Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 KASIM 2006 PERŞEMBE 6 HABERLER İtalya’da tutuklu hava korsanı Hakan Ekinci’nin ablası pankart açarak Papa’dan yardım istedi PERŞEMBE ORHAN BURSALI Meryemana’ da hacı oldu OZAN YAYMAN Atatürk ve ‘İdeolojik Paket’ Şu, Atatürk dönemine “gerici” diyen sosyal “bilimci”lerle, Cumhuriyetin kuruluşuna, “Kurtuluş Savaşı’nı o kadar da abartmayalım... Atatürk müthiş eğilen bükülen esnek bir politikacı” düzeyinde yaklaşan, Avrupa’nın Türkiye’ye bakışı çizgisindeki “bilgiç” tarihçilere söylenecek çok söz var. Tabii, bu düşüncelerin ipliklerini pazara çıkartacak en iyi yaklaşım, “bilimde yöntem meselesi” üzerine birkaç yazı yazmaktır!.. Bunu sonraya bırakalım ve Atatürk döneminin gericiliğine, Atatürk’ün “ideolojik bir paketi” olmadığına, Atatürk’ün “ayet düzeyinde” ele alındığı savlarına birkaç yanıt verelim... Birilerinin “Vay linç girişimi ha!” isterilerine kulak asmadan! Birileri, hem de “bilimci otoritesi” kılığında ağızına geleni söyleyecek, ideolojik saplantılarını dökecek, ama bunlara yanıt vermeye kalkılınca “linç girişimi” diye feryat figan ortalığı saracak! Gazi Üniversitesi’nin de “idari yetkilerine” dayanarak bu yaygaraya fırsat vereceğini sanmıyorum... Ama Gazililer, özellikle “yöntem” konusunda bilimsel yetersizlikleri ortaya çıkartacak çok şey yapabilir... Öğrencilerin de bilimden sapkın “otoriteler” konusunda duyarlılıklarını arttırmak gerekir! ??? Gazili “bilimci”, 19251945 dönemini “gerici” ve sonrasını “ilerici” olarak nitelerken, anlaşılan temel ayracı “seçim”! Atatürk ve arkadaşlarını “Demokrasi getirmedi” diyerek suçluyor; demek Atatürk, 1925’te halkın önüne sandığı koymalıydı! Okuma yazması bile olmayan, bilimsel bilginin sıfır olarak seyrettiği bir yıkık Anadolu’da! Sormalı: Bir siyaset veya sosyal bilimcinin “Sandığın, demokrasinin, oyun niteliği” diye bir sorunu veya merakı olmalı mı, olmamalı mı? Atatürk’ün bir ülkenin varoluşunun temellerini attığını, bir ülke ve millet varetmeye yöneldiğini görmek gerekir mi? Gazili “bilimci” ilericigerici ayrımını yaparken, 19251945 dönemiyle ondan önceki dönemi nasıl niteliyor? 192545, sakın 1925 öncesine göre de (Kurtuluş Savaşı ve Osmanlı İmparatorluğu) “gerici” olmasın? Bu dönemi de nitelemeden, yaptığı ayrımın herhangi bir bilimsel anlamı olabilir mi? Yoksa bu konuda bir fikri mi yok?! 1945 sonrası ona göre ilerici! Neden? Ortaya sandık konduğu için mi? Yoksa Yayla, ekonomik olarak da mı 45 sonrasının mükemmel olduğu görüşünde? Çünkü “muhafazakâr demokrat” olarak “kendisini belgelemek” için kitaplar yazdıran AKP’nin fikir ideologları ve yazar destekçileri, bu düşüncede! Yazılarında 1950 döneminden sonraki ekonomik gelişmeyi, traktör vb rakamlar vererek öve öve bitiremezler! Fakat, 19391945 dünya savaşının bütün dünyada ve Türkiye’de yaptığı ekonomik tahribatı hiç görmezler! Türkiye’ye Marshall Planı ile giren büyük paraların ve bunun ekonomide yarattığı canlılığın da hiç sözünü etmezler! 1945 ve sonrası esas olarak Türkiye ekonomisi için bir yıkımdır: Kendi ayakları üzerinde yükselmekte olan, uçak fabrikası bile kuran bir büyük kalkınma politikasının sonudur! O zamandan bugüne Türkiye’yi bütün alanlarda üretici kılacak ve zirvelere yükseltecek bütün politikaların, bütün araştırma ve bilim politikalarının terkedilişidir, bir uşaklık ve boyun eğme döneminin başlangıcıdır! Avrupa’nın kıyısında en geri ve yoksul ekonominin ayıbını, toplumun bugünkü sosyal geriliğini ve eğitimin sefaletini araştırmayana, 1950’den bu yana hemen hemen kesintisiz ülkeyi yöneten iktidarların niteliklerini görmeyene, bilim insanı denebilir mi? Mustafa Kemal ve dönemine hiç bu kadar kaba, düzeysiz ve “kahvehane hasbihalinden” bile “belden aşağı” yaklaşılmamıştı! ??? Bazı tarihçiler diyor ki: “Aslında Atatürkçülük diye bir şey yok. Atatürk var. Atatürkçülük diye bir ideoloji hiçbir zaman olmadı. İdeolojik bir paket hazırlamak aklından hiç geçmedi… Atatürkçülük bir pragmatizmdir.” Bu “sözcü”, Atatürk’ün “ayetlerle” anılmasına da gönderme yapıyor. Bir doğru yan vardır burada. Bugün binbir Atatürkçülük var, çoğu ruhu anlamaktan uzaktır. Ama Atatürk’ün bir “ideolojik paketi” var! Bu paketin içinde “bilim” var. Bilimsel düşünce temelinde sorunlara yaklaşım var. “Akıl ve bilim”i miras olarak bırakmak, başlı başına bir “ideolojik paket”tir! Paketin içinde, akıl ve bilimle uygarlığın en ileri aşamalarına varan bir ülke ideali var! Bunun yanı sıra ekonomik bağımsızlığın, bir ülke için varlık ve yokluk demek olduğu düşüncesi ve buna uygun bir inşa politikası var! Halkın bütününün genel yararını ve çıkarını gözeten politikalar var! Tarihçimize sormak gerekir: İdeoloji nedir? DIŞ BASIN Vatikan’dan ustalıklı manevra ? The Independent, Papa’nın Türkiye’de “AB’ye destek” konusunda ciddi bir emrivaki ile karşılaştığını belirterek Vatikan’ın buna ustalıklı bir manevra ile karşılık verdiğini yazdı. Dış Haberler Servisi Katoliklerin ruhani lideri Papa 16. Benedikt’in Türkiye ziyareti dünya basınında geniş yer buluyor. İngiliz gazeteleri, Papa’nın, Türkiye’nin AB üyeliğine destek verdiğini yazdı. Guardian, “Papa’nın Türkiye ziyaretinde İslam ile ilgili sözleri konusunda özür dilemediğini, ancak Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında köprüler kurup diyalog geliştirmeye çalıştığını” belirtti. Gazete, Papa’nın, son ana kadar karşılamada bulunamayacağını belirten Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından karşılandığına dikkat çekti. The Times da haberini, “Papa’nın, Türkiye’nin üyelik mücadelesini kutsadığı” başlığıyla verdi. Gazete, “Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun, karşısında huzursuz görünen Papa’ya ders verdiğini” yazdı. İZMİR Papa 16. Benedikt, Efes’teki Meryemana Evi’nde gerçekleştirilen ayine Türkçe “Sevgili kardeşlerim” sözleriyle başladı. Ayinden önce, 3 Ekim’de THY uçağını kaçırarak İslamiyete yönelik sözleri nedeniyle Papa’yı protesto eden Hakan Ekinci’nin ablası, kardeşinin salıverilmesi için Papa’dan yardım istedi. Türk Hava Yolları’na ait “Bodrum” adlı uçakla İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelen Papa’yı İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal, Hava Eğitim Komutanı Korgeneral Yalçın Kaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın karşıladı. Papa uçaktan indikten sonra bir süre VIP salonunda dinlendi ve çay ? Papa, Selçuk Efes’teki Meryemana Evi’nde katıldığı ayine Türkçe olarak “Sevgili kardeşlerim” sözleriyle başladı. Ayinin tamamlanmasının ardından alandan ayrılırken kendisine sevgi gösterisinde bulunanları uzun süre selamlayan Papa, verilen Türk bayrağını da salladı. içti. Kentle ilgili Papa’ya bilgi veren Vali Köksal, İzmir’in EXPO 2015’e aday olduğunu ve bunun için Milano’yla yarıştığını söyleyerek, Papa’dan bu konuda destek istedi. Papa da, kentin kültürler arası iletişim açısından büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Papa daha sonra Selçuk’a geçti. Papa’nın aracı Efes Antik Kenti yakınından geçerken Papa’yı protesto etmek için 3 Ekim’de THY uçağını kaçıran ve İtalya’da tutuklanan Hakan Ekinci’nin ablası Zeynep Ekinci Aykut kardeşiyle görüştürülmesi istemiyle pankart açtı. Aykut gözaltına alındı. İzmir’in Tire ilçesinde yaşayan emekli sınıf öğretmeni Emrullah Sarımsak da bölgede otopark olarak işlettiği arazisine ruhsat verilmemesini, antik kente gelen araçların park etmesini engelleyerek protesto etti. Papa için gelenlerin ulaşımını güçleştiren ve uyarılara karşın 2 saat otoparkı açmayan emekli öğretmen ve ağabeyi Akif Sarımsak, gözaltına alındı. bölümde düzenlenen ayin yaklaşık 1.5 saat sürdü. Papa 23. Johanna’nın da papa seçilmeden önce Ocak 1935Aralık 1944 tarihleri arasında Papalık temsilcisi olarak Türkiye’de görev yaptığını anımsatan 16. Benedikt, 23. Johanna’nın “Ben Türkleri seviyorum, doğal niteliklerini takdir ediyorum” sözlerinden alıntı yaptı. Papa, Türkiye’de bulunan Hıristiyan cemaatine seslenerek “İsa’nın küçük sürüsü, bu kutsal topraklardaki mevcudiyetiniz için size teşekkür ederim” diye konuştu. İtalyanca yaptığı konuşmasında “Kıtalararası bir köprü olan bu topraklarda barış ve esenlik için bir ara BARIŞ MESAJI Papa, Selçuk Efes’teki Meryemana Evi’nde katıldığı ayine Türkçe olarak “Sevgili kardeşlerim” sözleriyle başladı. Papa, ayinden önce Meryemana Evi’nde dua ederek “hacı” oldu. Meryemana Evi’nin yanında bulunan alanda hazırlatılan özel da yaşamak önemlidir” diyen Papa, konuşmasını Türkçe “Aziz Meryem, bizim için dua et” sözüyle tamamladı. Ayinde Müslümanlar için de dua edildiği belirtildi. Papa, ayinin ardından alandan ayrılırken verilen Türk bayrağını da salladı. Ayinde Türkiye’deki kiliselerin temsilcileri, Selçuk Kaymakamı Aziz İnci ile çeşitli meslek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri bulundu. Ayrıca, 1800’lü yıllarda rüyasında Meryemana Evi’nin bulunduğu yeri gören Alman rahibe Katherina Emmerich’in kitabını yazdıklarını okuyan ve bölgenin bulunması için ilk çalışmaları başlatan İzmir’de görev yapmış rahibe Adele Mania’nın kuzeni Mandat Gracey ve ailesinin de özel konuk olarak çağrıldığı kaydedildi. BARDAKOĞLU Papa’dan Roma’ya davet FIRAT KOZOK ERDOĞAN’DAN EMRİVAKİ The Independent, Papa’nın ziyaretine iki sayfa ayırdı. Papa’nın Türkiye’de ciddi bir emrivaki ile karşılaştığının altını çizen gazete, Vatikan’ın buna ustalıklı bir manevra ile karşılık verdiğini vurguluyor. Gazete, “Papa’dan Türkiye’nin AB üyeliğine destek” şeklinde yorumlanan ayrıntıyı şöyle açıkladı: “Erdoğan, Papa ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, kendisinden Türkiye’nin AB çabalarına destek vermesini istediğini duyurdu. Oysa herkes biliyordu ki Papa, henüz Kardinal Joseph Ratzinger olduğu günlerde, Türkiye’nin üyeliğine şiddetle karşı olduğunu açıklamıştı. Buna rağmen Başbakan, ‘Peki Papa bu konuda yardım edecek mi’ sorusunu havada kaptı ve ‘Evet’ dedi. Peki Papa gerçekten böyle mi demişti? Hazırlıksız yakalanan Vatikan’ın, açıklamasını hazırlaması üç saat sürdü. Sonunda sözcü şu açıklamayı yaptı: ‘Papa’nın bu konuda devreye girecek ne gücü ne de siyasi görevi vardır. Ancak kendisi olumlu bakıyor ve diyaloğu destekliyor.’ Bu yanıt, her iki şekilde de yorumlanabilecek bir belirsizlik doğurdu.” ANKARA Yaptığı bir konuşmayla tüm Müslümanların tepkisini çeken Papa’yı, önceki günkü kabulü sırasında seviyeli ancak sert bir üslupla uyaran Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu’nun, konuşmasına 1 aydır hazırlık yaptığı öğrenildi. Papa, Türkiye’nin 4 temel özelliğini “laik, demokratik, modern ve dindar” olarak sıralayan Bardakoğlu’nu Roma’ya davet etti. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda gerçekleştirilen BardakoğluPapa görüşmesinin ayrıntıları netleşti. Diyanet görüşme öncesinde çeşitli hazırlıklar yaptı. Papa’nın kabul edileceği salon baştan aşağı yenilenirken, Anadolu’nun tarihi özelliklerini yansıtan unsurlara önem verildi. Bu çerçevede, salonun duvarlarına Sultan 2. Mahmut’un, üzerinde Arapça “İnsanları yönetirken adaletli ol” yazılı tablosu, tarihi bir İstanbul portresi ile Kâbe resimleri konuldu. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre Bardakoğlu, hemen her kesimce beğeni toplayan konuşması için de yaklaşık 1 ay boyunca hazırlık yaptı. Papa, Bardakoğlu ile görüşmesinde İslam ve diğer tek Tanrılı dinlerin, barış için gönderildiğini ve barış dinleri olduğunu belirtti. Papa, bu dinlerin özünde akıl ve mantığın bulunduğuna işaret etti. Diyalog çabalarını sürdürmek istediklerini belirten Papa, “Tek Tanrılı dinler ahlaki, manevi çöküşe, yozlaşmaya karşı ortak mücadele etmelidir” dedi. SİYASİ TUZAK The Daily Telegraph da “Papa’nın Müslümanların öfkesini yatıştırma şansı aradığını” kaydetti. “Papa’nın Türkiye’de siyasi bir tuzağa düşürüldüğü” savına da yer veren gazete, “16. Benedikt’in Ankara’ya ayak basmasından sadece yarım saat sonra kendisini politikanın ortasında bulduğunu” belirtti. Almanya’da yayımlanan Frankfurter Rundschau, manşetinde “Papa ortak noktalara vurgu yaptı” dedi. Gazetede, “Papa’nın, Müslümanlarla Hıristiyanlar arasındaki ortak noktalara dikkati çektiği” ifade edildi. Die Welt, “Erdoğan Papa’yı müttefiki olarak görüyor” başlığıyla verdiği haberde, “Erdoğan’ın, Papa’nın Türkiye’nin AB üyeliği için destek verdiği yönündeki açıklamasını” aktardı. Bild, Papa’nın Bardakoğlu’yla görüşmesiyle ilgili haberini “Papa, kendisini en sert şekilde eleştiren kişiyle buluştu” başlığıyla aktardı. İspanya’da yayımlanan El Pais, “Papa, AB’ye girişini destekleyerek Türkiye’yi kazanıyor” yorumunda bulundu. El Pais, “Osmanlı nezaketindeki tören ve Vatikan diplomasisinin inceliği medeniyetler çatışmasından kurtardı” diyerek ziyaretin iyi başladığını belirtti. Rusya’da yayımlanan Moskovskiy Komsomolets, “ziyaretin siyasi ağırlığının dini ağırlığın önüne geçtiği’’ yorumunda bulundu. LAİK TÜRKİYE VURGUSU Bardakoğlu ise konuşmasında Türkiye’nin laik, demokratik, modern ve dindar özelliklerine vurgu yaptı. “Türkiye olarak, 21. yüzyıla İslamın modern yorum ve yüzünü taşımak ve temsil etmek çabası içerisindeyiz” diyen Bardakoğlu, münferit bazı olayların karşılıklı görüşme ve hoşgörüyle aşılabileceğini söyledi. Bardakoğlu, Papa’ya Türkiye’deki ilahiyat fakülteleri hakkında da bilgi verdi. Fakültelerin, eleştirel bakış açısıyla geliştiğini anlatan Bardakoğlu, bu nedenle radikal anlayışların Türkiye’de kökleşemediğini kaydetti. Papa’ya Türkiye’deki ziyareti sırasında protestolarla karşılaşabileceğini de anlatan Bardakoğlu, bunlardan endişe etmemesini, bunların Türkiye’deki ifade özgürlüğünün de göstergesi olduğunu söyledi. Papa ise Türkiye’nin kendisini iyi bir şekilde karşılamasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Bardakoğlu’nu Roma’ya davet etti. Papa, “Roma’da görüşürüz sayın başkan” dedi. Papa 16. Benedikt, Efes’teki Meryemana Evi’nde dua ederek “hacı” oldu. Meryemana Evi’nin yanında bulunan alanda hazırlatılan özel bölümde düzenlenen ayin geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirildi. Yaklaşık 500 Katoliğin katıldığı ayinde çeşitli kiliselerden gelen rahipler ve rahibeler de dua etti. (Fotoğraflar: AA) Ankara’da sert mesajlar Hem Cumhurbaşkanı hem de Prof. Bardakoğlu, 16. Benedikt’e Başbakan Erdoğan’ın havaalanındaki görüşmede dile getiremediği mesajları iletti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Papa 16. Benedikt, Türkiye ziyaretinin resmi bölümünü oluşturan Ankara ayağında sert mesajlarla karşı karşıya kaldı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TürkiyeAB ilişkilerinde din eksenli açıklamalarıyla gündeme gelmiş olan Papa’ya, “Türkiye’nin laik bir ülke olduğu” vurgusunu yaptı. Papa’nın, Bizans İmparatoru Paleologos’tan alıntı yaparak, “Muhammet, vaaz ettiği inancı kılıçla yayma emrinden başka hangi yeniliği getirmiştir” yönündeki açıklamasına Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu sert yanıt verdi ve sağduyu çağrısında bulundu. Hem Sezer hem de Bardakoğlu, Papa’ya Başbakan Tayyip Erdoğan’ın havaalanındaki görüşmede dile getiremediği mesajları iletti. Sezer, Vatikan’dan daha önce yapılan ve Türkiye’de din özgürlüğünün bulunmadığı yönündeki açıklamalara, “Türkiye’de din ve inanç özgürlüğünün anayasa güvencesi altında olduğunu” belirterek yanıt verdi. Sezer, AB Anayasası’nda Hıristiyanlığa atıfta bulunulmasını istemiş olan Papa’ya, AB’nin çağdaş değerlerin temsilcisi olduğunu, Türkiye’nin AB üyeliğinin farklı kültürlerin bir arada ortak değerler bütün içinde yaşamasına güzel bir örnek teşkil edeceğini dile getirip, Türkiye’nin AB’ye bir Hıristiyan kulübü olarak bakmak istemediği mesajını verdi. kan’a giderek Türkler tarafından yakılıp yıkıldığını ileri sürdüğü kilise fotoğraflarını vermesine tepki gösterdi. Papa’nın, Türkiye ziyareti öncesinde Papadopulos’a randevu vermiş olması, Ankara’da rahatsızlık yaratmıştı. Sezer de Sebahattin İsmail’in kitaplarını hediye ederek, üstü kapalı olarak bu tepkiyi dile getirdi. Sezer, “Okuyun, hangisi doğru hangisi yanlış siz karar verin” dedi. Bardakoğlu da Papa’nın daha önce yaptığı açıklamalara diplomatik bir üslupla ancak sert biçimde yanıt verdi. Bardakoğlu, Papa’nın eylül ayında İslamiyetin kılıç zoruyla yayıldığı yönündeki sözlerine ilişkin “Son dönemde İslamofobi tırmandı. Tarihsel hiçbir veriye dayanmayan iftira ve iddialardan müteessir ve müştekiyiz” dedi. obursali?cumhuriyet.com.tr TBMM BAŞKANI ARINÇ: Türkiye ziyaretten kârlı çıkmalıdır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, Papa 16. Benedikt’in ziyaretinin çok önemli sonuçlar doğuracağına inandığını belirterek “Türkiye bu ziyaretten kârlı çıkmalıdır’’ dedi. Arınç, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Papa’nın ziyaretine tepkilerin bir kısmı anlaşılabilir. Ancak Papa hem bir ruhani lider hem de bir devlet başkanıdır. Türkiye’ye, Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine gelmektedir. Ona ‘gelme’ denmemelidir, denemez de... Biz bunu ifade ettik. En iyi şekilde karşılanmalı ve Türkiye bu ziyaretten kârlı çıkmalıdır.’’ Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nu, Papa’yı kabulü sırasındaki konuşması nedeniyle telefonla kutladığını belirten Arınç, “Sayın Papa da yanlış sözlerin ifade edilmesinden meydana gelen sıkıntıları bir kenara bırakarak, gerçek samimi duygularını ortaya koydu” diye konuştu. İSLAMDA RUHBAN SINIFI YOK Bu arada Bardakoğlu görüşmeden sonra Papa’ya, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı tanıtan İngilizce bir kitapçık verdi. Kitapçıkta, İslamiyette ruhban sınıfının olmadığı, günlük yaşamdaki gereksinimlerden dolayı dini konularda değerlendirmeler yapacak kişiler sınıfı oluştuğuna işaret etti. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Osmanlı’daki Şeyhülislamlık kurumunun kesinlikle bir devamının olmadığı vurgulanırken Şeyhülislamlık’ın Osmanlı’da belli bir dereceye kadar otonomi sahibi olduğu Cumhuriyet dönemi ile beraber bu alandaki yetkilerin kısıtlandığı belirtildi. OKUYUN, KARAR VERİN Sezer, Kıbrıs konusunu da gündeme taşıyıp, bir süre önce Rum lider Tasos Papadopulos’un, Vati CUMHURİYET 06 K