14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 2006 PAZAR 6 HABERLER Berin Nadi’yi aramızdan ayrılışının 5. yıldönümünde özlemle anıyoruz PAZAR ORHAN BURSALI Nadi’nin mirası Cumhuriyet Berin Nadi. İstanbul Haber Servisi Yaşamı boyunca Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet Devrimi’ni rehber alan Cumhuriyet Vakfı Başkanı, gazetemiz imtiyaz sahibi Berin Nadi’yi ölümünün 5.yıldönümünde saygı ve özlemle anıyoruz. Cumhuriyet devrimlerinin kararlı savunucusu Berin Nadi, tüm malvarlığını, Cumhuriyet gazetesinin bağımsızlığını koruyarak yayın yaşamını sürdürebilmesi için vakfa bağışlamıştı. Atatürk’ün yakın arkadaşı şair Celal Sahir Erozan’ın kızı, Nadir Nadi’nin sevgili eşi (yadigâr) Berin Nadi, Nadir Nadi’nin sağlığının bozulduğu yıllardan itibaren sorumluluğunu üstlendiği Cumhuriyet gazetesinin yaşatılabilmesi için olağanüstü çaba gösterdi. Berin Nadi, 1991’de Nadir Nadi’nin ölümünden sonra Cumhuriyet gazetesinin imtiyaz sahibi oldu, Cumhuriyet Vakfı’nı kurdu. Malvarlığını Cumhuriyet gazetesinin bağımsızlığını koruyarak sürdürebilmesi için vakfa bağışladı. Berin Nadi 91 yaşında yaşama veda ederken, sorumluluklarını yerine getirmiş bir Cumhuriyet aydını kadınının iç huzuru içinde, sevdiklerinin yanına gitti. Nadir Nadi’nin ölümünden sonra gazetenin iflasa sürüklendiği, yazarlarının uzaklaşmak zorunda kaldıkları dönemde ise Berin Nadi, İlhan Selçuk’la birlikte Cumhuriyet yazarlarını gazeteyi ayakta tutacak çalışmalar için direnmeye, bir arada tutmaya çalıştı. Gazetenin kuruluş yıldönümlerinde gerçekleştirilen törenlerde konuşan Berin Nadi, Cumhuriyetçileri sevgiyle selamlar, “Bu gazete Atatürk’ün gazetesidir, bu yüzden hiç yaşlanmaz’’ diye seslenirdi. Cumhuriyetin ilkelerinden ödün vermeyen Cumhuriyet gazetesinin yaşaması, inandığı yolda yürümesi, Berin Nadi için yaşamsal önemdeydi. Gazetesinin çizgisine ilişkin bir soruya ‘’Ma Gümmmm! Bu iş böyledir, köşeye sıkışınca meydan okumanı artırırsın! “Gümmm!” diye masaya inen yumrukla korkutmaca oynarsın kürsüde! Ortalıkta uçuşan milyarlarca mark veya Avro’nun dağıttığı ve şaşkalozlaştırdığı partini toparlaman gerekmektedir. Ayrıca serde Cumhurbaşkanlığı da var! Gümmm! AKP’lilerin yüreklerini dağlamış, safları sıkılaştırmıştır! Ama boşa bir meydan okuma! İçimizdeki AKP’lileri bile neredeyse “tarafsızlaştıracak” bir etki yapan YİMPAŞ ile ilgili, soruyor Başbakan: Vesikası olan gelsin, bizzat ben izleyeceğim! Kendileri Başbakan koltuğunda! Diyemezsiniz ki, araştır, istersen bulursun! Ama niyet o değil! YİMPAŞ’la el ele kol kola, içli dışlı bir “AK” Parti! Merasimler, törenler, alverler, destekler gırla! Resimlerde hepsi dörtköşe! Şu Almanya’dan bavullarla dağıtılan paraların bir ayrınılı dökümünü yapsa şu Almanlar! ??? Dincilik, vurgunun, yolsuzluğun, çalışanların paralarını çalıp çırpmanın diğer adı! Bunu iktidardan önce de biliyorduk; ama dincilerin hem belediye hem merkezi devlet iktidar dönemlerinde tescilli belge oldu! Dincilik siyasi soygunculuğun diğer adı... Bunların İslamcılığı, Müslümanlığı, dünya malı istifleme aracı... Doğan Kuban, gazetemize gönderdiği “Paraya Dolanmış Müslümanlar” başlıklı yazıda, Muhammad Husayn Haykal’ın “Muhammed’in Yaşamı’ adlı biyografisinde şu öyküyü anlattığını anımsatır: Peygamber, ölümüne kısa bir süre önce 7 dinarı olduğunu düşünür. Öldükten sonra kendine ait bir paranın bulunmasından korkar ve akrabalarından bu parayı fakirlere dağıtmalarını ister. Ölümünden bir gün önce de sorar. Ayşe, paranın kendisinde olduğunu söyler. Peygamber parayı getirip eline koymasını ister. Ve şöyle der: “Bu ne biçim şey, Allah’la böyle mi karşılaşacağım?” Kuban haklı olarak diyor ki: Bizim dinci politikacılar Hz. Muhammed’in gençliğindeki tüccar dönemini anımsıyorlar sadece, ama peygamberliğinden sonra parayla hiç ilgilenmediğini ise unutuyorlar! Dinciler, 40 yıl gurbette çalışan emekçilerimizin paralarını hortumlarken, ruhlarında Peygamber’i nereye kovalamışlardı? Halkımız soyulup soğana çevrilmeye alışıktır! İster dincilik adına, ister devlet aşkına, ister ülke, ister ülkemizdeki uygulamasıyla serbest piyasa bankaları ve Hazine’yi soyup soğana çevirme mekanizması adına! Hep kaybeder! İktidara oturan siyasetçi, bu soygun mekanizmasını durmadan kendine işletmiştir! AKP’liler bu konuda ayrı bir madalya almayı hak kazandılar. ??? Şimdi YİMPAŞ olayında başka bir utanmazlık tezgâhlanıyor. Neymiş? Parasını kaptıranlar tefeciymiş! AKP’liler TV’de parasını kaptıran Berlinli bir Türke sormuş: Sen utanmıyor musun yüksek faizle, tefeci faiziyle para vermeye! Gördün mü zeytinyağını! Soyulan Türk ise buna yanıt verememiş, kem küm etmiş! Başbakan da, YİMPAŞ ve İslami holdinglerin vurgun olaylarını, “tefecilerin iddiası” olarak görmez mi! Dincilerin mantığı demek böyle çalışıyor: İslamcı holdinglerin, en iyi kazıklama yeri olarak seçtikleri camilerde, “Çok iyi para kazanacaksınız, bire bin kazanacaksınız” diyerek işçilerimizi kandırmaları rezillik değil de, bu sözlere kanan işçiler tefeci! Eh, işçiler tefeci olunca da, tabii ki dinen en azından paralarının katletilmesi farz oluyor böylece! Kanmasaydı, tefeciliğe soyunmasaydı! Nasıl Başbakan mantığı ama! Ve hınk deyicilerinin beyin çalışma biçimleri! Helal olsun! ‘BU GAZETE YAŞLANMAZ’ ZORLUKLARA DİRENDİ gazin gazetesi olacağına, kapanmasını tercih ederim’’ yanıtını vermişti. Berin Nadi, her zaman Atatürkçülere, Cumhuriyetçilere, Kuvayı Milliyecilere güvenirdi. Aydınlanma şehitlerimizden Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürüldüğü gün, kendisine düşüncelerini soran genç gazeteciye, “Atatürk’ün gençlerine güveniyorum’’ demişti. Berin Nadi, gazeteci eşinin “cesur olmaya mecbur olduğunu’’ vurgular, yaşadığı hayat icabı, cesur olduğunun altını çizerdi. Küçük yaşlardan itibaren Fransızca eğitimi alan Berin Nadi, Jean Paul Sartre ‘ın ‘’Kirli Eller’’ adlı eserini dilimize kazandırdı. Onlarca kişinin öldüğü felaketi küçümseyen Erdoğan altyapı sorunlarını görmezden geldi Başbakan: Seli abarttılar ? Sağlık Bakanı Akdağ, selden zarar gören bölgenin afet bölgesi ilan edilmeyeceğini açıkladı. Çevre ve Orman Bakanı Pepe, dere yatakları imara açıldığı sürece sel felaketlerinin ister istemez yaşanacağını belirterek “Gasp ettiğiniz yeri belediye alamadı, devlet alamadı ama dere aldı” diye konuştu. Yurt Haberleri Servisi Güneydoğu Anadolu’da onlarca kişinin yaşamını yitirmesine yol açan, binlerce evi, on binlerce dönüm ekili araziyi, yolları, köprüleri, altyapıyı vuran büyük sel felaketine karşın AKP’li bakanlar söz birliği yaparak bölgenin afet bölgesi ilan edilmeyeceğini açıklarken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, sel felaketinin “abartıldığını” söyledi. Bölgede yaraların sarılması için çabalar sürerken soğuk hava ve kar yağışı dün yurdun büyük bölümünde yaşamı felç etti. Selden etkilenen bölgelerde incelemelerde bulunduktan sonra AKP Diyarbakır İl Örgütü’nde basın açıklaması yapan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sel felaketinden en çok Batman, Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Batman ve Şanlıurfa’nın zarar gördüğünü belirterek Türkiye’nin doğal afetler açısından riskli bir ülke olduğunu söyledi. Akdağ, ‘‘Şu anki mevzuat toplu afet bölgesi ilanını gerektirmiyor’’ dedi. Tarım Bakanı Mehdi Eker de 550 bin dekar ekili alanın selden tahrip olduğu Şanlıurfa’da çiftçilerin afet bölgesi ilan edilmesi talebine olumsuz yanıt verdi. Bayındırlık Bakanı Faruk Özak ise ticaret erbabı ve esnafın SSK ve vergi borçlarını erteleyeceklerini söylemekle yetindi. Öte yandan felaketin başladığı andan bu yana bölgeye ilgi gösteren CHP, dün de Şırnak’ın Silopi ilçesine heyet gönderdi. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Türkiye’de dere yatakları imara açıldığı sürece, ister istemez sel felaketi gibi tabloların ortaya çıkacağını belirterek ‘‘Dere yatağına evinizi yaparsanız, bir gün dere de sizden malını geri alacaktır. Daha önce gasp ettiğiniz yeri belediye alamadı, devlet alamadı, ama dere aldı’’ dedi. Dere yatağına imar izni vermekle suçlanan AKP’li Çınar Belediye Başkanı Vecdi Arzu, bölgedeki felaket tablosundan DSİ ve Karayolları İl Müdürlüğü’nü sorumlu tuttu. ALGA BOYU 4 METREYE ULAŞTI Muş’ta fırtına ve hortum birçok ev ve işyerinin çatısının uçmasına neden olurken çatıdan uçan sac parçasının çarpması sonucu 13 yaşındaki bir çocuk yaralandı. Bolu Dağı Düzce kesiminde yoğun sis ve kar yağışı nedeniyle ulaşım güçlükle sağlandı. Karadeniz kıyısındaki Akçakoca ilçesinde sağanak nedeniyle bazı ev ve işyerlerini su bastı. Karadeniz’deki fırtına nedeniyle dalga boyu 4 metreye kadar yükseldi. Zonguldak’ta yağış nedeniyle Zonguldak Belediyesi Yapı Elemanları Üretim Tesisi Şantiyesi’ni su bastı. Başbakan Erdoğan, İBB tarafından yaptırılan 25 kavşak ve yolun, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’ndaki toplu açılış törenine katıldı. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile doğal afetleri engelleyemediğini söyleyen Erdoğan, “Abartanlar oluyor, onlar da bizi üzüyor. Sanki dünyanın hiçbir yerinde bu tür şeyler olmuyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile bu doğal afetleri engelleme gücü var mı, yok. Hepsinde oluyor. Bir geldi mi, bu doğal afet, alır götürür” diye konuştu. Erdoğan’ın açıklamasını değerlendiren CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, ise ‘‘Sel konusu abartıldı, YİMPAŞ konusu abartıldı, gümrüklerdeki yolsuzluklar abartıldı... Türkiye’nin içinde bulunduğu batağı dile getiren iddiaların hepsine abartı diye bakıyor. Bu, içinde bulunduğu ruh halini ortaya koyuyor.” diyerek Erdoğan’a tepki gösterdi. DENİZ ULAŞIMI AKSADI İstanbul karla uyandı İstanbul Haber Servisi İstanbul’da şehir merkezine yılın ilk karı düştü. Kar yağışının bugün sona ermesinin beklendiği kentte, sürücüler “siyah buz”a karşı uyarıldı. Balkanlar’dan gelen soğuk hava etkisini Türkiye’nin batı kesimlerinde gösterdi. İstanbul’un yüksek kesimlerinde önceki gün görülen kar, dün saat 05.30 sıralarında şehir merkezine de yağmaya başladı. Özellikle Kâğıthane, Sultançiftliği, Gaziosmanpaşa ve Terkos’ta etkili olan yağış, bütün gün sürdü. Kar kalınlığı 2 ila 4 santimetre ölçüldü. İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi AŞ’nin (İDO) dün 17.15’teki BostancıYenikapıBandırma ve 17.45 BostancıYenikapıMudanya deniz otobüsü seferleri iptal edildi, yolcu vapuru seferlerinde aksama yaşandı. İstanbul Boğazı’ndaki transit gemi trafiği ise normal akışında sürdü. İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürü Mustafa Yıldırım, yüksek kesimlerde kar yağışının tuttuğunu, sahil kesimlerinde ise karın örtü bırakmadığını belirterek, yağışların bugün sabah saatlerinde kenti terk etmesinin, en yüksek sıcaklığın ise 7 derece olmasının beklendiğini bildirdi. Yıldırım, sıcaklıkların hafta başından itibaren hissedilir derecede artacağını ve önümüzdeki hafta içinde 10 derecenin üzerine çıkacağını belirtti. Öte yandan İBB Sosyal ve İdari İşler Müdürlüğü Lojistik Destek Merkezi, sele maruz kalan Beykoz, Tokatköy, Ballı dere, Dereseki, Akbaba köylerinde yurttaşların acil ihtiyaçlarını karşıladı. 6 büfe, 8 yemek dağıtım aracı ile 18 bin kişiye sıcak yemek, 4850 bin kumanya, 22 bin 500 bardak çay, 20 bin çorba, ve 3 bin koli gıda dağıtımı yapıldı. İtfaiye ekipleri, Beykoz’da 570, Sarıyer’de de 102 adet ev ve işyerinde ön tespit yaptı. Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, sel baskınında evleri hasar gören 9 aileye barınma imkânı sağladı. 5 bin adet ekmek, 700 mont ve bot, 400 battaniye, 300 yorgan, 150 halı ve 80 adet soba dağıtıldı. ‘DEVLET ALAMADI, DERE ALDI’ obursali?cumhuriyet.com.tr ‘CHP’LİLER SEÇİM İSTEMİYOR’ D Erdoğan’dan ilginç iddia İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP’li milletvekillerinin borçlarını ve taksitlerini ödemek için ‘‘erken seçim yapılmamasını’’ istediklerini iddia etti. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ise Erdoğan’ın iddiasını ‘‘kimliksiz ve ikiyüzlü politikanın son örneği’’ olarak nitelendirirken ‘‘Hangi CHP’liden, nerede, ne zaman duyduğunu açıklasın’’ diye konuştu. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yaptırılan 25 kavşak ve yolun toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, CHP’li milletvekillerinin borç ve taksitlerini ödemek için erken seçim istemediklerini şu açıklamayla iddia etti:‘‘Geçen gün arkadaşlarımızdan bazılarına Meclis kulislerinde ne diyorlar biliyor musunuz? ‘Sakın erken seçime gitmeyin.’ Niye? ‘Çok borçlandık, aday olmayabiliriz. Bu borçları ödememiz lazım.’ Ondan sonra genel kurul salonunda başlıyorlar ‘Erken seçim isteriz’ diye bağırmaya. CHP zihniyeti budur... İçeride o, dışarıda bu.’’ Erdoğan’ın iddiasını değerlendiren CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Erdoğan’a söz konusu iddiayı hangi CHP’li milletvekilinden, ne zaman duyduğunu sordu. Anadol, ‘‘Bunları açıklamak dürüst ve namuslu bir politikacının vazgeçilmez görevidir’’ dedi. Anadol, Erdoğan’ın CHP’yi karalayıp isim vermekten kaçınması durumunda ‘‘yalancı ve müfteri’’ duruma düşeceğini dile getirdi. Selin vurduğu Batman kentinin 19 noktasında sıcak yemek dağıtılıyor. İskele Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme yaklaşık bin kişi katıldı Kadıköy’de YÖK protestosu İstanbul Haber Servisi Çok sayıda demokratik kitle örgütü, sendikalar, siyasi parti temsilcileri ile üniversite öğrencileri, 6 Kasım’da kurulan Yüksek Öğretim Kurumu’nu (YÖK) protesto etmek için Kadıköy Meydanı’nda miting düzenledi. Aralarında EMEP, Demokratik Gençlik Hareketi, Emekçi Hareket Partisi, Sosyalist Demokrasi Partisi, Devrimci Liseliler, İşçi Mücadelesi, Ekim Gençliği, Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), Sosyalist Gençlik Derneği üyeleri ile üniversite öğrencilerinin bulunduğu yaklaşık bin kişilik grup dün saat 12.30’da Kadıköy Haydarpaşa Garı’nın önünde toplanarak İskele Meydanı’na doğru sloganlar eşliğinde yürüdü. “YÖK’e hayır”, “Kahrolsun bilimsel demokratik eğitim”, ,, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Yaşasın bağımsız demokratik Türkiye”, “YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak” sloganları atan grup, “YÖK kaldırılsın”, “Eğitim hakkımız engellenemez” yazılı döviz ve pankartlar taşıdı. İskele Meydanı’nda toplanan öğrenciler, soğuk ve karlı havaya rağmen halaylar çekerek, türküler söylediler. Grup adına açıklama yapan üniversite öğrencisi Göksen Çal, üniversitelerin AKP hükümeti ve YÖK üzerinden iktidar kavgasına alet edildiğini öne sürerek YÖK’e karşı açıklamalar yapan AKP hükümetinin üniversitelerde kendine daha fazla alan açmak istediğini söyledi. Çal, şöyle devam etti: “Üniversitelerde polisler, özel güvenlik elemanları, sermaye, ülkücüyüz diyen öğrenciler ve rektörler özgür. YÖK kuralları öğrenciöğretim görevlisi ayrımı dinlemeden tüm karşı sesleri bastırmayı kendisine amaç edinmiş. YÖK sadece öğrenci gençliğinin sorunu değil, ezilenlerin ortak mücadele sorunudur.” Olaysız dağılan öğrenciler arasından 7 kişi, sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınanların Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) üyesi olduğu iddia edildi. ERDOĞAN’IN İLGİNÇ YORUMU CHP: YALANCI KONUMUNA DÜŞER Öğrenciler Haydarpaşa Garı’ndan yürüyerek miting alanına ulaştı. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle