Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 5 TEMMUZ 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA
[email protected] 15
Robert Rodriguez'in Ucuz Roman'ı diyebileceğimiz resimli romatı uyarlaması 'Günah Şehri' bugün başkyor
32 kısımtekmili birden
Malum, Hollywood'da son döne-
ntıin (moda deyişle) yükselen tren-
di, örümcek Adam'dan Yarasa
Adam'a kadar süriisüne bereket
birtakım popüler resimli roman
kahramanîannın serüvenlerini si-
nemaya uyarlamak. Hem de her bi-
rini, birer gişe canavanna dönüşe-
cek, zengin kadrolu, aksiyonlu, di-
jital efekt destekli, birbirinden çe-
kici ve göz alıcı üstün yapımlar ha-
linde allayıp pullayarak. Bugün
gösterime giren Sin City'yı seyret-
meye, işte bu trendin yeni bir kıy-
tırık ömeğini izleyeceğiz önyargı-
sıyla gittik ama 2 saatin sonunda, il-
ginç, zorlu (hatta yer yer yorucu) bir
seyir deneyimi yaşamış olarak çık-
tığımız bu Günah Şehri, sonuçta
pek de öyle kolayca burun kıvrıla-
cak bir film olmadığını kafamıza
kaktı doğrusu.
1990'lann başında, kanıru filan
satarak 7 bin dolar gibi komik bir
paraya mal ettiği El Mariachi'nin
Sundance Festivali'nde patlayan
başansıyla kapağı Hollywood"a
atıp Marıachi'nın Antonio Bande-
ras-Salma Hayek'li Amerikan ver-
siyonu Desperado'yla stil sahibi,
yaratıcı bir aksiyon ustası olduğu-
nu kanıtlayan, Meksika kökenli Ro-
bert(o) Rodriguez, bir bölümünü
yönettiği 4 Oda ve senaryosunu
Quentin Tarantino'nun yazdığı
Alacakaranbktan Şafağa'yla iş-
birliğme giriştiği Tarantino'nun
"takım"ına dahil oldu 1995'ten
sonra.
Iç Içe üç Intlkam öyküsü
Beklenmedik bir gişe hasılatı ge-
tiren bilimkurgusal korku deneme-
si Fakülte'nin (1998) ardından eğ-
lencelik aile filmi formatında, üç-
lemeye dönüştürdüğü Uzay Ço-
cukları (2001-2-3) ve Sergio Le-
one özentısı Bir Zamanlar Mek-
sika'da (2003) gibi kimisi hiç de
makbul sayılmayacak filmlerle mi-
lenyuma giren Robert Rodriguez,
azimli, işbitirici, samimi ve özgün
tarzıyla bağımsız sinemanın geril-
la yönetmeniydi bir zamanlar. Gü-
nümüzdeyse artık büyük bütçeli,
büyük stüdyo yapımı filmlere im-
za atan, farklı türleri deneyen, gide-
rek firmaya dönüşmekte olan ünlü
bir isim.
Rodriguez'in 1991 'de yayım-
lamaya başladığından beri hayranı
olagelediği,FrankMUIer'ınyazıp
çizdiği, grafiksel özellikleri ağır
Sin City / Yönetmen:
Frank Miller, Robert Rod-
riguez / Senaryo: Frank Mil-
ler, 'Sin City' adlı resimli
romamnın 'The Hard Go-
od-Bye', 'The Big Fat Kill',
"That YeUow Bastard' adb
serüvenlerinden / Kamera:
R. Rodriguez / Müzik: R.
Rodriguez, John Debney,
Graeme Revell / Oyuncular:
Bruce VVills, Mickey Rour-
ke, Clive Owen, Jessica Al-
ba, Benicio Del Toro, Nick
Stahl, EUijah Wood, Rosa-
rio Dawson, Rutger Hauer,
Jamie King, Brittany Mur-
phy/ABD2OO5
(FilmPop-WB)
oğun bir şiddet atmosferinin üstümüze çöktüğü, birinci tekil şahıs ağzıyla
anlatılmış, 1940 ların ucuz polisiye roman geleneğinden kaynaklanan ve şimdiden
kendi îüründe bir kilometre taşı olacağı izlenimi veren, yer yer karafılmin ve şiddetin-
vahşetin dalağını dayaran bu sıra dışı çizgi roman uyarlaması, Frank Miller 'ın işlerine
duyduğu yoğun tuîkunun eseri bu "Günah Şehri", kuşkusuz "ziyaret edilmeye " değer,
yer yer seriyal tadı da veren, eîkileyici bir seyir deneyimi.
basan, Günah Şehri adlı, namlı re-
simli romamnın "Zorlu Veda",
"Büyük Kocaman Öldürücü" ve
"Sarı Piç" adlı serüvenlerinden,
bizzat yaratıcısı Miller eliyle har-
manlanmış senaryo, iç içe geçiril-
miş 3 intikam hikâyesine dayanı-
yor.
60'ına merdiven dayamış, kalbi
tekleyen, emekliliğine az kalmış,
bedbin, bezgin polis Hartigan
(Bruce VVills), unutulmaz bir aşk
gecesi geçirdiği Goldie'yi (Jamie
King) sabah yatakta öldürülmüş
bulunca gözünü intikam bürümüş,
10 kaplan gücündeki yenihnez ma-
ğara adamı Marv (Mickey Rour-
ke) ve polise, mafyaya karşı bütün
hayat kadınlanna kol kanat gerer-
ken kadınlann lideri Amazon Ga-
ıl'le (Rosario Davvson) de merci-
meği fınna veren Dwıght'ın (Clive
Owen) çevresinde, birtakım yan
karakterlerle ve onların hikâyele-
riyle zenginleşerek gelişen film, ilk
bakışta Tarantino klasiği "Ucuz
Roman"ın hikâyeleme tarzmı çağ-
nştınyor. 1940'lann kara filmlerin-
den, ucuz polisiye romanlanndan
etkilenmiş yazar- çizer Frank Mil-
ler'm karanlık dünyasım dijital çe-
kimin olanaklanyîa perdeye taşı-
yan Rodriguez, Miller'ın çizgi ro-
manını nerdeyse storyboard gibi
kullanarak kareleri aynen canlan-
dırmayı yeğlemiş. Sonuç sarsıcı.
Ahşılmış bir çizgi roman uyarla-
masından çok sinemayı resimli-ro-
mana dönüştürme denemesi bu
film.
Cünah şehrinln tttm
saklnlerl
Dışavurumcu bir görselligin öne
çıktığı, cilalı, siyah beyaz görüntü-
lerin hikâyedeki sertliği, gemi azı-
ya almış, şiddeti ve vahşeti, beylik
kara film ucuzluklannı törpüleyip
çekilirhale getirdiği "Günah Şeh-
ri", sinemada şimdiye kadar aslına
en çok sadık kalınarak yapılmış çiz-
gi roman uyarlaması belki de.
Yıllar önce Coppola nın siyah
beyaz "Rumble Fish"indeki o "o-
lay" olmuş, biricik renklı sahne nu-
marasınm (akvaryumdaki kızıl si-
yam balığı), tamamı siyah- beyaz
çekilmiş "Günah Şehri"nde, Gol-
die'nin kırmızı giysisi, ruju, köste-
bek Becky'nin (Alexis Bledel) ma-
vi gözleri ya da senatörün, Hartigan
tarafından ucubeye dönüştürülmüş,
sapık katil oğlunun taksi sansından
farksız tenınin parlaması gibi bir-
çok kez tekrarlanması da, son tek-
nolojik gelişmelerin katkısı bir
"güzellik".
Sarsıcı görselliği kadar, sanat yö-
netimi, dekor ve giysileriyle de göz
dolduran filmde, günah şehrinin
tüm sakinleri anormal. Bütün ka-
dmlar fahişe, bütün erkekler sert,
vahşi, acımasız. Film noir'in, şeh-
rin labirentlerinde köşe kapmaca
oynayan tüm karakterleriyle me-
şum kadınlannın doluştuğu, şidde-
tin egemen olduğu, yozlaşmış bir
karanlık dünyada, 2 saatlik bir ge-
ziye davetiye çıkaran "Günah
Şehrî"nde, belli tipler ve olaylarla
birbirine kanşan, çok safhah geli-
şen hikâyeler, ünlülerden oluşan,
kalabalık bir oyuncu kadrosu tara-
fından canlandınlıyor. Savrulan
yağmurluğuyla yeni bir Bogart ha-
valanndaki, yediği onca darbeye,
kurşuna bana mısın demeyen, süb-
yancılıkla suçlanıp 8 yıl hücrede
kalan, iyi polis Bruce Wills'den, in-
tikam peşindeki, asla pes etmez,
çirkin metropol gladyatörü Marv
rolüyle perdede yeniden doğacağı-
nı sezdiren, pek tanınmaz haldeki
Mickey Rourke'a, yeni Bond ada-
yı Clive Owen'dan insan eti ve ru-
hu yiyen Elijah Wood'a, güçlü, nü-
fuzlu dın adamı Rutger Hauer'den
yoldan çıkmış polis Benicio Del
Toro'ya, Hollywood'un yükselen
yeniftstıklanndanJessica Alba'dan
Brittany Murphy'ye kadar uzatıla-
cak, kalabalık kadronun fılmin al-
benisini artırdığı kesin. Senarist
Frank Miller'la yönetmenliği pay-
laşıp kameramanhğı, müziği ve
montajı da üstlenen Rodriguez'in
kariyerini uçuracağa ve adını gele-
ceğe taşıyacaga benzeyen "Günah
ŞehrP'nde bir de çok ünlü özel ko-
nuk yönetmen var: Meksika köken-
li, "enfantterrible" Rodriguez'in
hamisi, ağbisi Quentin Tarantino
hazretleri. Yoğun bir şiddet atmos-
ferinin üstümüze çöktüğü, birinci
tekil şahıs ağzıyla anlatılmış,
1940'larınucuz polisiye roman ge-
leneğinden kaynaklanan ve şimdi-
den kendi türünde bir kilometre ta-
şı olacağı izlenimi veren, yer yer
kara filmin ve şiddetin- vahşetin
dalağını da yaran bu sıradışı çizgi
roman uyarlaması, meraklısını
mestederken kimisine de itici ve
tekdüze gelebilir sonuçta. Bizce
Rodriguez'in sinemayı resimli ro-
mana dönüştürme çabasının, Frank
Miller'ın işlerine duyduğu yoğun
tutkunun eseri bu "Günah Şehri",
kuşkusuz "ziyaret edilmeye" de-
ğer, yer yer seriyal tadı da veren, et-
kileyici bir seyir deneyimi.
I7ESTÎVAL BÜYÜKADA, HEYBELİADA, BURGAZADA VE KINALIADA'DA
2 Uluslararası Adalar
Festivali başhyor...Kültür Servisi - Adalar Kaymakamlığı, Adalar Be-
lediye Başkanlıgı, cemaat temsilcileri, sivil toplum ku-
ruluşlan ve su sporlan kulüplerinin de içinde bulundu-
ğu 33 kurum ve kuruluş tarafından düzenlenen '2.
Uluslararası Adalar Festivali' yann başlıyor. Yerel
kültürleri evrensel değerler çatısı altında bir araya ge-
tirerek adalan bir kültür ve sanat merkezine dönüştür-
meyi amaçlayan festival Büyükada, Heybe liada, Bur-
gazada ve Kınalıada'da yapılacak. Sanat danışmanlığı-
Festivale katılacak sanatçılar arasında (soldan sağa) Erkan Oğur, Ataol Beh-
ramoğlu, Genco Erkal, Moğollar ve Ruhi Ayangil de bulunuyor.
nı Yekta Kara, Ruhi Ayangil ve Balkan Naci tslim-
yeli'nın üstlendiği etkinliğin konusu çokkültürlülük.
Dokuz gün sürecek olan ve yurtiçi ve yurtdışından 300
sanatçınuı katılacağı festivalde 18 konser, 5 şiir dinle-
tisi, 6 belgesel film gösterimi, 5 dans gösterisi, 2 tiyat-
ro gösterisi, 3 söyleşi ile çeşitli sergıler yer alırken su
sporlan etkinlikleri de yapılacak.
Konser verecek sanatçılar arasında Yunanistan'dan
Aliki Kayaloğlu, Krotola Perküsyon Topluluğu ve
Sokrates, Almanya'dan Hel-
mut Eisel Band Music, Pa-
ris'ten Kamilya Jubran,
Türkiye'den de Moğollar, Er-
kan Oğur, İsmail Demirci-
oğlu, tstanbul Filarmonı Or-
kestrası, Münip Utandı,
Muammer Ketencoğlu, tn-
ci Çayırlı, Arilla Demircioğ-
lu, Grup Naftalin, Ruhi
Ayangil, Hüseyin Likos-Öz-
lem Soydan bulunuyor.
Genco Erkal'ın Nâzım
Hikmet'in şiirinden derledi-
ğı 'tnsanlanm' adlı oyununu
sergileyeceği festivale Ataol
Behramoğlu, Gülsen Tun-
cer, Roger CoUins, Bekir
Sıtkı Erdoğan da müzik ve
şiir dinletileriyle katıhyor.
Bugün Anadolu Kulübü'nde
tanıtım kokteyli ve sergi açı-
lışlanyla başlayan festival, 24
Temmuz Pazar günü festival
ödülleri ve plaketlerinin ve-
rilmesiyle sona erecek.
Çatalhöyük'te
Arkeoloji YazAtölyesi
Kültür Servisi - Türkiye'nin
doğal, kültürel, tarihi mirasmı ko-
rumak ve bu varlıklan gelecek ku-
şaklara aktarmak amacıyla Çatal-
höyük kazılanna 10 yıldır destek
veren Shell, desteğini bu yü da
sürdürüyor.
Arkeolog Gülay Sert yöneti-
mindeki uzmanlann önderliğinde
10 Temmuz'da başlayan 'Arkeolo-
ji Yaz Atölyesi' çalışmalarıyla
600 üköğretım öğrencisine tarih
bilinci aşılanacak.
tlk kez geçen yıl, Tarih Vak-
fı'nın yürüttüğü 'Akdeniz'de Ta-
rihöncesi Eğitim, Öğretim ve
Planlama (TEMPER) Projesi'
çerçevesinde gerçekleştirilen 'Ar-
keoloji Yaz Atölyesi', bu yıl da
Çatalhöyük Araştırma Projesi'ne
bağlı olarak, ShelPin desteğiyle,
ikinci kez ilköğretim öğrencile-
riyle buluşuyor.
1 aysüreyle, lOAğustos'akadar
sürecek atölyede öğrencüere bar-
kovizyon desteğiyle Çatalhöyük
insanlannm yaşam biçimleri ve
inançlan anlatılacak. Çatalhöyük
Deneysel Arkeoloji Evi ve kazı
yapılan alanlar gezdirilecek, özel
olarak hazırlanan 5x5 metrekare-
lik alanlarda kazı çahşmalan, kil
ve resim çahşmalan yaptırılacak.
Interaktifyöntemlerle eğitimci ar-
keologlann hazırlayıp uyguladığı
programın ardından, öğrencilere
'kültürel emanetlerin koruyu-
cusu' sertifikası verilecek.
Geçen yıl Konya'nm çeşitli
okullanndan 490 öğrenci ile 39
köy muhtan, belediye görevlisi ve
velininkatıldığı yaz kampı, göste-
rilen yoğun ilgiden dolayı bu yıl
Türkiye genelinde 8-12 yaş arası
öğrencilerin ücretsiz olarak yarar-
lanmasına açıldı.
KEDİGÖZÜ
VECDt SAYAK
Devlet Millet B He
Yeniden Hopa... Kültür Sanat ve Deniz Festiva-
li nedeniyle gittiğimiz kentin yakın çevresine yaptı-
ğımız gezilerde, Karadenız'de yaşanan kültür kat-
liamına bir kez daha tanık olduk. Daha birkaç gün
önce, Istanbul'da Dünya Mimarlık Kongresi nede-
niyle açılan birsergide, Doğu Karadeniz'in gelenek-
sel mimarisine hayranltğımızartmıştı. Karadeniz'in
olağanüstü doğasında geçirilen dört gün boyunca,
bu hayranlık umutsuzluğa bırakıverdi yerini. Be-
tonlaşmafelaketinden kurtulabilen yöre kalmamış-
tı neredeyse.
Yapımı sürmekte olan ünlü Karadeniz sahil yo-
lunda ilerlerken, aklımıza takılan şu sorunun yanı-
tını bulmakta zorlanıyprduk: Sahil yolu konusunda
etkili bir kampanya yürüten sivil toplum kuruluşla-
rı nerede idi? Trabzon'dan Rize'ye, oradan Hopa'ya
uzanan yol boyunca gördüğümüz çirkinlikler kar-
şısında, söylenecek fazla bir şey kalmıyordu. Kül-
tür değerlerinin tahrip edilmesine, kentlerin baştan
aşağı betonlaşmasına direnemeyen Karadenizlile-
rin sahil yolu konusunda nasıl bu kadar hassas ola-
bildiklerini anlamak mümkün mü? Bu katliamda,
Karadeniz insanı, en az sahil yolunu planlayan ye
gerçekleştiren siyasi otorite kadar sorumluluk sa-
hibi değil mi? Ikisinin de ortak noktası 'rant' değil
mi? Arazisine çok katlı beton apartmanı dikerek,
kazancını katlamayı hesaplayan bir vatandaş, ona
izni veren yerel yöneticiler ve koruma kurullan ka-
rarlarını göz ardı ederek, sahillerin betonlaşmasına
zemin hazırlayan merkezi otoriteden daha mı az
suçlu?
Çamlıhemşın'den Ayder'e, yeşilin tüm tonlarının
biıiikte var olduğu o güzelim yaylalar, vadiler, be-
tonlaşma yolunda adım adım ilerliyor. Olağanüstü
bir doğa güzelliğine sahip olan Fırtına Vadisi'ne
toplu konut yapmak, başka hangi ülkede mümkün
olabilir? Inanmayan, gidip bakabilir: Vadideki top-
lu konut inşaatı hızla sürüyor. Bu katliamda kimle-
rin imzası olduğu elbet gün ışığına çıkar, ama yöre
halkının sessizliğine ne demeli? Çıkarlan dışında
hiçbir yasa tanımayan insanların çoğunluğu oluş-
turduğu birtoplumda, kültürün sanatın yeri ne ola-
bilir ki? Yoktur, elbette... öyle ise, etik değerlerini
yitirmemış, kültürel değerlerine sahip çıkan insan-
lardan oluşan bir toplumun var edilmesinin yolu,
kültür ve sanatı toplumsal yaşamın asal bir öğesi
yapmaktan geçmiyor mu?
İşte, tam da bu nedenle, yerel yönetimlerin kül-
tür ve sanata önem vermelerı, kentsel dönüşümü
kültür ve sanattan soyutlayarak gerçekleştireme-
yeceklerini bilmeleri gerekiyor. Kültür ve sanat fes-
tivalleri, kentsel dönüşüme zemin hazırlayabilecek
ortamlar. Bu açıdan, şenlik, festival ve benzeri or-
ganizasyonlann katılımcı bir anlayışla hayata geçi-
rilmesi son derece önemli. Ne var ki, bu alanın öz-
gül koşulları unutulmadan.
Türkiye'de belediye yetkililerine, festival düzen-
lemenin bir uzmanlık işı olduğunu anlatmak kolay
değildir. Parayı verenin düdüğü çaldığı bir ülkede,
festival düzenleyenlerin kendi beğenilerinı, siyasal
tercıhlerini ya da ticari çıkartannı göz ardı etmeleri
beklenmez. Dolayısı ile, kimi festivalin 'ticari' yönû
öne çıkar, iş 'yandaş' şirketlere havale edilirken, ki-
mi festival başkanın oy potansiyelini arttırmaya dö-
nük 'popülist' bir yaklaşımla ele alınır. Hopa, bun-
ların dışında kalan örneklerden biri. Festivali, katı-
lımcılık ilkesi üzerine bına etmeye çalışıyorlar. Ne
var ki, kentin pek çok sivil toplum örgütü ve ÖDP
dışındaki tüm siyasal partiler uzak durmayı seçmiş-
ler. 'Imece', ortak iş yapmak, bizim kültürümüzün
bir parçası değil miydi bir zamanlar?
Ya devletin yaklaşımı? O da, doğal yaşamı ko-
ruma alanında olduğu gibi, yetersiz ve samimiyet-
siz. Kültür veTurizm Bakanlığı'nın hangi festivalle-
re ne kadar destek verdiğini öğrenemezsiniz. Çün-
kü, bu kararlar herhangi bir ölçüte dayanarak alın-
maz. Iktidar partisinden milletvekıllerinin çabaları-
na bağlıdır festivallerın alacağı destek. Bir de, Ba-
kanlık desteğinin ancak kamu kuruluşlarına (valilik-
lere ve belediyelere) ya da kamuya yararlı olduğu
hükümetçe saptanmış(l) sivil toplum kuruluşlarına
verilmesi gerçeği var ki, büsbütün acıklı... Yani dev-
let desteğini gene devlete veriyor. Hani sivilleşiyor-
duk beyler, ne oldu?
Devletin yaklaşımmda tutarsızlık var da, sivil top-
lum çok mu tutarlı? Yerel yönetimler ve STK'ler için
'görûnürlük' sağlayan festivaller, özellikle taşra
kentleri, kasabalarında birer 'iktidar' alanı; yerellik-
le şovenizmın bırbinne kanştınldığı, taşra psikolo-
jisinin egemen olduğu ortamlardır genellikle. "Biz-
den olsun, çamurdan olsun" anlayışı sonucu, ev-
rensel kültüre açılan kapılara kilit vurulduğu çokça
görülmüştür. Kısacası, sahici kültür ve sanat festi-
valterinin önünde yüzlerce engel vardır da, her yıl
aynı 'sanatçı'ların davet edildiği meyve ve sebze
'fest/Va/teri'nin yasatılması konusunda devlet-mil-
let el ele vermiştir.
vecdisayarfg yahoo.com
Müzik ve Dans Festivali'
I Kültür Servisi - Maltepe Belediyesi'nin
düzenlediği 'Uluslarası Müzik ve Dans Festivali',
Letonya, Litvanya, Romanya, Bulgaristan,
Polonya, Yunanistan, Kazakistan ve Israil'den
katılan gösteri ekiplerinin Mehter Takımı eşliğinde
Odakule'den Taksim Anıtı'na yaptıklan yürüyüşle
dün başladı. Uluslararası halk oyunlan gösterileri
ve ilçedeki folklor topluluklannın oyunlanyla
sürecek festivalde, bu akşam 21.30'da Maltepe
kıyıyolu konser alanında Nur Yoldaş ve Ercan
Turgut konseri var. Festival, 17 Temmuz Pazar
günü Gökhan Tepe konseriyle sona erecek.
CAZ FESTlVALİ'NDE BUGÜN
• BOĞAZİÇÎ ÜNTVTRSÎTESt GARANTİ
KÜLTÜR MERKEZÎ AYHAN ŞAHENK
SALONU'nda 19.00'da 'Three Guitars' başlıklı,
Larry Coryell, John Abercrombie, Bari
Assad'ın katılacağı konser.
• BABYLON'da 23.00'te Paris Combo konseri.
• FRANSIZ SOKAĞI'nda 20.00'de 'Genç Caz'
başlıklı Details, Vinkage Keys konseri.
(212 334 07 00)
BUGÜN
• NARDİS JAZZ CLUB'da 23.00'te Önder
Focan ile Nezih Yeşîlnil konseri.
(0 212 244 63 27)
• BAŞKA KÜLTÜREVt'nde 20.00'de
'Hair' adlı filmin gösterimi. (0 212 256 83 68)