25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EKİM 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM Adalet Alt Komisyonu’nda, Kaçakçılıkla Mücadele Yasa Tasarısı görüşülüyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Her şey Unakıtan için EMİNE KAPLAN Nobel ve Pamuk... Orhan Pamuk ‘‘Nobel’’i aldı, kıyamet koptu... Pamuk bir edebiyatçı mı? Edebiyatçı!.. Orhan Pamuk’un bir İsveç gazetesine verdiği o talihsiz demece elbet katılmıyorum... Benim, Pamuk’un düşüncelerine katılmamam, onun edebiyatçı kimliğini yok etmez... Roman olsun, şiir olsun, öykü olsun, müzik olsun sanatın her dalı evrenseldir... Dünyada edebiyatın gücü şiirle, romanla, öyküyle sınanır... O nedenle Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanması Türkiye için önemlidir. Ancak Türkiye bireysel başarılarla bir yere gidemez. Bugün bireysel başarılarla adını duyurmuş ya da duyurmamış pek çok bilim insanımız tiyatrocumuz, sinemacımız, müzisyenimiz var... Toplumlar bireysel başarılarla ne doğru dürüst çağdaşlaşabiliyorlar ne de demokrasiyi yaşam biçimi olarak görebiliyorlar... Tarikat şeyhlerinin, şıhlarının kuşatması altındaki Türkiye’de hâlâ aydınlar, yazarlar, sanatçılar baskı görüp 301’den yargılanıyorlarsa siz dünyadaki tüm ödülleri alsanız da uygar bir toplum olamazsınız... Orhan Pamuk’la ilgili yorumları okudum dün sabah... Bazıları, bundan sonra dünya kamuoyunda Türk yazar ve şairlere yönelik ilginin artacağını vurgularken, bazıları ödülün ‘‘siyasi’’ olduğunu belirtiyorlar... Bence, Orhan Pamuk’un ödül alması, Türkiye’de yazarların çoğunun eserlerinin dünya dillerine çevrilip yayımlanacağı anlamına gelmez... Zaten Nâzım Hikmet’in, Aziz Nesin’in, Yaşar Kemal ve kimi romancı ve yazarın kitapları yurtdışında çevrilip yayımlandı... ??? İşin içine siyasetin girdiği savlarına gelince... Elbet roman sanatı yaşamı anlatır ve siyasetten soyutlanmaz... Ünlü Çek romancısı Milan Kundera Can Yayınları’ndan çıkan ‘‘Roman Sanatı’’nda roman algısının, Cervantes’ten yola çıkarak Kafka’dan, Broch’tan, Musil’den alıntılar yaparak siyasal ve tarihsel işlevini de anlatır... Edebiyatçı muhaliftir!.. Muhalif olmayan bir edebiyatçı ne tanınır, ne kitapları satar ne de ödül alır!.. Edebiyatla az da olsa ilgili bir gazeteci olarak ben Yaşar Kemal’i, Tahsin Saraç’ı, Orhan Kemal’i, Samim Kocagöz’ü, İlhan Berk’i, Oktay Akbal’ı, Adalet Ağaoğlu’nu, İnci Aral’ı severim.. Onat Kutlar’ı, Erdal Öz’ü, Milan Kundera’yı, Kafka’yı, Nâzım’ı, Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı Ataol’u, Nihat’ı, Mahmut Şevket Esendal’ı, Adonis’i, Mahmut Derviş’i, Tanizaki’yi, Aziz Nesin’i, Muzaffer Buyrukçu’yu, Cemil Kavukçu’yu beğenerek okurum... Daha adlarını saymadığım pek çok Türk ve yabancı yazar vardır sevdiğim ve okuduğum... Dünyadaki tüm hareketlilik siyasidir... Müzikte de böyledir, edebiyatta da... Kendisini demokrasinin ve özgürlüklerin beşiği sayan Fransa ‘‘Ermeni Soykırımı’’ kararıyla siyaset yapıyor... Peki bu siyasetin adı ne? Rezillik!.. Değişen bir dünyada yaşıyoruz... Oysa Türkiye bir başka yöne çekiliyor. Bu yön, ‘‘Ilımlı İslam’’dır. Ne yazık ki kendilerini ‘‘milliyetçi’’ olarak tanımlayanlar da ‘‘Türkİslam Sentezi’’ni savunuyor, tarikat şeyhlerine, şıhlarına kucak açıyor... Muazzez İlmiye Çığ’dan İlhan Selçuk’a; Musa Kart’tan İpek Çalışlar’a pek çok aydın, yazar, bilim insanı yargılanıyor, Ece Temelkuran’ın ‘‘Ne Anlatayım Ben Sana’’ adlı kitabı cezaevlerinde yasaklanıyor... ??? Kendimden söz etmeyi hiç sevmem!.. Nurettin Veren Fethullah Gülen’i anlatıyor yazı dizim 18 ay önce durduruldu... İçeriği bilinmeyen bir yazı, yargıç tarafından nasıl durdurulur?.. Burası Türkiye, olur böyle şeyler!.. Orhan Pamuk, Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı, kutluyorum... Ben Orhan Pamuk’tan tek şey istiyorum bir gazeteci olarak: ‘‘Fransa’nın Ermeni Soykırımı kararıyla ilgili bir şeyler söylesin. Bu yüzkarası, alçakça karar hakkında bir şeyler söylesin!..’’ Pamuk, beklediğim açıklamayı da yazımı yazdıktan birkaç saat sonra yaptı: “Fransa’da eleştiri ve özgürlük geleneği bulunuyor, ancak alınan bu karar bu geleneklerle bağdaşmadı.” Deniz Baykal’ın evinde keşif ? ANKARA (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan aleyhine açtığı manevi tazminat davası kapsamında, Baykal’ın villasında, ‘‘kamu alanına tecavüz’’ iddialarını araştırmak üzere bilirkişilerce keşif yapıldı. Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıcı Zeki Deniz başkanlığındaki bilirkişi heyetinde, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’nden bir mimar ve mühendis de yer aldı. Heyet, Angora Evleri’ndeki villanın bahçe ve bodrum katında bazı ölçüm ve incelemeler yaptı. ANKARA Albaraka Türk’te yöneticilik yaptığı dönemde hayali ihracat yapmakla suçlanan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan için çeşitli af girişimlerinde bulunan AKP, Unakıtan’ı korumayı sürdürüyor. TBMM Adalet Alt Komisyonu’nda, Kaçakçılıkla Mücadele Yasa Tasarısı’nın Unakıtan’a af getirdiği belirtilen hükümleri aynen benimsendi. TBMM Adalet Komisyonu’nda oluşturulan alt komisyon, Kaçakçılıkla Mücadele Yasa Tasarısı üzerindeki görüşmelere başladı. Komisyon, Unakıtan’a af getirdiği dile getirilen düzenlemelerde hiçbir değişikliğe gitmedi. Unakıtan, Albaraka Türk’te yönetici olduğu dönemde aracı oldukları bir ihracat işleminin hayali olduğu gerekçesiyle ‘‘teşekkül halinde kaçakçılık’’ yapmakla ? TBMM Adalet Alt Komisyonu, Kaçakçılıkla Mücadele Yasa Tasarısı’nın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a af getirdiği belirtilen hükümleri aynen benimsedi. Tasarı, Unakıtan’ın da yargılandığı hayali ihracat suçlarıyla ilgili af düzenlemeleri öngörüyor. AKP’nin bu düzenlemelerle, Unakıtan’ın bir aftan yararlanamaması durumunda diğerinden, diğer düzenlemelerden de yararlanamaması durumunda etkin pişmanlık göstererek para ödeme yoluyla hapisten kurtarılmasını planladığı belirtiliyor. suçlanıyor. Alt komisyonun benimsediği düzenlemelere göre hayali ihracatın teşekkül halinde işlenmesi suçu yasa kapsamından çıkarılıyor. Bunun yerine suçun örgüt aracılığıyla işlenmesi hükmü getiriliyor. Tasarıda, ayrıca hayali ihracat yoluyla devletten KDV ve benzeri teşvikler sağlama suçları Türk Ceza Yasası’ndaki (TCY) ‘‘nitelikli dolandırıcılık’’ suçu kapsamına alınıyor. TCY’nin söz konusu maddesi, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Tasarıyla hapis cezasında değişiklik olmamakla birlikte para cezası ortadan kaldırılıyor. Tasarıda, hayali ihracatın aracı şirket üzerinden gerçekleşmesi durumunda ceza yaptırımının imalatçı veya tedarikçi ihracatçılar hakkında uygulanması öngörülüyor. Aracı şirket yetkililerinin bu durumu bilerek ihracatı gerçekleştirdikleri takdirde cezalandırılması hükme bağlanıyor. Tasarıyla getirilen diğer bir düzenlemeyle kaçakçılık suçlarına da etkin pişmanlık getiriliyor. Buna göre soruşturma sürecinde etkin pişmanlık gösterecek kişi, suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin 3 katı, kovuşturma sürecinde ise 5 katı kadar parayı ödemesi durumunda hapis cezasından kurtulacak. AKP’nin bu düzenlemelerle, Unakıtan’ın bir aftan yararlanamaması durumunda diğerinden, diğer düzenlemelerden de yararlanamaması durumunda son olarak etkin pişmanlık göstererek para ödeme yoluyla hapisten kurtarılmasını plan ladığı belirtiliyor. Alt komisyon, Unakıtan ile ilgili düzenlemeleri korurken, tasarının bazı maddeleri üzerinde değişikliğe gitti. Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın Türkiye’ye ithal eden; eşyayı sahte belge kullanmak suretiyle gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin Türkiye’ye ithal edenlere verilecek hapis cezasının üst sınırı 3 yıldan 5 yıla çıkarıldı. Alt komisyon, tasarıya petrol kaçakçılığıyla ilgili maddeler ekledi. Buna göre 5015 sayılı Petrol Piyasası Yasası hükümlerine göre akaryakıta katılması gereken ulusal markeri yetkisiz olarak üreten, satışa arz eden, satan, yetkisiz kişilerden satın alan, kabul eden, bu özelliğini bilerek nakleden veya bulunduran kişiye 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 21 bin güne kadar adli para cezası verilecek. CHP’den ‘izinsiz konuşma’ yazısı ? ANKARA (ANKA) CHP Grubu, milletvekillerinden ‘‘izin almadan televizyon programlarına katılmamalarını’’ istedi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, milletvekillerine gönderdiği yazıda medyaya izinsiz konuşmamalarını istedi. Yazıda, son günlerde gelişen ve ülke gündemini sıcak hale getiren iç ve dış siyasal gelişmelerin ivme kazandığı, ayrıca 1 Ekim’de başlayan TBMM çalışmalarına koşut olarak Türkiye’nin seçim yılına girdiği ve yoğunlaşan siyasal tartışmaların fiili bir kampanya ortamı yarattığı belirtildi. A KP 3719 BÜROKRAT ATADI Kadrolaşma rekortmeni Bakan Aksu ? Bürokrat atamalarına ilişkin soru önergelerine verilen yanıtlar konusunda açıklama yapan DYP’li Kandemir’e göre, AKP her 9 saat 6 dakikada bir bürokrat; günde 2.5 bürokrat; ayda 81 bürokrat ataması yapmış. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan’ın soru önergelerine verilen yanıtlar, AKP iktidarı döneminde 3 bin 719 bürokrat ataması yapıldığını ortaya koydu. Kandoğan, ‘‘Her 9 saat 6 dakikada bir bürokrat; günde 2.5 bürokrat; ayda 81 bürokrat ataması yapılmıştır. Bu rakamlar bürokratik kadrolaşmanın kuşatmaya dönüştüğünü ortaya koymaktadır’’ dedi. DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan, bürokrat atamalarına ilişkin soru önergelerine çeşitli bakanların verdiği yanıtlarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Buna göre 1 Aralık 2002 ile 25 Eylül 2006 tarihleri arasında, 26’sı müsteşar, 112’si müsteşar yardımcısı, 243’ü genel müdür, 480’i genel müdür yardımcısı, 1175’i başkan veya daire başkanı, 1299’u il müdürü, 351’i müşavir, 26’sı müstakil başkan, 3’ü genel sekreter ve 4’ü de genel sekreter yardımcısı olmak üzere toplam 3 bin 719 kişinin ataması yapıldı. En fazla atamayı 392 kişiyle İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, en az atamayı ise 7 kişiyle Devlet Bakanı Mehmet Aydın yaptı. Kandoğan’a verilen yanıtlara göre diğer bazı bakanların bürokrat atamaları da şöyle: Başbakanlık ve bağlı kuruluşlar: 193, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül: 254, Adalet Bakanı Cemil Çiçek: 115, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan: 140, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik: 141, Sağlık Bakanı Recep Akdağ: 157, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım: 64, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker: 369. Türk uçaklarına Yunan tacizi ? ANKARA (Cumhuriyet) Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde yer alan açıklamada, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın Ege Denizi’nin uluslararası hava sahasında planlı eğitim uçuşu icra eden F16 koluna, Yunanistan’ın Skiros Meydanı’ndan kalkan 2 adet Mirage2000 uçağıyla Sakız Adası’nın kuzeybatısında önceki gün saat 12.06’da reaksiyon gösterilerek ‘‘uçuş rotasının taciz edildiği’’ belirtildi. Önceki gün saat 13.23’te Yunanistan’ın Tanagra Meydanı’ndan kalkan 2 adet Mirage2000 savaş uçağıyla Midilli Adası’nın kuzeybatısında ikinci kez, Yunanistan’ın Limni Meydanı’ndan kalkan 2 adet F16 uçağıyla da Sakız Adası’nın kuzeybatısında saat 15.55’te üçüncü kez uluslararası hava sahasında F16 koluna reaksiyon gösterilerek uçuş rotasının taciz edildiği kaydedildi. ‘Cumhuriyet Bölünmez Bütündür’ Başkentte ‘‘Cumhuriyetin bölünmez bütünlüğü’’nü vurgulamak amacıyla 30 bin parçadan oluşan dev ‘‘Atatürk puzzle’’ının yapımına başlandı. Genelkurmay Başkanlığı’nın özel izniyle diası çekilerek proje için hazırlanan ve halen Anıtkabir Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde sergilenen, ‘‘Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM’den cepheye uğurlanışı’’ isimli tablonun puzzle’ı otuz kişilik gönüllü grubun desteğiyle yapılacak. 16 günde bitirilmesi planlanan ve Armada Alışveriş Merkezi’nde yapılacak puzzle’ın ilk parçasını Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe koydu. Açık artırmada satılması planlanan puzzle tablodan elde edilecek gelir, Türk Eğitim Vakfı’na bağışlanacak. (Fotoğraf: AA) Erdoğan’dan ‘yolsuzluk’ genelgesi 2003 yılında kurulan komisyonun yetkilerinin artırılarak, uluslararası kuruluşlarla işbirliğinin güçlendirilmesi istendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ‘‘Türkiye’de Saydamlığın Artırılması ve Kamuda Etkin Yönetimin Geliştirilmesi Komisyonu’’nun görev alanı genişletildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan genelgede, 2003 yılında ‘‘Türkiye’de Saydamlığın Artırılması ve Kamuda Etkin Yönetimin Geliştirilmesi Komisyonu’’ oluşturulduğu anımsatıldı. Genelgede, komisyonun görevleri arasına, ‘‘Yolsuzlukla mücadelede uluslararası kuruluşlarla işbirliğini sağlamak, yapılan çalışmalara ve alınması gereken tedbirlere ilişkin genel prensipleri belirlemek hususlarının da dahil edildiği’’ belirtildi. Genelgeye göre, Başbakanlık Müsteşarı, komisyon üyesi olarak görevlendirilecek. AB’den sağlanan mali kaynakların kullanımıyla ilgili usulsüzlükler konusunda yapılacak soruşturmalarda koordinasyonu sağlamakla, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı görevlendirildi. Bu durum, Avrupa Sahtecilikle Mücadele Ofisi’ne (OLAF) bildirildi. Genelgede, yolsuzlukla mücadelede uluslararası kuruluşlarla koordinasyonu sağlamak ve alınması gereken tedbirlere ilişkin genel prensipleri belirlemek üzere yapılacak çalışmalarda komisyona; AB’den sağlanan kaynaklarla ilgili inceleme ve soruşturmalarda ise Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı’na gerekli her türlü desteğin verilmesi istendi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘Ermenilerden taciz ateşi’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Ermenistan sınırından Türkiye topraklarına 11 Ekim Çarşamba günü ateş edildiğini, gerekli girişimlerde bulunulması amacıyla olayın Dışişleri Bakanlığı’na iletildiğini duyurdu. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamada, Ermenistan hudut birliklerine mensup askerler tarafından 11 Ekim Çarşamba günü Türkiye topraklarına iki el ateş edilmek suretiyle ihlalde bulunulduğu kaydedildi. CHP, Tüzmen ve Şahin’in ‘sumenaltı’ edilen suçlama raporlarını Meclis gündemine taşıdı ‘Hükümet yargının yerine geçti’ İLHAN TAŞCI ANKARA CHP, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin ile diğer bürokratlar hakkındaki suçlama raporlarının ‘‘sumenaltı’’ edildiği iddiasını Meclis gündemine taşıdı. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, ‘‘Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin hakkında da ciddi iddialar söz konusudur. Şahin’in yüzde 300 veriye tabi olan motorini sanayide kullanılan katkı maddesi olarak sıfır gümrükle yurda sokulması ? CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, “Hükümet, adeta yargı yerine geçmiş, yargılama yapmış ve Tüzmen’in suçsuz olduğuna hükmetmiştir. Böyle bir uygulama ancak parti devleti anlayışı egemen olan yönetimlerde söz konusu olabilir’’ dedi. için bürokratlara talimat verdiği yolunda yine Teftiş Kurulu’nca tespit yapılmış ve rapor düzenlenmiştir’’ dedi. Kürşad Tüzmen hakkında BDDK uzmanlarınca hazırlanan rapordaki, Eximbank Yönetim Kurulu Başkanı olduğu dönemde EGS Dış Ticaret’e 64 trilyon lira usulsüz kredi verip Hazine’yi zarara uğrattığı savını anımsatan Kart, şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘Bu raporun adli mercilere intikal ettirilmesi gerekirken, hükümet adli süreci işletmemiş, kurum bünyesinde inceleme yapmış ve sonuçta adli süreci işletmemiştir. Hükümet, adeta yargı yerine geçmiş, yargılama yapmış ve sonuçta Tüzmen’in suçsuz olduğuna hükmetmiştir. Böyle bir uygulama ancak parti devleti anlayışı egemen olan yönetimlerde söz konusu olabilir.’’ CHP’li Kart, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti: ? Gümrük bürokratları hakkındaki raporların gereği neden yerine getirilmemiş, idari ve adli süreç neden işletilmemiştir? ? Vekâletin yoğun şekilde uygulandığı gümrükte meydana gelen yolsuzluk olayları, aslında teşkilatta kaos yaşandığı anlamına gelmez mi? ? Suçlamaların birinci dere cede muhatabı olan Müsteşar Vekili Mehmet Şahin hakkında, idari ve adli süreç neden başlatılmamaktadır? ? Müsteşar vekili yerine bu kişinin kaçakçılığa yardım ettiği iddiasıyla rapor hazırlayan Gümrük Başmüfettişi Mehmet Eryılmaz hakkında soruşturma izni verildiği yolunda kamuoyuna yansıyan bilgiler doğru mudur? ? Teftiş Kurulları’nca raporlara bağlanan suçlamaların yargıya intikali ve karara bağlanması neden engellenmektedir? CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle