18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2005 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denızlı SY PB SY PB B PB B B 22 27 22 26 27 27 30 26 Zonguldak SY 20 Antalya Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas SY SY SY SY SY SY PB PB 24 24 24 24 22 18 20 22 Adana SY 29 B 29 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Silrt Hakkâri Van PB PB SY PB PB SY SY 22 29 26 26 26 22 18 SY Yurdun kuzey, ıç ve doğu kesımlen parçalı çok bulırtlu, Marma- ra'nın doğusu. Kuzey Ege'nın ıç kesımlen, Iç Anadolu'nufi kuzeybatı- a, Karadenız, Doğu Ana- dolu Guneydoğu Ana- dolu nun batısı. Doğu Akdenız ıle Balıkesır ve Tekındağ çevreten sağa- nak ve gok gurultulu sa- ğanak yağışlı dığer yef- ler az bulutlu geçecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 10 16 15 8 16 16 18 16 Münih Y 18 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y PB Y Y PB Y Y 16 21 30 16 20 20 24 26 Y 18 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahire Y B PB PB PB Y Y PB 16 29 15 26 25 20 18 30 PB 26 Açık Parçalı buHıtiu : SlS.ll , Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmurtu Gök auaittülü GUNCELcÜNEYT ARCAYLREK • Baştarafı 1. Sayfada solladı. MA Talat, küçük ülkenin küçük siyasetçisi ola- rak tarihe hangi marifetiyle geçecek? Kuşkusuz Rauf Denktaş'ı iktidardan uzaklaştırdığı için... Böyle anılacak, ama acaba örnek siyasetçi diye gösterilecek mi? Gelecek kuşaklar MATalat'ın amaca varmak için Denktaş'ı nasıl karaladığını ve sonra... ıktidara gel- dikten sonra "Denktaşlaştığını" itiraf ederek ne mal olduğunu bizzat kendısinın belgelediğini anımsa- mayacaklar mı acaba? • • • MAT'ın iki gün önce yayımlanan demecınde Rumların "Talat, Denktaş'a benzemeye başladt" dediğıni yanıtlarken dün çözümsüzlüğün, politik gi- rişimlerde başansızlığın tek ve gerçek nedeni ola- rak gösterdiği Rauf Denktaş'ı haklı çıkaracak ıfa- deler kullandı; "Rumlar beni Oenktaşlaştırdı" de- di. Bu ifade ne demeye geliyor? Çok açık. Rauf Denktaş'ın çözüm yolundaki bütün çabalarına Rumların karşı çıkarak, baltalayarak başarısız kıl- dığını söylüyor. MAT çözüm istiyor, Kıbrıs'ta birleşme istiyor, çağrı yapıyor. Rumlarla Türkler kaynaşsın diye sı- nır kapılarını açıyor. Hedefe varabilmek, AB ile ku- caklaşmak, izolasyonlardan kurtulmak istiyor. Ku- zey Kıbrıs'ın limanlarını, havaalanlarını Batı'yaaç- maya hazır görünüyor. Sonuç alabilmek için -ege- menlik gibi, bağımsızlık gibi- bellı başlı ilkelerde ödün verebilecek bir başyönetici izlenimı veriyor da ne oluyor? Rauf Denktaş'a yapılanları -itiraf ettiğine göre- Rumlar, MAT'tan da esirgemiyorlar. Klerides ten, diğer Rum liderlerinden ve hatta Makarios'tan düne kadar Denktaş'ın girişimlerini bir biçimine getirerek hasıraltı eden Rumlar, şimdi aynı oyunlan -Güney'le yakınlaşmak için elinden gelen her çabayı gösteren- MAT'a uyguluyorlar. Denktaş ne diyordu: "Rumlariçin iyi Türk, Rum- lar gibi düşünen Türk'tür." MAT da aynı söylemi kullanıyor. Üstelik "Böyle bir Türk de yoktur" demeye de başladı. Denktaş, iki devtetin varlığından ödün vermeye yanaşmıyordu; MAT da iki devletten söz eder ol- du. Ne oldu bu küçük adama? Kel başına saksı mı düştü ne? . • • • Bakın daha neler diyor: Denktaş'ın sürekü yine- lediği gibi, MAT da, degişik sözcüklerle aynı yar- gıyı yineliyor. Güney Kıbrıs'ın "kaba, son derece baskıcı, egemenlik iddiasını üst düzeye çıkarmış katı, uzlaşmaz politika izlediğini" söylüyor. Rumların Denktaşlaştığından söz ederken "Denktaşlaştığını da kabul eden" MAT; "Rumlann Kıbnslı Türkleri 'egemenliği altına almaya çalıştığı- na\ bunu birçokmanevrayla süslediklerine" deği- niyor ve aklı sıra karaladığı eski günleri ve Denk- taş'ı aklamamak için bu yolları Rumların kullandı- ğını öne sürüyor. Bu adam referandum ve seçim öncesi cemaati- ne vaat ettiklerini gerçekleştirememenin ağır so- rumluluğu altında. Başarısızlıklarını Denktaş üzerinden politika ya- parak örtmeye çabalıyor. Insanlar degişir. Değışir, ama bu denli küçülerek değil. Güneydoğu'da da kırilamlabilecek Almanya'dan 172 tank almıyor Dış Haberler Servisi - Türkiye, Almanya'dan 172 adet kullanılnuş Leopar-2 tankı alıyor. Yıl- lardır Türkiye'ye satacağı silah sistemlenne, "Güneydoğu'da kullanüamaz" şartı koyan Al- manya, ilk kez bu tavnndan da vazgeçti. Alman Savunma Bakanlığı'nın satış onayı verdiği Le- opar-2 tanklannın alunıyla ilgili görüşmeler ge- çen aylarda tıkanmıştı. Ancak yeniden başlayan görüşmelerde, satışla ilgili pürüzler büyük ölçü- de aşıldı. Görüşmelerde sadece fiyata ilişkin kü- çük bır pürüz kaldığı belirtiliyor. Bu arada, ABD'den Abrahams A-l tanklannın ahmı için yürütülen görüşmeler ise bu tankların teknık ye- tersizliği nedeniyle sona erdirildi. 194285 seri numaralı askeri kimliğimi kaybettim. Geçersizdir. ERDOĞANERSÖZ 'İslami faşizm hayal ürünü' Başbakan'ın danışmanı Egemen Bağış, WashingtonTimes'ta yayımlanan makalenin 'iftira, karalama, yanıltmaca ve önyargılarla dolu olduğunu' belirtti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın Dış Ilişkiler Danışmanı Egemen Bağış, Washington Ti- mes gazetesinde yer alan "Tür- kiye'nin tslamcı-faşist bir ya- pıya dönüştürüldüğü" iddiası- nın. "iftira, karalama ve ya- nıltmaca" olduğunu bildirdi. Bağış, imam hatip liseleri için "Okullar fanatik militan ye- tiştiriyordu diye başlayan bir senaryo için Türkiye yanlış ad- restir. Onun yerine bazı film stüdyolannı öneririm" dedi. Bağış. Türk ordusunun, dost kı- lığına girmiş düşmanlann far- kında olduğunu da söyledi. Egemen Bağış yaptığı açıkla- mada, F. Gaffney imzasıyla ön- ceki gün Washington Times ga- zetesinde yayımlanan makalenin önyargılarla dolu olduğunu vur- guladı. Bağış, makalede yer alan "İslami faşizm" tenminin hayal mahsulü olduğunu ve Türki- ye'ye hiç uymadığını belirtti. Türkiye'nin, 2001'den bu yana kapsamlı bir ekonomik yeniden yapılanma programı sürdürdü- ğünü vurgulayan Bağış, şu açık- lamayı yaptı: "Türkiye'nin ekonomik serbestleşme ama- cıyla sürdürdüğü değişim, uluslararası yatınmcılar tara- fından yeni yatınmlarla ödül- lendirilmektedir. Bu yatırım- lar, ABD Dolan ile fiyatlan- maktadır. Bilindiği gibi bu pa- ranın rengi yeşildir. Eğer Gaff- ney, belirli bir coğrafyadan ge- len yabancı yatınmcılara kar- şı Haçlı Seferi başlatıyorsa, bu savaşı önce ABD şirketlerinin yönetim kurullanndan veABD borsasının kalbi VVall Stre- et'ten başlatmahdır. tmam ha- tip liseleri 1950'Ierden beri Türkiye'de vardır. Bu okullar birer medrese değildir. Müfre- datları Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenir ve teftiş sistemine bağlıdırlar." Aleviler konusundaki iddıala- nn da iftira olduğunu ifade eden Bağış, efnik ve dini uyumun, Türkiye'nin yapı taşlanndan ol- duğunu ifade etti. Azııüık siya- setine dayalı oyunlarm, Türki- ye'nin çevresinde oynandığım anlatan Bağış, bu konuda Türki- ye'nin yanlış adres olduğunu di- le getirdi. Bağış, yazan, Türki- ye'de hükümetin medyayı kont- rol ettiği iddialan için de Türk medya gruplannm sahipleriyle ve uluslararası yatınmcdarla gö- rüşmeye davet ettı. 'TSK, dost kılığına girmiş düşmanlann farkında' Kendi çıkarlanna hizmet eden fraksiyonlann, Türk ordusuna hakaret etmekten uzak durmala- n gerektiğini bildiren Bağış, şu görüşleri ifade etti: "Türk de- mokrasisi güçlüdür, olgundur, anayasa ve hukukun üstünlü- ğünden başkaca bir kontrole ya da frene ihtiyacı yoktur. Türk ordusu, dost kılığına gir- miş düşmanlannın da farkın- dadır. Artık modası geçmiş so- ğuk savaş maceracılığı, antide- mokratik faşizm ve boş hayal- ler, Türkiye'de muteber des- tekçi bulamaz. Her zaman ol- duğu gibi Türkiye, bütün de- mokratik ve nıeşru dostları için demokratik, itibarlı, sözü- ne güvenilir ve sorumlu bir mürtefik olmayı sürdürmekte- dir. Bunun dışında bütün kış- kırtma çabalarına omuz silki- yoruz ve ABD yönetimine de aynı biçimde soğukkanlı ve tu- tarh davrandığı için müteşek- kiriz. Türkiye-ABD ilişkileri, herhangi bir gürültü tarafın- dan başka > öne çekilemeyecek kadar önemli ve kapsamlıdır. Gaffney'in resmettiği Türkiye, düpedüz hayal ürünüdür ve yanütmayı amaçlamaktadır." TESTLERDEN YETERLÎLtK ALINDI 'Ulusal Tanky projesinde önemli adım SERTAÇ EŞ ANKARA - Türki- ye'nin önemli savunma kuruluşlarından ASEL- SAN, ulusal tank proje- sine yönelik çalışmala- nnda önemli mesafeler aldı. Kurum, Türk Silah- h Kuwetleri'nin (TSK) envanterinde bulunan Leopard-1 tanklanmn elektronik modernizas- yonuna ilişkin geliştirdi- ği "Volkan koruma sis- temi" ile yeterlilik aldı. Modernizasyonun ardın- dan sadece "durarak duran hedeflere ateş et- me" yeteneği olan Le- opard-1 tankları, otoma- tik atun, gece görüş sis- temleriyle donatıldı. Tanklar hareket halindey- ken, duran ve hareket e- den her türlü hedefe ateş edebilecek konuma geti- rilirken ilk atımda isabet oranı yükseltildi. Uzun süredir gündem- de olan ana muharebe tankı projesine temel oluşturulması için ASELSAN'ın başlattığı çalışma başanyla sonuç- landı. Kurumun, tank için geliştirdiği ve 30'u aşkın alt sistemden oluşan Vol- kan komuta kontrol sis- temi Şereflikoçhisar ilçe- sinde test edildi. Test sıra- smda 1500'ün üzerinde mermiyle atış yapıldı, 3 namlu değiştirildi. Geliş- tirilen sistemin testleri başanyla geçmesi üzeri- ne yeterlilik alındı ve top- lam 162 tankın önümüz- deki yıldan başlayarak modernize edilmesi ka- rarlaştınldı. Özgfin sistem ASELSAN,Volkanko- muta kontrol, atış siste- mini tamamen özgün ola- rak kendi mühendisleriy- le geliştirdi. Kurum, sis- temin bütün kritik alt sis- temlerini kendisi üreti- yor. Özgün olarak tasar- lanan sistemin tanka en- tegrasyonunda da başan sağlandı. ASELSAN sis- tem geliştirme çalışmala- n sırasında değişen savaş konseptine uygun olması açısından da çalışmalar yaptı. Bu kapsamda, Irak'taki ABD zırhlı bir- liklerinin kent savaşlann- da yaşadıklan sorunlara da çözüm arayışına giril- di. Görüş alanının son derece kısıtlı olması ne- deniyle zırhlı birliklerin asimetrik savaşta yaşa- dıklan büyük sorun, ge- liştirilen stabilize plat- form sayesinde giderildi. Bu sisteme göre tank ko- mutanı dışan çıkmaksı- zın büyük bir görme ye- teneği kazanıyor. tmmob makina mühendisleri odası . İŞ MAKİNALARIŞEMPOZYUMU VESERGİSİ-2005 29-30 EYLÜU1EKİM 2005 İTÜStlEYMAN DE\CREL KllTÎK MERKEZİ AYAZAĞA \1RLEŞKESİ/İSTANBIIL 9M - 10.00 10.QO-U.00 11.00 -UJO I. Otunım Otunım Başkanı: 13.00-14J0 14.45 - 15 JO 15.45 - 17Jfl tWEL Panel Yoorticisi: PiUKİistler: n. Oturum Otunım Başkanı : 10.00- UJO III. Oturum Otunım Bsşkanı: 13.00 - 14J0 I\. Otunım Oturum Başkanı: 15.00 -16JO V. Otunım Oturum Başkanı : 17.00-18J0 M. Oturum Oturum Başkanı : 10.00-11-30 \ U. Otanım Oturum Başkanı : 13.00-14 JO VH1. Otunım Oturum Başkanı : 15.00 -16J0 17.00 - 18.00 Açskş >e Kayıt Açtkş Konuşmalan SenjiAfihşı I. GUN 24 E.Tİtu 2005 Pcrştmbc Tahsin AKBABA I§ NL\K1> ALARI P.ARKI \T SEÇIM TEKN1KLERİ İŞ M \KIKALARI ANKET SÜNl^R Sempoz\iıra Yurunne Kunüu Tevfik PEKFR IŞ MAKİNALARI SEKTORÜNÜN SORUNLARI VE ÇOZÜM ÖNERILERI Ab Ekber ÇAKAR - MMO FanıkAKSOY-IMDER Muzaffer KOYXC - IMMBB Hasan Y'ARAN - MAST.\Ş Prof Dr Tunccr TOPRAK - ITU Mesul GULCULER - Sanayı v£ Tıcaret Bakanlığı a GUN 30 E.Ttül 2M5 Cunu Ismıül GERDEMELI IŞ MAK1NALAKINDA YAĞ SEÇMI VE ÇEVRE BatUl KILIÇ EĞITIM VE YAZIIIM Far«k .\KSOY MEVZl'AT Mustafa YAZICI MALZEME 1 Ekin 2MS Cumartesi Muzafftr KOVXU TlTsEL \ÇMA MAKİNALARI AUPERI YXR ALTINDA KULLANILAN İŞ MAHNALARI Osman SERTER TASARIM FORl'M: SEMPOZYIIM DEGERLENDISMESI \BAkbtr ÇAKAR Ayşe Erkmen'in 1993'ten bu yanaTünel Meydanf nda duran u Karşüıklı Var- dımlaşma" adlı metal heykeli büyük zarar gördüğü için kaldınldı. (AA) Beyoğlu 'nda heykelyaktılar Kültür Servisi - tstanbul'da çok sa- yıda mekânda gerçekleştirilen "II. Yaya Sergileri"nin Tünel Meydanı ayağı "üzücü" bir olaya sahne oldu. Ayşe Erkmen"in uzun yıllardır mey- danda duran ve etkinlik kapsammda sanatçı Kemal Önsoy'un da bir giy- dirme yaptığı "Karşıhklı Yardım- laşma" adlı metal heykeli kimliği be- ürsiz kişilerce yakaldı. Heykel, büyük zarar gördüğü için kaldınldı. Önceki gün meydana gelen olayla ilgili olarak bazı görgü tanıklan, hey- kelin tinerciler tarafından yakıldığını söylerken bazı yurttaşlar da heykeli yakanlann uzun saçlı iki genç oldu- ğunu söylediler. Tünel Meydanı'nda 1993'ten bu yana yer alan ve meyda- nın "simgelerinden" biri haline ge- len heykelin yakılması büyük tepki çekti. II. Yaya Sergileri kapsammda heykele bir gıydirme yapan Kemal Önsoy, tasansının, Erkmen'in orada- ki varhğını herkesin kanıksadığı bu heykelini unurrurmamak ve sergi so- nunda tekrar anımsatmak amacını ta- şıdığını söyledi. Ayşe Erkmen de olay karşısında çok üzüldüğünü belirterek "Yaya Sergisine, Kemal Önsoy heykelimi straforla kapatarak yapacağı bir çalışmayla katılmak istedi ve sergi için tasarısını gerçekleştirdi. Stra- forla kaplanmasının zarar verece- ği aklıma gelmemişti" dedi. Heyke- li 1993 yüındabelediyeninisteğiüze- rine hazırladığını bildiren Erkmen, "Sadece strafor olsaydı, bu kadar ısı yaratmaz, bu kadar zarar gör- mezdi. Ancak içine ahşap konst- rüksüyon da konulmuş, yanması sı- rasında yükselen ısıyla ymuşamış, ikiye bölönmüş" diye konuştu... Heykelin belediye ve kendisinin gö- zetiminde iki parça halinde depoya kaldınldığını söyleyen Erkmen şöyle devam etti: "Artık tamir edilebilir mi bilmiyorum. büyük bölümü eği- lip bükülmüş.Yalnızca en uç kısmı sağlam. Bende anılan olan bir ya- pıtım, birlikte gerçekleştirdiğim us- ta bugün hayatta değil örnek ola- rak. Yeniden yapmanı söz konusu olrsa, bu nedenle, çok küçük de ol- sa sağlam kalan uç kısmını kullan- mak isterim." BMden Türkkaya Ataöve şeref madalyası ANKARA (ANKA) - Birleşmiş Milletler'e (BM) bağh Uluslararası tlerleme Orgütü, dünyaca ünlü Türk bilim adamı SBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkkaya Ataöv'ü, "Altın Şeref Madalyası" ile ödüllendirdi. Ataöv, ödüle BM Uluslararası îlerleme Ûrgütü'nün kü- resel demokrasi ve ulus devletler arasındaki eşitlik he- deflerine yönelik dünyanın çeşitli dillerindeki yayınla- n ve dünya çapındaki etkili eylemleri nedeniyle layık gö- rüldü. Ataöv, uluslararası Altın Madalya Ödülü'nü alan 17'nci kişi oldu. Ataöv"e ödülü, Uluslararası Îlerleme Örgütü başkanının da katılımıyla BM'nin merkezlerüta den Viyana, Cenevre va da Istanbul'da verilecek. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada la evleneceğini söyleyip gitti. Merkez Kuvvetler Komutan Yardımcısı Korgene- ral Lange Smrth ile Avrupa Kuvvetler Komutanı Or- general James Jones, tek başlarına söyleyemeye- ceklerı bir şeyler olmalı ki. birlikte Ankara'ya geldi- ler. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Had- ley, Türkiye'ye verilen önemi göstermek istedikle- rini belirtip bu göreve geldikten sonra ilk ziyareti Ankara'ya yaptığını söyledi. Son olarak da Dışişleri Bakanlığı kamu diploma- sisinden sorumlu müsteşan Karen Hughes dün Ankara'daydı. Hoş geldiler, sefalar getirdiler de niye geldiler? • • • Herziyaretçinin başlıca konusu PKKterörü idi. En güzel demeci de Hadley verdi. Dedi ki: "PKK ile mücadelenin zamanı geldi!" Yok beee... Ne aceiesı vardı! Smith'le Jones da el ele verip PKK ile mutlaka mücadele etmek gerektiğini söylediler. Son konuğumuz Hughes dün son derece üzgün bir eda ile terör örgütünün insanları öldürmesınden duyduğu kederi yüz ifadeleriyle besleyerek anlattı. Elbette bir rastlantıdır, ama tüm bu ziyaretler sı- rasında PKK "Ben vanm" diyen eylemler yaptı. Bu tablonun bize göre özeti şu: ABD, PKK terörü ıle mücadele etmekten çok, bu terörü gerekçe gösterip Türkiye'yi daha çok yanı- na çekme arayışında. Ziyaretler sırasında Türkiye; terör örgütünün Irak-Türkiye sınır boyunda konuş- landığını, 2 binden fazlateröristin bu bölgede oldu- ğunu altını üstünü çize çize anlatıyor. Amerikalılar da kapının önünde, "Kesinlikle mücadele edeceğiz" diyor. Kapının ardında, "Siz bize şunlan verin, öte- sine bakalım" diyor. • • • Peki, ABD'nin istedikleri ne? Şu: 1 Mart 2003 sürecinde ne ıstiyorlarsa tümü! 0 dönem geride kaldı, onlardan vazgeçmediler mi? Hayır, geçmediler. O istemler sadece Irak'ın işga- li için değildi. ABD'nin 21. yüzyılda bu bölgeye yer- leşmesi ve "Yeni Amerikan Yüzyılı" kavramının per- çinlenmesi için gerekliydi. ABD, Türkiye'den ana hatlarıyla şunlan istıyon 1 - Incirlik'i her anlamda genışletelim. Hem arazi- yi, hem kullanım biçimini. 2- Türkiye'nin altyapı olanaklarını bizim bölge operasyonlanmıza açık tutun. 3- Karadeniz'de özel bir yapı kurmak istiyoruz. Bi- ze orada en az iki limanı kullanma izni verin. 4- Boğazlar'dan geçişte bize Montrö'yü uygula- mayın. 5- Bütün bunlar için bizi Meclis'le muhatap etme- yin. Zaman sınırlaması koymayın. ABD, Türkiye'ye bölgede çok amaçlı kullanabile- ceği bir uçak gemisi gözüyle bakıyor. Bu nedenle ne batmasını istiyor ne de kendi kullanımı dışına çık- masını! ankcum a cumhuriyet.com.tr Engellenemeyeceğlni Herl sürdü Barzani: Temsücüik açma haklamız var Dış Haberler Servisi - Kürdistan Demokratik Partisi lideri ve Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani, Kürtlerin çıkarlan gerektirdiğı zaman Ankara'da Irak Büyükelçiliği'nin bir parçası ola- rak temsücüik açabileceğini öne sürdü. "Ker- kük-Kürdistan" adlı intemet sitesine demeç ve- ren Barzani, yem Irak anayasasına göre Kürdis- tan'ın Ankara, Şam ve Tahran'da resmi olarak kendi kültürel, sosyal ve tıcari temsilciliklerini açma hakkı olduğunu söyledi. Barzani, bu tem- silciliklerin, Irak elçiliklerinin bir parçası olaca- ğını ve yasal olarak engellenemeyeceğlni kaydet- ti. Iraklı Sünnilerin yapılacak yeni bir seçime ka- tılımıyla Kürtlerin parlamentodaki gücünün za- yıflayacağına dikkat çekerek yeni anayasanm Kürtlerin haklannı garanti altına alacağını ifade eden Barzani, yeni anayasanın Kerkük'ün refe- randumla Kürt bölgesine katılmasının yolunu aç- tığuıı da savundu. "Eğer tek bir devletle yaşa- maya karar vermişseniz bundan iyisi müm- kün değil" diyen Barzani. Kürtler için ikinci se- çeneğin ayn bir devlet kurmak olduğunu, ancak bunun zamanının geunediğini de söyledi. ihaleler İçin 180 şartname alındı Çimentofabrikalarına rekorbaşvuru ANKARA (ANK\) -Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından 10 Ekim'de ihale edile- cek olan Uzan Grubu çimento fabrikalarına re- kor düzeyde başvuru yapıldı. Şu ana kadar 180 şartname alındı. TMSF'den yapılan açıklamaya göre, Çimento Grubu satış ıhalesi, Star Medya Grubu'nun satış işlemlerinin tamamlanmasınm ardından gerçekleştirilecek. Çimento Grubu'nda yer alan her bir fabrikanın ihalesine katılmak için idari belgelerin tesliminde son günün 30 Ey- lül olduğu bildirilen açıklamada, ihalenin ilk aşamasında düşük teklif verenlerin eleneceği ha- tırlatılırken kapah zarf ıle teklif verme sürecinde en yüksek teklif veren 5 şirketüı açık arttırma ile düzenlenecek ihaleye katılmaya hak kazanacağı ifade edildi. Açıklamada, TMSF'nin fabrikalar için şu ana kadar 180 şartname aldığı belirtilir- ken ihalenin açık arttırma usulüyle yapılacağı kaydedildi. thalede, kapalı zarfla verilen en yük- seİc teklif, açık arttırmamn başlangıç fiyatı ola- cak. Açık arttırma sürecinde ihale katılımcılan minimıım ?SO hin rlolar artfinm vanahiterpHpr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle