25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 KASIM 2006 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr NATO zirvesinde pek çok ülke, askerinin güneye gönderilmesine yeşil ışık yakmadı Toprak reformu yasalaştı ? LA PAZ (AA) Bolivya’da muhalefetin açlık grevleri başlatmasına yol açan ve senato tarafından onaylanan toprak reformu planı, Devlet Başkanı Evo Morales’in imzalamasıyla yasalaştı. Morales, dün gece yarısı yapılan imza töreninde başkanlık sarayını dolduran yerlilere yaptığı konuşmada, “Bu, atalarımızın güç ve toprak mücadelesi. Şimdi, değişim ellerimizde” dedi. Yasa tasarısına destek vermek için binlerce yerli başkent La Paz’da toplanmıştı. Türkiye’den ek asker yok RİGA (Ajanslar) NATO üyesi ülkelerin önemli bir bölümü, ABD’nin baskılarına karşın Riga zirvesinde Afganistan’ın güneyine asker yollama konusunda taahhütte bulunmadı. Letonya’nın başkenti Riga’da yapılan ve Türkiye’yi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün temsil ettiği iki günlük zirve sonunda NATO yetkilileri, ittifak üyesi bazı ülkelerin, Afganistan’daki güçlerine yönelik sınırlamaları “esnetmeyi” kabul ettiğini açıkladılar. Ancak Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya, askerlerinin çatışmaların yoğun olduğu güneye konuşlandırılmasına karşı çıktı. Bu ülkelerin acil bir ihtiyaç doğduğu takdirde yardım edebileceklerini dile getirdiği, ama bunun sembolik bir jest olduğu belirtiliyor. ? NATO yetkilileri, bazı ülkelerin, sınırları esnetmeyi kabul ettiğini açıkladı. Ancak Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’yla birlikte Türkiye’nin de Afganistan’daki güçlerinin, Taliban’la çatışmaların yoğun olduğu güney bölgelerine konuşlandırılmasına karşı çıktığı belirtiliyor. Güneye asker göndermeyi kabul eden ülkeler arasında Hollanda, Romanya, Slovenya ve Lüksemburg’un adı geçiyor. Türkiye’nin de Afganistan’a ek asker gönderme konusunda hiçbir taahhütte bulunmadığı belirtildi. Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı’nın isteğine rağmen Türkiye, Afganistan’daki askerlerinin kullanımı konusunda coğrafi sınırlamasını da kaldırmadı. Türk askerlerinin görev bölgesi Kâbil ile sınırlı kalmaya devam edecek. NATO’nun görev alanının Taliban ve El Kaide’nin yoğun olduğu güneye doğru genişlemesi, şiddetli çatışmaları beraberinde getirirken Afganistan’da NATO kapsamında görev yapan Kanadalı, ABD’li ve İngiliz birliklerin verdiği kayıpların da artmasına yol açtı. Acil Mukabele Gücü operasyonel Riga zirvesinde Acil Mukabele Gücü (NRF) “tam operasyonel” ilan edildi. NRF bünyesindeki eksiklerin “ortak finansman” yoluyla giderileceği bildiriliyor. 2004 yılında 6 bin dolayında askerle göreve başlayan NRF, dünyanın herhangi bir yerindeki “bir kriz halinde” 15 ila 30 gün içinde harekete geçirilebilecek yetenekte bulunuyor. NRF’nin Kara Kuvvetleri Komutanlığı, 2007 başından itibaren 6 ay için Türkiye tarafından yönetilecek. Türk Silahlı Kuvvetleri, bu süreçte, 3 bin kadar askerden oluşacak kara gücünü NRF için sürekli hazır bulunduracak. Zirvede Türkiye’nin, 300 asker ve helikopter ile askeri destek sunmayı da taahhüt ettiği bildirildi. Türkiye’nin desteğiyle NATO’nun acil müdahale gücünün tam olarak operasyonel hale geldiği belirtildi. Meksikalı vekiller yumruk yumruğa M Küresel jandarma rolü ‘Kürdistan Airways’ ? Dış Haberler Servisi “Kürdistan Airways”in seferlerine başladığı bildirildi. Kürdistan Airways ilk uçuşunu Hollanda’dan yaptı. Amsterdam Schiphol Havalimanı’ndan 35 yolcusu ile birlikte havalanan uçak, Kuzey Irak’ın Erbil kentine gitti. PUTİN, KATILMADAN GÜNDEMİ BELİRLEDİ NATO üyesi 26 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren Riga Zirvesi devam ederken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Riga’ya gelmeyi önermesi çeşitli itiraz ve tartışmalara konu oldu. Fransa delegasyonunun Putin’in “Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın yaşgününü kutlamak üzere, gayri resmi olarak Riga’ya gelmek istediğini’’ önceki gün duyurmasından sonra, Kremlin dün Putin’in Riga ziyaretinin “maalesef gerçekleşemeyeceğini’’ açıkladı. Fransız yetkililer projenin “pratik ve lojistik nedenlerle’’ gerçekleşemediğini belirttiler. Kaynaklar, Putin’in Riga’ya gelme fikrinden en fazla Letonya yönetiminin rahatsız olduğunu, ABD’nin de olaya “sıcak bakmadığını’’, “sönük Riga Zirvesi’nde Putin şov’’ istenmediğini ifade ediyor. Rus sınırına 200 kilometre mesafedeki Riga’da bazı basın organları, “Chirac ve Putin zirvemizi rezil etmek istiyor’’ başlıklı yazılara yer verdi. Gaydar da hastanelik oldu ? Dış Haberler Servisi Rusya’da serbest piyasa reformlarının mimarı olarak bilinen eski Başbakan İgor Gaydar’ın İrlanda’da aniden rahatsızlandığı, ardından Moskova’da hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Eski Devlet Başkanı Boris Yeltsin döneminde başbakanlık yapan Gaydar, zehirlenen eski Rus ajanı Aleksandır Litvinenko’nun Londra’da ölümünden bir gün sonra nedeni bilinmeyen şekilde hastalandı. İttifakın “gelecek 10 ila 15 yıl süresinde” izleyeceği stratejilerin ele alındığı ve NATO’nun “küreselleşme” iradesini yansıttığı belirtilen “Kapsamlı Siyasi Yönerge” de Riga’da açıklandı. Başta Fransa olmak üzere NATO’nun küreselleşmesine, “dünya jandarmalığına” soyunmasına karşı çıkan bazı müttefiklere güvence vermek amacıyla temkinli ifadelerin yer aldığı belgede, NATO’nun müdahalelerinin her seferinde ayrı ayrı ve müttefikler arasında oybirliği ile kararlaştırılacağı, ulusal tavır ve kararlara öncelik verileceği belirtiliyor. Yönergede, barışı koruma ve güvenlik alanlarında BM Güvenlik Konseyi’nin sorumluluğu üzerinde de duruluyor. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, ittifakın “BM ile rakip hale gelinİKİLİ GÖRÜŞMELER memesi” gereğinden söz edeZirveye katılan Erdoğan, İngiltere rek bu konuda duyduğu kayBaşbakanı Tony Blair, İtalya Başbakanı gıları Riga’da dile getirmiş Romano Prodi ve Fransa oldu. Cumhurbaşkanı Chirac ile de bir araya ABD’nin Japonya, Güney geldi. Önceki akşam kokteylde ABD Kore, Avustralya ve Yeni ZeBaşkanı Bush ile bir süre görüşen landa gibi ülkelerle “küreErdoğan, aile fotoğrafının çekilmesi sel işbirliği” önerisine karşı sırasında, Almanya Başbakanı Angela da tavır alan Chirac, NAMerkel ile bir süre ayakta sohbet etti. TO’nun, başka uluslararası kurumların yerini doldurmaGül de meslektaşı Rice ile görüştü. ması gereğinden de söz etti. (Fotoğraflar: REUTERS/AFP) eksika’da, 2 Temmuz’da yapılan seçimi kılpayı farkla kazanan Devlet Başkanı Felipe Calderon ile sonuçları reddedip kendisini geçen hafta meşru başkan ilan eden Manuel Lopez Obrador’un taraftarları, başkent Meksiko’daki kongrenin denetimini ele geçirmek için birbirine girdi. Calderon’un 1 Aralık’ta yapılacak ant içme töreni öncesinde Obrador liderliğindeki PRD ile Calderon başkanlığındaki PAN’ın milletvekilleri önceki gün yumruk yumruğa kavga etti. Solcu Obrador’un destekçileri, Calderon’un ant içmesini güç kullanarak engelleyeceklerini açıklamıştı. (Fotoğraflar: REUTERS) ‘Liderlik yeteneği yok’ ABD El Maliki’yi fena harcadı Dış Haberler Servisi Beyaz Saray, ABD Başkanı George Bush ile Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin görüşmesi öncesinde, liderlik yetenekleri konusunda şüpheler bulunduğu yönündeki belgenin basına yansımasına rağmen, El Maliki’yi desteklediğini açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Tony Snow, “El Maliki hükümetine, siyasi, ekonomik, diplomatik ve güvenlik konusundaki hedeflerine ulaşması için yardım etmeye kararlıyız” dedi. Snow, New York Times’ın duyurduğu yazının varlığını kabul ederek, “Bu yazı, durumun çok karmaşık olduğunu yansıtıyor ve henüz genç olan El Maliki hükümetinin dikkate değer çabalarını ortaya koyuyor” dedi. New York Times’a göre, Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley, 8 Kasım tarihli gizli yazışmada, ABD’nin, Irak liderini güçlendirmesi gerektiğini bildiriyor ve “El Maliki’nin güçlü olmaya çalıştığını, ancak bunu yapmakta güçlük çektiğini” ifade ediyor. Castro doğum gününe gidemedi ? HAVANA (AA) Küba lideri Fidel Castro, geçirdiği ameliyat yüzünden aralık ayına ertelen 80. yaşgünü kutlamalarının açılışına da katılamadı. Ağustos doğumlu Castro, binlerce davetlinin katıldığı açılış galasına gönderdiği mesajında, “Doktorlara göre durumum henüz bu türden bir buluşmaya katılmaya hazır değil, dolayısıyla size seslenmek için bu formülü seçtim” dedi. CFR Başkanı Haass, bölgedeki Amerikan egemenliğinin sona erdiğini belirtiyor ABD’nin Ortadoğu rüyası suya düştü Dış Haberler Servisi ABD’deki etkili düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Richard Haass’a göre, Ortadoğu’da Amerikan egemenliği çağı sona erdi ve yeni bir çağ başladı. Haass, Foreign Affairs dergisinde yayımlanan “Yeni Ortadoğu” başlıklı yazısında, ABD’nin Avrupa’ya benzer barışçı, müreffeh ve demokratik bir Ortadoğu rüyasının sona erdiği yorumunda bulundu. 1990’lı yıllarda Kuveyt’in kurtarılışının, Arap yarımadasına uzanan Amerikan askeri varlığının ve Bill Clinton başkanlığı döneminde İsrailFilistin anlaşmazlığına çözüm arayışının, ABD’nin bölgedeki öncü rolünü ortaya koyduğunu belirten Haass, bununla birlikte çöküşün Irak’ın Mart 2003’teki işgaliyle başladığını yazdı. Haass, Irak’ın iç savaş simgesi haline geldiği, bazı ABD gazetelerinin iç savaş terimini kullandığı bir ortamda, Sünni ve Şiiler arasındaki gerilimin Irak sınırlarını aştığını, zaten teröristlerin Ortadoğu’da önemli ölçüde bir Amerikan karşıtlığı zemini bulduğunu belirtti. Bugün görüşecekler Haberde, Hadley’nin, “El Maliki’nin iyi niyetli olduğunu, ancak Bağdat’taki olayların, El Maliki’nin ya neler olup bittiğinden habersiz olduğu ya niyetini yanlış aktardığı ya da bu iyi niyetlerini eyleme dökecek yeteneğe sahip olmadığını gösterdiğini” kaydettiği belirtiliyor. Bush ile El Maliki bugün Ürdün’de bir araya gelecek. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour, Irak’taki şiddetin tahmin edilemeyecek bir düzeye ulaştığını bildirdi. Arbour, her gün onlarca sivilin öldürüldüğünü, işsizlik, yoksulluk ve ayrımcılığın arttığını, temel hizmetlerin kötüleştiğini bildirdi. Irak’ta dün 6’sı polis 8 kişi öldü. İşgal güçlerinin El Kaide operasyonunda 8 direnişçi ve 2 kadın öldürüldü. Selahaddin’de 1 ABD askeri öldü. Amerikan çöküşü Haass, İsrailFilistin anlaşmazlığının iyice batağa saplanması ve Amerikalıların bu durumu düze çıkarmaktaki yetersizliğinin Ortadoğu’da Amerikan çöküşünü hızlandırdığını ifade etti. Başka ülkelere oranla Amerikan nüfuzunun bölgede hâlâ etkili olduğunu savunan Haass, ABD’nin bundan böyle Filistin sorununu, İran konusunda direnme kapasitesini ortaya koyan Çin ve Rusya’yı, AB’yi hesaba katarak ele alması gerekeceğine işaret etti. Haass, ABD’nin görüşlerini benimsetmek için artık silahlı gücüne bel bağlamama sı ve özellikle Filistin meselesi konusunda diplomatik önceliklerini gözden geçirmesi gerektiğini savundu. İran tarafından desteklenen Hamas ve Hizbullah gibi radikal grupların son aylarda dikkate değer ölçüde güçlendiğini belirten Haass yazısını, “Ortadoğu, gelecek on yıllarda eski Ortadoğu’yu aratacak kadar endişe kaynağı olmaya devam edecek” diyerek sonlandırdı. usya’yı, Rusları dünya nasıl biliyor, nasıl tanıyor? Son yapılan bir araştırma, Rusların “pek fazla gülümsemeyen bir halk” olarak tanındığına işaret ediyor. Pazar araştırmaları şirketi Global Market Insite, ülkelerin dünyada nasıl algılandıklarını gösteren bir araştırma yayımladı. 26 bin kişinin görüşlerine dayanılarak oluşturulan araştırmada yatırım ve göç, ihracat, kültür ve medeniyet mirası, halk, hükümet ve turizm gibi farklı kategorilerde 36 ülkenin profili çıkarıldı. İngiltere, Almanya ve İtalya’nın ilk sıralarda geldikleri “ülke markası” listesinde Rusya 20. oldu. Rusya’nın imajını en kötü etkileyen iki şey var: Güler yüzlü insanlarının az olması ve katı Rus bürokratları... Yabancılar ile ilişkilerde Ruslar sondan ikinci geliyor. Rusların tanımadıkları insanlara karşı kibar olmadıkları vurgulanıyor. Çalışmak için tercih edilen ülkeler sıralamasında da Rusya 32. sırada. Okumak için tercih edilen ülkeler sıralamasında ise 19. Eğer kültür ve spor dikkate alınmasaydı belki de Rusya son sıralarda gelecekti. Rusya, spor bakımından listede 4., kültür mirası bakımından 9. sırada. Ancak “günümüzdeki kültürel faaliyetler” açısından 16. sırada geliyor. Araştırmada Türkiye, İsrail’in hemen üstünde sondan ikinci sırada geliyor. Gülümseme Cimrileri R PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY aksay@rusya.ru Moskova: Aşk ve Nefret Kenti unca yıldır Moskova’da yaşadığımı duyan Türklerin bir bölümü benden pek de gizB lemeden kurnazca bir gülümsemeyle gözlerini parlatıyorlar. Bu arada söyledikleri veya söylemeyip de düşündüklerini vurgularken kullandıkları sessizlikleri ne olursa olsun, belli ki benim başıma bir talih kuşu konduğu kanısındalar. Tabii, “Moskova’da yaşama şansı”nın içeriği herkes için farklı: Çoğuna göre güzel Rus kadınları, kimisine göre zengin kültürel olanaklar ya da siyasi ve ekonomik dönüşümleri izleme fırsatı vs. Rusların bir deyişi var: “Güzel yerler, bizim olmadığımız yerlerdir.” ??? Moskova, Rusya demek değil. Hatta bazen Moskova’nın başlı başına ayrı bir ülke olduğunu düşünüyorum. Burayı “Moskoviya” adıyla ay le Ne zaman insanlar benim ı tal ha a, ols aynı fikirde olduğumu düşünürüm. Oscar Wilde Yahudi Sayısı Sovyet lider Brejnev Başbakan Kosigin’e sorar: Sence ülkemizde kaç Yahudi vardır? 34 milyon. Peki, sınırları açtık desek bunlardan kaçı İsrail’e göçer? En az 10 milyon!.. rı bir devlet gibi gören bazı siyaleri tanır?” güdüleri hareketleset bilimciler var. Ya da ileride niyor. Karşılıksız bir şey yapRusya Federasyonu’nun bölünmamak, hatta bedava olan her mesi planlarını yapan CIA’nın taşeyi küçümsemek yaygınlaşısarılarında, en büyük olmasa da, yor. Bazen bu rüzgâr, sevgi ve en etkili parçanın “Moskoviya” dostluk gibi kavramları da bir olabileceği öngörüleri yazılı. kenara savuruyor. Rusya’daki bütün sermaye Taşradaki saf insanlar yok birikiminin yüzde 7580’inin burada. Ya da Petersburg’da Moskova’da olduğu söyleniyor. adres sorduğunda seni aradığın eve kadar götüren “gerçek Yani para başkentte, “öteki Rusya” yoksul. Ve “taşı toprağı alLeningradlı” gibisini bulmak zor. tın” Moskova’ya akın akın insan Ve dünyanın en vahşi pahalılığının ölçüsüzce kol gezdiği, geliyor. Rusya’dan, BDT’den, “ya bu deveyi güdersin..” manuzak ülkelerden... Kent nüfusunun 10 milyon civarında oltığını her adımda insanların yüduğu, ama her gün ortalama 2 züne tokat gibi vuran acımasız bir kent. milyon kişiyi konuk ettiği söyleniyor Moskova’nın. ??? Gelenlerin ezici çoğunluğu buAma iyi insanlar ve sıcak radaki çuval çuval paradan kısdostluklar da var tabii. Ve son Moskova artık dünyanın metine düşeni almak amacını tayıllarda ışıl ışıl parlayan büyüen modern ve en pahalı şıyor. Başkentte “23 kuşaktır lü caddeler... Ve masallardaki kentlerinden biri, Moskovalı” olanları bulmak zor. çikolata kaleleri andıran muhama başkent dışındaki Gerçek Moskovalı nasıl olur? Bu teşem Kremlin... Ve zengin külRusya yurttaşları soru bile tartışmalı. Kimisine götürel olanaklar... Ve siyasi ve Moskova’yı sevmiyor. re asıl soylu onlar. Çoğunluğa ekonomik dönüşümleri izleme göre ise mağrur ve kibirliler. Kesin olan, ne Mosfırsatı... Ve güzel Rus kadınları... kovalı taşralıyı seviyor ne de öteki onu... Bu kentte âşık olmak kolay. Ve bu kente âşık Ve Moskova’da ilişkiler çoğu kez çıkar ekseolmak da kolay. Ama bu kentte nefret etmek ninde biçimleniyor. Merhaba der demez, “Bu ve bu kentten nefret etmek de o kadar zor deadamdan ne kazanabilirim? Ne iş yapar? Kimğil, inanın. eçenlerde 60. doğum gününü kutlayan Rus Ortodoks Kilisesi’nin iki numaralı ismi Metropolit Kiril, siyasette, askeri alanda ve dinde en agresif politikaların adresinin Batı olduğunu savundu. Pek çoklarının İslamı “saldırgan din” olarak gösterdiğini, ama İslamın “kendisini yok sayan Batı’ya karşı savunma çabası içinde olduğunu” söyledi. Gerçekten de kendini en gelişmiş uygarlık olarak gören Batı’nın isteyerek veya istemeden sık sık saldırganlaştığı ortada. Bunu kendi “demokrasi modeli”ni silah zoruyla ihraç etmesinden tutun, “Cola Cola her şeydir!” türü sözüm ona masum iddialarına kadar örnekleyebiliriz. (“Ayran her şeydir!” desek nasıl olurdu sizce?) Batı’nın “genel insani değerler” olarak adlandırdığı bazı şeyler, yalnızca belirli bir coğrafyanın ürünü ve yalnızca (ya da daha çok) oranın iklimine uygun. Bu, örneğin, demokrasi kavramını belirli bir coğrafyaya terk etmek sonucunu doğurmamalı. Ama demokrasi ABD’de, İsveç’te, Japonya’da, Türkiye’de ve Rusya’da birbirinden oldukça farklı özellikler taşıyabilir. Demokrasinin en iyisini Bush’un, ekonominin en mükemmelini IMF’nin bildiği söylenebilir mi? Acaba Batı’nın ötekilerine tepeden bakması, biraz da onun zengin olmasından mı kaynaklanıyor? Ya Rusya’nın, Türkiye’nin ve diğer ülkelerin kültürel ve doğal zenginlikleri? Peki, aşağılık kompleksinin kaynağı ne? Örneğin, neden Rusya ve Türkiye kendini Batı ile kıyaslayarak acımasız özeleştiriler yapıyor? Ve neden eleştiri Batı’dan gelince kirpi oklarını ona çeviriyor? Bakın Doğu’dan gelen eleştiriler Batı’nın umurunda mı? Batı ve Agresiflik G CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle