16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 2006 CUMARTESİ 6 HABERLER Cumhurbaşkanı Sezer’den Atatürk’ün 68. ölüm yıldönümünde çarpıcı mesajlar ‘Laiklik adam olmaktır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Atatürk’e göre ‘‘laikliğin adam olmak’’ olduğunu vurgularken ‘‘Yüce Önder’e göre 20 yaşında bir yobaz ihtiyar, 70 yaşında bir idealist ise zindedir, gençtir’’ dedi. Atatürk, ölümünün 68. yılı dolasıyla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nda gerçekleştirilen toplantıyla anıldı. Toplantıda, Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile bazı Bakanlar Kurulu üyeleri, kuvvet komutanları, yargı ve askeri erkân yer aldı. Sezer yaptığı konuşmada, ölümünün üzerinden 68 yıl geçmesine karşın Türk ulusu ile Atatürk arasındaki bağın daha da güçlendiğini ifade etti. Sezer, ‘‘Ulusumuzun soylu niteliklerini kişiliğinde birleştiren Atatürk, boyun eğmeyen, yazgıcılığı reddeden, engin öngörüleriyle olaylara yön veren bir önderdir. O, aynı zamanda bilimsel ve çağdaş düşüncenin de simgesidir’’ dedi. DÜNYANIN EN BÜYÜK LİDERİ CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Şiirleriyle Bülent Ecevit Ölümünden hemen sonra yazılanlarda, yapılan söyleşilerde, Bülent Ecevit’in şairliğinden de çokça söz edildi. Bu kadar kısa süre içinde, belki şimdiye kadar olduğundan daha da çok. Ve bundan sonra da Bülent Ecevit’in şairliği daha fazla ilgi konusu olacaktır. Bunun nedeni belki, yaşarken siyasal kimliği edebiyatçı kimliği ile karşılaştırılamayacak ölçüde önde olan kişiye, şimdi artık daha nesnel bir gözle bakılabilecek olmasıdır. Bir başka deyişle, artık siyasal bir titri, misyonu bulunmayan kişinin başkaca insanî özellikleri, daha nesnel, daha yansız, güncel durumla daha az ilişkili olarak değerlendirilebilir. ??? Behçet Necatigil’in “Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü”nde, şiir yayımlamaya “Hep Bu Topraktan” ve “Yücel” dergilerinde başladığı yazılı tarih belirtilmiyor, fakat bu ilk yayınların 1940’lı yılların sonlarında olduğunu biliyoruz. (“Sıla derdine düşünce anlarsın” dizesiyle başlayan ünlü “Türk Yunan Şiiri”nin yayın tarihi 1947.) Şiirlerini kitaplaştırmasının tarihi ise epeyce daha sonra, 1976. “Şiirler” adlı bu kitap, “El Ele Büyüttük Sevgiyi” adıyla, yeni şiirler eklenerek 1999’da yeniden yayımlanıyor. Belli ki Bülent Ecevit şiir yazmak (ve eninde sonunda da yayımlamak) tutkusundan hiçbir zaman vazgeçmemiş… ??? Ölümünün hemen ertesinde, şairliği konusunda bir TV kanalında bana yöneltilen sorulardan biri de aşağı yukarı şöyleydi: Ecevit yaşamının asıl etkinliği olarak siyaseti değil de edebiyatı (şiiri) seçmiş olsaydı, bugün Türk şiirindeki yeri ne olabilirdi? Soruya yanıtımda da söylediğim gibi, geriye dönük bir kehanette kuşkusuz ki bulunamayız… Fakat o sırada söylemeyi akıl edemediğim bir cümleyi, bir düşüncemi, şimdi söyleyebilirim: Şiiri biz seçmiyoruz, şiir bizi seçiyor… Buna, bir zamanlar Finlandiyalı bir şairden duyduğum bir sözü de ekleyebilirim: Şairlik meslek değil yazgıdır… Böylece, şöyle dememiz gerekecek: Şiir Ecevit’i seçmedi, yazgısı şairlik değil siyaset adamlığıydı… ??? Böyle söylemekle, “şair başbakan” olarak da nitelenen Ecevit’in şiirine haksızlık mı etmiş oluyorum? Bir ölçüde evet… Fakat gerçekten de “bir ölçüde”… Çünkü Ecevit, hiç değilse bazı şiirleriyle iyi bir şairdi… Bunlar hangi şiirlerdir ve bu “ölçü” nedir? Köşe yazısının olanakları içinde, bu konudaki düşüncemi özetlemeye çalışayım: Yukarıda ilk dizesini andığım “TürkYunan Şiiri” şiiri, onun belki de en güzel şiiridir: Yerim elverse baştan sona yazmak istediğim bu gerçekten çok güzel şiirin hiç değilse bazı dizelerini birlikte okuyalım: “Sıla derdine düşünce anlarsın/ Yunanlıyla kardeş olduğunu/Bir Rum şarkısı duyunca gör/Gurbet elde İstanbul çocuğunu/…/Türkçenin ferah gönlünce küfretmişiz/Olmuşuz kanlı bıçaklı/Yine de bir sevgidir içimizde/Böyle barış günlerine saklı/…/Aramızda bir mavi büyü/Bir sıcak deniz/Kıyılarımızda birbirinden güzel/İki milletiz…” Böylece sürüp giden şiirin içeriğinde de, akıcılığında da, 1940’lı yıllar şiirimizin en başarılı örneklerinden birini, belki en çok Külebi’de doruklaşan bir söyleyiş tadı buluyoruz… 1969 tarihini taşıyan “Pülümürün Yaşsız Kadını”, yine içeriğiyle, özlü ve akıcı diliyle, bu anlamda bir başka güzel şiir… Fakat korkarım ki bu örnekler birkaç taneyi çok fazla geçmeyecek… ??? Bir yazısında, şiiri “düşünülen şey değil, düşünüş biçimi” olarak tanımlarken modern dünya şiirine özgü bir tanımı yinelemiş oluyordu. Bunun yanı sıra, 20. yüzyıl modern dünya şiirinin en büyüklerinden T. S. Eliot’un bir oyununu, Dylan Thomas’dan şiir çevirmişti. Fakat böyle de olsa, şiirlerinde Türk ya da dünya modernizminden herhangi bir iz göremiyoruz. Tersine, (kişisel ya da toplumsal) bu şiirin giderek didaktizme yöneldiği ve bazı büyük şairlerin (N. Hikmet, F. H. Dağlarca vb) şiir dili ve temalarının dümen sularında seyretmeye başladığı gözlemleniyor… ??? Bütün bunlara karşın, bugün sonsuzluğa uğurladığımız Bülent Ecevit’in, “hatalarıyla ve sevaplarıyla” büyük devlet adamı özelliklerinin yanı sıra, kişiliğinde iyi bir şair kumaşını taşıdığında da kuşku yok… Nitekim, bu ilginç ve özgün adam, “devlet töreni” ile uğurlanmak yerine “Av” adlı bir başka güzel şiiriyle uğurlanmayı belki de gönlüne daha çok sindirirdi: “Ormanın kuytusunda vurulan geyik hayvanlar acınla suskun dallar yasınla eğik boynuzlarında çizgilerinde gözlerinde avcıların söndüremediği iyilik…” için ulusça ödenen büyük bedelleri unutmadan, Atatürk’ün yarattığı aydınlık Türkiye’nin değerini iyi bilmek, Cumhuriyeti birlik ve beraberlik içinde sahiplenerek temel niteliklerinden ödün vermeden çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine taşımak onurumuz olmalıdır. Türk ulusu ile Atatürk arasında güçlü bir bağ vardır. Ulusumuz, ölümsüz önderini tüm tartışmalardan uzak tutmaya, gönlündeki saygın ve erişilmez yerinde yaşatmaya, onun düşüncelerini, yüksek ülkülerini yeni kuşaklara aşılamaya kararlıdır’’ diye konuştu. ERDOĞAN’DAN HÜKÜMETE ÖVGÜ Toplantıya Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM Başkanı Arınç, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt ile bazı Bakanlar Kurulu üyeleri, kuvvet komutanları, yargı ve askeri erkân katıldı. (Fotoğraf: AA) ve aydınlanmanın tümüne aynı anda ve ivedilikle çözüm bulunması gerektiğini biliyor ve buna inanıyordu. Onun için her şeyin temeline laikliği yerleştirerek yola çıkmıştır. Çünkü Yüce Önder, çağdaşlaşmanın da, uygarlaşmanın da, aydınlanmanın da, uluslaşmanın da anahtarının laiklik olduğunun bilincindedir. En kısa söyleyişle ona göre laiklik ‘adam olmak’ demektir. Yüce Önder, ‘Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım olurlar’ derken işaret ettiği ‘bu temel eksen’ uygarlaşma, çağdaşlaşma, aydınlanmayı temel alan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu nedenle Yüce Atatürk, ‘Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ kuşaklar yetiştirilmesini isterken biliyordu ki ancak özgür düşünceli, ilimi ve aklı yol gösterici kabul eden, dogmaların esaretinden uzak kalıp sorgulayabilen ve konulara eleştirel yaklaşabilen yurttaşlar bu temel ekseni yakalayabilirler. Yine Yüce Atatürk’ün Cumhuriyeti Türk gençliğine emanet ederken kastettiği bu temel eksen doğrultusunda yetiştirilmiş kuşaklardır. Büyük Önder’in anladığı gençlik kendi deyişiyle ‘Bu inkılabın fikirlerini ve ideolojilerini benimseyip gelecek nesillere götürecek’ her yaştaki gençlerdir. Yüce Önder’e göre 20 yaşında bir yobaz ihtiyar, 70 yaşında bir idealist ise zindedir, gençtir.’’ AVRUPA VURGUSU Atatürk’ün, çağdaşlaşmayı bir bilinç durumuna getirmeyi başardığını vurgulayan Sezer, Atatürk’ün Türkiye’nin ‘‘kurtuluş ve kuruluş’’ evrelerinde gerçekleştirdikleri iyi irdelendiğinde, Albert Einstein’ın 1949’da Prof. Dr. Münir Ülgür’e söylediği gibi Türkiye’nin ‘‘Dünyanın en büyük liderine sahip olduğunun’’ kolaylıkla görüleceğini kaydetti. Sezer, şunları kaydetti: ‘‘Atatürk, uluslaşma, uygarlaşma, çağdaşlaşma Atatürk’ün kurtuluş ve bağımsızlığın yolunun ulusun istenç ve kararlı lığında, kendi geleceğine el koymasında ve yurdunu savunmasında gördüğünü ifade eden Sezer, Ulu Önder’in ‘‘İstanbul bir Amerikan mandasıdır tutturmuş gidiyor. Bu olmayacaktır. Türkiye, istiklal bütünlüğüne sahip olacaktır’’ sözlerini de anımsattı. Sezer, sömürgeci güçlerin silahla yapamadıklarını ekonomik güçle gerçekleştirdiklerine işaret ederek Atatürk’ün ‘‘Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatlarıyla, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir’’ şeklindeki sözlerinin ders niteliğinde olduğunu vurguladı. Sezer, ‘‘Aydınlık, çağdaş ve evrensel değerlerin yol göstericiliğinde gelişen, gönençli bir Türkiye ülküsünün gerçekleşebilmesi için Cumhuriyetimizin temel niteliklerinin, bağımsızlığımızın, birliğimizin korunmasının vazgeçilmez önem taşıdığını bir kez daha anımsatmak istiyorum. Bugünlere ulaşabilmek Cumhurbaşkanı Sezer’in konuşmasının tersine Başbakan Erdoğan’ın konuşmasında Atatürk’ün değil, AKP hükümetinin icraatlarının ağırlık kazanması dikkat çekti. Erdoğan, bu yıl, Atatürk’ün işaret ettiği gibi muasır medeniyetleri aşma hedefine doğru daha çok mesafe aldıklarını ve Türk milletinin refah ve özgürlük standartlarını daha çok yükseltmiş olarak, Atatürk’ün aziz hatırasını anmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi. Erdoğan, Atatürk’ün, fikirlerini çok daha iyi anlamanın gayreti içerisinde olunması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: ‘‘Atatürk, aziz milletimizin her ferdini, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı temelinde birleştirmeyi başarmıştır. Onun için de Atatürk ilkelerini, Cumhuriyet değerlerimizi her türlü gündelik siyasi tartışmanın üzerinde tutarak, ayrıştırıcı değil, birleştirici, milletimizin bütün fertlerini kucaklayan bir mutabakat çerçevesi şeklinde muhafaza etmeliyiz.’’ Toplantı sonrasında Cumhurbaşkanı Sezer, Sanatçı Erdal Erden’in Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki karakalem çalışmalarından oluşan ‘‘Atatürk ve Anadolu’’ sergisini de gezdi. Sayı: 2005/994 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazların cinsir kıymeti, evsafı : 1. TAŞINMAZ: TAPU KAYDI: Muğla ili, Bodrum İlçesi, Karakaya köyü, Koyunbaba Mevkii’nde kain tapunun , N18 d20b3d pafta, 1761 nolu parselinde kayıtlı 3841.87 m2 miktarlı 1/14 arsa paylı 2 bağımsız bölüm nolu Dubleks Mesken vasıflı taşınmazdır. 2. TAŞINMAZ: TAPU KAYDI: Muğla ili, Bodrum İlçesi, Karakaya Köyü, Koyunbaba Mevkii’nde kain tapunun, N18 d20b3d pafta , 1761 nolu parselinde kayıtlı 3841,87 m2 miktarlı 1/14 arsa paylı 8 bağımsız bölüm nolu Dubleks Mesken vasıflı taşınmazdır. HALİ HAZIR DURUMU: Taşınmazlar Bodrum İlçesinden arsanın bulunduğu yere kadar yaklaşık 30 Km. mesafede kalmaktadır. Taşınmazlar Gümüşlük Karakaya köyünde bulunan Pan Clup devre tatil köyünün güneyinde Arion Resort Hotel olarak işletilen tesisin içersinde kalmaktadır. Butik otel olarak işletilmektedir. 2 ve 8 kapı nolu bağımsız bölümler aynı özellikte olup, bodrum katında açık mutfak , yatak odası, banyo wc vardır. Bu kat dışarıdan ayrı girişlidir. Zemin katta salon, mutfak ve balkon ile yarım kot altta banyo wc bulunmaktadır. Birinci katta 2 yatak odası banyo wc ile banyodan çıkılabilen teras bulunmaktadır. Binanın her katından süper deniz manzarasına sahiptir. Binanın bodrum katı 40 m2 zemin ve birinci katları da 85 m2 dir. 40 m2 ayrı kullanılan bodrum kat ve 170 m2’likte dubleks ev halindedir. Bakımlı birinci sınıf malzeme ile yapılmış yeni binadır. Kapılar ve pencereler ahşap ve kepenkli, yerler seramik, traverten kaplı, duvarlar saten alçı ve saten boya yapılmıştır. Site olarak çevre düzenlemesi tamamlanmış havuzlu, bekçili bir tesistir. İMAR DURUMU: Gümüşlük Belediye Başkanlığı’ndan gelen 29/09/2005 tarih ve 2005/1708 sayılı imar durum belgesine göre TAKS %20 ve KAKS %30 inşaat emsaline sahip olup Turizm+ ikinci konut alanında kalmaktadır. MUHAMMEN BEDELİ: Kıymetini etkileyecek tüm unsurlar göz önüne bulundurulduğunda, 1. TAŞINMAZ İÇİN: 150.000.YTL (Yüzellibin) 2. TAŞINMAZ İÇİN: 150.000.YTL (Yüzellibin) olup bu muhammen bedeller üzerinden satışa çıkarılmıştır. SATIŞ ŞARTLARI: SATIŞA ÇIKARILAN TAŞINMAZLARIN 1. SATIŞI l. TAŞINMAZ: 15/12/2006 günü saat : 13.30 13.40’a kadar 2. TAŞINMAZ: 15/12/2006 günü saat : 13.45 13.55’a kadar 1 Taşınmazlarının satışı l. İcra Müdürlüğü Adliye SarayıBitezBodrumMuğla adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 25/12/2006 günü aynı yer ve aynı saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. İkinci artırmada ise rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve tahmin edilen kıymetin %40’nı ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV, tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılar ve diğer ilgililerin (*) ve irtifak hakkı sahiplerinin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masraflara dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içerisinde ödenmezse İİK.’nin 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve gecikme faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. Bu fark varsa öncelikle yatırılan teminattan tahsil edilir. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için Bodrum 1. İcra Müdürlüğü’nde açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edeceklerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/994 Tal. Sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.19.10.2006 (!) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. NOT : İşbu taşınmaz satış ilanı, tebligat yapılamayan tüm taraflara (haciz koyduran, takyidatı olan, alacaklı, borçlulara, 3. şahıslara) ilanen tebligat yerine geçerlidir. Basın: 54985 T.C. BODRUM l. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2006/7 SATIŞ Mahkememizden verilen izalei şuyu kararı gereğince; Üsküdar, Bulgurlu Mahallesi, bulgurlu mevkiinde kain 191/1 pafta , 2275 ada, 26 parsel sayılı 189.91 m2 miktarlı üzerinde üzerinde bina bulunan arsa vasıflı taşınmaz hissedarlar arasında taksimi kabil olmadığından üzerindeki mükellefiyetleriyle birlikte umum arasında açık artırma suretiyle satılacaktır. MUHAMMEN BEDELİ: Bilirkişiler raporunda: Satışa konu taşınmaza bina ve arsa olmak üzere toplam 334.651,00YTL.değer takdir edilmiştir. İMAR DURUMU : Üsküdar Belediyesi İmar ve Planlama Müdürlüğü, Durum Büro Şefliği ,Üsküdar bulgurlu mahallesinde kain 2275 ada, 26 parsel sayılı yerin 2.4.1987 tasdik tarihli ve 1 /l000 ölçekli Çamlıca ıslah imar planında H= 9,50 m. yükseklikte ikiz nizam konut alanında kalmakta iken Belediyeci Üsküdar İlçesi ünalan Esatpaşa ve Örnektepe Mahalleleri bütününde İmar Kentsel dönüşüm planlan yapımına başlanmış olup bu planların yapımı ve uygulama aşamasında sorunların yaşanmaması, kentsel dönüşüm alanlarında rasyonel çözümler üretilebilmesi için 22.02.2006 tarih ve 2006 /14 sayılı Başkanlık oluru doğrultusunda imar uygulamasına ara verildiği bildirilmiştir. HALİHAZIR DURUMU: Bilirkişi raporunda: Satışa konu taşınmazın Üsküdar, Ünalan Mahallesi, Esen sokaktan. 47 kapı nosu alan ve zemin + 3 normal kattan oluşan binanın zemin katının ön cephesinde bir dükkan, arka tarafında 3 oda, mutfak, banyo ve tuvalet bölümlerinden oluşan bir daire bulunduğu. Birinci katın ön cephesindeki daire genel olarak zemin kattaki dairenin benzeri olduğu , arka cephe dairede aynı ise de bu daire kombi ile çalışan kalorifer tesisatı bulunduğu, ikinci kattaki ön cephe dairede banyoda duşa kabinli küvet, duş bataryası, lavabo , mutfakda mermer tezgah ve meşe kaplama dolaplar mevcut olup ısıtma kombili kalorifer tesisatı ile yapıldığı, arka cephesindeki dairenin l. katın arka cephe dairesinin benzeri olup doğalgaz tesisatı bulunmadığı bildirilmiştir. 3. kat ön cephe daire 2. kat ön cephe dairenin benzeri olduğu, 3 kat arka cephe dairenin natamam durumda olduğu bildirilmiştir. 1 SATIŞI : 12.12.2006 Salı günü saat 14.00’ten 14.15’e kadar Üsküdar 3. Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 22.12.2006 Cuma günü aynı yerde Saat 14.00’den saat 14.15’de ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da, bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir 2 Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu, tapu harç ve masrafları KDV. Alıcıya, tellaliye resmi hissedarlara aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde Dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan, tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/ 7 satış sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 07.11.2006 Basın: 54904 GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI ÜSKÜDAR 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle