13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 2006 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B 3 S 7 B 4 B 7 PB 10 S 8 PB 12 S 9 PB 3 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya K 7 K 4 K 6 K 6 S 4 S 2 S 5 S 7 PB 13 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B 13 B 14 B 1 B 8 S 3 S 4 K 3 K 1 PB 9 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları ile Sinop, Van ve Hakkâri çevreleri karla karışık yağmur ve kar yağışılı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde yoğun olmak üzere sis ve buzlanma ile don olayı görülecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB B B PB PB 1 0 2 8 4 2 3 5 4 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB 1 B 4 PB 6 B 1 B 2 B 7 PB 15 B 10 B 5 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm K 7 PB 3 B 15 K 1 PB 3 K 4 PB 2 B 16 B 14 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada için dört kez af çıkarttı. Başbakan’ın gözüne gönlüne öylesine girdi ki, ne yapsa ne etse yasalara aykırı değil. Baykal, yüzüne ‘‘Benim cebimde Ofer’in parası yok’’ diyor. Yanıt? Yok! Hükümette sorumluluk paylaştığı arkadaşı Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener Galataport ihalesinin durduğunu, yeni bir ihale yapılması gereğini, ihaleyi Yüksek Planlama Kurulu üyelerine açmayacağını açıklıyor. Unakıtan, Şener’in çıkışına yanıt vereceği yerde koruyucu meleği Başbakanına sığınıyor. Son söz Başbakanınmış! Ne hükümet, ne Başbakan, ne Maliye Bakanı ama... ??? Medya da bir tuhaf doğrusu. Bu kadar başarılı, Başbakan’ın bu denli koruduğu bir bakanın üzerine üzerine gidiyor. Neymiş efendim; Unakıtan’ın üç kez mühürlendiği halde 8 yıldır yıkılamayan Üsküdar’da sit alanındaki kaçak villası, kısa süre içerisinde hazırlanan ve üstelik daha fazla yapılaşma olanağı tanıyan (AKP’li Üsküdar Belediyesi’nin değiştirip onayladığı) yeni imar planıyla kurtuluvermiş. Ne var bunda? Tabii kurtulacak! Adam TC’nin koskoca bakanı. Bir villayı kaçaktan kurtarmasını, yanına yenisini yapma hakkı kazanmayı çok mu görüyorsunuz Unakıtan’a? Her şey yasal. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndaki Unakıtan’a hak tanıyan plana karşı çıkan iki muhalif üye yasal yoldan görevden alınıvermişler. Elbette alınacak. Yerine Unakıtan’a hak verecek planı onaylayanlar getirilmiş. Elbette böyle yapılacak. Bir zamanlar ‘‘Kaçak hale düştük. Ama yeni planla kurtuluruz’’ diyen Kemal Unakıtan; kaçak yapıyı olağan koşullara çeviren işlemlerin tezgâhlandığı bir dönemde (AKP’li Üsküdar Belediyesi’ni de kullanarak) ilgili kurulu da, planı da değiştirterek sözünün eri ve amacına ulaşmış bir bakan olmuyor mu şimdi? Muhalefet milletvekilleri Unakıtan’ın kaçak villasının hokus pokus bir iki hareketle kaçak olmaktan nasıl çıkarıldığını önergelerle Meclis gündemine taşıyorlar. Oysa, günümüzün kudretli iktidarında bu türden işler, işlemler olağan. Üsküdar’daki evinin kaçak olduğunu belediye başkanlığı sırasında yalanlayan RTE de, başbakan olduktan sonra evin kaçak olduğunu itiraf etmemiş miydi? Balık baştan kokuyor mu ne? ??? Erken seçimden söz açılınca tüyleri diken diken olan baş siyasetçi ise; Deniz Baykal’ın 2006’da sandığa gidilmesindeki direncini kırmaya çabalıyor. Beri yandan da Çankaya düşüyle perişan olan mantığından çıkan bir söylemle Baykal’ın ‘‘bu parlamentonun cumhurbaşkanı seçemeyeceğini (hangi hakla) öne sürdüğünü’’ söyleyip sorarak şöyle bir savunuda bulunuyor: ‘‘Senin böyle bir yetkin var mı? Bu parlamentoyu Baykal değil, millet seçti’’. Vallahi billahi doğru; bu parlamentoyu millet seçti. Zaten Baykal da bu parlamentoyu ben seçtim demiyor, bu parlamento ‘seni’ cumhurbaşkanı seçmemeli, diyor. Çare olarak erken seçimi gösteriyor. Zira 2006’da sandıktan 2007’de RTE’nin Çankaya yolunu kesecek bir sonuç çıkabilir. RTE ikide bir muhalefetin silinip gittiğini, halk indinde un ufak olduğunu söylüyor. Şayet bu sanal saptamaya inanıyorsa erken seçimden neden fellik fellik kaçıyor? Bakan’ın ruhsatsız villalarının yasal hale getirilmesine muhalefetten sert tepki GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Unakıtan görevden alınmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın Küçük Çamlıca’daki ruhsatsız villalarının imar planında yapılan değişiklikle yasal hale getirilmesi muhalefetin sert tepkisine neden oldu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘‘Çok acı bir tablo. Bu Maliye Bakanı derhal görevinden uzaklaştırılmalıdır’’ dedi. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da ‘‘Kendilerine yönelik aflarla Türkiye’de hiçbir hükümetin yapmadığını yapan bu hükümetin nihai kararını millet verecektir’’ diye konuştu. CHP lideri Deniz Baykal, TESK Genel Kurulu’ndan ayrılırken gazetecilerin konuya ilişkin soruları üzerine, her geçen gün farklı skandalların ortaya çıktığını söyledi. Baykal konuyu bütün yasal mevzuat açısından ayrıntılı bir şekilde inceleyeceklerini ve gerekeni yapacaklarını belirtti. Ortada yapılan açıklamalar ve suçlar bulunmasına karşın, kimsenin sorumluluk üstlenmediğini dile getiren Baykal, şunları kaydetti: ‘Ar damarları çatlamış’ ‘‘Ne toplumdan özür dileniyor ne yanlışların düzeltilmesi doğrultusunda bir adım atılıyor ne de kimse kimseyi istifayı çağırıyor. Sadece ‘Bu iş böyle olacak, siz de bunu içinize sindirin’ deniliyor. Bunu içimize sindirirsek doğru olmaz. Bunu anlatmayı çalışıyoruz iktidara... Maalesef üzülerek söylüyorum ve söylediğim sözün ne kadar ağır olduğunu bilerek söylüyorum. Bu iktidarın ar damarı çatlamıştır. Artık Türkiye’de tuz bozulmuştur. Öyle bir noktadayız. Kendisi hakkında 4 defa af çıkarmış bir Maliye Bakanı olabilir mi? Oluyor, olursa böyle olur. Her gün böyle olaylar olur, her gün bunlar görülür. Çok acı bir tablo. Bu Maliye Bakanı derhal görevinden uzaklaştırılmalıdır.’’ DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, toplantıdan ayrılışı sırasında gazetecilerin soruları üzerine, şunları söyledi: ‘‘Eğer istifa gerekseydi bu hükümetteki ilgili bakanlardan çok istifa gelirdi. Batı demokrasilerinde böyle bir şeye insanların tahammülü yok. Bun lar zannediyorlar ki insanlar Türkiye’de bunları kabul ediyor, hazmediyor. Bunların sonuçlarını ilk genel seçimde göreceğiz. Bu şekilde saltanat sürerek bir yere gidebileceklerini zanneden bu hükümet yapısı Türkiye’de iktidar değişikliğinin önünü açıyor. Kendilerine yönelik aflarla Türkiye’de hiçbir hükümetin yapmadığını yapan bu hükümetin nihai kararını millet verecektir.’’ ‘Kaçtıkça yakalanıyor’ Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu da sorular üzerine, ‘‘Maliye Bakanı kaçmaya çalışıyor ama kaçtıkça yakalanıyor. Allah kimseyi onun durumuna düşürmesin’’ dedi. CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü de yaptığı yazılı açıklamada, villa affıyla ilgili olarak ‘‘Türkiye’de son 50 yılda 14 kez gecekondu ve imar affı çıkarılması, gecekondu ve kaçak yapı mafyalarını da yüreklendirmiştir. Bu afların mafya dışında, bir de Maliye Bakanı’na yaraması tam bir skandaldır, trajedidir. Tüm bu aklanmış pisliklerin temizlenmesi için kamuoyu ve yetkilileri daha duyarlı olmaya çağırıyorum.’’ dedi. HACIBAYRAM CAMİSİ Ayrımcılık tepki topladı Haber Merkezi Ankara’da Hacıbayram Camisi’nde cuma namazını kılmak isteyen kadınların ‘‘erkeklere yer kalmıyor’’ gerekçesiyle camiye sokulmaması tepki çekti. Hacıbayram Camisi’nde cuma namazını kılmak isteyen kadınları Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin özel güvenlik görevlileri, ‘‘Yer yok. Erkekleri sizin bölüme alıyoruz’’ diyerek içeri almadı. Bunun üzerine kadınlar kar üzerinde namaz kılmak zorunda kaldı. Gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘Yapılan iş yanlıştır. ‘Bayanlar girişi’ diye bir yer ayrılmışsa, bunu cami görevlilerinin bana göre koruması, yerine getirmesi gerekirdi’’ dedi. ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu da ‘‘Kadınlara her alanda haksızlık ettiğimiz gibi bu alanda da haksızlık ediyoruz. Bir an önce reformlara ihtiyaç var. Kastettiğim şey her alanda reform, sadece dinden söz etmiyorum’’ diye konuştu. Altındağ Müftüsü Muammer Turan ise camide değişiklik yapılarak kadınlara ayrılan bölümün erkeklere tahsis edilmeyeceğini belirterek kadınlardan özür diledi. Soğuk yine can aldı Yoğun kar yağışı İstanbul’u terk ettiyse de yurdun birçok bölgesinde dondurucu soğuklar yaşamı zorlaştırıyor. Ankara’da emekli Albay Mustafa Karataş (54) aracına zincir takarken kalp krizi geçirerek yaşamını yitirirken Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesinde kömürlükte kalan Hüseyin Yavuz (46) adlı kişi, gece eksi dereceyi bulan soğuktan donarak öldü. HakkâriÇukurca Karayolu’nun 40. kilometresinde iki ayrı noktaya düşen çığ nedeniyle yol ulaşıma kapanınca battaniyelerle taşınan 2 hasta, yolun karşı tarafına geçirilerek hastaneye yetiştirilmeye çalışıldı. (AA) BCP Başkanı Mümtaz Soysal kara’da AK’la pakı seçme karmaşası içinde sözümü tutamamıştım. Günler öncesinden ‘‘Aman bu kez erteleme’’ uyarısına şu karşılığı verdim: İki elim kanda olsa geleceğim! İki elim kanda değildi, ama kardaydı. ‘‘Kar yağdı böyle oldu, gelemiyorum’’ demek ağırıma gitti. 24 Ocak Samsun yolculuğu, ‘‘Balbay oğlum yola çıktın, artık zevk almaya bak’’ denecek cinstendi! Hani ağzına gem vurulmaya çalışılan Çoruh var ya, gür gür akar... KırıkkaleÇorum arasında fırtınayı yanına alan kar, görünmeyen asfaltın üzerinden öylesine akıyordu. Böylesini görmemiştim. Şoför arkadaşımız Murat’ın, bir ara direksiyonu at yuları gibi sıkı sıkıya tuttuğunu gördüm... Kar, kimi tatlı eğimlerde fırtınanın da etkisiyle daha fazla yığılmıştı. Ağaçlar karın altında, batmakta olan bir geminin direği gibi çaresiz duruyordu. Yol boyu Faruk Nafiz Çamlıbel’in Han Duvarları şiiri belleğime yağdı durdu: Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü / Kar değil, gökyüzünden yağan beyaz ölümdü... ??? Salihli seferinin de Afyon ve Kula çıkışı sorunluydu, ama Samsun’un yanında bahar gibiydi... ÇYDD ve CUMOK’un düzenlediği Samsun, belediyenin düzenlediği Salihli, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’yle ADD’nin düzenlediği Aydın toplantılarının pek çok ortak özelliği vardı. Narlıdere sözümü, erteleyemeyeceğim bir nedenle tutamadım. Özür diliyorum. AKP iktidarının ilk aylarında aydınlanma devriminin kazanımlarını tehlikede gören kesimlerde derin bir kaygı vardı. Bu kaygı devam ediyor. Yer yer artıyor. Ancak önceki toplantılara oranla kaygının yanında şu sorular da etkin biçimde yerini almış: Bir şey yapmalıyız, ama nasıl? Çözüm tek çatı, bunu nasıl yaşama geçirmeliyiz? Yeniden Kuvayı Milliye mi demeli, yoksa aynı ruhu taşıyan bir ad mı bulmalı? Bu sorularda, ‘‘Bitiyoruz’’, ‘‘Her şey tükendi’’ yoktu. ‘‘Biz kazanmalıyız’’, ‘‘Kazanabiliriz, bir yolu olmalı’’ vardı. Geçen yıla göre bile, havanın mücadele azmine doğru döndüğünü söyleyebilirim. Samsun’da 19 Mayıs Üniversitesi’yle dayanışma farklı bir hava yaratmış. Rektör Prof. Ferit Bernay ve onun sağlam çevresini yakından tanıyınca bir slogan armağan etmeden geçemedim: Bu kararlılıktaysa Ferit... Tüm saldırılar münferit! ??? Salihli’de tüm demokratlar Mustafa Uğur Okay’ın belediye başkanlığında birleşerek bir örnek göstermişler. Bu yaygınlaşamaz mı, diye soruyorlar. Aydın’da da kentin ilk doktoru, yaşı 3 haneye usul usul ilerleyen Ahmet Yıldırım, Aydın’daki milli mücadelenin bir kez daha okunmasını istiyor. Bugünler için! Aydın’daki panelde Erol Ertuğrul’la birlikte olduğumuz Prof. Adil Türkoğlu şu fıkrayı anlattı: Delikanlı askerde okumayazma öğrenmeye çalışırken arkadaşları, geç kaldın, çabuk, diye çıkışıyormuş. O da şu yanıtı veriyormuş: Bütün harfleri öğrendim. Bir tutuşturabilsem, her şey tamam! Harfleri yan yana getirmeyi, tutuşturmak olarak anlatmak ne güzel. Hepimiz tek tek harfleriz. Tek başımıza neyiz ki; ama bir araya gelince sözcük oluyoruz, tümce oluyoruz, anlamımız oluyor. Bir araya gelebilmeliyiz. Tutuşturmalıyız... Tutuşmalıyız... ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘AB’yle ilişkiler sınanmalı’ ? Soysal, “Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin üyeliğine bakışını ortaya çıkardıktan sonra ‘Girmeli miyiz yoksa girmemeli miyiz’ sorusuna yanıt vermek lazım’’ dedi. ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı ve gazetemiz yazarı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, AB’ye rest çekebilecek siyasi otoriteye ihtiyaç olduğunu söyledi. AB sürecini değerlendiren Soysal, ‘‘AB ile ilişkilerimizde sınamaya ihtiyaç var. İlişkilerin kopacağından korkmadan masadan kalkıyorum diyebilmek de gerekir. Böyle bir sınamadan sonra AB’nin net tavrı ortaya çıkabilir’’ diye konuştu. ‘‘Çukurova Tıpmed 2006 III. Ulusal Tıp Kongresi’’ne katılmak üzere geldiği Adana’da, Vali M. Cahit Kıraç, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, İl Sağlık Müdürü Dr. Kadir Çağlar Çatak, Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu ile çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrencinin katıldığı toplantıda, Türkiye’nin üç dönüştürme girişimiyle karşı karşıya olduğunu belirten Soysal, ‘‘Mustafa Kemal döneminde başlayan çağdaş, laik cumhuriyet devrimlerini yontma, ılımlı İslam devleti kavramıyla başka devletlere model yapma ve AB tutkusu, Mustafa Kemal’in belirttiği çağdaş uygarlıklar seviyesi üzerine çıkma hedefinin Batılılaşma, Avrupalılaşma özentisine dönüşmesi, üç dönüştürme girişimidir. ’’ dedi. Soysal, AB’nin Türkiye’nin tam üyeliği konusunda samimiyetinin sınanması gerektiğine de dikkat çekerken, bunun için masadan kalkma yönteminin kullanılması gerektiğinin altını çizdi. Soysal şunları söyledi: ‘‘Böylece ilişkiyi sınayabilirsiniz. AB’nin Türkiye’nin üyeliğine bakışını ortaya çıkardıktan sonra ‘Girmeli miyiz yoksa girmemeli miyiz?’ sorusuna yanıt vermek lazım’’ dedi. Mümtaz Soysal daha sonra Tekel Sigara Fabrikası’na giderek işçilere destek verdi. ‘Türkiye halkları’ ifadesine tepki AKP amacına ulaşamadı Hükümetin kayyuma giderek yönetimini ele geçirmek istediği Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’nun 17. Genel Kurulu yargı kararıyla yapıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu 17. Olağan Genel Kurulu yapıldı. AKP’nin kayyuma giderek yönetimini ele geçirmek istediği TESK’in genel kuruluna parlamentodaki muhalefet parti liderleri tam kadro katıldı. Hükümetin mevcut yönetimini uzaklaştırmak için çabaladığı TESK’in 17. olağan genel kurulu, yargı kararıyla dün Büyük Anadolu Oteli’nde yapıldı. Genel kurulun daha önce aynı otelde yapılması kararlaştırılmış ancak Ankara Valiliği güvenlik gerekçesiyle buna izin vermemişti. AKP’nin de kongresini yaptığı otele genel kurul için izin verilmemesi tartışmaya neden olurken yargı da valiliğin kararının yürütmesini durdurmuştu. TESK Genel Kurulu’nda konuşan CHP lideri Deniz Baykal, sözlerine, ‘‘Bu Türkiye’de demokrasi ve hukukun, esnafın zaferidir. Siz engelleri aştınız, helal olsun size’’ diyerek başladı. Türkiye’de pek çok kurumun üzerinde baskı ve sindirme çabaları bulunduğunu savunan Baykal, esnafın Türkiye için büyük önem taşıdığını, böyle baskılara maruz kalmaması gerektiğini belirtti. İktidar olmanın bir şeref, bir Vali salonu terk etti ZONGULDAK (Cumhuriyet) Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi’nin olağan genel kurulunda konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Zonguldak Şube Sekreteri Özgür Nizam, ‘‘Türkiye’nin halkları’’ ifadesini kullanınca Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen ile Belediye Başkanı Secaattin Gonca tepki göstererek kurulun yapıldığı salonu terk etti. Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erkmen, ‘‘Türkiye’de hangi halk, ne için mücadele ediyor? Tepkimiz bunaydı. Konuyla ilgili yasal işlem yapılacak. Nizam’ın konuşmasına en son müdahaleyi benim yapmam gerekirdi.Ancak kimseden ses çıkmayınca tepkimi gösterdim’’ dedi. DERVİŞ GÜNDAY YENİDEN BAŞKAN TESK Genel Başkanı Derviş Günday konuşmasında hükümetin kendilerine yönelik baskılarına isyan etti. Günday ‘‘Ne istiyor bizden devleti yönetenler... Ne karışıyorsunuz, benim seçimime, benim işime’’ dedi. Genel kurul seçimlerinde 727 delegenin 711’i oy kullandı. Günday, 495 oy alırken diğer aday Türkiye Madeni Eşya Sanatkârları Federasyonu Başkanı Özcan Saraçoğlu ise 205 oy aldı. 11 oy ise geçersiz sayıldı. 15 yıldır bu görevi yürüten TESK Başkanı Günday, böylece 4. kez başkanlık görevine seçildi. sorumluluk olduğunu ifade eden Baykal, ancak bu sorumluluğun gereğinin yerine getirilmesinin önem taşıdığını kaydetti. Baykal şöyle konuştu:‘‘Ben iktidar oldum, her şey ben nasıl istersem öyle olacak. Bütün kurumlar benim zihniyetimde olacak. Futbol Federasyonu’nun başında kimin olacağına ben karar vereceğim. Kimi istersem getiririm... Böyle bir anlayış olabilir mi? Bu anlayışın katılımcılıkla, AB ile ilişkisi var mı?’’ Genel kurulun belirtilen sürede gerçekleştirilememesi durumunda hükümetin kayyum atama yetkisi bulunduğuna dikkat çeken Baykal, ‘‘Peki ne oldu?.. Demokrasinin esnafın oyuyla iktidardan uzaklaştıramadıklarını valiye talimat verip toplantı yerini yasaklayarak engellemek istediler ama başaramadılar’’ diye konuştu. Baykal, toplantı öncesinde gazetecilerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘‘Cumhurbaşkanını biz seçeriz, siz de buna uyarsınız’’ şeklindeki açıklamalarını anımsatması üzerine, ‘‘Siz kimsiniz? TBMM misiniz? Anayasaya göre cumhurbaşkanını TBMM seçer’’ yanıtını verdi. ‘Millet çöpe atar’ Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, AKP iktidarının kendisinden beklenen hiçbir vizyonu ortaya koyamadığını söyledi. Mumcu, ‘‘Hükümet 3 yılı geride bıraktı ve hâlâ bizden kendisine taze bebek gibi davranmamızı istiyor.’’ dedi. Mumcu, ‘‘Bu millet mağdur olanın yanında olur. Bu bi zim en önemli hasletimizdir.Ama millet mağrurları çöpe atmayı da bilir. Bu millet mağdurların yanında olmaya hep devam edecektir. Mağrurları da tarihin çöpüne atacaktır’’ diye konuştu. Toplantıdan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mumcu, Başbakan Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili açıklamalarının anımsatılması üzerine, cumhurbaşkanının yurttaşlar tarafından seçilmesi gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan’ın, ‘‘mağdur’’ günlerini de bildiğini, milletin Erdoğan’ı mağdur olduğu için seçtiğini söyleyen Mumcu, ‘‘Ama Başbakan mağrur bir kişiliğe dönüştü. Allah onu ıslah etsin. O ıslah olmazsa, millet onu ıslah edecektir’’ dedi. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, konuşmasında, iktidarın ‘‘Meclis’te nasıl olsa çoğunluğuz, dışarıda da sivil toplum örgütlerini alalım’’ mantığıyla hareket ettiğini söyledi. Ağar, ‘‘Bülbülsevenler Derneği bile olsa o da bizim kontrolümüzde olsun, demek yanlış, bunlar sonuç vermez, vermediği de açıkça görülüyor. Bu aynı zamanda toplumun, içinde bulunduğu koşulları beğenmediğinin de göstergesidir’’ dedi. VEFAT Baromuzun 7570 sicil sayısında kayıtlı Avukat TUNCER ALTINIŞIK vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 29.01.2006 Pazar günü (bugün), öğle namazını müteakiben Büyükada’dan kaldırılacaktır. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle