Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 TEMMUZ 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET
EKONOMI ekonomi@cumhuriyet.com.tr
BDDK Başkanı Bilgin, 'Bankaya gitmeden, gelir durumunuzu iyi düşünün' diyor
Konut kredisi abrken dikkat• Faizlerdeki düşüş ve
bankalar arası rekabetle
birlikte konut kredısi
kullanımı yılbaşından bu
yana yüzde 140 arttı.
BDDK Başkanı kredi
talep etmeyi düşünenlere,
'gelir durumunuzu bir
daha gözden geçirin'
tavsiyesinde bulundu.
Ekonomi Servisi - Bankacı-
ük Dûzenleme ve Denetleme
Kurumu (BDDK) Başkanı
Tevfîk Bilgin, konut kredisi
kullanan tüketicilere gelir du-
rumlannı bir daha gözden ge-
çirmeleri, kullandıran banka-
lara da hazmedilebüir boyutta
konut kredisi politikası izleme-
leri tavsiyesinde bulundu. Eko-
nomi Muhabirleri Derneği ta-
rafindan düzenlenen toplantıda
konuşan Bilgin, konut kredisi-
nin ilk 6 ayda yüzde 139.9 ar-
tarak 6.3 milyar YTL düzeyi-
ne yükseldiğini ve son 2 yılda-
BANKACILIK SEKTÖRÜ HIZLI BÜYÜYOR'
DDK Başkanı Tevfik Bilgin,
Türkiye'de bankacılık
sektörünün bilanço
büyüklüğünün mayıs ayı itibanyla
324.7 milyar YTL düzeyine çıktığını
söyledi. Bilgin, mayıs itibanyla
bankacılıkta ilk 5 banka payının yüzde
60, ilk 10 bankanın payının ise yüzde
83.7 olduğunu açıkladı. Bankacılık
sektöründe kredilerin hacminin 116.2
milyar YTL düzeyine geldiğini
vurgulayan Bilgin, kredilerin bilanço
içindeki payının yüzde 35.8, GSMH'ye
oranınınsa yüzde 26.3 olduğunu
aktardı. Kredilerin takibe dönüşme
oranının yüzde 5.6'ya gerilediğini
açıklayan BDDK Başkanı, bankacılık
sektöründeki sermaye yeterlilik
rasyosunun ise yüzde 26.6 olduğunu
kaydetti. Bilgin, ilk yanda bankalann
dışandan 13 milyar dolar kaynak
sağladığını, bunun 6.6 milyar dolarının
sendikasyon, 6.4 milyar dolannın da
seküritasyon kredisi olduğunu belirtti.
ki artışın dikkat çekici olduğu-
nu vurguladı.
"Kredi karûnasıl dikkaüe iz-
lenmişve gerekü uyanlaryapd-
mışsa, konut kredilerinin de
dikkaüe irienmesr gerektiği-
nin altını çizen Bilgin, konut
kredileri kullanımına yönelik
tüketiciler ve bankalara şu tav-
siyelerde bulundu:
^ Konut kredisi kullanan
banka müşterilerinin, daha az
faiz ödemek için konutu top-
lam bedelinin en az yansı ka-
dar öz kaynakla almalannın
önemini bir kez daha belirtiyo-
ruz.
Kendilerine sunulan fa-
izin aylık olduğunu bilsinler;
öraeğin yüzde 1.35'lik oranı
yıllık yüzde 16.2 yapmamakta-
dır. Yani 12 ile çarpmamak,
yıllık bileşiğini almak gerekir.
Oda yüzde 17.45'tir.
•" Gelir durumunuzu bir da-
ha gözden geçiriniz.
• Geri ödemenin ilk yıh için
görece hesaplı olsa büe ilerle-
yen yıllarda reel faizin olduk-
ça yüksek kalacağını unutma-
yınız. Örneğin 20 yıllık konut
kredisinde ilk 5 yılda ana pa-
ranızı ödediniz, kalan sürede
de faiz ödeyeceğinizi unutma-
yınız.
• Olabildiğince daha düşük
vadeli konut kredisi talebinde
bulunmanız, faizı daha az öde-
diğiniz anlamında önemlidir.
Hayat standardınızı düşürme-
den ödeme yöntemlerini araş-
ünnız.
• Bankalar, 25 yıl vadeh ko-
nut kredisi verirkenriskhesap-
lamalannı iyi yapmalı.
Yabancılar yüzde 10'u geçti
Yapı Kredi Bankası'nın satı-
şı konusuna da değinen Bilgin,
"Çukurova ve Koç tarafindan
hisse değişimiiçin henüz başvu-
ru olmadı. Başvurudan sonra
sürecin çok fazla uzayacağını
sanmıyorum" dedı. Bilgin, ya-
bancı bankalann Türk banka-
cılık sisteminin aktifleri için-
deki payının yılbaşından bu
yana yüzde 3.4'ten yüzde
10.6 'ya yükseldiğini behrterek
yabancı bankalarla ilgili bir li-
mitlerinin bulunmadığını, an-
cak çok yakından ızlediklerini
bildirdi.
ANKARA ZlRVEDE
Mevduatzengini
bürokratşehri
İSTANBUL (AA) - Türkıye genelin-
de, 2004 yılı sonu itibanyla ortalama
her 11 bin 773 kışiye bir banka şubesi
düşerken kişi başına en yüksek mevdu-
at ortalama 8.4 bin YTL ıle Ankara'da
bulunuyor. Kişı başına düşen mevduat
miktan açısından kamu mevduatının
büyüklüğü nedeniyle Ankara, kişi ba-
şına düşen kredi miktan açısından îs-
tanbul ilk sırada bulunuyor.
Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB)
raporuna göre Türkiye'de 2004 sonu
itibanyla 48 banka, yurtiçinde 6 bin 56
şube ile faaliyet gösteriyor. Istanbul'da
her 5 bin 949 kışiye bir şube düşerken
şube başına en fazla nüfusun düştüğü
il 53 bin 5 kişi ile Muş. Kişi başı en
yüksek mevduat, ortalama 8.4 bin YTL
ile Ankara'da, en düşük mevduat orta-
lama 145 YTL ile Hakkâri'de bulunu-
yor. En fazla banka şubesinin bulundu-
ğu ilçe ise Ankara'nın Çankaya ilçesi.
INFINEON'DA RÜŞVET
Almanya 'da
yeni skandal
FRANKFURT (Cumhuriyet Büro-
su) - Alman ekonomısınde rüşvet ve
benzen yolsuzluklann ardı arkası kesil-
miyor. Volkswagen'deki skandalm ar-
dından, Avrupa'nın en büyük cip üre-
ticilerinden Infineon'da da rüşvet sap-
tandı ve şirketin üst düzey yönetıcile-
rinden Andreas von Zitzevvitz'in mo-
torlu sporlarla ılgılı bir etkınlikte Isviç-
reli BF Consultıng'den 259 bin Avro
rüşvet aldığı ortaya çıktı. Geçen yıl gö-
revinden aynlan bir başka Infineon yö-
neticisi Harald Ebbers hakkında da
yolsuzluk, vergi kaçırma, şirketin aley-
hine zenginleşme gibi suçlamalarla
soruşturma açıldı.
\\ I VMMS+ k \ M I * \ M \ ^ \K I \ \\1ISI
1. Kampanya. Turkıve de v.a$a>an ve 18 yaşını doidurmuş, lum Avea haııı sahıplerinc açıktır. AVEA
lletiiim Hızmetlen A Ş O'Avea"). Avea satı$ noktalan çalıjanlan \c bunlann bınncı derece akrabaJan
yanşmaya katılamazlar Katılıp odül kazandıkları takdırde ise bu haktan yararlanamazlar
- "AveaMMS+" adıtvdakı kampanyada 21-31 Temmuz tanhlerı arasmdaAveaMMS+servtsıyle, dığer
A\ea abonelerme >a da e maıl adreslenne en çok MMS gonderen 10 kışı hedıye kazanacakur
2. Kazananlann Belırlenmesı. Her av Avea sıstcmınde yer alan daıalar doğrultusunda servısı en çok
kullanmtş ilk 10 kışı belırlenecektır. Kazananlar behrlenırken. sadece utretlendınlmış MMS gondenmlerı
değerlendırilecektir
3. Kampanva. 21 07 2005 tanhınde başlayacak. 31 07 2005 tanhı ıtıbanyle sona erecektır.
4. Odul. Kampanva sonunda ı^bu >artnamede belırtılen şekıldc »ervısı en çok kulianan vc odüle hak
kazanan ilk 10 kışı belirlenır 21-31 Temmuz tanhleri arasında alınan kullanım rakamlarına gore 10 (on)
ki}i Fl Turkıye yarışı ıçın bılet kazanacaktır
5. Odul kazanan faturalı hat abonelerıne odüllen ancak abonenin abonelik sozleşmesinde beiırtılen
yukıımluluklennı tam olarak yenne gelumesı halınde venlır Odul kazanan faturalı hat abonesı. kampanya
süresını kapsayan tatura donemıne veAeya donemlenne aıt borcunu odedığı anda ödüle hak kazanır
Faturanın son ödeme gundnde odemesını yapmavan abonenin odul hakkı ıptal edılır. odül belırlenen ilk
sıradakı yedek aboneye devredılır
Eğer bir sonrakı abone de faturalı ise yukarıda belırtılen şartlar geçerlıdır Buna ek olarak Avea.
kampanya suresince faturalı abonelerden. fatura borcuna mahsuben on oderrve talep edebılır Kampanya
süresını kapsayan fatura donemı ve/veya donemlcnne aıt tatura. kazanan abonelenn belırlendığı ttinhde
basılmamış olduğu durumlarda Avea muşıenlerden ilgılı farurasından mahsup edilmek uzere on bdeme
talep edebılır Ön odeme talep edılmesı halınde. belırtilen sure içınde odemeMnı yapmayan abone, odul
hakkmı kaybeder
6. Odul kazanan faturasız hat sahıbı Av ea abonelcnne odülleri ancak Abonelik Sozleşmesı'nde belırtılen
tum hak ve yukumluluklerım tam olarak yenne geıırmesı ve hattın kotuye kullanımınm tespit edılmemesı
halınde venlır Bu şartlan yenne getırmedıgı tespit edildiğınde abonenin odul hakkı ıptal edilır ve odul
belırlenen ilk •»ıradâkı yedek aboneye devred\Ur
7.5 ve 6 maddelerde belırtılen jartlar bu madde hükümiennı yenne getırmemelen sebebıyle odul hakkı
ıptal edılen abone yenne odui dlmaya hak kazanan yedek aboneler ıçın de uyguianır
8. Kampanya sonucundaodul kazananlar 10AğuM£K>2005tanhı ıtıbanyle www.avea.com.trvveb sıtesinde
yayınlanacaktır
9. Kampanya kapsamında, AveaMMS+ ılc her MMS gondenmı 3 SMS ucreti (faturalı aboneler ıçın
KDV dahıl'oiV harıç 0 36 YTL / 360.000.-TL. faturası/ aboneler ıçın 6 kontor) ıle ucretlendırılır
10. Avea. Servıs'in kullanımı sırasmda oluşabılecck teknik aksaklıklardan dolayı sorumlu değıldır.
11. Kampanyaya katılanlar Avea'nın kampanya şartnamesinde tesıs ettığı kuralları şımdıden kabul ederler
12. Işbu şartname, "AveaMMS+ Kampanyası Içın Duzenlenmış Şdrtname" olup başka bır yarışma.
çekılış, promosyon, ıkramiye ya da kampanya ıçın kullamlamaz
13. Kampanya. Mılli Piyango [daresı'nce düzenlenen yan^ma. çekılış. ıkramiye ya da kampanyalar
kapsamı dışındadır
Telekom'un satışı başta îstanbul, Ankara ve Izmir olmak üzere tüm yurtta protesto edildi
^Vatan'ı satbrmayacagız
• Türkiye genelinde 57 bin
Türk Telekom çahşanı iş
bırakarak kurumun
özelleştirilmesini protesto
ederken pek çok ilde
kitlesel açıklamalar yapıldı.
Ekonomi Servisi - Özelleştırme
süreci de\am eden ancak Arap ser-
mayelı Oger Telekom'un aldığına
kesin gözüyle bakılan Türk Tele-
kom'un satışı dün çahşanlann iş bı-
rakma eylemiyle protesto edildi.
Başta îstanbul, Ankara ve Izmir ol-
mak üzere tüm ülkede yürüyüşler
ve toplantılar yapıldı. 57 bin çalışa-
nın iş buaktığı eylemler, PETKİM
ve TUPRAŞ çahşanlannın yanı sı-
ra pek çok işçi sendikası tarafından
da desteklendi.
Iş bırakma eylemi nedeniyle Me-
cidiyeköy'de toplanan yaklaşık 2
bin Telekom çahşanı, ellerindeki
pankart ve dövızlerle başta "Tde-
kom vatandır saülamaz" olmak
üzere çeşitli sloganlar eşliğinde Bü-
yükdere Caddesi Türk Telekom îs-
tanbul Bölge Müdürlüğü binası
önüne kadar yürüdü. Burada grup
adına basın açıklaması yapan Tür-
kiye Haber-Iş Sendikası Îstanbul 1
No'lu Şube Başkanı Levent Doku-
yucu, Telekom'un satışına karşı iş-
çi, memur ve halkla birlikte müca-
dele edeceklerini söyledi. Türk Te-
lekom'un özelleştirilmesini protes-
to etmek amacıyla Şanlıurfa, Yoz-
gat, Bartın ve Düzce'de işçiler sem-
bolik iş bırakma eylemi yaparken
Ankara, Izmır, Adana ve Van'da kit-
lesel yürüyüşler yapıldı. "Ankara
SendikaŞubeleriPkrtfonnu'' üyele-
ri de Türk Telekom'un özelleştiril-
mek istenmesıni protesto etti.
HALKURJN KARDESLfGI
HASER-SEN9NOLUSU8E
İESTIRMEYE
YıDarthr özeüeştirmeye karşı mücadele eden PETKtVİ ve TÜPR4Ş ça-
bşanlan, kunımlannın özelleştirilmesine karşı çıkan Türk Tdekom iş-
çUerine destek verdi Aliağa'daki PETKtVl ve TÛPRAŞ fabrikalannın
önünde toplanan işçiler, bir saat geç işbaşı yapü. Gece vanUyasındaki
işçiler de İznıir'deki ejleme katldl Ozeüeştirmeyi protesto ve Türk Te-
lekom işçilerine destek eyleminde konuşan Petrol-lş Aliağa Şube Baş-
kanı tbrahim Doğangül. Türk-lş'i özelleştinneye karşı yelerince karşı
çıkmamakla eieştirdi Doğangül, Telekom'un zaten satüdığı yönünde-
ki görüşlerin dikkate ahnmaması ve hukuksal mücadele verilmesi ge-
rektigini kaydetti. (Fotoğraflar: UGUR DEMİR ve ŞAHAP AVCI)
İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK ozfem.yuZak@cumhuriî«tcoıiLtr
"Marka kent" pcoje-
sini Türkiye'de ilk baş-
latan Gaziantep oldu.
Antep fıstıklı logosuyla bundan 2.5 yıl
önce kentin sanayicileri ve sivil toplum
kuruluşlannın birarayagelerekbaşlat-
tıklan girişim bugün meyvelerini ver-
meye başladı. 2002 yılı sonu itibanyla
138 olan yıllık marka tescil sayısı 2004
sonunda 1138'e yükseldı. Kentteki fir-
malann marka yatınmlan 100 milyon
dolara ulaştı. Gaziantep'in ardından ki-
mi başka iller de "marka kent" olmak
için kollan avadılar. Eskişehir ve Denız-
li ilk ağızda sıralayabileceğim, projeler
üreten kentler.
Neden kentlerimiz markalaşma gay-
reti içinde?
Ekonomik gerçekler şüphesiz ilk sı-
rada. Daha fazia yatınm çekmenin yol-
lanndan biri farklılık yaratmak, marka
olmak... Ancak sıralayabileceğimiz bir
konu daha var Kent bilincınin giderek
artması. Sanayıcisi, esnafı, yerel ve
mahaili yöneticisi, ilgili sivil toplum ku-
ruluşlan artık güçlerini birleştirme ve
işbirliğiyieyeni açılımlaryaratmanın ka-
çınılmaz olduğunu anlamaya başladı.
Son dönemde markalaşma arayış-
lan içine giren kentierden bin de Bolu.
îstanbul ve Ankara arasında "geçiş
şehri" olmanın daha ötesinde Bo-
lu'nun farklı değerleri olduğu ve bun-
lann ön plana geçirilmesı gerektiği sa-
vunuluyor. Bugüne kadar Bolu'yu Bo-
lu yapan tek bir ısim vardı: Ünlü hayır-
sever işadamı Izzet Baysal. Üniversi-
tesinden tutun ılköğretim okullanna,
yurtlara, hastane ve sağlık ocaklanna
kadar kentin gereksınimlerini karşıla-
yan Baykal, Bolulular için büyük bir
şans olmanın ötesinde kente damga-
sını vurmuşbirisimdi.
Şimdilerdeyse iki Bolu gönüllüsü
Bolu'dan Marka Kent Yaratmak
kentin markalaşrnası için kollan sıva-
mış durumda. Ikisi de Bolu kökenli de^
ğil. Biri Türkiye Giyım Sanayıcilen eski
başkanı kimliği ile tanıdığımız Umut
Oran. Birkaç aydan beri Bolu Sanayi
veTicaret Odası meclis başkanlığı gö-
revini yürütüyor. Kente faaliyet göste-
ren ve 500 kişiye ıstihdam sağlayan bir
tekstil fabrikası var. Bir diğer gönüllü
kentin valisi Ali Serindağ. Vali Sen'n-
dağ, Kırtdarelı'nden bır yıl önce atan-
mış Bolu'ya. Dinamik, atak, görevyap-
tığı kentin kalkınması için projeler üre-
ten, taraflan bir araya getirici özellikle-
re sahip bir vali, Serindağ. Son yıllar-
da tanıma fırsatı bulduğumuz Mardin
ve Aksaray illerinin valıleri gibi bu ma-
kamın giderek değışen çehresini yan-
srtıyor.
Hem Oran hem de Serindağ ile yak-
laşık iki hafta önce Bolu'da bir araya
geldik. "Markalaşma" projelerinı uzun
uzun anlattılar.. Oran, Bolu'nun turizm
potansiyelinin harekete geçirilmesi ge-
rektiğini savunuyor. Abant Gölü ve
Kartalkaya şüphesiz kentin en tanınan
tunzm alanı. Yedigöller ve Gölcük ise
hâlâ bakir. Bolu'da harekete geçirilme-
yi bekleyen bir diğer dinamik de termal
potansıyeli. Ağustos ayında Bolu'da
bir "turizm zirvesi" düzenlenerek be-
yin fırtınası yapılması planlanıyor.
_ Yerel turizmcilerin yanı sıra Vural
Öger, Cem Kınay gibi yurtdışında
önemli başanlara ımza ateln turizmcj-
ler, Şirince'yi marka yapan Sevan Ni-
şancıyan, Türkiye'nın birçok bölge-
sinde kent dokusunun korunması ko-
nusunda önemli çalışmalar yapan
Prof. Dr. Metin Sözen de davet edile-
cekler arasında.
Sohbet sırasmda
söz, kentlerin çirkin
mimarilerine geJiyor.
Bolu da ne yazık ki çirkin ve çarpık ya-
pılaşmadan nasibini almış bir kent. Ta-
bıi bu Türkiye'nin birçok kentinin soru-
nu olduğu için şu aşamada yapılabile-
cek fazla bir şey bulunmuyor.
Bolu'nun sanayi ve tanm potansi-
yeli de göz ardı edilmemesi gereken
unsurlar. Zaten kentin ekonomi göster-
geleri de bunu doğruluyor. Yılda 4 bin
ddann üzerindeki milli geliri ile Türki-
ye'nin en kalkınmış 4. ıli. Beyaz et üre-
timinin dörtte biri Bolu'dan elde edili-
yor.
Iflas ederek tüm Mudurnu ilçesini
derinden etkileyen Mudumu Tavukçu-
luk, yeni sahibi ılhan Çet'nkaya ile ye-
niden ayaklan üzerinde durmaya çalı-
şıyor. Beypiliç, Erpilıç kentin diğer
önemli kanatlı hayvan üreticilerinden.
6 yıl önce özelleştirme kapsamında
Sümerbank'aaitGentaşşırketini satın
alan Ahmet Kahraman fabrikayı Av-
rupa'nın en büyük suntalon ve lami-
nant fabrikasına dönüştürmüş. Arçe-
lik'in Fransa'da satın aldığı Ardem pi-
şirici ünitesi de burada kurulu. Kent
sanayiinden bahsederken Bolu Çi-
mento Fabrikası'nı da es geçmemek
lazım.
Vali Serindağ, projelerinden bırinin
bölgede organik tanmı özendirmek ol-
duğunu vurguluyor.
Bolu dünyaca ünlü aşçılar yetiştir-
mesiyle de tanınan bir kent. Ciddi bir
yemek kültürüne sahip. Buna bir de
yayla turizmini ekleyin. Sonuçta bizim
de gözlediğimız kadanyla Bolu'nun
"marka kent" olmak için haklı neden-
len var. Ehh, işin gönüllüleri de hazır.
Şimdi iş kaldı, var olan dinamikleri ha-
rekete geçirmeye...
FD3OT-16
Dizel Komatsu
TEf 0210 340 74 44-45
EKONOMİ POLTIIK
ERİNÇ YELDAN
Avrupa Birfgi ve Istlcrar ve
Büyüme SözteşmesTnin CMeceği
Journal of Policy Modeling dergisi Haziran 2005 ta-
rihli sayısını (Cilt 27), "Avro, Dolar ve Uluslararası Pa-
ra Sistemi" başlıklı bir özel dosyaya ayırmış. Fordham
Üniversitesi'nden Dominick Salvatore tarafından
derienen ve Kenneth Rogoff, Barry Eichengreen,
Martin Feldstein, Michael Mussa ve Ronald
McKinnon gibi uzman iktisatçıların görüşlerini pay-
laşan bu özel sayıdaki yazılann, uluslararası iktisat ve
Avrupa Birliği ekonomileri ile ilgilenen tüm sosyal bi-
limciierin ilgisini çekeceğıni düşünüyorum. Ben de bu
ve önümüzdeki haftakı yazılanmı bu konulara ayırmak
arzusundayım.
Avro, 1.17 ABD Dolan karşılığı değeri ile Ocak
1999'dayaratılmış veAvro'nun uluslararası piyasalar-
daki değerinin korunması ve AB ülkelerinde fıyat is-
tikrarının sağlanması görevleri ise doğrudan doğruya
Avrupa Merkez Bankası'na (AMB'ye) verilmiş idi. ön-
celeri sürekli değer yitiren Avro (Ekim 2002 değeri
0.80 Dolar), 2003 başından bu yana değerlenmeye
başladı ve 2004 Aralık ayında 1.30 Dolar değerine
ulaştı. Döviz kurundaki hızlı değertenme AMB'nin sı-
kı para politikaları ile birleşince, AB'de bir yandan ih-
racatı caydınrken bir yandan da ekonomik durgunlu-
ğun yaygınlaşmasına ve işsizliğin artmasına yol açtı.
Bu sonınlara ilaveten başta Fransa, Almanya ve Yu-
nanistan olmak üzere Avrupa Para Birtiği'ne bağlı 12
ülkeden beşınde bütçe açıkları yüzde 3 düzeyinin üs-
tüne çıktı. Bu durum karşısında AB'nin ekonomik ana-
yasası olarak kabul edilen Istikrar ve Büyüme Söz-
leşmesi'nin (İBS'nin) -Maasthcht kriterieri diye de anı-
lan- temel öğeleri sorgulanmaya başlandı.
• • •
Istikrar ve Büyüme Sözleşmesi'ndeki temel soru-
nun, "para politikalannın" AMB'nin direkt sorumlu-
luğu ve merkezi otoritesi altında uygulanırken "mali-
ye politikalannın" tek tek üye ülkelerin kendi bağım-
sız maliye otoriteleri tarafından sürdürülmesi olduğu
sıkça dile getırılmektedir. Avrupa Merkez Bankası'nın
merkezi otoritesince belirlenen sıkı para politikası he-
deflerinin, üye ülkelerin tekil maliye otoriteleri tarafın-
dan belirienen maliye politikaları ile zaman zaman ça-
tışma göstermesi son altı yılda sıklıkla karşılaşılan bir
durum olagelmiştir. Oysa, para ve maliye politikalan-
nın bütünlük göstermesi ve birbiriyle tutariı olması her
ekonomi için kaçınılmaz bir zorunluluktur. Nitekim,
Maastricht kriterieri AB ekonomilerinde söz konusu
tutartılığı sağlamak ve AMB tarafından merkezden
idare edilen para politikalan ile tek tek üye ülkelerin
maliye otoriteleri tarafından bağımsız olarak belirte-
nen maliye politikalan arasında eşgüdüm sağlamak
maksadıyla kurgulanmış idi. Buna göre, üye ülkeler-
de bütçe açığı her yıl yüzde 3'ü, borç stokunun milli
gelire oranı da yüzde 6O'ı geçemez idi.
Ancak İBS'nin altı senelik uygulama deneyimi, söz
konusu eşgüdümün idari karariar ve siyasi yaptınm-
lar ile sağlanamadığı yönündedir. Yaşamsal kamu hiz-
metlerini sürdürmekte zorlanan ve yüksek işsizlik ya-
şayan Avnjpa'da kamu maliyesinin böylesi bir baskı
altında tutulmasının iktisadi ve sosyal gerekçelerinin
anlamını hızla yitirmektedir.
Nitekim, İBS'nin Maastricht çerçevesinde kalınarak
sürdürülemeyeceği gerçeği Ekonomik Komisyon'un
Mart 2005 toplantısında da kabul görmüş gözükmek-
tedir. Komisyon, bu toplantıda Maastricht'in "gele-
neksel" göstergelerinin (yüzde 3 bütçe açığı ve yüz-
de 60 borç-oranı) sürdürülmesini karariaştırmış, an-
cak bu göstergelerin yorumlanmasına ilişkin yeni kıs-
taslar geliştirmiştir. Buna göre, her üye ülkenin uymak-
la yükümlü tutulduğu yüzde 3'lük bütçe açığı sının her
yıl için değil, beşer yıllık dilimler halinde uygulanacak-
tır. Dolayısıyla eğer bir üye ülke, herhangi bır yıl, milli
gelirine oran olarak yüzde 3'ten daha fazla bütçe açı-
ğı verir ise bu açığı düzeltmek için önünde beş yıllık
bir süre tanınacaktır. Ikinci olarak Komisyon bundan
böyle "maliye harcama" kalemlerini yeniden tanım-
lamakta ve üye ülkelerin "Avrupa Birliği'ni güçlendir-
mek ve Avrupa'da rekabeti arttırmak" üzere yaptık-
lan (sağlık, eğitim, sosyal altyapı gibi) harcamalannı,
bütçe açığında söz konusu yüzde 3 üst sınınna ait har-
camalar içinde değertendirmeyecektir. Dolayısıyla,
üye ülkelerde artık "birliği güçlendirmek" ve "reka-
beti genişletmek" üzerine yapılan tüm harcamalann
sınıriamalan fıili olarak kaldınlmış durumdadır.
Mart 20O5'te AB Para Birliği'ndeki üye ülkelere ta-
nınan bu mali özgüriüklerin "Maastricht kriterierinde
belirlenen Istikrar ve Büyüme Sözleşmesî'nin temel
iktisadi dayanaklarını yeniden tanımladığı açıktır. Bu
dönüşümün AB üyesi ülkelerin iktisadi siyasasını na-
sıl etkileyeceği konusu söz konusu ülkelerin kendi iç
sorunudur. Bizim açımızdan ise sorulması ve üzerine
düşünülmesi gereken soru şudur: "AB kurumsal ça-
pası altında koşullandınlmış bulunan Türi<iye maliye
otoritesinin, faiz dışı dengesinde milli gelire oran ola-
rakyüzde 6.5 düzeyinde fazla vermesi gerektiği hak-
kındaki rasgele hedef, ne zaman bir dogmatik inanç
olmaktan çıkartılacak ve Türk akademik kamuoyun-
da ne zaman tartışmaya açılacaktır?"
Avrupa Birliği ülkeleri kendi aralannda para ye ma-
liye politikası hedeflerini günün koşullanna göre es-
nek olarak tartışmaya açmış iken, Türkiye bürokrasi-
sinin söz konusu hedefleri bir fetiş haline getirerek
2007 (ve sonrasına) kendi kendini koşullandırması ne
derecede doğrudur?
Birada üçüncü dünya devi
• BOGOTA/LONDRA (AA) - Belçikalı Inbev ve
ABD'li Anheuser-Busch'ın ardından dünyanın
üçüncü büyük bira üreticisi SABMiller,
Kolombiyah rakıbı Bavaria'yı satın alacağını
açıkladı. Bavaria hisselerini devraknak için 4.8
milyar dolar ödeyeceğini bildiren Güney Afrika ve
Ingiltere ortaklığındaki SABMiller, üstleneceği
borç ve diğer azınlık hisseleri nedeniyle
birleşmenın malıyetinin yaklaşık 7.8 milyar dolar
olacağını duyurdu. SABMiller'de birleşmeyle
2010'dan itibaren yıllık 120 milyon dolar
tasarruf sağlanacak. Birleşme sonrası
yıllık üretim kapasitesi 17.5 milyar
litreye, satış hacmı de 12.5 milyar
dolara yükselecek. Brezilyalı Ambev,
geçen yıl dünya hderi Inbev tarafından
satın alınmıştı.