25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EKİM 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal, Ağar’ın iktidarın yaklaşımını paylaşır bir çizgi içine girdiğini söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘İç savaşa sürükleniriz’ AKP’li Arslan yaşamını yitirdi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Yozgat Milletvekili İlyas Arslan, Ankara’daki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Önceki gün akşam katıldığı iftar yemeğinden sonra geç saatte evine gelen Arslan, bir süre sonra rahatsızlanarak yaşamını yitirdi. Arslan’ın cenazesi, Yozgat’ın Sorgun ilçesinde toprağa verildi. İlyas Arslan, 1956 yılında Yozgat’ın Sorgun ilçesinde doğdu. Erzurum Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olan Arslan, özel sektörde yöneticilik yaptı. Kapatılan Fazilet Partisi ile AKP’nin kurucu üyeleri arasında yer alan Arslan 20 ve 21. dönemlerde de TBMM’de Yozgat milletvekili olarak bulundu. Arslan, evli ve 3 çocuk babasıydı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal terör tartışmalarına dikkat çekerken ‘‘Bu yanlış politikanın merkezinde AKP var. Ağar da, iktidarın açıkça dillendiremediği, bir anlayışa hizmet eder bir açıklama yaptı. Eğer şimdi teröristi hedef almazsan iç savaşa sürüklenirsin’’ uyarısında bulundu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün NTV’nin sorularını yanıtladı. Baykal, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın açıklamalarından sonra muhalefet partileri arasında yaşanan tartışmalarla ilgili bir soru üzerine ‘‘Biz, işimizi, görevimizi yapıyoruz. Ülkenin terör sorunu var. Bu konuda iktidara yönelik eleştirilerimiz var. Bir muhalefet partisi lideri çok şaşırtıcı bir şekilde iktidar partisinin yaklaşımını paylaşır bir çizgi Nakşi Fevzi’nin Balyozu... Aslında Başbakan’ı otomobilin içinde unutan düşünce Türkiye’de iktidar olmadı mı? Başbakan Erdoğan’ı otomobilin içinde unutan salt şoförü değil, arka koltukta oturan Ömer Çelik de var... Önceki akşam elinde balyozla TV’lerde konuşan AKP’li ‘‘vekil’’i dün sabah bazı gazetelerin birinci sayfasında görünce şu soru geldi aklıma: ‘‘Gerçekten Türkiye çağın neresinde?’’ Elinde ‘‘balyozla’’ gazetecilere poz veren, ‘‘Balyozun orada olması Allah’ın lütfu’’ diyen AKP Bingöl Milletvekili Fevzi Berdilek’i ben bir yerlerden anımsıyorum... Hani şu ünlü ‘‘Barbie Operasyonu’’ndan... Muhterem vekil ve elindeki ‘‘balyoza’’ şöyle uzun uzun baktım... Maşallahı var vekilimizin doğrusu!.. Balyozcu Fevzi Paşa mı desem yoksa Baltacı Mehmet Paşa mı karar veremedim... Berdilek’in elindeki balyozun “Erdoğan’ı kurtaran balyoz” olmadığı ortaya çıktı... Tüm bunlar olup biterken ‘‘vekil’’in seçildiği Bingöl yöresinde 15 yaşındaki kız çocukları, dedeleri yaşındaki 40 torun sahibi adamlarla ‘‘imam nikâhı’’yla evlendiriliyorlardı... Oralarda açlık, yoksulluk, işsizlik kol geziyordu... Hastalar hastaneye gidemezken kız çocukları okula gönderilmiyordu... Türkiye’yi AB’ye taşıyacağını, demokrasiyi bir yaşam biçimi yapıp özgürlükleri genişleteceğini sık sık gündeme getiren ‘‘balyoz düşünce’’, 301. madde söz konusu olunca nedense kıvırıyordu?.. ??? Türkiye’de son yıllarda ‘‘Türkiyeli’’ kelimesi yaygınlaşıyor, demokrasi ve özgürlükler ‘‘İskenderpaşa Cemaati’’nin istekleri doğrultusunda gelişiyor... Akşam gazetesinde bir dizi yazı yayımlanıyor ‘‘Fethullah Gülen ve Nurcular’’la ilgili... Dönen dolapları anlatan kişi Boğaziçi Üniversitesi mezunu eski bir ‘‘şakird’’ Barış Müstecaplıoğlu... Genç yazar sadece ipuçları verebiliyor Fethullahçıların ‘‘gazabından’’ korktuğu için... Barış’a öyle saldırılar geliyor ki belki bir yerlerde saklanıyor, ne olur ne olmaz, diye!.. Laik demokratik Cumhuriyet tarikat şeyhleriyle kuşatılmış... Boğaziçi Üniversitesi bugün tarikat şeyhlerinin ‘‘şakirdleri’’ tarafından ‘‘abluka’’ altına alınmış... Bazı öğrenciler ‘‘Üniversiteye gitmekten korkuyoruz’’ diyorlar... Barış Müstecaplıoğlu yazı dizisinde gelen mektupları da yayımlıyor... Bakın, Fethullahçıların ne mal olduğunu anlamanız için yayımlanan bir mektubu olduğu gibi aktarıyorum: ‘‘Gerçekten aklın başında olsa 7’den 70’e bu okulları, müesseseleri, burada canları pahasına çalışan ve bunu sadece ve sadece Allah’ın rızası için yapan hizmet eri insanları ve bunu Allah’ın inayet ve keremiyle ve Resulullah Efendimizin desteği ve müjdesiyle teşvik eden Hocaefendi’ye bırak dil uzatmayı, minnettar kalırsın. Rabbim seni seçmiş almış o ortamlara koymuş ama kıymetini bilememişsin! O, yerden yere vurduğun insanlar seni esfeli safilin’den çekip kurtarmaya çalışırken sen bile bile onların kurtarıcı ellerini bırakıp karanlıklara yuvarlandın! Apaydın olmak varken karanlığı seçtin. Öteki dünyayı boyladığında anlayacaksın Hanyayı Konya’yı! Sen aslında bu kitabınla Türk düşmanı olduğunu gösteriyorsun...’’ Gördünüz mü nereden nereye geldim yine... Vekilimiz Nakşi Fevzi’nin ‘‘Barbie Operasyonu’’nu anlatmayacağım ‘‘özel yaşam’’a girdiğinden... Nakşi vekilimiz Bingöllüdür... Bingöl’ün neyi ünlüdür? Balı, Nakşisi ve Hizbullah’ı... ??? Başta belirttim: Türkiye’yi çağdışı bir düşünce yönetiyor... Amerikan Wall Street Journal’de ‘‘Bay Erdoğan’ın Türkiyesi: Daha fazla İslam, daha az Atatürk’’ başlıklı bir yazı yayımlandı... Michael Rubin’yazdığı makalede aynen şöyle diyor: ‘‘Laik ve Batı’ya dönük Türkiye’nin geleceği risktedir. Türkiye’de demokrasi söylemi, demokratik olmayan gündemlerini ilerletmek isteyen partilerden gelmektedir. Türkiye’de bazı siyasiler ve yetkililer anayasayı korumaya çalışırken ABD’li diplomatların İslamcı tehdidi önemsememeleri düşündürücüdür...’’ Bugün Türkiye giderek sıkıştırılıyor... Kuzey Irak’ta bir devlet kuruluyor, Kürt liderler Güneydoğu’daki lise mezunu gençlerimize burs verip üniversitede okuma olanağı sağlarken Türkiye ne yapıyor? Güneydoğu’da yaşayan gençler Kürt olsun, Arap olsun, Süryani olsun bizim insanlarımız değil mi? ? CHP lideri Baykal, “Terörün hedefi ülkeyi bölmek, arkasında yabancı güçler var. Bunları görmezlikten gelirsek, sadece bölünmekle kalmayız, iç savaş yaşanır. Hem Güneydoğu’da yaşanır, hem de Anadolu’nun diğer yerlerinde’’ dedi. içine girdi. İktidarın açıkça dillendiremediği, bir anlayışa hizmet eder bir yaklaşım içinde olunca eleştirilerimizin muhatabına dönüştü’’ dedi. Ağar’ın ‘‘bir öneri getirmediğini, bir temennide bulunduğunu’’ kaydeden Baykal, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Sadece gerçekçi olmayan bir temenni söylemekle yetinirseniz altında ne var diye sorarlar. Dünya temennilerle yürümüyor. Terörün hedefi ülkeyi bölmek, arkasında yabancı güçler var. Bunları görmezlikten gelirsek, sadece bölünmekle kalmayız, iç savaş yaşanır. Hem Güneydoğu’da yaşanır, hem de Anadolu’nun diğer yerlerinde. Biz ayrışamayız, etle tırnak gibiyiz. Şimdi teröristi hedef almazsan, iç savaşa sürüklenirsin. Bu yanlış politikanın merkezinde AKP var. Başbakan’ın terör konusundaki yaklaşımı hiçbir zaman güven verici olmadı. Muhalefetten gelen yanlış terör anlayışına da destek vermeyiz.’’ yöneltilen bir soru üzerine de CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘‘Askersiyasetçi tartışmasına sürüklenmekten kaçınmak gerekir. En hassas olmamız gereken konu budur. TSK’nin üniter devlet, laik devlet, ulusal bütünlük konularında duyarlılıkları var. Bu konularda kaygı görürse konuşur. Kendini sorumlu saymasının tarihsel nedenleri var. Bunu anlamak gerekir’’ yanıtını verdi. Baykal, ‘‘CHP artık sosyal demokrat değil’’ eleştirilerine de ‘‘Biz sosyal demokrasiyi halkın içinde öğreniyoruz. Yukarıdan talimatlar var, buna kim karşı çıkıyor, CHP. O zaman CHP sosyal demokrat değil, hadi canım sende. Siz kim oluyorsunuz? Ulu salcılık temel ilkelerimizden biridir’’ karşılığını verdi. Baykal, uluslararası bir kuruluşun yaptırdığı araştırmanın sonuçlarına göre İstanbul’da yüzde 32’nin üzerinde birinci parti göründüklerini sözlerine ekledi. Finlandiya planı Baykal, Kıbrıs konusundaki Finlandiya planını sert bir dille eleştirdi. Baykal, ‘‘Annan Planı oylanmadan Türkiye’ye şu söz verildi, KKTC’ye yönelik izolasyon kalkacak. Ne oldu? Planı reddeden Rumlar AB’ye tam üye girdi, yarım devlet, tam üye. Ona büyük ikramiyeyi verdiniz, bize amortiyi verin, izolasyonu kaldırın, dedik. İpe un serdiler. Şimdi de Maraş’ı istiyorlar. Musul’u da BM’ye verdik. Verince o da gider’’ görüşünü dile getirdi. Hukuk işlemiyor Baykal, Türkiye’nin Terörle Mücadele Özel Koordinatörü Emekli Orgeneral Edip Başer’in açıklamalarıyla ilgili soruya, ‘‘Bir süredir hukuk işlemiyor Türkiye’de. Bir teslimiyet görülüyor. Bazı belediye başkanları çok ciddi hukuk ihlalleri içinde’’ yanıtını verdi. TSK ile siyasetçiler arasındaki tartışmalar anımsatılarak O Sağlık sistemi iflasın eşiğinde DALAR VE SENDİKALAR: İstanbul Haber Servisi Tabip odaları ile çeşitli sağlık sendikaları, AKP hükümetinin sağlık politikalarının bilimsel olmadığını, ticari olduğunu belirterek sağlık sisteminin iflasın eşiğine geldiğini söylediler. Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacılar Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri dün İstanbul Tabip Odası’nda bir araya gelerek AKP hükümetinin sağlık politikalarını değerlendirdiler. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen, sağlık sisteminin bir kaos ve belirsizlik içinde olduğunu belirterek, “Tüm bu belirsizlik ve kaos ortamı, sağlık çalışanlarını ve yurttaşları zor durumda bırakıyor” dedi. TTB Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy da “Sağlık harcamaları 2003 yılında yaklaşık 910 milyar dolardan, 2005 yılı itibarıyla 1920, 2006 yılında yaklaşık 2324 milyar dolara çıkmıştır” açıklamasını yaptı. “Sağlıkta Dönüşüm” adı altındaki programın yurttaşlar ve sağlık çalışanları için olumsuz sonuçlar doğurduğunu anımsatan Gürsoy, programın sağlığı özelleştirdiğini vurguladı. Sağlık Bakanlığı’nın eğitim hastanelerindeki kadrolaşmasının da hızla devam ettiğini anımsatan Gürsoy, şef atamalarının da bilimsel, objektif olmadığını kaydetti. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, Genel Sağlık Sigortası’nın (GSS) 1Ocak 2007 yılında yürürlüğe girmesiyle büyük bir kaosun yaşanacağını dile getirdi. SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli ise “Bugün İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde dejenfektan ve enjeksiyon malzemelerinin kalmadığını görüyoruz. Kamu ve eğitim hastaneleri batıyor” dedi. Çakıcı davası mahkemeye iade ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Karagümrük Spor Kulübü Lokali baskını nedeniyle Alaattin Çakıcı’nın, 14 yıl 9 ay 20 gün ve diğer 8 sanığın çeşitli hapis cezalarına çarptırıldığı dava dosyasını, yerel mahkemeye iade etti. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı, sanıkların temyizi üzerine inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, şikâyetçi mağdurlardan Tuncay Uslu ve İsmail Şahin’e gerekçeli kararını tebliğ edilmediğini saptadı. Daire, gerekçeli kararın bu kişilere tebliğ edildikten sonra temyiz incelemesinin yapılmasına karar vererek dava dosyasının, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iade edilmesini kararlaştırdı. Daire, temyiz incelemesini, yerel mahkemenin tebligat işlemini yerine getirmesinden sonra yapacak. İlk kez dün dışarı çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aksa Camii’nde cuma namazını kıldı. (AA) Başbakan, gazetecilere ‘Herhangi bir şey yok, gayet iyiyim’ dedi Erdoğan, kendine geldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Salı günü aniden rahatsızlanmasının ardından 9 saat hastanede tedavi gören, daha sonra da evinde dinlenmeye çekilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün ilk kez dışarı çıktı. Başbakan Erdoğan, dün saat 06.40 sıralarında, Keçiören’deki evinden ayrılarak vefat eden AKP Yozgat milletvekili İlyas Arslan’ın Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Açelya Apartmanı’nda bulunan evine gitti. Yaklaşık 40 dakika burada kalan Erdoğan, ziyaretin ardından tekrar evine döndü. Başbakan Erdoğan’ın taziye ziyaretine, eşi Emine Erdoğan da katıldı. Cuma için yeniden çıktı Erdoğan, öğle saatlerinde evinden bir kez daha çıkarak, Aksa Camisi’nde cuma namazı kıldı. Erdoğan, basın mensuplarının sağlık durumu ile ilgili soruları üzerine, ‘‘Herhangi bir şey yok, gayet iyiyim. Hepinizin bayramını şim diden kutluyorum. İyi bayramlar’’ dedi. Daha sonra makam aracına binerek camiden ayrılan Başbakan Erdoğan’a, caminin karşısında bulunan Toygar Börekçi İlköğretim Okulu öğrencileri yoğun tezahüratta bulundu. Bunun üzerine makam aracını durdurarak öğrencilere el sallayan Erdoğan, ardından konutuna döndü. Daha sonra Erdoğan eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte bir süre dinlenmek için Marmaris’e gitti. Kaçakçılıkla suçlanan müsteşarın disiplin toplantısına katılmasına karşı çıkan üye işinden oldu Ahmet Taner Kışlalı anılıyor ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren Gazetemiz Yazarı Ahmet Taner Kışlalı, katledilişinin 7. yıldönümünde bugün İzmir’de de anılıyor. ADD İzmir Şubeleri tarafından düzenlenen etkinlik, Cumhuriyet Alanı’nda saat 11.00’de başlayacak. Yapılan açıklamada, tehlikeyi gören ve cumhuriyete sahip çıkmak isteyen duyarlı yurttaşların alanda toplanması istendi. ‘Etik değil’ dedi, görevden alındı İLHAN TAŞCI ANKARA Gümrükler Muhafaza Genel Müdür Vekili Cemil Emre görevinden alındı. Emre’nin, kaçakçılık olayına karışan gümrükçülerin memurluktan çıkarılmasının görüşüldüğü toplantıya aynı kapsamda suçlanan Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin’in katılmasına ‘‘etik’’ olmadığı gerekçesiyle karşı çıktıktan sonra görevden alınması dikkat çekti. Emre’nin yerine Güm rük Kontrolörü Ali Nurol atanırken, başmüfettiş olan Emre, Teftiş Kurulu’na döndü. Cemil Emre’nin görevden alınmasında, Şahin’in de adının karıştığı kaçakçılık dosyasının görüşüldüğü Yüksek Disiplin Kurulu toplantısındaki tutumu ve yaşanan ‘‘etik’’ tartışmalarının etkili olduğu belirtiliyor. Alınan bilgiye göre, gümrük müfettişlerince ‘‘kaçakçılığa yardım’’ ettikleri savıyla Gümrükler Genel Müdür Yardımcısı Remzi Akçin ve İzmit Gümrük Başmüdür Vekili Şükrü Keleş’in devlet memurluğundan çıkarılmaları istemi görüşülmek üzere Yüksek Disiplin Kurulu, Şahin’in başkanlığında toplandı. 5 Ekim’deki toplantıda yaşananların imza altına alındığı tutanağa göre Teftiş Kurulu Başkanvekili Adnan Uzer, Gümrükler Muhafaza Genel Müdür Vekili Cemil Emre ile 1. Hukuk Müşaviri Nevin Kan, Gümrük Müsteşar Vekili’nin raporun içeriği nedeniyle toplan tıya katılmasında hukuken bir sakınca bulunmadığını, ancak aynı olayda Şahin’in Kaçakçılıkla Mücadele Yasası uyarınca ‘‘kaçakçılığa yardım’’ ile suçlanması nedeniyle toplantıya başkanlık yapmasının ‘‘etik’’ olarak uygun olmadığını belirttiler. Usul tartışmaları üzerine toplantı erteledi. Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü Cemil Emre, önceki gün Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in onayıyla görevinden alındı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 AB TEMSİLCİSİ KRETSCHMER: ‘Dinci tehdit için orduya gerek yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hans Jörg Kretschmer, Türkiye’nin, Fransız meclisinin sözde Ermeni soykırımının inkârını suç sayan yasa teklifi ile TCY’nin 301. maddesini aynı kefeye koymaması gerektiğini söyledi. Kretschmer, Reuters’a verdiği demeçte, ‘‘Fransa’nın yasa teklifi, örneğin ‘Soykırım yok’ gibi belirli bir açıklamayı engellemeye yönelik. Ancak TCY’nin 301. maddesi genelde siyasi meseleler üzerinde tartışmayı engelliyor. Örneğin bir kadın, vicdani retçilerin askerlik yapıp yapmaması gerektiğini sorguladığı için mahkemeye çıktı. Fransa’nın yasa teklifi ile 301’i kıyaslamak, gerçekten elma ile armudu kıyaslamak gibi’’ diye konuştu. Türk ordusu hakkındaki görüşlerini de ifade eden Kretschmer, ‘‘AB’ye katılım sürecinin şu andaki görevi, sivil kurumları, eğer ortaya çıkarsa herhangi bir olası köktendinci tehdidin baskı altına alınabileceği biçimde inşa etmek ve güçlendirmek. Bu tür bir şey için orduya ihtiyacınız yok’’ dedi. İKİLİ TEMASLARDA BULUNACAK ÇALIŞKAN’DAN KORUMA AÇIKLAMASI: DÜZELTME Gazetemizin 16 Ekim 2006 tarihli sayısında çıkan baro haberinde, Isparta Barosu Başkanlığı’na seçilen Gamze Budak’ın ilk kadın baro başkanı olduğu yazılmıştır. Türkiye’nin ilk kadın baro başkanlığını 19691978 yılları merhum avukat Nermin Özkaya Elazığ Barosu Başkanlığı’na arka arkaya 5 kez seçilerek yapmıştır. Düzeltir özür dileriz. Babacan Fransa’ya gidiyor MAHMUT GÜRER ‘Emniyetin zafiyeti yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın rahatsızlandıktan sonra aracında kilitli kalmasıyla ilgili olarak, ‘‘Emniyet teşkilatı açısından bir zafiyet olduğunu düşünmüyorum’’ dedi. İsmail Çalışkan, haftalık basını bilgilendirme toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Emniyet teşkilatında, başbakan ve bakanların korunmasına yönelik yönetmelik bulunduğunu kaydeden Çalışkan, bu yönetmelik çerçevesinde başbakan ve bakanların korumasının yapıldığını anımsattı. Koruma birimlerinde görev alacak kişilerin hepsinin bu eğitimden geçirildiğini anlatan Çalışkan, ‘‘Başbakanlık Koruma Şube Müdürlüğü’nün inisiyatifinde koruma hizmeti gerçekleştirilmektedir. Emniyet teşkilatı açısından bir zafiyet olduğunu düşünmüyorum’’ dedi. ANKARA Hükümetin, Fransa Meclisi’nin ‘‘Ermeni soykırımını inkâr edenlere para ve hapis cezası verilmesi’’ yönündeki tasarıyı kabul etmesinin ardından aldığı, siyasi ilişkileri alt düzeye indirgeme kararı uygulamaya konulamıyor. Devlet Bakanı Ali Babacan’ın Avrupa Kalkınma Bankası tarafından düzenlenen bir program çerçevesinde 1314 Kasım tarihlerinde Fransa’ya gide ceği ve burada Fransız meslektaşlarıyla ikili temaslarda bulunacağı öğrenildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre Ankara, Fransa’yla siyasi ilişkileri alt düzeyde tutma yönündeki kararını askıya aldı. Bu kapsamda Babacan, Avrupa Kalkınma Bankası tarafından düzenlenen ve üye ülkelerin bakanlarının bulunacağı toplantıya katılmak üzere Paris’e gidecek. Babacan, Fransız meslektaşları ile görüşecek. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle