27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 KASIM 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 Yüceltilen insan ve barış Anadolu’nun Ege kıyılarından günümüze kaya resimleriyle gelen 9 bin yıllık izler, belki de bize yitirdiğimiz bir şeyleri anımsatmak istiyor... sini (su da, hava da kutsal o dönemde, şimdiki gibi değil yani!) sergideki açıklamalardan izleyebiliyorsunuz. Gördükleriniz ise şöyle: Kırmızının değişik tonları kullanılarak oluşturulmuş, çizgi egemenliğinde resimler… Parmakla ya da parmak kalınlığında bir gereçle, şematik olarak çizilmiş. Hepsi küçük boyutlu. Soyut ve simgesel bir anlatım, bir resim biçemi yeğlenmiş. (Miro, Klee çağrışımlarına yelken açabilirsiniz.) Hepsi hayat dolu betimlemeler! ARIŞ, UYUM, NEŞE VE BEREKET En önemlisi, tüm resimlerde ön planda olan insan! Hayvan resimleri, araç gereç resimleri, ağaç, çiçek, böcek, doğa resimleri değil, insan resimleri… İnsan söz konusu olduğunda da, yönetici değil, kavga değil, savaş değil, av değil, insanın kadın olma ve erkek olma hali, sevgi hali, kadın erkek ilişkisi, kucaklaşma, bereket, dans, törenler, özetle uyum ve barış… Batı Anadolu’nun tarihöncesi kaya resimlerini, tüm dünyadaki kaya resimlerinden ayıran, onları benzersiz kılan da işte bu özellikleri. Zaten, Anneliese Peschow ile konuşmalarımızda onun da hep vurguladığı, bu insan figürlerinin tek tek ya da tek başlarına değil, bir topluluk olarak ele alındıklarıydı. Dikkat çeken özellik insanın bir topluluğun parçası olarak betimlenmesiydi. Yüceltilen, topluluktu, uyumdu, yaşama sevinci, kadın erkek ilişkisi ve bereketti. Ve bu topluluklarda, geniş kalçaları, ince uzun boyunları, kollarıyla kadınların öncü rolünü üstlenmeleri doğrusu pek hoşuma gitti! İz bırakmak… Herkes oldum olası iz bırakmaya çalışıyor. Taşa, toprağa, kâğıda, yaşama ve de geleceğe… Kavga etmesi, onca kan akıtması bundan. Sevmesi, sevişmesi, birbirini kucaklaması bundan… Dün de böyleydi, bugün de böyle… Anadolu’nun Ege kıyılarından günümüze gelen izler, belki de bize yitirdiğimiz bir şeyleri anımsatmak istiyor… En iyisi sergiyi görün, kendiniz karar verin. www.zeyneporal.com faks: 0 212 257 16 50 z bırakmak… İnsanoğlu oldum olası iz İ bırakmaya çalışıyor. Taşa, toprağa, kâğıda, yaşama ve de geleceğe… Kavga etmesi, onca kan akıtması bundan. Sevmesi, sevişmesi, birbirini kucaklaması bundan… Dün de böyleydi, bugün de böyle… Ne diyordu Nâzım Hikmet, “Saman Sarısı” şiirinin son dizelerinde: “Bir ulu ırmak akıyor insan eli mağaraya ilk bizonu çizdiğinden beri / sonra bütün çaylar, yeni balıkları, yeni su otları, yeni tatlarıyla dökülüyor, onun içine ve kurumayan uçsuz bucaksız akan bir / O’dur.” Bu dizeleri her okuduğumda, her düşündüğümde, yaratıcılığın ve sanatın o eşsiz gücü, gelir yüreğime yerleşir, gözlerim İber Yarımadası’na ve tarihöncesine bir yolculuğa çıkar, mağara duvarlarına çizilmiş bizon resimlerine takılırdı… Bundan böyle yüreğime değil de, gözümün önüne düşen imgeler değişecek galiba…Bu dizeler eşliğinde Ege kıyılarındaki Beşparmak Dağları’nı, antik dönemdeki adıyla Latmos’u ve orada sayısız mağaradaki kaya resimlerini düşüneceğim, düşleyeceğim ve göreceğim… Üstelik bunlar bizon resimleri değil, insan resimleri! BİN YILLIK İZLER Bir rastlantı sonucu, Anneliese Peschow’u tanımasaydım, belki de Sadberk Hanım Müzesi’ndeki “Tarihöncesi İnsan Resimleri “ sergisini kaçırabilirdim. Anneliese Peschow, Alman Arkeoloji Enstitüsü’nde görevli. Uzun yıllardır Beşparmak Dağları’ndaki kaya resimleri üzerine çalışıyor. Türkçesi harika, yörede herkesin dostu… Kısa bir süre önce Beşparmak Dağları’nı sırtımıza almış, Kuşadası Milli Park’ta Ege’nin sularını kulaçlarken bana harıl harıl bu “mucizevi” kaya resimlerini anlatıyordu. Geçen yıl Homer Yayınları’nca yayımlanmış. “Herakleia” adlı kitabı zaten yeterince ipucu veriyordu… B Piramid Sanat açıldı İstanbul Haber Servisi Ressam Bedri Baykam’ın kurucusu olduğu Piramit Sanat Merkezi, önceki gece verilen kokteyl ile Taksim’de açıldı. Aralarında Adnan Çoker, Devrim Erbil, Ferruh Başağa, Ekrem Kahraman ve Ergin İnan’ın bulunduğu sanatçılar arasından seçilmiş 21 ismin yer aldığı “AĞIR İŞLER” resim sergisinin de açılışının yapıldığı geceye çok sayıda sanatçının yanı sıra Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve sanatsever katıldı. Böyle bir projeyi hayata geçirmekten dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirten Bedri Baykam, merkezin cafe’si, kitabevi, galerisi ve atölyesiyle sanatseverlere 24 saat hizmet vereceğini belirterek “Sanat merkezlerinin sekteye uğradığı bir dönemde Piramid Sanat yeni bir çağdaş sanat buluşma noktası olarak kurulmuştur” dedi. Baykam, Piramid Sanat’ın açılışını özetle şöyle değerlendirdi: “Her şeyden önce çağdaş düşünceyi öne çıkaran, geçmiş sanat tarihinde ilericilik işlevlerini taşımış her sanatçıya saygı gösteren, günümüz sanatında başta resim olmak üzere video, mekân düzenlemesi ve tüm disiplinlerarası düşünce üretimlerine değer veren bir anlayış sergilenecek. Cumhuriyet değerlerine, dostluğa, evrensel barışa ve her şeyin ötesinde insana ve tüm canlılara saygı gösteren bir tavırla, toplumla buluşacak. Devletin yıllardır ne yazık ki çağdaş sanatı yok saydığı bir ortamda Piramid Sanat, gücünü özel girişimcilerden önce sanatseverlerde arayacak.” 9 Kaya resimlerine geçmeden, Anneliese Peschow’un bunlarla karşılaşmasını anlatmalıyım: Yörenin tarihöncesinden günümüze uzanan yerleşimini araştırırken, yanılmıyorsam çalışmasının 8. yılında, en tepede “Tekerlek Dağ” diye bilinen zirveye gözlerini diker. Kutsal bir tapınma alanıdır orası… Kültür Bakanlığı temsilcisi meslektaşı Murat Gülyaz’la oraya yoğunlaşırken karşılarına çıkan arıcılık yapan bir genç, mağara içlerinde “kırmızı çizgiler”, “kırmızı şekiller” gördüğünü söyler. Gencin soyadının “Beşparmak” olması, Anneliese’in onun peşine takılmasına yeter. Yıl 1994. İlk mağara resmini bulur. Karşısında, çoğu kadın, insan figürleri bir merkezin çevresinde hareket halindedir. Dans eden insanlar. Belki de bir düğün. Evet kırmızı: Latmos bölgesinde bolca bulunan demir oksit ve hematitten elde edilen renk… O gün bugün 170 kaya resmi bulunur. 9 bin yıl öncesinden günümüze kalan izler… LMANYA, İTALYA’DAN SONRA TÜRKİYE 2003 yılında Berlin’de açılan, daha sonra İtalya’da çeşitli kentleri dolaşan “Latmos’taki Tarihöncesi Kaya Resimleri” sergisi nedense bir türlü Türkiye’ye getirilememiş. (Nedense demek abes, ilgisizliğimizden, beceriksizliğimizden olsa gerek!) Sonunda Almanya Büyükelçimiz İrtemçelik, eski Muğla Valisi Lale Aytaman ve Vehbi Koç Vakfı’nın girişim ve çabalarıyla sergi Sadberk Hanım Müzesi’ne gelebildi. (Araya başka konular girdiği için daha önce yazamadım. Sergi, 26 Kasım’a dek açık.) MÖ 6. bin yılında yapılmış bu resimlerin, konumlarını, doğa ile ilişkilerini, 200 kilometrekarelik bir alana dağılımlarını, kaya resimlerinin suyla havayla ilişki A 24 SAAT AÇIK VEFATTEŞEKKÜR Merhum Suat Şakir Kabaağaç, merhume Remzet Kabaağaç’ın torunları; merhum Cem Kabaağaç, Suna Selen’in oğulları; Güner Özkul, Sinan Sümer’in kardeşleri; Oya Soner, Tarık Kabaağaç’ın yeğenleri; Deniz Axell’in babası KEŞAN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI SAYI: 2005/456 Bir borçtan dolayı satılarak paraya çevrilmesine karar verilen gayrimenkulün; TAPU KAYDI: Keşan Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 14.04.2005 tarih ve 1643 yevmiye sayılı yazısı ile Keşan İlçesi, Merkez Mahallesi, Alibey Ovası mevkii 88 pafta, 116 ada, 13 parselde 3097,8l m2 miktarlı arsa vasfında olup gayrimenkulün tamamının borçlu adma kayıtlı olduğu ve kaydında haciz olduğunu bildirmiştir. İMAR DURUMU: Taşınmazın Keşan ilçesi, Merkez (istasyon), Mahallesi, Alibey Ovası mevkii 88 pafta, 116 ada, 13 parsel, 30.05.2006 tarih onaylı imar planında sosyal tesis alanında kalmakta olup, yol ve komşu parsellerden 5.00 mt. çekmek sureti ile (S2) serbest nizam iki katlı inşaat izni verilmiştir. HALİHAZIR DURUMU: Taşınmaz Keşan ilçesi Merkez (İstasyon) Mahallesi, Alibey Ovası mevkii 88 pafta, 116 ada, 13 parsel numarasında yer alan 3097,81 m2 miktarlı taşınmazın 2 mt. yüksekliğinde 250 mt. uzunluğunda tuğla bahçe duvarı ile çevrilidir. Bahçe duvarı sıvalı ve kireç badanalı olup üzerinde 1 mt. yüksekliğinde tel çit vardır.Taşınmaz üzerinde tek katlı, sıvalı boyalı, çatı örtüsüz betonarme döşemeli 284 m2 alanı genelev binası ve tek katlı 23 m2 alanı yığma tuğladan yapılmış, sıvalı, boyalı, betonarme döşemeli bekçi binası bulunmaktadır. Genelev binasının içinde 1 salon, mutfak, 12 oda, 2 banyo ve 2 WC yer almakta, iç ve dış kapı pencere doğramaları PVC malzemeden yapılı olup, yerler seramik kaplamalı, duvarlar kireç badanalıdır. Tek odalı bekçi binası da seramik döşeme kaplamalı, kireç badanalı ve PVC doğramalı olup, tesis halen çalışır durumdadır. KIYMETİ: Taşınmazın mevkii, konumu, imar durumu, halihazır durumu, malzeme ve işçilik özellikleri, bugünkü inşaat maliyet değeri ve yıpranma payları göz önünde bulundurularak, TOPLAM DEĞERİ 195.000,00 YTL muhammen bedelle satılacaktır. SATIŞ ŞARTLARI : 1Birinci satış 19.01.2007 tarihinde saat 14.00’ten 14.10’a kadar Keşan İcra Müdürlüğü’nde yapılacaktır. 2Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını rüçhanlı alacaklar varsa mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak kaydıyla ikinci sataşın 29.01.2007 tarihinde aynı yer ve aynı saatlerde muhammen bedelin % 40’ını ve varsa rüçhanlı alacaklarla satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 3Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde para veya bu miktar milli bir bankadan alınmış teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye ve vergi borcu borçluya ait olup, damga resmi, % 18 KDV alıcıya aittir. Tescil sırasında tapu harcının yarısı alıcıya ait olup, diğer yarısı borçludan alınmak üzere satış bedelinden ödenir. 4İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (+) bu gayrimenkuller üzerindeki haklarını hususiye faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılır. 5Satış bedeli hemen veya verilen süre içerisinde ödenmezse İİK’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve (%9) faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmaksızın kendiliğinden tahsil edilecektir. Satış ilanının tebliğ edilemeyen ilgililere İİK’nun 127. maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayılır. 6Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masraf verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 7Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2002/488 Tal. sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 10/11/2006 Basın: 56460 RESSAM SUAT SİMKURT KABAAĞAÇ (DERYA) 6.11.2006 günü vefat etmiş, 7.11.2006 günü Side Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir. Işıklar içinde yatsın. Side Belediye Başkanı Sayın Osman Delikulak’a, Sayın Hasan Şen’e, Antalya Devlet Hastanesi’ne, Sosyal Hizmetler Uzmanı Sayın Mustafa Tonga’ya ve Derya’nın Side’deki tüm çocukluk arkadaşlarına en içten teşekkürlerimi sunarım. ANNESİ AVUKAT AHMET CANPOLAT 4 yıl oldu... Sevgi, saygı ve özlemle anıyorum. EŞİN TEŞEKKÜR DEDEM Hakk’a yürümesi nedeniyle gerek İstanbul’daki gerekse Elazığ’daki cenaze törenine katılan, evimize gelerek acımızı paylaşan, telefon ve telgrafla başsağlığı dileyen aile, siyaset, sanat ve basın dünyasından dostlarımıza, Alevi kurumlarının yöneticilerine, İstanbul’daki uğurlanışı sırasında hizmet veren Pir Sultan Abdal Derneği Ümraniye Şubesi ile Karacaahmet Sultan Dergâhı yönetici ve personeline, Radyo Barış ailesine, Erzincan’ın Kurutilek beldesinden gelerek Elazığ’daki törene katılan ve Niyazi Dede’lerine karşı son hizmetlerini eksiksiz yerine getiren yol evlatlarına hem şahsım hem ailem adına şükranlarımı ve aşkı niyazlarımı sunarım. ANMA Sen gittin gideli hiçbir şey aynı olmuyor. Eksilmiş bir uzuv gibi, sevgili Cahit! yerin asla dolmuyor. Ölümünün 2. yıldönümünde derneğimizin Onursal Başkanı Sevgili H. Cahit Ülker’i anıyoruz. 19 Kasım 2006 Pazar, saat 14.00 Zincirlikuyu Mezarlığı İstanbul. Zonguldak Maden Mühendisleri Derneği ve CUMOK NİYAZİ İLKNUR’un TC EYÜP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN BİLDİRİLMİŞTİR ESAS NO: 2006/253 / KARAR NO: 2006/296 Mahkememize ait 2006/253 Esas, 2006/296 ve 07.11.2006 tarihli kararı gereğince: Diyarbakır Merkez ilçesi Ziya Gökalp Mahallesi Cilt: 23, Hane No: 561’de nüfusa kayıtlı Abdullah ve Süslü’den olma 05.03.1972 Bingöl doğumlu ŞABAN BÖÇKÜN’ün nüfus kaydında yazılı bulunan ŞABAN isminin AZİZ OLARAK DÜZELTİLMESİNE karar verilmiştir. İLAN OLUNUR. 15.11.2006 Basın: 56440 MİYASE İLKNUR İstanbul Üniversitesi’nden aldığım 0339040013 numaralı kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. ALP PEREZ CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle