayi Milliye’’ adlı şiirini okudu. Babayiğit, ‘‘Anadolu’dan doğan güneşi karartmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu uğurda tüm gücümüzle çalışacağız.’’ dedi. Gazetemiz yazarı Şükran Soner konuşmasında, aydınlanmanın Anadolu’da büyük bir kültürün üstüne oluştuğunu, Mustafa Kemal Atatürk’ün bu değerlerin üstünden Cumhuriyeti kurduğunubelirterek ‘‘O zaman Anadolu’nun bilinen tarihi 3 bin yıllıktı. Atatürk bu topraklarda yaşayan bütün uygarlıkların biSalihli Cumhuriyet okurları ile Salihli Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği Alaşehir, Turgutlu ve Akhisar CUMOK üyelerinin de desteklediği söyleşide gazetemiz yazarları Şükran Soner, Orhan Bursalı ve İzmir temsilcimiz Serdar Kızık konuştu. Etkinliğe, Salihli Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay ve eski Belediye Başkanı Zafer Keskiner’in yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. rikimini de katarak yepyeni bir Cumhuriyet yarattı. Konuya buradan bakarsak bugünkü oyunları bozarız.Ayrılıkçılık da dincilik de bu kaba sığmaz’’ dedi. İlk kez Cumhuriyet okurları karşısında bir söyleşiye katıldığını belirten Orhan Bursalı da Türkiye’nin yaşadığı ekonomik, siyasal ve diğer sorunların temel kaynağında Türk toplumunun araştırmacı bir toplum olmadığı nın yattığını söyledi. Bursalı şöyle konuştu:‘‘Araştırmacı bir toplum yaratabilseydik, şu anda boğuştuğumuz sorunların birçoğunu çözmüş olurduk. Biz Türkiye olarak 300 yıl boyunca kalkınmış Avrupa’yı seyrettik. Şimdi ise bilim ve teknoloji kalkınması doğuya kayıyor. Yine seyreder miyiz acaba? Beyinleri dışarı bağımlı siyasiler iktidar olduğu sürece evet, seyretmeye devam ederiz.’’ Yaşanan tüm sorunların temelinde Batılı emperyalizm ve onların yerli işbirlikçilerinin yattığını söyleyen Serdar Kızık da ‘‘Manisa’daki aşı üretim merkezinin kapatılmasının da, yıllar önce Kayseri’ye kurulacak olan uçak fabrikasının emperyalist gücler tarafından engellenmesinin altında da bu gerçek yatıyor. Genişletilmiş Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye, hedef ülkelerden birisidir’’ dedi. laşır. Başa kadar gelir. O aşamadan sonra dışarıdan da koku hissedilmeye başlar.’’ Nedense, AKP’yle ilgili son tartışmalarda bu söz yine aklıma geldi! Erdoğan malvarlığını açıkça açıklayamıyorum diyemiyor, yasaların arkasına sığınıyor. Yasaların, kişinin kendi malvarlığını açıklamasına engel oluşturmadığı ortaya çıkınca bu kez, en iyi savunma saldırıdır, yöntemini benimsiyor. Etrafı, karşımızdakiler neden açıklamadı, diye çıkışıyor... Erdoğan’ın Kemal Abisi de aynı yöntemi izliyor. İşine gelince, ‘‘Bu tür şeyler yasal olarak açıklanamaz’’ diyor. Tersi olunca, ‘‘Onların şu kadar malı var’’ diyor. Bu tartışma bir süre daha dalgalanarak devam edecek. Görünen o ki, Erdoğan, Unakıtan’ın kellesini vermem inadını sürdürecek. AKP’nin alt kademeleri de imamcemaat örneğini anımsatırcasına, ‘‘Onlar böyle yapıyorsa, biz de öyle yaparız’’ deyip, işini sürdürecek... ??? Girişte aktardığımız, balık gövdeden kokar, koku baştan çıkar, sözünü sütuna yatıralım... Erdoğan, 3 hafta önce il başkanlarını Ankara’da topladı ve dedi ki: ‘‘Burnuma bazı kokular geliyor. Yolsuzluk yapanı affetmem. Bu konuda bilgisi olan herkes bana bildirsin...’’ Erdoğan’ın karşısındakiler partisinin il başkanı olduğuna göre, demek ki açıkça konuşulması gereken bazı durumlar var! Bize gelen haberler, pek çok ilde ihalelerin AKP’nin il başkanlığı tarafından yönlendirildiği yönünde. Örneğin bir ilden şöyle bilgi aldık: ‘‘AKP’nin il başkanlığında görevli kişi, ilin en büyük sağlık kuruluşlarından birine gidiyor. Bu yılın ihale programı nedir, listeyi bize verin. Sonra düzenleme yapacağız, diyor...’’ Mantığı düzgün ama, yaşama geçirilme biçimi sakat olan bölünmüş yol ihalelerinin 3040’ar kilometrelik dilimlere bölündüğü ve her dilimin o yörede dağıtıldığı haberleri geliyor. Durum böyle olunca, bölünmüş yolların kalitesi de bölünmüş oluyor. 40 kilometre otobanda gibi gidiyorsunuz, sonraki 40 kilometre yayla yolundan farksız. Böbrek taşı tedavisine bire bir! Sözün özü, AKP’lilerin iktidar döneminde edindikleri malvarlığını kaynaklarıyla birlikte açıklamaları çok zor görünüyor. AKP paralanıyor! ??? İnsan 3 şeyini gizleyemez derler: Aşkını, parasını ve öksürüğünü! Anlatılması zor yöntemlerle edinilmiş para, hangi örtülerle, hangi dolaylı ilişkilerle, hangi dış bağlantılarla edinilmiş olursa olsun, günün birinde ortaya çıkıyor. Hele siyasilerin bu yola hiç girmemeleri gerekiyor. Demokrasisi rayına oturmuş ülkelerde bu konuda çok katı düzenlemeler var. Siyasiler camdan bir kulede oturduklarını unutmamalı. Bizimkiler, kule yine camdan olsun ama, içerisi görünmesin, dışarısını biz çok rahat görelim, bu teknolojiyi kullanalım, diyor! Açıklıktan anladıkları bu... Yoksa AKP’nin açılımı şu mu: Açıklığa Kapalı Parti! ankcum?cumhuriyet.com.tr Kamu kurumları MEB’de ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı okulların Milli Eğitim Bakanlığı’na devrini öngören yasayı onayladı. Yasaya göre, Anadolu Meteoroloji Meslek Lisesi ve Anadolu Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi ile sağlık, tarım ve adalet meslek liseleri Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanıyor. TSK ve Emniyet’e bağlı okullar bu yasanın kapsamı dışında bırakıldı. ? Baştarafı 1. Sayfada aralarında bulunduğu 9 adet Demirel grubu şirketi Fona devredilmiştir. Fona devredilen Göltaş AŞ ile ilgili olarak Cumhuriyet gazetesinin 24.10.2005 günlü nüshasının 1. ve 8. sayfasında ‘‘Göltaş krallık gibi’’ ve 25.10.2005 günlü nüshasının 1. ve 8. sayfasında ‘‘TMSF engel tanımıyor, Tartışmalı İsim Teftiş Kurulunda’’ başlığıyla yayımlanan yazılarda müvekkil Kurum (Fon) ve yönetim ve denetimi Fona devredilen Göltaş AŞ ve Fon görevlileri ile ilgili olarak ileri sürülen iddia ve isnatlar tümüyle gerçekdışıdır. Yapılan gerçek dışı haberler üzerine aşağıdaki düzeltme ve açıklamaların yapılması zarureti doğmuştur. 24.10.2005 tarihli yazı ile ilgili olmak üzere, 1 Öncelikle belirtmek gerekirse, Göltaş AŞ ve TMSF’ye devredilen diğer Demirel Grubu şirketleri, şirket yönetim kurulu tarafından Türk Ticaret Kanunu ile Anonim Şirketlerin çalışma usul ve esaslarını düzenleyen hükümler uyarınca, basiretli bir tacir gibi yönetilmektedir. 2 Genel Koordinatör Aslan Yaman, 19972000 yılları arasında Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi ve Ticaret AŞ’nde Genel Müdür, Demirel Grubu şirketlerine atanmadan önce de Çitosan Yönetim Kurulu Başkanlığı dahil olmak üzere birçok kamu ve özel sektör kuruluşunda üst düzey yönetici olarak görev yapmıştır. Çimento Sanayi ve Orman Ürünleri Sanayii’ndeki deneyimi, uzman kimliği ve farklı iki sektörde de görev yapmış olmasının sağladığı avantaj sebebiyle Genel Koordinatörlük görevini üstlenmesi uygun görülmüştür. Kendisine ödenen maaş, görev ve sorumluluklar ile mütenasiptir. TMSF’ye devredilmeden önce, sadece bir şirketteki görevlerinden dolayı 911 milyar TL arasında ücret alan şirket çalışanları bulunmaktadır. Tamamına şirketteki görevlerinden dolayı araç tahsis edilmiş olan bu şirket çalışanları aynı görevlerine halen devam etmektedir. Genel Koordinatör Aslan Yaman’ın, Fon Başkanı Ahmet Ertürk ve Albaraka Türk AŞ ile herhangi bir ilişkisi bulunmamıştır. 3 Münhal olan Göltaş AŞ Muhasebe Müdürlüğü görevine, daha önce Çimento sektöründe benzer görevlerde bulunmuş ve Çimento Sanayii’ni bilen Mahmut Çevik, Yönetim Kurulu’nun bilgi ve onayı ile atanmıştır. 4 TMSF tarafından göreve getirilen yöne Düzeltme ve Cevap ticiler tarafından, şirketlerin TMSF’ye devrinden önce yapılmış bir harcamaya ilişkin olarak şirketlere ödettirilen bir fatura bulunmadığı gibi görev dışı şahsi harcamalarına ilişkin tek bir fatura ödenmemiştir. 5 Şirketlerinin ortak yönetim kurulunun ve atanan öteki görevlilerin maaşlarını yöneticilerin kendisinin belirlediği iddiası da doğru değildir. Söz konusu şirketlerde görev yapan bütün personele ilişkin özlük hakları, personel yönetmeliğinde belirlenmiş kriterlere uygun olarak yürütülmekte olup, Ortak Yönetim Kurulu Üyelerinin ücretleri ‘‘Fon Kurulu’’nca, atanan öteki görevlilerin maaşları ise ‘‘Ortak Yönetim Kurulu’’tarafından belirlenmektedir. 6 Yanlış ve eksik bilgilendirme sonucu kaleme alındığı açık olan gazete haberinde aynı gün 8 farklı yerden benzin faturası alındığı ifade edilmiştir. Oysa basit bir araştırma ile belirtilen tarihte alınan benzin ve mazot faturası adedinin 5 olduğu, ayrı ayrı araçların, farklı şehirlerde ve farklı günlerde yapılan görevler nedeniyle kullanmış oldukları, yakıt giderlerinin ödemesinin her araç şoförüne ayrı avans tahsisi yerine, kontrol amacıyla tek bir şirket yetkilisi üzerinden tek düzen muhasebe standartlarına uygun olarak muhasebeleştirildiği görülecektir. Ayrıca, yapılan görevlendirmenin içeriği bilinmeden ve belirtilen tarihte gerçekleştirilen çalışmanın sebebi öğrenilmeden, şirketlerin konumu itibariyle farklı bölge ve şehirlerde bulunan mal varlıkları ve tesisler için görevlendirme yapıldığı, bu görevlere gidecek olan personele araç tahsis edildiği gerçeği göz ardı edilerek kaleme alınan haber ile sanki aynı araç aynı gün içerisinde birçok yerden yakıt almış izlenimi verilmeye çalışılması sorumlu habercilik anlayışı ile uyuşmamaktadır. Isparta operasyonuna katılan görevli fon personeli, atanan yöneticiler ve güvenlik görevlilerinin 08.07. 200502.08.2005 tarihleri arasındaki konaklama bedeli gazetede yazıldığı gibi, 17.600 YTL değil, 5.345,47 YTL’dir. Bununla birlikte, kuru temizleme ve çamaşır yıkama bedellerini şirketlere maleden ve bu giderlerini buradan karşılayan Fon personeli bulunmamaktadır. Görev gereği uzun süreli konaklamalarda zaruri olarak yapılması gerekli bu tür harcamalara ait bedeller dahi harcama sahibi tarafından karşılanmıştır. 7 Şirketler tarafından burs verilen öğrenciler, şirket çalışanlarının (çoğunluğu işçilerin) yüksek öğrenim gören çocukları olup, çalışanların yüksek öğrenim gören çocuklarına istisnasız olarak verilmiştir. Bu bursların verileceği öğrencilerin yönetim tarafından belirlendiği iddiası ise gerçek dışıdır. Ülkemizde, eğitime yönelik olarak üniversite gençliğine kamu ya da özel sektör tarafından yasalara uygun olarak burs verilmesi hiçbir zaman eleştiri konusu yapılmamış olmasına karşın, yönetimi ve denetimi TMSF’nin elinde bulunan bir şirketten, şirket ana sözleşmesine ve uygulamalarına uygun bir şekilde, şirketin yetkili organları tarafından onaylanarak burs verilmesinin, eğitime önem veren Cumhuriyet Gazetesi tarafından eleştiri konusu yapılması ise düşündürücüdür. 8 Şirketler tarafından yapılan yardım ve bağışlar, şirket ana sözleşmelerindeki ilgili hükme istinaden ve uygun olarak yapılmaktadır. Ayrıca, söz konusu yardımlar, şirket kültürünün ve geleneğinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olup bugüne kadar gerçekleştirilen uygulamaların devamı niteliğindedir. Zira, TMSF tarafından söz konusu şirketlerin yönetim ve denetimine el konulmadan önce Demirel Grubu Şirketleri tarafından, kamu yararına derneklere, (cami yaptırma ve yaşatma dernekleri), okullara, ihtiyaç duyan kamu kurum ve kuruluşlarına defalarca çimento yardımı yapıldığı, belge ve kayıtlar ile sabittir. Bugün yapılan yardımların Göltaş A.Ş’nin Krallık gibi gönetilmesi ile ilişkilendirilip sorgulanması, izahtan varestedir. 25.10.2005 tarihli yazı ile ilgili olmak üzere; 1 TMSF’ye devredilen 9 şirketin Teftiş Kurulu Başkanlığı’na getirilen Ersin Dayıoğlu, 02.01.199514.05. 1998 tarihleri arasında Müfettiş olarak görev yapmıştır. 15.05.1998 tarihinde Merkez Şube Kurumsal Pazarlama Yönetmenliği’ne atanmış ve Merkez Şube’de sadece 4 ay görev yapmıştır. İlgili bankanın yönetmelikleri incelendiğinde veya bankacılık teamülleri sorgulandığında; bir yönetmenin, tek başına kredi tahsis edebilmesi veya kullandırabilmesi mümkün değildir. Dolasıyla, bankanın verdiği tüm kredilerden, bir yönetmenin sorumlu olması da mümkün değildir. Ayrıca Eski Faisal Finans hukukçusu oldu HADEP davasında dostane çözüm ? STRASBOURG (ANKA) 1999 yılında Abdullah Öcalan’ın tutuklanmasına protesto amacıyla açlık grevi ve gösteriler yapılan Diyarbakır ve Batman’daki HADEP il merkezlerinde arama yapan polisin gözaltına aldığı üç kişinin şikâyeti üzerine AİHM’de açılan davada Ankara, ‘‘dostane çözüm’’e yönelmeyi tercih etti. Ankara’nın, gözaltı süresinin uzunluğunu şikâyet eden davacılara 9 bin 600 Avro’yu ödemeyi kabul etmesi üzerine dava düşürüldü. ğu için atandığı belirtilen İlhan İMİK, Demirel Grubu Şirketlerinde hukukçu ya da avukat olarak görev yapmamaktadır. 2 Yönetim ve denetimi TMSF’ye devredilen Demirel Grubu şirketlerinin hiç birisi tarafından, tahsili zor protokol veya sözleşme yapılmamış, aksine, kamu alacağının en kısa sürede, en yüksek değerle tahsilini temel hedef olarak gören bir çalışma anlayışı sergilenmiştir. Bu anlayışa uygun olarak, Göltaş A.Ş. tarafından Isparta Belediyesi’nin yan kuruluşu olan Istem Isparta Taşımacılık Temizlik ve Mühendislik Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. ile Göltaş Çimento A.Ş. arasında, şirketin Fon bünyesine geçmeden önce yapılmış protokol hükümlerine muhatabın tam olarak uymaması üzerine, yeni yönetim tarafından ihtarname çekilmiş ve neticesinde tahsilata başlanmıştır. Burada da anlaşılacağı üzere, Fon bünyesindeki söz konusu şirketler, muhatabın kim olduğuna bakılmaksızın, kamu alacağının tahsilini teminen kanunun kendilerine verdiği yetkileri sonuna kadar kullanmaktadır. Antalya Bölgesi’ne hazır beton tesisi kurulması konusunda şu ana kadar her hangi bir çalışma olmamakla birlikte, temel hedef olan kamu alacağının etkin ve süratli tahsili açısından yapılacak fizibilite çalışmalarında olumlu sonuç alınırsa, ülkemizin her yerine olabileceği gibi Antalya Bölgesi’nde de şirketlerin çalışma konuları ile ilgili faaliyette bulunulabileceği ve yeni tesis açılabileceği doğaldır. Sonuç: Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere söz konusu gerçeğe aykırı haberyazılar ile kanunların verdiği yetkiye dayanarak, belirli bir disiplin ve süreklilik içinde, tarafsız ve fonksiyonunun itibarını koruyarak yerine getiren Fonun ve Fon görevlilerinin itibarı zedelenerek ağır zararlara uğratılmıştır. Bu durumun bir nebze olsun düzeltilmesi, yaratılan olumsuz izlenimlerin giderilmesine yönelik kendi açıklamalarını duyurmaları bakımından böyle bir talepte bulunma zorunluluğu doğmuştur. Müvekkil Kurum Fon ve Fon görevlilerinin kişilik haklarını ihlal eder nitelikli, taraflı ve dayanaktan yoksun söz konusu yayınlarla ilgili tüm yasal haklarımızı saklı tuttuğumuzu bildirir, bu açıklamanın aynı sayfa ve sütunda, aynı puntolarla, bütün baskılarda yayımlanmasını ihtaren bildiririz. İhtar Edenler Vekili Av. Sonay Çınar Kaya Av. Meral Erdeviren Mecburi hizmet durduruldu İstanbul Haber Servisi Danıştay, Türk Tabipleri Birliği’nin mecburi hizmet yasasıyla ilgili olarak açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verdi.Danıştay kararının kendilerine ulaşmadığını açıklayan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ‘‘Kuşkusuz ki kararın ne olduğunu görüp ona göre gerekenleri yapacağız’’ dedi. 5371 sayılı yasa ile geçen Temmuz ayında yeniden yürürlüğe konulan ‘‘Zorunlu Çalıştırma’’ uygulamasını ve bu uygulamayı göstermek üzere Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan Devlet Hizmeti Konulu genelge hakkında Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararını TTB internet sitesinde yaptığı açıklama ile hekimlere duyurdu. TTB’nin açıklaması şöyle: ‘‘Mecburi hizmetin yürütmesi durduruldu. 5371 sayılı yasa ile yeniden getirilen zorunlu çalıştırma (Mecburi Hizmet) Uygulaması ve bu uygulamayı göstermek üzere Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan Devlet Hizmeti Yükümlülüğü konulu genelge hakkında Türk Tabipleri Birliği tarafından Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle dava açılmıştır. Edinilen bilgilere göre Danıştay tarafından bu genelgenin ve dayanağı yasanın Anayasa’ya aykırı olduğuna ilişkin itirazlarımız ciddi bulunarak Anayasa Mahkemesi’ne gönderme kararı verilmiş ve uygulamaya ilişkin genelgenin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.’’ TTB avukatı Mustafa Güler, bu güne kadar mecburi hizmete gidenlerin akıbeti ile ilgili bilgilerin ancak gerekçeli kararı gördükten sonra verilebileceğini ifade etti. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle