Katalog

Dünyanın 40 ülkesinden gelen öğrenciler İsveç’te yarışacak. Türkiye finali martta yapılacak Kazanan hep çevre olacak bir seminer düzenleyen öğrenciler, ardından yine belediyenin desirleşmiş Milletler Çevre teğiyle okula çok sayıda atık kuProgramı kapsamında dütusu getirerek çöpe atılan kâğıtlazenlenen uluslararası Volvo Adrın geri dönüşümünü sağladılar. venture proje yarışması, dünyaArkadaşlarına yönelik olarak bir nın dört bir yanından gençlerin de anket çalışması yapan öğrençevre sorunları arasında ilk sıracilerin atık konulu slogan yarışmalarda yer alan ‘‘atıkların geri dösı da çevre sorunlarına yaratıcı bir nüşümü’’ne bulacakları çözümü çözüm niteliğindeydi. Projeye göbekliyor. Yarışmaya Türkiye’den re yarışmada birinci olacak slogan başvuran Özel İstanbul Çevre geri dönüşümlü malzemeden yaOkulları öğrencileri de ‘‘Atıkları pılacak bilekliklerin üstüne yazıazaltmak, tekrar kullanıma sunlacak ve bilekliklerin satışından mak ve dönüştürmek’’ konulu proelde edilecek gelir yine atıkların jeleriyle hem yaşıtlarını hem çevgeri dönüşümü için yapılan çalışrelerini bilinçlendirmeyi malarda kullanılacak. amaçlıyor. Projede yer alan Atıkların geri Çevre İlköğretim dönüştürülOkulu 7. sınıf mesi ve bu öğrencisi bilincin Ayşegül yerleşVural bimesi linçli bir ana tegenç olamasıyla rak bu düzenleprojede nen Volyer almakvo Adventan mutluture proje luk duyduğuyarışmasında nu ifade ederek dünyanın 40’a uluslararası yayakın ülkesinrışmada şansladen 1017 yaş zel İstanbul Çevre İlköğretim Oku rının yüksek ollu öğrencileri, “Atıkları azaltmak, duğunu söylearasındaki öğrencilerin pro tekrar kullanıma sunmak ve dönüştür di. Bir başka jeleri yarışacak. mek” konulu projeyle yaşıtlarını ve çev öğrenci Gözde Türkiye’den de relerini bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Ertuğrul ise 1 19 okulun başton kâğıt ile 16 vurduğu yarışmanın Türkiye fiçam ağacını kurtarmanın mümnali mart, uluslararası finali ise kün olduğunu belirtti. İsveç’in Göteborg kentinde mayıs Genç öğrenciler ‘‘Mayıs 2006’da ayında yapılacak. Göteborg’da düzenlenecek ulusÖzel İstanbul Çevre Okulları 7. lararası Volvo Adventure proje yasınıf öğrencileri de Türkiye finarışmasının finalinde yer almak ve linde kazanan okul olabilmek için farklı kültürlerden yaşıtlarımızla ‘‘Atık Projesi’’ kapsamında ilginç çevre sorunlarının çözümü konuçalışmalara imza attı. İlk olarak Kasundaki çalışmalarımızı uluslaradıköy Belediyesi ve ÇEVKO işrası platformda paylaşmak için birliği ile okulda velilere yönelik var gücümüzle çalışıyoruz’’ dedi. EVRİM KAYA C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Deniz Mah. Çelikbaş İş Merkezi Kat 6 Tel: 0242 2480057 Faks: 2487517 ? İdari ve Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 29 OCAK 2006 İmsak: 5.42 Güneş: 7.11 Öğle: 12.24 İkindi: 14.59 Akşam: 17.25 Yatsı: 18.48 (AFP) TOZ ENSÜLİN B Diyabette devrim Dış Haberler Servisi ABD’deki Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), şeker hastaları için solunum yoluyla içe çekilecek toz şeklindeki ensülinin piyasaya sürülmesine izin verdi. Exubera adlı toz ensülin, Amerikan ilaç firması Pfizer tarafından piyasaya sürülecek. Ensülin hormonu, 1920’li yıllarda keşfedildiğinden beri sadece iğneyle kana veriliyordu. Sprey aygıtıyla akciğerlere ensülin alınması yöntemi, şeker hastalarına çok büyük kolaylık sağlayacak. FDA yetkilisi Steven Galson, ensülinin toz şeklinde piyasaya sürülmesinin, şeker hastalarına kanlarındaki şeker oranını daha iyi kontrol etme olanağı vereceğini düşündüklerini belirtti. Toz ensülin, yaza doğru piyasada olacak. FDA, insan ensülininin sentetik türü olan Exubera’nın, sigara tiryakilerince kullanılamayacağını bildirdi. Astımlılarla amfizemlilere de kullanmamaları tavsiye edildi. Günlük Exubera alımı, 45 dolara mal olacak. Akciğere çekilen ensüline geçilmeden önce akciğerin sağlık denetiminin şart olduğu hatırlatılıyor. Altta şort, boyunda çorap ? Çeviri Servisi Modacılar bazen insana ister istemez ‘‘Bu ne biçim kıyafet’’ dedirtiyor. Paris’te, hazır giyim koleksiyonlarının sergilendiği defileler arasında yer alan John Galliano da kıyafetlerini görenlerin ağzını bir karış açık bıraktı şaşkınlıktan. İngiliz modacının erkekler için tasarladığı 20062007 sonbaharkış hazır giyim koleksiyonundaki atkılar çorap şeklinde yapılmış. Daha da önemlisi birer şortla takım haline getirilmiş! Zirveye katılan ülkeler arasındaki Myanmar’ın başkenti Yangon’daki hayvanat bahçesinin 100’üncü yıl etkinliklerinde en çok ilgi gören hayvanların başında filler yer alıyor. (AFP) Malezya’da fil zirvesi Çeviri Servisi Asya’nın nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan fil nüfusunu korumak amacıyla özel bir zirve düzenlendi. BBC’nin sitesinde yer alan habere göre Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’daki fil zirvesinde ülkelerarası işbirliği kararı alındı. Vietnam, Hindistan ve Bangladeş’in de aralarında bulunduğu 13 ülkenin delegeleri Asya’nın vahşi ormanlarında yaşayan fil nüfusunun toplam 30 bin ila 50 bin arasında olduğunu tahmin ediyor. Kıtadaki insan nüfusunun artışı fillerin yaşadığı ormanlık alanların yok edilmesine neden oluyor. Filler insanların yaşadığı bölgeye girince de yerel halk tarafından öldürülüyor. Dünya Hayvan Nesillerini Koruma Birliği yetkilileri, insanlar ve filler arasındaki çatışmayı engellemek amacıyla önlem paketi hazırlamanın yapılacak en doğru şey olduğunu açıkladılar. Williams bir komedi filminde ? LOS ANGELES (AA) Ünlü aktör Robin Williams, bir komedi filminde eski ABD Başkanı Roosevelt’i canlandıracak. Hollywood Reporter gazetesine göre, çekimleri gelecek ay Kanada’da başlayacak ‘‘Müze’de Gece’’ adlı filmde, Oscar ödüllü Williams’ın yanı sıra Ben Stiller, Mickey Rooney gibi ünlü isimler de rol alacak. Filmin yönetmenliğini Shawn Levy üstleniyor. Ö Vejetaryenlere özel sucuk ? GAZİANTEP (AA) Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Bayram, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Bozkurt vejetaryenler için sucuk ürettiler. Bayram, amaçlarının insan sağlığı için önemli olan kolesterol etkisini ortadan kaldırmak ve vejetaryenler için sucuk elde etmek olduğunu belirtti. Özel okullar el yakıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk EğitimSen’in araştırmasına göre, bir velinin, çocuğunu özel okula göndermek için yılda en az 6 bin 188, en fazla 35 bin 620 YTL ayırması gerekiyor. Ankara ve İstanbul’daki fiyatların değerlendirmeye alındığı araştırmaya göre, fiyatlar, anasınıfında yıllık 3 bin 23130 bin, ilköğretimde yıllık 5 bin 20618 bin 190, lisede yıllık 6 bin 22319 bin 960 YTL arasında değişiyor. En düşük derecede çalışan bir öğretmenin, çocuğunu özel okulun anasınıfına gönderebilmesi için 847 ay arasında çalışması gerekiyor. Türk EğitimSen Başkanı Şuayip Özcan, böyle bir ortamda hazırlanan Özel Okullar Yasa Tasarısı’nın geri çekilmesi gerektiğini söyledi. / IŞIL ÖZGENTÜRK Dünya ne kadar da büyükmüş İstanbul’dan yola çıktım ve üç buçuk saat sonra ilk Fransa sınırlarına girdim, pasaportumu gösterdim, ardından gene pasaportumu gösterip Fransa sınırlarından çıktım ve uçsuz bucaksız bir denizin üstünde uçmaya başladım. Denizin adı Atlas Okyanusu, uç babam uç bitmiyor, uçakta pencereler kapalı, herkes uyumak istiyor ama bazıları benim gibi uykusuz, uyuşmuş bacaklarını koridorlarda volta atarak açmaya çalışıyor; televizyonda aptal bir film, daha en başından sonu belli, insanı oyalamıyor; pes edip oturuyorum ve gözümü, hemen önümdeki koltuğun arkasına yapıştırılmış küçük televizyona dikiyorum. Uçağın aldığı yolu ve rotasını gösteriyor. Aman Tanrım on iki saat geçti, hâlâ denizin üstünde uçuyoruz, oh nihayet uçak karaya ayak bastı, yani Güney Amerika sahalarına girdi. Yaşasın.. uçak alçalıyor, belli ki gideceğimiz yere geldik, Bolivya’nın başkenti La Paz’a ulaştık. Hayır, biletlerde yazmayan bir başka rotadan ilerliyoruz. İşte Arjantin ve Buenos Aires; uçak alçalıyor, bu kez pasaportumu Arjantinli görevlilere gösterip Arjantin’e ayak basıyorum ve bir saat sonra da pasaportumu damgalatıp gene uçuyorum. Allahaşkına, on dokuz saattir uçuyorum ve bir türlü La Paz’a ulaşamadım. Bu dördüncü kez yemek yiyişim, hafif sersemlemiş bir haldeyim, gözümü kapar kapamaz kendimi yirmi yaşında, külüstür bir otobüsle İstanbul’dan Diyarbakır’a giderken yakalıyorum. Tam yirmi üç saat süren bir otobüs yolculuğuydu ve sonunda yolun biteceğinden umudu kesip Diyarbakır’a iki saat kala kendimi otobüsten atıp yolun ortasında öylece kalakalmıştım. Bu koskocaman uçakta, bu şansım da yok; yapacağım tek şey, gözlerimi rotayı gösteren küçük televizyon ekranına dikip her bin kilometrede ‘‘Oh biraz daha yaklaştık’’ diye derin bir soluk almak. Tamam.. kemer tak işareti yandı, uçak alçalmaya başlıyor, nihayet La Paz’dayız. Öyle mi.. anons bir garip, Santiago’dan söz ediyor. Vallahi bu kentin adını yanlış anlamam mümkün değil. Santiago bütün gençlik anılarımda, Allende’siyle, Victor Jara’sıyla... Hop uçak yere konuyor ve anında öğreniyorum, uçak burada bir tam gün kalacak ve bir sonraki sabah La Paz’a uçacak. Yani şansa bakın, hiç aklımda yokken bir tam gün, hikâyesini çok iyi bildiğim bir kentte kalacağım; yorgunluk, uykusuzluk bir anda bitiyor. Yaşasın Şili! A, evet şimdi siz benden Şili anılarımı anlatmamı bekliyorsunuz, tonuyla keyfimi belirtiyorum. Ama insan büyük konuşmamalı, bir saat geçmiyor uçak alçalıyor. Hayret... SantiagoLa Paz arası bu kadar kısa mı, demek ki kısaymış; tamam ne güzel, ben böyle düşünürken uçak çöl ortasında kurulmuş uyduruk bir havaalanına iniyor, içimden ‘‘Bolivya yoksul bir ülke ama bu kadar da olmaz’’ diye fikir yürütüyorum. Hay Allah.. burası adlarını bir türlü aklımda tutamadığım Şili kentlerinden birinin havaalanı; inen iniyor binen biniyor, tekrar havalanıyoruz, bu kez artık La Paz.. başka türlü olamaz! Öyle mi, bal gibi olur. Bir saat sonra uçak tekrar alçalıyor ve bir kez daha başka bir çöl havaalanına iniyoruz, gene inenler iniyor binenler biniyor ve biz havalanıyoruz. Artık hiçbir fikir yürütmüyorum, ‘‘Bindim bir alamete gidiyorum kıyamete...’’ diye düşünüp bitmeyecek gibi görünen çölleri seyrediyorum ve birden uçağımız tekrar alçalıyor, ben umutsuzum, uçak içinde bir yarım saat daha geçireceğimi düşünüyorum ve dehşet bir kahve kokusu, bir sigara isteği beni ele geçiriyor; uyumaya çalışıp bu iki çok sevdiğim lezzeti sonsuza dek unutmak istiyorum ve biri koluma hafifçe dokunuyor: ‘‘La Paz’a geldik.’’ Atatürk Havaalanı’ndan kalktıktan, Santiago’daki tam günü saymazsak, yirmi yedi saat sonra hedefe, yani Bolivya’nın başkenti La Paz’a varıyoruz. Ve yükseklik tam 4.520 metre; yani az sonra baş ağrısı, mide bulantısı beni bekliyor, normalde insanlar bu yüksekliğe, her bin metrede bir gün kalarak ulaşıyorlar ama ben ve yanımdaki kahraman dostlarım hiç yapılmayacak bir şeyi yapıp doğrudan 4.520 metreye ayak basıp vurgun yemeye hazır, uçaktan iniyoruz. Ve aklıma birden nedense bu kıtaya sadece yelken gücüyle ulaşan İspanyol gemiciler geliyor, onların kahraman olduğunu düşünüyorum ama.. kıtada ilerledikçe bu kahramanlığın asıl nedeninin altın ve gümüş tutkusu olduğunu görüp fikrimi değiştireceğim. Bekleyin. isilozgenturk@superonline. com yağma yok; başkan seçimlerinden tam iki gün önce Şili’ye inmişim, her yer kaynıyor, her yerde bir miting ama öyle böyle değil, hepsi bir karnaval havasında ve tabii mitinglerden öte, Allende’nin vuruşarak öldüğü Başkanlık Sarayı... O çatı, elinde silah Allende, biraz sabırlı olun, bunların hepsini yakında uzun bir dizi yazıda okuyacaksınız, ben şimdilik dünyanın ne kadar büyük olduğuyla meşgulüm. Bir tam gün geçmiş, yeniden Santiago Havaalanı’ndayım, artık ilk hedefimiz La Paz’a uçuyoruz, biletin üstünde öyle yazıyor. Gene pasaportumu damgalatıp bir yığın yazılı metin doldurduktan sonra uçağa biniyorum. Sonunda La Paz’a gidiyoruz, yaşasın... Yanımdakilere, ‘‘Eh artık, bir süre inip kalkmayacağız’’ diye sevinçli bir ses CUMHURİYET 20 CMYK