Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2005 PERŞEMBf HABERLER Türkiye, PKK varlığının sadece 'terör örgütü' olarak tanımakla yok olmayacağını vurguladı ABD'den somutadımisteğiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ortadoğu gezisi kapsamında ilk ön- ce Türkiye'ye gelen ABD Dışişleri Bakanhğı KİmuDiplomasisinden So- rumlu Müsteşan Karen Hughes'a, Irak'taki PKK varhğının sona erdiril- mesi konusunda sürekli Türkiye ye söz verüdiği, ancak artık somut adnn beklendiği anlatıldı. Hughes, Ankara'da Dışişleri Baka- nı Abdullah Göl ve Dışişleri Bakan- hğı Müsteşan Büyükelçi AJi Tuygan ile görüştü. Bu göriişmelerden sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Hughes. görüşmenin "sıcak ve yapı- a " geçtiğinı ifade etti. Hughes, "Bir- birimize ihtiyacmuz var. Türkiye fle ABD'nin,balklaniçineniyisiniyapa- bilmderi adma birbirine ihtiyaçlan \ar" dedı. Hughes, Türkiye'nin AB üyeliğine destek verdiklerini de belir- • ABD Dışişleri Bakanhğı Kamu Diplomasisinden Sorumlu Müsteşan Karen Hughes'un Ankara'da başta Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından olmak üzere somut adım atılması konusunda uyanldığı öğrenildi. terek terorizmle mücadelede güçlö bir kararlılık içinde olduklannı kay- detti ve "Bcz El Kaide'yi kmadığmuz gibi PKK'yi de kmıyoruz" dedi. Tür- kiye'nin PKK terörü nedeniyle çek- tiği acıian son derece iyi anladıklan- nı söyleyen Hughes, ABD Ulusal Gü- venlik Danışmanı Stephen Hadley'in Ankara temaslan sırasında söyledik- lerine atıfta bulundu ve "Hadley'in de söviedigi gibi bunon için daha faz- lasını yapmaya kararhyız'' dedi. Buna karşın görüşmelerde başta Ba- kan Gül olmak üzere Hughes'un so- mut adım atılması konusunda uyanl- dığı öğrenildi. Hughes'a sürekli söz verildiği, ancak girişimin birtürlü baş- lafılmadığı anımsahlırken PKK var- lığının sadece örgütü terörörgütü ola- rak tanımakla yok olmayacağı anla- hldı. Hughes da açıklamasında konuya ilişkin bir soru üzerine "Bu çerçeve- de ABD hükümeti. tüm kaynaklannı seferber edecektir" dedi. Büyükelçi Tuygan da göriişmenin yararlı geçti- ğini belirterek "iki ülke arasındaki ifişkilerin güçhı geçmişini ve ortak tu- fumlan teyit etme firsaûnı buldukla- 0111" kaydetti. Göruşmede üzennde durduklan konulann başuıda ikı ülke arasındaki stratejik diyaloğun gelıştı- rilmesi konusunun geldiğini ifade eden Tuygan, son dönemde ABD'denüst dü- zey yetkilileri ağırlamaktan memnu- niyet duyduklanru kaydetti. Tuygan. "Zharederin süreceğini veikiülkeifiş- kilerinin gefişeceğini güvenJe göriiyo- ruz" dedı. Tuygan, bir ankette ''Tür- kiye'ninABD'ye verdiğidesteğin yüz- de 23 seviyesine gerilediği'' sonucu- nun çıkmasıyla ilgili soru üzerine, farklı sonuçlar veren başka anketler de gördüğünü belirtti ve "Türldye- ABD ilişkilerini destekleyenkr bu ra- kanun üzerindedir'' dedi. Hughes, Çengel Han'da çeşitli ka- dın örgütleri temsilcileriyle buluşma- DANtMARKA'YA YENİBAŞVURU Mezopotamya TV'nin kapatılmasıistendi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Danimar- ka'da yayın yapan Roj T V ülke makamlannca kapatılırken yerine he- rsien "Mezopotamya T V n i n kuruldûğu öğre- nildi. Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Namık Tan ka- nalın kapatılması için bfâşvunıda bulunduklan- nu söyledi. Haftalık basın toplan- tısında konuya üişkîn bir soruyu yanıtlayan Tan, WLoj TV'nin Türkiye'nin yoğun çabalan üzerine lcapatıldığını, ancak bu lcanalın kapatılmasının h«emen ardından "Mezo- potamya TV" adıyla ye- ni birkanaJ açıJdığmı söy- ledi. Tan bu kanalın ka- patılması için de Dani- rnarka'daki gerekJi nıa- kamlara başvuruda bu- lunulduğunu kaydetti. Namık Tan, ayrıca Is- veç radyosunun Türkçe yayınlannı sonaerdirme- sine karşın Kürtçe yayın- lara devam etmesi kara- runa ilişkin olarak bir so- ruyu yanıtlarken de ko- nuya ilişkin olarak Tür- kiye'nin başvuruda bu- lunduğunu söyledi. Tan şöyle konuşru: "îsveçli Dışişleri Ba- kanlığı yetkilisi, anılan radyonun yönetim kuru- hı üyelerinin verdiği bil- gilereatfen, radyonun ba- ğımsız bir kuruluş oldu- ğunu Mirgulamış ve her yılyaympoiitikalannıgöz- den geçirdiklerini, bu yıl da aralannda Türkçeyle fspanyoicamn bulundu- ğu bazı diDerdeid yayın- larma son verme kararı aldıklaruu, Türklerin İs- veç'te yaşayan birçok gruptandahaönceülkeye yerleştikJerini, bu neden- İe de diğer bazı gruplara göre İsveç toplumuna daha iyi entegre olduk- lannı, radyonun yayın politikasını beHrlerken ts- veç'e daha sonra gelen gruplara öncetik verdik- lerini cevaben ifade et- mişfir. Konuyla ilgili güişimlerinıizi sürdür- mekteyiz." RomanyaDevletBsşkanı Traian Basescu,CumhurbaşkanıSezer'indavetiüzerineresmizivarrtiçinAnkara >agektL(A.A) Romanya ile karşılıklı güvence ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in daveti iizehne resmi ziyaret için Ankara'ya geldi. Sezer, konuk cumhurbaşkanını Çankaya Köşkü'nde resmi törenle karşıladı. Cumhurbaşkanı Sezer. nisan ayında AB'ye katılım anlaşması imzalayan Romanya'yı kutlayarak tt Bu tarihsel adınun, aynı hedefe doğru ilerlemekte olan ülkderimizi daha da yakınlaşöracağına inanıyonız" dedi. Romanya Deviet Başkanı Traian Basescu da Romanya'nın NATO üyeliği sürecinde Türkiye'nin büyük desteğini hissettiklerini belirterek "Şu anda sıra bBdedu"" dedi. Basescu, Türkiye üye olmadıkça AB'de istikrann sağlanmayacağını söyledi. Çatışmada 2 terörist öldürüldü, 1 'i ağır 3 güvenlik görevlisi yaralandı BismiPde PKK operasyonu• Diyarbakır Valiliği, olay yerinde 2 Kalaşnikof marka uzun namlulu silah, bu silahlara ait 6 şarjör, 2 el bombası, 2 telsiz, 2 dürbün, 14 şarjör kapasiteli kütüklük ve örgütsel belge buiunduğunu açıkladı. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakırın Bismil ilçesinde düzenlenen operasyonda 2 PKKTi öldürüldü, 3 güven- lik görevlisi de yaralandı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nü ön- ceki gece yansı arayan bir kişinin ihban üzerine harekete geçen güvenlik güçleri kentin giriş-çıkış noktalan ile Bismil ve Çı- nar yollannda şüpheli görülen araçlarda ara- ma yaptı. Saat 00.45 sıralannda Batman yo- lu Bismil çıkışının 2. kilometresinde bulu- nan Sanayi Mahallesi'nde uyanlara karşm durmayan bir araç takibe aluıdı. Araçtan ateş açılması üzerine güvenlik güçleriyle PKK'liler arasında çatışma çıktı. Çatışmada Emniyet Amiri Erdoğan Abaa- ogju, Başkomiser Ayduı Ayhan ve polis me- muru tbrahim Döner yaralandı. Çatışmada 2 PKKTı de öldürüldü. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi alhna alı- nan polislerden Abacıoğlu'nun durumunun ağır olduğu belirtüdi. Diyarbakır Valihği'nden yapılan açıklamaya göre olay yerinde 2 Ka- laşnikof marka uzun namlulu silah, bu silah- lara ait 6 şarjör, 2 el bombası, 2 telsiz, 2 dür- bün, 14 şarjör kapasiteli kütüklük ve örgüt- sel belge ele geçirildi. Diyarbakır'ın Çınar il- çesinde 23 Eylül'de düzenlenen operasyon- da üzerindeki 2 kilogram C-4 plastik patla- yıcı ile yakalanan PKK'li Hazal Bartu da ıfadesinde çarpıcı açıklamalarda bulundu. 21 Mayıs 2000de PKK'ye katılmaya karar verdiğini, örgütün Kuzey Irak'taki kampla- nnda eğıtim aldıktan sonra eylem yapmak için Türkiye'ye geldiklerini anlatan Bartu, Çınar ilçe merkezinde birinin e\inde kaldığını be- lirtti. Bartu, Cınar EmniyetMüdürlüğü ne çok sayıda masum insan girmesi nedeniyle pat- layıcılan kullanmaktan vazeçtiğini söyledi. sında ise Türk kadınlannın özellikle Irak savaşı ve ABDnin Irak'taki mev- cudiyetine ilişkin yorum ve eleştirile- rini dinledi. Hughes, burada yapuğı ko- nuşmadaAtatürk'ün en önemli miras- lanndan birinin Türk kadınlartnı top- lum hayahna kazandırmak olduğunu söyledi. Atatürk'ün hedeflerini bu- gün Türk kadınlannın da yerine ge- tirdiğini belirten Hughes, görevinin ABD ile diğer ülkeler arasındaki iliş- kilerin gelişmesinı sağlamak olduğu- nu ve bunda Türk kadınlannın da ABD'ye yol gösterici olabileceğini kaydetti. Hughes, kimsenin savaşlan sevme- diğini, bir anne olarak kendisinin de savaştan hoşlanmadığım, ancak ba- zen banşı korumak için savaşmaya zorlanıldığını ileri sürdü. Hughes'un ardından söz alan An- kara Üniversitesi Kadın Araştırmalan Merkezi üye- si Prof Serpil Sancar. ka- dınlann en önemli sorunu- nun şıddet olduğunu söy- leyerek ABD ile savaş, şid- det ve sılahlanmaya değil, demokrasi, özgürlükler ve refahın artmasına yönelık işbirliği yapabileceklerini behrtti. KA-DER üyesi Farma Nevin Vargün de ABD yö- netiminin yoksulluğa yol açan savaşlann önünü kes- mesi gerektiğini kaydetti. ABD'li kadınlarla kadın sorunlan ve haklan konu- sunda işbirliğine hazır ol- duklannı, ancak sava§ ko- nusunda en ufak bir ortak- lıktan yana olmadığını be- lirten Vargün, ABD Baş- kanı GeorgeBush un Tek- sas'taki çıftliğinin önünde 26gün süreyle yaptığı gös- teriyle dünya gündemine gıren GndySheehan'ın son olarak Beyaz Saray önün- deki gösterisi suasında gö- zaltına alınmasından duy- duğu rahatsızlığı dile ge- tirdi. Kadın hareketi temsilci- lerinden Feray Salman da "banş için bazen savaşın gerekn^i w yönündeki gö- rüşlere katıhrıadığını söy- leyerek demokrasinin bir ülkeden birülkeye ithal ve- ya ihraç edilemeyeceğine inandığını kaydetti. Sal- man, demokrası veya in- san haklan felsefesinin top- lumlann kendi içlerinde ge- liştirmeleri gereken şeyler olduğuna işaret etti. Başkent Kadın Platfor- mu üyesi Hidayet Şefkadi Tuksal ise 1 Mart tezkere- sinın TBMM'den geçme- mesi için çok sıkı çahştık- lannı, her gün dua ettikle- rini ve geçmediği için de çok mutlu olduğunu söyle- di. Tuksal, Irak savaşının olmaması durumunda bu- gün burada daha farklı şey- ler konuşabüeceklerini kay- detti. Irak'taçekilen fotoğ- raflan her gördüğünde acı çektiğini belırten Tuksal. bu savaşa bir çözüm bu- lunmadıkça kadınlann so- runlanndan bahsetmenin- anlamsız olacağını bildirdi. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Bir Ekonomi Gurusu Bir dergide fotoğrafıyla karşılaşınca gülümse- dim. Demek hâlâ yaşıyor. Üniversite döneminden kalma ekonomiye girişle ilgili okkalı iki ders kita- bı evin bir köşesinde uzun süre başka bir amaç- la kullanılmıştı! Dünyanın belki de en ünlü Ameri- kalı iktisatçısı, 20. yüzyıl ekonomisine damgasını vuranlardan biri ve Nobel Ödüllü Paul Samuel- son 90 yaşında! "Pazarın kalbi yokîur!" başlığını görünce de il- gim iki katı arttı.. Piyasanın kaJpsiziiğıni 90 yaşın- da mı keşfetti, diye düşündüm, ama ilginç şeyler söylüyordu ekonominin başgurusu, "Dünya piya- salannda yeniden korumacılık heyulası dolaşı- yor, küreselleşmeden ABD oldukça zarara uğra- dı, küreselleşme sürecini biraz frenlemek ge- rekir" diyordu! Küreselleşen dünyada piyasalann mutlak açık- lığına ve serbestliğine iman etmiş bizim bedeni gü- neş görmemiş neolibera) ekonomicileri düşün- düm! Neler demiş bu kurt adam! Doğrusu sizJer- le paylaşmaya değer! Düşünmek ve ülkemizde- ki tartışma literatürünü biraz çeşitlendirmek için... • • • • ABD, ekonomıde korumacı tutumuylu ünlü- dür! Bush'un Cumhuriyetçiler Partisi daima ko- rumacılığın (Protectionism) partisi olmuştur! Bu- nun nedenini belki de Danvinci köklerimizde ara- mak gerekir. Cangılda hayatta kalmak, yabancı- ya karşı diken üzennde olmakla mümkün! • Biz teoride serbest ticaretin herkes için ya- rarlı olduğunu savunuruz, hem zenginler hem fa- kirler için.. Wa/I-Mart marketine girin. Yoksul Ame- rikaJılar bu süpermarketlerden çok ucuza alışve- riş yapar ve böylece hayat standartlannı büyük öl- çüde yükseltir. Fakat aynı zamanda, bu ucuz mal- lar nedeniyle ya işlerini kaybetmekten ya da üc- retlerinin düşürülmesinden endişe ederler. • Küreselleşme, daima kazanmak degildir, ba- zen daha çok kaybedenler safında olabilirsiniz. Kü- reselleşmenin her dayatması otomatik olarak her- kesin yaranna degildir. • Küreselleşme aslında, toplamda, maddi re- fahın artması demektir. Banş koşullannda bu re- fah hep büyür. Küreselleşmenin güçleri olmadan dünyadaki bu ekonomik büyüme gerçekleşemez- di. Fakat bu büyümeden herkes eşit olarak ya- rarlanamaz. 35 yıl önce Ford'a "Gelecekte dün- yanın başka biryerinde birFord otonun daha dü- şûk fiyatlarta üretilebileceğini dûşünürmüsünûz" diye sormuştum. Kastettiğim Toyota idi ve küre- selleşme bu noktada bizim için kazan-kazan de- ğil, kazan-kaybet durumuydu! Kaybeden bızdik! • Küreselleşen dünyada gelir dağılımında yu- kansı ile aşağısı arasında uçurum artıyor. Küresel- leşme ek refah getinyor, ancak güvensizliği, ge- rilimi ve yükselen bir grafikte eşitsizliği de arttın- yor. ABD'de kızgın çalışanlar yaratıyor. Sadece iş- çiler değil, MIT mezunlan da eskiden her iş de- ğiştirmede daha yüksek bir ücret ve görev alırlar- dı. Bu düzen bozuldu, kimse gelecegini göremi- yor. Daha gerilimli, daha sinirli bir dünyada yaşı- yoruz. • Bu bina eskiden Unilever'e artti. Başkan» üç kat yukanda oturuyordu ve ücreti günde 1000 do- lardı. Ortalama birçalışan da kırkta birini alırdı. Bu- gün gösterge birçok yerde 400 dolara indi. Pa- zann kalbi ve beyni yoktur. Çok sayıda şirket emekl/lik sorumluluklannı yerine getirmiyor. Sen- dikalar Reagan zamanından beri ölüdür. Aynca kazandıklan herzafer, Japon rakibin gelip işi dev- ralmasıyla sona eriyor. • Küreselleşme sürecini belki biraz frenleme- mi2 gerek, durdurmak değil. Küreselleşmenin acı- sını çeken insanlara yardımcı olabiliriz. Vergi sis- temiyle, benim gibi zengin insanlardan yoksulla- ra gelir kaydırabiliriz ve bu büyümeyi frenlemez. Ancak bunu dikkatli yapmalı, piyasa yasalannı devre dışı bırakmamalı ve eşitliği zorla sağlamaya kalkmamalıyız. Yoksa altın yumurtlayan kazı öl- dürürüz. Roosevelt'in Nevv Deal zamanı gibi, eşit- sizliğin dozunu indirmeliyiz. • Politika, küreselleşmeyi biçimlendirmek için önemli ve gereklidir. Ömeğin Hindistan 40 yıllık uy- kusundan uyandı, Çin 400 kilo ağırlığında birgoril gibi oturma odasında duruyor. Çin, yakın gelecek- te Japonya'yı geçecek, eğer politik sistem engel- lemezse dünyada egemen ekonomik güç olacak. ABD'nin dünyadaki konumu baskı altına girdi, biz tasarruf eden değil, ben ben ben diyen toplum ol- duk.. (Der Spiegel, 3/8/2005) • • • "Guru"dan acaba bizim öğreneceğimiz nedir? [email protected] ÖLÜMLERİNİN 11. YILDÖNÜMÜ Fuat Erdoğan ve Elmas Yalçın anıldı İstanbul Haber Servisi - Beşiktaş'ta 28 Eylül 1994"te polis tarafından düzenlenen operasyonda yaşamını yitiren Avukat Fuat Erdoğan, arkadaşı İsmet Erdoğan ve Devrimci Memur Hareketi üyesi Elmas YalçiD ölümlerinin 11. yıldörümünde düzenlenen törenlerle anıldı. Çağdaş Hukukçular Demeği (ÇHD) üyeleri, Avukat Fuat Erdoğan'ınTEM Şubepolisleri tarafından katledildiği, şimdi lortasiyeci olan Beşiktaş'taki Arzum Kafe önünde basın açddaması yaptı. ÇHD üyesi Behiç Aşçı, Fuat Erdoğan "ın devrimci trücadelesi nedeniyle infaz edildiğini söyledi. Aşçı, "Fuat'ı kaoedenJer onu çok iyi tanrvorlari. Birçok işkence ve infaz davasmda karşı karşıya \ n n ı l lw>nci yargılandıklan davada beraat etti. İşlerinde terfi de ederek Fuat'ı katieönelerinin ödülünü akhlar" diye konuştu. Aşçı, "Fuat'ı katkrtikr ama adalet mücadelesi bitti mi? îşte biz burdayız. Fuat'ın izinde yürüjoruz" dedi. istanbul Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği Memur Komisyonu üyelen ile Tüm Belediye Emekçileri Sendikası üyeleri de Elmas Yalçın için Feriköy'deki Helvacıdede Mezarlığı'nda bir tören düzenledi. Yalçın'ın kurucusu olduğu Tüm Bel-Sen Genel Başkanı tbrahim Sönmez yaptığı açıklamada, Elmas Yalçın'ın yaşamını haUana adadığuıı belirtti. Açıkiamanın arduıdan Gnıp Vbrum, Yalçın'ın Pwtestoçotışmayadönüştii Tuncefi'de geçen hafta bir taksi şoförünün içkiK bir po- Ks tarafindan öldüriilmesinin ardından taksi şoförünün cenaze töneninde vapıları gösteriler sonrasında 8 kişinin tutuklanması dün protesto edildi. Ezilenlerin Sos>aHst Platfonnu ve Dersim Temel Haklar Dernegi üyesi bir gnıp, Sanat Sokagı'nda toplanarak gözaJhndakilerin serbest bırakılması çağnsında bulundu.Açıklamanın ardından polis eyleme katılanlann Idmliklerini göster- meierini istedi. Ancak eylemciler. bunun yasal olmadı- ğnu belirtince polis gruba copla müdahale etti. Gösteri- ciler de ponse taşla karşınk verdi Çıkan arbedede 9 po- lis \aralanirken, 10 Idşi gözaltına alındL (Fotoğraf AA) tSTANBUL VE ANKARA'DA 4 GÖZALTI Hizb-ut Tahrir'e çifte operasyon İstanbul Haber Servisi - Şeriatçı terör örgütü Hizb-ut Tahririn firari lideri Yümaz ÇeBk, faks yoluyla askeri birlildere gönderdiği açıklamada Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon'u tehdit etti. Hizb-ut Tahrir'in 2 Eylül'de Fatih Camii'nde düzenlediği yasadışı eylemden sonra aranmaya başlanan örgütün Türkiye lideri Yılmaz Çelik, yazılı açıklama yapmaya devam ediyor. Bu kez askeri birliklere açıklama gönderen Çelik, "Türk Silahlı KuvTetleri'ndeki mümin subaylan harekete geçmeye çağınyoruni'' dedi. Açıklamasında Özkök ve Tolon'u hedef gösteren /-•,i:ı. :ı.: i:_ t_ı hayata hâkim kılınmasmı engellediğini savundu. İstanbul polisi, açıkiamanın fakslandığı Fatih'teki işyerine operasyon düzenledi. Operasyonda işyerinin sahibi M. E. ve oğlu gözaltma aluıdı. Burada yapılan aramalarda, askeri birlildere fakslanan metnin orijinal hali bulundu. Baba ve oğlunun evlerinde yapılan aramalarda da Arapça yazılı 15 sayfalık bir dergi ve yön gösteren 2 kroki elde edildi. Bu arada Fatih Camii'nin avlusundaki gösteriye katıldığı kamera görüntülerinden belirlenen M. C. ve M. M.. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Çath'dan açıklama Gazetemızin 23.09.2005 tarihli sayısında "CHP, Çaflı'ya ihalevi sordu" başhğıyla yayımlanan haberle ilgili olarak Zeki Çath avoıkatı aracıhğıyla bir açık- lama yaptı. Çatlı açıklamasında şugörüşleri dilege- tırdı: "Söz konusu ihale iki tane şirketin katıumıyla ki bu şirkerjerden biri .\lta> Reektif diğeri ise Pasi- fik Tanı'dır. Bu iki şirket ihaleye beraber girmişler, dolavısıv la da ihaJe tek başuıa alınmtş gibi asüsız id- dia da çürümüştür. Aynca bu iki şirketten Alta} Re- ektif, ihalenin yüzde 51 ortağı. diğer şirket olan Pa- sifik Tanı ise yüzde 49 ortağıdır. Söz konusu ihale 25 Ağustos 2005 tarihiflde yapilnuş ve 22 Eylül 2005 ta- rihinde de sözlesmesi yeni inızalanmıştır. Asılsız id- dialarda da beUrtildiği üzere ihale konusu 4 trih/on değiLUtrihondur. Yinearaşunltlığındaanlaşılaca- ğı üzere söz konusu ihalevie ilgili olarak bilgûniz da- hilinde açılmış veya açılan bir sonışturma yoktur. thaleye katılan şirkederden Pasifık Tanrnın ortak- lanndan Levent Çath şirketin yüzde 80"lik lasmuıa ortak olup, bu ihaleye katılım yapmışür. Levent Çat- lı, rahmetli Abdullah Çatlı ve kardeşi olan müvekki- linı Zeki Çatiı'nın kardeşi degildir. Sadece amca ço- cuğu olan LeventÇatn'nın Çatlı ailesinin bir ferdi ol- masının dışında dürüst bir işadamı olması, neden bemen akla müvekkilim Zeki Çatiı'yı getirmekte- dir? Anlamış değiliz. Avnca müvekkilim Zeki Çat- h'nın söz konusu bu iki şirkeüe ne hukuki ne de mad- di bağı vardır. Hiçbir şekilde ortakJığı olnıadığı gibi adının bu tarzasılsızgerçek olmayan haberlerdegeç-