15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 KASIM 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dönüşüm Alanları Tasarısı, büyükşehir belediyelerine ‘padişah’ yetkisi veriyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Türkiye parselleniyor ‘Baykal, Prodi gibi olsun’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ve beraberindeki heyet, DTP Genel Merkezi’ni ziyaret ederek, Genel Başkan Ahmet Türk, ve parti yöneticileri ile görüştü. Türk, bir gazetecinin “Seçimlere bağımsız adaylarla katılacak mısınız?’’ sorusuna, gündemlerinde böyle bir tartışma olmadığı yanıtını vererek “Türkiye’de demokratik bir cephenin oluşmasını ve sol ve sosyal demokrat partilerin bu sorumlulukla ortaya çıkmasını istiyoruz. Sayın Baykal’ın bir Prodi olmasını istiyoruz ama bunu başaramıyor’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İl genel meclisleri ve belediye meclislerinin “dönüşüm alanı” olarak ilan edeceği 5 hektardan büyük alanlarda “13 yasada yer alan imar, çevre , korumaya ilişkin mevzuat kapsamından muaf” yapılaşma yolu açan Dönüşüm Alanları Tasarısı, TBMM Bayındırlık ve İskân Komisyonu’nda kabul edildi. Depreme karşı önlemler alınacağı gerekçesiyle TBMM’ye gönderilen tasarının “kapsam”ı için çok geniş bir tanım getiriliyor. Buna göre, “dönüşüm alanı olarak belirlenen alanlarda Hazine, il özel idarele Fethullah, CIA, Papaz Okulu... Yeni Vakıflar Yasası Türkiye’de yeni bir yapılanmanın önünü açtı mı? Elbet!.. Artık ‘‘Misyonerlik Vakıfları’’ kurulabilecek Türkiye’de... Yıllardır ABD, CIA denetiminde yaşayan, Bush’un Irak’ı işgalini destekleyen Fethullah Gülen, yeni Vakıflar Yasası’nın TBMM’de kabulünden sonra, ABD’deki Hartford Papaz Okulu’na 2 milyon dolar bağışladı... Şimdi yaklaşık 30 yıldır sorduğum soruyu bir kez daha yineliyorum: ‘‘Ey Fethullah, bu değirmenin suyu nereden geliyor, açıkla!’’ 2 milyon doları Hartford Papaz Okulu’na bağışlayan kişi Fatih Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Dr. Ali Bayram, Fethullah Gülen’in çok yakını... Papaz Okulu’nun Rektörü Prof. Dr. Heidi Hadsell ise bir misyoner. Okulun etkin isimlerinden Dr. Ralp Ahlberg yaşamını Hıristiyanlığa adamış bir papaz. Bunun yanı sıra okulun 34 kişilik mütevelli heyetinden. 34 kişilik mütevelli heyetinde ayrıca 4 Müslüman, 3 Musevi üye var. Papaz Okulu 1830 yılında kurulmuş. Hıristiyan ilahiyat okulu olarak öğrenci yetiştirmiş. O zaman temel amaç misyonerliği yaygınlaştırmak. Peki nerede yapacaklar yaygınlaştırma eylemini? Yanıtını kendileri vermiş 170 yıl önce: ‘‘Osmanlı coğrafyasında...’’ ??? 2005 yılında Papaz Okulu’nun yetkilileri Fatih Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Üyesi Dr. Ali Bayram’ın çağrısı üzerine İstanbul’a geldiler... Fethullan Gülen’in ABD’li misyoner konukları Konya, Şanlıurfa, Mardin, Kahramanmaraş’ı gezdiler, yediler, içtiler... Papaz Ralph Ahlberg, Fethullah Gülen’le ABD’de tanıştı. CIA bağlantılı tanışmada ikisi de kucaklaşıp öpüştü... Bakın Papaz Ralph, Fethullah Gülen için ne diyor: ‘‘Gülen, çok önemli bir insan. Ben Türkiye’ye ilk ziyaretimi 2002 yılında yaptım. Gelmeden önce Saidi Nursi’nin, Fethullah Gülen’in kitaplarını okudum, etkilendim. Okulumuza Abdullah Antepli geldi, kilisede genç Hıristiyanlara İslamiyeti anlattı. Fethullah Gülen, misyonerlere kucak açıyor, İsrail’le sıcak ilişkiler kuruyor. Benim de İslamiyete hayranlığım artmaya başladı. Gülen, bağnazlıktan diyalogla kurtulmayı öğütlüyor.’’ Hartford Seminary (Papaz ve Misyoner Okulu) başta belirttiğim gibi 1830 yılından bugüne dek papaz yetiştiren misyoner bir kuruluştur... Okulun ‘‘The Moslem World’’ adlı bir dergisi vardır. Dergiden bazı alıntılar yapıyorum: ‘‘...Dünya genelinde Müslümanları maddi ve manevi olarak Hıristiyanlığa yönlendirmektir. Böylece Hıristiyanlığın önündeki engeli kaldırmak, Müslümanları Hıristiyanlaştırmaktır. Bu yapılırsa, Müslümanların İslama olan sevgisi azalır, onlar da İsa’yı kurtarıcı olarak görürler.’’ (Cilt 1, No 1, Sayfa 3) Hartford Seminary ABD’nin Connecticut eyaletinde kurulmuştur. ABD’deki 230 Hıristiyan ve misyoner okulundan en eskisidir. Ali Bayram, ABD’deki Papaz Okulu’yla ilişkilerinin 1999’da başladığını söylüyor... Bakın bu doğru!.. Fethullah Gülen ABD’ye 1998 yılında kaçtı... CIA devreye girdi, Papaz Okulu’nun yöneticileriyle Fethullah Gülen’i buluşturdu... Olayın özü budur!.. ??? Şimdi bir soru daha: ‘‘Gülen’in yanında kimler vardı o zaman?’’ Eh, bunu Zaman Gazetesi yöneticisi biliyordur, açıklasın!.. Fethullan Gülen’in ilişkiler zincirinin bir ayağında CIA’nın olduğunu, onlar tarafından yönlendirildiğini anlamak için ABD’ye gitmeye gerek yok!.. Türkiye’deki okullarına, hastanelerine bakın, Almanya’daki yatırımlarını görün, Talabani’yle Barzani ilişkilerini izleyin, Balkan ülkelerinde ne olup bittiğini anımsayın, Rusya’da neler yapıyorlar bir görün, anlarsınız... Fethullah Gülen neden Endonezya’da, Kuzey Irak’ta, Romanya’da, Rusya’da, Orta Asya Cumhuriyetleri’nde okul açabiliyor da İran’da, Suriye’de, Yunanistan’da okul açamıyor? Fethullah Gülen işini biliyor... Parayı Müslümanlardan toplayıp Hıristiyan misyonerlere veriyor. McDonald’s Merkezi’ndeki Papaz Okulu’nun İslamHıristiyanMusevi İlişkileri Bölümü’nde ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne destek veriyor... Ne diyorsunuz Fethullah’a tapanlar, haydi yanıt verin!.. ? Deprem bahanesiyle gündeme getirilen Dönüşüm Alanları Tasarısı, ormanlar ve kıyıların da içinde olduğu 777 bin kilometrekare araziyi ‘piyasanın’ emrine verecek. 13 yasada yer alan koruma mevzuatından muaf tutulacak araziler üzerindeki gecekonducular ve tapu sahipleri istimlak kararlarıyla mülklerinden edilecek. ri, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve vakıflar tarafından idare edilenler dahil her türlü arsa ve arazilerin ve bunların üzerinde bulunan bütün yapıların” hazırlanacak dönüşüm amaçlı imar planına göre iyileştirilmesi, tasfiye edilmesi, yenilenmesi, kentin konut, ticaret, sanayi, rekreasyon, teknik altyapı benzeri gereksinimleri için proje geliştirilmesi yolu açılıyor. Sadece TSK’ye ait harekât, eğitim ve savunma amaçlı alanlar kapsam dışında tutuluyor. Dönüşüm alanları, sınırı 5 hektardan küçük olmamak üzere belediye ve mücavir alan sınırlarında belediye meclisi, mücavir alan sınırları dışında il genel meclisi, büyükşehir belediyelerinde ilgili ilçe veya ilk kademe belediyesinin görüşü alınarak büyükşehir belediye meclisi tarafından üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile belirlenecek. Dönüşüm alanı sınırları içindeki 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapıldığını belgeleyen gecekondu sahiplerine, ruhsatsız yapı sahiplerine ve ikamet edenlere bedeli 20 yılı aşmamak üzere borçlandırılmak üzere yapılacak sosyal konutlardan veya yapılardan bağımsız bölüm verilebilecek. İl özel idareleri ve belediye meclisleri dönüşüm amacı, imar planı çerçe vesinde mülkiyet haklarının dağıtımına, bağımsız bölüm, hisse ya da bedeli verilmek suretiyle alan ve hisse miktarlarını değiştirmeye yetkili olacak. ‘Muafiyetler yasası’ TMMOB Şehir Plancıları Odası, tasarının “Kentsel yenilemeye/dönüşüme yönelik mevcut hukuksal çerçeveyi geliştirmeyi değil, tüm hukuksal bağlardan kurtulmayı temel amaç olarak belirlediği”ne dikkat çekti. Odanın tasarıyla ilgili değerlendirmesinde “Tasarı bir muafiyetler ve olağanüstü durumlar yasası haline dönüştürülmüştür” denildi ve şu görüşlere yer verildi: “Yasa, yenilenmeye ihtiyaç duyan kentsel mekânları, sosyal, kültürel ve ekonomik köklerinden soyutlayarak değerlendirmekte ve kentsel yenilenmeyi fiziksel yenilenmeye indirgeyerek piyasanın acımasız işleyişine terk etmektedir. Böylesine geniş ve olağanüstü yetkilerle donatılmış bir yasa, ne dönüşüm alanları olarak tanımlanacak bölgelerde yaşayan halkın sosyal, kültürel ve ekonomik koşullarına değinmekte ne de halkın katılımı/talepleri ile işleyecek bir dönüşüm süreci öngörmektedir.” CHP’LİLERDEN TEPKİ: ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART DTP ilçe başkanı kaçırıldı iddiası ? ANKARA (ANKA) DTP Kars İl Başkanı Mahmut Alınak, partilerinin Selim İlçe Başkanı Mehmet Altun’un kimliği belirsiz maskeli üç kişi tarafından kaçırıldığını ve işkenceye yapıldıktan sonra bırakıldığını söyledi. Alınak, Başbakan, İçişleri Bakanı ve Kars Valisi’ni olaya el koyarak soruşturma açmaya çağırırken “Partimize karşı saldırıların sürmesi halinde seyirci kalmayacağız” dedi. Yeni bir gecekondu affı geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Bayındırlık ve İmar Komisyonu’nda Dönüşüm Alanları Tasarısı görüşülürken, önergeleri kabul edilmeyen CHP’li üyeler komisyonu terk etti. CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, “yeni bir gecekondu affı getirildiği” ve “tarikat mahalleleri yaratılabileceği” uyarısında bulundu. TBMM Bayındırlık ve İmar Komisyonu’nda Dönüşüm Alanları Tasarısı görüşmeleri sırasında CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, “Tüm Türkiye toprakları yapılaşmaya açılacak. Tasarı deprem, afet sorununu çözen bir düzenleme değildir. Koruma amaçlı birçok yasa devre dışı bırakılıyor” dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Belediye başkanlarına verilen yetkinin suiistimal edilebileceğini, ancak mahkeme yollarının açık olduğunu, önlem getirmek isteniyorsa denetim mekanizması oluşturulabileceğini” söyledi. Görüşmelerde verdikleri önergeler kabul edilmeyen CHP’liler komisyonu terk etti. Karademir, “Bu, yeni bir gecekondu affı demek. Ayrıca kiracılar için de bir düzenleme yapılması dikkat çekici. Kendi yandaşlarına kiracı diye rant yaratabilirler. Tarikat mahalleleri kurulabilir” dedi. Karademir, “deprem korkusu istismar eden ve rant yolları açan tasarıya iyi niyetli katkılarının dikkate alınmaması nedeniyle” komisyonu terk ettiklerini bildirdi. Gökçek’in isteği üzerine gecekondularla ilgili fıkraya, “arsa da” verilebileceğine ilişkin bir düzenleme eklenmesi komisyonda tartışma yarattı. Komisyon Başkanı Mustafa Demir de, konunun Başbakanlık’la yeniden görüşülmesi için ara verilmesini önerirken, Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak, “Biz burada böyle bırakalım, Başbakan ile görüşüldükten sonra gerekirse genel kurulda çıkar” dedi. ‘Bu, kentsel talandır’ TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası da tasarının kentleri deprem tehlikesinden koruyacak hükümler içermediğini kaydetti. Odadan yapılan açıklamada yasa tasarısının, “neoliberal politikaların kentlerin geleceğini ipotek altına alan küresel uygulamaların bir parçası’’ olduğu belirtilerek şöyle denildi: “Tasarı rant amaçlı imar planlarının, tarım, orman ve yeşil alanların imara açılarak yok edilmesinin, kamusal alanların özelleştirilmesinin devamı niteliğindedir ve kentlerimizi uluslararası sermayeye açacaktır.’’ Baykal: Hedefimiz tek başına iktidar ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP MYK dün Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında toplandı. Toplantıda ülke gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Baykal, MHP kongresiyle ilgili açıklamalarından sonra seçimlere yönelik CHPMHP koalisyonu yakıştırmaları yapıldığına dikkati çekti. Tek başına iktidar hedeflediklerini belirten Baykal, şimdiden bu yönde yorumlar yapılmasının doğru olmadığını söyledi. Baykal, MHP ile ulusal duyarlılıklar ve AKP’ye yönelik teşhis ve yaklaşımları nedeniyle ortak bir noktada buluşabildikleri gibi pek çok konuda farklılıkları bulunduğunu da vurguladı. [email protected] Yayla’ya İHD sahip çıktı ‘Kemalizm gerilemeye tekabül eder’ diyen Prof. Atilla Yayla, düzenlediği basın toplantısında sözlerini aktaran medyayı eleştirdi, kendisini Galileo’ya benzetti ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) Atatürk’ten “bu adam” diye söz eden ve “Kemalizm gerilemeye tekabül eder” şeklindeki konuşması nedeniyle Gazi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından ders verme yetkisi alınan Prof.Dr. Atilla Yayla’nın yöneticiliğini yaptığı Liberal Düşünce Topluluğu’nun Avrupa Birliği fonlarından 450 bin Avro aldığı ortaya çıktı. Konuyu dünkü köşesine taşıyan Hürriyet gazetesi yazarı Emin Çölaşan, yazısında Yayla ile yaptığı telefon görüşmesini okurlarla paylaştı. Yazıya göre, Çölaşan’ı bir televizyon programında tartışmaya çağıran Yayla, sözlerinin arkasında olduğunu belirterek Çölaşan’a, yöneticiliğini yaptığı Liberal Düşünce Topluluğu’nun Avrupa Birliği fonlarından 450 bin Avro aldığını itiraf etti. Atatürk’e yönelik saldırılarından geri adım atmayan Yayla ise İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Yayla, toplantıda şöyle konuştu: “Bana yapılan muamele bu anlamda Türkiye’de ifade özgürlüğünün olmadığını ve ne yazık ki bu olmayışta en büyük payın da ifade özgürlüğünü kullanan medyanın bazı organları olduğunu göstermektedir.’’ Yaşadıklarını Galileo olayına benzeten Yayla, ifade özgürlüğünün yalnızca doğru, resmi ya da toplumda sevilen fikirlerin ifade edilmesi anlamına gelmediğini vurguladı. Yayla, şöyle devam etti: “Bilimsel bir analiz yaparak görüşlerimi açıkladım. Bu görüşler ilk olarak beni bağlar. Kimse bu görüşlere yüzde 100 kabul göstermek zorunda değildir. Ama hiç kimse de benim bu görüşlerimi açıklama hakkımı engelleme hakkına sahip değildir.’’ İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir ise Yayla’nın sözleri için, “Bu olay, milli eğitimdeki gerici ve teokratik kadrolaşmanın hangi boyutlara ulaştığını gösteren en somut kanıttır” dedi. El Kadı’nın başkâtibi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BM’nin terörü finanse edenler listesinde yer alan Yasin el Kadı’nın Türkiye’ye girişinin yasaklı olduğu dönemde “huzurumda imza attı” diyerek işlem yapan 35. Noter başkâtibi Sibel Sevim hakkında “görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi belgeyi sahte olarak” düzenlediği gerekçesiyle 9 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sevim, Türkiye’ye girişçıkış kaydına rastlanmayan El Kadı’nın “işlemi huzurumda ve dairede yaptı” şeklinde sahte olarak belge düzenlemek ve onaylamakla suçlandı. Resmi kutlama programının yanı sıra sendikalar eğitimin sıkıntılarını dile getirecek Öğretmenler 24 Kasım’da alanlarda ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) 24 Kasım Öğretmenler Günü resmi törenlerin yanı sıra eylemlerle karşılanacak. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile görüşecek olan EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, istemlerinin karşılanmaması halinde 14 Aralık’ta hizmet üretmeyeceklerini söyledi. 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla gerçekleştirilecek etkinlikler bugün, yaşamını yitiren milli eğitim bakanları, müsteşarlar ve şehit öğretmenlerin mezarlarına çiçek konulmasıyla başlayacak. Çelik başkanlığındaki bir grup öğretmen ise yarın Anıtkabir’i ziyaret edecek. Çelik, törenlerin ardından 81 ilden gelen öğretmenleri kabul edecek. MEB Şura Salonu’nda da bir konferans düzenlenecek ve Çelik burada, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sınavının sonuçlarını açıklayacak. Türk EğitimSen ve EğitimSen ise 24 Kasım dolayısıyla tüm eğitim çalışanlarının sorunlarını gündeme getirmek amacıyla çeşitli eylemler yapacak. Türk EğitimSen Genel Başkanı Şuayip Özcan, 108 şube başkanı ve il temsilcisinin katıldığı “Geleceğimize Yürüyoruz’’ adlı eylem başlatıldığını anımsattı. Yürüyüşün bugün Ankara’da sona ereceğini belirten Özcan, hazırladıkları deklarasyonu bakanlık yetkilileri ile paylaşacaklarını söyledi. Özcan, Anıtkabir’e gerçekleştirecekleri ziyaretin ardından ise Başkanlar Kurulu’nu toplayarak bir değerlendirme yapacaklarını belirtti. EğitimSen üyeleri de 24 Kasım’da Kızılay’da bulunan EğitimSen 1 No’lu Şube önünde toplanarak MEB’e yürüyecek. EğitimSen yöneticileri, ülke genelinde eğitimciler arasında yapılan anket sonuçlarıyla şekillenen 10 maddelik talep listesini de bakanlık yetkililerine sunacak. Bakan Çelik’le bir araya gelecek olan EğitimSen Başkanı Dinçer, bundan önceki 24 Kasımlar’da olduğu gibi bu yıl da öğretmenler için sahte övgüler ve boş vaatler verileceğini söyleyerek “Eğitim emekçileri, öğretmen günlerinde sahte sevgiler ve övgüler değil, eğitim emekçilerinin sorunlarına sağlıklı ve gerçekçi çözümler üreten önerilerin paylaşıldığı yaklaşımlar bekliyor” dedi. Dinçer, taleplerini şöyle sıraladı: ? Temel ücret en az 1050 YTL olmalı. Öğretmene aile yardımı olarak çalışmayan eş için 188 YTL, her çocuk için 105 YTL yardım yapılmalı, kira yardımı da en az 294 YTL olarak ödenmeli. ? Tüm eğitim emekçilerinin ulaşımı ücretsiz olmalı. ? Doğum sonrası kullanılan ücretsiz izin sırasında yapılan emeklilik kesintileri devlet tarafından ödenmeli. ? Toplusözleşme uygulamasına son verilmeli. Grevli toplu sözleşme ve sendika hakkı tanınmalı. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmeli. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Sağlık gideri 53 milyon YTL ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Meclis KİT Komisyonu’nda Meclis’in 2005 yılı kesin hesapları ele alındı. Meclis’in 2005 yılı bütçesi 285 milyon 74 bin YTL olarak gerçekleşti. Bunun 254 milyon 59 bin YTL’si gider olarak harcandı. Milletvekillerinin tedavi gideri olarak ise 5 milyon 948 bin YTL, personel tedavi gideri olarak da 11 milyon 239 bin YTL, eski milletvekili dul ve yetimlerin tedavi gideri olarak da 35 milyon 858 bin YTL harcandı. ÇELİK’E GÖRE SUÇLU TÖBDER ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, eleştirileri TÖBDER’i suçlayarak yanıt verdi. Çelik, Milli Eğitim Şurası’nda, konuşulmayan tek konunun imam hatip meselesi olduğunu savundu. Çelik, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, bakanlığının bütçesi üzerinde milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı. CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Sağ iktidarlar eğitimi mahvetti’’ eleştirisini de yanıtlayan Çelik, “Eğitim zaman mahvedildi, biliyor musunuz? 1978 yılında toplam 203 bin öğretmen var. CHP iktidarda. 76 bin kişi TÖBDER’den, özellikle o günkü aşırı sol derneklerden alınan listelerle alındı. Bu 76 bin kişi, 3 aylık eğitimle öğretmen yapıldı’’ dedi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle