25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EKİM 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarını sabit tutması, gelişmekte olan ülkelere yaradı 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Piyasalara bayram geç geldi ? İstanbul Borsası son 5 ayın en yüksek değerine ulaşırken, Ulusal 100 Endeksi mayıs ayındaki dalgalanma sonrasında ilk kez 40 bin puanı aştı. Hisse senetlerinin değeri yüzde 2.4 değer artarken döviz ve faiz geriledi. Ekonomi Servisi Şeker Bayramı nedeniyle haftanın ilk üç günü işlem yapılmayan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) yurtdışı piyasalardaki olumlu havanın etkisiyle endeks, mayıs ayında dalgalanmanın ardından ilk kez 40 bin puanı geçti. İMKB Ulusal 100 Endeksi gün içinde 39 bin 643 puan ile 40 bin 830 puan arasında hareket ederken gün sonunda 947 puan artışla 40 bin 591 puandan kapandı. Hisse senetleri ise ortalama yüzde 2.39 değer kazandı. İşlem hacmi ise 1.7 milyar YTL olarak gerçekleşti. ABD Merkez Bankası’nın (FED) gösterge faizlerini değiştirmeyerek yüzde 5.25 seviyesinde kalmasına bağlı küresel piyasalarda artan iyimserlik döviz ve faiz cephesine de olumlu yansıdı. Bankalar arası piyasada dolar 18 Ağustos’tan bu yana ilk kez 1.45 YTL ’nin altına indi. Dolar, 1.4450 YTL, Avro ise 1.8290 YTL’den işlem gördü. Tahvil ve bono piyasasında ise en çok işlem gören 13 Ağustos 2008 vadeli tahvilin bileşik faizi 0.35 puan düşerek yüzde 20.53’e geriledi. FED’in, faiz kararının ardından yaptığı açıklamada, yakın gelecekte faiz artırımı olmayacağı yönünde ifa ABD Başkanı George W. Bush’un dış politika ile ilgili konuşmalarını yakından takip eden küresel yatırımcılar, ABD Merkez delere yer verilmesiyle gelişmekte olan piyasa tahvilBankası’nın (FED) faiz ile ilgili açıklamalarına odaklandı. FED leri güçlendi. Yurtiçinde yatırımcıların üç günlük tagösterge faiz oranlarını yüzde 5.25 seviyesinde, art arda yaptığı tilin ardından piyasaya girmesiyle, Türkiye piyasalaüçüncü toplantısında da değiştirmeden bıraktı. Federal Açık ra liderlik ederken Ekvador, Arjantin ve Filipinler giPiyasa Komitesi tarafından yapılan yazılı açıklama, ABD Merkez bi diğer gelişmekte olan piyasa tahvilleri de güçlendi. Bankası politika yapıcılarının zayıf konut sektöründen gelen Toplumsal Karamsarlık Neden Artıyor? Bayramlarda bir araya gelenlerin ilk sözleri, doğal olarak, “kutlamayla” ilgili olurdu. Şimdilerde konuşmalar, “ne oluyoruz, nereye gidiyoruz”, soruları ile başlıyor. Ayrılırken de; “bayram kutlamayı da unuttuk, bayramınız kutlu olsun” sözleri gönülsüzce, ağızlardan dökülüveriyor. İnsanımızı bu kadar karamsar yapan ne? İnsanlar gelecek için neden bu kadar endişeliler? Oysa, resmi söylemlere bakılacak olursa, toplumun yıllardır karabasanı haline gelen ekonomik göstergeler iyileşiyor. Enflasyon tek haneli rakamlara geriledi. Türkiye büyüyor (!). O zaman bu karamsarlık niye? Büyümeden, faiz ve rant olanaklarından yararlanan küçük bir grubun dışındakilerin pay alamaması mı? Borçla finanse edilen büyümeden pay almamakla birlikte, faturanın yararlananlara değil de, kendilerine kesileceği duygusunun giderek güçlenmesi mi? Borçsuz yaşamayan, bu nedenle de dışa bağımlı hale getirilen devletin her türlü şantaja açık hale getirildiği düşüncesi mi? Cumhuriyetin kurduğu ekonomik yapının, günün koşullarına göre geliştirilmesi yerine özelleştirme adına yok edilmesi mi? Kamusal varlıkların tek tek yabancıların eline geçmesi nedeniyle geleceğe yönelik çözümsüzlüklerin çoğalması, yaratılan umutların gerçekleşme olasılığının tükenmesi mi? Bankalarını yabancılara satan sermayedarların tatile çıkma sevinçleri mi? Üretimin değersizleşmesi, üretim yapanın bedel ödemek zorunda kalması mı? Çiftçinin, maliyetlerini bile karşılamayan fiyatlar yüzünden, üretimden vazgeçmek zorunda kalması, tarlaların boş bırakılması mı? Büyümenin istihdam yaratmaması, işsizliğin çığ gibi büyümesi mi? Eğitimin düzeyinin sürekli düşmesi mi? Büyük umutlarla kapısına dayanılan AB’nin sergilediği ikiyüzlülük mü? Türkiye’yi Avrupa kulübüne katacak olan ekonomik reformlar ve destek vaatlerinin tükenmesi mi? Cumhuriyeti kuranların ellerinin tersi ile ittiği tüm taleplerin yeniden gündeme getirilmesi mi? AB’nin ülke bütünlüğü için tehdit olarak görülmeye başlaması mı? Demokrasi kriterleri adı altında Cumhuriyetin kazanımları ve ilkelerinin tehlikeye atılması mı? ??? Konuşmalar ilerlediğinde insanların karamsarlığının ve umutsuzluğunun nedenleri netlik kazanıyor. Aslında karamsarlık ve umutsuzluk yaratan sorunlar altından kalkılamayacak sorunlar olarak görülmüyor. Sorunları dile getirenlerin Türkiye’nin bunların üstesinden geleceği konusunda hiç kuşkuları yok. Kuşku, Türkiye’yi yöneten kadroların niteliklerinden kaynaklanıyor. Karamsarlık, kadroların Türkiye üzerine oynanan oyunlara zemin hazırladığı kuşkusundan; umutsuzluk ise ülke çıkarlarını savunabilecek kadrolarının tasfiye edilmesi, yeni kadroların da bu sorunların çözümü konusunda güven vermemesinden kaynaklanıyor. Kariyer ve liyakat ilkelerine uyulmadan yapılan kadrolaşma kamu hizmetlerinde kaliteyi düşürüyor. Hizmet kalitesinin düşmesi, sorunlara getirildiği söylenen çözümlerin düzeysizliği ise güven yıpranmasına neden oluyor. Peki partizanca kadrolaşma yüzünden bu kadar büyük bir karamsarlığa kapılmak gerekir mi? Kapılmamak gerekiyor. Ülkenin yetenekli kadroları hizmet sunma olanaklarına sahip değiller ama, bir yerlerde bekliyorlar. Önemli olan bu birikime sahip insanların gelişmelerden ve değişimden kopmaması, seçenek oluşturma iddiasındaki siyasi partilerin bu kadrolara sahip çıkarak, onların da katkılarıyla tüm sorunları çözecek konumda olduklarına halkı inandırabilmesidir. Bu yaklaşım, karamsarlık tünelindeki halk için, tünelin ucundaki ışık olacaktır. temizel@cumhuriyet.com.tr ABD’li yatırımcının gözü FED’de, kulağı Bush’ta yavaşlamanın büyük kısmının geride kaldığı ve ekonomik genişlemenin ayaklarının sağlam yere bastığını düşündüklerini ima ediyor. FED’in 2004 ortasından beri 17 kez aralıksız artırarak haziran ayında yüzde 5.25 seviyesine ulaşan faiz oranlarını değiştirmediğini açıkladığı yazılı metinde, “Ekonomi ılımlı bir hızda genişleyecek gibi görünüyor” denildi. KAVŞAKTAKİ TÜRKİYE RAPORU Rıza Moghadam: Kırılganlıklara dikkat! ANKARA/WASHINGTON (AA) Daha önce Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Masası Şefi olan ve halen IMF Başkanı Rodrigo Rato’ya danışmanlık yapan Rıza Moghadam, Türkiye’nin ekonomide çok önemli bir başarı yakaladığını, bu başarıyı korumak için “makro ekonomik istikrar ve yapısal ekonomik reformların’’ sürdürülmesi gerektiğini belirtti. Moghadam önderliğindeki bir heyet tarafından hazırlanan ve “Kavşaktaki Türkiye’’ ismini taşıyan rapora göre, Türkiye ekonomisindeki kazanımların korunması için sürdürülen politikalardan taviz verilmemesi gerekiyor. Türkiye’nin, Doğu Asya ekonomilerine benzer bir ekonomik büyüme trendi yakaladığına dikkat çeken Moghadam, “Türkiye’deki kırılganlığın daha da azaltılabilmesi ve makro ekonomik alanda daha da başarılı olabilmek için dolarizasyonun azaltılması gerekir. Dolarizasyonun azaltılabilmesi için enflasyonla mücadelenin güçlü şekilde sürdürülmesi gerekir, enflasyon düştüğü oranda, Türk Lirası cinsinden varlıklara talep de artacak ve dolarizasyonun yerini Türk Lirası alacaktır’’ dedi. Mali sektör reformunun, programın kalbini oluşturduğunu belirten Moghadam, Türkiye’deki olumlu ekonomik performansa karşın bazı kırılganlıkların devam ettiğinin altını çizdi. Moghadam, olumlu gidişatı tersine çevirebilecek kırılganlıkları, “yüksek dış borç ödemeleri, iç ve dış gelişmeler sonucu yatırımcı hissiyatında aniden meydana gelebilecek değişimler neticesinde döviz ve faiz oranlarındaki baskının artması, Türk Lirası’nın değer kaybetmesi, enflasyonla mücadelenin zarar görmesi, bankacılık sisteminin zayıflaması ve ödemeler dengesinin bozulması, ağırlıklı olarak kısa vadeli sermayeyle finanse edilen yüksek cari işlemler açığı ve işsizlik’’ olarak sıraladı. Üzümde tanıtım arayışı Arz fazlası nedeniyle çekirdeksiz kuru üzüm bu yıl da değerini bulamayınca, fındıkta olduğu gibi tanıtım atağıyla sorun aşılmaya çalışılacak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Çekirdeksiz kuru üzümde yaşanan arz fazlası sorunu, fındıkta olduğu gibi, tanıtım gruplarıyla aşılmak isteniyor. Salihli Ticaret ve Sanayi Odası’nın öncülüğünde oluşturulan Üzüm Tanıtım Plaformu, iç talebin artırılması için çalışma yapacak. Salihli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Talat Zurnacı, platformun oluşturulması konusunda TARİŞ, Dış Ticaret Müsteşarlığı, ihracatçı birlikleri, İzmir Ticaret Borsası, Manisa Ticaret Borsası, Akhisar, Alaşehir ve Sarıgöl ticaret ve sanayi odalarıyla görüştüklerini belirterek ‘‘Çekirdeksiz kuru üzümün bu yıl da değerini bulamadığı ortada. Fındık Tanıtım Grubu’nun gerek içerde, gerekse de dış ülkelerde yaptığı talep artırıcı çabaları takdirle izliyoruz. Biz de meslek odaları olarak bir araya gelebiliriz’’ dedi. Salihli Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Çelik de, ‘‘Fiyat bir önceki yılın ortalamasına yaklaştı. Ama üreticinin kullandığı mazot, gübre ve diğer girdilerin fiyatları artmaya devam ediyor’’ diye konuştu. Fiskobirlik, “Kavrulmuş Taraftar Fındığı” satışı için çalışmalara başladı. Taraftar fındıkla coşacak Ekonomi Servisi Fiskobirlik Yönetim Kurulu üyesi Hüsamettin Kaya, futbol takımları ile anlaşma yaparak statlarda kavrulmuş fındık satmayı planladıklarını duyurdu. Kaya, Fiskobirlik’in “Kavrulmuş Taraftar Fındığı’’ satışı için hazırlık içinde olduğunu belirterek “Türkiye’nin büyük takımları ile anlaşmaya çalışacağız. Takım yetkilileri daha önce ‘Gelin bu konuda görüşelim’ demişlerdi. Onlar satışlardan yüzde 20 kâr alacaklar. Bu girişimin çok kâr sağlayacağını tahmin ediyorum’’ dedi. Ayrıca püre ve fındık ezmesi üretimine de başlayacaklarını bildiren Kaya, büyük otellerde özellikle kahvaltıda fındık ezmesinin çok fazla tercih edildiğini, bu durumdan faydalanacaklarını söyledi. İNTERNET BANKACILIĞI RAPORU MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU 29 Ekim 2006 tarihi vesilesiyle Türk milletinin yüzyıllardır neden yaşadığını ve dileriz ilelebet yaşayacak olmasını gözden geçirelim. Aşağıda örneklerini verdiğimiz tüm yıkıcı çabalara rağmen yüksek ahlaki değerlere sahip olmamız bizi ayakta tutuyor. Osmanlı’nın yüzyıllarca kendi tebaasında yaşayan azınlıkların din özgürlüğüne karışmayan, hoşgörülü ve ahlaklı davranışını bugüne kadar hangi millet gösterebilmiştir? Bu nedenle de başına gelmedik kalmamıştır. Ermenilerin 1800’lerden itibaren kendilerine vefalı ve dostane davranan Osmanlı’yı arkadan vurmak için dini ve yalana dayalı uluslararası lobileri nasıl kullandığını,Doğu’da bağımsız bir Ermenistan Devleti kurmak için Batı’ya, Ruslara, Amerika’ya nasıl yalvardığını ve bu politikalarında da çok başarılı olduğunu tarih belirlemiştir. Aynı tarihsel davranışlarını bugün de gösteriyorlar. Azerbaycan’ın yüzde yirmi toprağını (Karabağ) Rusların yardımı ile alıp bir milyon Müslümanı nasıl dışarı attığını da yakın tarih olarak hepimiz biliyoruz. Halk diliyle et ve tırnak olduğumuz Kürt kardeşlerimiz şimdi neden kanla kurulmuş ülkemizin üniter yapısının baştan itibaren yan pamukm?superonline.com Sanal müşteriler 15 milyonu aştı Ekonomi Servisi Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Haziran 2006 döneminde bireysel internet bankacılığı hizmetleri için kayıtlı müşteri sayısının 15 milyon 368 bin 206 olduğunu bildirdi. TBB tarafından, birliğe üye 47 bankadan internet bankacılığı hizmeti veren toplam 27’sinin bilgilerinden oluşan ve Haziran 2006 dönemiyle başlatılan çalışma kapsamında, internet bankacılığı kullanımına ilişkin gelişmelerin izlenmesi amacıyla üçer aylık dönemler halinde “internet bankacılığı istatistikleri’’ başlıklı rapor yayımlanacak. TBB’nin web sitesinde yer alan raporda, Haziran 2006 döneminde 2 milyon 478 bin 523 bireysel müşteri tarafından en az bir kez internet bankacılığı işlemi yapıldığı belirtildi. Rapora göre, bu miktar, toplam kayıtlı müşteri sayısının yüzde 16’sını oluşturuyor. Haziran 2006 döneminde Mart 2006 dönemine göre aktif bireysel müşteri sayısında 128 bin 62, kayıtlı müşteri sayısında ise 626 bin 645 adetlik artış oldu. Haziran 2006 itibarıyla internet bankacılığı hizmeti kullanılarak yapılan yatırım işlemleri dışındaki finansal işlemlerin toplam adedi 37 milyon 713 bin seviyesindeyken, bunun tutarı 103 milyar 726 milyon YTL oldu. Türk Ulusu Uyanmalı ve Güçlü Olmalı lış olduğunu ve tartışılması gerektiğini belirterek federasyon seçeneklerini konuşmaya başladılar. Bu ulusun hangi bireyi Kürt kardeşine yan gözle baktı ve onun İstanbul ve Batı burjuvazisinde önemli bir yer almasına haset etti? Hayır bunu yapmadı, yaptığı şey; Doğu insanına “mert ve dürüst insandır” diye yüreğini açmasıdır... Hangi milletin içinde böyle bir sevgiyi görebilirsiniz; Kastamonulu bir kişi Kürtçe şarkıları dinlerken “bayılıyorum bu yanık türkülere” diyebilir. Bilmiyorlar mı ki, en güvenilir yaşam “Türkiye’nin bağrıdır” ve unutmamalıdırlar ki bağımsız Kürt devleti için verilen sözler Rusların Ermenilere verdikleri sözlerle aynıdır. Kıbrıslı Türk kendini zulümden kurtarmış anavatanına yıllar sonra Avrupa’ya rahat gidebilmek ve bazı nimetlerden yararlanmak için neden vefasızlık yapabiliyor? İcabında “Türkiye işlerimize burnunu sokmazsa daha iyi eder” diyebiliyor? Bütün bunlar, yüce milletimizin yeryüzünde en ahlaklı ve vicdanlı milletlerden biri olmasından ileri geliyor. Çok eleştirilebilecek yönlerimize, aydınlanma çabaları ve uygarlık sınavındaki başarısızlıklarımıza rağmen temelde hain, vefasız, yalancı, yalaka bir millet olmamamız ve sevgi dolu olmamız, tüm milletlerin birlikte hareket etmelerine rağmen bizi ayakta tutuyor. Ama artık çalışma ve uyanma zamanı. Bakın bu konuda Mustafa Kemal ne diyor: “..aziz yurdumuzun ve bahtsız ulusumuzun kurtuluşu .. konusunda türlü zamanlardaki derin düşüncelerimin özeti ve sonucu (olarak) diyebilirim ki, ben en iyi siyasetin, her türlü anlamıyla en çok güçlü olmakta bulunduğunu kabul ederim. En çok güçlü olmak deyiminden anladığım, yalnız silah gücü olduğunu sanmayınız. Tersine, bu bence güç toplamını oluşturan etkinliklerin sonuncusudur. Bence en çok güçlü olmak, bilim bakımından, teknik bakımından ve ahlak bakımından güçlü olmaktır. Çünkü bu saydığım değerlerden yoksun bir ulusun bütün bireylerinin en son silahlarla donatıldığını tasarlasak bile, güçlü olduğunu kabul etmek doğru olmaz. Bugünkü insanlık toplumunda insan olarak yer alabilmek için, eline silah almış olmak yetmez. ... Ülkemi ve ulusumu, pek iyi tanıdığım ve yoksun bulunduğumuz ilerlemeye eriştirebilmek için, huzur ve sükun ile, ama her halde özgürlük ve bağımsızlığı kurarak, çok sürekli çalışmak gerektiğine inanmış bulunuyorum.” Bunun için okuma ve eğitim seferberliği başlatmalıyız. Bu dönemde yaşantınız boyunca okuduğunuz kitabın onlarca katını okuyarak geçirmeliyiz. Bu uyanışı okuyarak, inceleyerek, sorgulayarak, tartışarak ve devamlı aktif halde olarak gerçekleştirmeliyiz. “Kime oy vereceğim ki” diye seçim sandığına gitmemezlik etmemeliyiz. Siyasetin içinde olmalıyız. Uyuyan, etrafındaki olayların farkındalığında olmayan bir millet olmak bize yakışmıyor. Çocuklarımıza Atatürk’ü ve şiirleri robot gibi ezberleteceğimize onlara tarih okutmak, olayları anlatmak, bilinçli bir yurttaş olmalarını sağlamak zorundayız. Eğer bunu yapmazsak, yani uyku halimiz devam ederse ahlaklı ve nitelikli bir millet olmamız, bizim parçalanmamızı engelleyemeye artık yetmeyecek… Çözüm Mustafa Kemal’in gösterdiği yoldur; uyanmak ve güçlü olmak. E N K A , 1 7 5 M İ LY O N AVRO KREDİ ALDI Ekonomi Servisi Enka İnşaat’tan borsaya gönderilen açıklamada, Enka İnşaat ve Sanayi AŞ ile Bayerishe Hypo/Und Vereinsbank AG arasında 175 milyon Avro tutarında kredi anlaşması imzalanacağı belirtildi. Kredi, şirketin gayri nakdi kredi ihtiyaçlarında kullanılmak üzere alındı. TAV ’ D A N Ü C R E T AÇIKLAMASI Ekonomi Servisi TAV (Tepe Akfen Ortak Girişimi), TAV tarafından işletilen Ankara Esenboğa ve İzmir Adnan Menderes havalimanlarında yolcu servis ücretlerinin 15 dolardan 15 Avro’ya çıkarılmasıyla ilgili olarak yapişletdevret ya da kiralama yöntemiyle işletmekte oldukları tüm havalimanlarında yolcu servis ücretlerinin Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından belirlendiğini açıkladı. TAV tarafından yapılan açıklamada, DHMİ Genel Müdürlüğü ile yapılan sözleşmeler gereğince, DHMİ tarafından belirlenen ücretlerin havayolları ya da yolculardan tahsil etme görevinin TAV tarafından yerine getirildiği hatırlatıldı. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle