Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TEMMUZ 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Zübeyde Hanım hn yaşamının son günlerinigeçirdiğiyapı> yenilenerek kültür merkezine dönüştürülecek
LatifeHanımKöşkübelediyeninlZMtR(Cumhum«EgeBürosu)-Ata-
türk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın. yaşa-
mının son günlerini geçirdiği Karşıya-
ka'dakı köşk, belediyeye devredildi. 25
yıldır şahıs arazisi olan ve uzun ydlardır
atıl durumda bırakılarak çürümeye terk
edilen köşk takas yoluyla Karşıyaka Be-
lediyesi'ne geçti. Karşıyaka Belediye
Başkanı CevatDurak, tarihi yapıyı kültür
merkezi olarakkentlilerinkuİlanımına su-
nacaklannı bildirdi.
"Latife Hanım Köşkü" olarak bilinen
Karşıyaka'nın merkezindeki yapı, Izmir
1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklannı
KJoruma Kurulu tarafindan 15 Temmuz
1999 tarihinde, 1. derece sıt ilan edildi.
Yapının kamulaştınlarak restore edilme-
si önerisinde bulunan kurulun görüşü
uzun yıllar sonra yaşama geçiyor. Karşı-
yaka Istasyonu ve yıküarak "Yasa Parla"
haline getüilen eskı otopark bölgesınde y-
er alan tarihi yapıya tüm I2mirlilerin sa-
hip çıkması isteniyor.
Zübeyde Hanım'ın, rahatsızlığının art-
tığı dönemde, ılıman iklimi nedeniyle Iz-
mir'e geldığinı ve kısa bir süre sonra Uşa-
kizade Muammer Bey'in kızı Latife Ha-
nım'uı istemiyle, Karşıyaka 'daki adı ge-
çen köşke yerleştiğini tarih söylüyor. Ata-
rürk'ün annesinin 14 Ocak 1923 tarihin-
deki ölümüne değin burada kaldığını bil-
diren Karşıyakalılar, köşkün hem tarihsel
önemi hem de kültür varhğı bakımından
önenüi olduğuna dikkat çekiyorlar.
Halen otopark ve araba yıkama sahası
olarak kullanılan köşk bahçesinin boşal-
tılacağını bildiren Karşıyaka Belediye
Başkanı Durak, restorasyon işlemlerine
gecikmeksizin başlanacağını açıkladı.
RGANİK GIDA KONFERANSI
ABD Türkiye
için büyükpazar
Karşıyaka Belediye Başkanı Durak, köşkün çok amaçlı
kültür merkezi olarak Izmirlilere hizmet vereceğini söyledi.
Durak, köşkün îzmir'in değerlerinden bi-
nsi olduğunu belirterek yapıyı ayağa kal-
dırma çalışmalanna tüm kentlilerin sahip
çıkmasını istedi. Durak, Izmir Ticaret
Odası'nınrestorasyon çahşmalanndakul-
lanmak üzere 1 triryon üra vereceğini kay-
dederek benzeri katkılann artabileceğini
vurguladı.
SORUN TAKAS YOLUYLA AŞILPI
Köşkü çok uzun yıllardan bu yana ka-
mulaştırmak isteyen Karşıyaka Belediye-
si'nden, arazinin sahipleri yaklaşık 5 tril-
yon lira istiyorlardı. Bu rakam yetküiler
tarafindan İcabul edibnez olarak değer-
lendiriliyor ve görüşmeler tıkanıyordu.
Karşıyaka Belediyesi'nin bütçesini aşan
bedel istemi arazi takası yoluyla aşüdı.
Belediye, Mavişehir bölgesüıdeki imara
açık olan ve bedeli Durak tarafindan 1.5
triryon üra olarak açıklananarazüerini La-
tife Hanun Köşkü üzerindeki hak sahip-
lerine devretti. Durak, köşkün restore
edilmesinden sonra çok amaçlı kültür
merkezi olarak Izmirlilere hizmet verece-
ğini büdirdi. Karşıyaka Kent Müzesi'nin
de köşk içerisinde oluşturulacağını söy-
leyen Durak, "Bunun gibi beüriediğimiz
daha 80 yapı var. Bu dönem içinde en az
beş tanesinidaharestoreettiripkenrükrin
kullanımına sunacağız" diye konuştu.
BEHZATBARIŞ
NEW YORK- Türk Ameri-
kan Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı Mustafa Merc, New
York'ta düzenlenen Organik
Gıda Konferansı'nda Türki-
ye'nin zeytinyağı üretiminin or-
ganik gıda ve organik temizlik
malzemeleri üretiminde
ABD'de kendi piyasası icin bü-
yük bir ihracat gücü oluşturabi-
leceğini söyledi.
10-12 Temmuz tarihleri ara-
sindaki New York Jacob Con-
vention Center'da düzenlenen
Uluslararası Gıda ve Özel Ye-
mek Fuan'na Türkiye ve
ABD'den 39 gıda firması katıl-
dı. Fuann 2. gününde Türk
Amerikan Ticaret ve Sanayi
Odası ile Ege Dıracatçılar Bir-
liği, Global Resource Action
Center for the Environment or-
taklığrnda Organik Gıda Kon-
feransı düzenlediler. Konfe-
ransta gazetemizin sorularım
yanıtlayan Türk Amerikan Ti-
caret ve Sanayi Odası Başkanı
Mustafa Merc, organik gıda ih-
racatı konusunda ABD'nin
Türkiye icin büyük bir pazar
olduğunu ve tarım teknikleri-
nin gelistirihnesiyle Türki-
ye'nin ABD piyasasından bü-
yük pay alabilecegini söyle-
di.Merc özellikle Türkiye'nin
zeytinyağı üretim kapasitesi-
ne dikkat çekerek: "Türid-
ye'de hazırda var olan Akdeniz
mutfağı farkh tkari aşamalar-
dan geçirilerek ABD'deki or-
ganik gıda sektörüne sunula-
biHr. ABD'de gıda dışında te-
mizh'k malzemelerinde talep
gören organik ürünlerin ham-
madesi zeytinyağıdır. Bu ne-
denle organik gıda alanında
zeytinvaği ihracatmda buluna-
bfleceğimiz gibitemizBk malze-
meleri üretimindede bu potan-
sryefimizi kullanabUiriz" dedi
Çevre Üzerindeki
Karalmlutlar
TÜRKSEN BAŞER KAFAOĞLU
TBMM gündemine çok ya-
kında getirilmesi beklenen ve
Meclis Çevre Komisyonu'nca
hazırlanan "Çevre Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasansı", bize göre çev-
reyi koruma değil korumama
adına hazırlanmış bir tuzak.
Komisyonun, değişiklik tasa-
nsındaki maddeleri içinde en
sık yer alan ilke "Sürdürülebi-
lir Kalkınma".
Söz konusu ilke, Çevre Yasa-
sı'nın "Amaç" maddesinden
başlayarak diğer bazı madde-
lerin özünde de yer almış. ör-
neğin, 2872 Sayılı Çevre Yasa-
sı amaç maddesinin içeriğin-
deki son derece gerekli olan ta-
nımlama, değiştirilerek yerine
özetle kısa adı SBK olan "Sür-
dürülebilirKalkınma" ilkesi yer-
leştirilmiş. Diğer maddeler de
sırasıyla okunduğunda yakla-
şık tüm terim ve tanımlar için,
amaç maddesinde kullanılan
söz konusu SBK ilkesine işaret
ediliyor. Değişikliğin tümüne
bakıldığında bu kavramın siya-
si tercihli bir zırh olduğu hemen
anlaşılıyor. Doğrusu tasarıyı
çevreyle pek fazla ilgisi olama-
yan birileri okuduğunda tepki
gösteremeyebilir, hatta beğe-
nebilir de. Bunun için üç söz-
cükten yapılmış olan SBK kav-
ramının neden tuzak olduğunu
özetle açıklamakta yarar görü-
yoruz.
SBK, son yüzyıhn en lastikli,
yoruma açık düşüncelerin ar-
dında yatana göre rahat kulla-
nılabilen bir kavramı. Eğer bu
kavram ilkeleştirilmiş ise ve he-
le de yasalaştınlma gayreti de
gösteriliyorsa üzerinde titizlik-
le durmak gerekir.
Neden lastikli bir kavram, di-
ye sorulabilir.
Doğal dengenin bozulma-
masını; doğal kaynaklann ko-
runup geliştirilmesini ön plana
alan SBK'ye sözümüz yok. Bi-
ze göre SBK böyle olmalı, uzun
süreçli gerçek bir ekonomik
kalkınma da ancak böyle ola-
bilir.
Oysa kavramın ardında her
şeyi satıp savıp üretime değil
sadece paraya çevirmek iste-
yen siyasi irade varsa adı, söz-
de "ekonomik kalkınma olur"
ama bu kısa süreli içi boş bir
modeldir. Diğer bir anlatımla
uzun süreç için bazı doğal üret-
ken ve değerleri yok ederek
politik olarak ayakta durabildi-
ğinin göstergesi olan büyüme
ya da şişmedir. Ama gelişme
ya da kalkınma değildir. Bu yo-
rumun en üzücü ve önü alın-
mazyanı da, doğal kay.naklan-
mızın yasa değişikliğinde yer
alan SBK ilkesine dayandırıla-
rak gözden ve elden çok rahat
ve yasal yoldan çıkarılabilme-
sidir. Peki bunun sonu neye va-
nr? Amaç dışı kullanıma, çöl-
leşmeye, kıtlığa, iklim değişik-
liğine, sözü sıkça edilen sözde
"Sürdürülebilir Ekonomik Kal-
kınma" yerine uzun vadede
yoksulluğa.
Dışandan ıthal ve dayatmalı
bize yakışmayan bu altı boş te-
rimler, kavramlar keşke dışar-
dan ödünç kopyalamalarla
alınmasaydı da, önce bu ülke-
de yaşayan katıksız çevre bi-
limcilere ve ilgili gönüllü yurttaş
örgütlenmelerine sorulsaydı.
Işte o zaman her şey daha bir
yerli yerine otururdu, aldat-
macalardan vazgeçilirdi.
KİM KtME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr
HAYAT EPÎK TİYATROSU MLSTAFA BILGÎN hayatepikia mynet.com
metafop ne demek baba?..
şiır sanotında "benzetme" demektir kızım, mesela;
"karaoğlan" Bülent Eccvıt'in 70"li yıllardaki metaforudur,
"kcndisini bozuk para gibi harcayan" son yıllardaki
metaforu.
TARİHTE BUGÜN MCMTAZARIKAN 21 Temmuz ictcic.nuuntas-arikan.com
BAŞSAĞLIĞI
Ülkemizin özverili aydınlanndan;
kent, kültür ve mimarlık alanındaki eşsiz katkılannı
kesintisiz sürdüren;
toplumsal tarihimiz ve mimarlık tarihimizin
belgelenmesinde ömek çalışmalanyla "kaynak" olan;
değerli meslektaşımız ve Anadolu Uygarlıklarının bilge
dostu
Prof.
STEFANOS
YERASİMOSu
yitirmenin hüznü içindeyiz.
Ailesine, yakınlanna, çalışma arkadaşlarına ve tüm
sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
MİMARLAR ODASI
H.AdDÛLNAMİr'E SUİKASTL
1905'TE SUGUN, OSMANU PA&ŞAHI
BİK SUİKAST GİRifiUiNOE BULUNULUUŞTU. 187-7'PEKİ
OSMANLI-RüS SAVAÇtNM, RUSLAIHN P£S7E<t£Dfâ
ERMENİLEG, OOĞU AUADOUJ'DA BİR DEVLET Ki/K-
MA OÛŞÜNE- KAPlLMtÇ; GERÇELEŞfrtEYtNCE, tŞİ
ŞİDPET1E PÖKMÛÇLERCH- YEN( HEDEFLER^ABDUL-
HAMIT'rt, SU(kASr tÇiN AVRUPA'OAN AN4RŞtSn£8
GETifirERSKjÖZ-Ei- BİR BOMBAU AT ARABASt YAP-
TfRMlÇLA&bl. PA&İŞAHIN HER CUAAA NAMA2A &F-
Tr'Ğİ YILCHZ CAfif// ÖNÜNE Bl&AKtLAN AR/\BA, A8_
DÜLHAMİr DtŞAR( ÇlKTtĞINOA PATİArrLACAKTl'
ANCAK, SON DAKIKALAROA, ŞEYHÜLİSLAMLA
KONUŞMAYA PALAM PAPİŞAU,OtŞARI GEÇ Ç(K(U
CA ÖLÜMDEN KILPAYI KURTVtMUÇTU. SOMBA
ŞlRÇOK ÖLÜM I/E YARALANMAYA YOL AÇMIfT/..
KOOP-C
KÜLTÜREL ETKİNLİKLERİ - 3
EĞİTİMDE GÜNCEL SORUNLAR
Sunuş : Dr. Erdal ATABEK
Konuşmacı : Prof. Dr. Isa EŞME
YÖK Genel Kurulu Üyesi
24 Temmuz 2005 Pazar Saat 14.00
Çantaköy Cumhuriyet Mahallesi
Kır Kahvesi
Not: Etkinlik günü saat 12.00'de
Taksim AKM önünden araç kaldırılacaktır.
lletişim Tel: 0212 514 18 08-09
ASIRLAR BOYUNCA İSTANBUL KLASÖR
ANSİKLOPDİSİ DAÖTIM BİLGİSl
SAYIN OKURLARIMIZ;
"Asırlar Boyunca Istanbul Ansiklopedisi" için
hazıriadığımız klasörler, Mayıs 2005 içinde yayımladığımız
"Istek Formu" ile istekte bulunanlann sayısı kadar
hazırianmış ve 27 Haziran 2005 tarihinde başlatlan dağrtım
sona ermişt'r. Bu nedenle;
1. Kargo ile istek seçeneği kapanmıştır. (Okurianmızın, e-mail
veya faksla istekte bulunmamalannı önemle rica ederiz)
2. Formlannı Merkez Dağıtım Yetkili Satıcı'lanna ve Istanbul,
Ankara, Izmir, Adana, Antalya Cumhuriyet bürolanna teslim
eden okurianmızın da 27 Temmuz 2005 tarihine kadar
klasörierini satın almalan gerekmektedir.
DÜZ ÇÎZGÎ
ÜMÎT ZtLELt
0 Kadar Ucuz Değil!
Stra geldi, tarihçi Aykut Kansu'nun en can alıcı ko-
nuda, Türk devrimleri ve Mustafa Kemal Atatürk
hakkında söylediklerine...
Tarihçi Kansu, 1923'e karşı o denli öfkeli ki hırsını
bir türlü alamıyor. Dönüyor, dolaşıyor, Cumhuriyetin
kuruluşunayükleniyor. Ama, Allah'tan Ittihatçılar vaıi
Bakın ne diyor tarihçi Kansu:
- Çok daha açıktan bir askeri diktatöriük ku-
rulabilecekken, işin çok sakata gitmesinin ön-
lenmesinde Ittihatçılann çok büyük rolü var.
Gördünüz mü, tarihçi konuşmasını; işlerin sakata
gitmesini Ittihatçılar önlemiş! Tarihçi Kansu'nun, Ata-
türk'ün modernizmin aleyhinde olduğu, Batılı kılık kı-
yafete karşı olduğu yolundaki çarpıtmalarına yalnız-
ca Atatürk'ün binlerce fotoğrafı ile yanıt vermek ye-
terii aslında.. Ancak Atatürk'ün 1920-23 arasında
TBMM'de bu yönde konuşmalan olduğu yolundaki
iddiasını da kaynak göstererek ispatlamak zorunda-
dır Kansu. özellikle "Türklere yakışan kıyafet bu
değildir" diye modern Batılı şeklinde giyinenleri suç-
layan, aleyhte konuşmalan nerede, ne zaman yaptı-
ğını belirtmelidir. Ben, tesettür, fes gibi giysiler aley-
hinde konuşmalarını biliyorum. Kansu'nun iddia et-
tiği modernizm aleyhine konuşmalannı ise hiç bilmi-
yorum. Ama bir şeyin fena halde farkındayım:
- Tam üç haftadır, verdiğim yanıtlarda, dayan-
dığım kaynaklan, belgeleri birbiraçıklıyorum ve
ben tarihçi değilim. Aykut Kansu, iddialan, tez-
leri ile ilgili bir tek kaynak ya da belge açıklamı-
yor ama sıfatı tarihçi!
- Gülmeyin!
• • •
Sosya) ve ekonomik alanda çok muhafazakâr ve
otoriter olan Atatürk'ü modemizm noktasına geti-
renlerin Ittihatçılar olduğunu söylüyor Kansu. Onla-
rın silahlarını elinden almak ve Ittihatçı muhalefeti
susturmak için devrimleri yaptığını söyleyecek kadar
da ileri gidiyor. Aynı Kansu, birkaç satır yukanda It-
tihatçılann örgütlenmesinin engellendiğini, 1925'te-
ki Takriri Sükûn Yasası ve 1926'daki Izmir Suikastı
sonrası kurulan Istiklal Mahkemeleri yoluyla Ittihat-
çılann işinin bitirildiğini söylüyor!!! Atatürk, tasfiyeyi
yaptıysa niçin Ittihatçı korkusuyta devrimleri yapsın?!
Insanda gerçekten biraz sıkılma olur; Latin alfabe-
si, medeni kanun, aile hukuku, kadın haklan, kadın-
lann öğretmen olması, iş hayatına girmesi hep Itti-
hatçılann başlattığı ya da başlatmak üzere olduğu
projelermişü! O yüzden, ülkenin ilk Müslüman kadın
Tiyatro sanatçısı Afife Jale sahneden yaka paça in-
dirilmiş, olmadık eziyete maruz kalmıştı değil mi?! Bu
saçmalığa, Sevgili Işık Kansu'nun Ankara Kulisi kö-
şesinde bu "tarihçiye" verdiği ders nitetiğinde yazı-
dan bir alıntıyla yanıt verelim:
"Tarihçi Aykut böyle tuttururken Atatürk'ün
'Cumhuriyetin ilan edileceğine, padtşah ve ha-
nedanlığın, tesettürün ve fesin kaldınlacağına,
şapka giyileceğine, Latin harflerinin kullamla-
cağına" Ilişkin düşüncelerini devrimlerden ve
kurtuluştan yıllar önce, 7-8 Temmuz 1919 gece-
si tarihçi Aykut'un dedesi Nafı Atuf Kansu'nun
hala torvnu Mazhar Müfrt Kansuya yazdırmış
olduğunu da görmezden geliyor (TarihçiAykut'a
git de bak notu: Mazhar Müfit Kansu, Erzu-
rum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber, 1.
cilt, Türk Tarih Kurumu, 3. Baskı, 1988)"
Işte bu kadar! Tarihçi Aykut Kansu ve onun gibiler
iyice anlamalı ki; esip savurmayla tarihi tahrif etmek
o kadar kolay, o denli ucuz değildir! Bu ülkenin em-
peryalizme başkaldınsı ve yıllar süren Kurtuluş Sa-
vaşı'na, o savaştan sonra kurulan Cumhuriyete ve
Türk insanına "kul değil, insan olmanın" önünü
açan Türk devrimlerine ahlak ve terbiyeden yoksun
bir şekilde saldırmak da o denli ucuz değildir...
- Aykut Kansu ve onun gibiler önce bu gerçe-
ğiöğrenmeli, sonra da gerçek tarihi hazmetme-
yi öğrenmelidir!
NOT: Gördüğünüzgibi, gericilerie mandacıla-
nn el ele yürüttüğü "kampanya" bütün haşme-
tiylesürdürülüyor. Sıra, Vahdettin'in pariatılma-
sına geldi. Bu kez "umudumuz Karaoğlan" saft-
nede! Hedef yine Atatürk... llımlı Islam ve Hila-
fete giden yolda daha neler göreceğiz neleriü
e posta: umitzileli(a gmail.com
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3
SOLDANSAĞA;
1/ Bir anlatım
inceliği elde
etmek için,
birden çok 3
anlamı olan
bir sözcüğün
yakın anlamı- 5
nın değil de 6
uzak anlamı- -,
nın kullanıl-
ması sanatı. 8
2/ Satrançta 9
bir değerlen-
dirme ve klasman
sistemi... Senegal'in
başkenti. 3/ Gölleri 2
inceleyen bilim dalı. 3
4/ Ankara'nın bir ü-
4
çesi... Köpek. 5/
Ölüm cezası... Do-
nuk renkli. 6/ Liste
başıolmuşhafifmü- 8
zik parçası... Izma- 9 |
ritgillerden bir balık. II Dantel ya 1
yumağı. 8/Bir iskambil oyunu... Suriye'nin baş-
kenti. 9/ Manisa ilindeki "Spil Dağı Milli Par-
kı"nda bir yayla... Bir nota.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Bir dizede ya da beyitte bilinen bir olayı, bir
atasözünü ya da bir fikrayı anımsatma sanatı... Bir
nota. II Ağn Dağı'nda bir yayla... Kalemliğiyle
hokkası bir arada olan yazı takımı, 3/ Avustral-
ya'da yaşayan, ağır gövdeli ve kısa bacaklı bir ha-
van... Uzaklık işareti. 4/Şöhret... Islandığı zaman
kolayca biçimlendirilebilen yıımuşak ve yağlı
toprak. 5/ Çok sevilen kimse ya da şey... Mani-
sa'nın bir ilçesi. 6/ Çam ağacının çiğnenip emi-
len iç kabuğu. 7/Yankı... Büyük kent serserisi. 8/
Çok sert ve tutarsız hareketlerde bulunan akıl has-
tası... Şöhret. 9/ Bir düğmeyi ya da kopçayı tut-
maya yarayan küçük halkacık... 1500 yıllık bir
geçmişe dayanan Japon güreşi.