Katalog

9 KASIM 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Sezer’den ‘ders gibi’ tutumluluk örneği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Hesapları İnceleme Komisyonu’nda, Cumhurbaşkanlığı’nın 2005 mali yılı kesin hesapları ibra edildi. Cumhurbaşkanlığı 2006 yılında kendisine ayrılan bütçenin yüzde 24’ünü kullanmadı. AKP Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün başkanlığında toplanan komisyonda Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, hesaplara ilişkin bilgi verirken ‘‘ödeneklerin ülkenin ekonomik durumu gözetilerek mali yönetim anlayışı ve ilgili kurallara uygun, tutumluluk ve verimlilik temel ilkeleri çerçevesinde ve yerinde kullanıldığını’’ ifade etti. Cumhurbaşkanlığı’nın 2005 mali yılında kullanabileceği ödeneğin 31 milyon 67 bin 570 YTL olduğunu belirten Özgün, bu ödeneğin 1 milyon 523 bin 290 YTL ’sinin değişik bakanlıklara aktarıldığını, 23 milyon 722 bin 900 YTL ’sinin kullanıldığını, geriye kalan 5 milyon 821 bin 380 YTL ’sininse yıl sonunda iade edildiğini kaydetti. Özgün, kullanılan 23 milyon 722 bin 900 YTL ’lik ödeneğin 14 milyon 375 bin 779 YTL ’sinin personel, 808 bin 526 YTL ’si sosyal güvenlik kurumuna, 5 milyon 416 bin 748 YTL ’sinin mal ve hizmet alımına, 839 bin 436 YTL ’sinin cari giderlere, 2 milyon 282 bin 411 YTL ’sinin ise sermaye giderleri için harcandığını bildirdi. Cumhurbaşkanlığı bütçesinin gerçekleşme oranının yaklaşık yüzde 76.36 olduğuna dikkati çeken Özgün, ‘‘Cumhurbaşkanlığı’na ayrılan ödeneğin bir kısmı, tasarruf ilkelerine riayet edilmek üzere harcanmadan iade edilmiştir. Önceki yıllarda da tasarruf konusuna riayet edildiğini biliyoruz’’ diyerek Cumhurbaşkanlığı’nın bu tutumunu övdü. Panik İlhan Selçuk yine benden önce davrandı, Bülent Ecevit’in ölümü üzerinden siyaset ve medyanın günah çıkarma isterisini usta kalemi ile bir güzel anlattı. Ecevit’in ölümü üzerinden çıkarabileceğimiz derslerin önemi nedeniyle kimi örneklemelerle devam etmekte yarar görüyorum... Önceki sabah CNN ekonomi haberlerinde gösterilen grafik ve verilen bilginin netliği karşısında, doğru bildiklerimizin ne kadar kuyruklu yalan olduğunu öğrenince şaşıp kalmadan edemedim. Kaçıran çoğunluk için bize yutturulmuş büyük yalanı tekzip eden bu kesin bilgiyi sizlerle de paylaşmak istiyorum. Hani şu Ecevit hükümeti iktidarında yaşanan ve anayasa kitapçığının fırlatılmasına bağlanan büyük ekonomik kriz vardı ya... Tamamen ekonomik gerekçelere dayanan kriz, aslında çok önceden çıkmış, rakamların grafiğe, günlere yerleştirilmesine göre de anayasa kitapçığı, bozulan, fırlayan rakamların yeniden toparlanma noktasında atılmış. Bilindiği üzere krizleri yaratan ekonomik göstergelere bağlı piyasa verilerinin kısa bir süreç içinde yerli yerine oturması çok fazla anlam taşımıyor. Krizlerin kitlelere yansıyan bedeli uzun süreli olarak sonradan yaşanıyor. Söz konusu olayda siyaset, medya, anayasa kitapçığını, krize yol açan ekonomik göstergeleri bizden saklamak, siyasi gerekçe yaratmak üzere bir güzel kullanmışlar. Yalan söylemiş, halkı da bir güzel kandırmışlar. Şimdi aklanma paniğinde, günah çıkarma eylem, açıklamalar kervanında bu gerçeği öğrenmek ne kadar işimize yarar, ne kadar ders alırız bilemem. ??? Ecevit’in ölümü üzerine yayımlanan haberler, anılar, yapılan açıklamalar üzerinden ortaya çıkan en önemli kimlik vurgulaması; Ecevit’i ölümü üzerinden anılarda en çok büyüten tek gerçeğin; parasal konularda çıkarlardan arınmış, titiz, tertemiz kalması, erdemli olması; ülkemiz adına sevindirici olmaktan çok, kaygılandırıcı bir sonuç. Günümüzde siyaset ne kadar ağır, ne boyutlarda kirlenmiş, liderler çoğunlukla nasıl kötü sınavlar vermişler, veriyorlar ki... Ecevit’in deyim yerindeyse sapına kadar temiz kalması, olağandışı bir durum, karakter örneği olarak gözümüzde büyüyor, ona büyük sevgi ve saygı duymamıza neden olabiliyor. Kendi adıma Ecevit kimliğini rahmetle anarken, erdem olarak öne çıkarılan; malvarlığı hesapsız kabarmış, kirlenmiş liderler karşısındaki tertemiz konumunun; olması gereken, olmazsa olmaz etik, lider kimliği olarak vurgulanması ile yetinilmesini yeğlerdim. Ecevit’i, en çok ülke çıkarlarına duyarlılığı, doğru bildiklerini sonuna kadar bedelini ödeyerek savunması nedeniyle rahmetle anmamız gerektiğini düşünürüm. Örneğin ABD’nin Irak işgaline, BOP’a karşı çıktığı için; yaşı, sağlığı gerekçe yapılarak ahlak dışı yöntemler ve oyunlarla hükümetin başından, Başbakanlık’tan, iktidardan düşürülmesi oyunlarında günah çıkarmaları duymak isterdim. ??? Ecevit’i, solda en yüksek oyla iktidar olduğu yıllarda; demokrasiye, sosyal devlete saygılı geçinen Batı dünyasının nasıl desteklemediğini, ortada bıraktığını anımsıyor musunuz? Hani günlük petrol alımı için döviz bulamadığımız yıllardan söz ediyorum. Elbette kadrolaşamamış, ekonomik modeli, programı olmayan Ecevit hükümeti icraatlarının da payı, günahı vardı. Ancak Batı dünyasının, 24 Ocak kararlarının eksiksiz uygulanmasında, kendi ve dünya kamuoyuna dönük olarak ‘‘Cunta’’ diye yargıladıkları 12 Eylül yönetimine yaptıkları büyük destekleri de görmek gerekiyor. Örneğin Cumhuriyetin kuruluşundan 1980’e kadar yapılan yardımın 7.5 katı sadece Almanya tarafından 12 Eylül yönetimine üç yıl içinde sunuluverdi. Elbette ABD’nin onayı ile... Ecevit’i, akıl almaz oyunlarla iktidardan götüren çıkışlarda rol almış siyasi kadrolar, medyanın, en ön saflarda, ölümünden sonra ancak kutsamaları, günah çıkarma kervanına katılmalarını nasıl okumak gerek bilemiyorum. En yalın açıklaması, olsa olsa suç ortaklığının paniği olabilir. Haksız yargılandığında sahip çıkmayan kitlelerin ölümünden sonraki coşkulu sevgi gösterisinde bile zamanında sessiz kalmanın utancının payı olabilir. Anısını sevgi ile kucaklamada, herkesin gönlündeki, özlemindeki Ecevit’i düşündüğü, bu sevgiye ölçü olabilecek çok fazla olay ve anı bulduğu tartışılmaz. Ecevit’in siyasetçi olarak yanlışlarının görmezden gelinmesinde; öleni rahmetle anma geleneğinin çok ötesinde bir boyutta gelinmesi ise herhalde günümüz liderlik kimliği erozyonu, derin boşluğu olarak okunmalıdır. İktidarında düş kırıklığına uğranılsa da ismi dağlara, taşlara yazılacak kadar umut olabilen, sevilebilen lider, bu topraklardan kolay çıkmıyor.. 2010 yılına kadar 4 bin 500’e ulaşması hedeflenen noktalardan herkes yararlanabilecek İnternet merkezleri geliyor ? Başbakan Yardımcısı Şener, birkaç yıl öncesine kadar sabırsızlıkla beklenen elektronik vergi, elektronik sosyal güvenlik ve elektronik pasaport başvurusu gibi işlemlerin, bugün kanıksanarak kullanımının her geçen gün daha da yaygınlaştığına işaret etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, kamuya açık internet erişim merkezlerine ilişkin projenin önümüzdeki yıl başlatılacağını açıkladı. Şener, ‘‘2010 yılına kadar 4 bin 500’e ulaşması hedeflenen bu merkezlerden, tüm yurttaşlarımız yararlanacak’’ dedi. Sheraton Oteli’nde düzenlenen ‘‘Bilişim 06’’ toplantısında konuşan Şener, Dünya Ekonomik Forumu araştırmasında Türkiye’nin 2003 yılında 56. sırada iken geçen yıl 48. sıraya yükseldiğini, bu göstergenin dahi, bilgi toplumuna dönüşüm yönünde doğru adımların atıldığını ve sonuçlarının alınmaya başladığını teyit ettiğini söyledi. Her türlü yeniliğin eskimeye mahkum olduğunu hatırlatan Şener, birkaç yıl öncesine kadar sabırsızlıkla beklenen elektronik vergi, elektronik sosyal güvenlik ve elektronik pasaport başvurusu gibi işlemlerin, bugün kanıksanarak kullanımının her geçen gün daha da yaygınlaştığına işaret etti. Okullara bilgisayar sınıfları projesinin ve genişbant internet bağlantısının 2 yıl öncesinde hayal olduğunu da anımsatan Şener, bugün okulların yüzde 90’ı için bunun gerçeklik haline geldiğini kaydetti. TOBB Bürokrasi uyarısı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da bilişim gibi hız ve esneklik gerektiren bir konuyu, bürokrasinin hantallığında boğmamak gerektiğini vurguladı. Hisarcıklıoğlu, “Ben şahsen ilk başta kulağa hoş gelse, taraftar bulsa bile, zaman zaman gündeme gelen bilişim bakanlığı gibi yeni bürokratik mekanizmalar oluşturulmasına karşıyım’’ dedi. Bilgi toplum stratejisinde konulan hedeflere ulaşmak için kamunun iş yapış biçimlerinin mutlaka değişmesi gereğine vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, “Artık kamu kurumları bilgi paylaşmaya hazır olmalıdır’’ diye konuştu. TEPAVDünya Bankası Bilgi Merkezi, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından hizmete açıldı. Hayal gerçek oldu Kamuya açık internet erişim merkezlerine ilişkin projenin önümüzdeki yıl başlatılacağını açıklayan Şener, ‘‘2010 yılına kadar 4 bin 500’e ulaşması hedeflenen bu merkezlerden tüm yurttaşlarımız yararlanacak’’ diye konuştu. Gelecek yılın ilk çeyreğinde hayata geçirilmesi hedeflenen edevlet ana kapısının yaratacağı kolaylığa da değinen Bakan Şener, bunun da zamanla yurttaşın kanıksayacağı ve vazgeçemeyeceği hizmetler arasında gireceğini kaydetti. TBD Başkanı Menteş: Bireysel çabalar yeterli değil Gelecek için ‘ortak akıl’ zorunlu Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) düzenlediği Bilişim 06 etkinliği, “Kullanıcı Adı: Türkiye, Parola: “Ortak Akıl’’ sloganıyla düzenlenirken bilişimde ulaşılması gereken nokta ve bunun için yapabilecekler ile sektörün sorunları ele alınıyor. TBD Başkanı Turhan Menteş, geleceğe bireysel çabalarla ulaşılamayacağını kaydetti. “Başarıya hep birlikte, el ele çabalarımızı ve fikirlerimizi birleştirerek uzanabileceğiz’’ diyen Menteş, kullanıcılar, şirketler ve devlet kurumlarının oluşturacağı ortak akılla, bilinç seviyesini yarınları yakalayacak bir düzeye getirmek istediklerini, bu nedenle etkinliği ‘’ortak akıl’’ sloganıyla gerçekleştireceklerini belirtti. Bilişim 06’da telekomünikasyon sektörünün temsilcileri de birer sunum yaptı. Avea Genel Müdürü Cüneyt Türktan, cep telefonlarından alınan vergilerin yüksek olduğunu, vergilerin kademeli olarak indirilmesinin sektörü canlandıracağını söyledi. Telsim Genel Müdür Yardımcısı Aydın Çamlıbel, Türkiye’nin bilişim teknolojilerini doğru kullanması halinde gelişmiş ülkelerle aradaki farkı kapatabileceğini ifade etti. Vodafone’un, Telsim’in satışı sırasında verdiği değerin tartışıldığını, ancak bu değerin doğru olduğunun görüldüğünü belirten Çamlıbel, Vodafone’un önümüzdeki 2 yıl içinde Telsim altyapısına 1.2 milyar dolar yatırım yapacağını bildirdi. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İlter Terzioğlu da mobil abone sayısının dünyada 2 milyarı aştığını, diğer taraftan data kullanımının da arttığını kaydetti. Türkiye’de cep telefonu abonesinin 50 milyonu aştığını, yıllık artış hızının yüze 70’leri bulduğunu belirten Terzioğlu, gelecek yıl artış hızının yüzde 80’lere ulaşmasını öngördüklerini bildirdi. [email protected] 68. Yılda Anarken 1938 2006 Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 68. yılını anarken ne yazık ki O’nun önünde başımız dik değil. Çünkü, ülkede toplumsal yaşam dinselleştiriliyor. Çünkü, cumhuriyetimizin vazgeçilmez ilkesi “laiklik” günümüz iktidarınca sulandırılıyor. Çünkü, devrimlerin altı oyuluyor. Çünkü, ülkemizin bütünlüğü konu edilip, sorgulanıyor. Bütün bu olumsuzluklara karşın, Ata’nın çizdiği yolda yürümek için gereken savaşımı yapacağız. İstanbul Kız Liseliler Derneği ve Vakfı TÜRK GENÇLİĞİ’NE HİZMET VAKFI ULU ÖNDER ATATÜRK’ÜN ARAMIZDAN AYRILIŞININ 68. YILI Açılış ve Oturum Başkanı Prof. Dr. GÜNGÖR ŞATIROĞLU TGHV BAŞKANI SLAYT GÖSTERİSİ Konuşmacılar Prof. Dr. BOZKURT GÜVENÇ Yeditepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. KEMAL ALEMDAROĞLU İstanbul Üniversitesi Önceki Rektörü Tarih: 10 Kasım 2006 Cuma Saat: 15.00 17.00 arası Yer: Taksim Hill Otel, Sıraselviler Cad. No: 9 Taksim Atatürk Anıtı karşısı Telefon: 0 212 334 85 00 GİRİŞ SERBEST TEŞEKKÜR Üstün, başarılı ameliyatlarıyla, seksen yaşıma yeniden soluk getiren GATA Haydarpaşa Askeri Hastanesi Üroloji Kliniği’nin değerli öğretim üye ve doktorlarına özellikle Prof. Dr. A. Cüneyid İŞERİ ve Doç.Dr. Temuçin ŞENKUL Yrd. Doç. Dr. Cüneyt ADAYENER Yrd. Doç. Dr. İlker AKYOL Op. Dr. Hasan SOYDAN Dr. Hasan KOÇOĞLU Dr. Ercan MALKOÇ Dr. Sami OĞUZ Dr. Fatih ZEKEY ile Y. Hemş. Serpil KAYNARCA Y. Hemş. Sibel Medine AKYÜREK Y. Hemş. Selda YALÇIN Y. Hemş. Gülsüm ÇELİK Y. Hemş. Neval AYDINLI Y. Hemş. Burcu Özden ÖZTÜRK’e en içten teşekkürlerimi sunarım. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ MEZUNLARI DERNEĞİ DEMOKRATİK DAYANIŞMA DERNEĞİ MAHİR ÜNLÜ YazarEm.Öğr.Albay AYDINLANMA SÖYLEŞİLERİ Yıl: 8, No: 2 Konu VATAN SATIŞI Yönetmen ALİ SİRMEN Konuşmacı Prof. Dr. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı 2006/77 Esas Davacı İbrahim Feyyaz Erdoğan vekili Av. Şenol ÖZÇAKICI tarafından mahkememizde açılan ipotek bedel artırımı davasında tebligat yapılamayan davalıya, dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla; İSTANBUL İLİ ÜMRANİYE İLÇESİ YUKARI ÇAMLICA MAHALLESİNDE BULUNAN: Mahkememizin 2006/77 esas sayılı dosyasında 1002 ada 18 parsel yönünden davalı HÜSEYİN KALE aleyhine fazlaya dair haklar saklı kalarak 8.585,50 YTL miktarında ipotek bedel artırımına karar verilmesi, Talep edilmiş olup duruşması 20.12.2006 günü saat 12:30’da yapılacak olup HMUK’nun 213377 maddeleri gereğince hazır bulunmadığı takdirde davaya yokluğunda devam edilip karar verileceği hususu davalıya ilanen tebliğ olunur.01.11.2006 (Basın: 54346) ÜMRANİYE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ AYDIN AYBAY Tarih: 11 Kasım 2006 Cumartesi saat 10.30 13.00 arası Yer: Levent Kültür Merkezi (Beşiktaş Belediyesi) Levent Çarşı içi. Çalıkuşu Sok. (İş Bankası yanında) No: 2 1. Levent İstanbul İletişim: İ. Ü. Mezunları Derneği (Fatoş Taştan) 0 212 238 03 21 Aydınlık Yarınlar Özlemi İçindeki Tüm Yurttaşlarımız Davetlidir. Giriş Serbest ve Ücretsizdir. SAYI Esas No 2003/255 / Karar no 2006/201 Davacı Aynur Yılmaz Bulut vekili tarafından davalılar Mustafa Dalar ve Mehmet Münir Atılgan aleyhine açılan davada ; Antalya Muratpaşa mahallesi 1349 ada 13 parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali için açılmış olan davanın 12.04.2006 günlü karar REDDİNE karar verilmiş olup daha önce davacı vekili tarafından iş bu karar davalıya ilanen tebliğ edilmiştir. Süresinde davacı vekili tarafından 12.07.2006 tarihinde temyiz edilmiş olmakla; davalılardan MUSTAFA DALAR adına iş bu temyiz dilekçesi İLANEN tebliğ olunur. (Basın: 54285) T.C ANTALYA ASLİYE 6. HUKUK MAHKEMESİ 20.10.2006 tarihinde kimliğimi, ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. GUDRET GÜNDOĞDU CUMHURİYET 13 K