14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 2006 PAZAR 4 HABERLER 3 yılda 20 bakanlıkta 1750 çalışanı görevden aldı, 4 bin 906 personelin görev yerini değiştirdi DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Bileşik Kaplar İlkesi Sevgili, Otuz yıl kadar önce, sonradan yakın arkadaş olacağım, dünyaca ünlü Le Monde’un en önde gelen gazetecilerinden Eric Rouleau’nun Paris’teki evindeydik. Daha yeni tanışmıştık ve biri Cumhuriyet gazetesini ‘‘Türkiye’nin Le Monde’u” olarak takdim etmişti. Eric bu tanımlamaya çok haklı olarak karşı çıktı. Her ülkenin gazetesi kendisinindir, Türkiye’nin Le Monde’u olmaz. Sonra ekledi: Yanlış anlaşılmasın, belki de Cumhuriyet Le Monde’dan daha da iyidir. Haklıydı, Cumhuriyet Le Monde’dan daha değişikti, bu değişiklik de Türkiye’nin koşullarından ve bizim gazetenin orada tuttuğu yerden kaynaklanmaktaydı. Nitekim Cumhuriyet’teki 2. Cumhuriyetçilerin, başarısız tasfiye operasyonu sırasında Eric Rouleau büyükelçi olarak bulunduğu Türkiye’de hayrete düşecek, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir olayla karşılaşmadığını, bunun tek olduğunu söyleyecektir. Olayı anımsamamın nedeni, bir kez daha politikacıların başları sıkışınca basını suçlamalarıdır. Biliyorsun, Başbakan’ın tercihli danışmanı Cüneyd Zapsu’nun zevcesinin bir camide erkeklerle bir arada başı açık cuma namazı kılması, büyük olay oldu ve sonunda iş geldi yine basının başına patladı. ??? Olayın kendisi hakkında konuşmak istemiyorum. Bu konuda fikir beyan etmek bana düşmez. Ancak, konunun özüne girmeden bazı noktaları vurgulamakta yarar var. Laik düzenin Türkiye’de yürürlükte olduğu, geride kalmış olan dönemlerde din ve dini konular böylesine konuşulup tartışılmazdı. Dini siyaset ile iç içe sokan, daha doğrusu siyasi amaçları için dini kullanmak isteyen Tayyip Erdoğan iktidarında, din konuları her kesimde tartışma konusu haline geldi. Başka bir deyişle, eskiden tabu kabul edilip ağza alınmaya bile cüret edilmeyen konular artık uluorta tartışılır oldu. İlk bakışta çok çelişkili gibi görünen normal bir gelişme. Dini toplumsal yaşamın ve siyasetin göbeğine oturtunca, onu her türlü tartışmanın da odağı haline getirirsiniz ve sonunda yobazlar ile halkın arasında yeni yeni gerginlik konuları yaratırsınız. Başörtüsünün, siyasal simge haline dönüştürülmüşü türbanı siyasal yaşamın baş tartışmalarından ve toplumun gerginlik odaklarından biri haline getiren AKP, bu olaydan ve çevresinde kopan gürültüden çok rahatsız oldu. Tercihli danışmanından şimdilik vazgeçmek istemeyen Recep Tayyip Erdoğan da sonuçta faturayı yine medyaya kesti. İlk kez olan bir olay değil. ??? Politikacılar, Sevgili, medyadan çokça yakınırlar, onu yeterince objektif, düzeyli bulmazlar. Ama bilmezler ki, eğer bu basının daha yüksek bir düzeye erişmesinin koşulları oluşmuş olsaydı, onlar da bulundukları yerlerde olamazlardı. Politikacımızın dünya ortalamasındaki yeri ne ise basınımızınki de odur. Çünkü her ikisini de Türkiye’nin koşulları ve Türk insanının istemleri oluşturmuştur. Sunuistem (arztalep) yasasının ürünüdürler her ikisi de. Başka bir deyişle, toplumsal yalakalığın düzeyi ve oranı ne ise basının yalakalığının düzeyi ve oranı da odur. Türk halkı ne kadar araştırmacılık talep ediyorsa, basın ona o kadarını sunmaktadır. Türk halkı ne kadar, avanta isterse, medya ona o kadarını sunar. Türk halkı ne ölçüde doğru haber, özgün yorum isterse medya o kadar doğru haber ve özgün yorum verir ona. Türk halkı ne kadar demokrasi ve insan hakları isterse medya o kadar demokrasi ve insan hakları savunucusudur. Kısacası, bileşik kaplar kuralına göre oluşur medya ve bu kurala göre işler medyahalk ilişkileri. Evet, her toplumda, belirli amaçlar doğrultusunda toplumu aydınlatmayı, ona yol gösterici olmayı kendine görev bilmiş misyon gazeteleri vardır. Ama bunlar azınlıktadırlar. Genelde basın, toplumun önderi değil, aynasıdır. Basın her türlü eleştirinin dışında tutulmalıdır demiyorum. Tabii ki o da eleştirilecek. Ama unutmayalım, basına yöneltilmiş eleştiri, tıpkı aynaya kızmak gibidir. AKP bürokratlarla oynadı nan yönetici ve bürokrat sayısı 10, görev yeri değiştirilen yönetici ve bürokANKARA CHP İzmir Milletvekirat sayısı 761, açılan dava sayısı 21, illi ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi gili lehine mahkeme kararı 4, bakanTürkan Miçoğulları’nın AKP iktida ci konusunda soru önergeleri verdi. lar ve edindiğimiz bilgilere göre ger revden alınan yönetici ve bürokrat sa lık lehine mahkeme kararı 6. rının 3 yıllık atamalarıyla ilgili olarak Soru önergelerine 20 bakanlıktan ya çekler bu sayının çok üzerindedir. Ba yısı 630, görev yeri değiştirilen yöneMilli Eğitim Bakanlığı (Sadece verdiği soru önergesine 20 bakanlık nıt verilirken, Dışişleri Bakanlığı ile kanlıklardan gelen rakamlar da açık tici ve bürokrat sayısı 138, açılan da merkez teşkilatı): Görevden alınan tan gelen yanıtlar kadrolaşmanın bo Sağlık Bakanlığı’ndan yanıt gelmedi. ça göstermektedir ki AKP, devlet gele va sayısı 83, ilgili lehine mahkeme ka yönetici ve bürokrat sayısı 24, görev yutlarını ortaya koydu. Yanıtlara göre; Miçoğulları, soru önergelerinde ba neklerini, hukuku, bilgi ve deneyimi, li rarı 75, bakanlık lehine karar 6. yeri değiştirilen yönetici ve bürokrat sa3 yılda 1750 bürokrat ve yönetici gö kanlıkların özellikle il teşkilatlarında yakatı hiçe sayarak 3 yıl gibi kısa bir süDevlet Bakanlığı (Ali Babacan): yısı 80, açılan dava sayısı 40, ilgili lerevden alındı, 4 bin 906 bürokrat ve yö ki görevden almalar ve yer değiştirme re içinde 6 bin 656 bürokratı, yönetici Görevden alınan yönetici ve bürokrat hine mahkeme kararı 28, bakanlık leneticinin görev yeri değiştirildi. Görev bilgilerini de istediğini, ancak başta yi pasif hale getirmiştir.’’ sayısı 131, görev yeri değiştirilen yö hine mahkeme kararı 8. den almalarla ilgili olarak açılan 1633 Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere Ulaştırma Bakanlığı: Görevden Soru önergesine verilen yanıtlara netici ve bürokrat sayısı 1430, açılan davadan 812’sinde ilgili bürokrat, bazı bakanlıkların sadece merkez teş göre bakanlıklarla ilgili atama rakam dava sayısı 119, ilgili lehine mahkeme alınan ve görev yeri değiştirilen yöne367’sinde bakanlık ya da ilgili kurum kilatına ilişkin bilgiler verdiğini vur ları şöyle: tici ve bürokrat sayısı 944, açılan dakararı 5, bakanlık lehine karar 11. lehine karar verildi. 454 dava ise he guladı. Miçoğulları verilen yanıtları Enerji Bakanlığı: Görevden alıBayındırlık ve İskân Bakanlığı: va sayısı 375, ilgili lehine mahkeme kanüz sonuçlanmadı. nan yönetici ve bürokrat sayısı 272, Görevden alınan yönetici ve bürokrat rarı 152, bakanlık lehine mahkeme kaşöyle değerlendirdi: CHP İzmir Milletvekili Miçoğulla‘‘Son bir yılda sadece İzmir’de 200’ün görev yeri değiştirilen yönetici ve bü sayısı 182, görev yeri değiştirilen yö rarı 46. rı, 58. ve 59. hükümetler döneminde üzerinde okul müdürü ve yöneticinin rokrat sayısı 152, açılan dava sayısı netici ve bürokrat sayısı 161, açılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik tüm bakanlıklarda kaç bürokratın gö görev yeri değiştirilmiştir. Bakanlıklar 157, ilgili lehine mahkeme kararı 66, dava sayısı 168, ilgili lehine mahkeme Bakanlığı: Görevden alınan yönetici revden alındığı, kaçının görev yerinin dan gelen rakamlar, aysbergin sadece bakanlık lehine mahkeme kararı 47. ve bürokrat sayısı 22, görev yeri değişkararı 78, bakanlık lehine karar 24. Adalet Bakanlığı: Görevden alı tirilen yönetici ve bürokrat sayısı126, Çevre ve Orman Bakanlığı: Gödeğiştiği ve bunlarla ilgili yargı süre görünen yüzüdür. Bize gelen duyumaçılan dava sayısı 45, ilgili lehine mahkeme kararı 26, bakanSANAYİ BAKANLIĞI lık lehine mahkeme kararı 10. Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı (Abdüllatif Şener): Görevden alınan yönetici ve bürokrat sayısı 35, görev yeri değiştirilen yönetici ve bürokrat sayısı 27, açılan dava sayısı 11, ilgili lehine mahkeme kararı 9, bakanlık lehine mahkeme kararı 1. Devlet Bakanlığı ve Baş? Bakanlık, Ankara dışına tayin edilen bakan Yardımcılığı (Meh31 personele merkezde gereksinim met Ali Şahin): Görevden alınan yönetici ve bürokrat sayıduyulmadığı için böyle bir uygulamaya sı 67, görev yeri değiştirilen gidildiğini savunurken görev yeri değişen yönetici ve bürokrat sayısı 4, personel dava açmaya hazırlanıyor. açılan dava sayısı 67, ilgili lehine mahkeme kararı 30, bakaniller şöyle: İbrahim VaFIRAT KOZOK lık lehine mahkeme kararı 17. tansever (Adana), ŞükANKARA Sanayi Ba rü Şahin (Ankara taşra), İçişleri Bakanlığı: Görevkanlığı’nda, aralarında İbrahim Urhan (Bilecik), den alınan ve görev yeri degenel müdürlük yapmış Kazım Koçoğlu (Çankığiştirilen yönetici ve bürokrat olanların da bulunduğu rı), Aynur Yalçın (Çosayısı 155, açılan dava sayısı 23, 31 personel çeşitli illere rum), A. Nihat Akbıyık ilgili lehine mahkeme kararı gönderildi. Bakanlık, söz (İstanbul), Mehmet Pek14, bakanlık lehine mahkeme konusu personele mer taş (Kayseri), Abdullah kararı 4. kezde gereksinim duyul Kurt (Kırşehir), MustaDevlet Bakanlığı (Mehmadığı için böyle bir uy fa Önal (Nevşehir), A. met Aydın): Görevden alınan gulamaya gidildiğini sa Fatih Aydoğar (Sinop), ve görev yeri değiştirilen yöBaşbakan Erdoğan, İstanbul’daki ‘Medeniyetler İttifakında Kadın’ konulu toplantıya eşiyle katıldı. (AA) vunurken, görev yeri de İhsan Emci (Sıvas), İ. Nanetici ve bürokrat sayısı 71, ğişen personel dava aç fi Ayhan (Tekirdağ), Osaçılan dava sayısı 24, ilgili lemaya hazırlanıyor. hine mahkeme kararı 2, bakanman Yılmaz (Yozgat), İdSanayi ve Ticaret Ba ris Şahin (Yozgat), Seylık lehine mahkeme kararı 3. kanı Ali Coşkun imza fettin Hasbay (Aksaray), Sanayi ve Ticaret Basıyla 9 Ocak’ta bir karar Mehmet Süt (Kırıkkakanlığı: Görevden alınan ve name hazırlandı. 31 per le), Mehmet Tekiner görev yeri değiştirilen yönetisonelin Ankara dışına ta (Bartın), İkram Yıldız ci ve bürokrat sayısı 323, açıyinini öngören kararna (Karabük), Yaşar Alkan lan dava sayısı 109, ilgili lehime bakanlığı karıştırdı. (Kilis), Hamdi Gençyane mahkeme kararı 58, bakanTayin listesinde bakan par (Osmaniye), Necati lık lehine mahkeme kararı 12. İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip partiyi kurduğumuz gün biz ilan ettik. Partimizin lıkta ‘‘genel müdürlük’’ Gafa (Ankara taşra), KeKültür ve Turizm BakanErdoğan, kamuoyunda tartışma yaratan ‘‘malvar bütün malvarlığı, aktifiyle pasifiyle orada vardır. yapmış bazı bürokratlar malettin Özmen (Balıkelığı: Görevden alınan ve görev lığı’’ hakkında ‘‘Salı günü, özellikle liderlerle ilgili Nereden ne gelmiştir ne gitmiştir, hepsi orada varalt düzey görevlere atan sir), Fahrettin Özalp (Biyeri değiştirilen yönetici ve büve partinin mal varlığı konusunda açıklama yapa dır. Bu konuda biz çok şeffafız. Bunların üzerindı. Sanayi Araştırma’nın lecik), Gülten Sağım (Borokrat sayısı 284, açılan dava cağım’’ dedi. Medyayı ‘‘sanal gündem’’ oluşturmak den rant sağlamak gibi bir derdimiz de yoktur. Kieski Genel Müdürü İd lu), Ahmet Cemil İncaz sayısı 217, ilgili lehine mahkela suçlayan Erdoğan, iktidarın değil muhalefetin şisel noktada da ben salı günü bu konuyla ilgili baris Şahin ‘‘APK Uzma (Burdur), Rıfat Ertunç me kararı 91, bakanlık lehine ‘‘kan kaybı’’na uğradığını iddia etti. Erdoğan, er zı açıklamalar yapacağım. Bu da ayrı siyasi rant nı’’ olarak görevlendiril (Burdur), Yunus Yayla mahkeme kararı 29. ken seçim tartışmalarıyla ilgili olarak da, ‘‘Bayram sağlama veya gündemi kaybolmuş olanların, gündi. Eski Ağaç Sanayii Ge (Çankırı), Sabri DeğirMilli Savunma Bakanlıdeğil seyran değil, nereden çıktı bu erken seçim?’’ demde başlık bulamayanların öne çıkarmak istenel Müdürü İbrahim Ur mencioğlu (Çanakkale), yenlerin gündem maddeleridir. Salı günü onları diye konuştu. ğı: Görevden alınan ve görev han da Bilecik İl Müdür Ahmet Demiraslan (KasBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, türban ve ka açıklayacağım.’’ yeri değiştirilen yönetici ve bülüğü’ne ‘‘uzman’’ sıfatıy tamonu), İsmail Soylu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan daha sonra musal alan konusundaki düşüncelerini Conrad rokrat sayısı 4, açılan dava sala tayin edildi. Çitosan’ın (Kırklareli), Yavuz KaOtel’de düzenlenen ‘‘Medeniyetler İttifakında Ka Bayrampaşa Spor Kompleksi’nde gerçekleştirilen yısı 4, ilgili lehine mahkeme kaeski Genel Müdürü Mus raca (Edirne). dın’’ konferansındaki konuşmasında yeniden gün AKP Bayrampaşa İlçe Başkanlığı 2. Olağan Kongrarı 1, bakanlık lehine mahketafa Önal ‘‘uzman’’ olademe getirdi. Erdoğan, ‘‘Kadını özel alana hapse resi’ne katıldı. Türkiye’nin 3 Kasım seçimlerinden Bakanlık, atamalara me kararı 1. rak Nevşehir’e, İdari Ma gerekçe olarak ‘‘persoden, kamu alanından dışlayan, cinsiyet ayrımcılığı itibaren güven ve istikrar ülkesi haline geldiğini beTarım ve Köyişleri Bana dayalı baskıcı ve tutucu anlayışlar medeni ola lirten Erdoğan, ‘‘Bu istikrar ortamını içte ve dışta li İşler Daire Başkanı İb nel fazlasını’’ gösterirkanlığı: Görevden alınan yökıskananlar var. İçeride kıskananlar bizi üzüyor. Biz maz’’ diye konuştu. rahim Vatansever Ada ken, ‘‘Tayin edilen personetici ve bürokrat sayısı 214, göErdoğan, toplantı çıkışında yaptığı açıklama istiyoruz ki onlar da bu heyecandan nasibini alsın. na’ya gönderildi. nele merkezde ihtiyaç rev yeri değiştirilen yönetici ve da AKP’nin mal varlığının internet sitesinde şef Ama ne yazık ki onlar bu heyecandan nasibini alMerkezde görevliyken kalmadığı için yeniden bürokrat sayısı 105, açılan dafaf olarak açıklandığını belirterek şöyle konuş mamakta direniyor. Bize düşen onlara ‘Varın yotaşraya uzman ya da araş yapılandırma çerçevesinva sayısı 270, ilgili lehine mahtu:‘‘Arzu eden açar bakar, oradan bulur. Ve bunu lunuza devam edin’ demek’’ diye konuştu. tırmacı olarak ataması de gönderildiler’’ savunkeme kararı 112, bakanlık leyapılanlar ve atandıkları masını yaptı. hine mahkeme kararı 126. TÜREY KÖSE ? CHP milletvekili Türkan Miçoğulları, ‘‘AKP, devlet geleneklerini, hukuku, bilgi ve deneyimi, liyakatı hiçe sayarak 3 yıl gibi kısa bir süre içinde 6 bin 656 bürokratı, yöneticiyi pasif hale getirmiştir’’ dedi. Görevden almalarla ilgili olarak açılan davaların çoğunda da bakanlıklar kaybetti. 31 personel sürgün edildi Mal varlığını açıklayacak Başbakan Erdoğan, mal varlığı iddialarıyla ilgili olarak salı günü ‘kişisel’ açıklamalar yapacağını söyledi asirmen?cumhuriyet.com.tr AKP, YÖK sorununu öyle içinden çıkılmaz bir hale getirdi ki, artık bu konuyu sağlıklı tartışmanın olanağı da kalmadı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’ın başına gelenler, şu anda Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Ferit Bernay’a yönelik hükümet ve çevresinden gelen baskılar, işin tamamen rotasından sapmasına neden oldu. Türkiye’nin YÖK diye bir sorunu bulunuyor. Bunun nedeni de YÖK’ün kuruluş mantığına egemen olan anlayış. Bu anlayış, üniversiteleri özerk birer bilim kurumu olarak görmek yerine otoriter devletin milliyetçilik ürettiği, baskıcı ve tek adam yönetimine dayalı bir sistemi öngörüyor. Üniversitelerin, demokratik, farklı düşüncelerin tartışıldığı, dünyadaki yeni buluş ve keşiflerin izlendiği, evrensel kurumlar haline dönüştürülmesi gerekiyor. Şu anda üniversiteler, ne yazık ki 12 Eylülcü bir yönetim anlayışı içinde varlığını sürdürüyor. YÖK’e bugün egemen olanlar, yetkiler kendilerinde toplandığı için bu sistemi savunup kendi egemenliklerini sürdürmek istiyorlar. ??? AKP’nin tutumu ise bugünkü yönetimi alaşağı edip yerine kendi Bir Bilim Adamı ve YÖK Sorunu yandaşları yönetiminde bir sistem kurmak. İki tarafın da üniversitelerin özgürleşmesi, demokratikleşmesi, öğretim üyeleri ve öğrencilerin yönetime katıldığı bir sistem istediklerini sanmıyorum. Bütün bu girişi yapmamın nedeni, bir bilim adamının, bir profesörün başına gelenleri sizlere buradan aktarmak ve şu andaki sistemin nasıl otoriter ve baskıcı bir sistem olduğunu gözler önüne sermek. Profesör Nadir Paksoy’un başına gelenler konusunda basında yazılar çıktı, ancak şimdiye kadar kimse bu konuda bir şey söylemedi, ülkemize çok şey katabilecek bir bilim adamı üniversiteden uzaklaştırıldı ve kendi kaderiyle baş başa bırakıldı. İşte Nadir Paksoy’un anlattıkları: Konusunda yetkin, dalında uluslararası bilim toplumunda bilinen ve yeri olan, uluslararası bilim dergilerinde çıkmış 45 makalesi bulunan; bu makalelere alınmış 120 atıf; yine uluslararası dergilerde hakemlik/ konsültanlık yapan ve ülkesine hizmet etmek isteyen yurtsever bir bilim adamının, hem de kanserle mücadele konusunda fazlasıyla gereksinim duyulan bir dalın az sayıda uzmanı olmasına karşın; tamamen rektörün keyfi tutumu nedeniyle üniversiteye dönmesi engelleniyor. Kocaeli Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı Başkanı iken, rektör bana danışmadan ve bölümün görüşünü almadan, bölümden bir öğretim üyesinin akademik yükseltilmesi için kadro açtı. Bu kişi yayın ve bilimsel çalışma açısından yetersizdi. Bu durumu akademik ilke ve onur anlayışımla bağdaştıramadığımdan istifa ettim. İstifa ettiğimde 23.5 yıllık devlet memuruydum. Hiçbir kişisel sürtüşmem olmamasına ve aynı dünya görüşünü paylaşmamıza rağmen, rektörün keyfi yaklaşımını içime sindirememiştim. Bu olay 2000’de oldu. 2002’de benim bilimsel yetersizlik nedeniyle yükseltilmesine karşı çıktığım kişi üniversitede yarattığı skandal nedeniyle, emekli edilerek üniversiteden uzaklaştırıldı. YÖK’ün 60 (b) maddesi, ‘‘Üniversiteden istifa eden öğretim üyesi kadro şartı aranmaksızın ayrıldığı kadroya döner’’ hükmü getirmiştir. Bu maddeye dayanarak üniversiteden ayrılış nedenim de ortadan kalktığı için, hem mesleki birikimimi üniversitede sürdürmek hem de 23.5 yıllık hizmetimi tamamlayıp emeklilik ve diğer özlük haklarımı almak için üniversiteye dönmek için başvurdum. Rektörlük bu maddeye rağmen, kadro/ihtiyaç yoktur gerekçesiyle dönmeme onay vermedi. Yasa, ‘kadro şartı aranmaksızın’ diyor, üstelik benim dalımda (sitopatoloji yan dal uzmanlığı) Kocaeli Üniversitesi’nde başka uzman olmadığı gibi, bu uzmanlık dalına sahip hekim sayısı Türkiye’de 10; bunlardan profesör olanı benden başka ya yok ya da 1 tane daha olabilir. Bana bölümde ihtiyaç yok diyen rektör aynı bölüm için 2 tane profesör kadrosu açtı. Bu bile rektörün gerekçesinin ne denli dayanaktan yoksun olduğunu gösterir. Rektör, benim kendisine karşı tavrımı ve yanılgısının mahcubiyetini kişiselleştirdi. Teziç’in göreve başladığı ilk aylardı, 2 kez telefonla arayarak konuyu ikna ve diyalog yoluyla çözeceğini söyledi. Sonra bir daha ne ses çıktı ne de nefes. Bu arada da 60 günlük idari mahkemeye başvurma süresi kaçtı. Hukukun üstünlüğünü savunan Sayın Teziç bana bir söz borçlu. Daha sonra da YÖK’ten dolaylı olarak kısa bir yazı geldi ‘‘Yetki üniversitededir’’ diye. Aynı rektör (Prof. Baki Komsuoğlu ) benzer durumda olan, üniversiteden ayrılmış bazı öğretim üyelerinin dönüşüne onay verdi. Üstelik o dalda başka öğretim üyeleri fazlasıyla varken, ‘ihtiyaç yok’ gerekçesine sığınılmadan!. Rektörün tutumu yüzünden üniversite ile bütünleşmem engelleniyor. 23.5 yıllık devlet hizmetim heba oluyor. Şu anda BağKur’dan serbest hekimlik yapıyorum. BağKur’dan emekli olsam 400 YTL aylık bağlanacak. Halbuki Emekli Sandığı emekli profesöre ayda 2 bin YTL + sağlık güvencesi sağlıyor. Bu bireysel hak mahrumiyetidir. Hukuk, insan hakları, üniversite kavramı anlayışıyla bağdaşmaz. Türkiye’de rektör ‘derebeyliğini’ engelleyecek makam yok mu? CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle