16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 KASIM 2006 PAZARTESİ 6 HABERLER Pepe’nin açıklamaları ile ortaya çıkan Acaristanbul skandalı yeni iddialarla gelişiyor SEZER’E MEKTUP GÖNDERİLDİ Silah zoruyla talan ‘AB ile rekabet halindeyiz’ ? GAZİANTEP (AA) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, iki günlük Gaziantep ziyareti sonrası düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonların kaldırılması konusunda AB’den destek alamadıklarını söyledi. Talat, “AB üyesi Güney Kıbrıs tarafı ile bir dayanışma içinde hareket ediyor, bu nedenle AB ile rekabet halinde bulunuyoruz. ABD ise Batı dünyasında izolasyonların kaldırılması konusunda bize en yakın duran ülke. Bu konuda Türkiye’nin yaratacağı boşluğu ise başka hiçbir ülke dolduramaz’’ dedi. İstanbul Haber Servisi Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin “Acarlar İnşaat Şirketi’nin silahlı adamları, memurlarımı siteye sokmadılar. Ormanların yağmalanmasına izin vermem” sözlerinin ardından ortaya çıkan çevre katliamıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Pepe, anayasanın kendilerine verdiği yetkiyi kullandıklarını belirterek ormanların betonlaşmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Acarlar İnşaat, 2000 yılında 2 bin 500 dönümlük Özel Serdaroğlu Ormanı’nı 13.5 milyon dolara satın aldı. 2003 yılında ormanın içinde villa inşaatı için çalışmalara başlandı. 2005 yılında da Beykoz Sulh Ceza Mahkemesi’nde İsmet Acar’ın me ? Çevre ve Orman Bakanı Pepe, Acarlar İnşaat’la ilgili iddialarına dair yaptığı açıklamada, “Ne Türkiye’nin ne İstanbul’un o muhteşem akciğerlerini kaybetmek istemiyoruz, betonlaştırmak istemiyoruz” dedi. sul müdürleri Güz Aslan ile Mehmet Haluk Öztürk hakkında Orman Yasası’nı ihlal ettikleri gerekçesiyle dava açıldı. Orman Bakanlığı’ndan kesin izin almadan Beykoz Belediyesi’nin verdiği ruhsat ile özel orman alanına yapılan villalarla ilgili dava sürüyor. Bakanlığın, ön izinle başlayan inşaatlara karşı açtığı davada, Bölge İdare Mahkemesi 2005 yılında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Karar üzerine Beykoz Belediyesi, inşaatları durdurdu. Ancak mahkeme süreci devam ettiği ve tapu ruhsatları iptal edilmediği için belediye bölgede bir şey yapamıyor. Bakan Pepe dün yaptığı açıklamada, “Bizim yapmış olduğumuz iş, bizim verdiğimiz karar şu:Ne Türkiye’nin, ne İstanbul’un o muhteşem akciğerlerini kaybetmek istemiyoruz, betonlaştırmak istemiyoruz. Bunun için anayasanın bize verdiği yetkiyi kullandık, bundan sonra da kullunacağız” dedi. Pepe’nin açıklamalarının ardından konuşan Acarkent ve Acaristanbul sitelerinin müteahhidi İsmet Acar, eski Orman Bakanı Hasan Ekinci’nin 13 villası bulunduğunu söyledi. Ekinci de Acarkent’te 13 değil 12 villası bulunduğunu belirterek “Arazi Modaköy Anonim Şirketi’ne aitti. 1980 sonrası yasaklı olduğum dönemde bu şirketin genel müdürlüğünü yaptım. 6 ay maaş almadan çalıştım. Buna karşılık araziden verilen yüzde 11 hisseme karşılık 12 villa düştü. Hâlâ 7 villam var” demişti. Eski Alemdağ Orman İşletmesi Şefi Ahmet Başer de emekli olduktan sonra şirketinde müdürlük yaptığı İsmet Acar tarafından silahla tehdit edilerek evinin tapusunun alındığını, senet imzalatıldığını, ölüm le tehdit edildiğini öne sürdü. ‘Belediye göz yumdu’ iddiası Orman Mühendisleri Odası’ndan konuya ilişkin yapılan açıklama ise Acaristanbul şirketinin, 1980’li yıllarda ormanı keserek binin üzerinde villa yaptığı ve Orman Yasası’nda belirtilen ormanlardaki yüzde 6’lık yapılaşma hakkının yüzde 90’ı geçtiği belirtildi. Acaristanbul şirketinin bu kez de Serdaroğlu Özel Ormanı üzerinde 833 adet villa yapmak için on binlerce ağacı keserek adeta “Beykoz sırtlarını tıraşladığı” belirtilen açıklamada, söz konusu orman kıyımına Beykoz Belediyesi’nin de ruhsat vererek destek olduğu iddia edildi. TEMA’dan Cargill’i veto çağrısı Ekonomi Servisi TEMA Vakfı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e bir yazı göndererek birinci derece tarım arazisi üzerinde izin alınmadan tesis kuran Cargill firmasına af getiren yasanın yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye iade edilmesini istedi. TEMA Vakfı’ndan yapılan açıklamada, söz konusu veto çağrısının 25 Kasım 2006 tarihinde Cumhurbaşkanlığı makamına gönderildiği belirtildi. Açıklamada, TBMM tarafından 23 Kasım 2006 tarihinde kabul edilen 5557 sayılı yasayla 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun “tarım arazilerinde izinsiz gerçekleşen tarım dışı yatırımlara af getiren” geçici maddesinin yürürlük süresi bir yıl uzatıldığı hatırlatıldı. ‘Yargı kararlarına meydan okunuyor’ Açıklamada, “Bu düzenlemenin ardında açıkça, Bursa Orhangazi ilçesinde verimli tarım arazisinde mısır işleme fabrikası kuran, bu amaçla verilmiş hukuka aykırı izinleri ve yapılan planları iptal eden yargı kararlarına meydan okuyarak, yatırıma ve üretime devam eden çokuluslu Cargill firmasının yararını korumak amacı yatmaktadır” denildi. Düzenlemenin Başbakanlık’tan 20 Nisan 2006 tarihinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na gönderilen yazıda yer alan “Cargill firmasının yatırımlarına hukuksallık kazandırmak için kanunun değiştirilmesi” emri üzerine gerçekleştirildiği savunulan açıklamada, “Anayasa ve kamu yararına aykırı olan bu yasa, bir firmanın ve bu kez yabancı bir firmanın yararını korumaya dönük özelliğiyle, aynı zamanda hukuk devleti ve ulusal bağımsızlık anlayışıyla da bağdaşmamaktadır” ifadelerine yer verildi. “Dikkat, bu ülkenin tarım için yeniden kullanabileceği toprak kaynağı kalmamıştır” uyarısının yapıldığı açıklamada, Türkiye’nin ancak üçte birinin tarıma elverişli ve bu alanın da yine ancak üçte birinin verimli tarım arazisi olduğu vurgulandı. Toprak yoksa üretim ve yaşamın olmadığı hatırlatılan açıklamada, gelecek kuşakların sağlıklı yaşamı, ancak bu kısıtlı ve verimli toprağın korunmasına bağlı olduğu belirtildi. TMMOB’DEN TEPKİ Finlandiya umutlu değil ? BRÜKSEL (Cumhuriyet) AB Dönem Başkanı Finlandiya’nın Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja, Türkiye’nin limanlarıyla havaalanlarını Rum gemi ve uçaklarına açmasını öngören Kıbrıs planı konusunda fazla iyimser olmadığını söyledi. Limanlar sorununun, Finlandiya’nın Tampere kentinde yapılacak “AvrupaAkdeniz” toplantısında ele alınacağını belirten Tuomioja, Türkiye ile yürütülen müzakere sürecine ara verilmemesini umut ettiğini kaydetti. Tuomioja, “Türkiye adım atmazsa hiçbir şey olmamış gibi davranamayız” dedi. ‘Dönüşüm değil, rant yasası’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TMMOB Şehir Plancıları Odası, “kentsel dönüşüm değil, rant amaçlı tasfiye yasası” olarak ilan ettiği Dönüşüm Alanları Hakkındaki Yasa Tasarısı’na karşı imza kampanyası başlattı. Şehir Plancıları Odası, “Kent planlama paradigmasına, birikimine ve meslek pratiğimize açıkça bir saldırı niteliğinde olan ve kentsel gelişimi rant odaklı projelere terk eden bu tasarıya karşı aktif mücadele yürüteceğiz” açıklamasını yaptı. Dönüşüm alanları tasarısı geçen hafta TBMM Bayındırlık ve İmar Komisyonu’nda görüşüldü. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in görüşmeler sırasında ağırlığını koyarak istediği değişiklikleri yaptırması dikkati çekti. TMMOB Şehir Plancıları Odası, tasarıya karşı imza kampanyası başlattı. Kampanyaya şu linkten ulaşılabilir: http://www.spo.org.tr/html2/doc/index.html. Toplanan imzalar TBMM Başkanlığı’na verilecek. Şehir Plancıları Odası’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Yasa yapıcıların sorun yumağı haline gelmiş kentsel sorunlar karşısında rant odaklı ve parçacı düzenlemelerde ısrarı, ne yığılan sorunlar karşısında yeni çözümler üretebiliyor ne de bu sorunların çözümünde toplumun geniş kesimlerince kabul gören bir yasal zemin sunuyor. Tasarı mekânsal rantlardan birikim sağlamayı amaçlayan gayrimenkul piyasasının ve yerel yöneticilerin ve merkezi hükümetin taleplerini yansıtmaktadır. Kentleri planlama süreçleri içerisinde değil parçacı rant odaklı ‘dönüşüm projeleri’ etrafında geliştirecek ve mekânsal eşitsizlikleri derinleştirecek yasaya tümüyle karşı çıkıyoruz ve yasanın kentlerimizin/yurttaşlarımızın ihtiyaç duyduğu kentsel dönüşümü değil, rant amaçlı tasfiyeyi hedeflediğini düşünüyoruz.” HÜKÜMETE TEPKİ YAĞDI ÖDP’nin düzenlediği “Önce toprak, tohum, su... Zeytinine, pancarına sahip çık” mitinginde, AKP hükümetine ve zeytin alım fiyatlarını geçen yıla göre düşük açıklayan Marmarabirlik’e tepki yağdı. Cargill aleyhine de sloganların atıldığı mitingde, hükümetin yargı kararlarını görmezden geldiği vurgulandı. ‘Başbakanlık, Cargill’in avukatlığına soyunmasın’ Açıklamada, TEMA’nın Cumhurbaşkanı Sezer’in kamu yararı için söz konusu yasayı yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye geri göndereceğine içtenlikle inandığı ifade edildi. TEMA’nın Cumhurbaşkanı Sezer’e gönderdiği mektupta, Cargill firmasını tanıtıcı kısa bir bilgiyle, şirketin faaliyet alanı ve firmayla ilgili hukuksal süreç anlatıldı. Söz konusu mektupta, “İlginçtir, 1995’ten 2006’ya uzanan süreçteki çok sayıda yargı kararına rağmen firma, yatırımına hukuku çiğneyerek devam etmiş ve üretime başlamış bulunmaktadır” denildi. Ayrıca, “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı Cargill’in Türkiye ofisi olarak kullanılmamalıydı. Başbakanlık makamı Cargill’in avukatlığına soyunmamalıydı” başlığı altında mektupta, “Dış güçlere teslimiyet o dereceye varmıştır ki, bu ülkenin Başbakanlığı, iki bakanlığı ve DPT Müsteşarlığı Başbakanlık’ta Cargill yararlarını koruma amacıyla çare arama toplantısı yapmışlardır” ifadelerine yer verildi. Çiftçi hesap sordu BURSA (Cumhuriyet) Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin (ÖDP) organize ettiği “Önce toprak, tohum, su... Zeytinine, pancarına sahip çık” adlı mitingde AKP hükümetine ve zeytin alım fiyatlarını geçen yıla göre düşük açıklayan Marmarabirlik’e tepki yağdı.Yargı kararlarıyla kapatılan ancak AKP’nin özel yasal düzenlemesiyle yeniden açılması gündeme gelen Cargill aleyhine de sloganların atıldığı mitingde, hükümetin yargı kararlarını görmezden geldiği ve anayasal suç işlediği vurgulandı. Orhangazi Belediyesi Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde dün saat 12.00’de buluşan yaklaşık 800 kişi, Orhangazi Cumhuriyet Alanı’na kadar “IMFAKP tarımdan elini çek”, “Zeytin bizim canımız, IMF düşmanımız”, “Üreten biziz, yöneten de biz olacağız” sloganlarıya yürüdü. ÖDP Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu, Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu Platform Sözcüsü Abdullah Aysu’nun da aralarında bulunduğu kitleye Manisa, Edincik, Kütahya, Mudanya, Karacabey, Yalova, Umurbey, Gemlik ve Orhangazili üreticiler de destek verdi. Terminalden miting alanına kadar yürüyen ÖDP’liler ve üreticiler Cumhuriyet Alanı’na ulaştıklarında Uludağ Üniversitesi’nde öğrenim gören Özgürlük Dayanışma Kolu temsilcisi Kurtuluş’un zeytinle ilgili söylediği şarkıları dinledi. Ardından kürsüye çıkan Hayri Kozanoğlu, zeytin üreticilerine gereken değer ve önemin verilmediğinden yakındı, üretici haklarına saygı duyulmasını istedi. Türkiye topraklarının karış karış yabancı kökenlilere satıldığını vurgulayan Kozanoğlu, bu durum karşısında sessiz kalamayacaklarını, her zaman AKP hükümetinin karşısında olacaklarını ifade etti. Abdullah Aysu da, Marmarabirlik ve diğer birliklerin amaçlarından saptığını ve artık üreticiyi temsil eder durumda olmadıklarını söyledi. Aysu, geçen yıl 4.50 YTL’ye zeytin alımı yapan Marmarabirlik’in bu yıl 3.90 YTL fiyat açıklamasının adil olmadığına işaret ederek “Bu fiyatları açıklamak üreticiyle alay etmek gibidir. Üreticiyi düşünürsek mazot fiyatları, gübre fiyatları düştü mü ki fiyatlar da düşüyor” diye konuştu. Mitingde üreticiler adına konuşma yapan Suna Öztürk ise AKP hükümetine, “Bizi kime satıyorsunuz. Bizi kime emanet ediyorsunuz. Bize yani üreticiye gereken değeri verin. Hakkımızı istiyoruz” diye seslendi. Yaklaşık bir buçuk saat süren miting, çevre temizliği yapılarak olaysız şekilde sona erdi. Başbakan’a protesto ? MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’in Mezitli beldesinde boş bir arazide toplanan bir grup çiftçi, traktörlerle getirdikleri narenciye ürünlerini yere dökerek hükümeti protesto etti. Grup adına açıklama yapan Ahmet Şenayar, narenciye üreticisinin mağdur edildiğini söyledi. Daha sonra yürüyüş yapmaya başlayan grup, karayolunu trafiğe kapatmak isteyince polislerle çiftçiler arasında arbede yaşandı. Göstericilerin arasında bulunan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mersin ziyaretinde “Ananı da al git lan” diye azarladığı çiftçi Kemal Öncel de “Anamı ağlattın lan Tayyip. Mersin’e gelirsen hesabını sağlam yap” diye bağırdı. LÜLEBURGAZ ŞUBESİ AÇILDI Kadınlar örgütlü mücadele istedi ? İstanbul Haber Servisi Okmeydanı Dikilitaş Parkı’nda bir araya gelen Demokratik Kadın Hareketi üyesi bir grup kadın, kadınlara yönelik şiddeti protesto etti. “Kimsenin namusu değiliz”, “Emeğimiz, bedenimiz kimliğimizdir bizim”, “ Namus cinayetlerine son” ve “Cinsel, ulusal, sınıfsal sömürüye son” yazılı dövizler taşıyan kadınlar, Mahmut Şevket Paşa Mahallesi’ndeki sağlık ocağı önüne kadar yürüdü. Grup adına açıklama yapan Eylem Yıldız, kadınları ve sivil toplum örgütlerini şiddete karşı mücadeleye çağırdı. Kara paraya önlem arayışı Mali Suçları Araştırma Kurulu, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası’nın yürürlüğe girmesinin ardından ‘Yükümlü Denetimi ve Eğitimi Dairesi’ oluşturdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası’nın yürürlüğe girmesinin ardından kara para ile daha etkin mücadele için harekete geçti. MASAK, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası’nın yürürlüğe girmesinin ardından öncelikle “Yükümlü Denetimi ve Eğitimi Dairesi’’ oluşturdu. Bu dairenin suç gelirleri için önleyici önlemler alacağı, suç işlendikten sonra da araştırma ve inceleme işini koordine edeceği belirtildi. MASAK, İtalyanlarla ortaklaşa yürütülen altyapı çalışmaları konusunda finans sektörüne bilgi verdi. Toplantıda, bankalara yeni düzenlemelerle ilgili yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmeleri uyarısında da bulunuldu. MASAK, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası’yla ilgili ikincil mevzuatın uygulamaya konulması için de çalışmalara başladı. İkincil mevzuat ile birlikte kimlik tespitindeki 12 bin YTL ’lik limit ile devamlı bilgi verme limiti ve esasları da tümüyle değişecek. tüzelkişiler, hukuki ve cezai bakımdan sorumlu tutulamayacaklar. ? Yükümlülük ihlalleri için idari ceza uygulamasına geçildi. İkili bir ayrıma gidilen yeni yasada, kimlik tespiti zorunluluğuna uymayan, şüpheli işlem bildiriminde bulunmayan, çalışanlarına gerekli eğitimi vermeyen, uyum görevlisi atamayan, iç denetim, kontrol ve risk yönetim sistemleri geliştirmeyen yükümlülere 5 bin YTL idari para cezası uygulanacak. Kimlik tespiti ve şüpheli işlem bildirimi yükümlülüğünün ihlali durumunda, yükümlülüğü yerine getirmeyen görevliye, ayrıca 2 bin YTL idari para cezası verilecek. ? Başkanlık ve denetim elemanları tarafından istenilecek bilgi ve belgeleri vermeyenler, defter, belge ve kayıtları 8 yıl boyunca muhafaza etmeyenler hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis, 5 bin güne kadar adli para cezası uygulanacak. Bu suçlar nedeniyle mahkemeler, faaliyet izninin iptali ve müsadere gibi cezalara da başvurabilecek. ? Para, menkul, gayrimenkul ve benzeri mal varlığının yasadışı amaçlarla kullanıldığına dair şüpheli bir durumun bulunması halinde de MASAK’a şüpheli işlem bildiriminde bulunulacak. Özellikle terörün finansmanı amacıyla kullanılan fonlar ve ilgililer hakkında gerekli tedbirlerin alınması amaçlanıyor. ? Yüksek tutarlı işlemler de MASAK’a bildirilecek. Devamlı bilgi verme kapsamındaki işlem türleri, bilgilerin ne şekilde ve hangi sürelerde verileceği, kimlerin kapsam dışında tutulacağı ve uygulamaya yönelik diğer hususları Maliye Bakanlığı belirleyecek. Kuvayı Milliye çıkarması İstanbul Haber Servisi Yeniden Kuvayı Milliye Hareketi Derneği’nin Lüleburgaz Şubesi, üyelerin ve yurttaşların katılımıyla önceki gün açıldı. Açılış nedeniyle dernek üyeleri 100 araçlık bir konvoyla İstanbul’dan Lüleburgaz’a gitti. Derneğin Lüleburgaz Şube Başkanı Recep Yeşil, ellerinde Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle Lüleburgaz Pazar Meydanı’nda toplanan dernek üyeleri ve yurttaşlara kısa bir konuşma yaptı. Yeniden Kuvayı Milliye Hareketi Derneği Başkanı Hakkı Sevim ise konuşmasında milli eğitim sisteminde tarikatların örgütlendiğini ifade ederek yozlaşma ve kadrolaşmaya dikkat çekti. Türkiye’nin bağımsızlığını kaybetmeye başladığını anlatan Sevim, “Bağımsızlığımızı kaybettikçe Kıbrıs’ın elden çıkması kolaylaşacak” dedi. Ekonomik sorunlara da değinen Sevim, “Bu iktidar da geçmiş iktidarlarda olduğu gibi zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptı. Trakya çiftçisini tefecinin eline bıraktı” diye konuştu. Cumhuriyetin temel değerlerini savunan herkesin uyanık olması ve Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Hakkı Sevim, “Gerçek Atatürkçüler birleşerek mücadele etmelidir” dedi. Alanda toplanan Kuvayı Milliyeciler sık sık “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları attı. Yükümlülükler yasada MASAK’ın yeni düzenlemeler konusunda yaptığı değerlendirmede şu saptamalara yer verildi: ? Suç gelirleriyle ilgili yükümlülükler, artık yasada yer alıyor. Yükümlülüklerin daha üst hukuk normunda düzenlenmesi, ilgililerin yükümlülüklere uyumunu da kolaylaştıracaktır.Yükümlüler hukuki ve cezai bakımından koruma altına alındı. Yasayla ilgili yükümlülüklerini yerine getiren gerçek ve CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle