Katalog

Bilgisayar yazılım faaliyetlerini Türkiye’de sürdüren ABD merkezli BSA’nın aslında korsan olduğu ortaya çıktı ‘BSA’nın yasal dayanağı yok’ GÜRSU KUNT C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ?Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.59 Güneş: 6.26 Öğle: 11.55 İkindi: 14.42 Akşam: 17.11 Yatsı: 18.32 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 31 Ekim 2006 ANTALYA Korsan yazılımın önüne geçmek, yazılım sektöründe telif hakkı bilincinin benimsenmesini sağlamak amacıyla hizmet verdiğini söyleyen ABD merkezli BSA’nın (Business Software Alliance) aslında korsan olduğu ortaya çıktı. Televizyon, gazete ve bilboard’lardaki korku veren reklamlarıyla da bilinen BSA’nın, Türkiye’deki varlığının ve faaliyetinin yasal dayanağı olmadığı belirlendi. Avukat Mehmet Ali Köksal, müvekkili Türker Gülüm adına İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı’na yaptığı başvuruda, BSA’nın yıllardır izin almaksızın uluslararası faaliyette bulunduğunu, para topladığını, üye kabul ettiğini, üyeleri adına yasal takipler yapması için avukat sağ ladığını, yasalara göre kurulan dernek, vakıf ve meslek birliklerine tanınan hakları izinsiz ve yetkisiz kullandığını belirtti. Köksal, dilekçesinde kâr amacı gütmeyen BSA’nın Türkiye’deki faaliyet alanının Türk Ticaret Kanunu değil, Dernekler Kanunu mevzuatına göre olması gerektiğini, ancak bunun izinlerinin alınmadığını vurguladı. BSA’nın şikâyetler üzerine izin başvurusunda bulunduğunu, ancak sonuç beklemeden yeniden baskınlara başladığı nı belirten Köksal şunları söyledi: ‘‘BSA’ya faaliyet izni verilmesi de dava konusu olacak. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği, meslek birlikleri dışındaki diğer kuruluşların üyeleri adına hak takibi etmeleri olanaksız. Buna göre BSA’nın üyeleri adına telif haklarının korunması konusunda faaliyet göstermesi Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile Avukatlık Kanunu gereği mümkün değil. BSA’ya Türkiye’de izin verilmesi, üyeleri adına yasal hak takibi yapma yetkisi verilmesi, kanuna açıkça aykırı olacağı için bu durum da doğrudan dava konusu yapılacaktır.’’ Köksal, konuyla ilgili yaptıkları başvuruyu değerlendiren İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın da BSA’nın Türkiye’deki faaliyetlerini Dernekler Kanuna’na aykırı bulduğunu ve çalışmalarını durdurduğunu söyledi. BM raporuna göre, zengin ülkelerin sera etkisi yaratan gazları atmosfere salımının 2004’te arttığını açıkladı. BM RAPORU Büyük ülkeler çevre katili OSLO (AA) BM, sanayileşmiş zengin ülkelerin sera etkisi yaratan gazları atmosfere salımının 2004’te, 1990’ların başından bu yanaki en yüksek seviyeye çıktığını ve hükümetlerin küresel ısınmayla mücadele için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini bildirdi. BM iklim değişikliği sekreterliğinin yıllık raporunda, küresel ısınmayla mücadeleyi öngören BM’nin Kyoto Protokolü uyarınca sera etkisi yaratan gazlarla ilgili sınırlamaları destekleyen ülkelerle birlikte başta ABD olmak üzere bu protokolü onaylamayan ülkelerin içinde bulunduğu 40 ülkenin, sera etkisi gaz salımı 2004’te 17.9 milyar tona çıktı. Rapora göre, bu sayı 2003’te 17.8 milyar, 2000’de ise 17.5 milyardı. Sera etkisi yaratan gazların salımının 2000’den bu yana ABD, Kanada, AB ülkeleri ve Japonya’da arttığı belirtilen raporda, Rusya’da, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra çöken ekonominin yeniden canlanmasının da sera etkisi yaratan gazların salımının artışına etkisi olduğu kaydedildi. BM iklim değişikliği sekreterliğinin Bonn’daki başkanı Yvo de Boer, sanayileşmiş ülkelerin, sera etkisi yaratan gazlarının salımının azaltılmasıyla ilgili etkili politikaları uygulamak için çabalarını yoğunlaştırması gerektiğini belirtti. Bu arada, İngiltere’de bugün yayımlanan bir raporda da iklim değişikliğini önemsememenin, 1930’lardaki buhranın çapında bir ekonomik çöküntüye yol açabileceği kaydedildi. IŞIL ÖZGENTÜRK Coşku ve Öfke 29 Ekim sabahının ilk saatlerinden itibaren Kadıköy’de büyük Cumhuriyet yürüyüşünün yapılacağı Bağdat Caddesi, tam bir şenlik yeriydi. Ve Atatürk gerçekten Kadıköy’deydi. Dev posterleriyle, sesiyle, sözleriyle. Cadde Cumhuriyet için hazırlanmış ailelerle, arabalarla, motosikletlerle doluydu. En büyük işi bayrak ve balon satanlar yaptı, elinde bayrak ve balon olmayan yok gibiydi. Sürekli çalan 10. Yıl Marşı her yere egemen olmuştu. Sözün kısası, cadde, en büyük bayramını kutlayan mutlu yurttaşların buluşma yeriydi. Bir ara caddeden uzaklaşıp eve gitmem gerekti, bir taksiye bindim ve herkesin mutlu olmadığı bir anda ortaya çıktı. Taksi şoförü efendiden bir adamdı ve sesinde derin bir öfke, “Neyi kutluyoruz?” dedi, “On yılda yapılanları nasıl yok ettiğimizi mi? Sattığımız toprakların rantını mı? Yıllardır bitiremediğimiz terörü mü? Bu ülkenin parasını hortumlayan muhteremlerin hâlâ en saygın kişiler olmasını mı?” Donup kalmıştım, caddeden sadece bir kilometre uzaklaşmıştık ve sevinç yerini öfkeye ve yüzleşmeye bırakmıştı. Hiçbir yanıt vermeden, dinlemeye devam ettim. Sesinde acı, sözlerini, “Bu büyük bir ikiyüzlülük” diye sürdürdü. “Ben işim gereği biliyorum, hastanelerin acil servislerinde insanlar inleye inleye ölüyor, geceleri çocuk yaşta kızDevamı 8. Sayfada [email protected] CUMHURİYET 20 CMYK