10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2006 CUMA 4 ALİ SİRMEN HABERLER DÜNYADA BUGÜN Danıştay: TÜPRAŞ hisselerini değerinin altında Ofer’e satan Özelleştirme İdaresi yöneticileri soruşturulsun Bir İnsan: İzzet Baysal Bir Kent: Bolu Yalnız Türkiye’de değil, dünyada da, salt bugün değil, geçmişte de bir insan ile bir kentin bu denli birbirleriyle bütünleştikleri, böylesine sevgiyle birbirlerine bağlandıkları az görülmüş bir olaydır. İzzet Baysal, 1907 Bolu doğumlu bir işadamı. İmparatorluk döneminde doğmuş, Cumhuriyet döneminde yetişmiş, tam bir Cumhuriyet çocuğu. O zamanlar adı, Sanayii Nefise Mektebi olan, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden 1931’de mezun olmuş, Bolu’da bir süre çalıştıktan sonra, Ankara ve Eskişehir’e giderek kamuda görev almış. Bolu’da devlet hastanesi müteahhitliği ile ilk kez özel sektöre geçmiş, daha sonra iş hayatına atılıp sanayiciliğe soyunmuş, boru bağlantı parçaları imalinde uzmanlaşmış, bu alanda tek firma haline gelerek rakipsiz olmuş. Uzun iş yaşamından sonra 1987 yılında iş hayatından kazandıklarıyla bir vakıf kurarak öldüğü yıl olan 2000’e kadar doğduğu kentte yüzlerce tesis kurmuş. İzzet Baysal Vakfı’nın temel felsefesi, bir insanın doğumundan ölümüne kadar, daha doğum öncesi ana sağlık merkezinden başlayıp doğumevi, anaokulları, kreş, okul, üniversite, her türlü sağlık merkezi, hatta huzurevini de kapsayan, sağlık ve eğitim alanlarındaki bütün ihtiyaçlarına cevap verecek tesisleri kurmak. Bolu’ya geldiğiniz zaman her yerde, birçok tesiste İzzet Baysal’ın adını görüyorsunuz. Boluluların, İzzet Baysal’a duydukları içten sevgi ve minneti sözle ifade etmek güç. İzzet Baysal’ın en büyük ve ülke çapında ün yapmış eseri kendi adını taşıyan, kimi yüksekokulları Düzce’de bulunan (şu anda Düzce ayrı bir üniversite olma yolunda, kanun onay için Çankaya’da) üniversite. İzzet Baysal Üniversitesi’nde şu anda 20 bin öğrenci ve öğretim üyeleri de dahil 1845 personel var. Bu üniversitede öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 36. ??? İzzet Baysal Üniversitesi’nde, 20 Şubat’ta rektörlük seçimleri var. Şu andaki rektör Yaşar Akbıyık başta olmak üzere, sosyal demokrat grubun adayı Atilla Kılıç, Ekrem Gürel, Esergül Balcı Bucak seçimin önde gelen adayları. Aday sayısının 10’a çıkabileceği tahmin ediliyor. Üniversite şu anda çok doğal olarak rektörlük seçimlerine odaklanmış durumda. Dışardan bakınca görünen o ki seçim kampanyası gayet uygar bir havada geçiyor. 4 Ocak akşamı Cumhuriyet mensupları için verdiği yemeğe Rektör Yaşar Akbıyık, öbür adaylardan bazılarını da davet etmişti. Cumhuriyet’in ‘‘Anadolu Aydınlanması’’ etkinliklerinin beşinci durağı idi Bolu... Etkinlikler çerçevesinde, Ankara Temsilcimiz ve Yayın Kurulu üyemiz Mustafa Balbay ve yazarlarımızdan Türkel Minibaş ile üniversitede ve kent merkezinde iki panele katıldık. Kimi öğrenciler, sorularında ve konuşmalarında, üniversite içinde ve çevresinde, öğrenciler arasında Fethullahçı bir odaklanma olduğunu ihsas ediyorlar, bundan yakınıyorlardı. Öğretim kadrosu içinde de böylesi bir oluşum var mıydı bilmiyorum. Ama sosyal demokrat kesim, en şanslı ismin şimdiki Rektör Yaşar Akbıyık’ın olduğu seçimlerde, başa güreşecek aday gösterebildiğine göre, önemli bir güce sahip. Sisiyle ünlü Bolu, zaten Türkiye’nin aydınlık kentlerinden biri... Ama çarşamba gecesi Bolu’yu gezerken Tevfik Fikret’in ‘‘Sis’’ şiiri geldi dudaklarımın ucuna. Uyardılar: Bu sis değil, hava kirliliği, kalitesiz kömürden oluyor, Yüksel Ceylan’ın belediye başkanlığı sırasında kontroller yüzünden kirlilik azalmıştı. Ama bir buçuk yıldır yeni belediye yönetimi eskisi gibi davranmadığından, kontroller azaldı, kirlilik arttı. Bu kirlilik yalnız, Boluluların bugününü tehdit etmiyor, gelecekleri için de tehlike oluşturuyor. ??? Merkez nüfusu 85 bin dolaylarında olan Bolu, geleceğini arıyor. Ekilebilir toprakları, yüzölçümünün ancak yüzde 17’si olan bu ilimiz Seben ve civarında yoğunlaşan meyvecilik dışında şu anda 2 bin kişi istihdam eden Arçelik tesislerine sahip. Belli başlı sanayi bu. Tabii bir de sanayi olarak sayarsanız ki tarıma dahil sanayi olarak sayılıyor beyaz et üretimi var. Başta Mudurnu olmak üzere Bolu, Türkiye’deki beyaz et üretiminin 1/3’ünü karşılıyor. Bunun dışında, Bolu’nun geleceğinde büyük rol oynayacak olan turizm. Turizm, sekiz sektörü birden etkileyip sürüklediği için çok önemli. Bolu’nun turizm merkezi olma yolunda büyük avantajları var. Bolu kent içi hariç, bütün çevresiyle turistler için cazip bir yöre. Uzun yıllardır Abant ve son dönemlerde kayak merkezi Kartalkaya bunların bilinenleri. Abant’ta şu anda 600 dolayında yatak bulunuyor, yeni tesisler yapılmakta. Ancak burada şu anda betonlaşma tehlikesine karşı önlem almak zorunlu. Kartalkaya’da 1500’ün üstünde yatak mevcut. Mudurnu, yatak kapasitesinin düşük olmasına karşın şehri tarihi yapısıyla harekete geçirip ekoturizme yönelerek ilginç bir gelişme sağlamıştı. Ancak, son seçimlerden sonra bu gelişmede bir duralama oldu. Bolu Valisi Ali Serindağ, yörenin turizm potansiyeline inanmış bir kişi, bu konuda yeni bir gelişim projesinin hazırlanmakta olduğunu söylüyor ve yörede 11 adet göl bulunduğunu, hepsinin de turizm açısından bir çekim merkezi oluşturabileceğini söylüyor. Bolu il genelinde, beş kaplıca merkezi var. Bunların her birinde de 750 dolayında yatak var. Ancak bunların hepsi de gelişmeye elverişli merkezler. Nitekim, Bolu Karacasu beldesinde kaplıca turizmini geliştirme yolunda ciddi tartışmalar var, yeni projeler hazırlanmakta. Sayın Vali Serindağ, ilin en büyük özelliklerinden birinin de İstanbul, Ankara, Kocaeli, Adapazarı ve Bursa’ya çok yakın birkaç saatlik bir ulaşım mesafesinde olması olduğunun altını çiziyor. Bu saydığım kentler Türkiye nüfusunun 1/4’ünü oluşturuyor. Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sabahattin Yamaner de turizmin Bolu’nun gelişmesine katkıda bulunacak sektörler arasında olduğuna inananlardan. Üniversite kenti Bolu 21. yüzyılda geleceğini arıyor. Turizm bu alanda kilit sektörlerden biri olacak gibi görünüyor. Bolu’ya bir kez gidin çevreyi gezin! Mutlaka tekrar gideceksiniz. Şaibeli satışa yargı yolu açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 1. Dairesi, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, Başkan Yardımcısı Osman Demirci ve Sermaye Piyasaları Daire Başkanı Şükrü Doğan hakkında, ‘‘Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 7 Ocak 2005 günlü kararını kamuya açıklamamak ve bu karar uyarınca TÜPRAŞ’ın yüzde 14.76 oranındaki hissesini içerden bilgi verilmek suretiyle İMKB toptan satışlar pazarında sattıkları’’ gerekçesiyle soruşturulmalarına izin verdi. Petrolİş Sendikası Avukatı Gökhan Candoğan kararın gerekçesinin satışın iptalini gerektirecek nitelikte olduğunu söyledi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, başka hiçbir aracı kuruma haber vermeyerek TÜPRAŞ’ın yüzde 14.76’sı ‘Satış iptal edilmeli’ Danıştay 1. Dairesi, TÜPRAŞ’ın yüzde 14.76’lık hissesinin şeffaflık kurallarına aykırı biçimde Sami Ofer’e satılması nedeniyle Özelleştirme İdaresi Başkanı Kilci, Başkan Yardımcısı Demirci ve Sermaye Piyasaları Daire Başkanı Doğan’ın soruşturulmasını istedi. Daha önce Petrolİş Sendikası’nın şikâyeti üzerine Bakan Unakıtan soruşturma izni vermemişti. Petrolİş, Danıştay’ın tespitinin satışın iptalini gerektirecek nitelikte olduğunu vurguladı. na ait hisseleri, Mehmet Kutman’a ait Global Menkul Değerler aracılığıyla İsrailli Sami Ofer’e, o günkü borsa değerinin yüzde 8 altındaki bir fiyatla satmış, 6 ay sonra yapılan TÜPRAŞ özelleştirmesindeki fiyata göre de devlet bu satıştan 752 milyon dolar zarar etmişti. Önceden Petrolİş Sendikası’nın şikâyeti üzerine Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Kilci, Demirci ve Doğan hakkında tarafından soruşturma izni vermemişti. Böylece Danıştay, Maliye Bakanı Unakıtan’ın iki eylem nedeniyle soruşturma izni vermemesi yönündeki kararını kaldırmış oldu. nıştay 1. Dairesi’nin kararını 1’e karşı 4 üyenin oyuyla kaldırdığı öğrenildi. TÜPRAŞ’taki yüzde 65.76 kamu payının yüzde 14.76 oranına karşılık gelen 36 milyon 969 bin 698 adet hissenin yurtdışında yerleşik kurumsal yatırcılara satmak üzere bir aracı kuruma satışı konusunda Özelleştirme Yasası’ndaki ‘‘aleniyet ilkesine’’ ve dolayısıyla Rekabetin Sağlanması Yasası’na uygun davranılmadığı belirtilen kararda, ‘‘Aleniyet ilkesine uyul ması durumunda bu orandaki hissenin satış işleminde başka alıcıların da teklif verebileceği, satışın, herkesin eşit koşullarda yarışabileceği biçimde gerçekleştirilmediği, böylece birim fiyatın belirlenmesinde etkili olacak en önemli unsurun göz ardı edildiği görülmektedir’’ denildi. Karar SPK’ye ulaştırılacak Kararı değerlendiren Petrolİş Sendikası Avukatı Gökhan Candoğan, kararı SPK’ye ulaştıracaklarını belirterek ‘‘Bu kararla beraber ÖİB Başkanı ve yöneticileri için yargı yolu açılmış oluyor. Kararın gerekçesindeki ‘aleniyet (şeffaflık) kurallarına uyulmamış olduğunun’ tespit edilmesi, satışın iptalini gerektirecek nitelikte bir tespittir’’ dedi. Karar, 1’e karşı 4 oyla alındı Danıştay 1. Dairesi, dosyayı soruşturmayı yapmak üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kişiler hakkında dava açabileceği gibi takipsizlik kararı da verebilecek. Da ÖZELLEŞTİRME İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN OFER’E BİR DARBE DAHA ‘Resen onay’ yetkisine iptal ANKARA (Cumhuriyet Ankara) CHP’nin 5398 sayılı yasanın bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini esastan görüşen, Anayasa Mahkemesi, özelleştirme işlemleri yapılan hizmet özelleştirilmesi niteliğindeki yatırımların yapılacağı yerlerdeki imar planlarında Özelleştirme İdaresi’ni yetkili kılan, ancak Bayındırlık Bakanlığı’na ‘‘imar mevzuatındaki kısıtlamalara tabi olmaksızın resen onaylama’’ yetkisi veren düzenlemeyi iptal etti. Düzenleme içinde ‘‘Her türlü ruhsatı belediye en geç iki ay içinde verir’’ hükmü de yer alıyordu. Söz konusu yasanın 5. maddesinin bazı hükümlerinin iptali istemi ise oybirliği ile reddedildi. İptal istemi reddedilen düzenleme Galataport ihalesini de ilgilendiriyor. Buna göre, Galataport’taki yatırımların ‘‘imar planıyla’’ belirlenmesinin iptali istemi reddedilmiş oldu. Galataport imar planı için ilk veto ? Galataport Projesi’nde imar planındaki değişikliği onaylayan Kültür ve Turizm Bakanlığı işleminin yürütmesini durduran Danıştay, gerekçe olarak “imar planının dayandığı yönetmeliğin iptal edilmesi ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşlarda imar planı değişikliği yapma yetkisinin Özelleştirme İdaresi’ne verilmesini” gösterdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 6. Dairesi, İstanbul Beyoğlu, Salıpazarı bölgesine kruvaziyer yat limanı yapımına (Galataport Projesi) ilişkin imar planındaki değişikliği onaylayan Kültür ve Turizm Bakanlığı işleminin yürütmesini durdurdu. Davayı açan Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi’nin Başkanı Eyüp Muhcu, Galataport ihalesinin de iptal edilmesini istedi. TMMOB İstanbul Şehir Plancıları Odası’nın, İstanbul Beyoğlu, Salıpazarı bölgesinde kruvaziyer yat limanı yapımına ilişkin 1/1000’lik ve 1/5000’lik imar planındaki değişikliği onaylayan Kültür ve Turizm Bakanlığı işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davanın ilk aşaması sonuçlandı. Danıştay 6. Dairesi, söz konusu işlemin yürütmesini oybirliği ile durdurdu. Daire’nin durdurma kararına gerekçe olarak ‘‘söz konusu imar planının dayandığı yönetmeliğin daha önce Danıştay 6. Dairesi’nce iptal edilmesini ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşlarda imar planı değişikliği yapma yetkisinin Kıyı Kanunu’nda yapılan değişiklikle Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na verilmesini’’ gösterdiği öğrenildi. Danıştay 6. Dairesi’nin bu kararına karşı Kültür ve Turizm Bakanlığı itiraz edebilecek. İtirazı, bir üst kurul olarak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu karara bağlayacak. Danıştay 6. Dairesi, davayı daha sonra esastan karara bağlayacak. Arınç’tan ‘içtüzük’ ziyareti Baykal’la görüşen TBMM Başkanı, öngörülen değişiklikler arasında milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması isteminin yerine getirilmesinin de bulunduğunu söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, Meclis içtüzüğüyle ilgili değişiklik önerisini CHP lideri Deniz Baykal’a sunarak destek istedi. Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, TRT Genel Müdürü kararnamesine veto gerekçesi olarak 69 yaşında olmasını gösterdiği CHP kontenjanından seçilen RTÜK üyesi Özer Gürbüz’ün durumu konusunda da Baykal’la görüş alışverişinde bulundu. TBMM Başkanı Bülent Arınç, dün Baykal’ı TBMM grup odasında ziyaret etti. Ziyaretiyle ilgili bilgi veren Arınç, içtüzüğün daha anlaşılır olması ve işlerliğini yitiren maddelerin kaldırılarak sadeleştirilmesinin hedeflendiğini belirterek 186 maddeden oluşan mevcut içtüzüğün 95 maddesinin değiştirilerek, 20 maddesinin yürürlükten kaldırılarak komisyon oluşturulmasının da bulunduğunu söyledi. RTÜK üyesi Gürbüz’ün durumunu da görüştüler Arınç, ikinci ziyaret konusunun ise Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, TRT Genel Müdürü kararnamesini, CHP kontenjanından seçilen RTÜK üyesi Özer Gürbüz’ün yaşını gerekçe göstererek iade etmesi konusunda Baykal’la görüş alışverişinde bulunmak olarak açıkladı. Arınç, ‘‘Cumhurbaşkanı’nın görüşüne elbette saygılıyız. Ben uzmanlarıma da sordum, Başkanlık Divanı’nda da arkadaşlarımızla görüştük. Böyle bir zorunluluk görünmüyor. O nedenle Sayın Baykal’ın da bu konuda görüşünü alacağım’’ dedi. Baykal da içtüzük değişikliğini en kısa sürede inceleyip, gerekli katkıyı yapacaklarını bildirdi. ‘Galataport ihalesi hemen iptal edilsin’ Davayı açan Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi’nin Başkanı Eyüp Muhcu şunları söyledi: ‘‘Plan tadilatı ile meri planın ana kararları, planın dengeleri değişecekti. Kıyı Yasası’nın öngördüğü kıyıların yurttaşların eşit ve serbest kullanımı yerine kıyının ayrıcalıklı bir kesime tahsisi söz konusu olacaktı. Tophane Salıpazarı Karaköy kıyı liman alanının, imar planının ana kararlarına göre düzenlenmesi gerekmektedir. Şimdi bu planın yürürlüğünün durdurulmasıyla birlikte Devlet Planlama Teşkilatı’nda bekleyen Galataport Projesi ihalesinin de bir an önce iptal edilmesi, sürecin, Danıştay esastan karar alıncaya kadar tamamen durdurulması gerekir. Aksi takdirde, kamu geri dönülemeyecek ve telafi edilemeyecek bir zarara uğrayacaktır. Bunun bedeli, sorumlular ve Türkiye açısından çok ağır olur.’’ CHP lideri Baykal, Arınç’la görüşmesinin ardından, içtüzük değişikliğini en kısa sürede inceleyip, gerekli katkıyı yapacaklarını bildirdi. (AA) ve 7 madde eklenerek 173 maddeye indirildiğini söyledi. TBMM Başkanı Arınç, öngördükleri değişiklikler arasında Meclis Başkanı hakkında 110 milletvekilinin imzasıyla ‘‘güvensizlik öner gesi’’ verilebilmesi, dokunulmazlığının kaldırılması talebinde bulunan milletvekilinin bu isteğinin yerine getirilmesi, milletvekilleri için TBMM Başkanlık Divanı içinde ‘‘etik kurul’’ benzeri bir Bundan tam 37 yıl önce ABD Büyükelçisi Robert Komer’in arabası Ankara’da Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) öğrenciler tarafından yakıldı. 6 Ocak 1969 tarihi bu nedenle 1968 gençliği açısından önemli bir gün olarak hatırlanır. Bu eylem nedeniyle gençliğin önde gelen birçok ismi tutuklanmıştı. ODTÜ’lü olan bu devrimci arkadaşlarımız arasında Yusuf Aslan, Taylan Özgür, Seçkin İnceefe, Halil Çelimli, Tuncay Çelen, Sait Big gibi isimler yer almıştı. Komer’in arabasının yakılması, gerçekten de bir dönüm noktası olmuştu. O sırada Vietnam Savaşı vahşi bir şekilde devam ediyordu ve 68 gençliği, direnen Vietnam halkının yanında yer alıyordu. Yüz binlerce insanın yaşamına mal olan ABD istilacılığı, dünyanın dört bir yanında tepki gördüğü gibi Türkiye’de de tepki görüyordu. Bu tepkiye ABD halkı da Komer’in Yanan Arabası ve 68 Gençliği katılınca büyük bir direniş cephesi oluştu. ABD emperyalistleri, sonunda yenilgiyi kabul ederek Vietnam’dan çekildiler. Dünyadaki ve Türkiye’deki gençlik hareketinin yükselişinin en önemli nedenlerinden birisi Vietnam’daki direnişti. Bu direniş haklı ve mazlum bir direnişti. Direnen Vietnamlılara o zaman da ABD işbirlikçileri ‘‘Vietkong Çetecileri’’ adını takarak terörist olmakla suçluyorlardı. Bütün bunların bugün ne anlamı bulunuyor: ABD 35 yıl sonra da Irak’ı benzer gerekçelerle işgal etti. Irak direnişçileri de bugün ‘‘terörist’’ olmakla suçlanıyor. Irak’ta masum insanları hedef alan ve direnişin haklı yönünü gölgeleyen eylemler söz konusu. Ancak insaf edelim, ABD ve müttefiklerinin Irak’ta masum insanların üzerine sürekli bomba yağdırmasının, El Kaide teröristlerinin yaptığından ne farkı var? ??? Komer’in arabasını yakanlar da Türkiye’de teröristlikle suçlandı. Yargılandılar. Ancak daha da önemlisi bu eyleme katılan arkadaşlarımızdan Taylan Özgür, bir polis kurşunuyla ve hedef gözetilerek öldürüldü. Yusuf Arslan, Deniz Gezmiş’le birlikte idam edilenler arasındaydı. Maden Mühendisleri Odası Başkanı Sevgili Seçkin İnceefe’yi de geçen yıllarda yitirdik. 68’liler Dayanışma Derneği, bu akşam Ankara’da Komer’in arabasının yakılması anısına bir buluşma gerçekleştiriyor. Ankara’da arkadaşlarımızla olmayı çok isterdim. Onlara İstanbul’dan sevgi ve selamlarını iletiyorum. Dernek Başkanı Bülent Vargel arkadaşım da bir bildiriyle bu önemli günü anıyor. Bu bildiriyi sizlerle paylaşıyorum: ‘‘6 Ocak, ABD emperyalizmine karşı mücadele tarihinde bir kilometre taşıdır. Bundan 37 yıl önce 6 Ocak 1969 günü ODTÜ öğrencileri, üniversiteyi ziyaret eden ABD Büyükelçisi Robert Komer’in arabasını ateşe verdi. Vietnam’da ‘Kasap’ (Hanço) olarak anılan Komer, 12 yıldır CIA için çalışıyordu ve Vietnam’da pasifikasyon (sindirme) uygulamasının başında bulunmuştu. Vietnam’da 20 bini aşkın insanın ölümüyle sonuçlanan bu projenin yürütücüsü ve sorumlusu Komer, Kasım 1968’de Türkiye’ye büyükelçi olarak atandı. Komer’i Ankara’ya getiren uçak, yaklaşık 1000 kişilik bir ‘Karşılama heyeti’nden(!) çekinerek Esenboğa Havaalanı yerine Mürted Askeri Havaalanı’na inebildi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde, o gün, öğrenci gençliğin ve halkımızın içindeki, ‘ABD emperyalizmine karşı bağımsızlık ateşi’, büyükelçinin arabasını sarıverdi. 68 gençliğinin ve halkımızın, sonraki süreçlerde yürütmüş olduğu yoğun mücadele sonunda, ABD, kasabını geri çekmek zorunda kaldı. Mücadelenin bu bölümü başarıya ulaşmıştı. Daha sonraki yıllarda ise; ABD emperyalizmi, yerli işbirlikçileri ve Gladyo’su aracılığı ile, ve Taylan Özgür cinayeti ile başlayarak bunun intikamını almaya yönelecektir. O günün belgelerinden oluşan bir sunum ve olayın tanıklarından 6 Ocak’ı dinlemek üzere; 6 Ocak 2006 Cuma günü saat 18.30’da, ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisi, 100. Yıl Balgat/Ankara’da düzenlenen etkinlikte buluşuyoruz.’’ asirmen?cumhuriyet.com.tr CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle