Katalog

5 KASIM 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ülkemizde geçen yıl sadece 168 kadavradan nakil gerçekleştirildi, organ bekleyen hasta sayısı ise 7 bin 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Yaşamlar organ bekliyor HİCRAN ÖZDAMAR Kandır(ıl)mak Üzerine İstanbul’da yapılan Formula 1 yarışının üzerinden aylar geçti. Bu yarışın meraklıları İstanbul ayağını çoktan unuttular. Ama yarışın Türkiye’deki ayakları hâlâ birbirine dolanmış durumda. Hatırlayacaksınız, İstanbul yarışında birinci gelen pilota ödülünü KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat vermişti. Bu işi ‘organize’ edenler, dünyanın tanımadığı KKTC’nin cumhurbaşkanını böylece tanıtacaklarını düşünmüşler ve oldubittiyi Talat’a kabul ettirmekte de güçlük çekmemişlerdi. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Bu büyük tanıtım atağı (!) ters tepti. Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu 5 milyon dolar para cazası kesince işler (ve hesaplar) karıştı. Yarışın organizasyonunda yer alan TOBB, İTO, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul İl Özel İdaresi ve Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu saç saça baş başa… Bu parayı kim ödeyecek? Biri diğerini ‘tabansız’lıkla suçluyor, diğeri, ‘Bize baştan beri kazık atıyorlar, ödül töreni hakkında bize bilgi verilmedi, ceza falan ödemem’ diyor. ‘Tanıtım’ atağının aldığı son şekil bu. Dünyayı oyuna getirmek için kendi evinde yapılan şovun faturası sadece 5 milyon dolar değil. Başkalarını kandırayım derken birbirlerini kandıran Türklerin içler acısı durumu… Kimse onlara ‘Yapabiliyorsanız, Talat’a Türkiye’de değil, yurtdışı yarışlarda ödül verdirin de görelim’ demedi. Herkes bol bol alkışladı. Dedik ya kendini kandırmanın da sınırı yok… ? Kandırmak, kandırılmak deyince aklıma geldi. Dışişleri Bakanı Gül, Kıbrıs için yoğun çaba harcayan Finlandiyalı bakan Tuomioja’yı uyarmış. ‘Dikkat et’ demiş, ‘Yoksa Rumlar seni de kandırır’ demiş. Bu sözü duyunca önce Sayın Bakan’ın ‘Rumlar bizi kandırdı, sizi de kandırır’ demek istediğini sandık. Sonra anlaşıldı ki, Bakan, kandırılanın Verheugen olduğunu anlatmak istiyormuş. Rumlar, Verheugen’e, ‘Annan planına evet diyeceğiz’ demişler ama referandumda ‘hayır’ demişler. Verheugen’i kandırmışlar. Verheugen de bir kızmış, bir kızmış ki, AB kendisini kandıran Rumlara öyle ateş püskürmüş ki, ceza olsun diye Rumları bir çırpıda AB’ye üye yapmışlar. Türk tarafına da, ‘Siz ağasınız, siz paşasınız, siz hiç merak etmeyin, izolasyonları kaldıracağız, sizi ihya edeceğiz, AB’nin bütün nimetlerinden sizi yararlandıracağız’ demişler. Sonra ne olmuş? Çok zaman geçmemiş, ‘AB üyesi olan Rum yönetimini tanımazsanız, limanlarınızı onlara açmazsanız fena yaparız’ demeye başlamışlar. Ortada bir kandırılan var ama kim? Kıbrıs Rumları mı? Yunanistan mı? AB mi? Bizim bakan, Verheugen’in kandırıldığını sanıyor. [email protected] İZMİR Türkiye’de yaklaşık 2 bin hasta karaciğer ve 5 bin hasta da böbrek nakli için uygun organ bulunmasını beklerken, geçen yıl kadavradan sadece 168 nakil yapıldığı bildirildi. Uzmanlar, bu rakamın ülkemiz nüfusuna oranla çok yetersiz olduğuna dikkat çekerek, bağış konusunda ailelerin ikna edilmesine çalışan organ nakil koordinatörlerinin meslek tanımlarının yapılması gerektiğini söylediler. Organ Nakli ve Bağışı Haftası’nda kişilerin daha duyarlı olduğunu belirten uzmanlar, bağış konusunda İzmir ve Antalya’nın ön plana çıktığını söy ? Türkiye’de organ bekleyen binlerce hasta, bağışların yetersizliği nedeniyle çaresizlik içinde. Uzmanlar, sorunun çözümü için kadavradan organ nakli konusuda ailelerin ikna edilmesine çalışan organ nakil koordinatörlerinin meslek tanımlarının yapılması ve hastanelerdeki yoğun bakım ünitelerinin kapasitelerinin arttırılması gerektiğini belirtiyor. lediler. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hemodiyaliz ve Transplantasyon Enstitüsü Müdürü ve Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu, İzmir’den geçen yıl 62 donör çıktığına, ülke genelinde gerçekleştirilen 322 karaciğer naklinden 149’unun İzmir’de yapıldığına dikkat çekti. Organ bekleyen hastaların durumu göz önüne alındığında, ülkemizde yılda 2 bin karaciğer, 5 bin de böbrek nakli yapılması gerektiğini belirten Astarcıoğlu, ‘‘Yoğun bakım üniteleri, solunum cihazlı yataklar artırılmalı. Türkiye’de bu oran şimdilerde yüzde 5’lerde bulunuyor. Donör bulmada sıkıntı yaşanıyor. Özellikle Ankara’dan sonra, doğudan hiç donör çıkmıyor’’ dedi. Özel organ nakil merkezlerinin kurulmasına karşı olduğunu da belirten Astarcıoğlu, hekimlerin sosyal haklarının güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. AKP hükümeti tarafından oluşturulan Genel Sağlık Sigortası’nın devreye girmesiyle kamu kuruluşlarının dolaylı olarak özelleşeceğine dikkat çeken Astarcıoğlu, özel sağlık primini ödemeyenlerin bu hizmetlerden yararlanamayacağını belirtti. Organ nakillerinden İran modelinin de tartışılması gerektiğini kaydeden Astarcıoğlu, İran’da bugün böbrek nakli bekleyen hasta bulunmadığını bildirdi. Devletin, böbreğini bağışlayan kişiye 20 bin dolar ödediğini anlatan Astarcıoğlu, bunların da öncelik sırasına göre nakledildiğini söyledi. Koordinatörlük tanınmalı Ege Üniversitesi Organ Nakli Koordinatörü Op. Dr. Ata Bozoklar da organ nakli koordinatörlüğünün meslek olarak tanımlanması ve hastanelerde bu kadroların oluşturulması gerektiğini söyledi. Türkiye’de en çok canlıdan nakiller yapıldığına dikkat çeken Bozoklar, ‘‘Nakillerin yüzde 75’i canlıdan yapılırken yüzde 25’i kadavradan yapılıyor. Oysa bu rakamlar Avrupa ülkelerinde tam tersi durumda. Canlıdan yapılan nakillerde de suiistimal söylentileri çıkıyor’’ diye konuştu. Alanya’ya gemi aktı ? ALANYA (AA) Antalya’nın Alanya ilçesine, nisan ayından bu yana 112 transit gemiyle 80 bin 650 turist geldi. Alanya Liman ve Denizcilik İşletmeleri AŞ’den (ALİDAŞ) alınan bilgiye göre, bu yılın nisan ayından bu yana önceki gün İsrail’den gelen iki gemiyle birlikte Alanya Limanı’na gelen gemi sayısı 112 oldu. Bu gemiler ilçeye dün gelen iki gemideki 200 yolcuyla 80 bin 650 turist getirdi. Yetkililer, geçen yıl Alanya Limanı’na toplam 102 gemi ve bu gemilerle 70 bin 157 yolcu geldiğini hatırlatarak, bu yıl geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 10’luk artış yaşandığını dile getirdiler. Yetkililer, Alanya Limanı’na bu yılın nisan ayında başlayan gemi seferlerinin, önümüzdeki hafta İsrail’den gelecek bir gemi ile sona ereceğini bildirdiler. 2 metrelik kemençe yaptı ? RİZE (AA) Rize’de kemençe ustası Saffet Ayhan, Guinness Rekorlar Kitabı’na girebilmek için 2 metre 8 santimetre uzunluğunda kemençe yaptı. Bir süre önce aklına büyük bir kemençe yapmak geldiğini kaydeden Ayhan, ‘‘İdeal bir kemençenin boyu 55 santimetredir. Gazetelerde daha küçük boy kemençe yapıldığını okumuştum. Bunun üzerine 2 metreden uzun kemençe yaparak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek istedim. Guinness Rekorlar Kitabı’na girebilmek için gerekli girişimleri yapacağım’’ dedi. Ayhan, kemençe için yaklaşık 2 bin YTL harcadığını kaydetti. Memurlara suçüstü ? BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da, satış belgesi iptal edilen bir bayi işletmecisinden, ‘‘belgenin iptalini durdurmak için’’ 5 şişe büyük rakı, 10 şişe bira, 5 karton sigara ve 2 bin YTL rüşvet aldıkları öne sürülen 2 Tekel görevlisi, suçüstü yakalandı. İşletmecinin ihbarı üzerine suçüstü yakalanan tekel görevlileri Yakup E. ve Hasan A, polisteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildiler. Bilim ve Gelecek’in yeni sayısı ? Haber Merkezi Bilim ve Gelecek dergisinin kasım sayısında, insanın bilim serüveni merçek altına alındı. Derginin, kasım sayısında, “Bilim etkinliğinin ne olduğu” dosya halinde incelenirken, erkenbilimden bilimsel bilgi çağına uzanan süreç, Alâeddin Şenel’in “Bilim Nedir? Bilimci Kimdir?” başlıklı geniş kapsamlı çalışmasıyla okura sunuluyor. Dr. Sibel Özbudun, Doç. Dr. İsmihan Yusubov ve Prof. Dr. Yaman Örs’ün “Bilim nedir?” sorusuna verdikleri yanıtlar dosyanın diğer güçlü unsurlarından. Emekçileri savunduğu için üniversiteden atılmakla karşı karşıya kalan Prof. Dr. İzge Günal’ın kaleme aldığı, “Bilim insanının toplumsal sorumluluğu” başlıklı makale ile dosya tamamlanıyor. CUMHURİYET 03 CMYK