Katalog

5 OCAK 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 32 bürokrata dava açıldı ? Baştarafı 1. Sayfada ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Yeni Üniversiteler... Ülkemizin değişik yörelerine 15 yeni üniversite açılmasını memnuniyetle karşıladım. Umarım aynı biçimde açılmaları için gayret gösterilen diğer 10 yöremiz de kısa bir süre içinde üniversitelerine kavuşurlar. Yeni üniversiteler konusunda, eskiden çok tutucuydum. ‘‘Yeni bir üniversite’’ denildiği zaman; hemen, olumsuz bir havaya girerdim. Hele 1970’lerin başlarında, çok sayıda yeni üniversite açılmış ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi (o zamanki adıyla), Bursa Üniversitesi İktisat Fakültesi’nin kuruluşuna büyük katkılar yaparken benim de haftada bir gün gidip ders verdiğim bu fakültedeki ilk izlenimlerim son derece olumsuzdu. Gerçekten o günlerin Bursa İktisat Fakültesi büyük yokluklar içindeydi. Hürriyet Mahallesi’nin girişinde, boş bir arsaya kurulmuş bir dizi barakada ders yapardık. Tabii bu barakalar, merkezi ısıtması dahil, her türlü gereksinimi karşılamaya uygun barakalardı. Kitaplığa da, yemekhaneye de yer ayrılmıştı. Fakat adı üstünde, ‘‘barakadaydılar’’... ‘‘Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi’’ Bölümü’nün bir avuç iyi niyetli ve gayretli öğrencisinin hatırına ve uğruna, bazen iki haftada bir giderek bir gece yattığımız bu ‘‘Bursa macerasını’’, gençlik dönemimizde becerebildik. Fakat bugün olsa, asla deneyemem. Ancak o ilk ‘‘mezunlarımızın’’ (en azından önemli bir bölümünün) bugünkü konumlarına baktığım zaman, ‘‘İyi bir iş yapmışız’’ diyorum. Hele o günlerin genç asistanlarının bugünkü konumları ve eserlerine bakınca, doğrusu iftihar ediyorum. Ve o günkü olumsuz koşulları düşündüğüm zaman, bugün İzmir yolunda Görüklü Kampusu’ndaki tesislerdeki İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi’nin konumuna inanmakta zorlanıyorum. Her ne kadar Uludağ Üniversitesi’nin bugünkü yöneticileri İktisat Fakültesi’nin ‘‘kurucu dekan’’ının adını unutmuş ya da karıştırmış olsalar bile, bu kadar kısa zamanda ortaya çıkan bu esere bakınca, insan şaşırıyor. Benim ‘‘Bursa maceram’’ 1984’e dek sürdü. ??? Sadece Bursa’da değil. Anadolu’nun dört bir yanında (ve Edirne’de) açılan üniversiteler, kuruluş sorunlarını kısa sürede giderdiler ve ‘‘işlevsel kurumlar’’ olarak eğitim yaşamımıza katkıda bulunmaya başladılar. Haksızlık etmek istemediğimden, tek tek isim saymak istemiyorum, ama o günlerin baraka üniversitelerinden çoğu bugün mükemmel üniversiteler olarak karşımızda duruyor. Zira bu fukara halk, üniversitelerinden hiçbir şeyini esirgemiyor. Eminim ki yeni üniversiteler için de aynı şey olacak. Yeni üniversiteler, açıldıkları yörelere hem canlılık getirecek hem de ekonomik yaşama katkıda bulunacaklar. Zaten o yörelerin insanlarının böylesine yürekten taleplerinin altında yatan da bu. ??? Gerek iktidar ve gerekse muhalefet partileri, ağızlarını açtıkları zaman, yeterince bilim insanı olmadığından şikâyet ediyorlar. Oysaki yeni üniversiteler dahil Türkiye üniversitelerinin hemen tümünde ciddi ‘‘kadro’’ sorunu var. Kariyer yapmak, öğretim üyesi olmak isteyen gençlerin en çok yüzde 10’u bu fırsatı yakalayabiliyor. Geri kalanlar, ekmeklerini başka yerde aramak zorunda kalıyorlar. Bazen bu ekmeği çok fazlasıyla bulabiliyorlar, ama neyse... Hem olanak tanımayacak, yani kadro vermeyeceksiniz hem de bu işte az insan olduğundan şikâyet edeceksiniz... Doğrusu, şaşırmamak mümkün değil. ??? CHP’nin bu 15 üniversitenin açılışına katkıda bulunmasına çok memnun oldum. İlk aşamada, ‘‘Madem ki AKP yapıyor, biz karşı çıkarız...’’ gibisinden bir politika izleyeceklerinden korkmuştum. Zira bunun çok örneği var. Fakat çok şükür, bu kez korktuğum başımıza gelmedi. Fakat CHP’nin rektör atamalarıyla ilgili olarak YÖK’ü ön plana çıkarmak istemesine çok şaşırdım. Zaten CHP’nin yıllardır karşı olduğu YÖK’ü savunmasına (12 Eylül’ün son birkaç kurumundan biridir YÖK) sadece şaşırmıyor, çok kızıyorum. Evet, bugün gerek Sayın Prof. Teziç, gerek başta Sayın İsa Eşme olmak üzere YÖK’ün üyelerinin bir bölümünü kendime çok yakın buluyor ve saygı duyuyorum. Fakat YÖK, ‘‘antidemokratik’’ bir kurumdur ve hiçbir biçimde savunulması mümkün değildir. YÖK gibi kurumların demokrasi içinde yeri yoktur. Eğer işlemleri beklentilerimize uygun olduğu zaman antidemokratik kimi kurumları sahiplenirsek yarın aynı silahla biz de vurulabiliriz. Kaldı ki YÖK’ün Türkiye üniversitelerine yaptığı kötülüklerin nerdeyse sınırı yok. Sadece benim, bu konuda üç kitabım yayımlandı. Anakent Belediyesi’ne yönelik ‘‘yolsuzluk’’ soruşturması, 32 eski ve yeni bürokrata dava açılmasıyla sonuçlandı. Alınan bilgiye göre, İçişleri Bakanlığı’nın suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden’in yürüttüğü soruşturma tamamlandı. ‘Yasalara aykırı işlemler yapıldı’ Asliye Ceza Mahkemesi’ne açılan davanın iddianamesinde, belediye otobüslerinin ‘‘V’’ kayışlarının alımı için 26 Ağustos 2002, rulman alımı için 17 Nisan ve 26 Ağustos 2002’de Sarıca Rulman firmasıyla, balata alımı için de 26 Ağustos 2002’de Mepa Motorlu Araçlar firmasıyla protokol imzalandığı anlatıldı. Protokollerin birer yıllık yapıldığına işaret edilen iddianamede, EGO’nun, ‘‘protokol süresini birer yıl olmak üzere istediği kadar uzatabileceğinin’’ hüküm altına alındığı ve alımların 2005 yılına kadar devam ettiği ifade edildi. İddianamede, EGO’nun alımsatımlarının İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bunlara Bağlı Kurumlar Tarafından İşletilen Elektrik, Havagazı, Tramvay ve Tünel İşletmelerinin Alım ve Satım Esaslarına Dair Yasa uyarınca çıkarılan yönetmeliğe tabi olduğu kaydedildi. İddianamede, Sarıca ve Mepa’dan yapılan alımların yönetmelikteki esaslara uymadığı belirtildi. Alımların yıllar içinde süreklilik arzettiğine işaret edilen iddianamede, protokollerdeki ‘‘idare istediği kadar süreyi uzatabilir’’ maddesinin, ihale mantığına aykırı olduğu, usulsüzlüğe ortam yarattığı, rekabet ve açıklık ilkesi ne ters düştüğü vurgulandı. ‘6 milyon dolarlık usulsüzlük’ İddianamede, Uçar Doğalgaz ile Güriş ortaklığının yüklenimindeki 38 milyon 500 bin dolar bedelli Ankara doğalgaz yenileme ve yaygınlaştırma projesinde, yönetmeliğe aykırı olarak yüzde 46.1 oranında keşif artışı yapıldığı, ancak yüzde 30’dan fazla keşif artışı için yönetmeliğe göre ihaleye çıkılması gerektiği vurgulandı. İddianamede, bu yolla yüklenici firmaya keşif artışından kaynaklanan 6 milyon 209 bin 114 dolar hakediş ödendiği belirtildi. İddianamede, doğalgaz sayaçları endeks okuma, gümrük hizmetlerinin yerine getirilmesi, metro istasyon ve araç temizliği, otobüs temizliği, araç kiralama, akaryakıt ve made ni yağ alımı ve genel müdürlük binasının temizliği işlerinde alınan encümen kararlarının yönetmeliğe aykırı olduğu anlatıldı. Alımlarda ihale yasasına aykırı olarak firma tercihi yapıldığına dikkat çekilen iddianamede, ‘‘Mevzuata aykırı hüküm tesis edilerek idarenin istemi halinde aynı firmadan yıllarca alım yapılmasına ortam yaratıldığı, alımların bu şekilde sürdürüldüğü, encümen kararı ile yapılan sözleşmelerin süresinin 1 yıldan fazla usulsüz olarak uzatıldığı ve aynı firmadan alım yapıldığı tespit edilmiştir.’’ 4 yıl 6 aya kadar hapis istemi Metro ve Ankaray istasyonlarıyla tren vagonlarında LCD monitörlerle reklam hizmetlerinin kiralanması için GünGürel firmasının teklif verdiği, teklife EGO Genel Müdürlüğü’nün onay verdiği anlatılan iddianamede, firmanın teklifi verdiğinde şirket statüsünde olmadığına dikkat çekildi. İddianamede, reklam monitörleri için ayrılan platformların firmaya yıllığı 180 bin dolar olmak üzere 5 yıllığına kiralandığı kaydedildi. İddianamede EGO Genel Müdürlüğü bünyesindeki söz konusu işlemlerin 2002, 2003 ve 2004 yıllarına dayandığı ifade edildi.İddianamede, EGO Genel Müdürü Kazım Usta, eski EGO Genel Müdürü, şimdi ASKİ Genel Müdürü İhsan Fincan, EGO Genel Müdür Yardımcıları Ahmet Konakoğlu ve Ethem Uludağ ile 1. Hukuk Müşaviri Nazlı Aygül’ün de aralarında bulunduğu 32 bürokrat hakkında 1 yıl 6’şar aydan 4 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edildi. Cumhuriyet yazarları Bolu’da ? BOLU (Cumhuriyet) Cumhuriyet Anadolu Bölge Toplantıları’nın dünkü durağı Bolu oldu. Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde gazetemiz yazarları Mustafa Balbay, Ali Sirmen ve Türkel Minibaş öğrenciler ile bir araya geldi. Açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Yaşar Akbıyık, ‘‘Anadolu aydınlanmasına öncülük eden Cumhuriyet gazetesine ev sahipliği yapmaktan büyük onur duyuyoruz’’ dedi. Söyleşide yazarlarımız Aydınlanma Devrimi’ni ve Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu değerlendirdiler. Ülkü Ocakları’nda çatışma: 1 ölü ? ERZURUM (Cumhuriyet) Bir süre önce görevden alınan Erzurum Ülkü Ocağı temsilcisi Zekayi Kaya başkanlığındaki eski yönetim dün yeni yönetime görevi teslim etmek amacıyla Ülkü Ocakları İl Temsilciliği’ne geldi. Devir teslim sırasında içeriye giren bir grup, yeni atanan başkan Sami Uçan’a sataştı. Çıkan silahlı kavgada Uçan yaralanırken, Erkan Uğur öldü. Hizbut Tahrir operasyonu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Emniyet Müdürlüğü yasadışı örgüt Hizbut Tahrir’e yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda örgüt mensubu olduğu bildirilen Yusuf Y. ve Yakup T. gözaltına alındı. Zanlılar çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. 3 kişiye 156 biner YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu’nda 5+1 bilen 3 kişi, 156 bin 860 YTL 60’ar YKr kazandı. Numaraların 10, 13, 22, 30, 34+10 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler 3 bin 43 YTL 30’ar YKr, 4+1 bilenler 170.60’ar YTL, 4 bilenler 17. 75’er YTL 3+1 bilenler 8.20’şer YTL, 3 bilenler 2 YTL 20’şer YKr, 2+1 bilenler 2.70’şer YTL, 1+1 bilenler 1.4’er YTL kazandı. CUMHURİYET 03 CMYK