20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 EKİM 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’li Anadol, kaçakçılık soruşturmalarının Tüzmen tarafından engellendiğini savundu 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Yargının önünü açın’ DYP’den Arınç’a personel sorusu ? ANKARA (AA) DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan, TBMM’nin yönetim kademelerine teşkilat dışından yapılan atamaların gerekçesini sordu. Kandoğan, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın cevaplandırması istemiyle sunduğu soru önergesinde, Arınç’ın başkanlığı döneminde geçici görevli işçi, sözleşmeli, açıktan veya naklen olmak üzere toplam kaç kişinin göreve başlatıldığının açıklanmasını istedi. Kandoğan, ataması yapılan kişilerin daha önce hangi görevlerde bulunduklarının da açıklanmasını istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Irak’a ihraç edilmek üzere teslim alınan LPG’yi yurtta bırakıp su götüren firmalarla ilgili gelişmeleri TBMM gündemine taşırken, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’e ‘‘Sayın Bakan yargı yolunu açsın, kendisi için de, bürokratları için de. Ezbere konuşuyorsam benim için de açsın’’ dedi. Anadol, AKP’nin de ‘‘adaletten kaçanların partisi’’ olduğunu vurguladı. Anadol, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, gümrük müfettişleri tarafından Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen ve Irak’a LPG yerine su götüren 7 firmayla ilgili iddiaları özetledi. 7 firmanın Irak’a ihraç etmek üzere aldıkları LPG’yi yurtta bıraktıkları ve Irak’a boşalttıkları yükün su olduğunun saptandığını ak Görkemli Bir Kutlama... Serin bir Ankara akşamı... Başkent Ankara, 29 Ekim coşkusuyla ayakta sanki... Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Çankaya Köşkü’nde verdiği 29 Ekim resepsiyonuna gidiyoruz arkadaşlarla birlikte... Yoğun bir kalabalık... Salonda üç bin kişi olduğunu söylüyor Karikatüristler Derneği Başkanı Metin Peker... Politikacılar, askerler, siviller, demokratik kitle örgütleri başkanları, gazeteciler, sendikacılar, sanatçılar, işadamları... CHP’liler tam kadro resepsiyondalar... MHP lideri Devlet Bahçeli’yi görüyorum bir ara... Ayaküstü sohbet ediyorum CHP lideri Deniz Baykal’la. Baykal, bir meslektaşımızla tartışırken bana dönüyor: ‘‘Görüyorsun, Ankaralı gazetecilerle çoğu zaman böyle tartışırız...’’ Baykal’ın tartıştığı kişi, Radikal’in Ankara Temsilcisi Murat Yetkin... Yetkin’in ‘‘Baykal’ın Hamlesi Sonuç Getirir mi?’’ başlıklı yazısının son bölümü üzerinde duruyor CHP Genel Başkanı... ‘‘...Biz Hollanda değiliz, tehlike altındayız, diyen Baykal’ın bugünkü yurt ve dünya koşullarında oyunu artırma şansı olabilir. Böyle oy artımına gülmek mi ağlamak mı gerekir! O ayrı mesele. Ama Baykal bu siyasetle CHP’nin oyunu artırabilir...’’ Türkiye’de ‘‘ulusal bir sol’’ hava estiğini, Karadeniz’den Akdeniz’e dek yayıldığını söyleyebilirim... 1980 öncesi DİSK’in önderlik ettiği Ulusal Demokratik Cephe (UDC), kamuoyunda büyük bir destek bulmamış mıydı? Peki, Bülent Ecevit’in 1970 sonrası başlattığı ‘‘Demokratik Sol’’ hareket, kitleleri ‘‘altıok’’un çevresine toplamamış mıydı? Deniz Baykal, tartışma sırasında bir ara şöyle dedi: ‘‘Ben ‘müstemleke solcusu’ değilim...’’ ??? CHP’nin özellikle bir yıl içinde izlediği ‘‘ulusal sol çizgi’’nin meyvelerini yavaş yavaş verdiğini, Trakya, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaptığım gezilerde fark etmiştim... Bir ay kadar önce Aydın, Afyon, Uşak, Dinar, Denizli, Isparta ve Burdur’da da CHP’ye karşı gerçekten bir ilgi vardı... Okurlar bilir, yeri geldiğinde CHP’yi en acımasız biçimde eleştiren bir kişiyim... Bugün hem Deniz Baykal’ın hem de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Cumhurbaşkanı Sezer’i ‘‘Cumhuriyet değerlerine sahip, her yönüyle mükemmel’’ diye niteleyen demeçlerinden kimi sözde aydınlar, sözde solcular, eski faşistler neden rahatsız olup ‘‘Atatürk yaşasaydı’’ safsatasıyla karşı duruş sergiliyorlar? Sosyal demokratlar, kimilerinin belirttiği gbi ‘‘ırkçı’’ ve ‘‘faşist’’ bir davranış biçiminde değiller... Kemal Anadol, Prof. Dr. Haluk Koç ve CHP’li milletvekilleriyle de tartıştık bu konuyu... Diyarbakır Belediye Başkanı’nın Güneydoğu’daki enerji santrallarından, yeraltı kaynaklarından gelen değerlerden pay isterken hangi amaç içinde olduğunu vurgulamak, nasıl olur da ‘‘ırkçılık’’ ya da ‘‘faşistlik’’ olur, anlamış değilim... Yıllardır şunu söylüyorum yazılarımda: ‘‘Güneydoğu’da yaşayan Kürt kökenli yurttaşlarımıza potansiyel terörist olarak bakıp yaklaşılmasına karşıyım...’’ Bunu aklı başında herkes söylüyor... Asker, sivil, politikacı, aydın, herkes... Türkiye’nin demokratikleşmesine karşı çıkmak, özgürlüklerin genişlemesini engellemek gibi bir düşünce, bugün ne CHP’de, ne DSP’de ne de SHP’de egemendir... Sırtlarını ABD’ye ve AB’ye dayayan bizim dönek takımı, bir yandan Fethullahçılara methiye düzüp ‘‘laik’’liği, ‘‘Cumhuriyet’’i küçümser, öte yandan da ‘‘Demokrasi istiyoruz’’ derler... ‘‘Türk Devrimi’’ni ‘‘ırkçılık’’ ve ‘‘faşist’’lik olarak değerlendiren bu zibidiler, şimdilerde AKP kayığındalar... ??? Önceki akşam Çankaya’daki ‘‘görkemli kutlama’’da çok kişiyle konuşup sohbet ettim... Türkiye Cumhuriyeti şeyhlerin, şıhların, müritlerin, meczupların, Nakşilerin, Fethullahçıların ülkesi olamaz!.. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in altını çizdiği gibi, Cumhuriyet, büyük ‘‘Türk Devrimi’’nin adıdır... Ulus devlet, ulusal değerleri sahiplenerek korunur... Ah bunları bir de ‘‘müstemleke solcuları’’ anlayabilse!.. ? Irak’a LPG yerine su götüren firmalarla ilgili gelişmeleri TBMM gündemine taşıyan CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, kaçakçılık soruşturmalarının Bakan Kürşad Tüzmen tarafından engellendiğini savundu. AKP’nin ‘Adaletten Kaçanların Partisi’ olduğunu savunan Anadol, ‘Siyasetçiler suçu bürokratlarla beraber işledikleri için yolsuzlukları örtmeye çalışıyorlar’ dedi. taran Anadol, ‘‘teşekkül halinde kaçakçılık’’ ve ‘‘evrakta sahtecilik’’ suçlamalarına dikkat çekti. Anadol, eski Gümrük Müsteşar Vekili Cihat Ancın döneminde kaçakçılığın önlenmesi için bazı ivedi düzenlemeler yapılmasının istendiğini, ancak bunların kabul edilmediğini ve Ancın’ın görevinden alınarak yerine bir kararnamesi Çankaya Köşkü’nden dönen imam hatip kökenli Mehmet Şahin’in getirildiğini aktardı. Şahin başkanlığında yapılan toplantıda ‘‘halen Gümrük Müsteşarlığı’na intikal etmiş bir mahkeme kararı bulunmaması ve hukukun genel prensibi karşısında sair mevzuatta da aykırı bir hüküm bulunmaması nedenleriyle, söz konusu firmaların işlemlerine devam olunmasının karara bağlandığına’’ dikkat çekti. Anadol, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Bu tutanağa Gümrükler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Bülent Özkan muhalafet şerhi koymuştur. Mehmet Şahin’in başkanlığında düzenlenen bu tutanak, görevden alınan eski Gümrük Müsteşar Vekili Cihat Ancın döneminde müfettiş raporlarından hareketle yapılması istenen düzenlemenin gerekçelerini, haklarında teşekkül halinde kaçakçılıktan takibat istenen firmalar lehine ortadan kaldırmıştır. Yasadışı bu tutanak dayanak alınarak ve Daire Başkanı Bülent Özkan’ın muhalefet şerhi gizlenip mutabakat sağlandığı belirtilerek hazırlanan onaya, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen olur vererek ikinci suçu işlemiştir.’’ Anadol, ‘‘Genelkurmay, MİT başta olmak üzere ilgili kuruluşlara gönderilen yazıların yanıtı beklenmeden yeniden bazı firmalara kaçakçılık yapma izninin nasıl verildiğini’’ sordu. Tüzmen’in imzaladığı tutanakta, Bülent Özkan’ın muhalefet şerhine neden yer verilmediğini de soran Anadol, ‘‘Bu da resmi organların yaptığı evrakta sahtecilik’’ dedi. Anadol, daha önce açıkladığı rüşvet ve İngiltere Başbakanı Tony Blair’in viski dosyasındaki savlara Devlet Bakanı Tüzmen’in ‘‘safsata ile yanıt verdiğini’’ söyledi. Anadol, ‘‘Mehmet Şahin, kendi bakanlığının müfettişleri tarafından kaçakçılığa yardımcı olmakla suçlanıyor. Bakan dokunulmazlığın arkasına gizleniyor. Bürokratı için de soruşturma izni vermiyor. Neden, beraber suç işledikleri için’’ görüşünü dile getirdi. Tüzmen’den yanıt Öte yandan Tüzmen, yaptığı açıklamada, ‘‘Anadol, bitpazarında bile satılamayan çürük malları pazarlamakta’’ dedi. Anadol’un dosyaları yeni bir şeymiş gibi kamuoyuna sunduğunu belirten Tüzmen, işlemlerin mevzuata uygun yapıldığını savundu. Tüzmen, eski Gümrük Müsteşar Vekili Ancın’ın görevden alınmadığını, kendi isteği ile ayrıldığını belirtti. CHP LİDERİ BAYKAL: Erdoğan, Papa ile görüşmeyecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Letonya’daki NATO zirvesi ile çakışması nedeniyle 28 Kasım’da Türkiye’ye gelecek olan Papa 13. Benedict ile görüşmeyecek. Edinilen bilgilere göre NATO zirvesi, 2829 Kasım’da Letonya’nın Riga kentinde toplanacak. Başbakan Erdoğan da zirveye katılmak üzere bu ülkeye gidecek. Bu nedenle Başbakan, aynı tarihlerde Türkiye’ye gelecek olan Papa ile görüşemeyecek. Başbakanlık kaynakları, Papa’ya randevu verilmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, Papa’nın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in daveti üzerine Türkiye’ye geldiğini kaydetti. Cumhuriyet kemiriliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘‘Cumhuriyetimizin temelinde yatan, Cumhuriyetin kazanımı olarak topluma mal edilmiş olan bazı ana ilkeleri, demokrasinin sağladığı olanaklarla, demokrasinin verdiği güçle, iktidarla birlikte birilerinin kemirmeye başladığını, zayıflatmaya başladığını görüyoruz’’ dedi. Baykal, halkı ‘‘Cumhuriyetin tapusuna sahip çıkmaya’’ çağırdı. Baykal, atv’de yayımlanan ‘‘Doğruya Doğru’’ programında çeşitli konulara ilişkin görüşlerini açıkladı. Son zamanlarda askerle siyasiler arasında yaşanan tartışmalara değinen Baykal, ‘‘Normal siyasi ortamda, ne siyasetçi durduk yerde devletin güç koşullarda, ağır görev yapan kurumlarına karşı laf dokundurarak belli çevrelere şirin gözükmeye çalışır ne de kurumlar siyasetçilerle tartışma ihtiyacı içine girerler. Cumhuriyetin ne ifade ettiğini anlamak için bizim yaşadığımız Cumhuriyet dönemini yaşamamış olan komşularımıza bakmak lazım’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Sheraton Oteli’nde düzenlenen 9. Dış Ticaret Haftası Açılış Töreni’ne katıldı. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Erdoğan’ın yakasına rozet taktı. (AA) Bireysel silahlanma ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’ya bireysel silahlanmanın önüne geçmek, ruhsatsız silah bulundurma ve taşımayı asgariye indirmek için öngörülen politikaları sordu. Çömez, TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Türkiye’de kaç kişinin ruhsatlı silah bulundurduğunu öğrenmek istedi. Aksu’ya ayrıca ‘‘Kaç kişinin ruhsatsız silah bulundurduğunu tahmin ediyorsunuz’’ sorusunu yönelten Çömez, bireysel silahlanmanın son 8 yılda yüzde 358 arttığı bilgisinin doğru olup olmadığını da sordu. Cumhuriyetin tapusuna sahip çıkın Irak’ta son 3 yılda 650 bin kişinin öldüğüne dikkat çeken Baykal, ‘‘Yavaş yavaş bizim bağımsız bir devlet oluşumuzun ve Cumhuriyetimizin temelinde yatan, Cumhuriyetin bazı ana ilkeleri, demokrasinin sağladığı olanaklarla, iktidarla birlikte birilerinin kemirmeye başladığını görüyoruz’’ diye konuştu. Cumhuriyet anlayışıyla yetişen halkın, Cumhuriyetin ilkelerini sahiplenmesi gerektiğini vurgulayan Baykal, şunları kaydetti: ‘‘Yoksa ne oluyor biliyor musunuz? Cumhuriyete yönelik tehlikeler ortaya çıkınca devletin Cumhuriyet bilinci içinde oluşmuş kurumları müdahale edip bu işi düzeltmeye çalışıyorlar. O arada Türkiye çok acı çekiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu 70 milyon insanın gönlündedir. Gereğini yapalım. Sahip çık tapuna. Terör, ‘Afla falan bunların gönlünü alabilir miyiz’ gibi bir yaklaşıma çekilerek aslında Türkiye’ye yönelik kurulmuş olan tuzağın gereği yerine getiriliyor. Irak’ta işlemiş olan tuzak, şimdi Türkiye’de sahnelenmek isteniyor.’’ ‘Kıbrıs’ın çözüm yeri BM’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs’ın siyasi bir sorun olduğunu ve bu konuda AB’nin Türkiye’ye verdiği sözleri yerine getirmesi gerektiğini belirterek ‘‘Şu anda Kıbrıs’ı verebilecek bir Türkiye Cumhuriyeti hükümeti yoktur’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Sheraton Oteli’nde düzenlenen 9. Dış Ticaret Haftası Açılış Töreni’ne katıldı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2003 yılında 47.3 milyar dolar olan ihracatının, bu yıl sonunda 83 milyar dolara ulaşacağını söyledi. Konuşmasında Kıbrıs’a da değinen Erdoğan, siyasi bir sorun olan Kıbrıs’ın çözüm yerinin BM olduğunu yineledi. Erdoğan şunları söyledi: ‘‘Bazılarının yok peşkeş çektiler, yok sattılar, yok şunu yaptılar, yok bunu yaptılar... Bu tür safsatalara herhalde sizler inanmayacaksınız değil mi? Unutmayalım, ihracatımızın yüzde 6065’ini AB üyesi ülkelere yapıyoruz. Olayın özgürlükler noktasında da görüntüsü var. Bir demokrasi ülkesi olarak ülkemizin çok kısa sürede aldığı mesafeyi çok daha ilerilere taşıma boyutu var. Bunlar, özellikle Kopenhag Siyasi Kriterleri, arkasından şimdi sürecine girdiğimiz Maastricht Kriterleri... Bunlarla birlikte çok farklı bir konum arzediyor. Ama bunu farklı yere saptırmak isteyenlere verilecek tek cevap şudur; biz kendimize inanıyoruz, bizim satılık herhangi bir şeyimiz.. bu noktada itibarımızdan, şahsiyetimizden, onurumuzdan asla yoktur. Burada biz görevimizi yerine getirdik, muhataplarımızın da aynı şekilde yerine getirmesini isteriz. Onlar, kendi üzerlerine düşeni yerine getirmedikleri sürece bizden artı bir şey isteyemezler. Şu anda onu verebilecek bir Türkiye Cumhuriyeti hükümeti asla yoktur. Bunu, böyle bilmemiz, böyle bildirmemiz gerekir.’’ ‘Söz verdiysek yaparız’ KKTC’ye yönelik izolasyonlar kaldırılmadan, Türkiye’den hiçbir adım beklenmemesi gerektiğini anlatan Erdoğan, ‘‘Yunanistan Başbakanı ile aramızda ikili olarak samimiyetimiz gayet iyi.. ama özel ziyaretini yapabildiği halde bir resmi ziyaret yapamıyor. Niye? İç politika... Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz, kim ne derse desin bir şeye inanıyorsak bunu yaparız. Söz verdiysek yerine getiririz, çünkü biz Türküz’’ dedi. SHP lideri Karayalçın, CHP’nin anayasa değişikliği için harekete geçmesini istedi: Siyaseti okulda öğrenecekler ? İSTANBUL (ANKA) Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği KA.DER 2007 yılında genel seçimlerin yapılması gerçeğini de dikkate alarak ‘‘Kadın Siyaset Okulu’’ çalışmalarına hız veriyor. KA.DER Genel Başkanı Seyhan Ekşioğlu, kadınların siyaset alanına güçlü girmesini sağlamak amacıyla açılan ‘‘Kadın Siyaset Okulu’’nun derslerine ilk olarak 45 Kasım tarihlerinde İstanbul 1. Bölge, yani Kadıköy’den başlayacaklarını bildirdi. İstanbul’da üç defa 6 gün süre ile düzenlenecek Kadın Siyaset Okulu, kadınların siyaset alanında da güçlenmesini amaçlıyor. Köşk için kararı halk vermeli İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusunda CHP’yi anayasa değişikliği teklifi vermeye çağırarak ‘‘Bu iş sayı işi değil, siyaset işidir. Bundan kaçınanlar, ağır vebal altında kalacaktır’’ dedi. SHP İzmir İl Başkanlığı’nda basın toplantısı yapan Karayalçın, seçim tarihinin 4 Kasım 2007 olarak belirlendiğini ve erken seçim olasılığının artık kâğıt üzerinde kaldığını söyledi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilme olasılığına ilişkin uyarılarda bulunan CHP’nin, bugün ‘‘inşallah seçilmez’’ noktasına geldiğini savunan Karayalçın, ‘‘Yüce DiKarayalçın, bunun için anayasanın 102. maddesinin değiştirilmesi gerektiğini kaydetti. Değişiklik için yaklaşık 2 ay zaman kaldığını dile getiren SHP lideri Karayalçın şunları söyledi: ‘‘CHP’li dostlarımızdan anayasa değişikliği sürecini başlatmalarını bekliyoruz. Bu iş van’a göndeririz noktasından hini onayladığına göre, maktadır’’ diye konuştu. buraya gelinmesi, bu konuda CHP’nin, cumhurbaşkanını yeCumhurbaşkanını halkın seç sayı işi değil, siyaset işidir. Eğer yapacak fazla bir şey olmadığı ni meclisin seçmesine yönelik gö mesi ve CHP’nin buna öncü CHP böyle bir teklif verirse, değerlendirmesidir. Seçim tari rüşünden de vazgeçtiği anlaşıl lük etmesi çağrısını yineleyen AKP’li milletvekilleri de buna destek vermek zorunda kalacak, cumhurANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, düzenlenen resepsiyonda, bu konudaki başkanının seçimi keBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ya soruları yanıtsız bırakan Erdoğan, ‘‘Bu sin olarak halk tarafında AKP’ye yakın bir ismin cumhurbaş konuda nisana kadar susacağız’’ diyerek, dan yapılacaktır. Bu, kanlığına adaylığında sorun yaşamamak tartışmalara girmeyeceği mesajını verTürkiye’deki bütün için seçim sürecinin başlamasına kadar di. AKP’nin, ‘‘sessiz kalma ve tartışmaspekülasyonların önübu konuda ‘‘tartışmalara girmeme ve ses lara girmeme’’ politikasının arkasında nü, demokrasiyi baltasiz kalma’’ politikası yürütmeyi planlı adaylık sürecinde Erdoğan’ın adının yıplamaya yönelik istekleyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusun ratılmaması, gerginlikler yaşanması durin önünü tamamen keda açıklama yapmaktan kaçınmayan Er rumunda seçim sürecinin AKP’nin iniser. Gelin halkı devredoğan ve parti yöneticileri, strateji de siyatifi dışında oluşmasını engelleme ye sokalım. Bundan kağiştirdi. Çankaya Köşkü’nde önceki gün amacının yattığı kaydedildi. çınanlar, ağır vebal altında kalacaktır.’’ hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ? Erken seçim olasılığının artık kâğıt üzerinde kaldığını belirten SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, anayasanın 102. maddesinin değiştirilerek Cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiğini seyledi. Karayalçın, CHP’nin harekete geçmesi durumunda AKP’li milletvekillerinin de buna destek vermek zorunda kalacaklarını ileri sürdü. AKP’nin planı tartışmayı soğutmak CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle