Katalog

4 ARALIK 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER DURUMU AĞIR dishab?cumhuriyet.com.tr 11 ABD’nin Irak’a harcadığı 350 milyar dolarla dünyadan yoksulluğu silmek mümkün BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Pinochet kalp krizi geçirdi Dış Haberler Servisi Evinde göz hapsinde yaşayan Şili’nin eski diktatörü Augusto Pinochet kalp krizi geçirdi. Pinochet’nin kalp krizinin ardından bypass ameliyatı olduğu bildirildi. Başkent Santiago’daki askeri bir hastaneye kaldırılan 91 yaşındaki diktatörün sağlık durumunun “ciddi ama istikrarlı” olduğu açıklandı. Pinochet’nin doktorlarından Juan Ignacio Vergara ise generalin yaşamının “tehlikede” olduğunu söyledi. Pinochet’in oğlu Marco Antonio Pinochet, doktorların Pinochet’yi “neredeyse ölümden döndürdüklerini” söyleyerek “Çok zor durumda. Tanrı’nın ve doktorların ellerindeyiz” dedi. 1973’te sosyalist lider Salvador Allende’yi devirerek iktidarı ele geçiren Pinochet’nin 17 yıllık iktidarında 3 bin kişi ya öldürüldü ya da kayboldu. İşgalin ölüm bütçesi Ekonomi Servisi ABD’nin cadele için gelişmekte olan ülMart 2003’te başlattığı Irak iş kelerde gereken kaynak sadece galinin maliyetinin 350 milyar 14.9 milyar dolar. BM Kalkınma Programı’na doların üstünde olduğu açıklandı. Binlerce insanın ölümü göre her yıl 1.8 milyon çocuk, ne neden olan saldırıya bu ka temiz su ve tuvalete erişim oladar para harcanırken açlık, yok nağı bulunmadığı için ishalden sulluk, AIDS, temiz su gibi so ölüyor. Hükümetler ulusal gerunlarla boğuşan dünya hayat lirlerinin yüzde 1’ini su ve temizta kalma mücadelesine kaynak lik koşullarını iyileştirmek için harcasa, milyonlarca çocuğun bulamıyor. 2006 mali yılı için belirlenen hayatı kurtuluyor. Gerekli kaybütçenin savaşa ayrılan payı 254 nak yıllık 10 milyar dolar. Bu samilyarlık askeri operasyon büt yı silahlanma için 5 günde harçesi dahil 290 milyar doları bul canan paradan ve zengin ülkedu. Kongre 2007 bütçesinde de lerin her yıl maden suyuna harIrak için 50 milyar dolar olmak cadıkları paranın yarısından az. Dünyada 1.2 üzere toplam 70 milmilyon insan günyar dolarlık bir “te ? ABD’nin de 1 doların altınrörle mücadele” pa Irak işgali için da bir gelirle geyını onayladı. Böyleçinmek zorunda. likle 3.5 yıllık harca harcadığı Bunu çözmek için malar 350 milyar do milyarlarca gereken kaynak ise ları geçti. Geçen ay dolarla 438 milyar dolar. Savunma Bakanlı dünyanın pek ABD’nin 2007 için ğı’nın Irak ve Afgasavunma harcamanistan’daki savaşlar çok yaşamsal için ek 127 milyar do sorununa çözüm larına ayırdığı 440 milyar doları aşan lar isteyeceği belirtil bulmak bütçesinden az bir mişti. Böylelikle “te mümkün. kaynakla, dünyarörle savaş”ın topdan “yoksulluk” lam maliyeti 500 milkavramını silmek mümkün. yar doları aşmış oluyor. 21. yüzyılın en büyük ayıbı ABD, on binlerce insanın ölümüne yol açan bu haksız sava olan açlık yüzünden yılda 6 milşa milyarlarca dolar harcarken yon çocuk ölüyor. ABD ve BM dünyada milyonlarca insan bo ülkeleri her yıl silahlanmaya 3şuna ölüyor. ABD gelecek yıl 1 4 trilyon dolar harcarken Düntrilyon doları aşan bütçesinin ya ya Gıda Programı’na yaptıkları rısını silahlanmaya ayırmaya ça bağış toplamda 200 milyon dolışırken 10 milyar dolar için her lar. Yıllık askeri harcamalar 1 yıl 2 milyon çocuk ishalden ölüyor. Silahlanmaya trilyon dolar trilyon doları aşarken kişi başılar aktaran ABD başta olmak na silahlanma harcaması 170 üzere gelişmiş ülkeler, her 5 sa dolar. 1 milyar kişinin okuma niyede bir çocuğun açlıktan öl yazma bilmediği ve 100 milyon çocuğun okula gidemediği dikmesine göz yumuyor. BM AIDS ile savaşım örgü kate alındığında, silahlanmaya tüne göre 65 milyon kişiye bu ayrılan günlük harcamanın yüzlaşan ve 25 milyon insanı öldü de 1’i ile dünyada okulsuz çoren HIV virüsü ve AIDS ile mü cuk kalmıyor. AB’nin Türkiye Politikasını Anlayanlar ve Anlamayanlar... AB’nin Türkiye politikası ile ilgili olarak bu ülkede yaşayan 73 milyon insanı üç gruba ayırmak olası; 1) AB’nin Türkiye politikasını görenler; bunların oranı yüzde yetmişe yükseldi. 2) Kafaları karıştırıldığı için bu ilişkileri çözemeyen bir kesim vardır. 3) AB’nin Türkiye politikasını çok iyi bildikleri halde, hatta AB’nin (ve Batı’nın) politikalarının Türkiye’de pazarlanmasına hizmet ettikleri halde, “anlamazlıktan gelenler” de bulunmaktadır. Her şeye rağmen AB’nin Türkiye politikasının ana başlıklarını yeniden sıralamakta yarar görüyorum. En azından, kafalarında kuşku bulunanlara yardımcı olurum diye düşünüyorum. 1) AB Türkiye’yi içine, “normal bir tam üye gibi almak istemiyor”. Kendi penceresinden bakıldığında haklı nedenleri olabilir. Bunu bir “aidiyet sorunu” olarak görüyor. Yıllardır onların önemli siyaset adamları bu gerçeği sık sık söyledi. Söylenenler önemli değil; AB’nin 1990’dan sonra yürüttüğü Türkiye politikası incelendiğinde bunun kanıtları tek tek görülür. Bunları ısrarla ve sabırla nasıl sıraladığımı okurlarım iyi bilirler. 2) AB Türkiye’yi içine almak istememesine rağmen “dışlamak da istemiyor”. Bunu “bize ihtiyacı var, onun için” diyerek tanımlayanlar öne çıkar. Bu “ihtiyaç meselesini” iyi incelemek ve netleştirmek gerekir. Pazar olarak istediğini almak; bölgede istediğini yaptırmak; içinden bazı parçalarını, “organ nakli” gibi ele geçirmek; sorunlu bölgelere karşı tampon yapmak; siyasi, iktisadi ve kültürel ihtiyaçlarını gidermek için denetiminde tutmak ve hatta parçalamak için bile “bize ihtiyacı var” tanımını kullanabiliriz. Bize her anlamda ihtiyacı olduğu kesindir, kimse kuşku duymasın. 3) Avrupa Birliği’nin ABD ile birlikte yürüttüğü bölgesel projeler var. Enerji politikasının yürütülmesi ve Rusya gibi bölge ülkelerinin önlerinin kesilmesi için bu projeler devrededir. Kürdistan projeleri Kürtleri sevdikleri için değildir kuşkusuz; onları, kendi emperyalist hedeflerinin maşaları olarak kullanmak içindir. Ermeni ve Ortodoks (Patrikhane) projeleri Kürdistan projesinden farklıdır. Orada kültürel ve dini öğeler de devreye girer. Aidiyet meselesi ve “barbarlara karşı” birliktelik öne çıkar. Bu projelerin yürütülmesi demek Lozan’ın kazanımlarının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yavaş yavaş ortadan kaldırılması anlamına gelir. AB’nin Türkiye politikasını anlamak için şunlara bakmak gerekir; 1) AB ile Maastrich’ten sonra yapılan başlıca ikili anlaşmaların içeriğindeki “anormallikler” ve tek yanlı bağlılıklar. 2) Katılım Ortaklığı Belgeleri’nde (KOB), ilerleme raporlarında, Brüksel’in Türkiye raporlarında yer alan anormal talepler. 3) TürkiyeAB iktisadi ilişkilerinde 1.1.1996’dan beri (gümrük birliğinin fiilen uygulanması) meydana gelen sonuçlar. 4) TBMM’nin AB ile ilişkiler çerçevesinde çıkardığı kanunlar. 5) Hükümetlerin “kanun benzeri” sonuçlar doğuran kimi kararları. 6) AB kurumlarının Türkiye’nin içişleri ve dış politikası ile ilgili olarak aldıkları dayatmacı kararlar. Bütün bunlar incelendiğinde şu sonuçlar ortaya çıkar; AB Türkiye’yi bir üye olarak içine almamakta, “güdümü altına sokmaktadır”. Bu bağlanma, “Türkiye’nin AB dışındaki ülkelerle iktisadi ilişkilerinde Brüksel’in söz sahibi olmasına” yol açıyor. AB ile ilişkileri yüzünden Türkiye, sürekli ulusal çıkarlarıyla bağdaşmayan siyasal ödünler vermek durumunda kalmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, AB ile ilişkileri yüzünden, “ulusal egemenlik haklarını kullanamaz” duruma gelmektedir. Tarımda, sanayide, ticarette tek taraflı bağlandığı için ulusal politikalar yürütemez duruma düşmüştür. Bütün bunlar yaşamakta olduğumuz gerçeklerdir. İçimizdeki oligarşi, yıllardır Türkiye’yi yavaş yavaş AB üzerinden Batı kapitalizmine bağlıyor. Bu bağlanma tek yanlıdır ve sömürgeleşme ile eşanlamlıdır. AB’nin Türkiye politikası, bu sürecin devamına yöneliktir. İslamcı yapılanma ve AB’ye bağlanma süreci tam bir bütünleşme içindedir. Devletin küçültülmesi ve “her şeyin piyasaya devredilmesi” yabancıların da, İslamcıların da işine gelmektedir. Papa bile son gün mesajında İslamcı siyasilere ve iktidara prim vermedi mi? www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali ABD işgali altında kargaşaya sürüklenen Irak’ta her gün onlarca kişi ölüyor. (REUTERS) Annan: Irak’taki durum iç savaştan daha kötü Dış Haberler Servisi BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Irak’taki durumun “iç savaştan daha kötü” olduğunu belirtti. Annan, BBC World’de yayımlanacak açıklamasında, “Şiddetin düzeyi, öldürülen insanların sayısı, acı ve güçlerin birbirlerine karşı organize oluş biçimlerinden dolayı, Lübnan’da ve başka yerlerdeki çatışmaları iç savaş olarak nitelendiriyorduk. Irak’ta durum daha da kötü” dedi. “Durumun son derece tehlikeli” olduğunu belirten Annan, Irak hükümetinin şiddeti kontrol altına alabilecek durumda olmadığını ve “toplumun güvenliğe ihtiyacı olduğunu” söyledi. Ortadoğu’da durumun çok kaygı verici olduğunu, buradaki çatışmalara bir bütün olarak bakmak gerektiğini belirten Annan, Lübnan, Filistin, Irak ve Afganistan’daki “krizler arasında bir bağ” olduğunu vurguladı. Rumsfeld istifasından önce değişiklik istemiş Dış Haberler Servisi New York Times gazetesine göre eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, istifasından 2 gün önce Beyaz Saray’a Irak’taki stratejisinin işlemediğini iletti ve büyük değişiklik yapılması önerisinde bulundu. Rumsfeld, 6 Kasım tarihli gizli notunda, “ABD birliklerinin Irak’ta yaptıkları yeterince sonuç vermiyor ve yeterince hızlı değil’’ dedi. Rumsfeld’in en çok taraf olduğu seçenekler şöyle: “Ülkedeki ABD üslerinin 55 olan sayısı, Temmuz 2007’ye kadar 5’e düşürülmeli. İran’ın Irak’a etkisini azaltmak ve sınırlardan sızmaları engellemek için İran ve Suriye sınırlarına ABD gücü yerleştirilmeli. Irak hükümetinin güvenlik ile ilgili sorumluluk alması için önlem alınmalı. Siyasi ve dini liderlere, bize yardım etmelerini sağlamak için para aktarılmalı.’’ AFGANİSTAN NATO konvoyuna saldırı Dış Haberler Servisi Afganistan’ın Kandahar kentinde NATO konvoyunu hedef alan bir intihar saldırısında 3, ardından askerlerin ateş açması sonucu 5 kişi öldü. Saldırıda bir NATO zırhlı aracı zarar gördü. NATO sözcüsü Binbaşı Luke Knittig, “askerlerin sivillerin üzerine niçin ateş açtığının” sorulması üzerine, askerlerin niçin böyle bir tepki gösterdiğinin belirsiz olduğunu kaydetti. Taliban ise, önceki gün kötü hava koşulları nedeniyle düştüğü bildirilen helikopteri kendisinin düşürdüğünü açıkladı. Taliban sözcüsü, yabancı askerlere malzeme taşıyan helikopteri düşürdüklerini söyledi. Sözcü, helikopterin ABD güvenlik şirketi Dyncorp’a ait olduğunu bildirdi. VENEZÜELLA’DA BAŞKANLIK SEÇİMİ Chavez devrim için zaman istedi Dış Haberler Servisi Venezüella halkı devlet başkanlığı seçimleri için dün sandık başındaydı. Son kamuoyu yoklamaları solcu Devlet Başkanı Hugo Chavez’in, piyasacı rakibi Manuel Rosales’in önünde rahat bir galibiyet kazanacağını gösteriyordu. ABD politikalarının önde gelen muhalifi, 26 milyon nüfuslu Venezüella’nın petrol zenginliğini yoksulluğun giderilmesi için kullanan, Latin Amerika’da sol ittifak için kampanya yürüten Chavez, halktan “devrimini tamamlaması” için daha fazla zaman istediğini söylüyor. 1999’da göreve gelen Chavez seçimleri kazandığı takdirde 6 yıl daha ülkeyi yönetmeye hak kazanacak. Son yoklamalarında Chavez, Rosales’in 19 puan önündeydi. Yine de, Manuel Rosales’in popülaritesinin arttığı ve muhalefetin ABD’nin baskısı altında Rosales’in liderliğinde birleştiği kaydediliyor. Petrol zengini Zuyla eyaletinin valisi Rosales, ülkenin çıkarının serbest piyasa politikalarında ve yabancı yatırımların çekilmesinde olduğunu savunuyor. Chavez’in ülkeyi Küba tarzı bir sisteme doğru götüren politikalarını değiştirme sözü veriyor. Chavez, oy kullandıktan sonra boyalı parmağını seçmenlere gösterdi. (Fotoğraf: REUTERS) DOSYA NO: 2006/1723 T T Dosyamızca ipotekli olup satılmasına karar verilen taşınmazın tapu kaydı, nitelikleri, hali hazır durumu ve takdir edilen muhammen bedeli: TAPU KAYITLARI: Büyükçekmece Gürpınar köyü Tepebağlar mevkiinde 168 ada, 5 parsel nolu 233.00 m2 miktarlı arsa vasfındaki taşınmaz satılıktır. VAZİYETLERİ: Büyükçekmece Gürpınar beldesinde Dr. Sadık Ahmet caddesine bağlantılı Şimal sokak üzerinde 10 kapitaf nolu arsa ve tripleks villa olup bodrum zemin birinci ve çatı katını havi villa olup zeminde oturumu 73 m2 olup bahçe çevresi perde duvarlıdır. Dış cephe Sayding kaplıdır. İç taksimat kısmen tamamlanmış natamamdır. İMAR DURUMU: Jeolojik ve jeoteknik etüd yapılıncaya kadar yapı yapılamaz kaydı varsa da Afet İşleri Gn. Md. tarafından yapıya uygunluğu tasdik olduğunda plan notunun 18,4 maddesine istinaden TAKS: 0,20 MAX H: 2 Kat uygulaması yapılacağı belirtilmektedir. DEĞERİ: Taşınmaza 300,000,00 YTL değer takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI 1 Satış 12.1.2007 günü saat 10.3010.45 arası Büyükçekmece l. İcra Dairesinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetlerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 22.1.2007 günü aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememiş ise gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, takdir edilen kıymetin % 20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Katma Değer Vergisi, ihale damga pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir.Tellaliye resmi ve birikmiş emlak vergi borçları satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenler şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaktır. Başkaca bilgi almak isteyenlerin Müdürlüğümüzün 2006/1723 T T sayılı dosya numarası ile başvurmaları ilan olunur. 27.11.2006 (İc.İf.K.126) Yönetmelik Örnek No: 27 Basın: 59831 BÜYÜKÇEKMECE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI BÜYÜKÇEKMECE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN NÜKLEER PROGRAMLA İLGİLİ SORUNLAR Erdoğan’dan İran’a diplomasi önerisi nularında görüş alışveriTAHRAN (AA) Başşinde bulunuldu. Ahmedibakan Tayyip Erdoğan, nejad’ın görüşmede, Türbir günlük çalışma ziyakiye ile her alanda işbirlireti için gittiği İran’da ğinin daha da geliştirilmeCumhurbaşkanı Mahmud sine tam destek verdiğini Ahmedinejad, Cumhursöylediği öğrenildi. başkanı Birinci Yardımcısı Perviz Davudi, dini liDavudi ile birlikte basın der Ayetullah Ali Hamatoplantısı düzenleyen Erdoğan, görüşmelerde, Türney, Dışişleri Bakanı Makiyeİran ilişkilerini geniş nuçehr Mottaki ve eski şekilde ele alma fırsatı bulCumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani ile görüştü. Erdoğan ve Ahmedinejad duklarını belirtti. İki ülke Erdoğan’ın görüşmelerde, biraraya geldi. (Fotoğraf: AA) arasındaki ticaret hacminin geliştirilmesi konusunda muhataplarına, bu ülkenin nükleer programıyla ilgili sorunun dip görüş birliğine vardıklarını kaydeden Erlomatik yollarla çözülmesi konusunda doğan, Irak ile Lübnan’ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin korunması ve Figörüş ve önerilerini ilettiği öğrenildi. İran’da Davudi tarafından karşılanan Er listin sorununun çözümü için yapılacak çadoğan, Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile lışmalar konusunda görüş birliğine vardıkgörüştü. Heyetlerarası görüşmenin ar larını kaydetti. Görüşmelerde İran’ın nükdından Erdoğan ile Ahmedinejad öğle leer programıyla ilgili samimi görüşleriyemeğinde baş başa bir araya geldiler. Edi ni ilettiğini kaydeden Erdoğan, “Sürecin nilen bilgilere göre, heyetlerarası görüş başından itibaren soruna diplomatik melerde, ikili ticaret ilişkilerinin gelişti yollarla çözüm bulunmasını ilettik. Şu rilmesi, doğalgaz ve enerji konularında ana kadar nasıl yardımcı olmaya çalışdaha güçlü bir işbirliği yapılması ve böl tıysak, bundan sonra da aynı şekilde yargesel meselelerde de yakın çalışılması ko dımcı olacağımı ifade ettik’’ dedi. ESAS NO: 2005/795 / KARAR NO: 2006/595 Davacı Gülhanım Sayın vekili Av. Mustafa Öztürk tarafından davalı Tolga Sayın aleyhine mahkememizde açılan Tanıma davasında: Amasya ili, Taşova ilçesi, Arpaderesi Mahallesi, Cilt: 5, Hane: 5 noda kayıtlı Mehmet oğlu Mediha’dan olma 05.03.1975 Merzifon doğumlu 28933028274 T.C. kimlik nolu TOLGA SAYIN ile eşi Fahri kızı Fadime’den olma 19.06.1974 Almanya doğumlu 28903029294 T.C. kimlik nolu GÜLHANIM SAYIN’ın boşanmalarına ilişkin Almanya Heidelberg Sulh Aile Mahkemesi’nin 03.06.2005 tarih, 33 F 47/05 sayılı ve 03.06.2005 tarihinde kesinleşen kararının 2675 sayılı kanunun 42. maddesi gereğince TANINMASINA, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, talep edilmediğinden ücreti vekâlet takdirine yer olmadığına dair 2005/795 E. 2006/595 K.. Sayılı ve 05.10.2006 tarihinde karar verilmiştir. Fevzi Çakmak Mah. Ziraat Bankası Yanı No: 8 Taşova/AMASYA adresine davalı TOLGA SAYIN adına gönderilen tebligatlar bilatebliğ iade edilmiş, yaptırılan araştırmalarda da adı geçenin tebliğe yarar adresi tesbit edilemediğinden yargılamanın tüm safhasında ilanen tebligat yapılmış olup, işbu kararın da ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarıda hükmün özeti yazılı kararın davalı TOLGA SAYIN’a ilanen tebliği ile, ilanın gazetede yayınlandığı tarihten (1) hafta sonrasından geçerli olmak üzere (15) gün içinde Temyiz etme hakkının da bulunduğu belirtilmek sureti ile tebligat yerine geçerli olmak üzere İLAN OLUNUR. 20.10.2006 Basın: 59777 İSTANBUL 2. AİLE MAHKEMESİ KUTLAMA Gazetemiz Spor Yazarı ve TMOK Basın Müşaviri Mehmet Güçlü ile Serhat Eylül Buhara (Güçlü) evlendiler. Bir ömür boyu mutluluklar dileriz. SPOR SERVİSİ CUMHURİYET 11 K