25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 KASIM 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA MOBİL YAŞAM Nokia dünyanın haritasını çıkaracak Finlandiyalı mobil iletişim cihazları devi Nokia, New York’taki Open Studio etkinliğinde çift yöne kayarak açılan kapağı, entegre GPS işlevi, 5 megapiksel kamerası ve yüksek hızlı mobil şebeke desteğiyle hepsi bir arada bir multimedya bilgisayarı olan Nokia N95’i tanıttı. Nokia N95’in çift yöne kayarak açılan yepyeni kapak tasarımı, harita okumaktan video izlemeye kadar tüm farklı seçenekler arasında geçişi kolaylaştırıyor. Üzerinde rakamların yer aldığı tuş takımı ekranın bir kenarına doğru kayarken, özel medya tuşları da karşı yöne doğru açılarak geniş ekran manzara (landscape) görünümü sağlıyor. Maps uygulaması 100’den fazla ülkenin haritasını içeriyor ve böylece kullanıcıların dünyayı keşfetmesini ve restoranlar, oteller gibi 15 milyondan fazla noktayı bulmasını sağlayan özellikler içeriyor. Nokia N95’in Carl Zeiss optik destekli 5 megapiksel kamerasıyla baskı kalitesinde fotoğraflar ve DVD kalitesinde videolar çekilebiliyor. Fotoğraflar ve videolar, N95’in TV çıkışı ve UpnP (Universal Plug and Play – Evrensel Tak Çalıştır) özelliği sayesinde uygun olan herhangi bir ekranda da izlenebiliyor. Nokia N95’in 2007 yılının ikinci çeyreğinde piyasaya sunulması bekleniyor. 7 Türk GSM sektörünün araç ve altyapı donanım ayağı tamamen dışarıya bağımlı Mobil ithalatla büyüyor ŞEHRİBAN KIRAÇ GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İşadamları Derneği (MOBİSAD) Başkanı Murat Dursun, Türkiye’de kullanılan yazılım, teknik altyapı ve cihazların yüzde 100’ünün ithal olduğuna işaret ederek, yerli girişimcinin desteklenmesi için devletten somut adımlar beklediklerini söyledi. Dursun, “Şu an için cihaz üretimi değil, ama yazılım ve tasarımı kendimiz yapabiliriz. Burada çok fazla yatırıma da gerek yok. Devletten acil adım bekliyoruz” dedi. İletişimin daha etkin kullanılması için iletişim üzerindeki vergi yükünün indirilmesini beklediklerini ak taran Dursun, Türkiye’de konuşma üzerinden ödenen her paranın 3’te 2’sinin vergilerden oluştuğunu dile getirdi. Bu konudaki beklentilerin 2007’de somut hale gelmesini istediklerini belirten Dursun, ancak bu düşüşün çok uzun yıllara yayılan bir plan dahilinde yapılmasının da sektöre çok da fayda getirmeyeceğine dikkat çekti. Türkiye’de yıllık yaklaşık 6 milyon adet yeni cep telefonunun satıldığını ve yaklaşık 50 milyon cep telefonu abonesinin bulunduğunu kayde den Dursun, sektördeki toplam yatırım miktarının ise 810 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu açıkladı. Kaçak devam ediyor Cep telefonları için kaçak ve kayıt dışı sorununu çözmek için 5392 sayılı Telsiz Yasası’nda yapılan değişiklikle sektördeki kaçak sorununun büyük oranda çözüldüğünü söyleyen Dursun, “Ancak kolonlama işi hâlâ devam ediyor. Dışarıya çıktığımızda alenen cep telefonlarının imei numaralarının değiştirildiğini yazan afişlerle karşılaşıyoruz. Eğer bu alandaki denetimleri artırmazsak kaçağı yüzde 100 bitirmemiz söz konusu olamaz. Kolonlama ile ilgili Telekomünikasyon Kurumu, savcılar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın mutlaka suç duyurusunda bulunması gerekiyor” diye konuştu. Dursun, Türkiye’de GSM’in perakende ayağında faaliyet gösteren küçük firmaların tekelleşmiş büyük zincir mağazaların ezici rekabeti karşısında ayakta kalma mücadelesi verdiğini, bu eşitsizliğin ortadan kalkması için Rekabet Kurulu’na gitmeyi planladıklarını söyledi. Sevgili Öğretmenlerimiz... Yarın Öğretmenler Günü. Kutlayacağız ama sözün gelişi olarak. Pek çok özel günün artık gönül rahatlığı ile kutlanma olanağının kalmamış oluşu, günün anlamını değiştirmiyor. Arap Alfabesi’nden Türk Alfabesi’ne yasal geçiş öncesinde, Atatürk’ün karatahtanın başına geçerek eline tebeşiri alıp halka, üzerinde düşünülen yeni harfler konusunda verdiği dersler aradan yıllar geçse de unutulmuyor. Bu yaklaşımının, Atatürk’e uygun görülen pek çok san arasına “Başöğretmen” sanını da eklemesi nedeniyle 24 Kasım’lar öğretmenlerin özel günleri olarak anılıyor. Kendi okul yaşamımı ve öğretmenlerimi anımsadığımda o dönemle bugünler arasında ileriye değil, geriye gidildiğini belirtmek zorunluğunu duyuyorum. Öncelikle kamu görevlilerinin emekleri karşılığında aldıkları maaşların düzeyi öğretmenler yönünden yukarılardayken yıllardır bu özelliklerini yitirmiş durumdalar. Ek ders ücretleri de bir başka âlem. Ders saati başına verilen ücretler, siyasetle iç içe girmiş yöneticilerin iki dudağı arasında ve ne acı ki sanki bir lütufmuş gibi ama düşük tutarda belirleniyor. Öğretmenlerin yetiştirilmesi konusunda belirlenmiş ilkeler de siyasal iktidarların yaklaşımlarına göre yazboz tahtasına dönüştürülmüş gibi. Hangi fakülte ve yüksekokul mezunlarının öğretmenlik yapabilecekleri açık seçik belli değil. Belli olmayanlardan bir başkası da öğretmenlik yapabilmeleri için görmeleri gereken mesleki eğitimin zaman zaman sıkılaştırılması, zaman zaman da yok sayılması. Siyasal tercihler; çocuklarımızı, torunlarımızı Türkiye’nin aydınlık geleceği için yetiştirmesini beklediğimiz öğretmenlerimizi zor durumlara sokuyor. İktidarın, kendi düşüncelerini etkin kılmak amacıyla yürüttüğü kadrolaşma girişimi de öğretmenlerimizi baskı altında tutan bir başka gerçek. ??? Türkiye’de, adında “milli” sözcüğü yer alan iki bakanlıktan biri Milli Eğitim Bakanlığı. Ama yapılanları “milli” kavramı ile bağdaştırmak olanaksız. Son somut örnek de kısa bir süre önce toplanıp tavsiye kararları alan 17’nci Milli Eğitim Şurası. Şuranın bütün meslek okullarını kapsayacağını öne sürerek imam hatip liselerinin mezunlarının öğretilen meslekleri dışında yükseköğretim görmelerinin önünü açma çabalarına sahne olması bekleniyordu. Ve öyle de oldu. Ancak bu gerçeğin kamuoyuna yansıtılmasından Milli Eğitim Bakanı’nın rahatsızlık duyduğu anlaşılıyor. Katıldığı televizyon programlarında ya da ekranlara yansıyan açıklamalarında bu rahatsızlığın izlerini görmek olası. Öncelik verdiği değerlendirme de, şurayı imam hatiplilerle özdeşleştirenlere yönelik suçlama girişiminden oluşuyor. Bakan, yöneltilen eleştirilerin sahiplerini “ideolojik” olduklarını söyleyerek eleştirmeye çalışıyor ve suçluyor. Sanırım ki yerden göğe kadar haklı. Çünkü ortada laik Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği ve ve kaderi var. Ama aklım yine de almıyor. Eleştirenlerin ideolojik yaklaşımlarını vurgularken imam hatiplerin önünü açma savaşımı verenlerin yaklaşımını herhangi bir sıfatla değerlendirmekten niçin özenle kaçınıyor? ??? Öğretmenlerimizin gününü daha güzel günler dileğiyle kutluyorum. Zaman zaman rastlayarak ellerini öpme mutluluğunu yaşadığımız öğretmenlerime saygılar sunuyor, aramızdan ayrılmış olanların da ışıklar içinde yatmalarını diliyorum. Korsana karşı işbirliği Turkcell, telif hakları dahil olmak üzere, korsan paylaşımı ve dijital müzik pazarını büyütmek için yerli meslek birlikleri ile anlaşmaya vardı Ekonomi Servisi Turkcell, mobil müzik pazarının gelişimine destek olmak amacıyla Türk müzik endüstrisini temsil eden MESAM, MSG, MÜYAP ve MÜYORBİR ile anlaşma imzaladı. Turkcell, müşterilerinin tek bir adresten tüm katma değerli Turkcell servislerine ulaşımını sağlayan ‘turkcellim’in içeriğinde yer alan müzik parçalarının telif hakları dahil olmak üzere, mobil müzik alanında korsan paylaşımı önlemek ve dijital müzik pazarını büyütmek için yerli meslek birlikleri ile anlaşmaya vardı. Yapılan bu anlaşmalarla müzik eserleri sahiplerinin, yapımcıların ve yorumcuların haklarının korunması hedefleniyor. Toplantıya, Turkcell Katma Değerli Servislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Serdar; MÜYAP Başkanı Bülent Forta, MESAM Başkanı Ali Rıza Binboğa, MSG Başkanı Garo Mafyan, MÜYORBİR Başkanı Ali Kocatepe’nin katıldı. Cenk Serdar, dünya mobil telekom sektörünün müzik endüstrisine “ÇalarkenDinlet” gibi yeni kanallar yaratmasıyla birlikte, müzik meslek birlikleriyle yapılan anlaşmalar ve telif takip altyapılarıyla da korsanla mücadeleye katkı sağladığını, bu konuya Türkiye’de Turkcell’in öncülük ettiğini dile getirdi. Toplantıda söz alan MESAM Başkanı Ali Rıza Binboğa, MSG Başkanı Garo Mafyan, MÜYAP Başkanı Bülent Forta, MÜYORBİR Başkanı Ali Kocatepe de dünyada dijital müzik pazarındaki korsan kullanımın, dijital müziğin yaygınlaşmasıyla birlikte Türkiye için de büyük bir sorun haline geldiğine değinerek Turkcell’in korsan yayınlar karşısındaki tutumunun pazarın diğer oyuncularına örnek olması gerektiğini belirttiler. “Turkcellim”de, zengin içeriği sağlayan çok sayıdaki ulusal iş ortağının yanı sıra dünyanın en köklü, en büyük müzik şirketlerinden EMI, dünyanın en büyük ve en üretken eğlence şirketlerinden biri olan Warner Bros. ve dünya gençliğinin yakından takip ettiği müzik kanalı MTV gibi birçok uluslararası şirket de içerikleriyle yer alıyor. Cep telefonunda virüse dikkat Bilgisayarların ardından cep telefonlarında da virüs tehlikesi artmaya başladı. Symbian destekli telefonlara bulaşan CommWarrior adlı virüs, Türkiye’de de yayılmaya başladı. CommWarrior, telefondan telefona SMS (kısa mesaj) ve Bluetooth (10 metre çapında cihazların kablosuz veri transferi yapabilmesi) yoluyla aktarılan virüslerden farklı olarak MMS (görüntü, ses ve yazı içeren mesaj) ile de yayılabiliyor. Virüs, bulaştığı telefonun kart ve belleğindeki bütün bilgileri siliyor. CommWarrior ayrıca, telefonun çalışmasını yavaşlatıp telefon rehberindeki kayıtlı numaralara kullanıcının onayı olmadan MMS gönderimi de yapıyor. http://mobile.fsecure.com/ downloads/trial/index.html internet adresinden virüsten etkilenen telefonların bilgisine ulaşabiliniyor. Samsung, adım adım 4G’ye Samsung Electronics kısa bir süre önce gerçekleşen Samsung 4G Forum 2006 etkinliği çerçevesinde, 4G’ye yönelik teknolojisini tanıtmak için deneme amaçlı bir gösteri gerçekleştirdi. Samsung, ayrıca dünyanın ilk aktarma (handover) teknolojisini de tanıttı. Bu teknoloji 100 Mbps’lik süper hızlı mobil iletişimi saatte 60 km hızla giden bir araç içerisinde dahi kesintisiz kılıyor. 4G, sabit mekânlarda 1 Gbps, hareket halindeyse 100 Mbps düzeyinde veri aktarım hızlarına erişebiliyor. 1 Gbps’lik hızla, 100 MP3 dosyasını (yaklaşık 300 MB) 2.4 saniyede, bir film CD’sini (800 MB) 5.6 saniyede veya 20 dakikalık bir HDTV yayını 12.5 saniyede aktarılabiliyor. 4G frekansının 2007 yılında kullanılabilir hale gelmesi hedeflenirken endüstriyel standartların da 2010 yılına kadar oturması bekleniyor. Motorola’dan cep telefonu otomatı Motorola, tüketicilerin cep telefonu ve aksesuvar ihtiyaçlarını hızlı ve kolay bir şekilde giderebilmeleri için INSTANTMOTO adını verdiği yeni satış otomatlarını kullanıma sundu. Zoom Systems tarafından işletilen ve tüketicilerin ihtiyaç duydukları ve arzuladıkları ürünlere hızla ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla geliştirilen otomatlar, hareketliliğin yoğun olduğu alanlara yerleştirilerek öncelikle test kullanımına sunulacak. INSTANTMOTO’ların ilk etapta, ABD’de alışveriş merkezleri ve havaalanlarında, yaklaşık 20 noktada kullanıma açılması bekleniyor. Otomatlarda, MOTORAZR™ cep telefonları, Bluetooth kulaklık setleri, araç şarj cihazları gibi 25’ten fazla Motorola ürünü bulunacak. Test kullanımından sonra INSTANTMOTO’ların diğer ülkelerde de hizmete sunulması bekleniyor. Öte yandan Motorola’nın Türkiye’de de satışa sunduğu yeni modeli MOTOKRZR K1, magnezyum alaşımlı parlak kromdan üretilen dış korumaya ve sertleştirilmiş cam kaplamaya sahip. oerinc?cumhuriyet.com.tr RESİM YÜKLERKEN DİKKAT Avea’dan girişimcilik projesi ençliğin enerjisini toplumsal faydaya dönüştürmeyi amaçlayan bir dönüşüm ve değişim projesi olarak 2002 yılından bu yana, sayıları 12 bine ulaşan genç gönüllüleri ile sosyal sorumluluk çalışmalarını sürdüren Toplum Gönüllüleri (TOG) ile Avea, bu proje ile Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gündeminin başlıca maddesi olan “işsizlik” konusuna bir çözüm önerisi sunmayı amaçlıyor. Proje, üniversite öğrencilerine, mezun olup iş yaşamına atıldıklarında, yaratıcı fikirlerini hayata geçirme yönünde önemli bir birikim ve altyapı sağlamayı hedefliyor. Avea Genel Müdürü Cüneyt Türktan, projenin, gençlerin yaratıcılık ve yenilikçilik potansiyellerini ortaya koyarak geleceğin başarılı iş adamlarının gelişimi için önemli bir fırsat olduğunu ifade ederek proje kapsamında, Avea’nın bir de “Teknoloji özel ödülü” vereceğini kaydetti. G T Telsim’den hem tarife hem telefon elsim, “SeçKonuş” kampanyası ile abonelerini tanıştırdığı “Avantaj”lar dünyasına, “Cihaz Kampanyası” ile yeni bir boyut kazandırıyor. 24 Mayıs’ta Vodafone Grubu bünyesine dahil olan Telsim’in kampanyası çerçevesinde, “SeçKonuş” tarifesindeki 4 avantajı birden kullanmayı tercih eden abonelere, kampanya kapsamındaki cep telefonlarını da yüzde 50 ve daha fazla indirimlerle satın alma fırsatı sunuluyor. Cihaz kampanyasının sunduğu fırsatları değerlendirmek isteyen Telsim aboneleri Telsim CepShop’larda 24 aylık SeçKonuş tarifesini kullanacaklarını taahhüt edecekler. 24 ayın ilk 12 ayında “SeçKonuş” tarifesindeki Gündüz Avantajı, Gece Avantajı, Sabit Hat Avantajı ve SMS Avantajı’nın 4’ünü birden aynı anda, kalan 12 ayda ise bu avantajlardan en az birini seçmek koşulu ile kullanabilecek olan aboneler Nokia 6070, Sony Ericsson Z530İ, Samsung X650 veya Raks R550 model cep telefonlarından birine yüzde 50 ve daha fazla indirimlerle sahip olacak. Cebinize gelen her mesajı yanıtlamayın ADANA (AA) Cep telefonlarına istem dışı gelen ve melodi ya da resim indirilmesini sağlayan mesajların, farkında olunmadan faturaya ücret yansımasına ya da kontör harcanmasına neden olabileceği bildirildi. Söz konusu mesajların bir firmanın veya mağazanın reklamı olabileceği gibi genellikle oyun, melodi, müzik, logo ve duvar kâğıdı gibi içeriklerin indirilmesiyle ilgili olduğunu kaydeden Tüketiciler Birliği Başkanı Bülent Deniz, şunları söyledi: “Fazla bilgisi olmayan bir cep telefonu kullanıcısı, farkında olmadan ya da merak ederek bu mesajların sonunda yer alan internet adresine girip, reklamı yapılan içeriği indirerek faturasına belli ücretlerin yansıması ya da kontörünün harcanması durumuyla karşılaşabiliyor. Ya da bir abonelik başlıyor ve iptal edilmemesi halinde, her ay ya da hafta otomatik olarak yenilenip, ücret tahsil edilmeye devam ediliyor.’’ Söz konusu mesajlardan rahatsız olan kullanıcıların, GSM operatörüne yazılı olarak bu reklamları istemediğine dair bildirimde bulunabileceğini kaydeden Deniz, buna rağmen halen mesajlar geliyorsa, kullanıcıların tazminat davası açma hakkına sahip olduklarını vurguladı. Üçüncü kuşak 2007’de Türkiye’de Cep telefonundan yüksek kalitede canlı TV yayını izlenip, müzik yüklemeye ve görüntülü görüşme yapmaya olanak sağlayacak olan Üçüncü Kuşak (3G) şebeke lisansları 2007’de dağıtılacak. GSM operatörleri bir yandan bu alana yönelik yatırımlarını artırırken diğer yandan da Telekomünikasyon Kurumu (TK) çalışmalarına hız verdi. Kurum, bu alanda toplam 4 firmaya 20 yıllık lisans vermeyi planlıyor. Lisansların verilmesiyle birlikte toplam 95 ülkede kullanılan 3G teknolojisi 2007’de Türkiye’de olacak. Türkiye’nin AB sürecinde de mevzuata göre 3G için frekans bantlarının koordineli kullanımına ilişkin kuralları oluşturması ve frekans dağılımıyla operatörlere frekans tahsis edilmesine ilişkin çerçevenin kurulması isteniyor. Türkiye’de Turkcell, Telsim (Vodafone) ve Avea’nın şebekelerinde 19 farklı modelde, yaklaşık 750 bin 3G telefon halihazırda kullanılıyor. Ancak şu anda 3G teknolojisi Türkiye’de bulunmadığından bu telefonlar GSM şebekesi üzerinde çalışıp yalnızca GSM hizmetlerinden yararlanabiliyor. Cepte tek numaraya doğru Cep telefonunda numara değiştirmeden operatör değişikliği imkânı sunacak olan “numara taşınabilirliği” sistemi için gerekli altyapının Telekomünikasyon Kurulu (TK) tarafından kurulacağı öğrenildi. TK böylece kaçak cep telefonlarının kayıt altına alınmasından sonra numara taşınabilirliğinin hayata geçmesi için ikinci kez altyapı oluşturma yoluna gidecek. Altyapı oluşturulmadan önce ise gerekli yönetmeliğin çıkması gerekiyor. Test edildikten sonra sistem, 2007 yılı içinde hizmete girmiş olacak. Altyapının maliyetinin ise 56 milyon doları TK tarafından üstlenilmek üzere, toplamda 1015 milyon dolar olacağı tahmin ediliyor. Canon IXUS 10. yılında Canon, kompakt kamera pazarında IXUS ile onuncu yılını kutluyor. 1996’da piyasaya sürülen IXUS fotoğraf makineleri, küresel pazarda 10 yılda 33 milyondan fazla parça ve 44 model sayısına ulaştı. 1996 yılında piyasaya sürülen orijinal IXUS Advanced Photo System (APS) fotoğraf makineleri çelik gövdesi ve Yasushi Shiotani’nin ‘kutu ve daire’ tasarımıyla, piyasaya sürüldüğü anda pazarın yüzde 30’unu ele geçirdi ve APS fotoğraf makineleri döneminin çok satılan kamerası haline geldi. Dünya çapında toplam 10.5 milyondan fazla sayıda IXUS fotoğraf makinesi satıldı. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle