23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TEMMUZ 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Zübeyde Hanım hn yaşamının son günlerinigeçirdiğiyapı> yenilenerek kültür merkezine dönüştürülecek LatifeHanımKöşkübelediyeninlZMtR(Cumhum«EgeBürosu)-Ata- türk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın. yaşa- mının son günlerini geçirdiği Karşıya- ka'dakı köşk, belediyeye devredildi. 25 yıldır şahıs arazisi olan ve uzun ydlardır atıl durumda bırakılarak çürümeye terk edilen köşk takas yoluyla Karşıyaka Be- lediyesi'ne geçti. Karşıyaka Belediye Başkanı CevatDurak, tarihi yapıyı kültür merkezi olarakkentlilerinkuİlanımına su- nacaklannı bildirdi. "Latife Hanım Köşkü" olarak bilinen Karşıyaka'nın merkezindeki yapı, Izmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklannı KJoruma Kurulu tarafindan 15 Temmuz 1999 tarihinde, 1. derece sıt ilan edildi. Yapının kamulaştınlarak restore edilme- si önerisinde bulunan kurulun görüşü uzun yıllar sonra yaşama geçiyor. Karşı- yaka Istasyonu ve yıküarak "Yasa Parla" haline getüilen eskı otopark bölgesınde y- er alan tarihi yapıya tüm I2mirlilerin sa- hip çıkması isteniyor. Zübeyde Hanım'ın, rahatsızlığının art- tığı dönemde, ılıman iklimi nedeniyle Iz- mir'e geldığinı ve kısa bir süre sonra Uşa- kizade Muammer Bey'in kızı Latife Ha- nım'uı istemiyle, Karşıyaka 'daki adı ge- çen köşke yerleştiğini tarih söylüyor. Ata- rürk'ün annesinin 14 Ocak 1923 tarihin- deki ölümüne değin burada kaldığını bil- diren Karşıyakalılar, köşkün hem tarihsel önemi hem de kültür varhğı bakımından önenüi olduğuna dikkat çekiyorlar. Halen otopark ve araba yıkama sahası olarak kullanılan köşk bahçesinin boşal- tılacağını bildiren Karşıyaka Belediye Başkanı Durak, restorasyon işlemlerine gecikmeksizin başlanacağını açıkladı. RGANİK GIDA KONFERANSI ABD Türkiye için büyükpazar Karşıyaka Belediye Başkanı Durak, köşkün çok amaçlı kültür merkezi olarak Izmirlilere hizmet vereceğini söyledi. Durak, köşkün îzmir'in değerlerinden bi- nsi olduğunu belirterek yapıyı ayağa kal- dırma çalışmalanna tüm kentlilerin sahip çıkmasını istedi. Durak, Izmir Ticaret Odası'nınrestorasyon çahşmalanndakul- lanmak üzere 1 triryon üra vereceğini kay- dederek benzeri katkılann artabileceğini vurguladı. SORUN TAKAS YOLUYLA AŞILPI Köşkü çok uzun yıllardan bu yana ka- mulaştırmak isteyen Karşıyaka Belediye- si'nden, arazinin sahipleri yaklaşık 5 tril- yon lira istiyorlardı. Bu rakam yetküiler tarafindan İcabul edibnez olarak değer- lendiriliyor ve görüşmeler tıkanıyordu. Karşıyaka Belediyesi'nin bütçesini aşan bedel istemi arazi takası yoluyla aşüdı. Belediye, Mavişehir bölgesüıdeki imara açık olan ve bedeli Durak tarafindan 1.5 triryon üra olarak açıklananarazüerini La- tife Hanun Köşkü üzerindeki hak sahip- lerine devretti. Durak, köşkün restore edilmesinden sonra çok amaçlı kültür merkezi olarak Izmirlilere hizmet verece- ğini büdirdi. Karşıyaka Kent Müzesi'nin de köşk içerisinde oluşturulacağını söy- leyen Durak, "Bunun gibi beüriediğimiz daha 80 yapı var. Bu dönem içinde en az beş tanesinidaharestoreettiripkenrükrin kullanımına sunacağız" diye konuştu. BEHZATBARIŞ NEW YORK- Türk Ameri- kan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Merc, New York'ta düzenlenen Organik Gıda Konferansı'nda Türki- ye'nin zeytinyağı üretiminin or- ganik gıda ve organik temizlik malzemeleri üretiminde ABD'de kendi piyasası icin bü- yük bir ihracat gücü oluşturabi- leceğini söyledi. 10-12 Temmuz tarihleri ara- sindaki New York Jacob Con- vention Center'da düzenlenen Uluslararası Gıda ve Özel Ye- mek Fuan'na Türkiye ve ABD'den 39 gıda firması katıl- dı. Fuann 2. gününde Türk Amerikan Ticaret ve Sanayi Odası ile Ege Dıracatçılar Bir- liği, Global Resource Action Center for the Environment or- taklığrnda Organik Gıda Kon- feransı düzenlediler. Konfe- ransta gazetemizin sorularım yanıtlayan Türk Amerikan Ti- caret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Merc, organik gıda ih- racatı konusunda ABD'nin Türkiye icin büyük bir pazar olduğunu ve tarım teknikleri- nin gelistirihnesiyle Türki- ye'nin ABD piyasasından bü- yük pay alabilecegini söyle- di.Merc özellikle Türkiye'nin zeytinyağı üretim kapasitesi- ne dikkat çekerek: "Türid- ye'de hazırda var olan Akdeniz mutfağı farkh tkari aşamalar- dan geçirilerek ABD'deki or- ganik gıda sektörüne sunula- biHr. ABD'de gıda dışında te- mizh'k malzemelerinde talep gören organik ürünlerin ham- madesi zeytinyağıdır. Bu ne- denle organik gıda alanında zeytinvaği ihracatmda buluna- bfleceğimiz gibitemizBk malze- meleri üretimindede bu potan- sryefimizi kullanabUiriz" dedi Çevre Üzerindeki Karalmlutlar TÜRKSEN BAŞER KAFAOĞLU TBMM gündemine çok ya- kında getirilmesi beklenen ve Meclis Çevre Komisyonu'nca hazırlanan "Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasansı", bize göre çev- reyi koruma değil korumama adına hazırlanmış bir tuzak. Komisyonun, değişiklik tasa- nsındaki maddeleri içinde en sık yer alan ilke "Sürdürülebi- lir Kalkınma". Söz konusu ilke, Çevre Yasa- sı'nın "Amaç" maddesinden başlayarak diğer bazı madde- lerin özünde de yer almış. ör- neğin, 2872 Sayılı Çevre Yasa- sı amaç maddesinin içeriğin- deki son derece gerekli olan ta- nımlama, değiştirilerek yerine özetle kısa adı SBK olan "Sür- dürülebilirKalkınma" ilkesi yer- leştirilmiş. Diğer maddeler de sırasıyla okunduğunda yakla- şık tüm terim ve tanımlar için, amaç maddesinde kullanılan söz konusu SBK ilkesine işaret ediliyor. Değişikliğin tümüne bakıldığında bu kavramın siya- si tercihli bir zırh olduğu hemen anlaşılıyor. Doğrusu tasarıyı çevreyle pek fazla ilgisi olama- yan birileri okuduğunda tepki gösteremeyebilir, hatta beğe- nebilir de. Bunun için üç söz- cükten yapılmış olan SBK kav- ramının neden tuzak olduğunu özetle açıklamakta yarar görü- yoruz. SBK, son yüzyıhn en lastikli, yoruma açık düşüncelerin ar- dında yatana göre rahat kulla- nılabilen bir kavramı. Eğer bu kavram ilkeleştirilmiş ise ve he- le de yasalaştınlma gayreti de gösteriliyorsa üzerinde titizlik- le durmak gerekir. Neden lastikli bir kavram, di- ye sorulabilir. Doğal dengenin bozulma- masını; doğal kaynaklann ko- runup geliştirilmesini ön plana alan SBK'ye sözümüz yok. Bi- ze göre SBK böyle olmalı, uzun süreçli gerçek bir ekonomik kalkınma da ancak böyle ola- bilir. Oysa kavramın ardında her şeyi satıp savıp üretime değil sadece paraya çevirmek iste- yen siyasi irade varsa adı, söz- de "ekonomik kalkınma olur" ama bu kısa süreli içi boş bir modeldir. Diğer bir anlatımla uzun süreç için bazı doğal üret- ken ve değerleri yok ederek politik olarak ayakta durabildi- ğinin göstergesi olan büyüme ya da şişmedir. Ama gelişme ya da kalkınma değildir. Bu yo- rumun en üzücü ve önü alın- mazyanı da, doğal kay.naklan- mızın yasa değişikliğinde yer alan SBK ilkesine dayandırıla- rak gözden ve elden çok rahat ve yasal yoldan çıkarılabilme- sidir. Peki bunun sonu neye va- nr? Amaç dışı kullanıma, çöl- leşmeye, kıtlığa, iklim değişik- liğine, sözü sıkça edilen sözde "Sürdürülebilir Ekonomik Kal- kınma" yerine uzun vadede yoksulluğa. Dışandan ıthal ve dayatmalı bize yakışmayan bu altı boş te- rimler, kavramlar keşke dışar- dan ödünç kopyalamalarla alınmasaydı da, önce bu ülke- de yaşayan katıksız çevre bi- limcilere ve ilgili gönüllü yurttaş örgütlenmelerine sorulsaydı. Işte o zaman her şey daha bir yerli yerine otururdu, aldat- macalardan vazgeçilirdi. KİM KtME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr HAYAT EPÎK TİYATROSU MLSTAFA BILGÎN hayatepikia mynet.com metafop ne demek baba?.. şiır sanotında "benzetme" demektir kızım, mesela; "karaoğlan" Bülent Eccvıt'in 70"li yıllardaki metaforudur, "kcndisini bozuk para gibi harcayan" son yıllardaki metaforu. TARİHTE BUGÜN MCMTAZARIKAN 21 Temmuz ictcic.nuuntas-arikan.com BAŞSAĞLIĞI Ülkemizin özverili aydınlanndan; kent, kültür ve mimarlık alanındaki eşsiz katkılannı kesintisiz sürdüren; toplumsal tarihimiz ve mimarlık tarihimizin belgelenmesinde ömek çalışmalanyla "kaynak" olan; değerli meslektaşımız ve Anadolu Uygarlıklarının bilge dostu Prof. STEFANOS YERASİMOSu yitirmenin hüznü içindeyiz. Ailesine, yakınlanna, çalışma arkadaşlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz. MİMARLAR ODASI H.AdDÛLNAMİr'E SUİKASTL 1905'TE SUGUN, OSMANU PA&ŞAHI BİK SUİKAST GİRifiUiNOE BULUNULUUŞTU. 187-7'PEKİ OSMANLI-RüS SAVAÇtNM, RUSLAIHN P£S7E<t£Dfâ ERMENİLEG, OOĞU AUADOUJ'DA BİR DEVLET Ki/K- MA OÛŞÜNE- KAPlLMtÇ; GERÇELEŞfrtEYtNCE, tŞİ ŞİDPET1E PÖKMÛÇLERCH- YEN( HEDEFLER^ABDUL- HAMIT'rt, SU(kASr tÇiN AVRUPA'OAN AN4RŞtSn£8 GETifirERSKjÖZ-Ei- BİR BOMBAU AT ARABASt YAP- TfRMlÇLA&bl. PA&İŞAHIN HER CUAAA NAMA2A &F- Tr'Ğİ YILCHZ CAfif// ÖNÜNE Bl&AKtLAN AR/\BA, A8_ DÜLHAMİr DtŞAR( ÇlKTtĞINOA PATİArrLACAKTl' ANCAK, SON DAKIKALAROA, ŞEYHÜLİSLAMLA KONUŞMAYA PALAM PAPİŞAU,OtŞARI GEÇ Ç(K(U CA ÖLÜMDEN KILPAYI KURTVtMUÇTU. SOMBA ŞlRÇOK ÖLÜM I/E YARALANMAYA YOL AÇMIfT/.. KOOP-C KÜLTÜREL ETKİNLİKLERİ - 3 EĞİTİMDE GÜNCEL SORUNLAR Sunuş : Dr. Erdal ATABEK Konuşmacı : Prof. Dr. Isa EŞME YÖK Genel Kurulu Üyesi 24 Temmuz 2005 Pazar Saat 14.00 Çantaköy Cumhuriyet Mahallesi Kır Kahvesi Not: Etkinlik günü saat 12.00'de Taksim AKM önünden araç kaldırılacaktır. lletişim Tel: 0212 514 18 08-09 ASIRLAR BOYUNCA İSTANBUL KLASÖR ANSİKLOPDİSİ DAÖTIM BİLGİSl SAYIN OKURLARIMIZ; "Asırlar Boyunca Istanbul Ansiklopedisi" için hazıriadığımız klasörler, Mayıs 2005 içinde yayımladığımız "Istek Formu" ile istekte bulunanlann sayısı kadar hazırianmış ve 27 Haziran 2005 tarihinde başlatlan dağrtım sona ermişt'r. Bu nedenle; 1. Kargo ile istek seçeneği kapanmıştır. (Okurianmızın, e-mail veya faksla istekte bulunmamalannı önemle rica ederiz) 2. Formlannı Merkez Dağıtım Yetkili Satıcı'lanna ve Istanbul, Ankara, Izmir, Adana, Antalya Cumhuriyet bürolanna teslim eden okurianmızın da 27 Temmuz 2005 tarihine kadar klasörierini satın almalan gerekmektedir. DÜZ ÇÎZGÎ ÜMÎT ZtLELt 0 Kadar Ucuz Değil! Stra geldi, tarihçi Aykut Kansu'nun en can alıcı ko- nuda, Türk devrimleri ve Mustafa Kemal Atatürk hakkında söylediklerine... Tarihçi Kansu, 1923'e karşı o denli öfkeli ki hırsını bir türlü alamıyor. Dönüyor, dolaşıyor, Cumhuriyetin kuruluşunayükleniyor. Ama, Allah'tan Ittihatçılar vaıi Bakın ne diyor tarihçi Kansu: - Çok daha açıktan bir askeri diktatöriük ku- rulabilecekken, işin çok sakata gitmesinin ön- lenmesinde Ittihatçılann çok büyük rolü var. Gördünüz mü, tarihçi konuşmasını; işlerin sakata gitmesini Ittihatçılar önlemiş! Tarihçi Kansu'nun, Ata- türk'ün modernizmin aleyhinde olduğu, Batılı kılık kı- yafete karşı olduğu yolundaki çarpıtmalarına yalnız- ca Atatürk'ün binlerce fotoğrafı ile yanıt vermek ye- terii aslında.. Ancak Atatürk'ün 1920-23 arasında TBMM'de bu yönde konuşmalan olduğu yolundaki iddiasını da kaynak göstererek ispatlamak zorunda- dır Kansu. özellikle "Türklere yakışan kıyafet bu değildir" diye modern Batılı şeklinde giyinenleri suç- layan, aleyhte konuşmalan nerede, ne zaman yaptı- ğını belirtmelidir. Ben, tesettür, fes gibi giysiler aley- hinde konuşmalarını biliyorum. Kansu'nun iddia et- tiği modernizm aleyhine konuşmalannı ise hiç bilmi- yorum. Ama bir şeyin fena halde farkındayım: - Tam üç haftadır, verdiğim yanıtlarda, dayan- dığım kaynaklan, belgeleri birbiraçıklıyorum ve ben tarihçi değilim. Aykut Kansu, iddialan, tez- leri ile ilgili bir tek kaynak ya da belge açıklamı- yor ama sıfatı tarihçi! - Gülmeyin! • • • Sosya) ve ekonomik alanda çok muhafazakâr ve otoriter olan Atatürk'ü modemizm noktasına geti- renlerin Ittihatçılar olduğunu söylüyor Kansu. Onla- rın silahlarını elinden almak ve Ittihatçı muhalefeti susturmak için devrimleri yaptığını söyleyecek kadar da ileri gidiyor. Aynı Kansu, birkaç satır yukanda It- tihatçılann örgütlenmesinin engellendiğini, 1925'te- ki Takriri Sükûn Yasası ve 1926'daki Izmir Suikastı sonrası kurulan Istiklal Mahkemeleri yoluyla Ittihat- çılann işinin bitirildiğini söylüyor!!! Atatürk, tasfiyeyi yaptıysa niçin Ittihatçı korkusuyta devrimleri yapsın?! Insanda gerçekten biraz sıkılma olur; Latin alfabe- si, medeni kanun, aile hukuku, kadın haklan, kadın- lann öğretmen olması, iş hayatına girmesi hep Itti- hatçılann başlattığı ya da başlatmak üzere olduğu projelermişü! O yüzden, ülkenin ilk Müslüman kadın Tiyatro sanatçısı Afife Jale sahneden yaka paça in- dirilmiş, olmadık eziyete maruz kalmıştı değil mi?! Bu saçmalığa, Sevgili Işık Kansu'nun Ankara Kulisi kö- şesinde bu "tarihçiye" verdiği ders nitetiğinde yazı- dan bir alıntıyla yanıt verelim: "Tarihçi Aykut böyle tuttururken Atatürk'ün 'Cumhuriyetin ilan edileceğine, padtşah ve ha- nedanlığın, tesettürün ve fesin kaldınlacağına, şapka giyileceğine, Latin harflerinin kullamla- cağına" Ilişkin düşüncelerini devrimlerden ve kurtuluştan yıllar önce, 7-8 Temmuz 1919 gece- si tarihçi Aykut'un dedesi Nafı Atuf Kansu'nun hala torvnu Mazhar Müfrt Kansuya yazdırmış olduğunu da görmezden geliyor (TarihçiAykut'a git de bak notu: Mazhar Müfit Kansu, Erzu- rum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber, 1. cilt, Türk Tarih Kurumu, 3. Baskı, 1988)" Işte bu kadar! Tarihçi Aykut Kansu ve onun gibiler iyice anlamalı ki; esip savurmayla tarihi tahrif etmek o kadar kolay, o denli ucuz değildir! Bu ülkenin em- peryalizme başkaldınsı ve yıllar süren Kurtuluş Sa- vaşı'na, o savaştan sonra kurulan Cumhuriyete ve Türk insanına "kul değil, insan olmanın" önünü açan Türk devrimlerine ahlak ve terbiyeden yoksun bir şekilde saldırmak da o denli ucuz değildir... - Aykut Kansu ve onun gibiler önce bu gerçe- ğiöğrenmeli, sonra da gerçek tarihi hazmetme- yi öğrenmelidir! NOT: Gördüğünüzgibi, gericilerie mandacıla- nn el ele yürüttüğü "kampanya" bütün haşme- tiylesürdürülüyor. Sıra, Vahdettin'in pariatılma- sına geldi. Bu kez "umudumuz Karaoğlan" saft- nede! Hedef yine Atatürk... llımlı Islam ve Hila- fete giden yolda daha neler göreceğiz neleriü e posta: umitzileli(a gmail.com B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 SOLDANSAĞA; 1/ Bir anlatım inceliği elde etmek için, birden çok 3 anlamı olan bir sözcüğün yakın anlamı- 5 nın değil de 6 uzak anlamı- -, nın kullanıl- ması sanatı. 8 2/ Satrançta 9 bir değerlen- dirme ve klasman sistemi... Senegal'in başkenti. 3/ Gölleri 2 inceleyen bilim dalı. 3 4/ Ankara'nın bir ü- 4 çesi... Köpek. 5/ Ölüm cezası... Do- nuk renkli. 6/ Liste başıolmuşhafifmü- 8 zik parçası... Izma- 9 | ritgillerden bir balık. II Dantel ya 1 yumağı. 8/Bir iskambil oyunu... Suriye'nin baş- kenti. 9/ Manisa ilindeki "Spil Dağı Milli Par- kı"nda bir yayla... Bir nota. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir dizede ya da beyitte bilinen bir olayı, bir atasözünü ya da bir fikrayı anımsatma sanatı... Bir nota. II Ağn Dağı'nda bir yayla... Kalemliğiyle hokkası bir arada olan yazı takımı, 3/ Avustral- ya'da yaşayan, ağır gövdeli ve kısa bacaklı bir ha- van... Uzaklık işareti. 4/Şöhret... Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yıımuşak ve yağlı toprak. 5/ Çok sevilen kimse ya da şey... Mani- sa'nın bir ilçesi. 6/ Çam ağacının çiğnenip emi- len iç kabuğu. 7/Yankı... Büyük kent serserisi. 8/ Çok sert ve tutarsız hareketlerde bulunan akıl has- tası... Şöhret. 9/ Bir düğmeyi ya da kopçayı tut- maya yarayan küçük halkacık... 1500 yıllık bir geçmişe dayanan Japon güreşi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle