17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 AĞUSTOS 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SOZ OKURUN Fikret Dağlıoğlu pos ta@c umhuriyet .com.tr Fax:O 212 513 9O 98 'Bir taneKKTC var, başka yok' Tiirkiye'nin Ankara Anlaşmasf ndan doğan Ek Protokol'ü imzalaması ve sonrasında da yayımladığı deklarasyon gündemin orta yerine düştii. Konuya ılışkin olarak başlatılan tartışmalar yeni boyutlar kazanıyor. DekJarasyon konusunda- ki tartışmalar, kimin daha fazla ulusalcı olduğu tartışmalanru da beraberinde getirdi. Konuya iliş- kin olarak yapılan konuşmalan, iç politikaya yö- nelik söylem olmanın ötesinde bir anlamının ol- madığı şeklınde tanımlıyonız. Bazı siyasetçilerin bir adım daha ileri gjderek "Ben onlardan daha fazla ulusal değerieri savunuyonım" söylemi bazı kuşkulan da beraberinde getiriyor. Gö- revi, unvanı, sıfatı ne olursa olsun bu ülkenin top- raklan üzerinde yaşayan herkesin aynı şeyleri sa- vunması gerekiyor. Brüksel Özgür Üniversitesi öğretim üyelerin- den Eric David. "Türkrye'nin diğer AB ülkeleri fle birükteRum Yönetimi arasında biraynmyapama- yacağuu" belirriyor Bay David, "Türidye'nin imzaladığı bir anlaşma hükümlerinegöre hava ve denizhmanlan açıhr" di - ye ekliyor. Türkiye'nin yayımladığı deklarasyona karşılık AB Dönem Başkanı îngiltere'nin yayımladığı kar- şı deklarasyonla, "AB Kıbns Cumhuriyeti'ni tanır" diyor. Bu yöndeki açıklamalar diğer üye ülkeler- den de gelrneye başladı. Yayımlanan deklarasyon, 1999 yılındaki Hel- sinki toplantılan sonrasında Finlandiya Başbaka- nı'nın Türk meslektaşına verdiği ve uluslararası hiç- bir değeri olmayan belge niteliğindedır. Gelinen bu noktada Ek Protokol'ün özü göz ar- dı edilerek, konunun deniz ve havalimanlanna ta- şınıyor olması üzücüdür. 24 Nisan 1830 yılında Yunanistan'ın Londra Protokolü ile kurulurken elde ettiği kazanımlan, Ek Protokol'le karşı tarafa sunulmaktadır. KKTC'nin topraklan, Yunanistan ve Kıbns Rum Yönetimi'ne altın tepsi içinde sunulmuş oluyor. TBMM'nin Ek Protokol'e ilişkin tasanyı, politik etkilerden uzak olarak değerlendireceğine inan- mak istiyoruz. Bu nedenle TBMM, hükümetin im- zaladığı bu protokolü reddetmetidir. Ek Protokol'ün imzalandığı halde TBMM'de onaylanmaması için başlattığımız mücadelemiz Kuvayı Milliye örneğinde olduğu gibi devam edi- yor. Siyasi partilerden, Demokratik Kitle Örgütle- ri'nden ve duyarlı ınsanlardan gelen mesajlarda "Bir tane KKTC var, başka yok" söylemi dillendınlı- yor. Katkı verenlere teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ahmet GÖKSAN Gelibohrcla tatn bağunsızhk paneli AYDINLANMA Haber Merkezi - Anafartalar Zaferi'nin 90. yıldönümü nedeniyle Atatürkçü Düşünce Derneğı (ADD) Genel Merkezi ve ADD Gelibolu Şubesi'nce düzenlenen "Mustafa Kemal Anafertalar'da-Tam Bağımsızlık''paneli, 7 Agustos'ta yapıldı. Istanbul ve çevre illerdeki CUMOK, ADD üyelerinin katıldığı panel, ADD Gelibolu Şube Başkanı Av. Rıfat Şener ın açış konuşmasıylabaşladı. Oturum başkanlığını ADD Genel Başkanı Av. Ertuğrul Kazancı'nın yaptığı seminerde, "GeKbohı" kitabının yazan Erol Müterdmkr, tarihi mekânlarda yapılan yozlaştırmalara karşı yürüyen tutarsızhğı eleştirdi. Yrd. Doç. Dr. DenizTansi ile Prof. Dr. Ünsal Yavuz, Atatürkçülerin neler yapması gerektiğini örneklerle açıkladılar. Cumhuriyet Vakfi Başkanvekili Dr. Alev Coşkun da konuşmasında, "Politika, özellikle dış politika ciddi iştir. Filanı kucaklayıp falanı öperek bundan sonuç alınmaz. Adamı Avrupa kapüanndan işte böyle döndürürler" dedi. Yaklaşık 3.5 saat süren toplantıya Gelibolu Kaymakamı Adnan Çakıroğlu ile Belediye Başkanı M. Cihat Bmgül de katıldı. Saros Körfezfnde Istanbul, Çanakkale, Gelibolu, Keşan, Lüleburgaz ADD ve CUMOK üyelen, 6 Ağustos tarihinde Saros Körfezi'nde bir araya geldiler. CUMOK Istanbul Koordinatörü NamıkKemal Boya'runöncülüğündeki seminerde, "CUMOK nedir? Amaç-ükeleri, hedefleri, örgütlenme ve çabşma yöntemlerindeki yeniükler" konulan ışlendi. Toplantıda Keşan, Gelibolu ve Lüleburgaz ADD üyelerinin en kısa zamanda birer CUMOK binmini yaşama geçirmeleri kararlaştınldı. Aydınlanma söyleşisi Milas CUMOK taranndan 14 Ağustos tarihinde "AB Yahmlan-2" konulu bir söyleşi düzenlendi. Saat 10.00'da Yılrur Tesisleri ÖrenTvlilas'ta yapılacak söyleşinin konuşmacısı Yük. Müh. Yılmaz Dikbaş. ÇYDD'den çağn Cağdaş Yaşamı DestekJeme Derneği'nden yapılan çağnda 2005-2006 öğretim yılmın başlamasına bir ay kaldığı hatırlatıldı. CYDD'nin ülkemiz çocuklannın en temel insan hakkı olan egitim hakkından yararlanması için çalıştığı belirtilerek "Bu ülkenin aydınlık insanlan; CUMOK'lar, ADD'liler gücümüzü birteştirelim, çoğaltabm. Küçük burslann nice umutsuz çocuk için bir gdeceğbı kapısını aralamak olduğunu denildi. Çağnda iletişim için dernek telefonunun 0212 252 44 33 olduğu vurgulandı. CHPneyapmalı? Temeli Kuvayı Milliye hareketine dayanan CHP, yüce Atatürk tarafından halkçı devrimci bir düşünceyle kuruldu. Aydınlanma devriminin ışığı olan laik devleti ve cumhuriyeti kuran CHP, bugün AKP işbirlikçisi çizgisine getirildi (RTÜK gibi). CHP, Baykalve arkadaşlan tarafindan TonyBlair solu, Anadolu solu derken götürülüp merkez sağ bir çizgiye bilinçle orurtuldu. Bağımsızhktan bahsetmeyen, devrimci kelimesinden korkan, halkçı ve solcu çizgiye, yani Kemalizme yabancılaşan IMF'ci bir düzen partisi oldu. Yani CHP Atatürkçülükten, altı oktan saptı. Asıl hastalık bu. Altı oktan ve Kemalizmden aynlan, parti içi demokrasiyi yok eden, Meclis içi uyduruk muhalefetle yetinen, önseçimden korkan sağcı bir parti haline geldi. Diğer yandan "Bu düzen değişmetidir" diye yazdığı ldtaplan okuyarak büyüdügümüz Ecevit! Önce Fethullahçı, şimdi de hain işbirlikçi padişah Vahdettin'i övecek duruma gelmiş, bizleri derin bir üzüntüye sokmuştur Zaten Türkiye'de solu ve CHP'yi mahveden Bülent Ecevit ve Deniz Baykal'dır. Kemalist sol bu ikisinden hemen kurtulmalı, bunlan tasfıye etmelidir. Cniversite rektörleri kadarbıle gericiliğe ve şeriatçılığa muhalefet yapamayan CHP, acınacak bir durumdadır. ADD, Çağdaş Yaşam, ilerici sendikalar, dernekler, vakıflar, yurtsever girişim bir araya gelip Atatürk'ün emaneti CHP'yı teslim alalım. Biz bir araya geldiğimız gün, şeriatçılar. tarikatçılar, yobazlar ve bölücüler kaçacak delik arayacaklardır. Tıpkı Atatürk döneminde olduğu 81 ' " HalilFIRINCI Orgüdenmenin amao Saros'taki CUMOK-ADD dayaıuşması seminerinde, örgütlenmenin önemi vurgulandı. GeubohTdaki panele ise Dr. Alev Coşkun, Prof. Ünsal Yavuz, Av. Ertuğrul Kazancı, yazarErol Mütercimler, Doç. Deniz Tansi konuşmacı olarak kaûldılar. ELEŞTİRİLER | Gazetenizin 27 Temmuz tarihli nüshasımn 15. sayfasındayayım- lanan "Ben Anadolu Makedonya'da" başlıklıhaberdebirhataya- pûmıştır.Haberde, "Ben Anadolu "adlıtivatro oyununun Makedon- va da Ohrid ve Üsküp 'ün yani sıra Bitola da da sahneleneceğiya- zümıştır. Bitola, Manastır ın Makedoncadakiadıdır. Atatürk 'ün me- zun olduğu Manastır tdadisi 'ne de bundan sonra Bitola îdadisi mi dememiz gerekiyor 7 Satılı ER h 0108.2005 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Sayın Oktay Akbd "Edebiyat Bir Moda Değil!" diyor ve okurianlan bu konmk M- şüncelerini soruyor. Sayın AkbaL, siz de çok iyi b&rsimz Af akti yaU edipyani edepli olma kökünün türevidir. Edebini kaybttmiş bir toplumdan edebiyaû sevmesini beklemek, edebiyaû sevenlerin güzel özlemidir. Toplumumuza baküğımızda, özellikle 1980'lerde uygulanmaya başlayan serbestpiyasa ekonomisinin getirdiği bi- reycizihniyetin üriinii olan "Vurvoleyi, dön köşeyi, hızlıyaşama- ya bak " öğretisi benimsetildi Bunu isteyen, köşebaşını tutmuş bir avuç çtkarcı; beslediği holding basınt ve televizyonu ile inançlı in- sanlarvtuzın duygulannı kuüanıp bulduğu bir lokmaya "çokşü- kür" dedirtip "Melekler dişi mi, erkek mi? " dedikodusu ile uyu- tuyorlar. Ayakta uyutulan, bir lokmapeşinde koşan bu insanlan- mızdan manüklıyorum yapmalanm ve edebiyaû sevmelerini bek- leyemeyiz. Sayın AkbaL, u Edebiyatgittigidermi?"diyeendişeiçin- deler. O inançlı insanlann inandığı Tann var oldukçm, M M dto- vı olan edebiyat da var olacakür. Bana değil, bize tüyıMen tdepü toplum yetiştirdiğimiz zaman "karanlıklar aydınhğa " çtkacatâr. H. Esat YAVUZTÜRK ) Sn. Gürbüz Çapan 'ın 5 Ağustos tarihlişalvaria, elbiseyle, be- yaz donla denize girenleri savunan, yörede oturup bu duru- mu eleştirenleri sonradan görme zenginler, beyaz Türkler (ne demekse) olarak tanımlayan yazısını yadırgayarak ve üzüle- rek okudum. Evvela şunu belirteyim ki, 70 liyıllarda otomo- bil iç lastiği ileyüzme öğrenmenin, güneş yamklarına yoğurt sürmenin, plajda denize girme adabı ile uzaktan yakından hiç ilgisi yok O vıllarda hatta ondan çok daha evvel ne Murat ne Anadol arabamız varken yine plajlarda denize donla ve şal- varia girmezdik, bu nedenle bugünlerde Caddebostan plajla- rını görüp rahatsız olanlan kmamak, beyaz Türklerolarak ay- n bir sınıfa sokmak, bence büyük haksızlık. Biz vatandaş ola- rak büyükşehirlerimizi köyleştirmek isteyenleri savunmakye- rine, göç edenleri büyükşehirlere uyumlu bir birey olarakeğit- mek zorundayız. RehaBAVBEK \ Gazetemiz,uzmzanumdmberiçahşftğıbinadakinmolanık oturmaktadır. Yarın mülk sahipleri "Hadi çıkm " dese, gazetemizin vapacağı hiçbirşeyyok Kuzıı kuzu çıkacak. Dolayısıyla gazetemizin kendisine ait biryerinin olması gerebnektedir. Bu konuda banagöre CUMOKTam da iş düşmektedir. CUMOK 1ar, gazetemizin bir mekâna sahip olması için de toplu çalışmalarsürdürmelidir. Yerkonusu gündem maddesiyapdmalıdır... Gazetemtuzunyıllanhr başkamatbaalardabasıbnaktadır. Dolayıstylabashpamsı yekmtutrnaktadmBuhmdaCUMOKTamyimişdüşüyoK Gazetemizin kemhneaübfrrnatbaasıohruriuhr.CUMOKTar matbaa konusunu da ethnliklerinin gündem maddesi vapmalıdır. Hüseyin KIVANÇ A Sayın OralÇalışlar, Çoğuyazmızgibi, songünlerdeki yazdannız da bana göre Türidye'nin gidişi ile "ters orantür fikirler ve görüşler içeriyor. Sürekli bir AB hayranhğı vebunu vurgulamak içinyaraülan konular. Asltndayaratdan değü, "denkdüşen " konuuuu. Ömeğin Altan Oymen 'in adaylığı ileçürük dislerinfırçalanması veAS'nütgetireceğiuygariık, ancaksizin tarafinızdan bm denü güzel birleştirilebilirdL Ya da Büyükada 'daU iyiüksevervebüinçtiısveçliinsanJarmvaruğiteadalaraa "çok kültürlülük,yüksek eğitim düzeyi, hele de adadaki Türklere kalsa idi neredeyse Sayın Demir 'in yüzdeyüz ölmüş olacağı olasdığı" gibiolgu vefikiıierin bu denli birarmoniiçinfesunulmasıaaaneaksizenasipolabilirdL Size sadece buyazdannıza değgin Ud soru soracağun: 1- Niçin en uygar ve demokrat Avrupa ülkelerinden birisi kabul edüen İsviçre'de, Sayın Perinçek'in fıkrini dile getirdiği için sorguya alınmasını ve çok savunduğunuz "fikir suçu " ayıbına değinmezsiniz? 2-A) Büyükada'dariimTürkler ilgisiz, gerizekâh, bilgisiz, bUinçsizmiidivehiçmiTürküpdoktoruyadahemşiresi bulunamazdı? (Lütfen İs\'eçli ailenin davranışlarım hiçesaydığungMbiryandgıyvdüşmeyin,düşürmeym!!!) B) Avrupa, ABD ve Türkiye'de yabancılara -hem de cansiperanedavranışlarla-çeşitliiyiliklerdebulunan hiç mi Türkyoktur?Niçin bu olgulardan hiçsözetmezsiniz? Doç. Dr. Mgün ÇERİKÇİOĞLU < - Cumhuriyet, sayfalarını CUMOK'lara açtu "Söz Okurutı" sayfamızda yayın ilkelerimize uygun tüm haberlere, duyurulara, görüşlere ve eleştirüere yer veriyoruz. CUMOK'lar bu gazetenin gerçek sahibidirler; ülke yayın yaşamına yepyeni katkılarda bulunup ufuklar açacaklarına, ülkenin yerel ve genel sorunlarını yansıtmakta önemli işlevler üstleneceklerine inamyoruz. ADD ve ÇYDD 'nin varoluşlarım hızlandıracak iletişim ağının "Söz Okurun " sayfasında gerçekleşmesi de olanak kazanacaktır. 2000 vuruşu aşmayacak görüş ve eleştirüerinizi bekliyoruz. posta(â cumhuriyet.com.tr Mektup Adresi: Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu/ISTANBUL Faks: 0212 513 90 98 Miladımız Lozan Lozan bundan 60 yıl önceleri kutlanı- yordu. Resimlerde gördük, okul sı- ralannda öğrendik. Bugün, 82. yılında Lo- zan'da elde ettiklerimizin ayaklanmızın al- tından kayıp gittiğini tüm ulus olarak anla- maya başladık. Ve uyandık... Veyolakoyulduk... Lozan 2005 dünyaya sesleniyordu: Bağımsızhğını kazanmış bir ülke var ora- da. Tarihin dönen tekerini tersine çeviren, yeniden tarih yazan. Dişleriyle tırnaklany- la kazanılmış bir zaferin sonucunda hak edilmiş ve bunun geri verilmesinin müm- kün olmadığının haykınşıydı Lozan 2005 mitingi ve kurultayı... Ülkemize sesleniyordu Lozan 2005: Hakkımızı arayacağız, biz güçlüyüz, çün- kü haklıyız. Birlik ve beraberlik içinde ol- malıyız. Dimdik duracağız... Yurdumuzu savunacağız... Hiç kimse alamaz. Basın açıklamasında umut veren, tatlı gü- lümsemesiyle ışık saçan KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş kırmızı noktalan belirt- ti. Türkiye ne olursa olsun askerini çekme- melidir. Altını çize çize. Işçı Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek'in. 1. gün yaptığı basın açıklama- sında " Ermenisoykınmı iddiası uluslarara- sı bir yalandn*" diyerek ertesi günü Wint- hertur'da kurultaydan ve Sayın Cumhurbaş- kanımızı uğurladıktan sonra yaka paça tu- tuklanmasını hep birlikte izledik. Hep bir- likte biz de "Ermenisoykınmı iddiası bir ya- landır, bizleri de tutuklayuT diye bağırdık. Savcı yalruzca bir temsılcinin tutuklanma- sı yeteriidir emrini vermiş olsa gerek ki biz- lere gerek kalmadı ya da o cesareti göste- remediler. Isviçre yasalanna göre polis biz- leri tutuklamayarak aslında görevinı ihmal etti veya suç işledı. Buradan tsviçre'ye, po- lisi için suç duyurusunda bulunuyoruz. Ha- ni dünyanın küresel ve bir köy olduğunu söy- leyen Batılı devletlere sözümüz. Sayın Doğu Pennçek götürülürken bizle- re "Sakin olun arkadaşlar, ben ifademi ve- receğün \t geleceğün" dedi... Salıverildık- ten sonra da "Ashnda biz onlan yargüadık arkadaşlar" dedi. Mehmet ESKİCİOĞLU AB süreci boş hayal Atatürk'ün emanetine sahip çıkmak isteyen tüm siyasal partilerin, baş- ta TOBB olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlannın, ünıversite kesiminin, bu bü- yük tehlikenin önlenmesı açısından gö- rüş farklannı bir süre için bir tarafa bıra- karak bugünkü ürküntü veren gidişe dur demeleri için çok geç olmadan harekete geçmeleri ve ortak bir tavır takınmalan şarttır. Çok muhterem ve değerli bir paşamız, bir süre önce irtica tehlikesiyle ilgili ola- rak "Gerekirse irtica ile bin yıl mücadele- ye kararhjTz" ıfadesıni kullanmıştır. Oy- sa bugünkü iktidar döneminde irtica öy- le boyutlara ulaşmıştır ki (28 Şubat dö- nemindekinden çok fazla) cumhuriyetin değil bin yıl, 3-4 yıl daha mukavemet et- meye gücü kalmamıştır. Seksen yaşmı aşmış bir cumhuriyet ço- cuğuyum. Keşke bu kadar uzun yaşama- saydım da cumhuriyetin bugünkü dehşet verici manzarasını görmeseydim diye dü- şünüyorum. Esat TÜZE Çocuklarla mutiuyaşamaya Bir rica... Sokak çocuklan, kimsesiz çocuklar, ıslahhanede yaşayan çocuk- lar için... Cok değerli öğrencilerimle birlikte gü- zellüder yapmak istiyoruz. Ben "Yaraücıh^n Yaşamı" konulu uy- gulamalı seminer vermek istiyorum. Sevgili öğrencüerim ŞeneL Beste ve di- ğer öğrencilerim, öraeğin "fotoğraf" ko- nusunda katkı vermek isterler. Son derece güvenilir, nitelikli, sorumlu- luk sahibi olan öğrencilerimle birlikte, yu- kanda yazdığım kapsamdaki çocuklarla bir projenın içinde yer almaktan mutlu ola- cağız... Sizlerden istediğimız; bizi bu çocukla- ra ulaşûrmak için yardımcı olmanız, yol gös- termeniz... Yaşam çocuklarla anlamlı... Onlan soka- ğa atmak çok kolay. Önemli olan oradan kurtarmak... Benim ve sevgili öğrencileri- min bu paylaşrmda yerimiz olması anlamın- da sizlerle de birlikte olmak dileği ile... Tülay ÇELLEK (YTUSanat ve Tasarım Fak SanatBöl. Öğr. Gör. Beşiktaş-lstanbul)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle