Katalog

6 OCAK 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İstanbul’da taksi ücretlerine zam ? İSTANBUL (AA) İstanbul’da taksi ve taksi dolmuş ücretlerine zam yapıldı. İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Semih Kaçanoğlu, 1 YTL 30 YKr olan taksimetre açılış ücretinin 1 YTL 50 YKr’ye, kilometre başına ücretin 90 YKr’den 1 YTL ’ye, bekleme ücretinin de 17 YKr’den 20 YKr’ye çıkarıldığını kaydetti. Kaçanoğlu, taksi dolmuş ücretlerine de yüzde 15 oranında zam yapılmasına karar verildiğini kaydetti. 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA ‘3 M’ Oyunu Matsakis’in birkaç gün önceki gazetelerdeki resmine bakıyorum. Matsakis kim? Avrupa Parlamentosu’ndaki Kıbrıslı Rum milletvekili Marios Matsakis. KKTC Cumhurbaşkanı Talat’a ‘‘çörek’’ getirdiğini söyleyerek sınırı geçmeye çalışırken gözaltına alınan, sonra da serbest bırakılan adam. Daha önce de sınır bölgesinde Türk bayrağını çalarak yine gazetelere, televizyonlara çıkan, Avrupa Parlamentosu’nda şovlar yapan adam. Mahkemeden çıkarken ‘‘Yaşasın özgürlük!’’ diye göz yaşartıcı sloganlar atan adam. Kıbrıs Türk güvenlik güçlerinin arasında götürülürken ne kadar da ‘‘mazlum ve mağdur’’ bir yüz ifadesi var. Kim olduğunu ve ne yapmak istediğini bilmeseniz, acırsınız. Koluna girmiş polislerin ortasında, ağarmış sakalları, durgun yüzü, sabit bakışları ile ne kadar da masum! Bütün dünyaya, ‘‘Bakın beni ne hale getirdiler!’’ dercesine bakıyor. Vah, vah... Kimine göre bu adam bir ‘‘meczup’’. Kimine göre şaklaban. ‘‘Zaten Rum Kesimi’nde de bir sürü şaklabanlık yaptı, durmayın üstünde’’ diyorlar. Ama hazret koskoca Avrupa Parlamentosu üyesi. Nitekim, bir günlüğüne tutuklanınca bile Rum lider Papadopulos, ‘‘Suçlamalar ne olursa olsun, Avrupa Parlamentosu milletvekili olan bir yurttaşımın kaçırılması kabul edilemez’’ diye yüksek perdeden sahip çıktı Matsakis’e. O da, ‘‘Bırakın beni gideyim, salı günü Brüksel’de olmam gerek’’ diye, Avrupa’da önemli işleri olduğu şeklinde önemli bir ‘‘demeç’’ verdi. Niye vermesin ki? Karşısında kalabalık bir kamera ordusu hazır duruyor. Şimdi moda bu. Birilerini buluyorsunuz, ya kışkırtıcı bir laf ettiriyor ya da kışkırtıcı bir eylem yaptırıyorsunuz. Bayrak çalacak kadar meczup, kalem tutacak kadar akıllı olması fark etmiyor. Biliyorsunuz ki, hakkında dava açılacak. Mahkemeye gelecek. Medya ordusu toplanacak. Yazılar, demeçler birbirini izleyecek. Adam ‘‘3 M’’ oyununu oynamaya başlayacak: Mağdur. Mazlum. Masum. Sular, seller gibi gözyaşı. Lanet yağmuru. Avrupa’ya şikâyet. Kum torbası bir ülke. Vur vurabildiğin kadar. Ne düşünce özgürlüğünün ihlali kalır, ne Türkiye’nin AB’ye adaylığının sorgulanması. Kalemler motor gibi çalışmaya başlar. Avrupa’dan konuklar davet edilir, kınama demeçleri, özel söyleşiler birbirini izler. Peşine bir de ‘‘aydınlar bildirisi’’ çaktınız mı, tablo tamamdır. Hele bir de, bir grup fanatik yolu keser, bağırır, çağırır, yumurta falan da atarsa yeme de yanında yat. Senaryo başarıyla sahneye konmuş, ‘‘maksat hasıl olmuş’’tur. Artık, Brüksel’de mi olur, İstanbul’un bilmem ne sokağında mı olur, bir meyhane bulup kafayı çekmek, başarıyı kutlamak için yeterli neden var demektir. Alkış yağmuru altında gelsin şaraplar, gitsin rakılar... ‘‘Şerefe’’! Shakespeare, mezarında öbür tarafına döner. hikmet.bila?ntv.com.tr TaksimKabataş’ta deneme seferi ? İstanbul Haber Servisi TaksimKabataş tünelindeki çalışmaların tamamlanmasının ardından füniküler sistemde deneme seferleri dün başladı. Sistemin önümüzdeki ay içinde hizmete girmesi planlanıyor. Vagonların bir kablo yardımıyla hareket ettiği 640 metre uzunluktaki sistemde ilk seferi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş yaptı. Füniküler sistemde, Kabataş ve Taksim istasyonları arasında birbirine eklenen ve 2’şerli gruplar halinde birleştirilen vagonlar karşılıklı sefer yapacak. 3 günde 268 kişiye gözaltı ? İSTANBUL (AA) İstanbul polisinin yılbaşı gecesi de dahil 3 günde düzenlediği operasyonlarda, çeşitli suçlardan aranan 268 kişi yakalandı. Asayiş Şube Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, çeşitli birimlere bağlı yaklaşık 1000 polisin katılımıyla 30 Aralık 2005 ile 1 Ocak 2006 tarihleri arasında ‘‘önleme aramaları’’ yapıldı. Bu operasyonlarda, çeşitli suçlardan arandıkları belirlenen 268 kişi gözaltına alındı. Ayrıca, 65 adet ruhsatsız tabanca, 19 adet kurusıkı tabanca, 333 mermi, 19 adet bıçak, 544 gram esrar, 2 gram eroin ele geçirildi. KARAMANLİS DUA ET PAPADOPULOS, İYİ Kİ TALÂT İLE RTE İKTİDARDA, YOKSA “HAYIR”LI POLİTİKAN BÖYLE “HAYIRLI” ÇIKMAZDI.. Devlet televizyonundan mesaj: Başımıza gelen bela ve musibetler Allah’ın hatırlatmasıdır TRT’de şeriat propagandası ? AKP iktidarı ile birlikte en çok televizyon izlenen saatlere alınan ve sayısı arttırılan dini yayınlarda şeriat propagandalarına devam ediliyor. Senai Demirci tarafından hazırlanan Yolcu isimli programda hayatın kendisinin bir bıçak olduğu belirtilerek “Her an düşebilirsiniz, her an kaybedebilirsiniz” denildi. FIRAT KOZOK ANKARA AKP iktidarıyla birlikte din içerikli programlara ağırlık veren TRT’nin yayınları dikkat çekiyor. Senai Demirci tarafından hazırlanan ‘‘Yolcu’’ adlı programda, Allah’ın, kendisini unutanlara, çeşitli yöntemlerle anımsatmalarda bulunduğu belirtilerek ‘‘Kişisel ya da toplumsal bazda başımıza gelen bela ve musibetler bir hatırlatmadır’’ denildi. Senai Demirci’nin TRT 1’de her hafta çarşamba günü yayımlanan programının bir bölümünde, kurbanın anlamı ve önemi üzerinde duruldu. Kurbanın doğuş kaynağı anlatılan programda, Süleymaniye Kütüphanesi Müdür Yardımcısı Emir Eş’in de görüşlerine yer verildi. Programda Eş ve Demirci arasında geçen bazı diyaloglar şöyle: E.E: Allah’ın emrini yerine getirme konusunda kul olarak bize düşen görev, bahane aramak değildir, mazeret uydurmak değildir, çare bulmaktır. (...) Bir tartışma vardır. Kuran tarihsel bir metin midir, yoksa evrensel zamanüstü ve zamanötesi bir metin midir? Bu noktadan hareket edersek, elbette Hazreti İbrahim’in oğlunu kurban etmesi şeklinde yaşadığı tecrübe, Kuran’ın tarihsel değil, evrensel bir metin olduğu noktasından hareket edersek, bizi direkt ilgilendiriyor. İbrahim için İsmail nasıl söz konusu ise Kuran evrensel olduğu için, bizim de İsmail’lerimizin olması gerektiğini ve olabileceğini işaret ediyor. Fabrikada yangın: 3 ölü Fotoğraflar: AA Altın Vuruş’ta 2 gözaltı ? KONYA (AA) Konya’daki ‘‘Altın Vuruş’’ operasyonu kapsamında, organize suç örgütü lideri olduğu öne sürülen Nihat Ö. ile 2 adamı gözaltına alındı. Polis ekiplerinin bir süredir izledikleri Nihat Ö. ve 2 adamının ‘‘Altın Vuruş’’ operasyonu kapsamında gözaltına alınan Ejder B. ile bağlantılı olduğu ileri sürüldü. Nihat Ö’nün, İstanbul, Marmara Bölgesi ve Ankara’da faaliyet gösterdiği öne sürülüyor. K üçükçekmece Halkalı’da bulunan mukavva fabrikasında çıkan yangında 3 çalışan yaşamını yitirdi. Yaklaşık 10 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu oluklu mukavva üreten fabrikadaki yangına çok sayıda itfaiye aracıyla müdahale edildi. Yangını söndürdükten sonra soğutma çalışmalarına başlayan itfaiye ekipleri, fabrika çalışanlarından Hüseyin Şahintürk, Engin Koca ve Ahmet Sezgin’in cesedine ulaştı. Bu arada, Beyoğlu’nda kendilerine İstanbullu Feministler adını veren bir grup kadın, Bursa’da bir tekstil firmasında çıkan yangında 5 kadının gerekli önlemler alınmadığı için yaşamını yitirmesini protesto etti. Yaşı 35’i geçmiş yurttaşlardan yanıt istenen ankette ‘yönlendirici sorular’ yer alıyor Gazeteci Başar toprağa verildi ? İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi, Sürekli Basın Kartı sahibi Cem Başar önceki gün yaşamını yitirdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yaşamını yitiren Başar’ın cenazesi dün öğle namazının ardından Lefkoşe Selimiye Camisi’nden alınarak Lefkoşe Mezarlığı’nda toprağa verildi. 1933 doğumlu Başar, gazeteciliğe 1950 yılında Son Saat’te başladı. Milliyet, Vatan, TRT ve Hürriyet’te çalıştı. İNAF Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmenliği yaptı. Başar’ın ‘‘Yunan Oyunu’’, ‘‘Terör Dosyası ve Yunanistan’’, ‘‘Terör Dosyası ve Suriye’’ adlı kitapları yayımlanmıştı. ‘MUSİBETLER HATIRLATMADIR’ S.D: (...) İsmail’in Hz. İbrahim’e sevgili olduğu kadar bize sevgili olan şeyler de vardır. Bunlar, bizim Rabbimize olan sohbetimizi engelliyor, geciktiriyor. Bunlardan hangileri veya hangisi ise bizim İsmail’imiz işte odur. Biz onu ya da onları kurban etmeliyiz. Allah sevgisinden bizi uzaklaştıran herhangi bir sevgi, İsmail’imiz oluyor. E.E: (...) İnsana ya da unutana unuttuğu şey hatırlatılır. Bunu şöyle örneklendirelim: İnsanın Allah teala ile ilişkisini unutmasına karşılık, Allah, peygamberler aracılığıyla Kuranıkerim göndermiştir, kitaplar göndermiştir, Kuranıkerim’in bizzat Kuran’da 50 civarında ismi geçer. Bunlardan birisi de zikirdir. Zikir, Arapçada birçok anlama gelmekle birlikte en önemli manalarından birisi de hatırlatmadır. Kuran bir hatırlatmadır, unutana hatırlatılır. Kuran ile bize unuttuğumuz şey hatırlatılıyor. Ezan bir hatırlatmadır, cami bir hatırlatmadır, ölüm bir hatırlatmadır. Kişisel ya da toplumsal bazda başımıza gelen bela ve musibetler de bir hatırlatmadır. Allah ile ilişkimizi hatırlatan önemli anekdotlardan biri de kurbandır. Kurban da bizim Allah’la ilişkimizi hatırlatan bir unsurdur. Doktora tezi için din sorgulaması İstanbul Haber Servisi Hükümetin dini söylemi öne çıkaran politikaları, bilimsel araştırmalara da yansıdı. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Sinan Yılmaz tarafından yapılmakta olan ‘‘Türk Ailesinin Dönüşümü ve Din’’ konulu doktora tezi, konusu kadar, soru biçimiyle de dikkat çekti. Tez için hazırlanan ankette, uzmanların ‘‘yönlendirici sorular’’ olarak niteledikleri soru tarzı ön plana çıktı. Yılmaz’ın, doktora tezi kapsamında hazırladığı ve yaşı 35’i geçmiş yurttaşlardan yanıt istediği ankette, ‘‘Aile yapınız aşağıdakilerden hangisine daha çok uymaktadır?’’ sorusuna, Liberal (özgürlükçü, çocuklara müdahale etmeyen), Demokrat (belli kurallar dahilinde, çocuklara serbestlik tanıyan), Muhafazakâr (din ve geleneklere saygılı), Dindar (din ve geleneklere sıkıca bağlı) şeklinde şıklar koyması, sosyologlar tarafından garipsendi. ‘‘Muhafazakâr’’ın ‘‘Din ve geleneklere saygılı olarak’’ tanımlanmasının yanlış olduğunu belirten uzmanlar, ‘‘muhafazakâr olmayan insanların da, din ve geleneklere saygılı olabileceklerinin’’ altını çizdiler. ‘‘Aşağıdaki düşüncelere katılıp katılmadığınızı size uygun olan sütunu işaretleyerek belirtiniz’’ şeklindeki soruda ise ‘‘katılmıyorum’’, ‘‘kısmen katılıyorum’’, ‘‘katılıyorum’’ dereceleri yer aldı. Maddeler arasına da ‘‘Evlenirken medeni nikâhın yanı sıra dini nikâh da yapılmalıdır’’, ‘‘Dini inançlar boşanmaların azalmasına olumlu katkı yapmaktadır’’, ‘‘Genç kızların giyimi daha muhafazakâr olmalıdır’’, ‘‘Kadınların örtünmesi olumlu bir davranıştır’’, ‘‘Kadınlar zorunlu olmadıkça ev dışında çalışmamalıdır’’, ‘‘Erkekler cuma namazına gitmelidir’’, ‘‘Çocuklara okulda din eğitimi verilmelidir’’ gibi şıklar yerleştirildi. Anketlerde soru tekniğinin, verilen yanıtın doğruluğunu sınamak için sorulan çapraz soruların önemine işaret eden uzmanlar, bu tür yönlendirici soruların, insanların tercihlerini saptamaktan çok, onlara belli bir görüş aşılamaya dönük olduğunu vurguladılar. ZAMANAŞIMI İÇİN TEMYİZ BAŞVURUSU TGS VE 15 MESLEK ÖRGÜTÜ: ‘HER AN DÜŞEBİLİRSİNİZ’ S.D: (...) Tıpkı biz İbrahim’in İsmail’e bıçak çekmesi gibi eğer söz vermişsek o sevgi adına, Rabbimize yakınlaşacağız. Sanki, sırattan geçmeye benziyor. Her an düşebilirsiniz, her an kaybedebilirsiniz, ama her an da geçebilirsiniz. (...) Aslında hayatın kendisi bıçak. Kurban aslında hâlâ biziz, bir bakıma İsmail’iz hepimiz. Programda daha sonra oğlu, Mustafa Ahmet’i de yanına alarak kurbanlık almaya giden Demirci, burada da ‘‘Bizi rabbimizden uzaklaştıran şeyleri, ona yakınlaşma adına kurban etme zamanı kurban’’ diyor. Konuyla ilgili nasıl bir tavır takınacağı merak konusu olan TRT yönetimi dün sorularımızı yanıtlamaktan kaçındı. Genel Müdür Vekili Ali Güney, görüşme isteğimizi yanıtsız bıraktı. Oktar davası Yargıtay’da ECEVİT KILIÇ Teşmil kararı onaylansın İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 15 meslek örgütü adına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanlar Kurulu üyelerine gönderdiği mektupla, ‘‘gazetecilik işkolunda ‘teşmil’ uygulanması kararının bir an önce onaylanmasını’’ istedi. TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi ve TGS Genel Sekreteri Metin Türkyılmaz’ın imzasıyla 15 örgüt adına 2 Ocak’ta gönderilen mektupta, ‘‘gazeteler, haber ajansları ve televizyonların birçoğunda toplu iş sözleşmesi bağıtlanamadığından dolayı, bu işyerlerinde istihdam edilenlerin kadrosuz veya telif ücretiyle çalıştırıldığı, sosyal güvenceden yoksun olarak işverenin iki dudağı arasında yaşam mücadelesi verdiği’’ vurgulandı. Mektupta gazetecilerin sendikal örgütlenmelerinin yetersiz düzeyde kalmasının demokratikleşmenin önünde engel oluşturduğu kaydedildi. ‘‘Adnan Hoca’’ lakaplı Adnan Oktar ve müritlerinin zamanaşımına uğrayan çete davası müdahil avukatlar tarafından temyiz edildi. Dünyanın hiçbir yerinde bir dava dosyasının 10 kez mahkeme değiştirmediğini belirten avukatlar, başvuruda ‘‘zamanaşımı kararının hukuk kurallarına aykırı’’ olduğunu vurguladı. Adalet Bakanlığı’nın, zama naşımı sürecinin hukuka aykırı işlediği iddiaları üzerine dosyayı incelemeye almasının ardından bu kez de davanın en önemli şikâyetçisi Ebru Şimşek’in avukatları Yargıtay’da temyiz başvurusunda bulundu. Başvuruda, reddi hâkim ve sanık avukatlarının değişikliği nedeniyle şikâyetçilerin taleplerinin hiç incelenmediği belirtildi. Müşteki avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de başvuru kararı aldı. En çok Şişli Belediyesi haber ? İstanbul Haber Servisi Medya takip kuruluşu Ajans Press’in her yıl yaptığı ‘‘Medyada en çok yer alan belediyeler’’ araştırmasında Şişli Belediyesi 2005’in de şampiyonu oldu. 6 bin 898 haberle açık ara önde olan Şişli’yi, ikinci sırada 2 bin 638 haberle Kadıköy, 2 bin 47 haberle Bakırköy ve bin 843 haberle Beyoğlu belediyeleri izledi. Yedi yıldır medyada birincilik rekorunu kimseye kaptırmayan Şişli Belediyesi’nin basın ve halkla ilişkiler programını beş kişilik bir ekip yürütüyor. CUMHURİYET 03 K