Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2005 CUMARTESİ 14 KULTUR kuttur@cumhuriyet.com.tr Yazmımızın büyük deneme ustası, aydmlanma öncüsünü yitireli bir yıl olmuş Vedat Günyol'uanmakCELALULGEN Yazmımızın büyük deneme us- tası. aydınlanmacı Vedat Günyol'u geçen yıl bu gün, 9 T e m m u z 2O04'te yıtirmiştık. Geçen bu bir yıl içınde neyı yitirdiğimizin ayır- dına daha iyi vardık. Yeni Vedat Günyollann yetişmesinin çok güç olması nedeniyle de bu gereksi- nitn ve özlem büyüyerek sürüp gi- decek. Sağhğında son kitaplann- dan birinin (Günlerin tçinden) ar- kasına da aldığı bir yazımda Gün- yol için: " Yazuı evrenimizde Vedat Gün- yol önemli bir kilometre taşıdır. Çevresinde sevgi aylalan oluştu- ran, ışığı ile aydınlatan, yazılan ile düşüjıdüren, vaşantısı ile örnek ve- ren, özgün, erişflmez bir ldşiliktir o " demiş ve sürdürmüşüm: Aklın özgürlüğünü savundu "Kısa yazı ile derin anlamlar ya- ratmayı başanrdenemelerinde, si- zinle konuşur, sizinle şakalaşır gj- bi yahn, kolayca içe sindirilen... Ba- karsuuzkapibvermişanizdirsanna- hna; sizi gerçeklerevrenine sürük- Ieyen koca bir ahtapotun kolları arasındasınızdır. Bir başka yönü Vedat Günyol'un, 89'unda bir de- likanlı ve de yeniükçi olması. ay- dmlanma eylemlerinin tam ortasm- da bulunmasıdır. Dioe, dogmatik düşüncelere karşı aklın özgürlü- ğünüsavunan.halkavcıhğı 'popü- lizm' e sapmadan ve de kuyrukçu- luk yapmadan halkı eğftmeye ça- hşan, gerçekleri saptayabilme, an- latabilme yetisi olan bir bilge ldşi- dir. Ona kül yutturamazsuuz, alda- tamazsınız; ancak sevebilir, bağla- nabilir, hatta onca çaba göstererek kırdbğınız zincirlere inat, tapabüir- ii Kısa yazı ile derin anlamlar yaratmayı başanr Vedat Günyol; sizinle konuşur, sizinle şakalaşır gibi yalın, kolayca içe sindirilen denemelerinde. Dine, dogmatik düşüncelere karşı aklın özgürlüğünü savunan, halk avcılığı 'popülizm 'e sapmadan ve de kuyrukçuluk yapmadan halkı eğitmeye çalışan, gerçekleri saptayabilme, anlatabilme yetisi olan bir bilge kişidir. Ona kül yutturamazsınız, aldatamazsınız; ancak sevebilir, bağlanabilir, hatta onca çaba göstererek kırdığınız zincirlere inat, tapabilirsiniz. siniz..." Onunla ilk tanışmamız 196O'lı yıllarda Yeni Ufuklar dergisinde olmuştu. Daha sonra Çatalçeş- me'de Anz Nesin'in evinde otu- rurken pekişmişti dostluğumuz. Daha doğrusu pekişen, Vedat Ho- ca'ya bağlılığımdı. Aziz Nesin'in evinde dedim. Bugün artık gizle- meye gerek yok; Aziz Nesın, evı- nın tapusunu kızına, Vedat Gün- yol'un ölünceye değın oturması koşuluyla vermiştı. Yıllarca da oturdu bu evde Vedat Günyol. An- cak Azız Nesin'in kızının bu eve gereksinimi doğunca, Nesin'e bir şey demeden satılmasına ızın vermış, biıkaç yıl da yeni sahibinin yeni kiracısı olarak oturmuştu evde. Bundan sonra ise Vedat Hoca'nın, Maltepe Ünıversitesindeki yaşa- mı başlamıştı. Selamiçeşme'deki ev bınlerce düşün ürününün, binler- ce fotoğrafin yer aldığı bir sergi sa- lonuydu. Eski bır masa ve çevre- sindeki dört sandalyeden başka özel mülkiyete konu olabilecek hiçbir şey yoktu. Tüm odalar salt kitap doluydu. Düşündüğü gibı yaşayan ender aydınlanmızdandı. Mülkiyet ve 'ben' hiç uğramamıştı Vedat Ho- ca'nın yanına. Yazılannda hep dogmatik dü- şüncelere ve bağnazlığa karşı bır felsefi savaşım verdi. Hiçbir dö- nemde, koşulda ürkmedı, korkma- dan saldırdı gericiliğin, bagnazlı- ğm kaynağına. Mantık dışı düşün- celeri ve boşinanlan insanlara ve insanlığa yakıştıramaz, hayıflanır- dı. Maltepe Üniversitesi'ndeki bir açıhş konuşmasmda: Özleml uygar Türkiye'ydl "Ben Atatürk döneminin devlet gücüyle kurulan üniversitesinde, hukuk faküitesinde okumuş mut- lu bir insanım. Ne var ki, 1950'ler- den başlayarak yoksui, bilisiz, din bezirgaOnlannın yönetiminde yoz- laşmış bir halkçoğunluğuiçinde bul- dum kendimi, Atatürk'ün yarat- makistediği uygarTürkiyeöziemi- ne gönül bağlamış bir genç olarak. O gün bu gündür, aydınlanmaya karşı çıkan, eskinin sapık düzeni- ni yaşatmada çıkar arayanların hainükterniekarşı karşryayım. On- lara teslim olmayacağun. Olmaya- cağız.-" demişti. Son beş yılını Sa- miAğabey (Karaören), Mehmet Başaran hocam ile birlikte geçır- dık diyebılirim. Her cuma Vedat Hoca'nın evinde 'beşyedi' dedi- ğimiz, olağan toplantımız olurdu. Yazılannı bıze okutur, eleştirimi- zı beklerdı. Ikı ya da üç kitabı bir- likte okurdu. Okuduğu kitaplar- dan yazılanna özenle almtılar se- çerdi. YokJuğu gerçekten sarsı- yor bizı. Ne denlı gereksinimimiz var Vedat GünyoFa. Işıklar için- de yatsın. Ikiyıl aradan sonra rnüzikseverle buluştu ALBÜMÜN ADI 'SENÎ KENDİME SAKLADIM' Duman'danyenialbüm Kültiir servisi - Şebnem Ferah, beşinci albümü olan Can Kınkla- n'yla iki yıl aradan sonra müzikse- verlerle buluştu. Üç buçuk aylık stüdyo çalışmasının sonrasında ta- mamlanan albüm, Pasaj Müzik eti- ketiyle 5 Temmuz Salı günü piya- saya sunuldu. Tarkan Gözübü- yük'ün yapımcılığım üstlendiği al- bümde, sözleri ve bestesi Şebnem Ferah'a ait on şarkı bulunuyor. Türk rock müziğinin en başanlı kadın seslerinden olan Şebnem Fe- rah, önceki albümlerine göre biraz daha sert 'sound'uyla dikkat çeki- yor. Adını Karin Karakaşlı run ay- nı adlı kitabından alan albümde, Şebnem Ferah sahnedeki başanlı ve sıcak söyleyişini yüıelıyor. Sa- natçının bir yıldır üzerinde çalıştı- ğı, her zamanki gibi içten öyküler anlatan şarkılara, klavyede Ozan Tügen, gitarda Metin Türkcan, bas gıtarda BuketDoran. davulda ıse Ay- kan llkan eşlik edıyor. Müzik yaşamına 16 yaşında baş- layan Şebnem Ferah, 1996 yılında Kadın albümüyle ilk solo çalışma- sına imza atn. 1999 yıhndaArnk Kı- sa Cümleler Kuruyorum adlı ikin- ci albümünü, 2001 yılında yapım- cılığını da kendisinın üstlendiği Per- deler albümünü, 2003 yılında ise yine yapımcılığım kendisinin yap- tığı Kehmeler Yetse adlı dördüncü albümünü çıkardı. Ton Amosıo Temmuz 2005, 21.00 Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi Emirares İstanbu! Kültür Sanat Vakfı, 12. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında yer alan Tori Amos konserinin gerçekleştirilmesindeki katkıları için Emirates'e teşekkür eder. $FtoAN»ANK I TURKCELL .iksv.org MARMARÂ Kültür servisi - Ülkemizin en iyi rock topluluğu Duman'ın uzun süredir merakla beklenen yem stüdyo albümü 'Seni Ken- dime Sakladım' çıktı. Vokal ve gitarda Kaan Tangöze, gitar ve geri vokalde Batuhan MutlugiL bas gitar ve geri vokalde AriBa- rokastan oluşan Duman'a bu albümde de 'BelkiAbşmamLa- znn'da oldugu gibi daMilda Cen- gizBaysalkatılıyor. Topluluğun diger albümlerinin oldugu gibi "Seni Kendime Sakladım'ın da yapımcısı Murat Akad. 12 şar- kıdan oluşun albümde Ari Ba- rokas'ın şarkılan 'Aman Aman' ve 'Sa\in Ba>an' dışında kalan tüm parçalann söz ve müzikle- ri Kaan Tangöze'ye ait. Albüm hareketli ve eleştirel punk rock şarkı 'Özgürlükler LTkesi'yle açıhyor. 'Seni Kendime Sakla- dım . 'Mdek'^ürekten' ve 'Sen Ben' Duman'm başanlı modern rock çahşmalan. Topluluk, 'En GüzelGünüm Gecem' şarkısmı ise ver- dıklen ıki yüze yakın konserde kendi- lenni yalnız bırakmayan seyircilenne armağan ediyor. Duman'm, son büyük çıkışı yapnklan 'BelkiAtaşmamLazmı' albümünün ardından, konser kayıtlann- dan oluşan ve 'Konser' adını taşıyan al- bümü yayımlanmıştı. SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK 'Külkedisr Balesi 33. Uluslararası Istanbul Muzik Festivali etkinlik- leri dış dünyada da eşine az rastlanan, görkemli bır bale gösterisi ile sona erdi: Fransa'nın ünlü Montecario Balesi, Rus besteci ölümsüz Sergei Prokofiev'in başyaprtlanndan "Külkedisi^(LeCend- rillon)" adlı üç perdelik olağanüstü etkileyici bale gösterisini, Istanbul'da Atatürk Kültür Merkezi Bü- yük Salonu'nda iki gün üstüste sundu. Bu göste- rinin sevindirici bir yanı da günümüzde sanat dışı etkinliklerin yaygın oldugu üzüntü verici atmosfe- re karşılık, gerçek sanat olayı olan "Külkedisi" ba- lesinin özellikle gençlikten oluşan, seçkin izleyici kitlesinin tamamının ilgısini çekmesi de alkışa de- ğer... 33. Uluslararası Istanbul Müzik Festivali'nin yönetiminı de repertuvar seçimindeki isabeti açı- sından överiz. Montecario Balesi'nin "Külkedisi" gösterisinde- ki üstün başarısını hatasız ve yerinde yorumlaya- bilmek için bale sanatının inceliklerinı ve dayandı- ğı kuralları ve koşulları göz önünde tutmak gere- kir... Bu açıdan bakılınca, herşeyden önce "Kül- kedisi" gösterisini sadece görüntü yönünden de- ğil, özellikle koreografi'si yönünden dayandığı kur- gulama tekniği ve dünya çapında başanlı sayılan koreograf Jean-Christophe Maillot'nun kişisel yaratıcılığı ve düşündüğüyenilik'ler üzerinde önem- le durmalıyız. Şöyle ki, dünya bale repertuvannda önemli bir yer tutan ve büyük Rus bestecisi Ser- gei Prokofiev'in bale müziği olarak yarattığı ve ge- rek melodik motifler, gerek orkestrasyon ve diğer teknik yönlerden olağanüstü bir çizgi, renk ve et- kileyici temalar taşıyan "Külkedisi" müziği üzeri- ne, koreograf Jean-Christophe Maillot'nun erişil- mez bir ustalıkla kişisel koreografik anlayışını, hat- ta sistemini bale olarak sahneye koyduğu temel dü- şünceyi, ancak gösterinin etkileyici ve sıcak akıcı- lığını izledikten sonra bir tablo{!) çıkıyor gözlerini- zin önüne. O zaman koreografın (Jean-Christoph Maillot) Prokofiev'in müziği üzerine uyumlu birso- nuca ulaştığını az çok doğrulayabiliyoruz! Sonuç: doğayı doğaüstü ile, olağanı olağanüstü ile, klasik öğeyi modern ile eskı ile yeniyi aynı potada birieş- tırmek amacı.. ve başarıya eriş... Montecario Balesi'ni koreograf Jean-Christop- he Maillot'nun yönetiminde izlerken dikkati çeken olumlu bir nokta da tüm sanatçılann dans ederken inanılmaz bir hareket uyumu içinde olmalan idi. Sezen Cumhur Önal'a sanat-yazım nişanı Saygıdeğer okurlanm, Fransa'nın Ankara'daki elçisi ve ışbirliği ile kültürel ilişkilertemsilcisi M. Sta- nislav Pierret'den aldığım bir davet yazısında şu önemli haber yer alıyor: "Ünlü Fransız sanatçıları Sacha Distel, Johnny Hollyday, Guy Marchand, Patricia Carli ve Theo Sarapo gibi sanatçılann plaklara okumalan dolayısıyla, bu şarkılann Türk- çe sözlerini yazan değeıii sanatçı-yazar Sezen Cumhur Örtal 'a Fransa Cumhuriyeti Kültür Baka- nı Renaud Donnedieu de Vabres tarafından 'L. Ordre Des Arts et Des Lettres' nişanı ve 'Şoval- yelik' payesi verilmiştir. Kutlarız ve onuriandırma- nızı dileriz." Dışişleri Bakanbgı Üstün Mzmet Ödrtü • Kültür Servisi - Çalışma yaşamlan boyunca ülkemızm kültürel değerlerini tanıtıcı yapıtlan ve etkinliklenyle tüm dünyada tanınan Prof. Dr. Nurhan Atasoy, Dr. Filiz Çağman ve Dr. Nazan Ölçer'e, kültürel değerlerimizin ve ülkemizin tanıtımına özverilı katkılanndan dolayı, "Dışişlen Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü" verilmesi kararlaştınldı. Atasoy, aralarında Anadolu Uygarlıklan Sergisi'nin de yer aldığı birçok özel serginin düzenlenmesine öncülük etmiş; Çağman ve Olçer ise, son olarak, dünya kamuoyunda büyük ılgi gören 'Londra Kraliyet Sanatlar Akademisı'ndeki 'The Turks' adlı serginin yapımcılığım üstlenmişlerdı. l Son Süpgün' artık özgür • Kültür Servisi - Bütün Avrupa Birliği ülkelennde serbestçe okunmasına karşın, 2002 yılında ülkemizde "müsadere ve imhasına" (TCK 427-2) karar verilen Dragan Babic'in "Son Sürgün" adlı romanı özgürlüğüne kavuştu. Aynntı Yayınlan "Yeraltı Edebiyatı Dizısf'nden çıkan roman yabancılaşmayı temel alarak özel yaşamlara aynntıh bır bakış yöneltiyor. Yayınevinin itirazı üzerine, Istanbul Universitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabılim Dalı öğretım üyelennden oluşan bilirkışüerce ıncelenen "Son Sürgün" kendi türünün özgün ve önemli yapıtlanndan biri olarak değerlendirildi. Değerlendirmeleri dikkate alan 2. Asliye Ceza Mahkemesi de kitap hakkında beraat karan verdi. KüLTtin • SANAT (0312) 293 «9 7« IUCTAJJ GÜNAHS1Z OLANIKIZATSIN. OOUN ISTB< ÜZEniNE TB^RAR 1215-1400-1545 173C-19-30 2115 1120 1330 1540 1750 20-00 22 10 1130-13.45 1615-1830 2145 11-00- 13-00- 1500- 1700 19"O0 2T 00 •Js4 as I*OV1EPL£X AKurızaöe CAPfTOL SPECTRUM U TEPE OH&İAO. Kadfcûy KADKÛY 212 219 09 60 ^16 65î 33 30 216 338 86 86 216 337 74 00 ANKARA Kıslay BUYULUFENEfl Çiçeklepin Gizemli Dünyası • Kültür Servisi -13 Temmuz 2005 Çarşamba günü Fototrek Fotoğraf Merkezi Galerisi'nde Bora BaysaPın "Çiçeklerin Gizemli Dünyası" adlı ilk kişisel sergisi açılacak. Sergideki fotoğraflar Türkiye'nin çeşitli yörelerinde, aynca Madrid, Edinburgh ve Amsterdam 'daki botanik bahçelerinde çekildi. 8 yıldır dünyanın birçok ülkesine fotoğraf amaçlı geziler yapan sanatçı çalışmalarmı doğa fotoğrafçılığı ve özellikle makroyla aynntı çekimi alanmda sürdürüyor. Sergi 5 Ağustos'a kadar gezilebilır.