Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM 2006 PERŞEMBE 10 CTP’li Başbakan DP’yi suçluyor DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Serdar Denktaş, KKTC’de olanlar için AKP’yi ve Başbakan’ı ağır bir dille eleştirdi: Soyer: Herkesin bir ayıbı ortaya çıktı LEYLA TAVŞANOĞLU Erdoğan Türkiye değildir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, AKP’nin KKTC’de yaptığı ‘‘sivil darbenin’’ ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı suçlamalara sert yanıt verdi. Denktaş, Erdoğan’ın, ‘‘Ağzı olan konuşuyor’’ yönündeki sözlerine ilişkin, ‘‘Ağzımız olduğu sürece konuşmaya devam edeceğiz’’ dedi. Sivil darbe sürecinde ve sonrasında yaşanan gelişmeleri BRT’de Mete Tümerkan’ın hazırlayıp sunduğu Akis programında değerlendiren Serdar Denktaş kurulmuş olan yeni hükümeti yok saydıklarını, bu hükümetin ve mevcut yapısıyla meclisin halk iradesini yansıtmadığını söyledi. Denktaş, Erdoğan ve AKP’yi ağır bir dille eleştirdi ve şunları kaydetti: ‘‘AKP anavatan değildir. Sayın Erdoğan da Türkiye değildir. Bunu ısrarla söylüyorum. Türkiye’yi yöneten hükümetin başında bulunan bir kişiye şu anda eleştiride bulunup uyarılar yapıyorsak, kendisine cevap vermek durumunda kalmışsak, bunun nedenini kendisinin LEFKOŞA AKP’nin KKTC’nin iç siyasetine müdahalesi suçlamaları ağırlaşırken CTP’li Başbakan Ferdi Sabit Soyer’le bir araya geliyoruz. Koalisyonun bozulmasından DP’yi suçluyor. Aracı konumundaki Din İşleri Başkanı Ahmet Yönlüer’le ilgili olarak zamanı geldiğinde gerekeni yapacaklarını söylüyor. Referandumlarda ve hükümetteyken verdiğiniz sözleri CTP olarak yerine getirdiğinize inanıyor musunuz? FERDİ SABİT SOYER Elbette. Örneğin referandum sürecinde ‘‘evet’’ dememiz gerektiğini söyledik. Ancak Kopenhag ve Lahey’de ‘‘çözümsüzlük çözümdür’’ siyasetleri yüzünden Güney Kıbrıs AB’ye üye olduktan sonra herkesin bir ayıbı meydana çıktı. Ne gibi ayıp ve kimlerin ayıbı? Düşünün ki Güney’de gasp edilmiş bir cumhuriyet var ve bu cumhuriyetin garantörü Türkiye’dir. Papadopulos yönetimi bugün garantörü olan Türkiye’yi vetoyla tehdit edecek bir duruma gelmiştir. Biz Rum tarafının hayır demesi nedeniyle çözüm ‘Anayasa 12 Eylül’den kalma’ fırsatını büyük ölçüde kaybettik. Ama Anayasa değişikliğini CTP değil, çözüm çizgisine bağlı önümüzdeki Kıbrıs Türk halkı istiyor. Çünkü bu 12 engelleri aşma çabamız sürüyor. Eylül rejiminden bize adapte edilen bir Partiniz CTP sol eğianayasadır. Türkiye’de limli. AKP’yle ne gibi TBMM, halkından alortak bir payda buldudığı destekle kendi ananuz? yasasını değiştirmiştir. 2002’de Türkiye’de Bizde ise bu anayasa seçim olacağı zaman değişikliği kesinlikle partilerin seçim bildirgegerçekleşmedi. En bülerini okudum. AB’ye yük engel de anayasa üyelik, demokratikleşdeğişikliğini frenleyen mesi ve Kıbrıs sorunututucu güçlerdir. nda ilgili AKP CHP’den Siz DP’yle koalisyon çok daha ileri görüşleri yaptınız ama Ahmet ifade ediyordu. Yönlüer’in marifetiyle Statükoyu yıkacağıde bu koalisyon ortaklınızı söylediniz, ama stağı çöktü. Yönlüer açık önlüer’e mi, tükonun ana unsurlaaçık, ‘Bütün milletvekilyoksa ondan icazet rından DP’yle koalisyon leri benim odamdan geçalmaya çalışan yaptınız. Bu nasıl oldu? ti’ dedi. Bu arada UBP DP’yle aramızda ve DP’den ayrılanlar Özvekile mi kızmak çok ciddi ideolojik ve gürlük ve Reform Partilazım? Ben vekile siyasi ayrılıklar olmasi’ni (ÖP) kurar kurmaz kızarım.’ sına rağmen ortak teCTP’nin koalisyon ortamel çıkarlar konusunğı oldu. Yönlüer, ‘Denkda hiçbir bağnazlığa kapılmadan ko taş sülalesini bu adadan sileceğiz. Kıbalisyon kurmayı becerdik. Ancak rıs’ta genç kuşakları dinden imandan etSerdar Denktaş Dışişleri Bakanı ol tiler’ gibisinden ifadeler de kullandı. masına karşın hükümetin aldığı pek Böylesine şaibeye bulaşmış bir kişiyi neçok karara sonradan ters düştü. Ar den hâlâ görevde tutuyorsunuz? dından da partimizi aşağılayan tutum Öncelikle şunu sorayım: Ahmet lar içine girdi. Kendisini çok uya Yönlüer’e mi kızmak lazım, yoksa Ahrdım. Bu arada da UBP içinde bir met Yönlüer’in odasından geçen milkongre yarışı var. Eski Başkan Der letvekillerine mi kızmak lazım? viş Eroğlu, ben yeniden siyasete dö İyi de, o milletvekilleriyle koalisyon neceğim dediği anda o kopuş gerçek yapmadınız mı? leşti. O milletvekilleri ayrıldıktan sonOdadan geçip icazet almaya çalışan ra kendileriyle görüştük. vekile mi yoksa odanın sahibine mi kız Şaban Dişli’nin buraya sık sık gelip mak lazım? Ben doğrudan doğruya veo kişilerle konuştuğu biliniyor. Hatta kile kızarım. Hele de bir vekile, ‘‘Aragenel sekreter dahil bu milletvekilleri mızda söylediklerimiz güven noktanin Ankara’ya gidip AKP’lilerle görüş sından ötürü gizli kalmalıdır. Onun meler yaptıktan sonra UBP’den ayrıl için Kuran’a el bas’’ dediğini o vekil ma kararı aldıkları da basında yazıldı. iddia ediyorsa, Kuran’a el bastığını AKP’nin buranın içişlerine ciddi bir mü kabul ediyor, ama o arada da, ‘‘Ben ladahalesi olduğu gerçek dışı mı? ikim. Kurulan hükümet dinci bir hü Şaban Bey bu adaya gelmedi. Bu kümettir’’ diyorsa o vekilin alnını kaçok ayıp bir şey. rışlarım. Bir insana büyük bir olay Ben Şaban Dişli’nin bu konuda at vehmedilmektedir. tığı cep telefonu mesajlarını gördüm. Yani bu kişi hâlâ görevde kalacak mı? Şaban Dişli bu adaya gelmedi. Kalıp kalmaması bizim vereceğiAdaya birkaç kez değişik isimlerle miz karara bağlı. Gerekli incelemegeldiği iddiaları gerçek dışıdır. O in lerimizi yaptıktan sonra kararımızı sanlara, ‘‘Türkiye’ye gittiniz mi? Git vereceğiz. tiyseniz ne konuştunuz’’ diye sorduk. Bize şunu söylediler: Şaban Dişli AKP’nin Dış İlişkiler Sekreteri’dir. Biz ona gidip ‘‘Biz bu partiden ayrıldık. Yeni bir ilişki içine gireceğiz. Türkiye 24 Nisan iradesine ve aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın İbrahim Gambari’ye bağlı olarak yaptığı ilke anlaşmalarına ilişkin bir siyaset getirmesine partiniz olarak itirazınız var mı’’ diye sorduk, dediler. Dişli de AKP olarak kendilerinin bir yaklaşım içinde olamayacaklarını ancak Türkiye’nin siyasetinin resmi tavrının bu olduğunu söylediğini aktardılar. DP’yle koalisyon kurarken DP’yle ilgili yolsuzluk iddiaları vardı. Bu dosyalar neden şimdi ortaya çıkıyor? Yeni hiçbir dosya çıkmış değil. Basında yer alan haberler yanlış. Halk arasında, ‘CTP anayasanın üç maddesinin değiştirilmesini istiyor. Ama Denktaş karşıydı. Şimdi Serdar Denktaş üzerinde bu yolsuzluk dosyalarıyla baskı kurulmak isteniyor’ söylentisi var. Bunun doğruluk derecesi nedir? rdoğan’ın, ‘‘Ağzı olan konuşuyor’’ sözlerine, ‘‘Ağzımız olduğu sürece konuşmaya devam edeceğiz’’ yanıtını veren Serdar Denktaş, ‘‘AKP anavatan değildir. Sayın Erdoğan da Türkiye değildir’’ dedi. de iyice düşünmesi lazımdır. Bu iş sadece bir Şaban Dişli meselesi değil, kurumsal bir kararı olmamakla birlikte AKP’nin bu işin içinde parmağı var. Nedeni ise Denktaş’lardan duyulan rahatsızlık. Şu anda bizim ortaya koyduğumuz bu duruşu, geçmişte şu oldu bu oldu diyerek küçümsemek yerine, ‘Kıbrıs Türk halkının kendi iradesi burada yaşam bulmalıdır’ diye düşünen herkesin bu duruşta ortak bir tavır geliştirmesi lazımdır.’’ Denktaş, Erdoğan’nın ‘‘ağzı olan konuşuyor’’ şeklindeki yaklaşımını da eleştirdi. Denktaş, ‘‘Ağzı olan konuşuyor, dedi Sayın Erdoğan. Evet ağzımız oldukça konuşacağız, beynimiz oldukça düşüne E ceğiz, yüreğimiz oldukça da mücadele edeceğiz. Bu tür baskılarla susturulmamız mümkün değil’’ dedi. ‘Magosa ve Maraş elden gidiyor’ Denktaş, hükümetin neden bozulduğuna ilişkin görüşlerini ortaya koyarken şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘Bir süre önce Dışişleri Bakanı Sayın Gül, Finlandiya önerileriyle ilgili bunları incelediklerini reddettiklerini, kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Bunun üzerinden çok kısa bir süre geçmesi sonrasında aniden bu önerilerin değerlendirilebileceği açıklaması geldi. Burada iki alternatif ortaya çıkıyor. Bir Türkiye Dışişleri Bakanlığı atlanılarak görüşü alınmadan, başka bir ekip, farklı bir anlayış içerisine girmiş, Sayın Babacan ve bundan Dışişleri Bakanlığı’nın haberi yok. Veya Sayın Gül de hükümet olarak verilmiş bu kararın farkındadır, ama kamuoyuna başka mesaj vermektedir. İkisinden biri. Finlandiya’nın önerileri kabul edilebilecek öneriler değildir. Hem Maraş hem de Magosa limanının devri öngörülüyor. Bunun karşılığında ise iki yıllığına doğrudan ticaret hakkı verilecekmiş. 1015 milyon dolar, hadi bunu iki ile çarpın 30 milyon dolar. Peki iki yıl sonra ne olacak? AB tamam derse... Elinizdeki kozlar gitmiş olacak.’’ Kâbil’deki Türk doktorlar NATO bugün Afganistan’ın tamamında görevi devralmaya hazırlanıyor. NATO komutanlığındaki ISAF güçleri tarafından dün medyaya verilen fotoğraflarda, ISAF’a bağlı Türk doktorların Kâbil’deki çalışmalarının görüntüleri yer aldı. Yine dün Kanada Savunma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, Afgan militanların düzenlediği saldırı sonucu 2 Kanadalı asker öldü. (Fotoğraf: AFP) Ne rahatsız etti? Denktaş, Erdoğan’a yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü: ‘‘Neydi Denktaş’tan, Denktaş’lardan rahatsızlığı? Denktaş’ların bir tanesi zaten emekliye ayrılmış durumda, ama inandığı bir dava var, bu davayı gidip anlatmaya devam ediyor, kamuoyunu uyanık tutuyor. Bu mu rahatsız etti Sayın Erdoğan’ı? Bunların cevabını kendisinin vermesi gerekir. Efendim yaşına başına saygısı varmış. Ne demek yaşına saygım var? Herhangi bir yaşlı adam mı Denktaş? Bu uğurda kavga vermeyi başarmış, bu ülkenin insanını cemaatten devlete taşımış, o nedenle, inançları uğruna verdiği mücadele nedeniyle saygı duyulması gereken bir insandır.’’ ‘Y MoskovaTiflis gerilimi sürüyor; Rusya, Gürcülere ait işyerlerine baskın düzenlemeye başladı Putin’den Saakaşvili’ye: Şantaj yapma Dış Haberler Servisi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Gürcistan’a ‘‘şantaj ve provokasyon dili kullanmama’’ uyarısında bulundu. İngiliz BBC Four radyosuna konuşan Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ise Rusya’nın komşularını sindirmeye devam edemeyeceğini, kendilerinin de ülke bağımsızlığının korunması koşuluyla Rusya ile diyaloğa hazır olduklarını söyledi. Saakaşvili, ‘‘Hem komşularınızı sindirip hem de çağdaş uygarlığa, demokrasiye ve pazar ekonomisine ulaştığınızı söyleyemezsiniz. Bizim de özgürlük hakkımız var’’ dedi. Saakaşvili, ‘‘İki ülke arasında bir haftalık krizde bizim mesajımız, ‘Biz bağımsız bir ulusuz, bu kadarı da artık fazla’ idi. Diyalog istiyoruz ama özgürlüğümüzün, bağımsızlığımızın ve kalkınma isteğimizin temelindeki koşullarla’’ dedi. Gürcistan’da casusluk yaptıkları zannıyla 4 Rus subayın gözaltına alınması üzerine iki ülke arasındaki ilişkiler gerilmişti. Gürcistan, Rus subayları Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) yetkililerine teslim etmiş, AGİT de subayları Rusya’ya göndermişti. Rusya ise Gürcistan’a hava, kara ve deniz ile posta ambargosu uyguluyor. Putin, Kremlin’de milletvekillerine yaptığı konuşmada, Gürcistan’ı Rusya’ya şantaj ve provokasyon yapmaması yönünde uyardı. Putin, ‘‘Kimseye Rusya’ya karşı şantaj ve provokasyon dilini kullanmayı tavsiye etmem’’ dedi. İçişleri Bakanlığı: Rutin denetim Duma Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ile İlişkiler Komisyonu tarafından hazırlanan Gürcistan ile son olaylar konusundaki bildiri de milletvekillerine dağıtıldı. Bildiride, dün alınan kararda Tiflis’in Rusya karşıtı politikasına devam etmesi halinde ek eko nomik ambargo uygulanabileceğine dikkat çekildi. Rusya, Gürcülere ait işyerlerine de baskın düzenlemeye de başladı. Gürcülerin sahibi olduğu Moskova’nın en büyük kumarhanelerinden Kristal Casinosu ve Tiflis Oteli kapatıldı. Polis bir başka operasyonda da 500 bin şişeden fazla Gürcü şarabına el koydu. İçişleri Bakanlığı, baskınları ‘‘Suç gruplarıyla mücadele için planlanmış rutin denetim’’ şeklinde açıklarken gözlemciler Rus yetkililerin Gürcü işadamlarına yönelik kontrollerini ve baskılarını artıracağına dikkati çekiyor. nsanın doğum yerini seçme şansı yok. Ama bazıları ulaşmak için hiçbir çaba sarf etmediği, yalnızca kendiliğinden kazandığı ulusal ve yerel değerlerle pervasızca övünüyor. Başka değerlere sahip insanlara karşı da hiç düşünmeksizin cephe alabiliyor. “Globalleşme” ve bilimselteknik devrim çağında bir ayağımızla birbirimize koşarken, öteki ayağımızla içimize döndük. Milliyetçi, hatta şoven duygularla içi boş söylemler alevlendi. “Bizden olmayanlar” daha kuşkulu hale geldi. Dünyanın en “çokuluslu” kentlerinden biri olan Moskova’ya bakın! İnsanlar derilerinin ve saçlarının renklerine göre farklı tavırlara hedef oluyor. “Yabancılar” ne akın akın Moskova’ya gelmekten vazgeçiyor, ne de Rus düşmanlığından. Moskovalılar ise başlarına gelen her şeyden “yabancılar”ı sorumlu görmeye artık alıştı. Bunların sokakta birbirlerine bakışları bile nefret dolu çoğu kez. Oysa tanışmıyorlar bile. “Yabancı”, örneğin, Rus edebiyatının ve sanatının kendine kattığı artıları görmezden gelmeye çalışıyor. Moskovalı ise en zor işlerde çalışmaktan en lezzetli yemekleri hazırlamaya kadar çoktan hayatına girmiş olan “yabancı”yı çaresizce yalıtlamaya çalışıyor. Oysa ne “yabancı” seçti “o uzak diyarlar”da doğmayı, ne de Moskovalı başkentin tapusunu emeğiyle kazandı... Bizden Değilsen Eğer... İ PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY [email protected] Saakaşvili Fenomeni usya Federasyonu ilk kez bir ülkeR ye karşı savaş açtı. Evet, bu “ekonomik bir savaş” veya ambargo. Ama hedef alınan devlet 5 milyon nüfuslu küçük ve yoksul bir ülke. Üstelik biçimsel olarak Rusya’nın BDT üyeliği ortak paydasından dolayı ittifakı... Ama her şey bu kadar basit değil. Tiflis, “Moskova artık eski gücünü kaybetti, ona son darbeyi vurmanın zamanıdır” anlayışının en güçlü olduğu başkentlerden. Ve 2004’te “gül devrimi” sonucu iktidara gelen, ancak uyguladığı ekonomik politika ile başarı kazanamayan Mihail Sa Kalbin kendine has nedenleri vardır ki, akıl hiçbir zaman anlayamaz. Blaise Pascal Medya Zırvaları ürk medyasının dili ayrı bir Türkçe. Burada kullanılan bazı kelime ve deyimleri sokakta duyamazsınız. Kullananları pek memnun eden bu özel lisan, ancak halkın hoşgörüsü ve anlayışı sayesinde yaşayabiliyor. Örneğin, herhangi bir televizyon kanalını açıp bir süre sabırla izlerseniz mutlaka şu “sihirli sözleri” duyarsınız: “Programımız tüm hızıyla devam ediyor.” (İşe dinamizm katmak için daha etkili anlatım düşünülemezdi!) “Kameralarımız saniye saniye görüntüledi.” (“Özel haberi satma” kaygısı anlaşılır bir şey, ama “saniye saniye” olmayan görüntü nasıl, kesintili mi acaba?) Çoğu kanalın haber bültenine başlayıp uydurma bir girişten sonra özetlere geçerken “Ama önce haberler” demesine ne demeli? Neden “ama”? İzleyeni “şaşırtma” girişimi mi? Ya işe heyecan katmak için “Türkiye nefesini tutmuş bekliyor” gibi çok kullanıldığında gına getiren kalıplar? Bu kadar tutulabilir mi bu nefes? “Golü attın, ne hissediyorsun” sorusunu yüzyıllar T Gürcü SokaklarınaYasak Rus Gürcü gerginliğinin doruğa çıktığı şu günlerde duyduğumuz en yeni ve hüzünlü fıkralardan biri: Rusya’nın Gürcülere uygulamaya başladığı ulaşım ablukası kapsamında, Moskova’nın merkezine açılan tarihi Büyük Gürcü Sokağı ve Küçük Gürcü Sokağı’nın geçici olarak trafiğe kapatılmasına karar verildiği duyurulur. vabı askeri değil ekonoakaşvili, ABD’ye en yamik oldu. Gürcistan’la kın liderlerden biri. Hükümet üyeleri maaşlarını hava, kara, demiryolu ulaşımı ve en önemlisi ABD’den alıyor. Rusya’da çalışan yüzGenç Gürcü lider, ülkebinlerce Gürcünün memsini ekonomik, coğrafi ve leketine para göndermeinsani binlerce bağla bağsi durduruldu. Kriz sürelı olduğu Rusya’dan uzakceğe benziyor. laşmak ve bir an önce NATO üyesi yapmak için Savaş ihtimali var mı? “hızlandırılmış” bir straGörünüşte hayır. Ama her teji izliyor. Tiflis, içerdeki iki ülkede de kontrolden dengelerini etkileyen ve çıkabilecek çeşitli savaş hemen tepesindeki duran odakları var. Üstelik yakın bu büyük devlete karşı zamanda Abhazya ve Güsakin ve akıllı bir politika Kulislerde dolaşan söylentiler, ney Osetya yarası yeniizlemektense, ona karşı den kanamaya başlayaGürcü lider Saakaşvili’nin neredeyse savaş çağrılacak gibi. Karadağ ve Koyalnızca Moskova’da değil rı yapıyor. Ayrılıkçı Çeçensova sonrasında bağımWashington’da da kaygıyla lerin desteklenmesinden sızlık kazanma girişimleizlendiği ve yerine yeni lider Gürcü yerel seçimleri ön arayışlarına girildiği yolunda. ri ve/veya Tiflis’in bu cumcesinde çıkarılan son “cahuriyetlere yönelik askesus krizi”ne kadar bu yolda bir dizi adım ri harekâta girişmesi ihtimali açısından. atıldı. Moskova da, Tiflis’ten kopan AbhazGürcistan, bir ucu Türkiye’ye uzanan ya ve Güney Osetya’yı desteklemesinden enerji hatlarına sahip bir komşu ülke. Ora“Gürcü şaraplarında sağlığa zararlı unda istikrar olması bizi, ABD’yi, Rusya’yı yasurlar bulunması”na kadar bir dizi yöntemkından ilgilendiriyor. Ve Saakaşvili’nin macele cevap veriyor. racı çizgisi ve onun arkasındaki Amerikan NATO’nun gelecek toplantısında üyelik çevreleri (rivayete göre ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin başını çektiği şakonusunu gündeme getirmek niyetiyle Rushin kanat) ortak istikrarımız için yeni tehya’yı kendine karşı askeri harekâta zorlamayı deneyen Tiflis’e karşı Moskova’nın ceditler yaratabilir. dır ahmakça ve tepe tepe kullanan “sportif gazeteciler”e bir şey diyemem... Ama “Seni dinleyelim hemen” diyerek zaman baskısı yaptığı muhabirini, aldığı haber sonrasında, sanki işini kaybetmeyeceği ve asla işyerinin ihanetine uğramayacağı konusunda yatıştırır gibi “Gelişen haberleri (!?) senden almaya devam edeceğiz” diyen spikerlere artık dayanamıyorum. Yazılı ve sözlü medyanın kelime dağarcığının yoksulluğunu gizlemek için bazı söz ve tavırları özel bir vurguyla “anlamlı” diye nitelemesine (sanki ötekiler anlamsızmış gibi), reklamını yaptıkları yazı dizisi veya programı göklere çıkarmak için “falanca ve daha fazlası” (“daha fazlası” ne demek acep?) cilasına, olur olmaz yerde “duyum almak” (yani duymuş), “olduğu gözlendi” (yani görmüş), “söz konusu” (“var” demenin havalıcası) türü içi boş kalıplara başvurmasına ne buyrulur? Yazımızı “televizyonun dilimize kazandırdığı” bir katkı ile bitirelim, yani “toparlayalım efendim”... CUMHURİYET 10 K