Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B S Y S PB PB PB PB Y 15 15 15 16 20 20 23 19 15 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y PB 15 19 16 16 15 11 12 10 21 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y Y 20 19 17 17 16 15 10 14 10 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın kuzeydoğusu, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Afyon ve Kütahya çevreleri yağmur ve sağanak yağışlı, Erzurum çevreleri karla karışık yağmurlu, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y Amsterdam B Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih PB 9 14 11 14 15 15 18 20 22 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB PB Y PB PB PB PB Y 20 20 26 23 24 22 23 23 23 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y Y PB PB PB B PB PB Y 7 27 13 26 20 20 17 27 21 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada övünen Türkiyemizdeki bu manzaralar insanın içini bulandırıyor. Başköşede İstanbul’un Bağcılar ilçesinde bir belediye başkanının kadınlar için ayrı park yapma girişimiyle ilgili açıklamalar... Hemen yanında TC Dışişleri Bakanlığı çalışanı bir başkonsolos yardımcısının maiyetindekileri tarikata davet ettiği, hatta zikir yaptırdığı savı... Üç bakanın Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in AKP Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya ile Alanya’daki tekne turuna ait ayrıntılar... TC bakanlarının eşleriyle katıldıkları tura ait ayrıntıları birlikte okuyalım: ‘‘...Erkeklerin teknenin üst tarafında, kadın ve çocukların ise alt kısmında oturduğu 7 saatlik geziden önce teknenin dolaplarındaki alkollü içkiler kaldırıldı. 40 kişilik grupta, kadınların oturduğu bölümde duvarlarda asılı bikinili turist kızların fotoğrafları da gazete kâğıtlarıyla kaplandı. Yolculuk boyunca konuklara kaldıkları otelden gönderilen balık, et, meyve ve tatlılar ikram edilirken, kadınlar bölümünde kadın garsonlar hizmet etti. Bakan Çiçek ile Çetinkaya beğendikleri koylarda tekneyi durdurup yüzdü...’’ Çiçek’le Çetinkaya’nın mayoyla mı yoksa haşemayla mı denize girdikleri, denize girip çıkar, sahilde güneşlenirken teknenin alt katındaki kadınların erkekleri çıplak görmemek için başlarını başka taraflara çevirip çevirmedikleri, haberlerde yer almıyor. Kadınlara ayrı park yapmaya girişen ilçe başkanı AKP’li kafa ile kadınları teknede erkeklerden ayıran, sözüm ona laikliği savunan AKP’li bakan ve parti yöneticisinin kafası arasında bir milimlik fark yok! ??? AKP iktidarının dar kafasıyla ne hallere düştük diye sormak gereksiz: Bu hallere düştük, düşürüldük. Anlı şanlı köşe yazarlarından kimileri de kadınerkek ayrımı yaratan bu kafalara savaş açacağı yerde, kadına ayrı park icat edenin tutumunu dinsel açıdan yetkili ilim adamlarına sormayı yeğliyor. Aldığı yanıta göre; ‘‘Peygamberimiz zamanında kadınlar ve erkekler için tahsis edilmiş ayrı mekânlar yoktu’’. Yorumunda köşe yazarı; bugün kadınlara ayrı park yapmaya kalkışarak Peygamber’in gösterdiği duyarlılığı hiçe saymanın âlemi yok demeye getiriyor. Bu ve benzeri yazarlar Kuran’la, Peygamber’e ait söylemlerle AKP’nin geliştirdiği laiklik karşıtı hareketleri durduracaklarını sanıyorlar; fakat 92 yaşındaki ünlü Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’a ‘‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme ve aşağılama ile hakaret’’ savıyla açılan davaya tek satırla karşı çıkmıyorlar. Laik rejim bu tür siyasetçinin, yazarın, bilim adamının idarei maslahatçı tutumuna kurban! Bakalım; böyle gelmiş böyle gidecek mi, yoksa... Depreme karşı önlem almak yerine Yapı Denetimi Yasası’nı deliyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Hükümet ders almadı EMİNE KAPLAN ANKARA AKP hükümeti, Dönüşüm Alanları Yasa Tasarısı ile bir yandan orman, koruma ve sit alanları ve milli parkları yapılaşmaya açmaya hazırlanırken bir yandan da yerel yönetimlerce yapılacak inşaatları yapı denetimi kapsamı dışında tutuyor. CHP’li Erdal Karademir, hükümetin geçmiş acılardan ders çıkarmadığını vurguladı. Marmara Bölgesi’nde son günlerde yaşanan depremler, depreme yönelik alınması gereken önlemleri yeniden gündeme taşıdı. AKP hükümeti, bu konuda ciddi önlemler almak yerine TBMM’ye getirdiği Dönüşüm Alanları Yasa Tasarısı ile Yapı Denetimi Yasası’nı deliyor. Tasarı, imar planı bulunsun ya da bulunmasın kentsel ve kırsal tüm alanlarda dönüşüm alanlarının belirlenmesi, bu alanlarda kentin konut, ticaret, sanayi, rekreasyon, teknik altyapı, sosyal donatı alanları ve diğer yatırım ihtiyaçları için proje geliştirilmesi, arazi, arsa düzenlenmesi, yapım işlerinin gerçekleştirilmesi, toplu ortaklık ve proje ortaklıkları kurulmasını amaçlıyor. Tasarı, bu alanlarda yerel yönetimlerce gerçekleştirilecek konut, hastane, okul, fabrika, benzin istasyonu, büyük alışveriş merkezleri başta olmak üzere birçok yapıyı ise Yapı Denetimi Yasası dışında tutuyor. Söz konusu yasa, yapı ve tesislerin can ve mal güvenliği açısından standartlara uygun olup olmadığının denetlenmesini öngörüyor. çıktığını vurguladı. Karademir, hükümetin yaşanan acılardan ders almadığını söyledi. Tartışmalı hükümler Dönüşüm Alanları Yasa Tasarısı, tartışmalı pek çok hükmü içeriyor. Bunların bazıları şöyle: Devletin tasarrufu altında bulunan dağlar, nehirler, göller, kıyılar, ormanlar, koruma ve sit alanları, milli parklar, yaylak ve kışlaklardaki yerler, dönüşüm alanı olarak belirlenebilecek. Boğaziçi Yasası kapsamında yer alan yerler de bu kapsamda değerlendirilebilecek. Böylece Sevda Tepesi, imara açılarak yapılaşmaya gidilebilecek. Dönüşüm alanı sınırı, toplamı 5 hektardan küçük olmamak üzere, belediye ve mücavir alan sınırlarında belediye meclisi; belediye ve mücavir alan sınırları dışında il genel meclisi; büyükşehir belediyelerinde, ilgili ilçe veya ilk kademe belediyesinin görüşü alınarak büyükşehir belediye meclisi tarafından salt çoğunluğun kararı ile belirlenecek. Tasarıyla, büyükşehir belediye Karademir’den tepki CHP İzmir Milletvekili Karademir, 1999’da yaşanan ve büyük can ve mal kaybına yol açan Marmara ve Düzce depremlerinin acısı ve etkilerinin hâlâ sürdüğüne dikkat çekerek bu depremlerde 18 bin 377 yurttaşın yaşamını yitirdiğini, 48 bin 901 yurttaşın yaralandığını vurguladı. Karademir, 93 bin konut ile 15 bin işyerinin yıkıldığını veya ağır hasar aldığına işaret ederek yaşanan afetlerde hasar alan yapıların arasında kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapıların öne lerinin yetkileri artırılıyor. Tasarıyla, Hazine’ye ait taşınmazların bedelsiz olarak yerel yönetimlere devri öngörülüyor. Buna göre, kent merkezlerindeki rantı yüksek okul binaları, dönüşüm alanları kapsamında bedelsiz olarak alınabilecek. Dönüşüm alanı sınırının kesinleşmesiyle birlikte, dönüşüm amaçlı imar planları kesinleşinceye kadar bu alanlarda, plan ve plan revizyonu, parselasyon planı, ifraz, tevhit, irtifak hakkı tesisi, cins tashihi, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenlenmesi ve onaylanması, kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisine ilişkin işlemler durdurulacak. Bu hükümle, inşaatının yüzde 90’ı bitmiş olan ruhsatlı yapıların bile inşaatı durdurulabilecek. Dönüşüm alanı sınırları içinde, 12 Ekim 2004’ten önce yapıldığını belgeleyen gecekondu sahiplerine, ruhsatsız yapı sahiplerine ve ikamet edenlere, bedeli 20 yılı aşmamak üzere borçlandırılmak kaydıyla yapılacak sosyal konutlardan veya yapılardan, bağımsız bölüm verilebilecek. Deprem fay sorununa indirgendi UDK Başkanı, her sarsıntının ardından yaşanan ‘Şimdi ne olacak’ tartışmasının kimseye yarar sağlamayacağını belirterek sorumluların hâlâ yeterli çalışma yapmadığını vurguladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulusal Deprem Konseyi (UDK) Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Marmara Bölgesi’nde yaşanan son iki depremin beklenen büyük Marmara depreminin tetikleyicisi olup olmadığı yönündeki tartışmaların kimseyi bir adım ileri götürmeyeceğine dikkat çekti. Marmara Bölgesi’nde meydana gelen depremlerin ardından merkezi ve yerel yönetimlerin yeterli çalışmayı yapmadıklarını vurgulayan Eyidoğan, öncelikli olarak ‘‘Depreme karşı zafiyetlerimizi kapattık mı’’ sorusunun yanıtlarının aranmasını istedi. Eyidoğan, ‘‘Türkiye’de deprem sorunu ne yazık ki kocaman bir fay sorunu haline getirilmiştir’’ dedi. Balıkesir’in Manyas ilçesinde meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki depremin hemen ardından Gemlik Körfezi’nde de yaşanan 5.2’lik deprem ‘‘Sarsıntılar acaba beklenen büyük Marmara depreminin belirtileri mi’’ sorusunu beraberinde getirdi. Yaşanan 1999 depreminin ardından uzun sessizlik dönemine giren Marmara Bölgesi’nde art arda meydana gelen depremlerin toplumda huzursuzluk yarattığını dile getiren Eyidoğan, bu bölgede 500600 kadar deprem yaşandığını, ancak 4’ü geçmeyen sarsıntıların hissedilmediğinikaydetti. Manyas ve Gemlik Körfezi’nden art arda yaşanan 5.2 büyüklüğündeki depremler ‘‘Sarsıntılar acaba büyük Marmara depreminin belirtileri mi’’ sorusunu beraberinde getirdi. Ulusal Deprem Konseyi Başkanı ise önce ‘‘Zafiyetlerimizi kapattık mı’’ sorusunun yanıtının aranmasını istedi. (AA) Avukat Namalan: İçim rahat değil tartışıldığı, ABD’nin Türkiye’yi bir ölçüde oyalamak için ‘‘koordinatörlük’’ icat ettiği döneme karşılık geldi. Bunun da etkisiyle ABABD çizgisi ve terör örgütü temsilcileri Ağar’a destek verdiler. Bunun yanı sıra Ağar’ın bütün ikinci cumhuriyetçiler tarafından övüldüğünü görüyoruz. Öyle ki, bugüne kadar Ağar’la ilgili en ağır yorumları yapmış olanlar, bir anda geçmişi unuttular ve koro halinde alkışa durdular: ‘‘Bravo Ağar’a...’’ ‘‘Tabii canım, devleti en iyi bilen kişilerden biri o. İşin nereye gittiğini gördü ve düşünce üretti!’’ ??? Ankara’da, Ağar’ın bu demeci vermesinin perde arkasında şunların olduğu konuşuluyor: AKP ile koalisyon yapmanın altyapısını hazırlıyor. ABD’ye, ‘Senin kafandakileri en iyi ben okuyorum. Bu işi ben yaparım, destek ver’ demek istiyor. Gülenciler, kendisine destek sözü verdi. Ancak söz, Ağar’ın Erdoğan’ı korumasına bağlı. Olasılıklar uzayıp gidiyor... Ağar, ‘‘teröristi düz ovada siyasete yollarlar’’ türküsünün hemen yanına da şunu ekledi: ‘‘Bizim zamanımızda asker konuşamaz!’’ Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt göreve başlarken, ülke bütünlüğü ve laikliğin Türkiye’nin temeli olduğunu, bu konularda hassas olmanın siyaset yapmak anlamına gelmeyeceğini vurguladı. Ağar şunu söylese anlaşılır: ‘‘Bizim zamanımızda askerin konuşmasını gerektirecek bir durum olmaz!’’ Bunun yerine terör gibi çok hassas bir konuda askerin karşısına geçiyor! Ağar’ın kendisini askerhükümet ilişkilerinin ‘‘şiir gibi’’ olmasını sağlayacak bir sorumlulukta hissetmesiyle, ABABD çizgisinin ‘‘biz Türkiye’den istediğimiz ödünleri ancak AKP gibi bir hükümet baştayken alabiliriz, bu yüzden ayakta kalması için her türlü destek verilmeli’’ anlayışı örtüşüyor! Ağar’ın tuttuğu yol Nobel Barış Ödülü’ne kadar gider! ??? Ağar, Cumartesi Anneleri’nin en çok coplandığı dönemde İstanbul Emniyet Müdürlüğü, terörün büyük kentlere de yayılma eğilimine girdiği dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü, PKK desteğinin uluslararası bir hal almaya başladığı dönemde İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı yapmış bir kişi. Bütün bu görevlerinde ülke bütünlüğüne yönelik her tehdidi yok etmede rol almış bir kişi. Mademki düz ovaya inmek her eşkıyanın hedefiydi neden bu yöntemi geçmişte denemedi? Ülke olarak terörle mücadeleyi niçin yapıyoruz? Türkiye’nin bölünmemesi için! Terörle mücadele konusunda başkent bölünürse, bu mücadelenin bir anlamı olur mu? Bizce olmaz... Terör örgütü ve onun arkasındakilerin yeni hedefi önce Ankara’yı bölüp yıldırtmak... Ankara’daki kafa karışıklığı giderilmeli. Ağar’ın tek tek gazete manşetlerinden öte bir basın toplantısıyla düşüncelerini ‘‘üniter’’ olarak kamuoyu ile paylaşması gerekiyor. Biz DYP’ye geçmişte değişik adlar verdik; Demirel öne çıkınca Demirel’in Yolu Partisi dedik... Çiller dönemindeki olumsuzluklara bakıp, Doldur Yürü Partisi dedik... Bu gidişle Ağar dönemine şu düşecek: Dağınık Yol Partisi! ankcum?cumhuriyet.com.tr Pompalı ‘katilleri’ savunmak istemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gasp ettikleri araçlarla yaklaşık 2 bin kilometre yol yapan ve yolculukları sırasında yakalanmadan 7 kişiyi öldüren Mehmet Karahasan ve Yiğit Bekçe’nin Ankara Barosu tarafından görevlendirilen avukatları Ufuk Namalan, ‘‘vicdanen rahat olamadığı’’ için hazırlık tahkikatından sonra sanıkların savunmalarını üstlenmeyeceğini söyledi. Hazırlık tahkikatında avukatlık yapan Namalan, Karahasan ve Bekçe’nin yargıç karşısında susma hakkını kullandığını söyledi. Soruşturmanın hiçbir aşamasında içinin rahat olmadığını belirten Namalan, ‘‘Görev bana verilirken ve şahısların Adli Tıp’tan gelmelerini beklerken; ailemden, annemden, eşimden, akrabalarımdan ‘iki çocuğun var’ şeklinde serzenişler oldu. Benim de o anda kafamda oluştu’’ dedi. Namalan, Karahasan ve Bekçe ailelerinin istemine karşın zanlıların avukatlıklarını yapmayacağını söyledi. Karahasan ve Bekçe’nin yaklaşık 2 bin kilometrelik yol boyunca hiçbir güvenlik kontrolünden geçmemesi tartışma yaratmıştı. Karahasan ve Bekçe, Ankara’da sivil askeri aracı gasp etmek istedikleri sırada yakalanmışlardı. Tartışmalar yanlış yöne kaydırılıyor Son günlerde yapılan ‘‘Şimdi ne olacak’’ tartışmalarının yine yanlış yöne kaydırıldığının altını çizen Eyidoğan, ‘‘Türkiye’de deprem denildiğinde akıllara fay hatlarından, kırılmalardan başka bir şey gelmediğini ’’ vurguladı. UDK olarak bu tür depremlerin büyük depremi tetikleyici nitelikte veya öncü niteliklerini tartışmadıklarını anlatan Eyidoğan, ne kadar hazırlık yapıldığı konusunun daha çok ön plana çıkarılması gerektiğini dile getirdi. Depreme karşı hazırlık yapmakla sorumlu olan kurumların sorgulanması gerektiğini kaydeden Eyidoğan, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Türkiye’de hâlâ olası deprem zararlarının azaltılmasına yönelik kurumsal ve yasal anlamda derinlikli bir çalışma yapılmadığını görüyoruz. Önemli olan, fayın oradan ya da buradan çatlamış olması ya da çatlayacağı değil. Depremden kaçış yok. Merkezi yönetim maalesef arzu ettiğimiz noktada deprem çalışması yapmıyor. Deprem için büyük önem teşkil eden şehir plancılığı konusunda kimse kılını kıpırdatmıyor. Kamu binalarını güçlendirme çalışmaları yapılmıyor. Bunun ana nedeni de sadece yer bilimcilerin faylar hakkında konuşması. Bu da merkezi ve yerel yönetimlerin işine geliyor.’’ İtalya’da deprem: 5.6 ROMA (AA) İtalya’nın güneyinde Richter ölçeğine göre 5.6 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi. Yetkililer, depremin merkez üssünün Akdeniz’de olduğunun tahmin edildiğini belirtti. ? ATİNA (AA) Yunanistan Parlamentosu Kültür ve Eğitim Komisyonu, Atina’da cami inşa edilmesiyle ilgili tasarıyı oyçokluğuyla onayladı. Yunanistan Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanı Marietta Yannaku, tasarının, caminin kent merkezindeki Votanikos semtinde inşa edilmesini, masrafların devlet tarafından karşılanmasını, 7 kişilik bir yönetim kurulu oluşturulmasını ve bu yönetim kurulunun teklifi sonrasında görevli din adamlarının devlet tarafından tayin edilmelerini içerdiğini açıkladı. Tasarısının bu yıl sonuna kadar parlamento genel kuruluna sunulması bekleniyor. Yunanistan’da camiye onay KKTC’ye yönelik mali yardım ? BRÜKSEL (AA) AB Komisyonu’nun toplam 259 milyon Avro olarak öngörülen KKTC’ye mali yardım paketinin 38.1 milyon Avro’luk ilk dilimini bugün serbest bırakması bekleniyor. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in basın sözcüsü Noora Hayrinen, toplam 259 milyon Avro’dan geriye kalan miktar için de çalışmaların sürdüğünü bildirdi. Roman yazan terörist teslim oldu ? HAKKARİ (AA) Terör örgütü PKK’nin birçok silahlı eylemine katılan ve daha sonra yazdığı roman yüzünden örgütten atılan ‘‘Nedim’’ kod adlı Ö.A, Hakkâri’de güvenlik güçlerine teslim oldu. Örgütün Zap, Kandil ve Metina kamplarına katıldığı bildirilen Ö.A’nın, 2002’de örgütte tanıştığı ‘‘Pelda’’ kod adlı kadınla yaşadığı duygusal ilişki nedeniyle ‘‘Duygu Yüklü Bulutlar’’ adlı bir roman yazdığı gerekçesiyle örgütten atıldığı belirtildi. CHP, Cumhuriyet’in ortaya çıkardığı akaryakıt kaçakçılığına ismi karışanların peşinde Dışişleri’nden açıklama ‘Okan hakkında soruşturma yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Mainz Başkonsolos Yardımcısı Yalman Okan hakkında Melamilik tarikatı ile ilişkili olduğu gerekçesiyle soruşturma yürütüldüğü yönündeki haberleri yalanladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, ‘‘İddialar doğru değildir.Teftiş kuruluna ne böyle bir şey intikal etmiştir, ne böyle müfettiş soruşturması yapılmıştır. Dolayısıyla böyle bir rapor da yoktur’’ açıklamasını yaptı. Diplomatik kaynaklar Okan hakkında böyle bir teftiş olması durumunda Dışişleri Bakanlığı’nın bunu saklamayacağını dile getirdiler. Sorunun basına yansıyan şekliyle, konsoloslukla ilgili bazı konularda yaşanan ‘husumetten’ kaynaklanmış olabileceği belirtiliyor. Rüşvet ağı Meclis gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Gebze’deki akaryakıt kaçakçılığıyla ilgili rüşvet iddialarına adı karışan tüm siyasi ve bürokratlardan TBMM İçtüzüğü’nün verdiği tüm olanakları kullanarak hesap soracaklarını söyledi. Cumhuriyet’in ortaya çıkardığı akaryakıt kaçakçılığı ve rüşvet ağı, TBMM gündemine taşındı. CHP’li Anadol, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 13 milyon dolar mali boyutu olduğu öne sürülen Gebze’deki akaryakıt kaçakçılığı iddiaları ve bu olayın müfettiş incelemesi süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.İddialarla ilgili Gümrük Teftiş Kurulu Başkanlığı’na soruşturma izni verilmemesini eleştiren Anadol, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in de bizzat ön inceleme yaparak, Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin ile ilgili iddialar konusunda adli takibata gerek bulunmadığına karar verdiğini söyledi. Kürşad Tüzmen’in, ‘‘yargının yerine geçerek soruşturma izni vermediğini ve Şahin’i akladığını’’ vurgulayan Anadol, soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararın, belgelerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmediğini kaydetti. bunu basına gösterdi. Anadol, mektupta, ‘‘akaryakıt kaçakçılığına gerek yardım etme gerekse görevini yapmayarak göz yumma karşılığında, kaçak malın sahibi Sahra Kimya AŞ’den çıkar sağlayan bürokratların aldıkları miktarlara’’ yer verildiğini söyledi. Mektupta, ‘‘Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin’in 300 bin dolar, Gümrükler Genel Müdür Yardımcısı Remzi Akçin’in 100 bin dolar, İzmit Başmüdürü Şükrü Keleş’in 150 bin dolar ve Gümrükler Daire Başkanı Yusuf Güney’in 50 bin dolar aldıklarına yer verildiğini’’ anlatan Anadol, ‘‘Paranın büyük bir kısmı, bu kaçakçılığın en tepesinde yer alan ve bakan bile demekten hicap duyduğumuz Kürşad Tüzmen’e verilmek üzere Bakan’ın kardeşi Tarkan Tüzmen tarafından Sahra Kimya AŞ’nin ortağı Mustafa Bakiler’den alınan 1 milyon dolar. Altına imza atmış, resmi dosyanın içinde var’’ dedi. Parkta oturan çocuğa kurşun ? İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de 14 yaşındaki S.E, parkta tabancayla vuruldu. Kemalpaşa Parkı’nda oturan S.E’nin yanına gelen bir kişi, tabancayla 2 el ateş ettikten sonra kaçtı. Sağ ve sol diz altına kurşun isabet eden S.E’yi gören yurttaşlar polise haber verdi. S.E, hastaneye kaldırıldı. Öğrenci evinde ölü bulundu ? İstanbul Haber Servisi Kadıköy’de bir apartman katında oturan Kadir Has Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencisi Barış D.’yi (24), arkadaşları odasında çıplak durumda ölü buldu. Polisin yaptığı araştırmada, odadaki masanın üzerinde bir miktar esrar bulunduğu öğrenildi. AKP’nin ikiyüzlülüğü Bu olayla, AKP’nin 4 yıldır devam eden dokunulmazlık konusundaki ‘‘ikiyüzlülüğünün bir kez daha ortaya çıktığı’’nı vurgulayan Anadol, CHP’nin, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması önerisine, AKP’nin ‘‘bürokrat ve memurlar da dahil dokunulmazlıklar kalksın’’ yanıtı verildiğini anımsattı. Sağlıkçıya bombalı saksı ? TOKAT (AA) Tokat’ta, Dr. Cevdet Aykan Devlet Hastanesi’nde sağlık memuru olarak görev yapan Cevdet Şimşek’in (36) evinde saksı içine yerleştirilmiş olarak bulunan patlayıcı düzeneği, polis tarafından etkisiz duruma getirildi. Emniyet, olayın siyasal yönünün olmadığını bildirdi. İhbar mektubunu gösterdi Anadol, Gümrük Teftiş Kurulu Başkanlığı’na, Aziz Eren imzasıyla gönderilen ihbar mektu CUMHURİYET 08 K