Katalog

26 OCAK 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Turhan Selçuk Yargı madene ‘dur’ dedi ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir 4. İdare Mahkemesi, Koza Altın firması tarafından Bergama Ovacık altın madeninin işletilmesine olanak sağlayan imar planı hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Söz konusu kararda, şu görüşlere yer verildi: ‘‘Birinci sınıf gayri sıhhi müessese olduğu açıkça belli olan bir işletmenin bütün çevresel etkilerini fiziksel olarak düzenleyecek bir planın, söz konusu işletmenin alanı ve mülkiyetiyle sınırlı tutulamayacağından dolayı planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uygun olmadığı belirtilmektedir. Açıkça hukuka aykırı bulunan ve uygulanması halinde telafisi güç zararların doğumuna neden olabilecek nitelikte olan dava konusunda işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar, itiraz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verildi.” SÖZ ÇİZGİNİN ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ 24 Ocak... (2) 24 Ocak 1980 kararları, çok değişik biçimlerde isimlendiriliyor. Ancak hemen herkesin üzerinde anlaştığı isim, ‘‘istikrar paketi’’ olması. Fakat bu ‘‘paket’’ konusundaki yasanın altına imza atan eski bakanlardan çoğunun ‘‘geçici’’ bir ‘‘şok’’ olarak imzaladıkları bu önlemler kalıcı oldu ve daha sonra ‘‘Yeni Dünya Düzeni’’ olarak ABD’nin dünyaya dayattığı sömürü düzeninin ekonomik ayağını oluşturan ‘‘yeni liberalizmin’’ ilk işareti biçiminde karşımıza çıktı. 24 Ocak kararlarının açıklandığı gün, eskiden beri tanıdığımız bir ismin; bu kez ‘‘dizginleri tutan elin sahibi’’ gibi karşımıza çıktığını gördük. Bu kez ‘‘başbakanlık müsteşarı’’ sıfatıyla karşımıza çıkıyordu: Turgut Özal... Gerçekten Turgut Özal, yabancısı olmadığımız bir isimdi. Bir zamanlar Devlet Planlama Teşkilatı’nda, ‘‘Takunyalılar’’ diye bilinen ya da bizlerin öyle duyduğu grubun lideri konumundaydı. Fakat daha sonra özel sektöre geçmiş ve bu arada bir de ABD sınavı vererek bazılarımıza adını unutturmuştu. Ancak 24 Ocak kararlarının ardında, onun ve onun ‘‘ardındakilerin’’ nefesi hissediliyordu. ??? 24 Ocak paketine göre istikrar ‘‘para politikalarıyla’’ (monoter politikalar) gerçekleştirilen bir düzenin sonucu elde edilecekti. Faiz uygulamalarında ‘‘reel faiz’’ dikkate alınacak, ‘‘gerçekçi döviz kuru’’ politikası izlenecekti. ‘‘Gerçekçi döviz kurunun’’ ilk göstergesi olarak da ağır bir devalüasyon yapıldığı gözleniyordu. O dönemde, 1 ABD Doları’nın değişik alanlarda değişik pariteleri vardı. 1 ABD Doları’nın karşılığı 35 TL (otuz beş lira) iken yapılan devalüasyon sonrasında bu karşılık 70 YTL’ye çıkarılmıştı. Oysa ki aynı dönemde, karaborsada bile 50 TL’ye 1 ABD Doları satın alınabiliyordu. O dönemde, dolar fiyatını neden bu denli yüksek tuttuklarını soran gazetecilere Turgut Özal’ın verdiği ilginç bir yanıt vardır. ‘‘Biz’’ demişti, ‘‘döviz kurunu bilinçli olarak biraz yüksek tuttuk ki ikide bir ayarlama yapmak zorunda kalmayalım’’. Ama 24 Ocak kararlarının üzerinden çok kısa bir zaman geçmişti ki döviz kuru 70 TL’nin üzerine çıktı. Serbest döviz kimseye yaramamıştı. (En azından bizlere...) ??? 24 Ocak kararlarının ekonomik açıdan değerlendirmesini yapacak değilim. Bu konuyu merak edenler ve araştırmak isteyenler için başvurabilecekleri çok sayıda kaynak var. Özellikle bu konuda Arslan Başer Kafaoğlu’nun çalışmaları okunmaya değer. Beni burada ilgilendiren, ‘‘kalkınmanın yükünü’’ emekçi sınıflara yükleyen bir paket olması. (Zaten Yeni Dünya Düzeni çerçevesinde, ‘‘yeni liberalizm’’ diye sunulmak istenen ve geçen yüzyıllarda çoktan tarihin çöp sepetine atılmış bulunan ‘‘vahşi kapitalizm’’den başka bir şey olmayan ekonomik zihniyet de ‘‘zengini daha zengin, fukarayı daha fukara yapan’’ bir zihniyetten başka bir şey değildir.) Kalkınmanın yükünün emekçi kesimlerce ödenmesinin anlamı, enflasyon oranının altında ücret artışı yapılmasıdır. Aynı şey, tarım kesimindeki fiyatlar ve özellikle taban fiyatları için de söz konusudur. Sık sık dile getirdiğim üzere, enflasyonist politikalar, bir toplumda gelir dağılımının yeniden düzenlenmesi için de kullanılır. Eğer kişinin geliri, enflasyon oranının üstünde artarsa enflasyondan etkilenmez ve zarar görmez. Fakat eğer enflasyon oranı, gelir artışının üzerinde ise gitgide fukaralaşma başlar. 24 Ocak kararlarının kısa bir süre sonrasında ‘‘ücretli kesim’’ ve ‘‘tarım kesimi’’ ciddi bir gelir yitirilmesine uğramış ve gelir paylaşımı içindeki oranları düşmüştü. ??? İşçi sendikalarının güçlü olduğu ve 12 Mart 1971 ‘‘törpülemesine’’ rağmen 1961 Anayasası’nın özgürlüklerinin kısmen devam ettiği 1980 Türkiye’sinde böyle bir ekonomi politikası uygulamak mümkün değildi. Zaten o dönemde muhalefet lideri konumunda olan Bülent Ecevit de bu politikanın demokrasi içinde uygulanamayacağını yüksek sesle dile getirmişti. Ve sonunda, tüm Türkiye sıkıyönetim altındayken ve terör tüm hızıyla sürerken ve ‘‘cunta üyesi’’ bir generalin dile getirdiği üzere ‘‘şartların olgunlaşmasıyla’’ 12 Eylül darbesi gerçekleştirildi. Yasalar aynıyken, güvenlik güçleri aynıyken, kanlı terör, bir elektrik düğmesinin kapatılması gibi sona erdi. Sadece bu bile, 12 Eylül’ün ne olduğunu ve öncesini açıklamıyor mu?.. ÖSS’de yeni düzenleme ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ÖSYM, bazı okulların öğrencilere yüksek not vererek Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) hesaplaması uygulamasını istismar etmelerinin önüne geçmek amacıyla yeni bir hesaplama yöntemi geliştirdi. Yeni uygulamayla, bir okulda en yüksek diploma notuna sahip aday sayısı yüksekse, bu adayların OBP’leri 100’ün altına inecek. Böylece bir okulda OBP’si 100 olan öğrenci sayısı birden fazla olamayacak. ÖSYM, geçen yıllardan farklı olarak adayların, sınav günü, en geç saat 08.45’te sınav yerlerinde hazır bulunma zorunluluğu getirdi. Bu yıl, sınavın son 15 dakikasında adayların salondan ayrılmaları yasaklandı. AKP GAK DEYİNCE ZAM, GUK DEYİNCE VERGİ VERECEKSİN.. Yurt genelinde binlerce köy yolu ulaşıma kapandı, İstanbul’da kar yarın da sürecek Sömestr tatili 1 hafta uzadı ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) İlk ve orta dereceli okullarda yarıyıl tatili olumsuz hava koşulları nedeniyle 6 Şubat’a gününe kadar uzatıldı. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ‘‘Yurt genelinde süren olumsuz hava koşulları nedeniyle sömestr tatili bir hafta uzatılmıştır. Bu durumda 12 Haziran 2006 tarihinde bitecek olan eğitimöğretim bir hafta uzatılarak 19 Haziran 2006 tarihinde sona erdirilecektir” denildi. MEB, 30 Ocak Pazartesi günü başlayacağı bildirilen Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme Sınavı başvurularının başlama tarihini de 6 Şubat’a erteledi. İstanbul’da pazartesi günü başlayan ve dün etkisini arttıran kar yağışı nedeniyle deniz, hava ve demiryolu ulaşımı aksadı. Çok sayıda üniversite eğitime ara verdi. Kartal’da 1 kişi donarak yaşamını yitirdi. Kentte 2 günden bu yana meydana gelen 1929 kazada 26 kişi yaralandı, 4 kişi yaşamını yitirdi. Trafiğe zincirsiz çıkan 2 bin 400 araca 49’ar YTL para cezası kesildi. Etkisini arttıran kar yağışına karşın ana arterlerde ciddi bir sorun yaşanmadı. Ancak ana arterlerde yapılan tuzlama çalışmalarının ara sokaklarda uygulanmaması sıkıntılara yol açtı. Aksayan deniz ulaşımına takviye olarak İETT tarafından, Anadolu Yakası’ndan Avrupa Yakası’na geçişlerde 110 otobüs ile ek seferler yapıldı. Üniversiteler Sınavlar ertelendi ? Galatasaray Üniversitesi’nde dün yapılması gereken sınavlar ertelendi. Yeditepe Üniversitesi’nde hava koşulları nedeniyle ertelenen hazırlık final sınavları yarın yapılmaya başlanacak. Mimar Sinan Güzel Sanatlar, Bahçeşehir, İstanbul Ticaret ve Fatih üniversiteleri bugün ve yarın, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) bugün, Işık ve Marmara üniversiteleri yarın tatil olacak. Koç Üniversitesi, bugün ve yarın yapılacak olan sınavları erteledi. 2 BİN 300 TON TUZ KULLANILDI Silivri’ye bağlı 10 köy yolu ulaşıma kapandı. TEM Otoyolu’nun SelimpaşaKınalıLüleburgaz kesimi ile SilivriKınalı arası trafiğe kapalı tutuldu. SirkeciHalkalı arasındaki banliyö treni seferleri gecikmeli olarak yapıldı. Avrupa Yakası’nda bazı semtlere elektrik verilemedi. Kâğıthane’de şiddetli rüzgâr nedeniyle bir evin çatısı uçtu, 1 minibüs ve 4 otomobil zarar gördü. Geçen pazar gününden itibaren alarmda olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Afet Koordinasyon Merkezi’nde 3 bin personel ve 651 araç ile 24 saat esasına göre yapılan mücadele kapsamında 2 bin 300 ton tuz kullanıldı. İBB Bakım Onarım Müdürlüğü’nde ekip şefi olarak görev yapan Resul Yaşar da çalışmaları denetlerken soğuktan donma tehlikesi geçirdi. Donma riski üzerine İBB Sağlık Daire Başkanlığı ekiplerince sokaklardan toplanarak Alibeyköy Tevfik Aydeniz Kapalı Spor Salonu’nda misafir edilen evsizlerin sayısı 192’ye ulaştı. Kadıköy Belediyesi de sokakta yaşayan, 10 kişiyi donmaktan kurtararak Bağdat Otel’e yerleştirdi. İstanbul Devlet Tiyatroları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda ise dün ve bugün yapılması gereken temsiller ertelendi. İstanbul’da dün de etkili olan yoğun kar yağışı ve poyraz fırtınası, bugün etkisini azaltacak. Kar yağışı cuma günü serpinti halinde sürecek, cumartesi ve pazar günleri yağış olmayacak, kuvvetli don ve buzlanma yaşanacak. Bu arada TRT’nin Samanlı Dağları’nın zirvesinde bulunan verici istasyonunda görevli 2 personel, istasyon binasında mahsur kaldı. AKUT Kocaeli ekipleri, TRT personelini kurtarmak üzere yola çıktı. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KÖPRÜ GİŞELERİNİN KALDIRILMASI Daire başkanları huzursuz İstanbul Haber Servisi AKP’nin kendi yaptırdığı anketlerde bile büyükşehir ve ilçe belediyelerindeki oyunun azalması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetiminde de yeni ayrılıkları gündeme getirdi. İBB Raylı Sistemler Daire Başkanı Yunus Balta’nın ve Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı Mahmut Sümen’in emekliliklerini istedikleri belirlendi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, gazetecilerin konuyla ilgili sorusuna “Emekliliğini talep edenlere ‘niye talep ettin’ demeyiz’’ diye yanıtladı. Öte yandan Topbaş, İstiklal Caddesi’ndeki düzenleme çalışmalarını beğenmediğini belirterek ‘‘Çalışmaları bana beğendirinceye kadar devam ettirecekler. 2 aya kadar bitecek. İş bitinceye kadar paranın tamamını ödemeyeceğiz’’ dedi. Tekin: Halka eziyet olacak İstanbul Haber Servisi YapıYol Sen Genel Başkanı Bedri Tekin, Boğaziçi Köprüsü’nde bulunan nakit ödemeli gişelerin kaldırılmasının yurttaşlara eziyet olacağını belirterek 3. köprü dayatmalarını da doğru bulmadığını ifade etti. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri’yle ilgili alınan kararların trafiği rahatlatmayacağı gibi daha büyük bir kargaşaya yol açacağını kaydeden Tekin, ‘‘Bu kararı alanlar gerekçelerinde samimi ise derhal köprüleri ücretsiz hale getirsinler. Köprüler ücretsiz hale getirilmeyecekse tüm gişelerin OGS ya da KGS haline getirilmesinden vazgeçilmeli’’ dedi. Bedri Tekin, kaldırılacak gişelerde çalışan memurların Düzce’den Kapıkule’ye kadar uzanan Karayolları 17. Bölge’ye bağlı otoyol gişelerinde çalıştırılması halinde, ‘‘yönetimin, kendilerini karşısında bulacağını’’ belirtti. MÜMTAZ SEVİNÇ’i kaybettik. Doğduğu topraklardan, Çukurova güneşinden getirdiği sımsıcak gülüşü yüreklerimizi hep ısıtacak. Onu çok özleyeceğiz... Ataol Behramoğlu Cahit Berkay Mazlum Çimen Haldun Ergüvenç Bilal Kayabaş Nevzat Çelik Saki Çimen ve Nebil Özgentürk O “yakışıklı ses”in hâlâ kulaklarımızda MÜMTAZ ABİ... Ve sevgi dolu yüreğin içimizde... Babamız, canımız, oğlumuz, ağabeyimiz, her şeyimiz, Şirin ve Özgür’ün “babacunun”u AKTÖR MÜMTAZ SEVİNÇ’İ KAYBETTİK. Türk tiyatro ve televizyonlarının büyük ismi, canımız ciğerimiz MÜMTAZ SEVİNÇ’i kaybettik, onu çok özleyeceğiz... NEBİL ÖZGENTÜRK BİR YUDUM İNSAN EKİBİ Melda Davran, Cem Hamuloğlu, Alican Sekmeç, Berat Günçıkan, A. Tayfun Alkan, Emek Durmuş, Ezgi Evcil, Oğuz Aydın, Gökhan Aras ve Necip Sarıcı, Cahit Berkay, Mazlum Çimen, Ümit Elçi, Ahmet Zafer Demirci, Emrah Bağdatlı MÜMTAZ SEVİNÇ’i (sahne ve stüdyoların Mümtaz Abi’sini) kaybettik. Daha anlatacak çok şeyi vardı. Daha çıkacak çok sahnesi ve dağıtacak çok sevgisi... Acımız büyük, Hem de çok. Cenazesi 26.01.2006 günü Teşvikiye Camii’nde öğle namazının ardından cenaze namazı sonrası aile mezarlığına defnedilmek üzere Adana’ya götürülecektir. AİLESİ ve SEVENLERİ Not: 10.30’da AKM Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde tören yapılacaktır. CUMHURİYET 03 K