22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JAYFA CUMHURİYET 15TEMMUZ2005CUMA 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr Büyükçekmece Belediyesi'nin düzenlediği Heykel Sempozyumu 4. yılını tamamladı HeykelletanışoldukAYÇATEZER 6. Büyükçekmece Uluslararası Kültür Sa- nat Festivali kapsamında bu yıl dördüncü kez düzenlenen Uluslararası Heykel Sempozyu- mu 1 - 9 Temmuz tarihleri arasın«ia Büyük- çekmece kıyısında gerçekleştirildı. Küratör- lüğünü heykeltıraş Kemal T\ıfan'uı yaptığı sempozyuma bu yıl Arjantin'den JorgeRomeo, Fas'tan İkram Kabbaj, Japonya'dan Yuuki Inoue, Letonya'dan Pauls Jaunzems ve Tür- kiye'den Ayla Turan Tan katıldı. Peki, neden heykel sempozyumu? Büyük- çekmece Belediyesi'nin nereden aklına gel- miş heykel sempozyumu yapmak? Kemal Tu- fan anlatıyor: "Eski bir halk oyuncusu oMu- ğum için festivali düzenkyenlerle tanışıkbğun vardL Arkadaşlanm festiivallerinin sanat aya- guun hep eksik kaldığını ve bir sanatçı olarak onlara nasıl yardım edebileceğimi sordular. Ben de onlara uiuslararası heykel sempozyu- mu tasansım sundum. Belediyeyle konuşuldu. Onlarm da çok hoşuna gittL Böylece 2002'de başladık. Yurtdışında kaaldığım uluslararası heykelsempozvumlanndan tanıdığım çeşitJi iü- kelerden sanatçüan davet ediyonım." Yaptıklannı 'uygulamata sempozyum1 ola- rak niteleyen Tufan, heykelhraşlara çalışma or- tamı, boyutlannı önceden bıldirdıklen mermer- leri, kompresör, elektrik, su gibi.. çalışmala- n için gereken her türlü malzemeyi sağladık- lannı; istedikleri zaman mermerleri çevirmek için vinç de getirdiklerini söylüyor. Sanatçılar halkın Içlnde çalışıyor Sanatçılann çahşmalannı kıyıda, açık ha- vada yapmalannın nedenini şöyle açıklıyor Tu- fan: "Insanlar buradan geçerken ileride cad- delerini, sokaklannı süsleyecek heykellerin ya- pım sürecini izliyor, nasü yapüdığuu görüyor, sanatçılarla konuşma olanağı buluyoriar. Ctaei- fikle küçük çocuklar için bu çok önemii. Bizim asıl bedef Idtlemiz onlar. Bu sempozyumun eğitsel bir yönü de var. Onlann ilgisini çekerek heykele bakış açılannı geHştirmeyi hedeflho- ruz." Tufan, sempozyumun bir amacının da ken- te nitelikli sanat yapıtlan kazandırmak oldu- ğunun altıru çiziyor: "Türkiye tam bir kitch s. Kemal Tufan empozyumun küratörü Kemal Tufan, sanatçılann kıyıda, açık havada çalışmalarının nedenini şöyle açıklıyor: 'Insanlar buradan geçerken ileride caddelerini, sokaklannı süsleyecek heykellerin yapım sürecini izliyor, nasıl yapıldığını görüyor, sanatçılarla konuşma olanağı buluyoriar. Özellikle küçük çocuklar için bu çok önemii. Bizim asıl hedef kitlemiz onlar. Bu sempozyumun eğitsel bir yönü de var. Onlann ilgisini çekerek heykele bakış açılannı geHştirmeyi hedefliyoruz." heykel çöplüğüne dönüşmüş durumda. Özel- Ukie son yıllarda inandmaz bir poKester isti- lasıvar. Bütün belediyeler çok ucuz olduğu için be- tondan, polyesterden dökülmüş konıik hay- van fıgüriü neykeller ahyorlar. tşte o niteüksiz ve hiçbir sanat değeri ohnayan çahşmaiann kar- şısına özgün, niteBkü sanat yaprtJan koyuyo- ruz. Bu sempozyumdayapdanlarla, Büyükçek- mece kıyısındaki heykellerin sayısı, sanınm, 30'a ulaşmış ohıyor." Her yıl değişik sanatçüan çağırmaya özen gösterdiklenni vurgulayan Kemal Tufan, fark- h ülkelerden, farklı çizgide sanatçüan bir ara- ya getirerek kültür alışverişi yapılmasına ola- nak sağladıklannı da ekliyor sözlerine. Sempozyumda şimdiye kadar dayanıklılığın- dan dolayı mermer kullanıldığını, ama ileri- de başka gereçlerin de denenebileceğini dile getiren Tufan, şu anda kıyı boyunca yerleşti- rilmiş olan sempozyum heykelleriyle ileride Büyükçekmece'ye bir heykel parkının kazan- dınlabileceğini söylüyor. Heykellerln korunması sorunu Son olarak da, en büyük sorunlannın kıyı boyuna ve kentin sokaklanna konulan heykel- lerin korunması olduğuna değiniyor Tufan: "Heykeüerin üstüne yazı yazıyor, nıermerlerin köşderini lanyorlar. CMabilecek her tüıiü tah- ribaü yapıyorİar. Bunlan pohsiye yöntemler- le engeUemek münıkün degiL Eğitim şart" Mermerden çok büyük bir not defteri hey- keli yapan Letonyalı heykeltıraş Pauls Jaun- zems, yapıtını insanlann düşüncelerini, ıstek- lenni, yaşamdan beklediklerinı yazacaklan, kı- sacası içlerini dökeceklen beyaz bir sayfa ola- rak gördüğünü anlatıyor. Itarya'da yaşayan Arjantinli sanatçı Jorge Ro- meo'nun çalışması ise dünyayı simgeleyen bir yanmküre üzerinde, dalgalar içinde devi- nen ve üzerinde beş duyuyu simgeleyen ko- nik biçimlerin yer aldığı bir gemi. Bunlan dünyanın dört bir yanına konmuş bronz, dev çanlar olarak nitelıyor Romeo; "İnsanlar bu yanmküreyi salladıklan ya da döndürdükle- ri zaman çanlar çalacak. Bir bakuna dünya- nın alarm zilleri diyebiliriz. Dünya kötiiye git- tikçe bu çanlarçalarakbizi uyaracak" diye açık- lıyor çahşmasını. Türk heykeltıraş Ayla Turan Tan' ın çalışma- sı bir ayçıçeği heykeli. Çalışmasına 'güneşçi- çeği' de denebüeceğini, altına koyacağı otur- ma yerinde insanlann gölgede oturabıleceği- nı söylüyor. Faslı sanatçı İkram Kabbaj, çalışmasında de- ğişik mesleklerin ve insanlann birbiriyle alış- verişini simgelediğini dile getiriyor. Japon sanatçı Yuukilnoueıse bir semender heykeli yapıyor. Hem karada, hem suda ya- şayabilen bir kertenkele türü olan semende- nn evrim zincirindekı ilk halkayı temsil etti- gini söyleyen Inoue, çahşmasının, o evrim zincirinin son halkası olan insanın tüm geç- mişine ihanet ettiğinin ve adeta onu yok et- meye çalıştığının simgesi olduğunu anlatıyor. gıuıuıı aııuıı vız.ıyu£. ıuııuve uaııı vu luıtıı rm.pu3eımJu/.juuıuay«|HBiııımıa,PuymiycK- uaıı uuıayı ıııcııııcı K.uıı<uıııuıgıııı, oına ııcıı- ıncyc voııştıguıuı»uııgcMuıuuguııuaıııauyuı. 30'un üzerinde yapıtı olan, Istanbul âşığı Jak Deleon'un bıraktığı boşluk kolayca doldurulacak gibi değil GerçekbirkültüradamıydıSAMİÖNAL • Kulelı'de görev yapöğım yıllarda asken öğretmen açığı, alanının uzmanı olan yedek subaylarca ka- patüırdı. Mesleğinde deneyımli üniversite ve or- taögretim elemanlan askerliklerini askeri okullar- da öğretmenlik yaparak tamamlar, bu kısa süreli hızmetten hem askerlik yapanlar, hem de silahlı kuvvetlerdekı eğihm kurumlan kazançh çıkarlar- dı. Yetişme dönemlerini üniversite ve benzeri ku- ruluşlarda öğretim üyesi olarak geçiren, sonradan üne kavuşmuş bırçok eleman yedek subaylıklan sırasında büyük ölçüde bir askeri okul deneyimi yaşamışlardir.Kısa bir süre önce erken yaşta yitir- diğımiz, Boğaziçi Üniversitesi'nin değerli öğre- tim üyesi, tstanbul âşığı Prof. Dr. Jak Deleon da askerlığinı 1975-1976 öğretim yıhnda Kuleü As- keri Lisesi'nde îngilizce ögretmeni olarak yapmış bir asteğmendi. Öğretmenlik yaşamımın en ve- rimli yıllannı geçirdiğim askeri okullarda, Ueride kendı alanlannın başarüı birer temsilcisi olarak değerleri yedek subay olarak tanımak benim için de büyük bir kazançtı. Tümü benden genç olma- lanna karşın, yeri geldikçe kendilerinden çok ya- rarlanıyordum. tleride bale tarihi, Beyaz Ruslar ve Istanbul konulannda ülkemızin önde gelen uz- manlanndan bıri sayılacak olan Jak Deleon bizle- re az bilgi vermemıştir. Daha önceleri de Çankın Astsubay Sınıf Hazırlama Okulu'nun genç asteğ- menleri Ihsan Yalçın ve Şenes Erzik gibi değerli elemanlarla benzer koşullar alnnda çalışmıştık. Ne yazık ki bizden sonrakiler Çankın'da Enis Batur ve arkadaşlannın askerlik dönemlerini gereği gibi değerlendirememiş, onlardan ya- rarlanmak şöyle dursun, bu arkadaşlara sı- kıntılı günler yaşatmışlardı. Jak Deleon, sonra- dan adı Nişantaşı Anadolu Lisesi olarak değiştiri- len High School'un ünlü matematik ögretmeni Jak Deleon'un oğluydu. Bir yanıyla Istanbul'un eski ailelerinden birine, öbür yanıyla Osmanlı Sa- rayı'na hizmet vermiş insanlara dayanmamn gu- rurunu taşırdı. Gençliğinden beri her yaştaki in- sanla uygarca ilişkiler kurabilen, hemen bilgi alışverişine geçebüen Jak gibi bir insana az rasl- adım. Sahaf dükkâıuma uğradığı zamanlar ilginç bir Istanbul kartpostalını, eski bir semt fotoğrafı- nı ilk kez görünce çocuklar gibi sevinir, otuz yılın verdiği dostluktan cesaret alarak onlan eümden hemen kapardı. 54 yıllık yaşamına otuzun üzerin- de değerli eseri sığdırmış, gerçek dost, kültür adamı ve Istanbul âşığı Jak Deleon'un bıraktığı boşluk kolayca doldurulacak gibi değil. Anısı önünde saygıyla eğihyorum. it Sahat Emeklı Askeri Öğretmen MIMERAY OFSETYAPIMEVİ PROMOSHOP SİNEFEKT WALL Y&RREKLAMEVİ AIDAİLETİŞİM ASLAN RUSO AVCI MATBAA CLEARCHANNEL FUJİ FİLM TÜRKİYE MAS MATBAA İstanbul Kültür Sanat Vakfi, 33. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali'nin gerçekleştirilmesine destek sağlayan kurum ve kuruluşlara teşekkür eder. wvnw.ikn.org TURKCELL - MARMARA _ _. BU YIL IKİNCISI DÜZENLENEN MERKEZ DÜN AÇILDI Açıkhavada sanat İstanbul Haber Senisi- Istanbul Ticaret Odası tarafuıdan Eminönü alanmda bu yıl üdncisi düzenlenen 'Açıkhava Sanat Merkezi, Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'in de katıldığı törenle dün açıldı. Açılışta kısa bir konuşma yapan Bakan Tüzmen, sergiye katılan sanatçılar ve yapıtlannın kendileri için çok değerli olduğunu belirterek, "Böylesi büyük sanatçılann Eminönü meydanında bulunması, halkımız için bulunmaz bir fırsattır" dedi. Açıhş törenine tstanbul Valisi Muammer Güler, Istanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş ve Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er ile yurttaşlar katıldı. Açıkhava Sanat Merkezi'nde başta açıkhava ressamlan obnak üzere, ebru, çini, fotoğraf, hat, tezhıp, minyatür, heykel sanatçüan çalışacak. Aynca her gün gitar, flüt ve akordeon sanatçılanmn dinletileri, konserler, kitap imza günleri, workshoplar ve söyleşiler yapüacak. Pazar günleri dışmda her gün 11.00-18.00 arasında gezilebilecek olan Açüdıava Sanat Merkezi, 15 Eylül'e kadar açık olacak. (Fotoğraf:ClHAN ORUÇOĞLU) YAZI ODASI SEIİM İLERİ Göksu'da Bir Akşam Bodrum'da, sevgili Ayşe Içinsel'in evinde tatil; tam on sekiz gün. Ayşe, Müzeyyen Senar'ın anı- larından kaleme getirilmiş kitabı okuyordu. Birden Göksu'daki akşamı hatırladım: Argos dergisinin "Albüm" sayfalan için gitmiş- tik. Müzeyyen Senar'ı yaz akşamı Göksu'da tanı- mıştım. Yıllar yılı, hayatınız boyunca hemen hep uzak- tan izleyebildiğiniz önemii bir sanatçıyla tanışmak her zaman heyecan uyandınr. Heyecanlıydım. Her- halde on beş yıl önce. Müzeyyen Senar ise öylesine alçakgönüllü bir ortam yaratmıştı ki, kalbin çarpıntısını daha ilk an- da durdurmuştu: Göksu deresinde bir yıprak tek- ne, kıyıya çekili duruyor. Iskelede birbirleriyle dost kediler ve köpekler. Teknede yenen akşam yeme- 9'. Argos'taki yazıya "Türk Müziğinde Bir Diva" di- ye başlamıştım. Müzeyyen Senar haliyle tavnyla, üne aldınşsızlığıyla, içtenliğiyle gerçek bir divay- dı. Hayatından sadelikle söz açıyordu. Bursa'yı. annesiyle babasının biraz kırgın ilişkilerini, sonu ay- nlıkla biten 0 evliliği anlatmıştı. Göksu deresinde gün inceliyor, yaz ışıklan sö- nüyordu. Birer kadeh rakı. Dere, Şair Nigâr Ha- rnm'ı dile getiren anılardaki görkemini yitirmişti. Ama Müzeyyen Senar görkeme zaten dudak büküyor- du. Kekeme olduğunu söylüyordu. Bir gece, Bur- sa'dan, babasının yanından kaçmış. Istanbul'a gelecek; annesini çok özlemiş. Hiç bilmediği kos- koca Istanbul'da... "Bak, bak! Takıldım yine!" di- yor... Iskeleye çıkartılan mangalda köfteler, pirzolalar. Kedileri, köpekleri Müzeyyen Hanım'ayaklaşıyor- lar. Şimdi bunlar birer resim gibi. "Albüm" için fotograflan seçmeye koyulmuştuk, Feraye'yle ikimiz. Müzeyyen Senar bilgi veriyor- du. Bir zamanlar kendisinden şöhret dilenmiş ki- mi kişilerin, sonra yükselir yükselmez, ihanetleri- ni sıradan insan maceralan gibi anlatıyordu... Fotokopisi çıkartılmış eski gazete ilanını okumuş- tuk; Argos'taki yazıdan aktanyorum: "Cağaloğlu Çifte Saraylar Bahçesinde Kıymet- li Saz ve Söz Sanatkârian Topluluğu Müzeyyen Se- nar - Sabite Gülerman - Mefaret Yıldınm - Ra- drfe Erten. Bu pazar saat 14'ten gece 1 'e kadar... Her yer 2 liradır. Aileler yemekleriyle gelebilirier. 11 Saat Neşe, Kahkaha ve Görülmemiş Zengin Program!" Hatıralann yorup yormadığını Müzeyyen Se- nar'a bir türlü soramamıştım. Müzeyyen Hanım, bir ara, "Şarkı söylemek başkaydı, şarkılar baş- kaydı" demişti. Büyük bir sanatın git git göçtüğü kanısındaydı. Ama üzüntüsünü bilgiçliklerle kir- letmiyordu. Belki bu yüzden, üzülüşü daha çok his- sediyordunuz... Gece ilerlediğinde, Müzeyyen Senar, bir şarkı- sına adeta gelişigüzel başladı, sonra, ses, gece- de yankılar bıraktı. Kıyıya çekili başka tekneler de vardı. Herkes sustu. Göksu Müzeyyen Senar 1 ! din- ledi. Gölgeler, karanlıklar arasından ışımaya çalışan birkaç ışık çakımında sanatkârı izliyordum. An- lamlı bir portreye dönüşmüş yüzünü hâlâgörürgi- biyim. Ricamı kırmayarak, "Ninni"y\ okudu: "Yıne o menekşe gözler aralı I Oya kirpiklerde yaşlar sı- ralı"... Çok etkileyiciydi. Müthiş bir gece yaşadı- ğımın bilincindeydim. Geç saat aynlırken, Müzeyyen Hanım iki yana- ğımdan öptü ve "Benim garip gözlü evladım, ar- tıkGöksu'da birannen olduğunu unutma" dedi. Bu sözü unutmadım. Ama hatıra gecesinde bir sözü daha var Müzey- yen Senar'ın; iki yüzyıllık kültür gömleği değiştir- melerimizi biilurtaştınyor: "özünde alaturkalık ol- madı mı, alafrangalık kaç para eder..." Yola koyulmuştuk. Fakat Göksu'daki akşam bende yaşıyordu. Daha nice zamanlar yaşaya- caktı... Öneriler Kitap / Cumhuriyet'in Divası, Radi Dikici, Remzi Kitabevi, 2005. Mustafa Kandıralı yeniden çalacak • İZMİR (AA) - Birçok ülkede ' 'klarnetin ustası" olarak tarunan; ABD, Suriye ve Mısır'da çıkanlan da içinde olmak üzere, 150'den fazla plak çıkaran Mustafa Kandıralı, 22 yıl aradan sonra ilk kez sahneye çıkacak ve Şükrü Tunar anısına 29 Ekim'de Ayvalık'ta bir etkinlikte klarnet çalacak. Diyabet ve kalp sorunu nedeniyle müziğe ara veren 79 yaşındaki Kandırah; Zeki Müren, Perihan Altındağ Tüfekçi, Sabite Tur, Müzeyyen Senar, Muazzez Abacı ve Bülent Ersoy gibi sanatçüara klarneriyle eşlik etmişri. Uürk Halk Müziği Festivali • ANKARA (AA) - Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Mamak Belediyesi'nin işbirliğiyle düzenlenen ' 1. Türk Halk Müziği Festivali' 16 Temmuz Cumartesi günü Ankara'da başlayacak. Saimekadın Anfı Tiyatro'da gerçekleştirilecek festival, Musa Eroğlu, Latife Erarslan ve Cengiz Akar'ın seslendireceği türkülerle açüacak. 21 Temmuz'a kadar sürecek festivale îzzet Altınmeşe, Belkıs Akkale, Selahattin Alpay, Canan Başkaya, Recep Kaymak, Armağan Elçi ve Gülşen Kutlu da katılacak. Festival ücretsiz izlenebilecek. VE SANATÇI GÖZLERİNİ İ I X st <fal Cad T O; 12 1-44 j-^e Han No 88 C 8lotc <6 D 47 Beyoglu S0060 Isıanool
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle