Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2005 CUMARTESİ 18 SPOR spor@ cumhuriyet.com.tr Havuz sisteminin miman Futbol Federasyonu Onursal Başkanı ve UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik: Bu işhemençözülmeKGSGM MÜDÜRÜ ATALAY: Hukukun kararlanna saygılıyız CİHAN ÖZCAN Danıştay'ın federasyonJann özerkleşmesindeki çerçeve statü kararlannı durdurmasmın ardından başta basketbol olmak üzere birçok kulübün özerkliğinin iptali gündeme geldi. GSGM Müdürü Mehmet Atalav Danıştay'ın durdurduğu çerçeve statü ile ilgili olarak hukukun verdiği karara saygı duyduklannı ancak gerektiği takdirde bir üst kurula başvuracakJannı belirtti. Atalay, "Federasyonlar özerklik statülerini tam olarak yerine getirene kadar onlara yardımcı olmak bizim görevimiz. Bu kararla ilgili olarak bir üst kurula başvuracağız. Çünkü bundan önce aynı durumda basketbol federasyonu seçimkrinde Mahmut Kulein'in itirazı kabul edilmemişti. Biz tabü ki federasyonlanmızın özerk ofanasuu isteriz, onlann dünya spor kriterlerine uygun olmalan Türkiye'niıı prestiji için de önemlidir. Bu seçimlerde çerçeve statü kapsamında ülkenin üst düzey yönetimkrinden kişiler kurulda yer almaktadır. Çerçeve statü ana statüye göre yapıbyor. Ancak bizler hatasız ya da eksiksiz olduğumuzu söylemiyonız. Biz etimizden geieni yapıyoruz. Eğer üst kurul da bu karan onarsa o takdirde şu anda özerk olan federasyonlar yine etküenmeyeeek. Onun yerine yeni özerkliğini kazanacak olan federasyonlara değişik bir statü uygulanacakür. Türk sporunu en üst yerlere taşımak istiyonız bunun için de elimizden geieni yapacağız" dedi. Şenes Erzik, yayın gcürleri konusunda ortak bir noktanın bulunabikceğini söyiedL ELENA DEMİRYÜREK Naklen yayın gelirlerinin kulüpler ara- sında adaletli bir şekilde dağıtılması için Futbol Federasyonu'nun belirlediği 'yeni havuz sistemi'ne 'gelirlerinin azaknasT ne- deniyle 4 büyüklerin karşı çıkması futbol- da gündemdekı yenni koruyor. Federasyo- nun, 4 büyük kulübün yöneticilerinin de katılımıyla yaptığı toplantının ardından her ne kadar 'olumlu' smyaller venldiyse de anlaşma sağlanamadı. Aynca 4 büyük ku- lübün başkanlannın delege sıfatıyla genel kurulda alınan naklen yayın karannın ipta- line ilışkin dava açması da olaya yeni bir boyut kazandırdı. Havuz sisteminin miman Futbol Fede- rasyonu Onursal Başkanı ve UEFA Asbaş- kaıîı Şenes Erzik. konuyla ilgili Cumhuri- yet'ın sorulannı yanıtladı. Erzik, federasyon ve kulüpler arasında yaşanan olaylann üzücü olduğunu belirte- rek. "3813 sayıh kanunda zamanında çeşit- li değişiklikler yapıldı. Bunun nedeni de spor mahkemesi ohnayan Türkh'e1 de özerk olan Futbol Federasyonu'nun idari yargıya gitmesinin önünegeçmektL Federasyon ida- ri yargıdan kurtanlmak istendL Bunun için de gerek TBMM gerekse o zamanki yasa- ma organı bize bu konuda çok yardımcı ol- du. Ancak yine de açık bir kapı bırakıkh. Türidye'nin gittiği nokta iyi bir nokta değü. L'EFA ve FIFA kriterieri geçerli. Kulüple- rin yargıya başvurmak için hakh nedenleri de yok değiL Ama ortak bir noktada bu- luşulmahdır. Benim onursal başkanhğmı da yapoğım toplanüda on dört kulübün ortak Naklen yayın pastasını herkesin paylaşması gerekir. Biz 1996 yılında aynı tartışmaların benzerini) aptık. Birlik ve beraberlik olmadığı zaman yayın konusunu tartışmak için televizyonlara gittiğinizde istediğinizi alamıyordunuz. Herkesi mutlu etmek mümkün değü ama orta bir nokta bulunabilir. Federasyon tüm kulüpleri bir araya toplayıp karar vermeli. bir öneri getirmesi ve geriye kalan 4 büyük kulübün de bu karardan hoşlanmayarak salonu terketmesi bugünlere geunemize ne- den oldu" dedi. UEFA Asbaşkanı Erzik, "Ben yapnğun açıklamalarda takımlar ara- sında 14 ya da 4 diye a>nm olmayacağını söyledim. Naklen yayın pastasını herkesin paylaşması gerekir. Biz 1996 yıhnda aynı tarüşmaların benzeriniyapûk. Birlik ve be- rabertik olmadığı zaman yayın konusunu tartışmak için televizyonlara gittiğinizde farklı fartdı durumlar ortaya çıkıyordu. Bel- li bir denge yoktu. Tüm haklar federasyon- da toplanıyor. Parça parça yapılan toplan- nlaria birlik sağtanamaz" diye konuştu. Erzik herkesi mutlu etmenin mümkün olmayacağına değindi ve "En azmdan or- ta bir nokta bulunabilir. Federasyon tüm kulüpleri bir an önce bir araya toplayıp bir karar vermeli. 4 büyük kulüp 2008'ekadar bütçelerini ayarladıklarını tüm planlarun mevcut sisteme göre yapnklarını söylüyor- lar. Asıl itiraz nedenleri de bu. Ancak belli bir adil sistem yapılabilir. Mevcut olan sis- tem günümüze daha uygun hale getirilebi- Br. Ancak federasy onun olaya ağuiığuu ko- yarak hepsini bir arada toplaması gerekir. Tabü ki her kulüp eşit değiL Dünyada da bu durum böyle. Ka™nı\*n deneyimler, Tür- kiye'nin yapısıda gözönüneahndığmda ba- ZJ değişiklikler yapılabiür. Ancak bunlar da 18 takını bir araya getirilerek yapılmah. Biz de 1996-1997 yıllannda havuz sistemini ku- rarken çok zorluklar çektik Birçok tarnş- ma yaşandL Uzlaşmak zor oldu. O dönem- de 25 milyon dolar getirin, büsfünüzü dik- tirelim dediklerinde bizler 45 milyon dolar- lara imza arnk. Önümüzde kulüplerin ka- ülacaklan uluslararası kupalar, çok kritik ulusal maçlar buhınuyor. Bence arnk her- kesin bir araya gelip ortak bir çözüm geüs- tirmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu, Türki- ve'nin zaranna olacak" dedi. Özdemir: Federasyon da payun azaltsın F.BAHÇE 2. BAŞKANI, HAVUZ SÎSTEMl KONUSUNDA KAMUOYUNUN YANILTILMAYA ÇALIŞILDIĞINI SÖYLEDl • Nihat Özdemir "Eski havuz sistemıne göre 152 trilyondan 4 büyüklere düşen miktar daha fazla. Yeni havuz sistemini kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu sistemde ciddi bir gelir kaybımız var" diye konuştu. Spor Servisi - Fenerbahçe Kulübü tkinci Başkanı Nihat Özdemir. Futbol Federasyonu'nun hazırladığı yeni havuz sistemiyle 4 büyük kulübün büyük kayıplannın olduğunu belirtti Özdemir, "Futbol Federasyonu kamuoyunu yanıltmaya çahşıyor. Çizdikleri tabloda sanki 4 büyükler havuzdan daha fazla bir gelir elde edecek. Geçtiğüniz sezon dağıülan 131 trihon bu sezon enflasyon arnşı ve süper Ggin yayın hakkının saülmasrvla birtikte 152 trüYona yüksekü Eski havuz sistemine göre 152 trilyondan 4 büyüklere düşen miktar daha fazla. Yeni havuz sistemini kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu sistemde ciddi bir gelir kaybımız var" dedi 4 buyük kulüp olarak haklannı sonuna kadar savunacaklannı ifade eden Nihat Özdemir. "1 Haziran'da Ankara'da Futbol Kulüpler Birüği genel toplanüsından bir gece önce bize hiç haber verihneden 14 kulüp aralannda veni bir havuz sistemi kurmuşlar ve bu sistemin yürürlüğe girmesi için 80 imza toplamışlar. Bu yeni havuz sisteminde 14 Anadolu kulübünün daha çok pay alması ama diğer 4 büyük kulübün paylannm düşmesini sağlanuşlar" dedi. Özdemir bundan sonra kulüpler birliğinin alacağı hiçbir karann 4 büyük kulübü bağlamayacağını belırterek "Kulüpler birüği Fenerbahçe, Galatasaray; Beşiktaş ve Trabzon'un aynlmasıyia büyük değer kaybetmistir. Zaten 4 büyük kulübün evet demediği bir konu da onayianamaz" dedi Özdemir havuz sistemindeki gelir dağılımı ile ilgili olarak "4 büyük kulüp olarak kendi sahanuzda oynanan 17 maçunız televizyondan naklen yayınlanıyor. Bu nedenle bizim tribün gelirierimiz de azahyor. Kaç sezondur bilet fiyaüarmda bir artıs yapmadık. Aynca federasyonun tribün gehrlerinden aldığı yüzde 10'luk pay da çok fazla. Ahnanya'da bu oran yüzde 3. Biz bu oranın yüzde 5'e düşürülmesini istiyoruz. Anadolu kulüplerinin ise sahalannda oynadıklan sadece 3 karşüaşma yayınlanıyor. Eğer adil bir dağdım isteniyorsa her kulübün maçlan eşit olarak yaymlansın. Va da havuz sistemi serbest bırakılsın. 25 milyon dolar gibi bir rakama 1 yılhk yayın haklanmızı bir yayın kuruluşuna saüp, bu gelirinü/in yüzde 25'ini federasvona vereKm dJvoruz" dedi. GÖRÜŞ HALİT DERİNGÖR Biraz da Kafalanımızı Değiştirsek Hakan Şûkür. ulusal takıma alınmadı. Ülke ayağa kalktı.. Sonuçta; Ersun Yanal görevden alındı. Dünyada eşi menen- di görülmemiş şey. Değil Türkiye'nin, dünyanın en iyi oyun- cularından biri olan Lefter Küçükandonyadis'i şampiyonluk arifesinde kadro dışı bırakmıştım. Başta Fenerbahçe Başka- nı olmak üzere spor camiası ayağa kalkmıştı. Sonuçta, "Ba- na güvendiniz, bu görevi verdiniz. Güvenmiyorsanızgelin siz yapın" diye rest çekip yoluma devam etmiştim. 'Lefter rtirde.. Hakan nirde?' Şimdi, Ersun Yanal'ın yerine, vatan kurtaran aslan olarak Terim getirildi. Deneyimli bir adam. Bu bir gerçek. Çok güve- niliyor ona. Ülkenin önemli futbol adamlanndan kurulu bir kadro da seçti kendine. Yani güvendiği insanlan. Doğal bir davranış. Ama gelin görün ki daha henüz işin başında, tek- nisyen kadroda neden Rıdvan yok diye btr kısım basın men- subu kıyamet kopanyor. Ülkeleri bırakmış, kişilerte uğraşıyo- ruz. Eğer Rıdvan'ı seçmiş olsaydı, bu defa da aynı ağızlar "Rıd- van bu kadroya girermi?" diye feryat edeceklerdi! Yahu ma- demki güvendiniz, bırakın adamlan, rahat çalışsınlar. Dünya- nın hiçbiryerinde bir teknik adamın herkesin istediğini görev- lendirmesi olanaksızdır. Aynı şekilde düşünmeleri de öyle... Ben zaman zaman Ersun Yanal'ı daha çok da Terim'i eleş- tirdim. Neden şunu oynattın.. neden bunu kadro dışı bıraktın şeklinde değil. Çünkü onlann da bu işten benim kadar anla- dıklannı düşünürüm. Benim kendi kafamdaki doğrulann, on- lannkinden daha doğru olacağı kompleksine asla kapılmam. Sadece sportoplumundaki çarpıklıklara değinirim. Teknik di- rektörierimizin toplumsal dolduruşlara inanarak kendilerinin vazgeçilmez kişi olduklanna inanmalannı eleştiririm. Ekono- mik açıdan darboğazda olan ülkemde üç lisan bilen gençle- rin iş bulamayıp kahvehaneleri doldurduğunu; sokaklarda, caddelerde açlık feryatlannı duyar ve üzülürüm. Böyle bir or- tam içinde de teknik direktörlerimizin, ayda astronomik mil- yarlar almalannı acı dille eleştiririm. Hele hele milletin parası- nı çiftlik ağası gibi harcayan, çarçur eden yönetimlere kafam çok bozulur. Ulusal takım şunu oynatmalı, bunu oynatmalı, taktiğı şöyle olmalı, böyle olmalı. Yardımcılan filancalanjan se- çilmeli gibi konulara kafamı takmam. Bunlar güvenilip başa getirilen teknik adamlann işleridir. Eleştirileri; futbol profesör- lerine bırakırım! Ben her zaman bizim teknik direktörlerimiz ile dünyanın en büyük teknik direktörieri arasında büyük birfark görmem. Bü- yük saydığımız, ilahlaştırdığımız, Avrupa'nın en büyük teknik direktörieri geldi ve geçti. Ne oldu ki? Üç dört maç sonra ül- kelerine döndüler. Arkalanndan da teneke çalındı. Büyüklük ve küçüklük; bizim dengesiz değer yargılanmızdan kaynak- lanıyor. Ne yabancılan ne de yerii teknik direktörieri ilahlaştı- np onlardan fazla şeyler beklemeyelim. Onlar da insan, her şeyi doğru yapacaklanna inanmayalım. Yanlışlannın olabile- ceğinı aklımızdan hiç çıkarmayalım. Bunun tersini yaptığımız için heryıl düş kınklığına uğruyoruz. llahlar kurban istedi, Er- sun gitti. Allah selamet versin. Şimdi Fatih Terim'in ulusal ta- kımımızı gruptan çıkaracağına inanıyoriar. Hayıriısı.. Ama na- sıl? Daha şimdiden birbirimizi yiyerek mi? Perşembenin geli- şi çarşambadan belli değil mi? Ne olur sık sık adam değişti- receğimize biraz da kafalanmızı değiştirsek... E-Posta: hderingor(a hotmail.com - Faks: (212) 5138595 NEYMtŞ Fransa Bisiklet Tunı'nda sporcular Uıtiy aç molası vermeyi ihmal etmiyoriar. (AP) Hem centilmen hem rekortmen92. Fransa BisikJet Turu'nda Lance .Armstrong rüz- gân esiyor. 6 kez dünvanın en önemli bisiklet turu- nu kazanan ABD'li pedal bu >ıl işi baştan sıkı tutu- yor. Şampiyon olduğu aln vılda da farkını nrmanış etaplannda gösteren Armstnmg,dördüncü etap so- nunda san mayoyu giydi ve 7. şampivonluğu ne ka- dar istediğini gösterdi. Tunın ilk etabında sadece 2 sanivegeride ikincisırayıalantecrübeti bisikktçi Da- \id Zabriskie'nin hatasmı çokiyi kuDandı vedördün- cü etap sonunda genel sıralamada liderliği kazandı. ABD'li bisikletçi şamphooluğun kendisi için bir hırs olmadjğını gösterircesine \atandaşuun düşmesi ile ulaşbğı san mayoyu gi>- mek istemedi. Armst- rong bu hareketi ile spor- culara vetüm dünvaya fair- play dersi verdLTunın Lune- ville'den başlayıp Almama'da Karisruhe'de sona eren 7. etabını bir önceid parkurun galibi olan Avusturahah Robbie McEwen kazandı. San ma- yo yanşında ise Armstrong liderliğini sürdürdü. I L I C ' T E M U T L U S O N Spor Servisi- Galatasaray, Par- rizan takımının kaptanı Sasa Dic'i renklerine bağladı. Transfer gö- rüşmeleri için Sırbistan-Ka- radağ'da bulunan kulüp sportif direktörü BülentTu- lun, Partizan ve Sasa Ilic'le her konuda anlaşmaya var- dıklannı, ardından da 3 yıl- lık sözleşme imzaladıklannı açık- ladı. Ilic'in, Teknik Direktör Ge- rets'in istediği isimlerden bin ol- duğunu ve bu transferi bitirdikle- rini belirten Tulun, Strp ovımcu- nun yann (tugün) Hollanda"da sü- ren kamp çalışmalanna ka- tılacağını ıfade etti. Öte yandan Galatasaray'da 2005-06 futbol sezonukom- bine kart satışlannın 14 Temmuz'da başlayacağı, UEFA Kupası maçlannın da Ata- türk Olimpıyat Stadı'nda oynana- cağı açıklandı. A G U I E R R E T A M A M G İ B İ Spor Servisi - Transferde suskun gö'züken Beşiktaş "ın Güney Ame- rika'da geleceğın yıldızı olarak gösterilen Aguierre ile an- laştığı öne sürüldü. Norveç- li golcüsü John Carew'ı Olympic Lyon'a sattıktan sonra golcü arayışına giren ve rotayı Güney Amerika'ya çe\iren Siyah-Beyazlı kulübün Güney Amerika"nın gelecekteki yıldızı olarak göstenlen Perulu fut- bolcu VVlhnar Aguierre ile anlaş- tığı iddia edildi. Peru basınında yer alan haberlere göre, Beşiktaş, Ali- anza Lima'da forma giyen 22 yaşındakı ünlü santrafor Wil- mer Aguierre ile anlaşma sağladı. Beşiktaş'ın bu ftıt- bolcu için 1 milyon dolar bonservis önerdiği. ancak kulübün 1.5 milyon dolar ıstemesı üzerine, ikı kulübün 1 milyon 250 bın-dolara anlaştıklan açıklandı. ABDÜLKADİR YICELMAN Doping ve Şike Masalı Cumhuriyet'in birinci sayfasında bir haber: "Atlara da af geldi." Doping yaptığı saptanan ve yarışlardan men edilen yanş atları artık özgürlüklerine kavuşmuşlar, çün- kü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden bu dopingçilere af çıkmış. Hani düşünüyorum, atlar gidip eczaneden do- ping ilacı mı almışlar da, ağızdan mı yoksa damardan mı doping yapmışlar bilemem, yarışlara girmişler, bu işi tek başlanna nasıl becermişler orası belli değil. Yanşı ka- zanıp kazanmadıkları da önemli değil, sadece doping yaptıklan tıbben saptanmış. Hem haberiokuyorum hem düşünüyorum. Geçmiş yıllarda konuşan bir atın filmini izlemiştik TV'de, onun ardından konuşan (affedersiniz) bir eşşek de ekrana gelmişti. İyi ama bu konuşan atlar- la eşşeklerin savunmalan alınmış mıydı da boykot ye- mişlerdi. Haberde bu yok. Eğer savunmalan alınmamış- sa o zaman bu iş hukuken kökünden yanlış. Neyse uzat- mayalım, zavallı atlar ne halt ettiklerini bilmeden aylar- dır tutuklandıklan ahırianndan kurtulmuşlar. TBMM ta- tile girerken de milletvekillerimiz dopingci atlann yüzü su- yu hürmetine bu arada başka suçlan da affetmiş.. Meclis'te bir ara şike ve doping araştırma komisyonu kurulmuştu. Komisyonun aylarca süren soruşturma sı- rasında sormadığı nokta kalmamıştı. Komisyonun kar- şısına çıkanlar bildiklerini takır takır söylediler, hatta ki- milerinin ne söylediği de medyada açıkça yazıldı, çizil- di. Meclis araştırma komisyonunu doping ve şike konu- sunda açıkladığı kısa raporunda ne suya dokunmuş ne sabuna. Yani bu ülkede ne dopingci var ne şikeci. Tür- kiye'de futbol camiası böylece sütten çıkmış kaşık gibi aklandı. Bu komisyona ben de davet edilmiştim. Ankara'ya gi- deceğim gün belalım tansiyon yine ayan kaçırınca vaz- geçmiştim. Ama açıkça söyleyeyim, büyük havalarla kurulan ve büyük demeçlerle işe başlayan bu araştırma komisyonundan pekumutludeğildim. Gerçi Beşiktaş'ın Conrad Otel'de düzenlediği sempozyumda komisyon başkanı çok güzel laflar etmişti ama yine de bu konuş- malann daha sonra sessizliğe dönüşeceğini bekliyor- dum. Komisyonun davetine gidememiştim ama gitsey- dim neler söyleyeceğimi Neymiş köşemde belki bir ya- ran olur diye yazmıştım. Yazdıklarım çok açıktı, ama kimse arayıp nedenini, nasılını sormadı. Belki daha faz- la derine gitmek istememişlerdi. Doğrusu ben de Anka- ra'yı aramadım. Işte Meclis'ten atlara af çıktığını Cumhuriyet'te oku- yunca aklıma araştırma komisyonu geldi. Doping ve şi- ke araştırma komisyonu belki işin kilit noktalanna ve mafyaya bulaşmaması için toptan bir af kararı da çıkar- mıştır, bilemem. Ama affedilseler de atlann hukuk açı- sından dava açmaya hatta tazminat istemeye haklan var. Yeter ki savunmalarını dinleyecek bir makam bulsunlar. E-Posta: ayucelman(« yahoo.com - Faks: (212) 5138595.