Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 A^iUSTOS 2O05 PA2ARTESİ CUMHURtYET SAYFA
OTOMOBIL [email protected]
ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK
Ford Otosan'ın
cirosu arttı
Ford Otosan tarafından Istanbul Men-
kul Kıymetler Borsası'na gönderi-
len 2005 yarı yılına ilışkin mali tablo-
larda, şırketin net cırosunun geçen yılın
aynı dönemine oranla yüzde 32 oranın-
da artarak, 1 milyon 815 bin Euro oldu-
ğu ve aynı dönemde vergi öncesi kânn
da 132 milyon Euro olarak gerçekleşti-
ği açıklandı. Ford Otosan Genel Müdü-
rü Ttorgay Durak. konuya ilişkin açık-
lamasında "lç pazarda, hurda otomobil
ÖTV indirimi uygulamasımn kaldırü-
masagibi nedenkrleyaşanan yüzde 13 ora-
nındaki daralmaya karşın, Ford Otosan
olarakyüzde 15.5 olan pazarpayıniEi yüz-
de 16.5'e çıkardık ve pazar tidertiğünizi
sürdürdük. Aynca Avrupa'ya ihracatı-
nuzın aröşma paralel olarak, üretim mik-
tannı da 2004 yıhrun ilk alü ayma göre,
yüzde 31 oranındaarürarak 121 bin 343
adede çıkardık ve yüzde 100 kapasite
oranı ile çakşmaktayız'' dedi.
KIA'nın denizaşırı
satışlan arttı
Kia Motors, 2005 Temmuz ayında-
ki perakende binek ve ticari araç sa-
tışlannm 73 bin 215 adede ulaştığını ve
bunun geçen yıla oranla yüzde 27.3 ar-
tış ifade ettiginı açıkladı. Aynı zaman-
da ihracatın geçen yıl aynı döneme gö-
re yüzde 44.8 arttığı ve 75 bin 041 ade-
de ulaştığı belirtildi. 2005 Ocak- Tem-
muz dönemi içerisinde Kia'nnı deniza-
şın pazarlarda perakende satışlan 476
bin 406 adede ulaştığı ve 528 bin 166
aracın ihraç edildiği bildirildi.
Bölgesel olarak, Temmuz 2005'te sa-
tışlar geçen yıl aynı döneme kıyasla,
Avrupa'da yüzde 45.5, toplam pazarda
yüzde 35.2 ve Kuzey Amerika'da yüz-
de 10.2 artış gösterdi.
Kia'nın denizaşın satışlannın artma-
sı SUV segmentinde Sorento, C seg-
mentinde Cerato ve A segmentinde Pi-
canto'nun yanı sıra, pazara yeni sunu-
lan Sportage'ın güçlü satış performan-
sına bağlanıyor.
CarDvisit dağıtımı
200 bin adedi geçti
Renault müşterileri
için hazırlanan bir
yenilik olan Renault
CarDvisit, 200 binden
fazla tükericiye ulaştı.
Üzerinde8KB'hkha-
fıza bulunan ve müş.-
terinin isim, soyad,
adres bilgileri, ver-
gi numarası gibi ki-
şisel bilgileri ve
aracı ile ilgili te- „
mel bilgileri bann-
dıran Renault
CarDvisit ile Renault
müşterileri, hizmet aldıklan tüm nokta-
larda hem en hızlı şekilde bilgilerine
ulaşabiliyorlar hem de kartı kullandık-
ça kendilerine sağlanan avantajlardan
yararlamyorlar.
Türkiye çapmda 200'ü aşkın noktada
uygulanan Renault CarDvisit sistemi ile
şimdiye kadar farklı kaynaklardan fark-
lı formatlarda gelen müşterinin kişisel bil-
gileri, servis ziyaretleri, satınahna dav-
ramşlan gibi bilgiler açısından standart
bir bilgi akışı oluşturuldu. Böylece müş-
terinin her servis ziyaretinde aynı bilgi-
leri yinelemesine gerek kalmıyor. Ser-
vis ziyaretinde müşteri Renault CarDvi-
sit'ini gösterdiği an, 4 saniye içinde tüm
bilgilerine ulaşmak ve gerekirse bu bil-
gileri güncellemek mümkün oluyor.
Blaupunkt'tun MoniCeiver modeli yüksek teknolojili multimedya donanımıyla piyasada
Bügi ve eglence bir arada
Blaupunkt'un yeni ürünü Moni-
Ceiver, otomobile sonradan
monte edilebilen yüksek teknolo-
jili multimedya donanımlan ile tek-
noloji meraklılanna yepyeni bir se-
çenek sunuyor. Çok çeşitli ses ve gö-
rüntü kaynaklan için uygun olan
MoniCeiver aynı zamanda bir ek-
ran mönüsünün kılavuzluğunda
araçlannın yön bulma sistemlerini
kullanmak isteyenlere önemli ko-
laylıklar içeriyor.
Yeni MoniCeiver Chicago IVDM
Dokunmatik ekran son derece konforiu ve basit bir kullanun sunuvor.
7003 ve Aspen IVDM 7003 model-
leri, yoldayken bireysel eğlence for-
matlanndan yararlanmak isteyen
otomobil sürücüleri için çok uygun
bir seçenek.
Gösterge panosuyla bütünleşik
iki ekran, elektronik olarak açılıyor
ve dokunmatik ekran sayesinde son
derece konforiu ve basit bir kulla-
nıma olanak veriyor. Kolay okunur
ekranlarda yalnızca aktif durum-
daki kumanda komutlan, dokun-
matik ekran düğmeleri halinde gö-
rüntüleniyor.
16:9 ebadındaki yeni 7 inçlik açı-
lan ekranlar, gösterge panosunda-
ki standart montaj yuvasına da çok
rahat sığıyor. Ekranlarda bulunan en-
tegre DVD çalar, yaygın olarak kul-
lanılan tüm ses, müzik ve video
disk formatlannı okuyabiliyor. Böy-
lelikle Blaupunkt Chicago ve As-
pen MoniCeiver cihazlan, radyo
dinlemenin yanı sıra CD çalmaya,
DVD oynatmaya ya da MP3 müzik
dosyalan içeren CD'leri dinleme-
ye olanak sağlıyor. Cihazlar aynca,
CD değiştirici, TV alıcı, eller ser-
best telefon sistemi ya da navigas-
yon bılgisayan gibi çok çeşitli kay-
naklarla genişletilebiliyor.
Seri kapsamında yer alan ve ay-
nca monte edilecek bir kutu içeri-
sinde radyo bilgileri sistemli (RDS)
FM radyo alıcısı, beş kanallı amp-
fılikatör, bir surround ses sistemi de-
koderi ve aynca video dağıtımı için
üç giriş bulunuyor. Böylece Moni-
Ceiver, araç içi bilgilendirme ve
eğlence merkezi haline geliyor.
Hız tütkunlanna Clio RSHızı, gücü ve heyeca-
nı seviyorsanız, o tam
s
i
z e
8
o r e
- Gaz pedalı-
nadokunduğunuzan-
da size gücünü hissettiren
bir otomobil Renault Clio
RS. Banndırdığı 2.0 litrelik
16V motorla 182 beygir güç
üreten Clio RS spor otomobil tutkunlan için
önemli bir seçenek.
Renault Clio'nun geniş ürün yelpazesinin ag-
resif üyesi Clio RS, üstün performans isteyen-
lerin talebini karşılayan bir otomobil. Renault
Sport mühendislerinin imzasını taşıyan motor,
silindirlerin beslenmesinin ve gazlann yanma-
sının daha etidn hale getirilmesi ile 5400 dev dk'da
200 Nm'lik bir tork sağlıyor. Otomobil tüm ko-
şullarda ara hızlanmalan da başanyla yerine ge-
tiriyor.
Gücün bu derece yüksek tutulduğu bir ara-
cın elbette ki sağlıklı bir fren sistemi olma-
sı gerekiyor. Clio RS bunu da başa-
nyla yerine getiriyor. Önde 280 mm,
arkada 238 mm hava kanalcıkh
diskler, ABS, Elektronik Fren
Dağılımı (EBV) ve ESP siste-
mi otomobilde standart olarak
sunuluyor.
Aracın yol tutuş performan-
sı da üst düzeyde. Yürüyen ak-
samı, konfor/etküüik denge-
sini optimal hale getirmek
üzere özel olarak geliştirilen
Clio RS 'te kullanılan Miche-
lin PilotExalto (205/45 Rl 6)
lastiği büyük boyutlan ve spesifik profili ile
otomobile optimal bir motor çekişi sağlıyor.
Araçta hava akımlanm optimize etmek üzere,
ön tamponun altında aerodinamik bir spoiler ile
yanş tipi spor arka rüzgârlık yerleştirihniş. An-
cak aracın bu üstün yol tutuş performansına kar-
şın Türkiye yollannın olumsuz özellikleri de
göz ardı edilinemeli.
Clio RS'in gücü görünümüne de yansıtılmış.
Clio Renault Sport'un ön yüzü, geniş kare ka-
fesli bir ön panjur ve motorun en iyi şekilde ha-
valandınlması için tasarlanmış bir tampon ile sert
ve keskin bir görünüşe sahip, Xenon farlar ise
bu sportif görünüşü tamamlıyor. Düz yüzeyli ön
ve arka tamponlar, arka pano giydirmeleri ve göv-
de rengi koruma bantlan oto-
mo-
bile son derece akıcı bir görünüm veriyor.
Otomobilin iç mekânında emniyet kemerle-
rinin rengi ile uyumlu delikli alkantara döşeme
ve gri renkli ön panel ile sportif bir hava hâkim.
Koltuklann alkantara döşemesinin delikli ol-
ması zeminde yer alan açık gri fonun görülme-
sine imkân veriyor, bu durumda ortaya çıkan dö-
şeme rengi emniyet kemerleri ve ön panel ile çok
daha uyumlu.
Otomobilin sportif özelliği aynı zamanda gös-
terge tablosundaki çerçeve şeritlerde, gösterge
panelinin üst kısmında, direksiyon simidinin or-
ta bölümünde ve vites topuzunun üstündeki *sa-
ten nikelaj" finisyon ile de vurgulanıyor.
Clio RS donanımı açısından da zengin bır
otomobil. Araçta çift kademeli açılan sürücü ve
yolcu hava yastıklan, ön koltuklarda yan (ka-
fa-göğüs korumalı) hava yastıklan, yük-
seklik ayarlı, ön gergili ve kuvvet kont-
rol sistemli ön emniyet kemerleri,
elektronik immobilizer, hız ayar ve
sınırlayıcı, hareket haünde kapıla-
nn otomatik olarak kilitlenmesi,
akıllı silecekler, yağmur sensö-
rü, otomatik yanan farlar, Xe-
non farlar ve far yıkama sis-
temi, far yükseklik ayan, sis
farlan, elektrikli ön camlar,
yol bılgisayan, yükseklik
ayarlı direksiyon, elektro-
nik klima, sürücü koltuğu
yükseldik ayan, direksiyon-
dan kumandah 4x40w Rad-
yo CD ve 6'h CD Changer
standart olarak sunuluyor.
GORUŞ
SONMEZ TARGAN
Amerikan Faşizmi
Faşizm kuramı siyasal yazına I. Dünya Savaşı'nın he-
men sonlannda, 1920'li yıllann ortasındagirmiştir. Oyıl-
larda Italya'da Benito Mussolini bu sözcüğü açıkça
söyleyerek siyaset sahnesıne çıkmışt. Bunu izleyen yıl-
larda Almanya'da Adolf Hitler. nasyonal sosyalizm si-
yasal çıkışıyla bu kuramı daha da kurumsallaştınp ile-
ride kuracağı Nazi Imparatorluğu'nun temellerini attı.
30'lu yıllara gelindiğinde özellikle Avrupa'da kapita-
lizm ikinci ve büyük devresel bunalımlanndan birini da-
ha yaşıyordu. Tekelci sermaye bu bunalımdan çıkış yo-
lu ararken, kendini gelişen bu yeni akımın, faşizmin ku-
cağında buldu. Başka bir anlatımla faşizm, Alman bü-
yük sermayesinin kucağında büyüyerek yaşama şan-
sını buldu.
Nasyonal sosyalist söylemlerde bireysel özgürlükler-
den çok toplumsal istemler öne çıkartılıyormuş görün-
tüsü veriliyor olsa da sonuçta şoven bir ulusalcılık te-
masının işlenmesi nedeniyle daha çok, küçük burjuva
katmanlardan büyük bir ilgi ve destek gormekteydi. Ama-
ca ulaşmak için de son derece Makyavelist bir tutum-
la her yola başvurmakta bir sakınca görülmüyordu. Gi-
derek geleneksel siyasal etik anlaytş biçimlerini redde-
den, yerine şiddeti içeren bir siyasal yapılaşmayı, "dev-
letin üstünlüğü" ilkesine oturtunca, militarist bir dün-
ya görüşü, Alman emperyalist yayıimacılığın temelini
oluşturdu.
Faşizm Italya'da ve Almanya'da toplumu militarist bir
anlayışla örgütleyip siyasal erkin tek ve mutlak sahibi
olunca, ulusal sınırlar içindeki amaca ulaşılmış, sıra
uluslararası ilişkilere yeni baştan bir yön vermeye gel-
mişti.
Kabul etmek gerekirse, Birinci Emperyalist Savaş-
tan yenik çıkan Almanya, özellikle sanayi alanında di-
ğer emperyalist ülkelerden birçoğunun bile ulaşama-
dığı büyüme hızını yakalamış olmasına karşın, dünya
sömürge alanlanndan istediği payı alamamaktaydı. Bi-
rinci savaşın da aslında temel nedeni buydu. Şimdi
Nazi yönetiminde içerde istediği istikran yakalayan Al-
man tekelci sermayesi, dünya sömürge pazarianndan
pay alabilmek için başta savaş olmak üzere her türiü
şiddeti içeren saldırgan bir politikayı dünyaya dayat-
mayı denedi. Bunun doğal bir sonucu olarak patlak ve-
ren İkinci Dünya Savaşı, böytesi bir dayatmanın ürü-
nüydü.
Faşizm, İkinci Dünya Şavaşı koşullannda özellikle
kıta Avrupası'nı silip süpürdü ve kısa zamanda bütün
gezegenimizı içine alan kanlı bir boğazlaşmaya dö-
nüştü. Bu savaş sonucunda 50 milyona yakın ınsan dog-
rudan can verirken bir bu denlisi de hasta ve sakat kâl-
dı. Yüzlerce kent yıkıldı, sayısız doğa ve kültür mirası
yok olup gitti. Bu da emperyalizmin faşizm olarak or-
taya çıkan bir başka yüzü, en kanlı, çirkin ve kirli yü-
züydü. Emperyalizmin kanlı, kirii ve çirkin yüzü olan fa-
şizmin insanlığa sundugu bu iğrenç tablo karşısında tüm
dünya kamuoyu ayağa kalktı. Faşizm, savaş sonunda
yenik düşmekle kalmadı, halklann yaptığı ortak eyiem
ve güç birliği sayesinde ideolojik olarak da mahkûm edi-
lerek tarihin çöplüğüne atıldı. Bu ideolojik mahkûm edi-
lişte en önemli rol oynayanlann başında da daha son-
ralan Bulgaristan'a devlet başkanı olacak sosyalist Ge-
orgi Dimttrov gelmekteydi.
Faşizmin ideolojik olarak mahkûm edilişinin en bü-
yük etkileri, bunun tüm insanlık için en ağır ve yüz kı-
zartıcı bir suç darak benimsenmesi konusunda dün-
ya kamuoyunda büyük ve güçlü bir taban oluşmasına
olanak verdi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gelen ve
yaklaşık yanm yüzyıl süren soğuk savaş döneminde ise
faşizm bir bütün olarak değilse bile parçalar durumun-
da kimi ülkelerde siyasal variık olarak kendini hep gös-
terdi. İkinci savaş sonrası emperyalist kampta başa
oynayan ABD, siyasal olarak yörüngesine sokamadı-
ğı ülkelerde ya da siyasal etkinliğinin riske girdiği yer-
lerde faşist yönetimler kurdurarak egemenliğini sür-
dürmeyi temel bir politika olarak yeğledi. ABD emper-
yalizmi doğrudan değilse bile dolaylı olarak destekle-
diği faşist askersel yönetimlerle birçok ülkede binler-
ce masum insanın ölmesine, işkencelerden geçmesi-
ne, cezaevlerinde çürümelerine neden oldu. Salt Latin
Amerika ülkelerinde faşist yönetimlerce katledilen in-
san sayısının beş yüz bini aştığını yine kendi kaynak-
lanndan öğreniyoruz.
Ancak, temelde ABD çıkarianna dayalı bu politika-
lan da bugün artık iflas etmiş görünmektedir. Bu iflas-
ta uyanan, bilinçlenen ve örgütlenen dünya halklannın
antifaşist savaşımlannın da payı büyük olmuştur. Geç-
mişte hertüriü faşist rejimlerin arkastnda olan ABD, bu-
gün söylem değiştirerek terörie savaş gerekçesiyle de-
mokrasi havarisi kesilmıştir. Emperyalizmin kirii yüzü olan
faşizmin en temel propaganda malzemelerinden biri olan
demagojinin bir tipik örneğini de şimdi ABD faşizmin-
degörmekteyiz.
Orneğin bugün demokrasi söylemiyle girdiği Afga-
nistan'daki işgalci politikalan, yine salt Irak'ta ABD sal-
dınlan sonucu içinde kadın, çocuk ve yaşlılann da bu-
lunduğu 150 bin sivil insanın yaşamını yitirdiği gerçeği
anımsanırsa, buna faşizm demeyeceğiz de ne diyece-
ğiz? Bunu Almanlaryadaltalyanlaryapınca faşizm, ABD
yapınca demokrasi demek aptallığını mı göstereceğiz
yoksa?.. Günümüzde asıl ve baş faşizm, ABD'nin ge-
zegenimiz ölçeğinde sürdürdüğü politikalarda aran-
malıdır. Bu nedenle demokrasiden, insan haklanndan,
evrensel hukuk kurallanndan yana olan tüm antifaşist-
ler önce ABD karşıtı olmak zorundadıriar.
Aynca ABD'nin faşist olduğunu ilk söyleyen de biz
değiliz. 23-27 Haziran 2005 günlerinde Istanbul'daya-
pılan Uluslararası Irak Dünya Mahkemesi'nde belki de
ilk kez ABD için faşist nitelemesinde bulunularak biz-
lerin bu tezi de tescil edilmiş oldu.f)
0 Mahkemeye kablan Türkgözlemcilerclen Yılmaz On
da bu konuda söz alarak, ABD'nin ilk kez faşist olarak ni-
telenmesinin bu toplantıda kullanıldığına vurgu yaptı.
Audi Q7 dünya turuna çıktı
A udi'nin2006îlkbahannda
/ \ pazara sunacağı Q7, SUV
segmentinde yeni birnesili de be-
raberinde getireceği müjdesini
veriyor. Kendine özgü tasanmı
ve karakteriyle Q7 yüksek bir ara-
zi ve asfalt kapasitesine sahip.
Böyle yüksek kapasitede bir ara-
cı üretmek için çok zorlu testler
gerçekleştiren AUDI AG'nin Test
Bölümü'nün yöneticisi Martin
Brand'ın "Q7'yi bir otomobil sü-
rücüsünün aklına gelebilecek her
türiü kötü yol şartlannda deneyip,
en zorlu şartlarda yaşanacak tüm
olumsuzluklan gönnek istedik"
sözleri çalışmalan kısaca özetli-
yor.
Q7 bugüne kadar eksi 35 dere-
ce sıcaklıkta Kutup Dairesi'nde,
Güney Afrika'nın kum ve çakü
çöllerinin yakan sıcakhğında, Flo-
rida'nın otoyollannda, Avrupa,
Asya, Brezilya ve Orta Ameri-
ka'nın tozlu, çakıl kaplı yollann-
da ve Almanya'mn Nürnburg-
ring Pisti dahil olmak üzere pek
çok farklı yol ve hava koşulu al-
tında denemeye alındı.
Frankfurt Otomobil Fuan'nda
tanıtılacak olan Q7, tüm dünya-
da ve Türkiye'de 2006 Hkbahar'ın-
da müşterilere teslim edilmeye
başlanacak. Ancak bu teslimden
önce Q7'nin ilk örnekleri ve ön
üretim araçlan milyonlarca kilo-
metreyi test amacıyla kat etmiş
olacaklar.
Dünya motorlu
araç üretimi arttı
Dünyada motorlu araç üretimi, 3 yılda, yüz-
de 13.4 artarak 64.5 milyon oldu. En fazla araç
üreten ABD, 3 yılda üretimini yüzde 4.9 arthr-
dı ve 11.9 milyon adet üretim yaptı. Japon-
ya'nın üretimi de 3 yılda yüzde 7.5 arttı ve 10.5
milyon adet motorlu araç üretti. Almanya ise
yüzde 2.1 gerileme ile 5.6 milyon adet araç
üretirken, dünya pazarlannda hızla yayılan Çin
de üretimini 3 yılda yüzde 117.2 arttırarak 5.1
milyon adet araç üretti.
Fransa'nın üretimi ise 3 yılda yüzde 0.9 ar-
tarak 3.7 milyon adet, Güney Kore'nin üretimi
yüzde 17.7 artarak, 3.5 milyon adet, Ispan-
ya'nın üretimi yüzde 5.7 artarak 3 milyon adet,
Kanada'nın üretimi yüzde 6.9 artarak 2.7 mil-
yon adet, Brezilya'nın üretimi yüzde 21.6 ar-
tarak 2.2 milyon adet oldu. Ingiltere ise mo-
torlu taşıt üretimini 2004 yılında 2001 yılına gö-
re yüzde 10.1 arttırdı ve 1.9 milyon adet üre-
tim yaptı. Italya'nın üretimi söz konusu dönem-
de yüzde 27.6 gerileyerek 1.1 milyon olurken,
Türkiye de 3 yılda üretimini yüzde 204.1 oranın-
da arttırdı ve 824 bin adede ulaştı.
DÜNYA OTOMOBİL ^
ÜRETİMİ
ÜUtELER
ABD
JAPONYA
ALMANYA
ÇİN
FRANSA
GÛNEY KORE
İSPANYA
KANADA
BREZİLYA
İNGİLTERE
MEKSİKA
HİNÜSTAN
RUSYA
İTALYA
TÜRKİYE
TOPLAM
2001
11.425
9.777
5.691
2.335
3.629
2.947
2.849
2.533
1.817
1.685
1.841
816
1.252
1.580
271
56İ96 ~
2004
11.990
10.511
5.570
5-PIL
3.665
3.470
3.010
2.710
2.210
1.856
1.564
1.510
1.386
1.143_
1 824™
. -r———
M
YÛZDE
Aâ.
7.5
-2.Î
*117İ
0.9
17.7
5.7
6.9
21.6
10.1
-15.0
85.0
10.7
-27.6
»4.1
13.4