18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 2005 ÇARŞAMBA OLAYLARVE GORUŞLER Bohın BAŞKA BİR BtRUEşMEgfrişiminin daha başa- nsız kalması cumhuriyetçi cenahta çok kişiyi üz- müş olmalı. Dünkü habere göre, Yurt Partisi ile Bi- zim Parti ve Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi'nin temaslan olumlu sonuç vermemiş. öte yandan, CHP'Iİ "muhalifler"\n kurultaydayönetimdeğiştir- me umutları tükenince, orada da yeni parti kurma niyetleri körüklenmişe benzer. Kemal Derviş'e yakınlıkları bilinenlerin "merkez"c\ arayışları ya- nında, CHP'den kopan kimi milletvekillerinin katı- lımıyla SHP'nin canlanmadığını görenlerin ve es- ki Gaziantep Belediye Başkanı'yla biriikte çalışan- ların çabalannı da bunlara eklemek gerekiyor. Böyle birtablo, ister istemez birkaç soruyu bir- den akla getiriyor: "Cumhuriyetçi", "SosyalDemokrat"yada "Sol" diye bilinen kesimde niçin birçok parti oluştu? Bu çoğalış sanıldığı kadar olumsuz ya da büs- bütün yararsız mı? Niçin birteşilemıyor? Bütünleştirici etken ne olabilir ya da birieşme- nin sağlıklı yolu nedir? Yaygın kanıya göre, bugünkü gidişin panzehi- ri, Cumhuriyeti kuran CHP'dir. Aynı düşüncey- le, oradaki liderlik sorununun çözülmesi için ka- sımdaki kurultayı bekleyenler hâlâ var. Bir bakıma, DSP gibi bir parti başta olmak üzere, 1980 sonra- sındaki bütün bu oluşumlann hep CHP'den kopuş- laria ortaya çıktığı ve adı geçen kişilerden çoğu- nun CHP kökenli olduğu düşünülürse, ilk ağızda yabana atılmayacak bir düşüncedir bu. Ancak, konuyu lideriik sorununa indirgemek ve onun çö- zülmesiyle bugünkü gidişe panzehir bulunacağı- nı sanmak siyasal yaşamın dinamiğini ve diyalek- tiğini yadsımak olur. Unutmamak gerekir ki, "kar- şıdevrim"\n bazı tohumlan daCHP'ceekilmiştirve Demokrat Parti buniteliğiyle CHP'nin"/ç/ncten"çık- mış sayılır. Böyle olduğu içindir ki, yanm yüzyılı aşkın bir sü- redir Türkiye'nin nereden nereye geldiğini irdele- yen ve iç etkenlerie biriikte dış dinamiklerin etki- lerini hesaba katan geniş bir çözümlemeye gerek- sinim var. Geçmişteki Marksist tepkiler bir yana bı- rakılsa bile, CHP'den kopuşlann yarattığı oluşum- lar, basit yönetim çekişmelerinden öteye, derinden derine CHP'deki ideolojik evrimin yetersizliğinden kaynaklanmıştır. Yetersizliğin bazı tepkilerine, şim- di ortaya çıkan kuruluşlann programlannda rast- lanabilir? Derlitoplu ya da dağınık, tutarlı ya da tu- tarsız, benzer ya da değişik, derde deva ya da de- vasız. Tablo, şu haliyle bile, siyasete küsmüş ve yor- gunluğu nefrete dönüşmüş bınlerce insanın kö- şeye çekilip bugünkü gidişe seyirci kalmasından iyidir. lyimser gözle bakıldığında tabloda olumlu sayı- labilecek unsurlar nelerdir ve onlardan nasıl bir sonuca vararak "karşıdevrim" durdurulabilir? Bu, herhalde tek yazıya sığmayacak ve başka bir ya- zıyla ele alınması gereken bir konudur. Sayın Cumhurbaşkanımızdan Dileğimiz KARADENİZ EREĞLİİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TAŞINMAZ MALEV AÇIK ARTIRMAİLANI Dos>aNo 2003 389 Satümasına karar veriien gavrimenkulün cinsi, kıvmeti, ıdcdi, nsafi: Tapu kajdı: 1- Zonguldak ılı. Kdz Ereğlı ılçesı, Akarca Mahallesı, Akarca Caddesı mevkıınde kaın ve Tapu Sıcılı Müdurlüğü'nün pafta 39. ada 193. paısel 14te kayıtlı 220 85 m2 mıktarlı taşıranaz uzennde bulu- nan bınanın bınncı katındakı 65 630 arsa paylı (3) no'lu bağunsız bö- lüm. 2- Zonguldak ılı. Kdz Ereglı ılçesı. Murteza Mahallesı, Dışçeşme Sokak mevkıınde kaın ve Tapu Sıcılı Mûdürlüğü'nün pafta 20, ada 41. parsel 64'te kayıtlı 690 92 m2 mıktarlı kayden halen arsa nıtelıklı gorunen ancak üzennde beş. katlı betonarme bına bulunan taşınmazın üçuncü katındakı 90 2400 arsa pavlı (20) no'lu bagımsız bölümünün dosya borcundan dolayı Kdz Ereglı lcra Müdûrfügu'nde açık artuma suretıyle saülmasına karar verümıstır Taşınmazlann haliha/ır dunımu. tapu ka\dı miktan \e imar durumu: 1- Kdz Ereglı ılçesı, <\karca Mahallesrnde bulunan 220,85 nû ar- sa üzennde beş katlı betonarme bınanın bınncı katında 3 no'lu daıre mevcut olup daıre yaklasık 100 m2 kullaruma sahıptır Daırede 2 oda, salon. mutfak. banvo ve WC mevcuttur Salon. odalar ve hol zemınle- n mozaık kaplama olup duv arlar saten boyadır Islak zemın ve duvar- lan seramıktır KapUar ahşap dograma olup pencereler PVC'dır Da- ıreın gmş kapısı çelık kapıdır Daıre sobalı olup bına 111 sınıf A grubu yapılara gırmektedır Daıre şehır merkezıne vakın bır bölgede ve bele- diye hızmetlennden taydaJanmaktadır 2- Kdz. Ereglı ılçesı, Murteza Mahallesı'nde bulunan 690.92 m2 arsa uzennde beş katlı betonarme bınanın üçûncü katında 20 no'lu da- ıre mevcut olup daıre yaklasık 120 m2 kullaruma sahıpDr Daırede 3 oda. salon. mutfak, banyo ve VV C mevcuttur Salon odalar ve hol ze- mınlen agaç parke kaplama olup duvarlar saten boyadır Islak zemın ve duvarlan seramıktır Kapılar ahşap doğrama olup pencereler PVC'dır Daırenın gınş kapısı çelık kapıdır Daıre kalonferlı olup bı- na [11 sınıf B grubu yapılara gırmektedır Daıre şehır merkezme yakın bır bolgede ve belediye hızmetlennden favdalanmaktadır Kıvmeti: Kdz Ereğlı ılçesı, Akarca Mahallesfnde bulunan (3) No'lu bagımsız bölüme kesınleşen bılırkışı raponma göre 60 000.00 YTL kıymet takdır edümıştır Kdz Eregb ılçesı. Murteza Mahallesı'nde bulunan (20) NoMu ba- gımsız bölüme kesınleşen bılırkışı raporuna göre 120 000,00 YTL kıymet takdır edılmıştır Satiş şartlan: 1- 3 No'lu taşınmazın sanşı 13 09 2005 Salı günü saat 15 30-15 40 arasında. 20 No'lu taşınmazın saüşı 13 092005 Salı günü saat 15 50-16 00 arasında Kdz Ereglı lcra Müdürlügü'nde açık arnrma suretıyle yapılacaknr Bu arOrmada tahmın edılen kıymetın o o60'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şaıtı ıle ıhale olunur Böyle bır bedelle alıcı çık- mazsa en çok amranın taahhüdü bakı kalmak şarüv la 23 09 2005 Cu- ma günü aynı Kdz Ereglı lcra Mûdürtüğü'nde aynı saatlerde ıkıncı artırmava çıkanlacaktır Bu artırmada da bu mıklar elde edılememışse gaynmenfcul en çok arnranın taahhüdü saklı kaimak üzere arOrma ıla- nında göstenlen müddet sonunda en çok arurana ıhale edılecekür Şu kadar kı artırma bedeluıın malın tahmın edılen kıymeünın °o40'ını bulması ve satış ısteyenın alacagına rüçhanı olan alacaklann topla- mından fazla olması ve bundan başka paraya çevırme ve paylaşnrma masraflannı gecmesı lazundır Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa sanş talebı duşeceknr 2- \mrmava ışnrak edeceklenn. tahmın edılen kıymetın % 20'sı nısbennde pev akçesı veya bu mıkiar kadar banka temınat mektubunu vermelen lazımdır Saüş peşın para ıledır Alıcı ıstedığınde 10 günü geçmemek uzere raehıl venlebılır KDV. tellalıye resmı, ıhale pulu. tapu harç ve raasraflan abcıya aıtör Bınkıruş vergıler sanş bedelınden ödenır 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılenn (•) bu gaynmenkul üzenndekı haklannı hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalanru da- yanagı belgeler ıle on beş gün ıçınde daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı takdırde hakları tapu sıcüı ıle sabtt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır 4- thaleve katılıp daha sonra ıhale bedelını yaürmamak suretıyle ıhalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefillen teklıf etnklen be- del ıle son ıhale bedelı arasındakı farktan ve dığer zararlardan ve ayn- ca temerrüt faızınden müteselsılen mesul olacaklardır Ihale farkı ve tememit faızı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olu- nacak. bu fark temınat bedelınden aknacaktır 5- Şartname ılan tanhmden ınbaren herkesm görebıbnesı ıçın daıre açık olup eıden venldığı takdırde ısteyen alıcıya bır ömegı göndenle- bılır 6- Satışa ışnrak edenlenn şartnameyı görmüş ve münderecannı ka- bul etmış sayılacakları, tlK'nun 127 maddesıne gore tapuda kayıtlı adreslenne teblıgat yapüamayan ılgılılere bu ılanın tebhgat yenne ka- ım olacagı, başkaca bılgı almak ısteyenlenn 2003'389 sayılı dosya nu- marasıvla müdürlüğumuze başvurmalan ılan olunur 08 09 2005 (*) llgılıler tabınne ımfak hakkı sahıplen de dahıldır Basın 38025 Geri gönderdiğiniz her yasayı, karamameyi çarpıtarak veren iktidar yanlısı basın, veto gerekçesini açıklamıyor. Eski bir cumhurbaşkanı eşinin örgütlediği papatyalann îstanbul saraylannda verdiği partilere sayfalar ayıran basın, eşinizin "Ulusal Eğitime Destek Kampanyası" için yaptığı yurt gezilerine tek bir satır bile ayırmıyor. Berin TAŞAN B aşbakan Erdoğan ABP gezisin- de uçağına aldığı üç gazetenin ge- nel yayın yönetmenlenne diyor kı: "Arük uzlaşma aramaktan vazgeçhurum. Kararnameyi gön- derip kapıyaçıkaca^mve karamameleri açık- layacağnn." "Sabah" haberi birincı sayfadan yorumunu da yaparak şu ın başlıkla \enyor: "Uzlaşma bitti. Sezer'in vetolan Başbakan'ı bezdirdL" "Atamakr hiç sebebsiz geri dönü- yor,arûk uzbşma aramaktanvazgeçtim." (Sa- bah, 12 Temmuz 2005). "Hiç sebebsiz geri dö- nerek Başbakan'ı bezdireıı'' bu atamalar ve yasalann hangı atama ve yasalar olduğu, üç genel yayın yönetmenı tarafindan Başbakan'a sorulmadığı gibi bır açıklama da yapılmadı- ğından bu dıleğimi yazmak zorunda kaldım. Sayın Cumhurbaşkanımız, sizi ilk kez "Ata- tfirk inlalapian" yehne "Atatürk devrimle- ri" dediğinız gün kutlamak gelmişti içımden. Sonra kmnızı ışıkta durdunuz, Köşk fotoğ- rafçısını çıkarttınız. Eşıniz bıleği kınldığın- da Hacettepe Hastanesi Acil Servisi'nde sı- rayagirmişti. Zenguı dügünlennde görülmeyişınız, eşi- nizin, aile bıreylerinızın bir skandala kanş- maması magazın basınını yadırgattı. Bu ya- dırgama gıderek kızgınlığa dönüşrü. "Bir cumhurbaşkanı kırmızı ışıkta dunır mıu mar- kette sırav^a girer mi?". Asıl kıyamet, Çanka- ya'da yapılan devlet törenlenne sıkmabaşlı ha- nımlann çağnlmamasından koptu. Şenatçı basuıla, sözde özgürlük ve ınsan haklan sa- vunucusu, numaracı cumhuriyetçiler arasın- da hemen bir dayanışma oluştu. AKP ıktıda- nndan önce her cuma cami önlerinde yapı- lan "Türbana özgürlük mitmgkri" bu kez ünıversite kapılannda yapılmaya başladı. Bu göstenlenn düzenleyicüen Başbakan'ın "Sab- reduı" demesınden türban ışinın 2007 yılın- da Cumhurbaşkanlığı seçımıyle kökünden çözüleceğini biliyorlardı. (AKP îstanbul II Başkanı Müezzinoğlu, belediye başkanlüda- n bize yetmıyor, bıze beşı bir yerde "Cumhur- başkanlığıve bürokraskkki bazı yerier" lazım dedi. Tercüman, 5 Haziran 2005). Şimdi so- run "Çanka>a'\a cumhurbaşkanı oJarak çı- kacakkişinineşirürbanliülurnıu. > "ıdı onun yanıtını da bır gazetecinın sorusu üzenne es- ki Cumhurbaşkanı Sayın Denıirdvenfi: "Çan- kaya'da türban olur mu? Olur. Çünkû ofana- ması bir yerde yazıh değiL." Çankaya'da tür- ban ışi de çözümlenmıştı, ama bazı türbanlı hanımlann 2007 yılına değin beklemeye sa- bırlan yoktu. Erzurum Atatürk Üniversitesi'ndekı töre- ne başı örtülü bazı annelerin alınmayışını fir- sat bilen bir grup kadın kendilerine, "Başör- tüsüneözgürlükyürüyüşçükri'' adını vererek Cankaya Köşkü'ne yürüdü. Türban yasağı- nın kaldınlması işinin yasama ve yürütmeye ait oldugunu, onu da TBMM Başkanı ve Baş- bakan'ın temsil ettiğini, Cankaya'nın yanlış adres seçildiğini elbette Çankaya'ya yürü- yen başı sarıhlar da, onlan yönetenler de bi- İiyor. Onlar biliyor ama sokaktaki, tarladaki ınsan, dolmuş sürücüsü biknıyor. Izmır'de Tepecik'ten Konak'a gıderken kapkaççılara kızan sürücü, "Bö>1e cezalarohırsa.elbettetak- siiçjnden deuzanıpçanta kaparlar" diyor. Ben de konuşma olsun diye, "Cezalan arünp, sık sık da af çıkarmaman" diyorum. "Hükümet cezayı da aroracak, af da çıkannayacak, ama rahat bırakmı>orlar kL" Kım rahat bırakmı- yor diye soruyorum, "Kim olacak, bir kanun çıksa hemen Çankaya'dan geri dönüyor." Sayın Cumhurbaşkanınuz, Başbakan Erdo- ğan ABD'den dönüş yolculuğunda uçaktakı üç gazetecıye "genç, iddiaü. dinamik jöneti- ciler atama isteğmin hiç sebebsiz geri döndü- ğünü" söylüyor. Oysa ki Köşk'te basına da- ğıtılan Başbakanlığa gönderdiğiniz 7 03.2005 günlü mektubun kopyasında 2340 atama ka- rarnamesınden \eto ettiğiniz 360 kararname- nin ayn ayn gerekçesini açıklamışsınız. Siz elbette göre\ anlayışınız ve sorumluluk biün- cinız nedenıyle kapı önlerinde tartışmaya gı- remezsıniz. Gen çe\Trdiğiniz her kararname- nin, her yasanın çevriliş nedenını bir hukuk ve demokrasi dersı venr gıbı aynntılı bir şe- kılde yazmışsınız. Ama bundan sessız ço- ğunluğun haben yok. Sessız çoğunluğun tu- nzm, küreselleşme adma yurt topraklannın sahldığından da haben yok. Yabancılann köy- lenmizde tanm toprağı edınmelenne dau- ya- sa, gen çevrilıp sonra Anayasa Mahkeme- sı'nce ıptal edılen onlarca yasadan sadece bır tanesi. Ulusal eğitime destek Geri gönderdığıniz her yasayı, kararname- yi çarpıtarak veren iktidar yanlısı basın, ve- to gerekçesinı açıklamıyor. Eski bır cumhur- başkanı eşinin örgütlediği papatyalann ts- tanbul saraylannda verdiği partilere sayfalar ayıran dalkavuk basın, eşinizin "Ulusal Eği- time Destek KampanyasT için yaptığı yurt ge- zilerine tek bır satır bile ayırmıyor. (Cumhur- başkanı Ahmet \ecdet Sezer'ın eşi Semra Sezer'in önderlığınde gerçekleştirilen "Uhı- sal Eğitime Destek KampanyasTnı hızlandır- mak için "Eksik ohnayuı'' başlığı altında bir okuma- yazma kampanyası başlahldı. Cum- hunyet, II Mart2OO5) Hukuk devletı ve laık Cumhunyetın temel nıtelüdennı korumak için verdığınız uğraşı göz ardı edilerek yakın dönemdekı cumhur- başkanlan su-alamasında adınızın "evdeotu- ranlar" arasında anılmasına gönlüm razı ol- madı. "Devlet adamlan ildj'e aynhr: Gezen- ler \% oturanlan.. İlkine örnek DemireL ikin- crve Sezer_ Gezenler de ikiye avnhr: İşadam- larryia gezenler, yaJnız gezenler.. İlkine örnek Özal, ikincne EcevıU." (Can Dündar. Hürn- yet, 29 Mart 2005). Yurtdışına yapacağınız bir gezinin belinızdeki rahatsızlık nedeniyle ertelendiğını basından öğrenmiştik. Sağlıgınız elverdiğinde eşinizle yapacağı- nız yurt gezileri ülkemizde bir rüzgâr estıre- cektir. Bu olumsuz koşullarda yıne de güve- neceğimiz, güç alacağımız kaynak sade yurt- taşmıızın sağduyusudur. Onunla doğrudan ilişkı kurulur, yurt sorunlan açık seçik anla- tılu^a anlayamayacağı, ka\Tayamayacağı bir şey yoktur. Onun güvendiği. sözüne ınanaca- ğı tek kışı Devlet Başkanı olarak sizsiniz. Doğu'dan başlayacak gezilerinizde "Parasız Yaüh tlköğretim Bölge OkuDan"nın acıklı halinı göreceksiniz. Depremde yıkılan, otu- rulamaz hale gelen okullar ödenek yoklu- ğundan onanlamamış, üstelik öğretinen kad- rosu da tamamlanmamış. Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın konferansından bir bölümü alıyonım.: "...Yatıh bölge okuDannda ciddi hasaıiar ve yıkıhnalar ohnaktadm. Fay hat- ian üzennde bulunan yaüh bölge okuDannm derhal yıkıhnası ve depreme dayamkh yeni binalann yapdması gerekü-.." (Yem Asu-, 12 Haziran, 2005) Yasadeündi Laık düzenın gü\encesı ve Cumhunyet dö- nemının en önemlı reform yasalanndan biri olan "8 yılhk kesintisiz, Zorunhı Temel Eği- tim YasasTna ne yazık kı çıkışmdan bu ya- na kurum olarak TSK dışında sahip çıkan ol- madı. (Kişisel çabalanndan ötürü dönemin M.E. Bakanı Hikmet Uhığbay ve millerveki- li Mustafa Gazafcı'yı saygıyla anıyorum). Köy Enstitülen'ni yıkan karanlık güçler bu yasayı da çıkışında engellemeye çalıştı, ba- şanlı olamaymca bu kez kıyısından, köşe- sinden delmeye başladı. Son örnek "Kaçak Kuran Kurslan". Kesintisiz Eğitim Yasa- sıyla "Parasız Yaüh tlköğretim Bölge Okul- lan" açıhnaya başlaymca yoksul köylüler ço- cuklannı Kuran kurslanndan ahp parasız ya- tılı bölge okullanna vermeye başladı. Yasa- nın dört yıllık uygulamasında "Kız çocukla- rmm üköğretinıe devam oranıviizde 74ten yüz- de 95'e çıktı. (Cumhurhet, 18.8.2001). Kesin- tisiz Eğitim Yasası çıkmadan önce imanı ha- tip liselerindeki öğrenci sayısı 100.233 iken (1995-96), yasa çıktıktan sonra (1998-99) 43.000'e dü'ştü. (Hürmet, 10.01. 2000) AKP iktidanndan sonra iktidann destegi ile bu ra- kam 2004-200? öğretim yıhnda hızla artarak, 98.700'e ulaşü. (Yeni Şafak, 6 Temmuz 2005)" Sağduyulu halkımız gerçekler kendısine anlatıldığında köyünde, beldesınde "Kaçak Kuran Kurslan" yerine "Yaüh tlköğretim Okuhı" isteyeceğine bir örnek olarak Cum- huriyet'te 23.09.1998'de çıkan "Aydmhkiçin sekizyıl''başlıklı yazımın destekçisı olan ha- beri veriyorum: Refah Partisi, ıktidan döneminde Kon- ya'nın yalnız Hüyük ilçesi, Mutlu beldesin- de örgüt kuramamış, "yaDh Kuran kursu" aça- mamış. 1992 genel seçımlennde Erbakan helıkopterle Mutlu'ya gelıyor. Örgüt binası ve yatıh Kuran kursunun açıl- masına karşılık her türlü maddi yardnnda bu- lunacağına söz veriyor. Mutlu halkı iktidann nimetlennden yoksun kahna pahasına Erba- kan'a "Biz Cumhuriyete, Atatürk ilkelerine bağfa çağdaş bir gençHk yetişterecek Yaüh tl- köğretim Okulu istiyonız" diyor. (Cumhuri- yet, 7Şubat 1998) ' Sayın Cumhurbaşkanım, sizin ve eşinizin önderliğinde Atatürkçü, yurtsever snil top- lum örgütlerinin de katılımıyla "Sekiz yılhk kesintisizeğram"e destek vererek onanlacak, yeniden yapılacak özellikle Doğu Anado- lu'daki bir u Parasız Yaüh tlköğretim Bölge Okuhı" Atatürk ve laık Cumhuriyet düşma- nı birçok "fesat yuvası"nı kapatacaktır. Say- gılanmla. Mustafa Kemal Yalan Söylemez Ercan DOLAPÇI Amştırmacı Y ahdettin'i "vatansever" ilan eden Bülent Ecevit'e en iyi yamtı Mustafa Ke- mal veriyor. Gerek ünlü Nu- tuk'unda gerekse Büyük Zafer sonrası saltanatın kaldınhnası sı- rasuıda TBMM'de ve halkm için- de yaptığı konuşmalarda sık sık Vahdettin'i "hain", "alçak" ilan eden Mustafa Kemal, Ecevıt gi- bi düşünmediğıni net olarak or- taya koyuyor. Bu durumda ya Ecevit yanılıyor ya da Atatürk! Atatürk'ün Vahdertin konusunda- ki konuşmalannı kendi sözlerin- den sizler için derledik. Işte Mus- tafa Kemal'in Vahdettin konu- sundaki görüşleri; TBMM'den saltanaün kaldı- nhnası konuşması: 1 Kasım 1922, TBMM'de saltanannkaldmhna- sı hakkında çıkanlan kanuna iliş- kin şunlan söyler: "Nihayet AB Osman'm otuz amncı ve sonun- cu padişahı Yahdettin'in saltana- ü devıinde Türk milleti, en derin esaret çukurunun önüne getirin- yor. Binkrce senelerden beri ba- ğunsızhk kavramuun asil timsa- fi olan Türk miDeti, bir tekmeik bu çukurun içine yuvaıianmak istenrvor. Fakat bu tekmeyi vur- durmak için bir hain; şuursuz. idraksiz bir hain lazımdL Nasıl ki kanunen idamı lazım gelenlerin bile ipini çekmek için kalp ve vic- danı, insani yüceuklerden soyut- lanmış bir manhık aranır. İdam hükmünü verenlerin böyle adi bir vasıtava ihtiyaçlanvanfar. O, kim olabüirdi? Türkrve devletinin bağunsızb- ğına son veren, I ürkiye halkuun hayaüm, namusunu, onurunu yok eden, Türkiye'nin idam karanm ayağa kalkarak bütün endamıy- la kabul etnıek kabihyetinde kim olabüirdi?" (Vahdettin, Vahdettin seslen, gürültüler.) "Ne yazık ki bu milletin hü- künıdar drve. sultan drve. padtşah diye, halife diye başmda bulundur- dûğu Vahdettin." (Allah kahret- sın seslen.) "Vahdettin, bu alçak- ça hareketiyle yalnız kendinin la- yık olduğu bir muamelevi kabul eüniş olmaktan başka hiçbir şey yapmış olmadı. Vahdettin, bu ha- reketle kedini öldürdü ve temsil eylediği idare şekünin \ıkılışını zaruri kıldı. Fakat efendiler, mil- let hiçbir vakh bu hıyanetkârane hareketin kurbanı olmaya razı olamazdL Çünkü millet teamül icabı olarak başmda bulunanla- nn hareketinin mahfv etini kolay- ca idrak edecek anlayış ve kabfli- yette idL MHet,tarttnn açıkhğmdan, asr- lardan beri uğradığı felaketlerin sebeplerini bir anda özetieyebile- cek hassasiyet ve uyanıkhkta idL Millet, şahıslann saltanat hır- sı, tahakküm hırsı, tstila hırsmdan başlayarak menfaat ve rahat te- mini ve şefahat ve rezaleti geniş- letnıe, bolca israflar gibi hasis maksatian için vasıtave kuvvet ol- mak yüzünden kendi benliğini unutacakmertebedegeçirdiği gaf- letlerin elim neticelerini derhal özetieyebilecek anlayış ve olgun- lukta idL Arük milletin en makul ve en meşru ve en insani salahi- yetini kuDanmak zamam geldi- ginde tereddüdü kalmamışü." (Atatürk'ün Bütün Eserleri, C. 14, Kaynak Yayınlan, îstanbul, 2004, s. 85-86) Adi manhık': Mustafa Kemal, Vahdettin'in yurdu terk etmesı üzenne şunlan söylüyor: "Ger- çekten, her ne sebep ve suretle olursa olsun, Vahdettin gibi hür- ri\ etve hayaüm miOeti içinde teb- Hkede görebilecek kadar adi bir mahhıkun, bir dakika bile olsa,bir milletin başında bulunduğunu düşünmeknehazindir! Şükreüne- Bdir ki, bu alçak, mirasına kon- duğu saltanat makammdan, mil- lettarafindan düşürüldükten son- ra, alçakhğun tamamlamış bulu- nuyor." (Mustafa Kemal, 1927 Nutuk'tan sadeleştiren: Osman Sefim Kocahanoğlu. Temel Ya- yınlan, Îstanbul, 2003, s. 518- 519) 'Ordumuz serseri sürüsü ilan edildi': Mustafa Kemal, 20 Mart 1923 tarihınde Konya Türk Oca- ğı binasında ise şunlan söylüyor- du: "Üç buçuk dört sene evveü- ne kadar sağ olan Osmanfa hü- kümdarlandaavTiışey1eri\apmtş- lar, aynı hilelerden istifade eüniş- lerdi. Osmanh hükümdan Vah- dettin'in harekâtı gözünüzün önündedir. Onun emri\ ledir ki bUe bile ölüme götürülen mületi kurtarmak iste>enlerasi ilan edil- di Onun emriyle millet ve vatanı kurtarmak için kan döken azizor- dumuzun serseriler sürüsü oldu- ğuna dair fetvalar veren ulema kryafeth* kimler çıktı. Onlar bu fetvalan Vunan tayyareleri>le or- dumuzun içine aüyotiardı. tşte bu noktada soruv u soran arkada- şunıza yerden göğe kadar hak ve- ririm. İiema içinde böyle hainle- ri himayeye, aşağüık hareketleri- ni şeriata tatbik eden, din kisvesi ve şeriat sözlem le mületi küçük düşüren ve aldatan ânmlerin -on- lar için bu tabiri kullanmk iste- mem- böyle şerre alet olan insan- lann yüzündendir ki dört hah'fe- den sonra din daima sivaset vası- tasu menfaatvasıtası, istibdat va- sıtası yapıkh." (ATABE. C. 15, Kaynak Yayınlan, îstanbul, 2005, s. 242) İçindesakfohğısm Gencıler bır de "Mustafa Kemal'i Samsun'a -v'atanı kurtarsın diye- Vahdettin gönderdi" teranesini çalarlar. Evet, Mustafa Kemal, Samsun'a çıkmazdan önce Vahdettin'le gö- rüştü. Samsun'a Vahdettin'ın "fahri yaveri" unvamyla çıktı. Ancak bunu Vahdettin'e hizmet olsun diye değil, vatanı kurtarmak için! Bakın bu konuda -1926 yı- lında Milliyet gazetesine anılan- m anlatırken- ne diyor: "Bir gün Fethi Bey ve dört müşterek arka- riaşımi7ia biriikte, bir hayB mü- nakaşadan sonra, ihülaki bir ko- mite kurmaya kararvenfik. Veih- tilalci tedbirler düşünmeye başla- dık; padişahı değiştirmek, kabi- ne\i düşürmek,yenibir kabineku- rarak daha azimli hareketlere baş\ urnıak gibi... (...) Bununla beraber bu temaslanmda devam ediyordum. tçlerinden bir kıs- mında saf bir vatanpen ernk his- sinin coşkusundan başka ne fikir ne de tedbir kabilheti vardL Bir kısmmın hâlâ hasis poütikacıhk menfaatlanndan başka düşün- dükleri yoktu. Kendi kendimeşu kararı verdim: Uygun birzaman ve nrsatta İstanbuTdan kaybol- mak,basitbirtertiple Anadohı içi- ne girmek, bir müddet isimsiz ça- hşüktan sonra, bütün Türk mil- letine felaketi haber\«rmek! İçim- de çok dikkatle gizlediğün bu sır- n \akti gelmedikçe kinıseye söy- lemedim. Bö>1e bir karar verme- mişim gibi, herhangi temaslara devam ettim. (...) tşte benim Mü- tareke sırasında dört beş ay ts- tanbul'da kahşrnı sırfbunun için- dir." (ATABE, C. 3, S. 80-81) PENCERE Kafadan Friklik Üzerine... Kafadan frik bir dostum var.. Dün dedi ki: - ABD Iran'ı bombalayacak.. Hoppala!.. Hiroşima tragedyasının yıldönümünde söylene- cek laf mı bu?.. Bozuldum: - Haydi canım sen de!.. Dostum dedi ki: - Zincirin halkaları birbirine ekleniyor, Tahran nükleer çalışmalannı durdurmuyor, Batı Iran'dan korkuyor, Irak'taki Şiilerle Iran'daki Şiiler bütünle- şiyor, söylentilere göre Irak'ın güneyi Iranlaşıyor- muş, bu gelişme nasıl durdurulacak? - Nasıl?.. - Dabulyu Buş'a iş çıkacak!.. Adam sallayacak bombayı, Iran'ı harcayacak, Avrupa seyrine baka- cak.. - Yok daha nelerL • Batı'da korkulu rüyalar gibi senaryolar tezgâh- lanıyor, uygar dünya gün geçtikçe kafayı yiyor, te- rörün de sının yok, gazetelerde yorum üstüne yo- rum yayımlanıyor. Dostum dedi ki: - Hepsi fasarya!.. - Neden?.. - Yeryüzünün ve de küreselleşmenin en büyük gerçeği nedir?.. - Bilmem.. - Emperyalizmdir.. - YapmaL - Emperyalizm sözcüğünü ağza almadan yapı- lacak her yorum eksik kalır!.. Oysa Batı'da ve biz- de herkes bu kavramı es geçerek olaylan açıkla- maya çalışıyorL Ortadoğu olaylan emperyalizmin mantığı dışlanarak nasıl açıklanacak?.. • Türkiye de bu işin içinde... Dostum sordu: - Radikal Islam, laik Türkiye Cumhuriyeti'nedüş- man degıl mi?.. - Elbette.. - Radikal Islam Amerika'ya da düşman değil mi?.. - Evet.. - Peki, Amerika başka işi yokmuş gibi laik Tür- kiye Cumhuriyeti'nin yerine neden ılımlı Islam dev- leti kurmak istiyor?.. Eskiden "ortak düşman ko- mûnizm"e karşı birdık, şımdı "ortak düşman ra- dikal lslam"a karşı neden bırleşemiyoruz?.. • Kafadan frik dostuma dedim ki: - Kafam kanştı... Başını salladı: - Yalnız senin kafan mı kanşık?.. Kafası kanşık olan sen degilsin, Dabulyu Buş ve tayfasıdır... Ekledi: - Amerika'nın tüm hesaplan tutmadı, hepsi boş çıktı!.. Irak'ın Iranlaşması fos çıkan hesaplann if- lasını ilan ediyor, Amerika Irak'a demokrasi götü- recekti, sonuç ortada!.. - Islamda demokrasi güç!.. Dostum: - 1.5 milyar nüfuslu Müslüman dünyasında bir tek Türkiye'de demokrasi var; Dabulyu Buş şim- di takıyyeci iktidarla işbirliğinde tek örneğı yıkma- ya çabalıyor... • Düşündüm, dostum mu kafadan frikti, yoksa emperyalist Dabulyu Buş mu kafadan frik?.. TC MARMARA EREĞLtSİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ tLANI Dosya No 2004 288 Tal. Gayrimenkulün cinsi, kıvmeti, adedl. evsafı: Tapu kaydı: Tekırdağ ılı. Marmara Ereğlısı ılçesı, Sultanköy. Kovalık Kaynağı mevkıınde kaın. 3246 kütûk, 13 pafta, 3147 parsel sayılı taşınmazda 10 350 arsa paylı 6 no'lu bagımsız bölüm vasıflı dubleks mesken taşınmaz Halihazır dunımu ve kıvmeri: Taşınmaz, Yılmaz Se- zen Tatıl Sıtesı ıçınde yer almaktadır Taşınmaz bakım- sızdır. dış sıvalannda yer yer dökülmeler vardır. Denıze sıfır konumdadır. Ana yola cephelıdır. Bulunduğu sıte ba- kımlıdır, bu bakımdan taşınmazın albenısı vardır Taşın- mazın ınşaat alanı 150 m2'dır Takdir edilen kıvmeti: 48 593 57 1 428 TL (48.593.57 YTL) Satış gün ve saatleri: Bınncı satışı 19 09.2005 tari- hınde saat 14 00-14 10 arasında, tkıncı satışr 29 09 2005 tanhınde saat 14 00-14 10 arasında Satış şartlan: 1- Satış yukanda tayın edtlen gün ve sa- atlerde Marmara Ereğlısı lcra Daıresf nde açık artırma suretıyle yapılacaktır Bu artırmada tahmın edılen kıyme- tın % 60"ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mec- muunu ve satış masraflannı geçmek şartı ıle ıhale olunur. Böyle bır bedelle alıcı çıkmazsa en çok arrıranın taahhü- dü bakı kalmak şartıyla taym edılen aynı yer ve saatlerde ıkınci artırmava çıkanlacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı geçmesı şartı ıle o o40"ın üstünde en çok artırana ıhale olunur 2- Artırmaya ıştırak edeceklenn, tahmın edılen kıyme- tın % 20'sı nısbennde pey akçesı veya bu mıktar kadar banka temınat mektubunu v ermelen lazımdır. Satış peşın para ıledır. Alıcı ıstedığınde 10 günü geçmemek üzere mehıl venlebılır. Tellalıye, tapu satış harcı ve bınkmış vergıler satış bedelınden ödenır Resmı ıhale pulu, tapu alım harcı ve KDV alıcıya aıttır (KDV %1 'dır ) 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılenn (*) bu gaynmenkul üzenndekı haklannı hususıvle faız ve mas- rafa daır olan ıddıalanru dayanağı belgeler ıle on beş gün ıçınde daıremıze bıldırmelen lazımdır. Aksı takdırde hak- lan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bıra- kılacaklardır 4- Ihaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak suretıyle ıhalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefil- len teklıf ettıklen bedel ıle son ıhale bedelı arasındakı farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrüt faızınden müteselsılen mesul olacaklardır Ihale farkı ve temerrüt faızı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacak, bu fark temınat bedelınden alınacaktır 5- Şartname ılan tanhınden ıtıbaren herkesın görebıl- mesı için daıre açık olup gıden venldığı takdırde ısteven alıcıya bır örneğı göndenlebılır 6- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görmüş ve mün- derecatını kabul etmış savılacaklan, başkaca bılgı almak ısteyenlenn yukanda yazılı dosya numarasıyla müdürlü- ğümüze başvurmalan ılan olunur 7- Satış ılanı ılgılılenn dosya ve tapu kaydmda yazılı adreslenne teblığe göndenlmış olup, adrese teblıgat ya- pılmaması halınde ılgılılere yıne bu adrese 7201 Sayılı Teblıgat Kanunu 35. maddesıne göre teblıgat çıkartılaca- ğı Satış vaadı alacaklısı Hüseyın Yılmaz için ıse ışbu sa- tış ılanının ılanen teblıgat yerine kaım olacağı ılan olunur 05 08 2005 (*)Ilgılıler tabınne ırtıfak hakkı sahıplen de dahıldır. Basın- 37862
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle