19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM 2006 PERŞEMBE 6 HABERLER PERŞEMBE ORHAN BURSALI TSK’ye Karşı AKP+ABD İttifakı 1 2 3 4 Amerikan Büyükelçisi Wilson’un, Washington’da Büyükanıt’ın sözlerini değerlendirirken ‘‘Türk siyasetinde kakofoni hep var, ama biz Türkiye’nin laik demokrasisinin geleceğinden hiç endişe etmiyoruz’’ demesi anlamlıdır. Böylece ABD’nin Erdoğan’la benzer görüşleri paylaştığı daha net vurgulanmış oluyor. ABD’nin TSK ile eski mutlu günlerinde olmadığını biliyoruz. Irak savaşına katılmama kararından, Beyaz Saray, AKP hükümetinin yanı sıra öncelikle Türk Genelkurmayı’nı sorumlu tuttu. Türk subaylarının başına çuval geçirme olayı, bunun intikamıydı. İşin özüne bakalım: 1) ABD’nin bölgemizde askeri serüveni ve amaçları ile Türk Genelkurmayı’nın görüşleri ve hedefleri arasında derin uyuşmazlık var. ABD’nin özellikle bölgemizde Büyük Kürdistan kurma politikası, zorunlu olarak Türkiye’nin de parçalanmasını öngörüyor. Nitekim, bunun altyapısı, Pentagon’un yeni bölge haritasıyla iyice ortaya çıktı. ABD, ileriye yönelik olarak, Çin ve Sovyetler’e karşı bölge üzerindeki egemenliğini, artık sadece Türkiye’ye dayanarak sürdüremeyeeceği görüşünde. Bu nedenle kendine ikinci, daha büyük bir müttefik yaratıyor: Kürdistan! Böylece üçlü bir sacayağı üzerinde sağlam basacak: TürkiyeİsrailKürdistan! Bu ayaklardan biri aksarsa, diğer ikisiyle devam edecek! ??? 2) ABD, küresel oyuncu, Türkiye ise onun oyun tahtasında bir piyon! Ancak salaklar ve kasıtlılar, Türkiye ile ABD arasında stratejik müttefiklik görür. PKK’nin ABD gölgesinde faaliyetini sürdürmesi de, ABD’nin Kürt politikasının bir sonucuydu. Bazıları ‘‘O zaman neden Apo’yu Türkiye’ye teslim etti’’ diye sorar durur. Bu, 7 yıl önceydi! ABD, politikalarını bu süre içinde netleştirdi, mikrolaştırdı! Türk Ordusu’nda (ve siyasetinde) biçak kemiğe dayanınca, Irak’ta Kürt devleti da artık sağlama bağlanınca, ABD, şimdi PKK’ye karşı ufak tefek müdahaleleri gündeme getirdi. Ancak ABD’nin politikası, PKK’yi siyasallaştırmaya dayanıyor! Türkiye’nin üniter birliği (ve laik düzen) konusunda yeminli Türk Ordusu’nun, ABD’nin bu bölge politikasıyla ‘‘barışması’’ mümkün değil! 3) ABD aptal değil, bütün bunları biliyor ve görüyor; bu nedenle de, Türkiye’de tek seçeneği, artık, siyasetçilerle işbirliği yapmak! (Ordu içinde bir Amerikancı darbe yapabilse yapacak!) ABD’nin Türkiye politika uygulayıcıları, bu nedenle ‘‘Kemalizme’’ saldırıyor. Aslında saldırdıkları Türk Ordusu! Kemalizmi (Türk Ordusu’nu) ideolojik ve siyasal olarak zayıflatacak her eylemde, ABD hazır ve nazır! 4) Bu çerçevede, ABD kendi politikalarına en uygun siyasal yapı olarak da AKP’yi buldu. AKP ve ABD bu açıdan birbirlerine mutlak muhtaçlık durumunda! Beyaz Saray’da Erdoğan’ın kabulü, Türkiye topraklarından Irak’a müdahaleyi reddeden 1 Mart Tezkeresi’nin yarattığı AKP ile sisli ortamın da bertaraf edildiğinin işareti. Erdoğan, uslu Amerikan çocuğu olarak Washington’da. Bizim medyamız yağ bal ve yine aynı onur kırıcı nakarat: Ooooo! 1 saatlik görüşme 1.5 saate uzadı! Amerikan Büyükelçisi, Büyükanıt’ın konuşmasına ‘‘kaka’’ diyerek Erdoğan’a destek veriyor. Tabii bu, Beyaz Saray’ın desteği! ??? 5) Türkiye Başbakanı’nın gezisinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı bir AKP hükümeti ile Beyaz Saray’ın ittifakı ‘‘resmen’’ kuruldu! Şüphesiz, ABD büyük oyuncu. Yazgısını AKP’ye bağlamayacak kadar da deneyimli. Büyükanıt’ı da çağıracak, diğer komutanları da! Onun için önemli olan, Türkiye’de gemisini yürütmek! Erdoğan için önemli olan da, iktidarda kalabilmek. ABD’nin desteğini de arkasında görmek. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı atağı için, (Bush ile birlikte) altyapı oluşturuyor. Washington, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığından çok memnun olacak! AKP’nin bir de seçimleri alması, Washington için çifte kavrulmuş lokum olabilir. AKP’nin ABD ile Kürt politikasında (TSK’ye karşı) bu ittifakı, iç siyaset için en tehlikeli gelişmelerin kaynağı olabilir! 1 Hakan Ekinci hakkında tutuklama kararı çıktı. 2 Yolculardan Ergun Erköseoğlu “Kaçırıldığımızı bilmiyorduk” dedi. 3 Hakan Ekinci’nin annesi Emine Yılmaz, gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. 4 Kaçırılan uçakta Arnavutluk’ta düzenlenen ‘‘Globe International 2006’’ güzellik yarışmasının katılımcıları da bulunuyordu. Malezya ve Singapur güzelleri bir arada. (Fotoğraflar: AP, AA) Adalet Bakanlığı’nın yolcu Mehmet Ertaş’ın da hava korsanı olduğunu açıklaması ortalığı karıştırdı ‘İkinci korsan’ skandalı ? Hava korsanı Hakan Ekinci hakkında İtalya’da tutuklama kararı çıktı. Uçağın kaptanı Mürsel Gökalp, Arnavut yetkililerin korsanın Türkiye’ye iade edildiğini kendilerine bildirmediğini, Ekinci’nin normal biletli bir yolcu olduğunu söyledi. Haber Merkezi Tiranİstanbul seferini yapan THY’yeye ait ‘‘Çanakkale’’ uçağının kaçırılması bir skandala yol açtı. Dün sabah saatlerinde THY’ye ait başka bir uçakla İstanbul’a getirilen, uçağın 105 yolcu ile 6 mürettebat polis tarafından ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Bu arada Adalet Bakanlığı, yolcular arasında bulunan ve Tiran’da kaportacı yapan Mehmet Ertaş’ın da hava korsanı olduğunu açıklaması ortalığı karıştırdı. Açıklama üzerine emniyet serbest bırakılan Ertaş’ı yeniden aramaya başlarken bir süre sonra yeni bir açıklama yapan bakanlık Ertaş’ın isminin kendilerine İnterpol tarafından bildirildiğini ve yapılan araştırmalar sonucu olayla ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığını bildirdi. İtalya’da polise teslim olduktan sonra siyasi sığınma talebinde bulunan asker firarisi hava korsanı Hakan Ekinci ise tutuklandı. İtalya’da dün sabah saatlerinde İstanbul’a getirilen uçağın 105 yolcusu ve 6 mürettebatı Atatürk Havalimanı’nda THY Genel Müdürü Temel Kotil ve yetkililer karşıladı. Tutuklanan hava korsanı dışında bir yolcunun kendi isteğiyle İtalya’da kaldığı öğrenildi. Havalimanında soruları yanıtlayan uçağın kaptanı Mürsel Gökalp, uçaklar konusunda bilgili olan Ekinci’nin kokpite, kabin amirinin servis için kapıyı açtığı sırada zorla girdiğini anlattı. Korsanın uçağı havaya uçurmakla tehdit ettiğini belirten Gökalp, korsanın Türkiye’ye iade edilen bir asker kaçağı olduğunun Arnavutluk yetkilileri tarafından kendilerine bildirmediği ve normal biletle uçağa bindiğini söyledi. DGazetecilerin sorularını yanıtlayan yolculardan Er UÇAK KONUSUNDA BİLGİLİ gun Erköseoğlu yaşadıklarını anlatırken ‘‘İtalya’ya inene kadar kaçırıldığımızı bilmiyorduk. Uçak hava alanına indiğinde pistte İtalyan polisini görünce durumu anladık’’ dedi. Yine yolculardan Halil Demir de havalimanına indikten sonra cep telefonlarını açtıklarını ve gelen mesajlarla kaçırıldıklarını öğrendiklerini ifade etti. EŞKE DÖNMESEYDİM’ Bütün bu gelişmeler yaşanırken gün içerisinde Adalet Bakanlığı’nın ikinci bir hava korsanının daha olduğunu açıklaması ortalığı karıştırdı. Bakanlık, uçağın Ekinci ve yolcular arasında bulunan Mehmet Ertaş tarafından kaçırıldığını duyururken İstanbul Valiliği, Adalet Bakanlığı’nın açıklamayı neye dayanarak yaptığını bilmediklerini kaydetti. Adalet Bakanlığı daha sonra yeni bir açıklama yaparek Ertaş’ın hava korsanı olmadığını ‘K açıkladı. Bakanlığın açıklamasında adı geçen Mehmet Ertaş, kurtulmanın sevincini yaşayamadan ‘‘terörist gibi davranılmasının’’ burukluğunu yaşadığını söyledi. Ertaş, “Yaşadığım stresi unutamam. Türkiye’ye babamın ısrarıyla dönme kararı almıştım. Bu yaşadıklarımdan sonra keşke dönmeseydim diyorum’’ dedi. Bu arada Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatırken Adalet Bakanlığı, Ekinci’nin İtalya’dan iadesini istemek için İçişleri ve Dışişleri’nden bilgi talep ettiğini bildirdi. Öte yandan savaş karşıtları adına Uğur Yorulmaz ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Vicdani Ret Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, Ekinci’nin eyleminin savaş karşıtları ve vicdani retçilerle ilişkilendirilmemesi gerektiği kaydedildi. VİCDANİ RETÇİLERDEN TEPKİ ESKİ İTALYA BAŞBAKANI Korsanın anneannesi ikerdem anısına, 11 Ekim’de Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde kendi adını taşıyan salonda bir etkinlik yapılacak. 3 Ekim 1993 yılında yaşamını yitiren Dikerdem vasiyetinde “Cenazemi maden işçileri kaldırsın” demişti. ‘Bir Türk Türkiye demek değildir’ Dış Haberler Servisi Eski İtalya Başbakanı Giulio Andreotti, ülkesindeki bazı siyasetçilerin, THY uçağının kaçırılması olayını Türkiye aleyhtarlığına dönüştürme girişimlerine tepki gösterdi. THY uçağının önceki akşam Tiranİstanbul seferini yapmakta olduğu sırada kaçırılması ve ardından Brindisi Havaalanı’na indirilmesi dünya basınında geniş yer bulurken İtalya’daki Türkiye karşıtlarını da harekete geçirdi. Bazı muhalefet milletvekilleri Türkiye’yi eleştirdi. Kuzey Birliği Partisi, ‘‘uçak kaçırma olayının, Türkiye’nin AB’ye alınmaması gerektiğini gösterdiğini’’ iddia etti. Forza İtalya Partisi’ne üye bazı milletvekilleri ‘‘İslam köktenciliği karşısında Avrupa’nın Hıristiyan kökenlerinin savunulması’’ gerektiğini öne sürdü. Türkiye karşıtlarına eski İtalya başbakanı ve yaşam boyu seZİYAL’DEN TEPKİ natör sıfatıyla aktif siyasetin içinde olan AndreotHaber Merkezi Türti’den sert tepki kiye’nin Roma Büyügeldi. Andreotti kelçisi Uğur Ziyal, uçak Senato’da yaptığı kaçırma olayından sonkonuşmada, ra İtalya’da yaşanan Tür‘‘Türkiye’den kiye aleyhtarı tartışmabahsederken diklara sert tepki gösterdi. katli olmamız la‘‘Uçak kaçırma olayı bir zım. Hele işin yanılgılar komedisine içinde sadece tek döndü. Olayın ne Papa bir Türk’ün olziyaretiyle ilgisi var ne duğu bir olayda. din ve diyanetle ne de Bir Türk, TürkiTürkiye’nin AB üyeliye demek değilğiyle’’ diyen Ziyal, oladir. Genelleme yın Türkiye aleyhtarı yapılmamalıdır’’ siyasiler tarafından suiisdedi. timal edildiğini söyledi. THY uçağının kaçırılması olayı başta İtalya olmak üzere dünya basınında geniş yankı buldu. Corriere della Sera, ‘‘Uçağı kaçırdı, Papa bana yardım et’’ manşetiyle duyurdu. La Repubblica, ‘‘Uçağı kaçırdı, Ben bir Hıristiyanım dedi’’ başlığıyla verdiği haberde ‘‘Eylemci, Müslümanlarla askerlik yapmak istemiyorum diyor’’ ifadesini kullandı. İngiliz Financial Times, Türk uçağının kaçırılmasını Papa’nın Almanya’da yaptığı konuşmanın ardından yaşanan gerilimin son işareti olarak değerlendirdi. Alman Deutsche Welle, kaçırılma olayına karşın Papa’nın Türkiye ziyaretinde değişiklik olmayacağını belirtti. Le Monde gazetesi, hava korsanının Papa’ya mesaj iletmek istediğini belirtti. D ‘Tek isteği İtalya’ya gitmekti’ OZAN YAYMAN Mahmut Dikerdem ölümünün 13. yılında unutulmadı Barışa adanan bir ömür İstanbul Haber Servisi Eski Barış Derneği başkanlarından emekli büyükelçi Mahmut Dikerdem, ölümünün 13. yılında Karacaahmet’teki mezarı başında ailesi, yakınları, dost ve sevenleri tarafından düzenlenen törenle anıldı. Dikerdem için 11 Ekim Çarşamba günü de Kadıköy’deki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde kendi adını taşıyan salonda saat 20.00’de bir anma programı gerçekleştirilecek. Karacaahmet’te önceki gün yapılan anma törenine Barış Derneği Genel Sekreteri Oğuz Kavala, yönetim kurulu üyesi Murat Pabuç, avukat Bilgütay Durna, ressam İrfan Ertel ile Barış Derneği üyeleri ve dostları katıldı. Yıllarca Ortadoğu, Asya ve Afrika ülkelerinde görev yapan ve 1977 yılında kurulan Barış Derneği’nin başkanlığını yürüten Mahmut Dikerdem, 12 Eylül darbesi ile kapatılan dernek hakkında açılan davanın sanıkları arasında yer aldı. Dikerdem, İstanbul 2 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’ne yaptığı savunmasında ‘‘Dünyanın döndüğünü kanıtladığı için mahkum edilmek istenen bir bilim adamının yargıçlarına ‘Ne yapayım ki dünya dönüyor’ dediği gibi, biz de ‘Ne yapalım ki dünya halkları barış istiyor’ demeye zorlamayınız. Dünyanın döndüğü nasıl tartışılmaz bir gerçek ise tüm dünya halklarının barış içinde yan yana yaşamak istedikleri ve topluca intihar demek olan savaşı reddettikleri de o kadar açık ve kesin bir gerçektir’’ demişti. İZMİR Arnavutluk’tan İstanbul’a doğru hareket eden, ancak hava korsanı Hakan Ekinci tarafından Papa’ya mesaj vermek amacıyla İtalya’ya kaçırılan uçağın güvenlik birimlerince teslim alınmasının ardından korsanın geçmişine yönelik karanlık noktalar da aydınlanıyor. Asker kaçağı olan ve 7 yıl öncesine kadar İzmir’de bulunduğu bildirilen Hakan Ekinci’nin, kısa bir süre öncesine kadar namaz kıldığı ve dini bütün bir Müslüman olduğu belirtildi. Ekinci’nin anneannesi Zarife Yılmaz, torununun Hıristiyanlık ile bir ilgisinin olamayacağını söyleyerek ‘‘Hakan’ın tüm istemi kapağı İtalya’ya atabilmekti. Her şeyi bunun için yaptığına inanıyorum. Bana hiçbir hayrı dokunmayan Hakan Ekinci yüzünden şimdi belirli dönemlerde gittiğim Almanya kapısından geri çevrilme endişesi taşıyorum.’’ dedi. İzmir’de iki evlilik yapan ve her iki eşinden de ayrıldığı belirlenen Hakan Ekinci’nin 2 de çocuğu bulunuyor. obursali?cumhuriyet.com.tr ELİF ŞAFAK DAVASININ YARGICI ‘Roman kahramanı suç işleyemez’ İstanbul Haber Servisi Yazar Elif Şafak hakkında, ‘Baba ve Piç’ adlı romanında suç unsuru bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı veren mahkemenin yargıcı, ‘‘roman kahramanının suç işlemesinden bahsedilemeyeceğini’ ifade etti. Şafak’ın TCK’nin 301. maddesi uyarınca ‘basın yoluyla Türklüğü aşağılamak’’ suçundan ilk duruşmada beraat ettiği davanın gerekçeli kararı hazırlandı. Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi yargıcı İrfan Adil Uncu’nun hazırladığı kararda, ‘‘düşünceye düşünce ile karşı çıkmak savıyla hareket edilmesi gerektiği’’ vurgulandı. Aksi halde farklı düşünceleri ve değerleri saptayabilmenin zorlaşacağı ifade edilerek ‘‘Tekdüze düşünmeye zorlamanın söz konusu olması durumunda düşünce ve ifade hürriyetlerinden bahsetmek mümkün olmaz’’ denildi. Kararda ‘‘Türklük’’ kavramının sınırlarının tam olarak tespit edilip sağlam zemine oturtulması gerektiği de kaydedilerek düşünce ve ifade özgürlüğünü cezalandırmanın ya da cezalandırmaya çalışmanın hukuki sorunlar doğurabileceği belirtildi. Eser bütün olarak incelendiğinde kurgu roman kahramanlarının tez ve antitez olarak ileri sürdükleri sözlerin yargılanmasının düşünce ve ifade özgürlüğü yönünden suç unsurlarını taşımadığı kaydedilen kararda, sanık tarafından kendi düşüncelerini ortaya koyacak biçimde senteze ulaşacak ifadelerin de bulunmadığının anlaşıldığı söylendi. Sanık Şafak’ın yazdığı romanın bütün olarak incelenmesi sonucu düşünce ifade özgürlüğü kapsamı içinde kaldığının tespit edildiği kaydedilerek isnat edilen suçun unsurlarının oluşmadığı ve mahkumiyete yeterli delil bulunmadığı belirtildi. Ders kitabında ‘Zaman’ reklamı İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler kitabının konu örneklerinde Zaman gazetesinin internet sitesine yer verildi. Uzmanlar, öğrencilerin koşullandırıldığına dikkat çekti HİCRAN ÖZDAMAR Sosyal bilgiler kitabının 124, 162 ve 164 numaralı sayfalarında, Zaman gazetesinin internet sitesinden alınan haberler örnek olarak yer verildi. İZMİR Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilköğretim okulu öğrencilerine ücretsiz dağıtılan ders kitaplarında Zaman gazetesinin reklamı yapılıyor. İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler kitabının konu örneklerinde, sadece Zaman gazetesinin internet sitesinden yararlanıldığı gözlenirken, eğitimciler çocukların kafalarının koşullandırıldığına dikkat çekiyor. Prof. Dr. Cemil Öztürk, Zülfü Karabacak, Levent Öğrenir, Fethiye Dayi, Kuaybe Baştürk, Kadriye Ersoy, İsmail Günday’ın hazırladığı ve Sürat Yayınları’ndan çıkan kitapta, Zaman gazetesinden örnekler seçilmesi tepki çekti. Kitabın 124, 162 ve 164 numaralı sayfalarında, gazetenin internet sitesinden alınan haberlere yer verildi. Kitapta ‘‘Teknolojiyi Doğru Kullanmak’’ ve ‘‘Kamuoyunun Gücü’’ başlıklarıyla işlenen konularda, söz konusu ‘‘haberler’’ öğrencilere örnek olarak sunuldu. EğitimSen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Mahir Ulus, çocukların bu yolla koşullandırıldığına dikkat çekerek ‘‘Eğitimciler olarak çocukların zaman zaman tüketim maddelerini içeren reklamlarda oynamasına karşı çıkıyoruz. Ancak bu kitapta çocukları etkilemeye yönelik reklamlara yer veriliyor. Çocuk merak ederek internetten o sayfalara bakacaktır. Yapılan çocukları şartlandırmaya yönelik bir çabadır’’ diye konuştu. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle