Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2005 CUMA
8 HABERLERlN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizlı
PB
PB
PB
PB
PB
PB
A
A
29
29
28
27
34
33
36
35
Sınop
Zonguldak B 26 Antalya
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
PB
Y
PB
PB
29
27
28
33
30
34
31
PB 28 Adana B 35
A 34 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkân
Van
B
A
A
A
A
A
A
31
42
42
39
41
34
30
Y 29
QAç,k Parçalı bolutlu
Yurdun kuzey ke-
sımlerı parçalı ve çok
bulutlu, Marmara, ıç
Ege'nın kuzey ke-
sımlerı, Iç Anado-
lu'nun kuzeybatısı.
Batı Karadenız'ın ıç
kesımlen ıle Kars ve
Zonguldak çevreleri
az bulutlu veaçıkge-
çecek. Hava sıcaklı-
ğı yurdun ıç kesımle-
rınde bıraz azalacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
PB
Y
Y
PB
PB
B
A
A
25
26
23
28
25
28
29
28
Münıh B 29 Zürıh
Beriın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
PB
PB
A
PB
Y
Y
B
Y
2fa
28
38
26
21
20
30
29
A 30 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
PB
A
Y
PB
B
Y
PB
A
27
38
15
34
30
31
29
35
A 38
Sıslı Bu utlu t ÇoK bulutlu •k Yağmurtu Kanı Sulu kar . Gok gurultülu
GUNCELcÜÎNEYT ABCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Nedir temel sorun? Irak'ın kuzeyinde, Kandil
dağlarında yerleşik, her türlü silaha sahip 5-6 bi-
ne yakın adamıyla PKK!
Dağdaki eşkıya ABD'nin Irak'ı işgalinden sonra
daha da palazlandı. Türkiye'nin dağdaki PKK'nin
temizlenmesiyle ilgili her başvurusunu Amerika,
"askeri imkânlannın kısıtlı olduğunu" öne sürerek
geri çevirdi.
ABD'nin tutumu açığa çıkınca dağdaki eşkıya,
"Amerika, bize askeri saidında bulunamaz" deme-
ye başladı.
Gerçek de buydu. ABD'nin Irak'taki Kürt siya-
seti PKK'yi bir çeşit himaye izlenimini veriyor ve...
... VVashington, uyguladığı siyasetteki sakatlığı
görmezden geliyor; hiç ama hiç utanmadan, sı-
kılmadan Türkiye'deki Amerikan karşıtlığına bir
anlam veremediğini söyleyebiliyor.
• • •
Yakın geçmişten gelerek günümüzde noktala-
nan durumun özeti bu ve artık açıkça yazılıyor söy-
leniyor; Türk hükümeti ABD karşısında acz içinde.
ABD'ye asker sıvıl kımi çözüm önerılerine yanıt ala-
madıgı gıbı, Kuzey Irak'ta yerleşik PKK'ye askeri bir
harekât yapmak olanağından da yoksun!
Irak'ta sözüm ona bir seçimle sivil yönetim iş
başına gelmeden önce Amerika, Kandil dağları-
na doğrudan saldırmayı reddediyordu; şimdiler-
de ise el altından egemen olduğu Bağdat hükü-
metiyle aynı oyunu oynuyor.
Hükümet, her gün şehit haberleriyle sarsılan ka-
muoyunu, (tabii söyleyeceği bir şeyler de yok ya)
yatıştıracak açıklamalardan sürekli uzak durdu.
önceki geceye kadar. Bir TV'de azgınlaşan PKK
ile ilgili haberlere ve anamuhalefet lideri Deniz
Baykal'ın, "...ilkkez bu hükümet dönemindedir ki
teröre karşı Türkiye sınır ötesinde tedbiraima im-
kânından yoksundur... Ama terör oradan Türki-
ye'yeyönelik saldınlarını sürdürüyor... Bir hükümet
için cenaze namazlannda bulunmakyetmez..." di-
yen sert çıkışına yanıt vermek durumunda kaldı.
• • •
Ama ne yanıt, ne yanıt! önceki gün gece yarı-
sına doğru "yeri geldiğinde" sınır ötesi askeri ha-
rekâtın "ihtiyaç duyulduğunda, şartlar gerektirdi-
ğinde" yapılabileceğini söyledi ve:
"Durvp dururken olmaz, gerektiğınde tabii... Bir
şeylerolduğu zaman herhalde Türkiye üzerine dü-
şenimuhakkakyapacak. Temenni ederiz ki öyle bir
şart oluşmasın" dedi.
Bu açıklamaları TC Başbakanı yapıyor. Üç yıl-
dırdevletin bütün olanaklarına, gizli açık bütün bil-
gilerine sahip, PKK'nin dağdan içimize sızıp sal-
dırılar düzenlediğini bilen bir Başbakan bu; ma-
sal okurgibi konuşuyor. ihtiyaç duyulduğunda...
gerektiğinde... durup durduk yerde olmayacağı-
nı, koşullar oluştuğu zaman sınır ötesı askeri ha-
rekât yapılabileceğini söyleyen bir Başbakan!
Bu mantıktaki Başbakan'a göre, demek ki, bu-
güne kadar olan biten terör olayları bir askeri ha-
rekât için "yeterfi değil, sınır ötesi harekâtı gerek-
tirmiyor da"... (Daha nelerse bilemediğimiz ko-
şullar) "bir şeyler olmasını" beklemek gerekiyor...
Bu Başbakan, birde "temenn/de"bulunuyor, "öy-
le bir şart oluşmasın" diyor.
Evet bu Başbakan sanki bizden biri değil. PKK
sorununu çözebilmek için giderek daha fazla zo-
runlu duruma gelen sınır ötesi harekâtı bir yaban-
cı devlet adamı gibi yorumluyor, böylesi sonuç-
lara varıyor.
Ne söylersen söyle, yaz; adam kendini yıldız-
larda görüyor. Yeryüzüne inip ayaklarını yere ba-
sacak gibi de değil.
TAHSILATTAKİ PAYIYÜZDE 24
Türkiye
MFye çalışıyor
ANKARA (ANKA) - MF'yle anlaşma yürüten
44 ülke arasında en borçlu ülke konumuna gelen
Türkiye, bu yılın ilk yansı ıtıbanyla IMF'nin
yaptığı borç tahsilatının tek başına yüzde 24'ünü
gerçekleştirdi. IMF'nin temmuz ayı Mali Işler
Raporu'na göre, Brezilya'nın stand-by anlaşması
sona erdikten sonra yeni anlaşma yapmamasıyla
Türkiye halen IMF'yle anlaşma yürüten en borç-
lu ülke konumuna geldı. IMF'nin Türkiye'den
olan alacağı, stand-by anlaşması yürüten 12 ülke-
nin toplam 22 mılyar 865 mılyon SDR olan bor-
cun yüzde 53.33'ünü oluşturuyor. Stand-by anlaş-
ması yürüten 12 ülkeye genişletilmiş anlaşmalar
ve yoksulluğun azaltılması, büyümenin kolaylaş-
tınlması çerçevesindeki mali anlaşmalan yürüten
44 ülke dahil edildiğinde toplam 27 milyar 383
milyon SDR'lik borcun yüzde 44.5'inin Türki-
ye'ye ait olduğu belırlendi. IMF, yılın ilk 6 ayında
stand-by anlaşması kapsamında 9.2 milyar dolar-
lık borç tahsilatı gerçekleştirdi. Bu tahsilatın yüz-
de 24'ü tek başma Türkiye'den sağlandı.
En fazla kaynak kullanacak ülke
Rapora göre, bu yılm ilk 6 ayında IMF'nin kul-
landırdığı 900 milyon SDR'lik kaynağın da 555
milyon 170 bin SDR ile yüzde 61.7'sini Türkiye
kullandı. Stand-by kapsamında olan ülkeler ara-
sında da yeni anlaşma yapması nedeniyle Türki-
ye, 6 milyar 107 milyon dolarla gelecek dönemde
en fazla kaynak kullanacak ülke olarak yer alıyor.
TSKB'ye Euromoney'den ödül
• İSTANBUL (AA) - Türkiye Sınai Kalkınma
Bankası'na (TSKB), Euromoney tarafından "En
lyi Şirket Devralma ve Bu"leşme Damşmanlığı"
ödülü verildı. TSKB'den yapılan açıklamada,
2004'te Euromoney'den "En lyi Lokal Iş Ortağı"
ödülü alan bankamn, yurtdışı kuruluşlann Türki-
ye'de ış ortağı olma özellığini 2005 'te de devam
ettu-diği belirtıldi. Açıklamada, TSKBnin 1997,
1998 ve 1999'da da "En Iyı Aracı Kurum" ödü-
lüne değer görüldüğü anımsatıldı.
AKP'den sınır baskısı
B Baştarafı 1. Sayfada
AKP'nin, ANAP'ı kendisine ra-
kip olarak görmesinin yattığını
belirterek karann bugün Istanbul
BüyükşehirBelediye (tBB) Mec-
lisi'nde verilecegini söyledi.
Istanbul'un başta su havzalan
olmak üzere "rant getiren ve iş-
tah kabartan" bölgelerini ken-
di partisinden belediyelere bağ-
lamak ısteyen AKR şimdi de gö-
zünü Bahçeşehir'dekı sanayi
bölgelerine dikti. AKP'li Esen-
yurt Beledıyesi, Bahçeşehir sı-
nırlannda bulunanArdıçlı Evler,
Boğazköy, Ispartakule, Hoşdere
ve Sanayi bölgelenni kendi ilçe-
sine dahil etmek ıstiyor. Ancak
beledıyenin bu isteği, tBB Hari-
ta Komisyonu'nca uygun bulun-
mayarak IBB Meclisi'ne sunul-
du. Son karan bugün Meclis'in
vermesi bekleniyor.
'ANAP'tan çekiniyorlar'
Konuya ılişkın sorulanmızı
yamtlayan Kemal Aydın, IBB
Başkanı Kadir Topbaş ve AKP
Istanbul II Başkanı Mehmet
Müezzinoğlu ile görüştüklennı
AKP'li Esenyurt Belediyesi, Ardıçb Evler (üstte), Boğazköy, Isparta-
kule, Hoşdere ve Sanayi bölgelerini kendi ilçesine dahil etmek istiyor.
anımsatarak onlann da bu duru-
ma karşı çıktıklannı söyledi. Bu
girişimlerin temelinde ANAP'ın
potansiyel gücünün olduğunu
belirten Aydın, "Kendilerine
rakip olabilecek hiçbir oluşu-
ma tahammül edemiyorlar. Bu
sınır değişiklikleri isteği daha
önce farklı belde ve ilçelerde
de meydana geldi. Baskıya da-
yanamayarak AKP'ye geçen-
ler oldu" dedi. Aydın, Esenyurt
Beledıyesi'nın, zaten kendısıne
bağlı olan Esenkent'ı de tekrar
istediğini, belediyenin bunun
farkında bile olmadığını vurgu-
layarak "Söz konusu bölgeler
arasında bir de mezarlık var.
Ölülerimizi bile rahat bırak-
mıyorlar" ifadesini kullandı.
Halk istemiyor
Yerel haberler yapan
"www.memJekethaber.com"
adlı internet sitesinin yaptığı an-
ket de Bahçeşehir halkının sınır
değişikliğine karşı çıktığını orta-
ya koydu. 733 kişinin katıldığı
ankete göre, yurttaşlann yüzde
99.32'si Esenyurt Belediyesi'ne
bağlanmak istemiyor.
Yatırımcüar kaygüı...
Bahçeşehir'den Esenyurt'a
bağlanmak istenen bölgede,
Mercedes-Benz Türk AŞ'nin de
otobüs fabrikası ve pazarlama te-
sislen yer alıyor. Mercedes yet-
kilileri, Devlet Bakanı Ali Baba-
can, Içişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu ve Topbaş'a yazı göndere-
rek endişelenni dile getirdiler.
Yazıda özetle "Gerek otobüs te-
sislerimizde gerçekleştirdiği-
miz yeni fabrika yatınmlanmız
ile ilgili işlemlerin sürdüğü, ge-
rekse pazarlama tesislerimizin
bulunduğu arsamızda yeni şir-
ket merkezimizin inşaatmın
hazırlıklannın başlatıldığı bir
dönemde yapılacak böyle bir
değişikliğin çalışmalarımızı
olumsuz etkileyeceği endişesi-
ni taşımaktayız" denıldı.
Birinciye zorla dershane tişörtü• Baştarafı 1. Sayfada
retim Okulu'ndan Onur Karyağ-
maz, 828.719 puanla birinci ol-
du. Samsun Bafra Cumhuriyet ll-
köğretim Okulu'ndan tbrahim
Tiken 824.294 puanla ıkinci, Is-
tanbul Küçükçekmece Inönü ll-
köğretim Okulu'ndan Merve
Özdemir de 822.511 puanla
üçüncü oldu. Suıavda ilk beşe gi-
ren öğrencilerin tamamı, Ameri-
kan Robert Lisesi'nde öğrenim
görmeye hak kazandı. Özel
Okullar Smav Yürütme Kurulu
Başkanı YusufTavukçuoğlu, sı-
nava başvurularda geçen yıla gö-
re yüzde 48.74 oranında artış ol-
duğunu söyledi. Devlet okulla-
nndan Özel Okullar Sınavı'na
başvuruda bulunan öğrenci sayı-
sında yüzde 40 artış olduğunu
anlatan Tavukçuoğlu, sınava gı-
ren 32 bin öğrenciden 3 bin
556'suun okulların asil listesinde
Sevincini yakınlarıyla birlikte kutlayan Onur Karyağmaz'a, Fethul-
lah Gülen'e yakın işadamlarının kurduğu iddia edilen Yeşilırmak
Dershanesi yönericileri tarafından zorla dershane tişörtü giydirildi.
yer aldığını kaydetti. Tavukçuoğ-
lu, sınav sonucu 50 öğrencinin
baraj puamnın altında kaldığım
ifade etti. Tavukçuoğlu, sınav so-
nuçlannuı "www.meb.gov.tr"
adresinde yayımlandığını, sonuç
belgelerinin de bugün öğrencile-
rin adreslerine gönderileceğini
dile getirdi. Sınavda sosyal bilgı-
lerden bir sorunun iptal edıldığı-
nı anımsatan Tavukçuoğlu, öğ-
rencilerin başan oranının Türk-
çede yüzde 65, matematikte yüz-
de 42, Fen bilgısinde yüzde 57,
sosyal bilgilerde yüzde 62 oldu-
ğunu kaydetti. Özel okullar ka-
Öğretmenllk programları için meslek llselerine yeni düzenleme
'Dengesizligi düzelttik'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÖSYM
Başkanı Ünal Yanmağan. "meslek lisesi me-
zunlanmn öğrermenlik programlanna yönelik
tercihlerinde katsayılarının 0.24 "ten 0.08'e dü-
şürûlmesinin", öğrencilerin üniversitelerin öğ-
retmenlik programlanna girişte yaşadıklan "den-
gesizliği" kaldırmak için yapıldığını bıldirdi.
Yanmağan, meslek liselilerin, yükseköğrenim-
de kendi alanlannda tercih edecekleri bölümler
için katsayı değişikliğı karannm YÖK'ün Istan-
bul'da yaptığı genel Kurul toplantısuıda alındı-
ğını kaydetti. "Yükseköğretim kurumlarının
öğretmenlik programlanna öğretmen lisesi
mezunlarından başka kimse giremiyor nere-
deyse" diyen Yanmağan şöyle konuştu: "Mes-
lek lisesi öğrencileri öğretmenlik tercihi yap-
tıklarında. 0.8 katsayısımn üzerine bir de 0.24
katsayısından yararlamyorlardı. Değişikliğı,
öğretmen liseleriyle normal liseler arasında-
ki aşın dengesizliği dengelemek için yaptık."
Değişikliğin tüm meslek liselennı ılgılendir-
diğıni ancak, teknik meslek liselennde okuyan
öğrencileri çok az etkilediğinı belirten ÖSYM
Başkanı ÜnalYanmağan, "Avantajlannı tama-
men kaybetmeleri gibi bir durum söz konusu
değil. Zaten biz onlara 0.8 katsayısına artı ola-
rak 0.24 veriyorduk. Bu artı puanı düşürdük"
diye konuştu.
yıtlann 1 -3 Ağustos tarihleri ara-
sında, yedek liste ön kayıtlannın
4-5 Ağustos 2005 tarihlerinde
gerçekleştirileceği açıklandı.
Sınavda Türkiye üçüncüsü
olan Merve Özdemir, tercihini
Anadolu Lisesi'nden yana kulla-
nacağını belirtti. Merve Özde-
mir'in babası Arif Özdemir,
"Ben matbaa işçisiyim. Kızı-
mın bursla da olsa Robert Ko-
leji'nde okumasını istemiyo-
rum. Çünkü yaşam standart-
lanmız çok farklı" dedi.
'Okulun adını söyleme'
Sınavda birinci olan Özel tnal
Ertekin Ilkögretim Okulu öğren-
cisi Karyağmaz'a, Gülen'e ya-
kın işadamlannın kurduğu iddia
edilen Yeşilırmak Dershanesi ta-
rafından gazetecilerin önünde
zorla dershane tişörtü giydirildi.
Yeşilırmak Dershanesi 'nin
"Türkiye Birincisi bizim ders-
hanemizden çıktı" çağnsı üze-
nne dershane merkezine giden
gazeteciler, Karyağmaz ıle ders-
hane yönetıcilerinin "tişörtle fo-
toğraf çektirme tartışması"na
tanık oldular. Öğrenciye dersha-
ne tişörtünü zorla giydirmek is-
teyen yöneticilerin, mezun oldu-
ğu okulunun adını söylememele-
rini istemesine Karyağmaz,
"Okuluma ajıp olur" diyerek
reddetti. Karyağmaz'ın, birinci
olmasmın beklendiği, dershane-
nin okulundan önce davranarak
Onur'u dershaneye babasıyla
birlikte getirdiği de öğrenildi.
Özel Inal Ertekin Ilköğretim
Okulu Müdürü Sevgi Parpudar
"Onur planlı hareket ederek
başanya ulaştı" diye konuştu.
Parpudar, Onur'un, Robert Kole-
ji tercih edebileceğini de söyledi.
'TEKNOLOJİ YOK, PÎSLÖC ÎÇlNDE, UTANDIM'
Erdoğan Erdemir 7
yerden yere vurdu
ERDEMÎR ÎÇÎN ULUSAL OLUŞUM
Ereğli OGSden ön
yeterlilikbaşvurusu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Tayyip
Erdoğan, sanayicilere yaptı-
ğı değerlendirmede, özelleş-
tirme sürecindeki Ereğli De-
mir Çelik tşletmesi'ni (Erde-
mir) yerden yere vurdu.
Erdoğan dün Ankara Sana-
yi Odası'mn 3.5 saat süren
meslek komiteleri toplantısı-
na katüdı. Bazı sanayiciler Er-
demir'in özelleştirme süre-
ciyle ilgili bilgi istedi. Erdo-
ğan, devletin bazı stratejik ko-
nular dışında sanayiden çekil-
meyı sürdüreceğini belirterek
"Erdemir veya lskenderun
Demir Çelik'in dünya piya-
salannda asla belirleyicili-
ğinin olmadığı" ıddıasında
bulundu. Erdoğan, "Erdemir
teknolojisini yenileme yö-
nünden bile güçsüz konum-
dadır. Eğer şimdi kâr edi-
yorsa dünya piyasalarında-
ki olumlu gelişmelerin yan-
sımasıdır. Geçen yıl Erde-
mir'e gittim. Bir Türk ola-
rak utandım! Niye? Zerre
kadar teknolojiyi takip et-
memiş, bitmiş, tükenmiş.
Kendi camlarını bile taka-
mayacak noktada. Pislik
içinde, rezillik. Burası para
kazamr mı? Ne kadar siya-
si varsa ahbabını, yaranım
dolduruyor. Ülke batıyor-
muş bunları düşünen yok.
Burayı ister yerli alsm ister
yabancı alsın, rekabete açık
bir hale gerirmesi lazım. Ge-
rekirse geceleri uykulan ka-
çacak. bunu yapacaktır. A-
ma devlet memurunun öyle
uykusu falan kaçtığı yok
ha!" diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Aralannda Kibar
Holding, Auer, Borusan,
Çemtaş, Fiba Holding, Içdaş,
KARDEMlR ve MNG Hol-
ding'in bulunduğu "Ereğli
Ortak Girişim Grubu",
Ereğli Demir Çelik Fabrikala-
n'nın (Erdemir) özelleştiril-
mesi için dün Özelleştirme
îdaresi'ne (ÖİB) ön yeterlilik
başvurusunda bulundu.
Yapılan açıklamada, Erde-
mir özelleştirmesinin yassı
demir-çelik ürünlerini yoğun
olarak kullanan sektör men-
suplannı etkileyeceği belirti-
lerek Ereğli OGG'nin Erde-
mir ürünlerini girdi olarak
kullanan sektör mensuplann-
ca oluşturulduğu kaydedildi.
Açıklamada, sektör mensup-
lannın, yerel kaynaktan ham-
madde temin imkânının deva-
mının önem taşıdığı vurgu-
landı. Ereğli OGG, grup tem-
silcisi olan Kibar Holding,
Turkon AŞ ve Tosyalı Hol-
ding ile birlikte şu firmalar-
danoluşuyor: "Atakaş-Şahin
AŞ, Auer AŞ, Bayraktarlar
Holding, Borusan AŞ, Çebi-
taşAŞ, ÇemtaşAŞ, DUer AŞ,
Emek Boru AŞ, Fiba Hol-
ding, îçdaş AŞ, KARDE-
MİR, Kroman ÇeükAŞ, Ko-
çoğlu AŞ, Metal Sac AŞ, M-
NG Holding, Murat Deniz-
cilik, Tezcan Galvaniz AŞ,
Uğur Şirketler Grubu, Yar-
dımcı DenizcUikAŞ veYıldı-
run Şirketler Grubu." Açık-
lamada, "OGG'de baskın
firma olmayacagı" belirtile-
rek OGG'ye yeni katılnnlann
olacağı kaydedildi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ruşuna geçelim.
Terör olgusu ne yazık ki tüm dünyanın günde-
mine, günlük yaşamına, devlet yönetimine girdi.
Görünür gelecek bu kaygıyla örülecek...
Gidiş, devletlerin terörle mücadelede öncelikle
şu soruya yanıt arayacağını gösteriyor:
Ben kendimi nasıl korurum?
Fransa'nın Avrupa ülkeleri arasındaki serbest
dolaşımı öngören Schengen Anlaşması'nın sınır-
larla ilgili bölümünü askıya aldığını açıklaması, bu-
nun tipik bir örneği. Fransa, ülkesini korumak için
böyle bir hakka sahip midir? Evet. Peki öteki AB
ülkelerinin terör sorunu yok mu? Var. AB bir ku-
rallar bütünü olduğuna göre ortak önlem günde-
me gelemez miydi? Fransa'nın bu soruya yanıtı
şöyle:
- Ben önlemimi alıyorum, gerisine siz bakın!
Kaygı verici bir bencillik.
• • •
Ingiltere, çok sıkı güvenlik ve istihbarat önlem-
lerine karşın nasıl böyle bir saldırıyla karşı karşı-
ya kaldığım çözmeye çalışırken yeni önlemler üret-
me arayışında. Bunlardan biri şu:
Başta Pakıstan kökenliler olmak üzere ülkesin-
deki Müslümanların kendi içlerindeki radikalleri
açığa çıkarması, onları arasında barındırmaması,
bu konuda Ingiltere yönetimiyle işbirliği yapma-
sı... Yoksa iyi olmayacak!
Bu da kaygı verici bir arayış! Yani bizler ve on-
lar diye ikiye ayırıp, onlann arasından çıkabilecek
teröristlerin sorumluluğunu da onlara yüklemek!
Yeri geldikçe vurguluyoruz:
Dünya teröristle mi mücadele edecek, terorizm-
le mi?
Ingiltere'nin bu ve benzeri çabaları bize birinci
şıkkın önde olduğunu gösteriyor!
Eğer terorizmle mücadele edecek olsalardı, ön-
celikle teröristlerin çıktığı kaynakları dışlamak ye-
rine, anlamak için çaba harcarlardı.
Kaygı verici bir ayrımcılık.
• • •
Küresel terörle mücadeleyi görev edinen, terö-
rü bitirip demokrasi getirmek için dünyanın dört
bucağına asker gönderen ABD, Türkiye'deki te-
rör olaylarıyla ilgili şu açılımı getirdi:
- Türkiye'nin kendi sınırlan içinde terörle müca-
dele için operasyon yapma hakkı vardır!
Yani ABD, Türkiye'nin kendi güvenliğini sağla-
ması için sürdürdüğü çabaya "izin veriyor"\
Ancak devamı şöyle:
- Tabii, olağanüstü bir insan hakkı ihlali yapma-
mak şartıyla!
Bu değerlendirme bize aylar önce terör örgütü
yöneticileriyle ABD'li yetkililer arasındaki bir gö-
rüşmenin unsurlarını anımsattı. ABD, terör örgü-
tüne şu öneriyi getiriyordu:
- Türkiye'ye dönün, sizin bulunduğunuz yerler-
de operasyon yapılmasına izin vermeyeceğiz! Gü-
venli bölgeleriniz olacak!
Bütün bu kaygı verici gelişmelerden daha va-
him olan şu:
Hükümetimiz olup bitenlerin ya farkında değil ya
da gereğini yapacak istence sahip değil!
ankcum(g cumhuriyet.com.tr
Tarikat, Ticaret
ve Siyaset AŞ
• Baştarafı 2. Sayfada
"Günümüzün tari-
katlan"nı. tslamın bu te-
mel ve genel tanımı açı-
sından ırdelersek. karşı-
laşacağımız tabloyu, de-
ğil Islamı, ınsanı bile say-
mak zordur. Günümüzün
tarikatlan deyimini özel-
likle seçtik. Çünkü tari-
katlann, o aradan Nakşi
akımın çıkış noktası
•'mükemmel insan, ör-
nek Müslüman"dır.
Gazneliler döneminde
manevi iklimi oluşan, Ba-
haeddin Naksibent'le
mayalanan ve Hoca Yu-
suf Hamedani ile 12.
asırda sistemleşen Nakşi-
lik, zikir (Yaratan'ı sürek-
li anma) temelüıe daya-
nır, özel öğreti ve ruhsal
disiplin içinde maddeyi
manada arayan yüksek
bir ahlak hedeflenir. Zikir
yaparkenAllah sevgisi dı-
şında hiçbir şeyin sızma-
ması için gönül kapısı
masivaya (maddı varhk-
lara) karşı kilıtlenir. Nak-
şüik gibi büyük bir tarika-
tın itikadi, ameli ve felse-
fi analizlerinin bu sütun-
lara sıgması mümkün
olamayacağı için biz, sa-
dece özünü vurgulamak-
la yetindik ama, yazımı-
zın başında temel kabul-
lerinı ortaya koyduğumuz
Islam anlayışı ve çerçeve-
si elbette tarikatlan da
bağlar. Çünkü, tankatlar
din değil, dinin yorumu,
türevi ve bir başka versi-
yonudur. Müslümanlan
ahlaken olgunlaştırarak
helal ve haram bilıncinı
geliştirmek, manen yü-
celtmek. sevgiyı kökleş-
tırmek, huzuru temellen-
dırmek ve gönüllen dün-
yalıklardan anndırmak
gibi sosyal, toplumsal ve
ahlakı referanslarla yola
çıkan tarikatlann günü-
müzde geldığı noktaya
bakalım. Helal ve haram
olduğuna bakmaksızm
holdingler yoluyla ve de-
ğişik yöntemlerle devleti
ve Islamı da kullanarak
toplumu ve özellikle de
zavallı gurbetçileri haya-
sızca soydular (Yetmişli
yıllann ortalannda Al-
manya'daki cami ve mes-
citlerde dindarama saf iş-
çilerimize cennet pazar-
lama yoluyla yapılan soy-
gunlara, eyalet müftüsü
statüsünde din görevlisi
olarak karşı çıkışımızın
bedelini Nurcu bir bakan
tarafından görevden alı-
nıp. Artvin merkez vaiz-
liğine sürülmekle öde-
dik). Süper lüks bir ya-
şam tarzı seçerek Islamın
yasakladığı savurganlık
ve gösterişin tutsağı oldu-
lar. Sonuç olarak, tarikat-
lann tarihsel köklerinden
koparak ticarileştiği ve si-
yasallaştığı açıktır. Cum-
huriyerin ilanından sek-
sen yıl sonra ulaştıklan
güç ürkütücüdür. Sadece
laık devletin değil, gerçek
tslamın da bu yozlaşmış
ve içı boşalmış akımdan
titızlikle korunması zo-
runludur. Anadolu Isla-
mı, Kuran mesajlanyla
bir paralellik ve bütünlük
içinde an ve duradur,
Cumhuriyet prensipleriy-
le de uyumludur. Bu sos-
yal ve kutsal kurumun
bagnazlığın ve dar kafalı-
hğın pençesine düşmesı,
tam bir ulusal felaket olur.