16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Komisyonun önerisi AB Komisyonu, limanların açılmamasına karşılık, 8 başlıkta müzakerelerin askıya alınmasını önerdi Komisyondan Kıbrıs cezası ELÇİN POYRAZLAR BRÜKSEL AB Komisyonu, Türkiye’yi, Güney Kıbrıs’a limanlarını açmamış olmasından ötürü müzakereleri kısmi askıya alma önerisiyle cezalandırdı. AB Komisyonu dün Türkiye’nin 8 başlıkta müzakerelerinin askıya alınması ve diğer başlıkların da ek protokol uygulanmadan kapatılmaması yönünde öneride bulundu. 8 Kasım’da bu yönde öneri getirmeyerek kararı 1415 Aralık doruğuna bırakmak isteyen AB Komisyonu’nun Fransa, Avusturya, Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan’ın baskıları sonucu öneri kararını erken açıklamak zorunda kaldığı iletildi. Türkiye’nin ek protokolü bütünüyle uygulamadığının ifade edildiği öneri kararında 21 Eylül 2005 tarihli AB Kıbrıs deklarasyonunun temel alındığı ifade ediliyor. Öneri kararında şu ifadeler yer alıyor: “Komisyon Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirdiğini teyit edene kadar Kıbrıs Cumhuriyet’ine uyguladığı kısıtlamalara ilişkin başlıkların açılmamasını önerir. Bu başlıklar malların serbest dolaşımı, iş kurma ve hizmet sunumu serbestisi, mali hizmetler, tarım ve kırsal kalkınma, balıkçılık, ulaştırma politikası, gümrük birliği ve dış ilişkilerdir. Komisyon Türkiye’nin ek protokole yönelik yükümlülüklerini yerine getirdiğini teyit etmeden önce hiçbir başlığın kapatılmamasını önerir. Komisyon, Konsey’i 21 Eylül 2005 tarihli deklarasyonundaki konulara yönelik bir ilerleme konusunda bilgilendirecektir.” “tren kazası” olmadığını, yalnızca bir “yavaşlamanın” söz konusu olduğunu söyledi. Rehn, Türkiye’nin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin sonuçsuz kalamayacağını söyledi. Blair’den destek geldi RİGA/BRÜKSEL (Cumhuriyet) İngiltere Başbakanı Tony Blair, AB’nin Türkiye’ye üyelik konusunda yanlış bir mesaj göndermesinin hata olacağı uyarısında bulundu. Komisyonun 8 başlığın askıya alınması önerisi, bazı birlik ülkelerinde rahatsızlık yarattı. Blair dün, Riga’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden sonra gazetecilere, Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin müzakere sürecinin sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. Blair “Şu anda Türkiye’ye ters bir sinyal göndermenin Avrupa için uzun dönemde ciddi bir hata olabileceğini düşünüyorum” dedi. İngiltere, İtalya ve İsveç gibi ülkelerin 8 başlığı “çok fazla” bulduklarını bildiren AB yetkilileri, 11 Aralık’ta yapılacak AB Dışişleri Bakanları toplantısında başlık sayısına yönelik pazarlıkların yaşanabileceğini söylüyor. Fransa’nın çok daha fazla başlığın askıya alınmasını talep ettiğini belirten kaynaklar, konuşulan sayının 3 ile 17 arasında değiştiğini bildirdiler. Rehn: Altın gol fırsatı var Türkiye’nin Güney Kıbrıs’a uyguladığı kısıtlamaları ilgilendiren 8 başlığın Ankara ek protokolü uygulayana kadar açılmayacağını söyleyen Rehn, geri kalan başlıkların hiçbirinin kapanmayacağını ifade etti. Rehn, Türkiye’nin müzakere sürecinde dört başlığın açılabileceğini kaydetti. Rehn, başlıklar arasında ekonomik ve parasal politika, işletme ve sanayi politikası, mali kontrol ve eğitim ve kültürü saydı. AB Konseyi’nde bu başlıkların açılmasının engellendiğini söyleyen Rehn, “Konsey’i bu başlıklarda ilerleme sağlamaya çağırıyorum” dedi. Rehn bu öneri kararıyla “Konsey’deki ilan edilmemiş greve son verebiliriz” dedi. Türkiye’nin AB dışişleri bakanlarını bir araya getiren 11 Aralık Genel İşler Konseyi’ne kadar adım atmak için zamanı olduğunu ifade eden Rehn, “Türkiye Konsey toplantısı öncesi altın gol atabilir” şeklinde konuştu. AB Dönem Başkanı Finlandiya’nın çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasını açıklamasının ardından beklemenin bir anlamı olmadığını söyleyen Rehn, bazı üye ülkelerin erken karar alınması yönünde “güçlü talepleri” olduğundan söz etti. Komisyonun 21 Eylül 2005 tarihli karşı deklarasyonunda öngörüldüğü şekilde öneride bulunduklarını bildiren Rehn, başlık sayısı üzerinde dikkatli, yasal ve teknik bir analiz sonrasında karara vardıklarını açıkladı. Üye ülkelerin bu konuda çok farklı tutumları olduğunu ifade eden Rehn, üyeler arasındaki görüşmelerin dikkatli bir biçimde yapılabilmesi için öneriyi erkene aldıklarını ifade etti. Türkiye’ye ek protokolü uygulamasına yönelik bir takvim verilmesi yönündeki bir soruyu yanıtlayan Rehn, “Deneyimlerimiz, siyasi ültimatomların ve katı takvimlerin sonuç vermediğini gösterdi” şeklinde konuştu. R ehn, Fin planının çökmesinin ardından beklemenin bir anlamı olmadığını, bazı üyelerin erken karar için “güçlü talepleri” olduğunu söyledi. Askıya alınması önerilen 8 başlık şöyle: Malların serbest dolaşımı, iş kurma ve hizmet sunumu serbestisi, mali hizmetler, tarım ve kırsal kalkınma, balıkçılık, ulaştırma politikası, gümrük birliği ve dış ilişkiler. (Fotoğraf: AP) Merkel Türkiye’ye denetim istedi AB’nin 6 aylık dönem başkanlığını ocak ayı başında devralacak olan Almanya’nın başbakanı Angela Merkel, Türkiye’nin Kıbrıs Rum kesimine havaalanı ve limanları açmaması halinde tam üyelik müzakerelerinin kısmen askıya alınma olasılığına destek verdi. Letonya’nın başkenti Riga’da yapılan NATO zirvesinde basın toplantısı düzenleyen Merkel, “Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde göstereceği aşamaları belirlemek için daha titiz bir denetim mekanizması uygulanabileceğini’’ söyledi. “Konseyin (AB zirvesi) 18 ay içinde Türkiye’nin ilerlemesini rapora bağlayabileceğini’’ kaydeden Merkel, Türkiye’nin havaalanı ve limanlarının Rum kesimine açmaması durumunda Avrupa Komisyonu’nun müzakerelerin kısmen askıya alınması tavsiyesinde bulunma kararının “doğru bir hareket’’ olduğunu söyledi. Almanya Başbakanı, ‘’Komisyonun önerisi Ankara protokolünün Türkiye tarafından kabul edilmesi yönünde güçlü bir işarettir’’ dedi. Yarın Türkiye’ye gelecek olan AB Dönem Başkanı Finlandiya’nın Başbakanı Matti Vanhanen, Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek kararı “AB’nin aday ülkeden taahhütlerini yerine getirmesi beklentisinin yansıması” olarak niteledi. ‘Müzakereler Rum insafına kaldı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB’nin, sekiz başlıkta müzakereleri askıya alması, 1999’daki Helsinki Zirvesi’nde “Türkiye’nin önüne önkoşul olarak getirilmeyeceği” sözüne karşın Kıbrıs konusunun artık uygulamada net biçimde önkoşul durumuna getirildiğini ortaya koyarken, Türkiye’nin AB ile müzakere sürecinin geleceği Rum yönetiminin insafına bırakıldı. Dışişleri Bakanlığı, AB Komisyonu’nun, Türkiye limanlarını ve havaalanlarını Kıbrıs Rum kesimine açmadığı sürece, 8 müzakere başlığının açılmaması ve hiçbir müzakere başlığının kapatılmaması yönündeki kararını ayrıntılı olarak değerlendirmeye aldı. Dışişleri Bakanlığı, daha önce AnkaraBrüksel hattında yürütülen temaslardan elde edilen izlenimle, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı, ulaştırma ve gümrük birliği gibi “ek protokolün uygulanmamasına bağlı olan bazı başlıkların” askıya alınmasını bekliyordu. Ancak tavsiye kararının bu beklentinin ötesinde, ek protokolün uygulanmasıyla ilgili başlıkları da kapsayacak biçimde şekillendirilmesi Ankara’daki sıkıntıyı artırdı. Yapılan ilk değerlendirmelerde, askıya alınan 8 başlık dışında açılacak başlıkların kapatılmasının da Kıbrıs’a bağlanmasının, “Türkiye’nin AB ile müzakere sürecinde Rumların elini çok fazla güçlendireceği” yorumları öne çıktı. Böylece Kıbrıs, uygulama bağlamında, AB sürecinin tamamında Türkiye’nin önünde önkoşul durumuna geldi. Ankara AB’nin askıya alacağını düşündüğü başlıkların dışındaki başlıklarda müzakerelerin devam ettirileceğini, süreç içinde müzakereleri tamamlanan başlıkların açılışkapanış kriterleri getirilse bile bunların karşılanacağını ve sorun çıkmayacağını hesaplıyordu. Ancak Ankara’nın bu hesabı, askıya alınmayan başlıkların kapatılmasına Kıbrıs koşulunun getirilmesiyle boşa çıkmış oldu. Kapatılan başlıkların malların serbest dolaşımı, hizmetlerin serbest dolaşımı, tarım ve kırsal kesim kalkınması, balıkçılık, ulaştırma politikaları, gümrük birliği, dış ilişkiler ve mali servisler olduğuna dikkat çeken kaynaklar, “Buna karşın Olli Rehn toplantıda AB ile Türkiye arasındaki müzakerelerin süreceğini söyledi. Bu başlıklar olmaksızın nasıl bir gelişme beklenebilir ki” dedi. ‘Tren kazası yok, yavaşlama var’ Bundan sonra komisyonun hazırlayacağı tarama raporlarında ilerleme kaydedilmesinin gerektiğine dikkat çekilen öneride, teknik hazırlıkları tamamlanmış başlıkların açılması gerektiğine dikkat çekiliyor. Öneride komisyonun 2007 yılında Kıbrıs’ta “BM çatısı altında” kapsamlı çözüme yönelik görüşmelerin başlaması gerektiği vurgusu da yer alıyor. AB komiserlerinin toplantısının ardından basına konuşan genişleme komiseri Olli Rehn, yaptıkları önerinin bir KARARA HERKES TEPKİLİ Baykal sorumsuzca atılan imzaların karşılığının istendiğini söyledi ‘Kıbrıs bahane niyet kötü’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB Komisyonu’nun 8 müzakere başlığını askıya alan ve müzakere sürecini Kıbrıs’a bağlayan tavsiye kararı büyük tepki topladı. CHP’nin dış politika kurmaylarından İnal Batu, Kıbrıs sorununun AB’nin bahanesi haline geldiğini vurguladı. Emekli Büyükelçi Turhan Fırat, müzakerelerin 6 aydır ilerlemediğine vurgu yaparken “Üstüne bu kararın alınması onur kırıcıdır. ” dedi. AB’nin kararına tepki gösteren Batu, komisyonun dünkü kararının ardından TürkiyeAB ilişkilerinin geleceği konusunda ciddi endişe duyulması gerektiğini söyledi. Kıbrıs sorununun AB içindeki Türkiye’yi istemeyenler tarafından bir bahane olarak kullanılmaya başlandığını anlatan Batu, “Kıbrıs sorunu bahanedir. AB istese 600 bin nüfusu olan Kıbrıs’a haddini bildirir. Kendini de rehin aldırmaz. Fransa nasıl şantaj için Ermenileri kullanıyorsa AB de Kıbrıs’ı kullanıyor” dedi. 1999 yılında Helsinki zirvesinin ardından dönemin Başbakanı Lipponen’in “Kıbrıs’ın, Türkiye’nin AB üyeliği için asla şart olmayacağını” içeren mektubunu da anımsatan Batu, şunları söyledi: “Sahtekârlık artık diz boyu. AB’nin yaptıklarının artık 8 başlık için değil, tüm süreç için tartışılması gerekiyor. Bu duruma mutlaka tepki gösterilmesi gerekiyor. Çünkü görülecek ki, bu 8 başlık hikâyesi 15’indeki zirveye kadar belki de 3 başlığa düşürülecek. Ancak bu sadece bir ‘elma şekeri’. Komisyonun bu tutumu çirkin bir tavırdır.” Emekli Büyükelçi Turhan Fırat, müzakerelerin zaten yaklaşık 6 aylık bir süreden bu yana durmuş olduğuna dikkat çekti. AB Komisyonu’nun aldığı kararda bir sürpriz olmadığını ifade eden Fırat, buna karşın kararın ilk önce dışişleri bakanları ardından da,Hükümet ve devlet başkanları tarafından yeniden düzenleneceğini vurguladı. Fırat şunları söyledi: “Karara bakarsak, Türkiye’ye karşı oldukça sert bir tutum ortayala koyuyorlar. Şimdi Türkiye’nin buna nasıl tepki göstereceği de önem taşıyor. Çünkü alınan karar ‘aşırı’ geliyor. Fakat her ne olursa olsun karar, içinde iyi niyet barındırmıyor. Türkiye’nin de kendi kendine zararlı çıkarmayacak şekilde buna bir yanıt vermesi lazım.’’ DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir, AB’nin bu kararının temelinde ek protokolün koşulsuz olarak imzalanması olduğunu söyledi. Hükümetin Türkiye’yi böyle bir yola soktuğunu, şimdi de sıkıştığını anlatan Kandemir, “Bu karar sadece trenin yavaşlaması değil, kısmen askıya almadır” değerlendirmesini yaptı. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferit Hakan Baykal ise “Türkiye’nin bu kararın ardından tam üyelik beklentisi olmalı mı? Bu beklenti ne kadar gerçekçi? Bunları tartışmak gerekiyor” dedi. ‘Sorumlu AKP’dir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AB Komisyonu’nun Türkiye’ye ilişkin tavsiye kararlarının kabul edilemez olduğunu belirterek “AKP bu süreci artık taşıyamaz. Çare hükümetin gitmesidir. Gelinen noktadan hem AB, hem AKP sorumludur” dedi. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Baykal, müzakerelerin fiilen durmuş olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: “Gelinen noktanın sorumlusu AKP’dir. 2004 yılında Kıbrıs’la ilgili sözleri vermemesi için, bağlayıcı imzalar atmaması için uyarmıştık. Şimdi AB, attığınız imzanın ardında durun, limanları Rumlara açın diyor. Hükümet bu imza karşılığında AB’den KKTC’ye izolasyonların kaldırılması için sadece söz aldı. İmza almadı. AKP, AB sürecini yanlış kurgulamıştır. AB üzerinden siyaset yapıp bugün her şeye evet diyeyim de yarına bakarız, demiştir. İşte o yarın gelmiştir.” AKP’nin AB sürecinde büyük tahribat yarattığına dikkat çeken Baykal, “Bugün 2002’den daha geri noktadayız. Sahte bayramlarla, sahte sevinçlerle Türk halkını oyaladılar. Biz bu konularda uyarılarımızı yaparken ciddiye almadılar” diye konuştu. Türkiye’nin hem AB hem BM katında aldatılmış olduğunu söyleyen Baykal, şöyle devam etti: “Annan Planı’na evet dersek, izolasyonlar kalkacaktı. Biz evet dedik, Rumlar hayır dedi. Rumlar bunun karşılığında AB’ye tam üye oldu. Türkiye ise hâlâ suçlanan taraf konumunda. Bu hükümet AB momentumunu yitirdi, heyecanını yitirdi. Artık AB sürecini taşıyamaz. Çare hükümetin gitmesidir. Bu aşamadan sonra ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağız. Şimdilik idare edelim, ileride bakarız mantığının faturası çok ağır olmuştur.” Baykal, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında yaptığı değerlendirmede de hükümeti eleştirdi. Baykal, toplantıda şunları kaydetti: “Son açıklama sürecin tıkandığını göstermektedir. AB süreci tıkanmıştır. AKP, büyük umutlarla başlattığı, sürekli iç politikada propaganda malzemesi yaptığı AB ile ilişkileri çok kötü yönetmiş ve tıkanma noktasına getirmiştir. Biz bu durumdan büyük üzüntü duyuyoruz. AKP işbaşında kaldığı sürece, artık tıkanan AB sürecini tekrar yoluna koymak, ilerletmek mümkün değildir.” BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO : 2004/1630 Davacı Maliye Hazinesi vekili Av. Sibel Burul tarafından davalı Suzan Dılamay aleyhine mahkememize açılan tapu iptali men Müdahale ve kal davası nedeniyle; İlgili davacının dilekçesinin ve davayla ilgili 22.12.2006 tarihinde saat 09.00’da yapılacak duruşma gününün yapılan araştırmalarla bulunamayan SUZAN DILAMAY’a ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarıda yazılı davayla ilgili mahkememiz duruşma salonunda yapılacak 22.12.2006 tarihinde saat 09.00 da yapılacak duruşmaya davalı SUZAN DILAMAY’ın gelmesi gerektiği ve kendisini bir vekille temsil ettirmesi varsa diyeceklerini ve belgelerini dosyaya ibraz etmesi, etmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilip karar verileceği hususunun davalıya ilanen tebliğ olunur. (Basın: 59060) BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN ESAS NO: 2005/975 Davacı Maliye Hazinesi vekili Av. Sibel Burul tarafından davalı RECEP TOKATLI aleyhine mahkememize açılan tapu iptali meni müdahale ve kal davası nedeniyle; İlgili davacının dilekçesinin ve davayla ilgili 22.12.2006 tarihinde saat 09.45 da yapılacak duruşma gününün yapılan araştırmalarla bulunamayan RECEP TOKATLI’ya ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarıda yazılı davayla ilgili mahkememiz duruşma salonunda yapılacak 22.12.2006 tarihinde saat 09.45 da yapılacak duruşmaya davalı RECEP TOKATLI’nın gelmesi gerektiği ve kendisini bir vekille temsil ettirmesi varsa diyeceklerini ve belgelerini dosyaya ibraz etmesi, etmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilip karar verileceği hususunun davalıya ilanen tebliğ olunur. (Basın: 59053) Başbakan Erdoğan NATO toplantısı dönüşü Esenboğa Havaalanı’ndaörüşmelerini değerlendirdi Erdoğan ciddiye almadı Başbakan ‘AB ısrar ederse bunlar yavaşlamış olur. Ama yok böyle askıya almak, durdurmak söz konusu değil’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Komisyonu’nun 8 başlıkta müzakerelerin askıya alınması yönündeki kararını ciddiye almadı. Kararın kesinleşmediğine işaret eden Erdoğan, Türkiye’nin Kopenhag ve Maastricht ölçütleri çerçevesinde atması gereken adımların belli olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, NATO zirvesi dönüşünde Esenboğa Havaalanı’nda yaptığı basın toplantısında, AB Komisyonu’nun kararını değerlendirdi. Kararın, müzakerelerin askıya alınması şeklinde değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Erdoğan, “Çünkü bu ‘chapter’lardan (başlık) bir tanesinin zaten açkapası yapılmıştı. 8’i için bu açkapanın yapılamayacağını söylüyor, bunun 24 tanesi ile ilgili de kapamanın yapılamayacağını söylüyorlar” dedi. Kararın henüz bir tavsiye niteliği taşıdığını anlatan Erdoğan şunları kaydetti: “Bu uzun soluklu bir yolculuktur. Daha önce telaffuz edilen yıl 2014 idi. Bu süreç içerisinde bizler yine diğer fasıllarla ilgili müzakerelerimizi, çalışmalarımızı yapacağız, aynı şekilde yolumuza istikrarla devam edeceğiz. AB hakikaten bu tavsiye kararı üzerinde ısrar ederse bunlar yavaşlamış olur. Ama yok, böyle askıya almak, durdurmak söz konusu değil.” Türkiye için Kopenhag ve Maastrich ölçütleri çerçevesinde atılması gereken adımların belli olduğunu belirten Erdoğan, bunların dışında bir engel çıkması durumunda Kopenhag ölçütlerinin adını Ankara, Maastrich ölçütlerinin adını da İstanbul olarak değiştireceklerini ve yola bu şekilde devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, Kıbrıs konusunda Türkiye’nin sabrı mı deneniyor sorusuna da “Bu noktada verilecek herhangi bir tavizimiz yoktur” cevabını verdi İSTANBUL 1. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN EK SIRA CETVELİ İLANI Dosya No: 2002/24 Müflis Erdi Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ masasına geç müracaat eden SSK’nin 19 kayıt numarası ile yazdırdığı alacağı hakkında iflas idare memurları tarafından karar verilerek İİK’nun 206 ve 207. maddeleri gereğince ek sıra cetveli düzenlenerek daireye bırakılmıştır. Sıraya ait şikayetlerin ilandan itibaren 7 gün içinde İstanbul 6. İcra Mahkemesi Hakimliğine, alacağın esasına ve miktarına ilişkin itirazların ise 15 günü içinde Ticaret Mahkemesine yapılması gerektiği İİK’nun 232, 234 ve 235. maddeleri gereğince ilan ve tebliğ olunur. 24.11.2006 (Basın: 58986) BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2004/2173 Davacı Aynur Erbaş tarafından davalı Hakkı Erbaş aleyhine mahkememize açılan Boşanma davası nedeniyle; İlgili davacının dilekçesinin ve davayla ilgili 27.12.2006 tarihinde saat 09.00’da yapılacak duruşma gününün yapılan araştırmalarla bulunamayan davalı Hakkı Erbaş’a ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarıda yazılı davayla ilgili mahkememiz duruşma salonunda 27.12.2006 tarihinde saat 09.00’da yapılacak duruşmaya davalının gelmesi gerektiği ve kendilerini bir vekille temsil ettirmesi, varsa diyeceklerini ve belgelerini dosyaya ibraz etmeleri, etmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilip karar verileceği hususu davalılara ilanen tebliğ olunur. 14.11.2006 Basın: 58733 Şirketimiz Gözen Güvenlik Hizmetleri A.Ş.’ye ait Yenibosna V .D. 4100581471 sicil No’lu vergi levhamız kaybolmuştur. Hükümsüzdür. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle