19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-15 TEMMUZ 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA ElleşmeKaya Çetin: "Deniz Baykal iki hafta önce bizi, memleketin kaderine el koymaya çağırmıştı. Ayakkabılanmı giydim bekliyorum. Miting mi yapacağız, yürtiyecek miyiz; önümüze düşsün de gidelim!" 17 Etettronîk posta: dentzsom©cumhuriyetcom.tr www.demzsom.com Tel: 0.212J512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9? - Başbakan, muhalefeti balçığa benzetmiş... "Ampul balçıkla sıvanmaz!" J3 Istanbulspor'un 5 adını değiştirelim: S Islambolsporl Yenimahalle Ankara Yenimahalle'de AKP'Iİ Belediye Başkanı, sabahlan personel giriş kapısında oturup, bayan memurlann etek boylan ile bluz kollannı kontrol ediyor olabilir mi? Mutabakat M. Agah Çelikel: "Türban konusunda 'toplumsal mutabakat var, kurumsal mutabakat yok' diyen A Başbakan, hangi Wt kurumlardan söz W ediyor? Toplumsal - mutabakattan kastedilen, değişik tarikatlann mutabakatı mıdır?" VAN'IN Gevaş ilçesinde 450 koyunun intihar etmesine Kamil Acar'ın yoaımu: "Koyunlar sakin, uysal ve evcil ve de sahipleri vardır. Sahipleri koyunların yönetimi için bir çoban tayin eder. Çobanlar bu işin karşılığında koyun sahiplerinden ve koyunlardan nemalanır. Çobanlar koyuniarı kendisine sadık çoban köpekleriyle yönetir. Çobanlara hizmette kusur etmeyen çoban köpekleri sahiplerince önlerine atılan kemik parçalarıyla beslenir ve odüllendirilir. Çoban ve köpeklerin idaresi altına giren koyunlar, çoban ve köpeklertarafından, nasıl yönetilirse yönetilsin, boyun eğerler. Sürü olup nerede ne zaman otlatılmak istenirse orada otlarlar, nasıl bir ağıla sokulmak istenirse o ağıla girerler, kışın önüne ne konursa onunla yetinirier, yalağa götürülürse yalaktan, dereye götürülürse dereden su içerler. Yılda bir koç ya görürler ya görmezler. Çoban ve köpekleri, sürüden aynlanı kurdun kapacağını bilirler Koyunlarve bu nedenle sürüden aynlmaya çalışan koyuniarı sürüye katmak için korkuturtar, bazen de döverler. Bu yüzden koyunlardan ölenler ve sakat kalanlar da olur. Koyun sürülerinin bırbirleriyle kanşıp temasa geçmeleri korkusu nedeniyle, bir koyun sürüsünün başka bir koyun sürüsüyle karşılaşması yakınından dahi geçmesi çobanlarca önlenir. Buna rağmen çobanlar uzaktan başka bir sürüden gelen koyun melemelerine, kendi sürüsündeki koyunlann meleyerek karşılık vermesini köpeklerini havlatsalar dahi önleyemezler. Meleme koyunlann konuşma dilidir. Koyunlar çok meleyerek ne sahibini ne de yönetimini üstlenen çobanları ve köpekleri rahatsız eder. Çobanla koyun arasındaki duygu köprüsünü çobanın kavalından çıkan nağmeler sağlar. Durum böyleyken 450 koyunun intihan karşısında ınsan şaşırıyor ve koyunlann intihannın altında yatan nedenleri saptamaya çalışıyor. Benim ulaştığım sonuca göre koyunlann intihar etmesinin nedeni; koyunlardan aşın kazanç sağlamak isteyen sürü sahibinin sürünün yönetimini içinde koyun sevgisi olmayan, beceriksiz, cahil, acemi bir çobana ve çoban köpeklerine teslim etmesi olabilir. Sürünün yönetimini üstlenen çoban muhtemelen koyunlan; çok süt, et, yün vermeleri için gece gündüz demeden otlattı, pis yalaklardan suladı, günde iki üç defa sağıp süt aldı, daha çok yün alabilmek için yünlerini derinden kırktı, kırkarken derilerini kesip canlarını yaktı ve üstüne tuz bastı, veteriner yüzü göstermedi, etlerini yol kenarlannda sallandınp sattı, diğer sürülerle meleşen koyunlann dillerini kesti, koça hasret bıraktı. Muhtemelen çoban kaval da çalamıyordu." SESSÎZSEDASIZ(l) Batı'nın uygarlık dışı görüntüsü UYGAR denilen "Batı"nın günümüzdeki görüntüsünü şöyle tanımlıyor Haşim Can Sözer. "Sömürgeleri, satın alınmış darbeciler ve diktatörlerie kontrol altında tutmak güçleşmiş, sözde sivil toplum kuruluşlan, tarikatlar, aşiretlerie gerçekleştirilen kadife, mor, eflatun; şiir gibi, kadife gibi uyumlu postmodern darbelerin kann doyurmadığı anlaşılmış, sömürgeci, asalak Batılının refahı tehlikeye girmiştir. Avrupa gerçek anlamda bir güç olarak ne zaman ortaya çıkmıştır? Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra. Bu savaşın nasıl olduğunu anlatmaya gerek yok. Bugün Kürt, Eımeni, Kıbns, Ege, Alevi, türban sorunlannı çağdaşlaşma ve özgürieşme çabalan olarak görenler, Birinci ve Ikinci Dünya Savaşlannı bir kez daha okusalar ve birbirierine sıkıca sanlsalar iyj olur. Çünkü Batı'nın değişmez kuralıdır: Işine yaradığı sürece kullan, işin bittiği zaman yüzüstü bırak, hatta yaptıklanndan dolayı suçla; vicdanını ve ellerini temizle. Türkiye'de eskiden kullanılmışlann şimdiki haline bakan, durumu daha iyi anlar." Yüksek Yerilim Hattı erdincutku ><• yahoo.com Sonunda diyete başladı; artık tatlı rüya bile görmüyoıi 'Türkiye Avrupa'dan Ehşarı!' MERİÇ V^ELİDEDEOĞLU Bundan tam 85 yıl önce 16 Temmuz 1920'de, Avrupa'nın Almanya ve Avusturya dışın- daki belli başlı ülkeleri onlara katılan Japonya ile biriikte Bal- kanlar'ın bir kasabası olan S- pa'da toplanmışlardı. Toplantının konusu 1. Dünya Savaşı'nda bağlantılı olduğu ülkelerle birlikte yenilen Türki- ye'ye, hazırladıklan barış ant- laşmasını tümüyle eksiksiz ka- bul ettirmek. Baskı yapmak için kullandık- ları dayanaklardan biri, daha doğrusu önde geleni sözde Er- meni soykınmı, ötekisi de "Tûrkleri Avrupa'dan çıkar- mak" tehdidiydi. Sekiz yüz bin Ermeniyi -gü- nümüzde bu sayı kimi yurttaş- larımızın gayretiyle bir buçuk milyona çıkarılmıştır- öldür- mekle suçlanan Osmanlı Dev- leti'nin elinden, Ermeni yurdu olduğu ileri sürülen Doğu Ana- dolu'nun tümüyle alınacağı bil- diriliyor ve bunun kabullenil- mesi isteniyordu. (1) Ardından da eğer Osmanlı Hükümeti -Osmanlı Devleti'ni yok eden- bu antlaşmayı imza- dan kaçınırsa ya da Anado- lu'daki Kemalistlere söz geçi- remezse, yahut "antlaşmanın yûrütülmesini sağlamak konu- sunda güçsüz" bulunursa, Müttefıkler bu kez "Tûrkleri Av- rupa'dan sonsuzluğa dek kov- mak" için ellerinden geleni ya- pacaklardı. (2) "Ç/tarnia/c" değil "kovmak", Prof. Dr. S. L Meray ve 0.01- cay'ın çevirisi aynen böyle... Oysa hazırladıklan antlaşma ile zaten Trakya, Silivri'ye dek Yunanistan'a teslimdi; demek ki Istanbul'u da kopanp ala- caklar; böylece Tûrkleri tümüy- le Avrupa'dan çıkarıp atmış olacaklardı. Ayrıca, "Avrupa'dan son- suzluğa dek kovmak" söyle- miyle yaptıklan aşağılama yet- miyorrnuş gibi, Paris'teki Türk heyetiyle iletişimi de doğrudan doğruya yüz yüze konuşarak değil, bağlantı (irtibat) subayı Kolonel Henry aracılığıyla ya- pıyoriardı. Fransız Albay Henry, tarihi- mizin bu dönemi için ilginç bir tanıktır; çünkü olup-biteni Os- manlı Hükümeti üyelerinden dahası Padişah Vahdettin den daha iyi biliyor ve değerlendi- riyordu. Seksen beş yıl önce Türkle- re verilen bu "Avrupa'dan ko- vulma" gözdağı uzun süredir pek dile getirilmiyordu, oysa bugün yeniden hortlatıldığı gö- rülüyor. Avrupa'nın sağ partileri "Eu- ro Fest 2005" adı altında, Yuna- nistan'ın Mora Yarımadası'nda- ki Meligala kasabasında eylül ayında bir gençlik festivali dü- zenleyeceklerini bildirmişler. Yazılı ve görüntülü basında festivale Almanya, Italya, Ro- manya, Ispanya ve Yunanis- tan'ın aşırı sağ ve neo-Nazi partilerinin katılacağı bildirilir- ken, festivalin de "Türkiye Av- rupa'dan Dışarı" sloganıyla başlatılacağı belirtiliyor. Konuyla ilgili web sitesinde ise, Kıbrıs'ı da içine alan Avru- pa haritasında Türkiye silinmiş ve üzerine "Türkiye Avru- pa'dan çık" yazılmış. llk "Pan Avrupa" kampı ola- cağı söylenen festivalde "Türk- ler Avrupa'dan çıksın, bizim Avrupamız onlara ait değil!" görüşü bayraklaştınlacakmış. Aynca festivalin önlenmesi AB koşullanna göre olanak dı- şıymış, bu durum Yunan Kamu Düzeni Bakanlığı'nca da duyu- rulmuş. Seksen beş yıl önce Spa'da toplananların torun çocukları olan bu gençlerden susmalan- nı istemenin bir anlamı da yok; çünkü Batı'nın olgunları, akıllı- uslulan da şu sırada yarattıkla- n "Zavallı Türkiye!" sloganına sarılmış durumdalar. AB'ye hangi koşulda olursa olsun girelim diyen kimi köşe yazarlan: "Türkiye'nin gelece- ği geçmişinin anılanyla çizil- memeli" diye yazıyorlar; yüzel- li yıllık bir düşünür de: "Dünü bilmeyen, bugüne sahip ola- maz, yannı biçimlendiremez" diyor, doğal olarak onurlu bir biçimde.... 1) Seha L. Meray, O. Olcay, Osmanlı Imp.'nun Çöküş Bel- geleri, Ank. 2)A.g.y. KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak' yahoo.com.tr HAYAT EPtK TtYATROSU MLSTAFA BİLGL hayatepik(<x mynet.com SORDUN MU BAK?!.. BARIŞCI AYDINLARDA HEft TARAFA "MAYIN" DÖ5EMİ5LERI.. OTOBÜSTEKİLER KEMAL VRGENÇ [email protected] (nlkq TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 15 Temmuz tnctc.mumtaz-arikan.com KADIKOY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2005 '26 Vas. Tayini Mahkememizce verilen 31.05.2005 tanh ve 2005 26 E. 2005 440 K. sayılı karar ile Sebahattin ve Yıldız oğlu Sürmene 23.11.1968 doğumlu Serdar Çebi ve Istanbul 11.11.1977 doğumlu Barbaros Çebi TMK 405. maddesi gereğince vesayet altına alınarak kendiler- me babalan Sebahattin Çebi vasi tayin edilmiş ve velayet hükümleri uygulanmıştır. 21.06.2005 Basın: 33440 REWARD(«5.000.00) B1LLY THE KID" rr*« u 4 *•» TBS B/LLY 7VE K/D 18B1De SUGÜM, ÜA/LÛ AMEGİKAU HArOUT SfUY K/P (BİLİ Pl KiP rA OA S/'i-L KİÖ), NEW MEftCO EyA- LETffJC>£ ÖUHJeÜLÜÜ. ÇfFTÇi ISE TÜCO4£IA£. AGAS/At- t>A RSKAgET VEÇ>£Mİyi£ &*ŞL4yAN KANU MÜCAde- LEPE, Ç.IFTÇİLÇ&U yAAJMD* KSe AütAJ S/U.y TtfE K/D, KISA S.Ü/ZE İÇİNPE rAAirNMtŞn. İŞVEBENİ OLAM ÇjfT- , KABÇI 7xe*& Tvmu Bie fe&'F TABAFINPAM eÛLhtESİ /SE,OAJU OAHA M KAMU EYLEMLE12£ IŞ•'• 2.İ K/pAJiAJ KATİU OLAEAK. AŞAMAN B/LLİ, SONUMPA KISTIglLASAK ÖLDü/Süt-MÜÇrÜ.. BÜTÜAJ 8UMLAH. OLUfZJZEfJ, KIEW MBriCO EYALET I/ALİSİ LEW VJALLACe PEK tL&İL£KtEMEMlŞTf. ÇjJHKÜ "SEN HUIZ" APU R.OMAMIUI YAZAMK1/I UĞfSAŞl- ıtly'nin <j*kafanması tçm Jco- öHülü k(H ± Q Silivri- Çanta, Cumhuriyet Mahallesi'nde SATILIK ARSA 468 nr, köşe 0 532 302 02 44 Askeri kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. EZGİŞAHİN İSTANBUL 9. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA ÜLAM Dosya No: 2005 2870 Esas Bir borçtan dola>ı rehinli ve aşağıda cıns, mıktar ve kı\Tnetlen yazılı menkul mal açık arttırma suretıyle satışa çıkanlmıştır. Bınncı arttırma 18 07.2005 tanhınde. saat 14.00'ten 14.15'e kadar Adlıve önü Otoparkı Sultanahmetlst. adresınde yapılacak ve o gün kıymetlerin °o 60"ını ve rüçhanlı alaeaklılar \arsa alacaklan mecmuunu ve satış \e paylaştırma masraflannı geçmek şartı ile teklifte bulunana ihale olunur. Bınncı arttıımada böyle bır alıcı çıkmaması halınde 25 07 2005 günü aynı yer \e saatler arasında 2. arttınna yapılarak kıymetlerinın % 40"ını ve rüçhanlı ala- caklılar varsa alacaklan mecmuunu \e satış ve paylaştırma masraflannı geçmek şartı ile teklifte bulunana satılacağı. rehının satış bedeli üzennden % ... KDVnın alıcıva ait olacağı ve satış şartnamesının ıcra dosyasından görülebıleceğı, masrafi verildığı takdırde şartnamenın bir örneğinın ısteyene gönderilebıleceği, fazla bılgı ısteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmalan ilan olunur. Muhammen kıymetr 30 000.00 YTL. Adedı: 1. Cinsi (Mahıyetı ve önemlı nitelıkleri): 34 ZF 9574 plaka sayılı \blkswagen marka LT Volt Panehan Hr tıplı, kırlı beyaz renkli, 2001 model kamyo- net nitelikli. Basın: 33126 BAKIŞ AÇISI Dr. GÜRBÜZ ÇAPAN Terör Tarihte 'Zor'un Rolü Yönetenler yönetemeyince, yönetilenler baskı ve zulme maruz kalınca hep 'zor'a başvurdular. Sistematik gerilla harbini ilk Hasan Sabbah başlatmıştı. Nizamül Mülk'ün baskısından gına gelen Hasan Sabbah, Alamut Kalesi'ne çekilerek 'karşı zor'u örgütledi. llk ölüm yolcuları tarihte ye- rini aldı. Eylemciler Alamut Kalesi'nden çıkıp Ortado- ğu'da intihar eylemleri yapmaya başladılar. öldü- rüp başında beklediler, öldürüldüler. Ancak konku- dehşeti kalıcı hale getirdiler. Onlar meşhep'le beslendikleri için, haşhaşiyun- lar dendi. Afyon yuttuklan gibi basit açıklamalara sığınıldı. Inancın ne kadar kınlmaz-bükülmez bir çelik irade yarattığı görüldü. Veziriâzam dahil bir yığın krala, prense suikastlar düzenlediler. Deylem beylerinin yaptığı Alamut Kalesi yakla- şık 400 yıl korku odagı olarak kaldı. Sonunda Cengiz Han'ın oğlu Hülagü Han bu kaleyi taş- lanna vanncaya kadar yıktı. Taş taş üstünde bı- rakmadı. Kitaplığı yakıldı. Ismailiye tarikatının so- nunu getirmiş oldu. Aynca ideolojik propaganda gelistirildi. Her türlü karalama-çürütme geliştiril- di. Orgütlü devlet terörüne karşı terör odağı ol- duğu anlatılmadı. Bugün El Kaide terör örgütünün, daha dün ABD tarafından Afganistan'da SSCB'nin kukla hükü- metlerine karşı örgütlenmiş, kullanılmış olduğu ha- fızalardan silinmeye çalışılıyor. Oysa ABD'de kovboy sözü vardır. "Her kovboy kendi kullandığı silahla ölür" El Kaide silahı geri tepmiştir ve sahibini vurmaktadır. Anadolu'da gü- zel bir deyim vardır; "Iti kim öldürdüyse o sürük- lesin (paklasın)" diye. El Kaide'yi kim yarattıysa o temizlemeli. ABD ne yapıyor Çimenlikte fare temizliği yapmak için fili salmış çayıra. Fareden çok çimleri eziyor. Ortadoğu halk- lannın dini inançlannı hedefe almış, bugün Irak, ya- nn Iran, öbür gün Suriye haydi kolay gelsin. Orta- doğu halklannın örgütlü devletler terörüne karşı çı- kacak ne takatlan ne de zor örgütleri var. Bir yığın aç-üryan insan. Başlanna bomba ya- ğıyor. Kaybedecek hiçbir şeyleri kalmadı. Canla- nnı ha Irak'ta ha Londra'nın banliyölerinde kaybet- mek.. ne fark eder. ölüm her yerde kol geziyor. ABD Ortadoğu'da ölüm kusuyor. öldürmeyi öğ- retiyor. ölmeyi de öğrenecek. ABD ve Ingiltere'de ölenler terör kurbanı, Ortadoğu'da ölenler "savaş zayiatı". Ordan öyle gözüküyor. öldürmeyi dur- durmadan ölümlere son verilemeyecektir. "Azdan az, çoktan çok" kuralı çalışıyor. Herkes elindeki silahla dövüşür. Siz sibernetik si- lahlar kullanın. öbürünün aç-üryan canı var. Can'dan silah olur mu? Oluyormuş! Bir can, bin can olabiliyor. Yolcu uçağı silah olabiliyor. Gökde- lenler mezara dönebiliyor. Nizami harplerde düşman belli. Gayri nizami harplerde düşmanın kim ve ne olacağı belli olmu- yor. "A/ma mazlumun ahını çıkar aheste aheste." Vıetnam'dan ders almayanlar, Ortadoğu'da iyi öğ- renecekler anlaşılan. Bu savaşa son verin. Yoksa bir yığın günahsız insan boşu boşuna heba olup gidecek. Her yerde ölüm var. Hiçbir güvenlik tedbiri kâr etmiyor. Silahlan susturmazsanız, ölüm kapıda he- pimizi bekliyor. Bireysel terör, kördür. Seçmez kimi vurduğunu. Masumiyet sınırlannı zoriuyor. Bu savaşı başla- tanlar bitirmelidir. Aksi halde ölümler kaçınılmazdır. Kahrolsun öldürenler. "Durdurun dünyayı inecek var" diye bağırasım geliyor... Durdurun savaşı... Durdurun 'ö/ûm'leri... [email protected]/Faks: 0212 672 73 79 1 2 3 4 5 6 7 8 BULMACA SEDATYAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Sünger av- cılığında kul- lanılan bir tür 2 ağ. 2/Kemik- 3 lerin yuvar- lak ucu... Kendini be- ğenmiş kim- Q seler için kul- -, lanılan bir alay sözü. 3/ 8 Telgraf abe- 9 cesi... Pey- gamberleri Hud'u dinlemedikleri için Tanrı tarafindan yok 2 edilen kavim. 4/ 3 Vaktinden önce doğ- 4 muş bebeklere veri- 5 len ad. 5/ "Cezayir 6 menekşesT de deni- 7 len ve pembe ya da 8 beyaz çiçek açan bir 9 süs bitkisi... Bir kimsenin, bankadaki parasının di- lediği kimseye ödenmesi için bankaya gönderdi- ği yazılı belge. 6/Bir işi yerine getirme... Muğ- la'nın bir ilçesi. 7/Dinlenmek için çalışmaya ara verme... Konuşmayı etkili kılmak için arayayer- leştirilen ve karşılıksız kalacağı bilinen soru. 8/ Sonsuz, ölümsüz... Göklerin en yüksek katı. 9/ Üstten sağa doğru eğik basım harfi. YUKARTOAN AŞAGIYA: 1/Bir konuyla ilgili olarak derinliği olmayan ka- lıplaşmış bilgi. 2/Âşık olmaktan duyulan korku. 3/ Toplumun duygulannı inciten olay ya da du- rum. 4/Lokum... "Buyılyine — sensiziçimehiç sinmedi" (Şarkı). 5/Halk dilinde ayrana verilen ad... Iskambilde koz... Vilayet. 6/Bir işi yerine ge- tirmek için verilen söz... Bir nota. II Evrensel alı- cı olan kan grubu... Orta Anadolu'ya özgü halay türü bir halk oyunu. 8/ Ödünç verme... Türki- ye'nin plaka işareti. 9/Yeşille lacivert arası renk.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle